Sayfa 7/7 İlkİlk ... 567
Arama sonucu : 56 madde; 49 - 56 arası.

Konu: Abd ParÇalaniyor Mu?

  1. #49

    Esas bilimsel bir belgesele yayım yasagı koyan devlet batar.hem de çok parçalara bölünür

     Alıntı Originally Posted by PARK Yazıyı Oku
    Abd ParÇalaniyor Mu?

    Abd mi parçalanacak pehh

    Peynirmi parçalıyorsunuz siz Yapmayın yahu....
    http://video.haberturk.com/haber/vid...elgeseli/58134

    Ermeni soykırımı gibi sadece gazete haberlerine dayanılarak,ingiliz istihbaratçıların yazdığı, bilim adamı kılığındaki, beyaz kitap gibi propaganda dökümanındaki verileri kullanarak, dayanaksız iddialar üzerine kurulu ermeni soykırımı palavralarını bilimsel açıdan irdeleyen akademik araştırma ve gerçek bilgilere dayanan belgeseli yayımlatmayan, insanların özgür düşünmesini engelleyen bir sistem çöker....başka ülkelerdeki bir kişinin hakkını savunuyoruz yaygarasıyla her türlü rezaleti çıkaran güçlü bir devlet kendi vatandaşlarının özgürce bilgi almasını tartışmasını yasaklıyorsa-buradan hareketle isviçre ve fransada çöküş belirtisi göstermektedirler- çöker...vadeyi ise bilginin hızla yayılması teknolojideki gelişmeler ve karşılıksız basılan paraların akıbeti belirler....

  2. #50

    Esas ABD yönetimi zokayı yutmuş...halk bedel ödememek için sokakta....

     Alıntı Originally Posted by indian Yazıyı Oku
    http://video.haberturk.com/haber/vid...elgeseli/58134

    Ermeni soykırımı gibi sadece gazete haberlerine dayanılarak,ingiliz istihbaratçıların yazdığı, bilim adamı kılığındaki, beyaz kitap gibi propaganda dökümanındaki verileri kullanarak, dayanaksız iddialar üzerine kurulu ermeni soykırımı palavralarını bilimsel açıdan irdeleyen akademik araştırma ve gerçek bilgilere dayanan belgeseli yayımlatmayan, insanların özgür düşünmesini engelleyen bir sistem çöker....başka ülkelerdeki bir kişinin hakkını savunuyoruz yaygarasıyla her türlü rezaleti çıkaran güçlü bir devlet kendi vatandaşlarının özgürce bilgi almasını tartışmasını yasaklıyorsa-buradan hareketle isviçre ve fransada çöküş belirtisi göstermektedirler- çöker...vadeyi ise bilginin hızla yayılması teknolojideki gelişmeler ve karşılıksız basılan paraların akıbeti belirler....
    Süper güce büyük tuzak
    ABD'nin küresel ölçekte askeri operasyonlarını sınırlandıracağını, bir çok bölgeye ilgisini azaltacağını, yeryüzünün her köşesinde varlık oluşturmaya dayalı bakışını değiştireceğini, bu içe kapanma veya daralmanın birkaç yıl içinde kendini göstereceğini hep söyledik. Bunun görünüşteki sebebi ise, artık gözlenemeyen, bütün iyi niyetli telkinlere rağmen yıkıcı etkisini gösteren ekonomik krizdir.. Ama krizin yanında yıllardır bir başka oyun oynanıyor. Washington'ın şahinleri kafaya alınarak oynanan bu oyun, en az kriz kadar ABD'yi salladı.

    ABD askeri ve siyasi gücüne açıktan meydan okuyamayan ülkelerin/güçlerin, bu gücün yayılmasının önünü açtığını, merkezi zayıflatmayı bir yöntemi olarak gördüğünü, ABD'nin bu durumu çok geç farkettiğini, birkaç yıldır bu konuda kendi içinde ciddi uyarılar aldığını biliyoruz.

    İslam'ın öfkesi ile ABD'yi çatıştırma tezi, şaşırtıcı biçimde bir çok ülkenin çıkarlarıyla örtüşüyordu. 11 Eylül saldırılarının arkasında bir güç varsa, amaç burada yatıyor işte... O saldırı, görünüşte El Kaide saldırısı olarak öne çıksa da, büyük satrancın en önemli hamlelerinden biriydi. "Müslümanların intikamını ABD'nin üzerine çek, bu gücü bütün insanlığı koruma gibi saçma bir amaçla dünyaya yay ve zayıflat." ABD, burada kibrine yenildi. Büyük ülke, süper ülke, gezegeni kontrol eden ülke, barış için ahlaki sorumluluk gibi gerekçeler üretilerek bu oyunu kabullendi. Oysa bu bir yıkımdı. Yıkımın sonuçlarını önümüzdeki yıllarda çok daha belirgin bir şekilde göreceğiz. Yeryüzünün en güçlü ülkesi, öncü ülkesi, karşı konulamayan ülkesi, kibrine ve kibirden doğan basiretsizliğine yeniliyordu. İnsanlığın ortak tecrübesini yabana atmanın, imparatorlukları hizaya çeken kaderin ve gazabın önemsenmemesinin nedeniydi bu.

    Ben planın işe yaradığını düşünüyorum. On yıldır dünyanın her köşesinde ABD operasyonları gördük. Görünüştü başarılı, bir çok ülkeyi dize getiren bir girişimlerdi gördüklerimiz. Hepsinin kendine göre gerekçeleri, stratejik hesapları vardı. Ama bir çoğunun hâlâ ne için yapıldığına ikna olabilmiş değiliz. İşte bu müdahalelerin gerçek sebebi, bir gücün yeniden sahneye çıkışını önlemekti. Arka plandaki hesap buydu. İşte bu düşünce korkunç bir öfkenin kabarmasına neden oldu. Washington, ülke içindeki neocon kıyamet savaşçılarının çılgın hesaplarıyla da örtüşen bu yanlışın bedelini ödüyor şimdi.

    Daha doğrusu, Müslümanların öfkesi üzerine yatırım yapanlar kazandı, ABD kaybetti. Buradan ABD'nin de Sovyetler gibi hata yaptığını ve kaybettiğini söyleyebiliriz.

    Bunları neden yazıyorum? ABD ordusu yeni bir yapılanmaya gidiyor. Asker sayısı azaltılıyor, hantallıktan hareketli, mobil yapılanmaya geçiliyor. Yüksek maliyetli operasyonlar yerine ucuz, nokta hedeflere yönelen operasyonlar yapılacak. Bu küresel emperyal gücün denizlere ve kara parçalarına yayılan askeri varlığı daraltılacak.

    Hatırlarsanız, 11 Eylül sonrası, işgaller öncesi ABD savunma doktrinini değiştirmişti. İki cephede aynı anda savaşmaktan, geçici ittifak ilişkilerine kadar bir dizi değişiklik yapıldı. Buna göre de yeni yapılanmaya gidildi. İşte İslam'ın öfkesi, Müslüman dünyaya yönelik seferler ve intikam duyguları bu dönemde zirveye çıktı. Şimdi bu doktrin sanki değiştiriliyor.

    Görünüşte ekonomik krizin ağır faturasını biraz olsun hafifletmek için yapılıyor bu. Sadece ABD değil, bütün Avrupa ülkeleri, NATO ülkeleri savunma harcamalarını kısıyor. Artık paralı askerlerin, örtülü operasyonların, bir çok ülkeye yayılmış özel üslerden hareket eden insansız hava araçlarının yürüttüğü savaşlar izleyeceğiz. Elbette bu, devletlerin örgütlere dönüşmekte olduğuna, bireylerin ve toplumların güvencesi olan kurumların şirketleştiğine işaret ediyor ve büyük tehlikeler içeriyor.

    Ancak bu yeni yapılanma bu tehlikeye rağmen, krizin dayatması dışında aslında bir yenilginin, bir geri çekilmenin göstergesi. Atlantik İttifakı, on yıldır yürüttüğü küresel ölçekli savaşı kaybetti. Bu kaybın bedelini ödüyor şimdi. ABD'yi bu savaşın öncüsü yapanlar bir süper gücü nasıl da aciz hale düşürdüler.

    Kim ne dersi desin, hangi gerekçe ile olursa olsun, on yıldır devam ettirilen savaş İslam'ın ve Müslümanların yeniden varoluşunu, tarih sahnesine çıkışını engellemeye yönelikti. Kim ne dersi desin, hangi analizi yaparsa yapsın, hangi doğru gerekçeleri öne alırsa alsın bu yeni değişim, Müslümanların öfkesini çekmenin bedelidir. Dünyanın en güçlü, en rasyonel ülkesi bir oyunun kurbanı edildi, insanlığın ortak tecrübesinden ders almamanın bedelini ödüyor şimdi.

    İslam'la savaş için dünyayı yayılan gücün merkezi çöküyor. Çünkü onca zulme onca kana ve zorbalığa rağmen proje çöktü. Gücün zirvesinde olanların ne kadar aptallaşabildiğinin örneğidir var önümüzde. Hikaye budur.

    Durun daha neler olacak, göreceksiniz...


    http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar...IbrahimKaragul

  3. #51

    Esas alternatifli bilgiye erişim niye engelleniyor!!!!!!!!!!!

    http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=21747


    Çok ilginç bir belge: Suriye’de örtülü operasyonlar

    Kanada merkezli www.globalresearch.ca bütün dünyadan muhalif uluslararası ilişkiler uzmanlarının yazdığı bir internet sitesi. Yaygın medya ve küresel sistem ile bütünleşmiş medyada okuyamadığınız makaleleri burada okuma imkanınız var. 7 Şubat 2012’de Felicity Arbuthnot’un yayınlamış olduğu 1957 senesinden kaynaklanan bir İngiliz istihbarat raporu sanki bugünlere ışık tutuyor.
    2003’de ABD’nin Irak’ı işgali sırasında Londra’da bir araştırmacı tarafından gün ışığına çıkarılan belgeye göre dönemin ABD Başkanı D. Eisenhower ile İngiliz Başbakanı H. Macmillan, Suriye’nin Batı yanlısı komşuları tarafından işgaline neden olacak sahte sınır çatışmalarını çıkarmak için bir CIA-MI6 planına onay veriyorlar. Belge Eylül 1957’de Washington’da hazırlanıyor.
    Belgede yer alan bir cümle şöyle: “Özgürlükçü güçlerin eylemlerini kolaylaştırmak için rejimin örgütlenme ve doğrudan askeri eylem kapasitesinin azaltılmasıamacı ile ...arzu edilen sonucu en kısa zamanda almak için, bazı kilit şahsiyetler öldürülmelidir.” Öldürülmesinden bahsedilen kişiler, başkan Şukrü el Kuwatlı, askeri istihbaratın başkanı Abdülhamid Sarraç, Genelkurmay Başkanı Afif el Bizri, ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Halit Bakdaş bulunmaktadır.
    Belgede devam ile şöyle denmektedir: “Suriye’deki iç huzursuzluğun artırılması için gerekli siyasal karar alındığında CIA ve MI6 Suriye’deki elemanları aracılığı ile sabotajlara başlayacaktır.” ... “Olayların Şam’a yoğunlaşmasından kaçınılmalıdır ve Suriye rejiminin kilit isimlerinin kişisel korumalarını artırmalarına neden olacak eylemlerden kaçınılmalıdır.” Suriye, “komşu hükümetlere karşı komploların, sabotajların ve şiddetin merkezi olarak gösterilmelidir...
    +++++++++++++

    öğrencilik yıllarımda dikkatimi çeken bir konuyu paylaşmak yararlı olacaktır:
    alternatif bilgiye erişmeyi engellemek için iletişimi Türkiyede kontrol edenler...
    solcuyu sağcıya, sağcıyı solcuya-DİNCİ-İLERİCİ-GERİCİ-ŞUCU BUCU UZATIN UZATABİLDİĞİNİZ KADAR....BÖYLECE, kin ve nefrret duyacak şekilde BİRİBİRLERİNİN GAZTELERİNİ OKUMAYACAK ŞEKİLDE YÖNLENDİRİYORLARDI...gazete haberleri ve köşe yazıları yazmakla kalmadılar...insanlar uyanana kadar da hala aynı yöntemi kullanmaya devam ediyorlar...edecekler gibi....az kaldı zincirler kırılmak üzere...


    yukarıdaki haber batı kaynaklı ve korkunç bir gerçeğe işaret ediyor...YILLARDIR ÜLKEMİZDEDE SAHTEKAR AYDINLARIN KULLANDIĞI BİR BATI ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ASLINDA, ADALETE VE REKABETE DAYANMADAN ELDE EDİLDİĞİ GERÇEĞİNE..HALA AYNI SENARYALORLA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DEVAM ETTİRMEYE ÇALIŞAN BATILI GÜÇLER...GERÇEKTE...KENDİ NESİLLERİNİ İÇTEN ÇÜRÜYEN MADDİ BİR GÖVDEYE ÇEVİRDİKLERİNİ İSE FARKEDEMEDEN ÇÖKECEKLERDİR...TIPLI SOVYET SİSTEMİNİ İÇTEN ÇÖKERTEN 3.4. NESİL SSCB KOMİNİST YÖNETİCİLERİ GİBİ...

    ÖNEMLİ OLAN BİLGİYE ERİŞMEK, BAĞIMSIZCA VE ATALETE KAPILMADAN FİKİR OLUŞTURMAK, FİKİRLERİ MEDENİCE TARTIŞMAK VE İNSANA SAYGILI OLMAKTIR....

    BENİM TEZİM...ABD BAŞKA ÜLKELERİ PARÇALAYARAK YÖNETMEK GİBİ HAYALCİ VE İNSAN TABİATINA AYKIRI BİR YOLA SAPTIĞI İÇİN..KENDİSİ BİR ŞEKİLDE FİTNE VE FESADIN İÇİNE YUVARLANACAKTIR...MEN DAKKA DUKKA....

  4. #52

    Esas çanakkale üniversite rektörünün görüşü!!!!!!!!!!ABD de ahlaken çökmüş....!!!!!!!!!!!

     Alıntı Originally Posted by indian Yazıyı Oku
    http://video.haberturk.com/haber/vid...elgeseli/58134

    Ermeni soykırımı gibi sadece gazete haberlerine dayanılarak,ingiliz istihbaratçıların yazdığı, bilim adamı kılığındaki, beyaz kitap gibi propaganda dökümanındaki verileri kullanarak, dayanaksız iddialar üzerine kurulu ermeni soykırımı palavralarını bilimsel açıdan irdeleyen akademik araştırma ve gerçek bilgilere dayanan belgeseli yayımlatmayan, insanların özgür düşünmesini engelleyen bir sistem çöker....başka ülkelerdeki bir kişinin hakkını savunuyoruz yaygarasıyla her türlü rezaleti çıkaran güçlü bir devlet kendi vatandaşlarının özgürce bilgi almasını tartışmasını yasaklıyorsa-buradan hareketle isviçre ve fransada çöküş belirtisi göstermektedirler- çöker...vadeyi ise bilginin hızla yayılması teknolojideki gelişmeler ve karşılıksız basılan paraların akıbeti belirler....
    Sedat LAÇİNER
    [email protected]
    ABD liderliğinin ahlaki çöküşü20 Mart 2012 Salı
    Irak ve Afganistan işgalleri ABD’ye çok pahalıya mal oldu. Her iki işgalde de askeri ve siyasi hedeflerine ulaşamayan Amerikalılar, ekonomik anlamda da adeta çöktüler. ABD’de yaşanan büyük ekonomik kriz önemli oranda Irak ve Afganistan’daki hesapsız harcamaların bir sonucu. İki savaşın Amerika’ya doğrudan ve dolaylı maliyetinin 5 trilyon doları aştığı ifade ediliyor. Bu para neredeyse Türkiye büyüklüğünde 10 ekonomiye denk. Başka bir deyişle ABD bu ülkelerde en az 10 Türkiye kaybetti. Böylesine devasa harcamalarına rağmen içerideki konforundan vazgeçmeyi reddedince zaten rekor düzeyde olan bütçe açıkları aldı başını gitti. Kimi yorumculara göre ABD’nin bundan sonra ekonomisini toparlaması çok zor. Belki de bu gidişat çok daha büyük ekonomik ve sosyal krizlerin temeli olacak.

    Irak’ta ve Afganistan’da ekonomik kayıplar ve siyasi-askeri yenilgi aşikâr. Ancak kayıplar bununla da sınırlı değil. ABD her iki işgalde ahlaki liderliğini de kaybediyor. Soğuk Savaş boyunca kendisini ‘özgür dünyanın lideri’ olarak takdim eden Washington demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savundu durdu. Çoğu zaman inandırıcılık sorunu yaşasa da, ABD küresel önderliğinin en önemli unsuru bu moral değerler oldu. Hatta Sovyetler Birliği’nin yıkılmasında önemli etkenlerden biri de ABD’nin moral üstünlüğüne Moskova’nın karşılık verememesiydi. Kaderin cilvesine bakın ki Amerikalıların moral üstünlüğü de tıpkı Sovyetler’inki gibi Afganistan’da sona eriyor.

    İşkence rutin

    2003’de Irak’ın işgalinden bu yana CIA’in işkence uçakları, Guantanamo ve Ebu Gureyb hapishaneleri Amerikalıların yaptığı işkence ve kötü muameleyi saklanamaz hale getirdi. Ortaya çıkan görüntüler diğer ülkelere akıl veren Amerikalıların insan hayatını ve onurunu nasıl hiçe saydığını kanıtladı. Üstelik bu görüntüler karşısında Amerikan başkanı (Bush) utanmak şöyle dursun yaptıklarını savunabiliyordu dahi. Hatırlayınız Başkan Bush ve yardımcısı Cheney işkencenin hangi hallerde gerekli olduğunu dahi dünyaya anlatmaya çalıştılar. Şimdi sıra Obama’da.

    Irak’tan ordularını çekmeyi başaran Obama Afganistan’dan en kestirme çıkış yolunu arıyor. Çünkü o da biliyor ki Afganistan’da başarılı olmanın imkânı artık kalmamıştır. Nitekim en son gelişmeler de bunu kanıtlıyor. 2012 Şubatı’nda önce Amerikalı askerler İslam’ın kutsal kitabını, yani Kuran-ı Kerim’i yaktılar. Olay duyulunca Washington Yönetimi olayı ‘talihsiz bir yanlışlık’ olarak niteleyip kapatmaya çalıştı. Birçok kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan hadise kapanmadan bu kez de bir Amerikalı asker Afgan evlerine girerek rastgele ateş açmaya başladı. Olaylarda çoğu kadın ve çocuk 16 kişi hayatını kaybetti, pek çok Afgan ise yaralandı. Katliama kurban giden en az üç çocuğun başından vurulduğu açıklandı.

    BM’nin ve insan hakları derneklerinin raporlarına bakılırsa Afganistan’da karakol ve hapishanelerde işkence rutin hale gelmiş durumda. BM geçen yıl gözaltına alınanların bu hapishanelere gönderilmemesini istemişti. Ancak ABD askerleri, işkence göreceklerini bile bile yakaladıkları kişilere bu hapishanelere, daha doğrusu işkencehanelere göndermeye devam ediyor.

    Askerine güvenmeyen bakan

    Kısacası ABD, Afganistan’da siyasi ve askeri olarak çoktan bitmiş, tükenmiş durumda. Öylesine tükenmiş durumda ki ABD Savunma Bakanı Leon Panetta dahi kendi askerlerine güvenemiyor. Panetta kendi askerlerinden o kadar korktu ki, Helmand Üssü’ndeki konuşmasına başlamadan önce 200 kadar askerin tüm silahları toplatıldı ve askerler savunma bakanlarının karşısına silahtan arındırılarak çıkabildiler.

    Anlayacağınız ABD, Irak ve Afganistan’da dünya siyasi liderliği için gerekli en önemli sermayeyi, yani moral liderliği de kaybetti. Bundan sonra Amerikalılar Afganistan’da ne kadar uzun kalır ise kayıpları da o kadar çok olur.
    http://www.stargazete.com/yazar/seda...ber-435744.htm

  5. #53

    Esas

    Trump başkan oldu ve konuyu hortlatma zamanı geldi sanırım

    Yıl 2017

    ABD nin önlenemeyen sonunun başlangıcımı?

    ABD parçalanmayamı gidiyor?

  6. #54
    Duhul
    Jun 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    295

    Esas

    Evrimde uyum sağlayan ve empatisi olmayanlar avantajlıdır. Abd barbarlığı ile empati yoksunu olduğu ispat ediyor. Bence evrimsel açıdan hala çok kuvvetli.

    Askeri olarak Abd ile rekabet edecek her hangi bir güç, hatta koalisyon hala yok.

    Dünyadaki hem kara, hem deniz yüzeyinde her bir m2'yi askeri olarak kontrol edebilir güce sahip.

    Kamuya açık yayınlanan yeni askeri teknolojilere, geliştirilen robot askerlere, silahlara bakınca, nüfüs azalması konusu anlamsız kalıyor. Nano teknoloji ile göremediğimiz minyatür silahların geliştirilmekte olduğunu tahmin etmek zor değil.

    Bence uzunca süre dünyayı barbarlıkla yönetmeye devam edecekler. Bu hali ile yönetmekten sıkıldıklarında tüm dünya nüfusunu sıfırlayıp (elitler geçici olarak marsa gidip) Dünyaya dönüp, tek Dünya imparatorluğu kurup devam edecekler. Mars konusuna bu kadar para harcamalarını başka türlü açıklıyamıyorum.

  7. #55

    Esas

    robot asker mi
    yani beyin mikro işlemci gövde insanımsı olan bi nesne
    bi de eli silah tutan
    var mı öyle bişey ya
    yoksa hayal gücü mü
    bana var gibi gelmiyo

  8. #56

    Esas

     Alıntı Originally Posted by fen Yazıyı Oku
    Trump başkan oldu ve konuyu hortlatma zamanı geldi sanırım

    Yıl 2017

    ABD nin önlenemeyen sonunun başlangıcımı?

    ABD parçalanmayamı gidiyor?
    valla abi
    bana biraz göbekteki safrayı atıp tekrar yukselmeğe çalışçak gibi geliyo
    amma niyeti çozdum
    onu nası yapacağını çözemedim

Sayfa 7/7 İlkİlk ... 567

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •