Sayfa 2/2 İlkİlk 12
Arama sonucu : 11 madde; 9 - 11 arası.

Konu: Esrarengİz Beyaz Pİramİtler Ve GerÇek TÜrk Tarİhİ

  1. #9
    Duhul
    Oct 2007
    İkamet
    35,5
    Yaş
    59
    Gönderi
    1,523

    Esas

    İyi de Osmanlı Türk müydü? kabak gibi açık gerçek değildi.

    Bu konuda Sn.Asagir'di sanırım detaylı açıklamaları vardı bulursam linkini buraya koyarım.

    Bi de aklıma takılan İslamiyeti kabulüne kadar (neredeyse) göçer durumdaki Türkler yani atalarımız bu piramitleri ne vakit oturup yaptılar? Binlerce yıl içerisine yayılmış mumyaları göçer bir halk neden yapsın başında durmıyacak ki?

    Komik geldi bana ,varsa açıklamanız beklerim.

  2. #10
    Duhul
    Nov 2008
    İkamet
    ISTANBUL
    Yaş
    51
    Gönderi
    1,018

    Esas Kıral Çıplak Olmasın

    Esasen halkların köken kaynağı bilgi dışında benim pek ilgimi çekmiyor...Neticede hepimzi insanız....Cenabı Allahın övülüpte yarattığı birer kuluyuz...birbirimze olan üstünlük kökende değil kulluk ve insani mezyetlerimizdedir..

    Ama burada ve başka yerdlerdede hezeyanlara varan iddialar görünce benimde dikkatimi çekti doğrusu...

    Şimdi bir soru soralım kendimize..Siz Türkiyede Türk denince ne anliyorsunuz?....Kökenleri farklı çok halklı bir millet sıfatımı yoksa orta asyadan gelen bir halk şeklindemi anliyorsunuz.??


    Türkiye de yapılan çeşitli araştırmalar sonucu halkın genetk DNA sı yani halk tabiri ile soy-sop DNA sının çoğu asya kokenli değldir..Avrupa kökenlidir..bir miktar da sami ırkına mensup genetk yapı mevcut..Asya yani Türk kökenli dediğmz genetik yapıda %30 cvarında....Eğer genetik yapının çoğunluğuna dayanarak biz Avrupalıyız dersek pek yanlış olmaz aslında....Tarihin akışına baktığınız zaman zaten bundan daha doğal bir sonuçta çıkamaz..Türkler anadoluya geçince orada binlerce yıldan beri yaşamakta olan çoğunluk yerli halkı yok etmediki Anadolu tamamen orta asya kökenli Türk olsun....zamanla bu halklar tarihin doğal akışı içinde müslümanlaşıp Türkleşti..Milyonlarca rum, Ermeni ve daha eski anadolu yerlisi bu şekilde gönül rızası ile asimile olup Türkleşti bir miktarıda Kürdleşti.Bu tarihin doğal akışıdır ve son derece normal dir..Zorlama yada baskı yoktur..

    Gel gelelim diğer mevzulara...efendim Etrüsklerin kökeni Anadolu imiş. Dolyasıyla Roma İmparatorluğuda bizim oldu artık. Zaten Sümerlerin tapusunuda daha önce almıştık. Mısır medeniyetinede bir yama buluruz ilerde.. Böylece olduk dünya hakimi.. Kişi başı milli gelirimiz yakında 100 bin doları bulur..

    Aslın Tarihçilerin roma imparatorluğun temelini kuran Etrüskler ilgili tesptleri son derece mantıklı bir respit. Ama bahsettkleri o anadolu Türklerin göç etmesinden yaklaşık 3000 yıl önceki anadoludur..şimdiki anadolu değildr..Almanlar da Yozgat ta yaşayan halkın genetik yapılarının kendilerine çok yakın olduklarını tesbit etmişler..Gerçekten de yozgat yerlisinnin tipik fiziki özellikleride bunu biraz gösteriyor...Ama yozgat binlerce yıldır var olan bir yerleşim yeri. Halkın şu anda Türkçe konuşması onların orta asyadan geldiğine dair bir kanıt değildr....

    Adamların dediklerinin biz tersini anliyoruz..Biz, aa ne güzel..İtalyanlar, yunanlılar vs bzim torunlarımız imiş..Onlarda tersini söylüyor aslında...

    Bizim tarihçlerin tarihi siyasi ve ideolojik amaçlar uğruna çarpıtması çok sık rastlanan bir durumdur.. Her hangi bir arkeolojik araştırmalara dayanmayan masa başı polemklerden oluşuyor..En çok kullandığı taktiklerden bir taneside kelime oyunları.. Bu kelimeyi böyle kıvırdıgın zaman Türkçe oluyormuş yok şu kelimeyi şöyle sulandırdıgın zaman Türkçeye benziyormuş....Yok dünya alem bizim dağ gibi pramitlerimizi çuvalda sakliyormuş...Tarihimizi gizliyormuş....Sümerler Asyalı idi dolayısıyla olsa olsa onlar Türktür..Sanki Asyada Türkten başka halk yokmuş..

    Hep aynı mırın kırımlar.. Oysa 8.9.10.cu yüz yıllarda Müslüman Araplar Orta asyanın içlerine kadar akın yaptıkları zaman orada göçebe halklardan ziyade medeniyet namına bir şeye rastlamamışlardı...O dönemin islam dünyasında hatta Osmanlı döneminde bile Türk kelimesini hangi sıfatlarda kullandığını yazmak benim içimden gelmiyor şu anda...

    Bu ülkenin refahı, birliği, dirliği nizam ve düzeni için mücadele edelim...Bunu başarırsak bize mutlu olmamız için yeter..Başarmazssak peygamber soyundan bile gelsek bize birfaydası olamaz

    Ne ise yaygara koparmaya gerek ... Niagara yine yerinde duruyor nede olsa.....

    saygılar
    Son düzenleme : abartin; 02-08-2009 saat: 13:26.

  3. #11
    Duhul
    Jun 2005
    İkamet
    TÜRKİYE
    Yaş
    49
    Gönderi
    4,024

    Esas

    Türk tarihi yeniden yazılacak

    A.A. 2 Nisan 2010



    Türk bir bilimadamı Çin'deki "Türk piramitlerine" ilk kez girdi. Bilimadamı Keleş, "Piramitlerdeki materyaller bütün ezberleri bozacak nitelikte. Piramitlerde ay-yıldız ve kurt başı gördüm" dedi.


    İŞTE TÜRK TARİHİNİ DEĞİŞTİRECEK BULUNTULAR

    Çin'in orta kesimindeki Şaanşi eyaletinin başkenti Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitleri hakkında araştırmalarda bulunan ve piramitlerin içine giren ilk Türk araştırmacı yazar Oktan Keleş, piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini ve "bütün ezberleri bozacak kadar dünya tarihi açısından önemli olduğunu" söyledi.

    "Beyaz piramitler" ya da "Türk piramidi" diye de anılan piramitlere giren ve orada araştırmalarda bulunan Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Buradaki materyaller konunun uzmanları tarafından incelendiğinde şunu söyleyebiliriz: Tarihin tekrar yazılması gerekebilir" dedi ve piramitlerdeki materyallerin Türk tarihi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti.

    Keleş, bölgeye daha önce de araştırma yapmak için başkalarının gittiğini ancak araştırmacıların görüntü almasına izin verilmediğini ve şimdi yayımlanan fotoğrafların, "şu ana kadar yayımlananlar arasında bir ilk" olduğunu vurguladı.

    Yaşlı bir Çinli rehberliğinde piramitlerin iç kısımlarına girdiklerini belirten Keleş, piramitlerin içinde Türklere ait olduğunu düşündükleri sembol, heykel ve tabletler olduğunu kaydetti.

    Keleş, kendilerinin ortaya koyduğu deliller karşısında Çinli yetkililerin, "Eski dönemlerde Uygurlar, Çinliler adına paralı asker olarak görev yapıyorlardı. Buradaki semboller ve işaretler onlardan kalma" dediğini aktardı ve "Bu düşünce tabii kendilerine ait" diye konuştu.

    PİRAMİDİN İÇİNDEYİZ

    Piramitlere giderken ve piramitlerin içinde yaşananları aktaran Oktan Keleş, yaşlı bir Çinli rehber eşliğinde piramitlere yakın bir yerden doğal bir mağaranın içerisinde girdiklerini ve karanlıkta 40-50 metre kadar yürüdüklerini anlatarak, "Mağarada 3 kanallı bir girişe geldik. Sonra dikey bir yerden 7-8 metre aşağı kaydık. Geniş bir alana geldiğimizde Çinli rehber bize 'Piramidin içindeyiz' dedi" diye konuştu.
    Keleş, piramidin tabii bir oluşumun üzerine inşa edildiğini belirtti ve Çinli rehber eşliğinde bir mezar odasına ulaşıldığını aktardı.

    Mezar odasında yerde boyu 2 metreye yakın bir mumya olduğunu belirten Keleş, mumyanın başında bulunan bir kayada çeşitli işaret ve yazıların yanı sıra "ay yıldız, kurt başları" gördüklerini söyledi. Keleş, alana ışık tutulduğunda "şoke olduklarını" ve "3 metre boylarında, muhtemelen granit taştan yapılma bir baş heykeli" ile karşılaştıklarını kaydetti.

    Keleş, heykelin üst kısmında çift boynuza benzer bir objenin bulunduğunu, kafasının ortasında da bir "ay-yıldız" simgesinin göze çarptığını anlattı. Heykelin yanında da kucağında çocuk olan başka bir kadın heykelinin ve yerde bir mumyanın bulunduğunu belirten Keleş, şöyle devam etti: "İhtiyar Çinli, dizlerinin üzerine çöküp bir şeyler mırıldanıyor. Gördüğümüz mumya bir erkeğe ait. 30 sene kadar önce yüzü daha net seçiliyormuş hatta ayaklarında çizmeye benzer şeyler olduğunu söylüyor, yaşlı Çinli. İçeride yaklaşık 7-8 dakika kadar kaldık ki, ihtiyar Çinli acele çıkmamız gerektiğini işaret ediyor. Biz biraz daha kalıp, etrafı iyice incelemek istiyoruz. Yaşlı Çinli sertleşiyor, teklifimizi kabul etmiyor. Aşağı doğru merdivenle inilen bir yer görüyoruz ve oraya inmek istiyoruz. Yaşlı Çinli, 'oraya inişin çok zor olduğunu, indikten sonra çıkışın daha da zor olduğunu, buradan acele çıkmamız gerektiğini' söylüyor. Çinli'nin bu kadar telaşlı olmasından ve sinirlenmesinden dolayı aşağı inemedik. Ancak fenerle şöyle etrafı bir taradığımızda, duvarlarda yazılar ve şekillerle üst üste dizilmiş ve birbirlerine yapışmış tabletleri gördük daha fazlasını seçemedik."

    ATANIZ OĞUZ KAĞAN'IN TEMSİLİ SURETİDİR

    Keleş, yaşlı Çinlinin verdiği bilgiye göre, mumyanın yüzünün önceden daha net olduğunu, ancak zaman içerisinde köylülerin mumyanın bazı parçalarını koparması nedeniyle bozulmaya başladığını söyledi.

    Çift boynuzlu granit taştan üç metrelik baş figürünü sorduklarında ise şaşırtıcı bir cevap aldıklarını belirten Oktan Keleş, Çinli'nin "O sizin atanız Oğuz Kağan'ın temsili suretidir" dediğini nakletti.

    Keleş, Çinli'nin piramidin alt kısmında başka bir mumya olduğunu ve onun hiç bozulmadığını ileri sürdüğünü, ayrıca var olan binlerce tabletten bazılarının zaman içerisinde aşınarak birbirine yapıştığını söylediğini aktardı.

    Piramitlerin bulunduğu bölgenin yasak olduğuna dair söylentilerin sorulması üzerine Keleş, bölgenin tamamen yasaklanmış bir bölge olmadığını, ancak içeride araştırma ve çekim yapmak konusunda izin verilmediğini belirtti.

    Keleş, özellikle Alman bilim adamlarının yaptığı çalışmaların "oldukça önemli" olduğunu, ellerinde bazı bilgiler olmakla beraber görüntü olarak kanıt sunamadıklarını vurgulayarak, "Bildiğimiz kadarıyla bizim yayımladığımız görüntüler bu alanda en kapsamlı görüntüler olma özelliğine sahiptir" diye konuştu.

    TÜRK PİRAMİTLERİ

    Şian şehrinin 100 kilometre yakınında bulunan Çin piramitlerinin, diğer adıyla "Türk piramitlerinin" keşfi konusunda birçok iddia bulunuyor. Bunların arasında en yaygın olanı ise İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikalı pilot James Gaussman'ın Hindistan'dan Çin'e uçarken piramitleri gördüğüne dair iddialar olmasına karşın, bu iddiaları doğrulayacak bir kanıt bulunmuyor.

    Gaussman'ın iddialarının aslında Trans World Havayolları'nın Uzak Doğu yöneticisi Binbaşı Maurice Shehan'a ait olduğu düşünülüyor.
    Keleş, Gaussman'ın bölgedeki piramitleri görmesinin ardından Alman araştırmacı yazar Hartwig HausDorf'un bölgeye gittiğini ve piramitler hakkında birçok materyal topladığını aktardı.

    Keleş, Hausdorf'un bu piramitlerde, ön Türklere ait "yazılar ve çok değişik mumyalar olduğunu" söylediğini, ancak bunları delillendiremediği için bilgilerinin kuşkuyla karşılandığını belirtti.

    Piramitlerin sayısının irili ufaklı 100 civarında olduğu belirtilirken, söz konusu piramitlerin kime ait olduğu ve içindekiler hakkında kesin bilgi bulunmuyor.

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •