Sayfa 2/22 İlkİlk 123412 ... SonSon
Arama sonucu : 175 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Sağlığınız için ilk koşul: Sağlıklı beslenin

  1. #9
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Yet another feather in Proctor’s Cap
    (Jul 11, 2008)

    Winner of the Biannual Wiebe Visser International Dairy Nutrition Prize 2008

    Congratulations to Dr. Spencer Proctor, Assistant Professor\ Director, Metabolic and Cardiovascular Diseases Laboratory who has been awarded the prestigious, Biannual Wiebe Visser International Dairy Nutrition Prize 2008. This is the fourth time that the Prize will be awarded.

    This prize given by the Utrecht Group (NZO), The Netherlands. Dr. Proctor received this honour for his research in:

    •Specialities in cardio vascular disease and related lipid research.
    •The link between dairy fat and progression of obesity and type 2 diabetes.
    •Fundamental fat transport pathways.
    •Trans fat and ruminant trans fat.
    •Findings on why dairy TFA’s act differently to PHVO.

    http://www.ales.ualberta.ca/afns/news.cfm?story=81273

    Kalp hastalıkları üzerinde araştırmaları nedeniyle ödül almış bir akademisyen DR. Spencer Proctor.

    Ufak bir araştırma böyle diyor.

  2. #10
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas

    Teşekkür ederim Sevgili Bora Yaşar.
    Değerli arkadaşlar;
    Araştırmaya gönüllü kişilerin zaman içindeki klinik seyri nasıl tahmin edilir ve hastalığın olası komplikasyonları nasıl öngörülür bir fikriniz var mı..
    16 haftalık hayvan deneyleri bilimsel olduğu iddia edilen bir makale için bile yeterli olabilir mi?
    Ayrıca bildiğim kadarıyla bazı tıbbi araştırmalarda da zarar-kes(stop-loss) yapılması çok doğaldır.Araştırma bitmeden sonlandırılabilinir..
    Forumdaki akademisyen arkadaşlar bilimsel metodolojiyle ilgili görüş beyan ederlerse faydalanırz diye düşünüyorum.

    sevgiler


  3. #11
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas

    Merhaba,

    Kolesterol yüksekliği hastalık değil bir semptomdur.Ancak yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman geç kalınmış olabilir. Tereyağının veya kırmızı etin kolesterolü düşürür denilmesi halinde,( insanların bırakın bunun sonuçlarından zarar görmesini) hekime gitmekten vazgeçebileceğini düşünmek gerek.Hekime ulaşmada yaşanan sorun, bu ürünlerin hekime danışarak kullanılmasını da imkansız hale getirir. Popülist uygulamaların tıpta yeri olmamalı,hele hele bu kadar önemli bir konunun reklam malzemesi yapılmaması gerekirdi.Ben böyle düşünüyorum.

    Sosyo-kültürel düzeyi düşük toplumlarda bu tür bireysel çıkarların ön planda tutulduğu mesajların yanlış algılanabileceğinden yola çıkıyorum ve diyorum ki: Toplumumuzda vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine ulaşması zaten zor. Bu tür mesajlar çok yanlış algılanabilir. Çünkü doktorlar kolesterol ilaçlarını verirken yaşam biçiminin düzenlenmesini de önerir.Bknz.http://www.hisse.net/forum/showpost....&postcount=361 Ama bu ürünlerin bolca tüketilmesi tedaviyi başarısız kıldıracak bir görünüm ortaya çıkarabilecektir. Umarım dislipidemi hastaları sağlıklı ve doğal beslenme adına perhizlerini ve tedavilerini aksatmazlar.

    sevgiler

  4. #12
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas


    İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI PROF DR .ERKAN TOPUZ TARAFINDAN DİLE GETİRİLEN YAPILACAK VE YAPILMAYACAKLAR LİSTESİ :



    1. GÜNDE EN AZ 6-7 SAAT KARANLIK ODADA UYUMAK GEREKİR.

    2. HAFTADA EN AZ 6 GÜN ERKEN YAT ERKEN KALK

    3. ELEKTRONİK ARAÇLARDAN UZAK DUR KULANMADIĞINIZ ZAMAN AÇIK VE YANINIZDA TUTMAYINIZ.

    4. BİLGİSAYARINI AÇIK TUTMA

    5. TELEFONDA KISA KONUŞ

    6. CEP TELEFONU İLE KONUŞMAN 30 SANİYEYİ GEÇMESİN

    7. ŞAMPUANLAR VE DUŞ JELLERİ KANSEROJEN. VÜCUDUNUZU SABUNLA TEMİZLEYİN VE BOL BOL DURULANIN

    8. ZAMAN ZAMAN YALIN AYAK TOPRAKTA YÜRÜYÜN

    9. GİYDİĞİNİZ TERLİĞİN LASTİK- PLASTİK OLMAMASINA DİKKAT EDİN

    10. GECE UYURKEN ODADAKİ TELEVİZYONU BİLGİSAYARI VS FİŞTEN ÇEKİN VEYA ANA DÜĞMESİNDEN KAPATIN

    11. CEP TELEFONUNUZU GECE UYURKEN YATTIGINIZ ODADA BULUNDURMAYIN

    12. HAFTADA 4 KEZ BALIK YE VE BALIK ÇORBASI İÇ BALIĞIN KILÇIĞI KANSER ÖNLEYİCİDİR. MÜMKÜNSE BALIĞI KILÇIĞI İLE YE

    13. ZERDAÇAL (KÖRİ) Yİ BOL BOL KULLAN SALATALARINA EK, ÇORBANA KÖFTENE KOY VS

    14. GÜNDE İKİ BARDAK DOMATES SUYU İÇ

    15. KEPEK EKMEĞİ VE EKMEĞİN KABUĞUNU YE BELEDİYE EKMEĞİ GENÇLER İÇİN İYİ

    16. TUZ KULANMAK İSTİYORSAN KAYA TUZU KULLAN

    17. ZEYTİNYAĞI FAYDALI SABAH KAHVALTISINDA BİR ÇORBA KAŞIĞI ZEYTİNYAĞININ İÇİNE KEKİK, NANE, KÖRİ, KOYUP YE

    18. ESMER PİRİNÇ TÜKET

    19. ZEYTİN ÇOK YARARLI BOL BOL TÜKET

    20. YAĞSIZ PEYNİR VE KEÇİ PEYNİRİ YE

    21. HAFTADA EN ÇOK İKİ KEZ KIRMIZI ET YE

    22. ÇAY ÖNERİSİ-YEŞİL ÇAY+BÖĞÜRTLEN+ISIRGAN+LİMON KABUĞU NU KARIŞTIR KAYNAT GÜNDE İKİ KUPA İÇ DİKKAT BUNU İLAÇ ALMAYAN İNSANLAR İÇEBİLİR

    23. EĞER HİÇ BİR İLAÇ İÇMİYORSANIZ VEYA İLAÇTAN 6 SAAT SONRA BİR SU BARDAĞI GREYFURT SUYU İÇİN

    24. BİTKİSEL OTLARI ALIRKEN İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPMAYIN-TARIM BAKANLIĞI ONAYI OLANLARI ECZANELERDEN ALIN

    25. SENTETİK YASTIK YORGAN KULLANMAYIN PAMUIK YORGAN YASTIK DAHA SAĞLIKLI

    26. ÖZELLİKLE BEYAZ İÇ ÇAMAŞIRLARINIZI KAYNATMADAN GİYMEYİN ÇÜNKÜ BEYAZLATICI MADDE KANSEROJEN BİR MADDEDİR

    27. MUTFAKTA TEFLON BULUNDURMAYIN CAM-ÇELİK-PORSELEN KAPLARDA PİŞİRİN

    28. SENTETİK MALZEME İÇEREN HALI KULANMAYIN

    29. AYAKKABI İLE EVDE DOLAŞMAYIN

    30. ORGANIK ÜRÜNLER TÜKETİN EN AZINDA SEBZE MEYVEYİ MEVSİMİNDE TÜKETİN

    31. FASTFOOD KANSEROJENDİR

    32. ACI BİBER KANSERE ÇAREDİR

    33. HAFTADA EN AZ BİR KÖY YUMURTASI TÜKETİN VE ÖZELLİKLEDE BEYAZINI DAHA ÇOK TÜKETİN

    34. ELMA SİRKESİ MERTABOLİZMAYI HIZLANDIRIR GÜNDE BİR TATLI KAŞIĞI İÇİN
    ( kadınlarda kemik erimesine sebep oluyor. dikkat edin)

    35. HER SABAH AÇ KARINA BARDAK ILIK SU TÜKETİN

    36. KURU ERİK, BÖĞÜRTLEN, ÇİLEK TÜKETİN

    37. HAVUZLARDA KULLANILAN KLOR KANSEROJENDİR EĞER GİRERSENİZ DE HEMEN DUŞ ALIN

    38. İÇME SUYU-İSTANBULDA ŞU ANDA BELEDİYENİN SUYU İÇİLEBİLİR EĞER SATIN ALIYORSANIZ 3 AYDA BİR MARKASINI DEĞİŞTİRİN

    39. KIZARTMA YEMEYİN HAŞLAMA BUĞULAMA YENMELİDİR

    40. MİKRO DALGADA FAZLA ISITMA

    41. YANMIŞ YİYECEKLER KANSEROJENDİR

    42. DİŞ FIRÇALARKEN KURU FIRÇAYA MACUNU KOY FIRÇALA SONRA DURULA

    43. KURU TEMİZLEME KANSEROJENDİR

    44. DOMATES ORGANİKSE VEYA MEVSİMİNDE KANSER ÖNLEYİCİDİR

    45. ELMAYI KABUĞU İLE YE

    46. SEBZEYİ MEYVEYİ ÖNCE ELMA SİRKELİ SUDA 20 DAKİKA BEKLET SONRA DURULA YE VEYA KULLAN

    47. BROKOLİ, KARNIBAHAR, ISPANAK, LAHANA. KIRMIZI TURP, KARA TURP, HAVUÇ, MAYDANOZ, REZENE, TERE TÜKET

    48. EN YEŞİL, EN KIRMIZI, EN SARI OLAN YİYECEKLERİ YE

    49. YEŞİL ÇAYI GÜNDÜZ TÜKET

    50. KARA ÜZÜM, KARADUT, BÖGÜRTLEN ŞURUBU, ANANAS TÜKET

    51. ÇİN ÜRETİMİ HİÇ BİR ŞEY KULLANMA ŞU ANDA MADE İN CHİNA YERİNE PRC (PEOPLE REPUBLİC OF CHİNA) YAZIYORLAR DİKKATLI OL.

    52. SÜT YERİNE AYRAN VE YOĞURT TÜKET ÇÜNKÜ SÜTE HAYVANIN GÜBRELİ YEDİĞİ OTLARIN KALINTILARI KARIŞABİLİYOR

    53. FINDIK, FISTIK, CEVİZ KABUKLU AL KIR ÖYLE GÜNLÜK BİRAZ TÜKET

    54. MEVSİMİNDE ÇEKİRDEKLİ KARPUZ ÇOK FAYDALI


    55. ŞARABA BÖCEK İLACI KARIŞIYOR O NEDENLE KANSEROJEN, BİRA KOLON KANSERİNİ ARTIRIYOR, BUNLAR YERİNE KARA ÜZÜM YE

    56. MEYVE SUYU YERİNE TAZE MEYVE TÜKET MEYVE SUYU ŞİŞMANLATIYOR

    57. HAREKETLİ HAYATI TERCİH ET

    58. OKSİJENLİ ORTAMDA GÜNDE EN AZ YARIM SAAT 45 DAKİKA YÜRÜ

    59. SİGARA İÇİYORSANIZ YÜZDE 85 VEYA 90 AKCİGER KANSERİ OLACAKSINIZ VE KALP KRİZİ GEÇİRECEKSİNİZ DEMEKTİR.
    SIGARAYI BIRAKINCA VÜCÜT 10 YILDA YENİLENEBİLİYOR. HEMEN SİGARAYI BIRAKIN. BIRAKINCA KIRMIZI OLAN ÜRÜNLERİ TÜKETİN MEYAN KÖKÜ VE KARA MEŞENİN KABUĞUNU EZİP TOZ OLARAK ALIN BU VÜCÜDUN DAHA KOLAY TEMİZLENMESİNİ SAĞLIYOR . 2015 YILINDA 9 MİLYON KİŞİ AKCİĞER KANSERİ OLACAK. YİRMİ SANİYEDE BİR KİŞİ AKCİĞER KANSERİ OLUYOR.

    60. AKCİGER KANSERİ BELİRTİLERİ OMUZ AĞRILARI, YÜKSEK ATEŞ, ÖKSÜRÜK VE KANLI BALGAMDAN ANLAŞILIR.

    61. STRESTEN UZAK DURUN KANSERİ TETİKLİYOR: YOĞA, MEDİTASYON, NAMAZ STRESE IYI GELİYOR

    62. TANRIYA INAN, DOKTORA INAN, AİLE SEVGİSİNE BAĞLILIK GÖSTER Kİ STRESİN ETKİLERİNİ MEN ET

    63. ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ VE KETEN TOHUMU GÜNDE BİR TATLI KAŞIĞI TÜKET

    64. GÜNDE BİR SU BARDAĞI AKŞAMLARI KEFİR TÜKET GÜNDE BİR KEZ BÜYÜK APDESTE ÇIKILMASI GEREKİR EĞER OLMUYORSA İLERDE KOLON KANSERİ OLMA OLASILIĞI YÜKSEKTİR. BUNA DİKKAT ET

    65. MENAPOZDAKİ KADINLARIN VÜCUDUNDA ÖDEM OLUR BUNU ATMAK İÇİN KİRAZIN SAPI+MISIR PÜSKÜLÜ+MAYDONEZ SAPI KÖKÜ+DEFNE YAPRAĞINI 5 DAKİKA SICAK SUDA BEKLET İÇ GÜNDE EN ÇOK İKİ KUPA OLARAK BU BİRİKEN ÖDEMİ ATIYOR

    66. BEYAZ UN BEYAZ ŞEKER VE TUZDAN UZAK DUR

    67.HALSİZ HİSSEDİYORSANIZ GÜNDE BİRER ADET B VE C VİTAMİNİ AL

    68. KANSER HASTALARI DOKTORUNA DANIŞMADAN HİÇ BİR BİTKİSEL OT KULLANMAMALIDIR. İLAÇ İÇİYORSA ASLA OT KULANMAMALIDIR.

    69. BÜTÜN PETROL ÜRÜNLERİ KANSEROJEN. ŞEYTANIN DIŞKISI OLARAKADLANDIRILIYOR. KULANDIĞINIZ HER ŞEYİN PETROL ÜRÜNÜNDEN YAPILIP YAPILMADIĞINI SORGULAYIN

  5. #13
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas

     Alıntı Originally Posted by GÜRKAN Yazıyı Oku
    .............
    Diğer meslekdaşlarım ve diyetisyenler ne der bilemiyorum..Tüm hiperlipidemili hastalarıma haftada 3-4 günden fazla yumurta yememeleri gerektiğini söylüyordum ve bu şekilde söylemeye de devam edeceğim.Bingür Sönmez hoca ve yetiştirdiği talebeleri bu konuda bir sıkıntı yaşamış olabilir ama bu genellenmemeli diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Kendi aralarında konuşuyorlar dediği hususa da şöyle bir açıklama getirilebilir..Sanıyorum hiçbir meslekdaşım kendisinden bir buçuk nesil büyük akademik kariyerinin en üst seviyesindeki birine nasihat etmek suretiyle narsistik öfkesine maruz kalmak istememiştir.Tüm bunlar polemik ve reklam amaçlı kullanılabilecek hususlar.
    ............
     Alıntı Originally Posted by Serenler Yazıyı Oku
    ..............
    Yumurta da tereyağı da kırmızı ve beyaz et de daha çok tartışılacak..
    Tartışılamayacak şeyler de var; Fast food beslenme kola, sigara, alkol gibi...
    ..............
    Sevgili Serenler;

    Yumurta daha çok tartışılacak demiştiniz..

    Haklı çıktınız..

    Belki bizim görüşümüz daha doğrudur.

    Sahi, bu arada hoca neden geri adım attı acaba?

    sevgiler.

    'Özür’ doktorları böldü!

    Türk Kardiyoloji Derneği’nden Doç. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, yumurtanın yararlı olduğunu savunan meslektaşlarını eleştirdi

    Yıllarca “yemeyin” dedikten sonra geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla yumurtaya iade-i itibar eden kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in aksine Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Damar Hastalıkları Önleme Proje Ekibi üyesi Doç. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, yumurta sarısı tüketiminin başta kalp damar ile şeker hastalarında, kan kolesterolü yüksek ve ailesinde kalp hastalığı olanlarda zararlı olabileceğini söyledi.

    Kayıkçıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde bazı yayın organlarında, başka alanların uzmanlarının dikkatsiz yorumlarına dayanılarak yumurtada kolesterolün abartıldığı, kalp ve damar hastalıklarına yol açmak bir yana, sağlık için çok yararlı olduğu yönünde haberlerin yayımlandığını hatırlattı. Kayıkçıoğlu, konuyla ilgili yapılan çalışmalar ışığında, kalp sağlığına uygun beslenme için erişkinlerde günde en fazla 200 miligram kolesterol tüketiminin önerildiğini belirtti.

    Masum değil!

    Kayıkçıoğlu, yumurtanın uzun yıllardır kolesterol yönünden zengin, kalp sağlığına zararlı beslenmenin sembolü olarak kabul edildiğine dikkati çekerek, bu benimsemenin haksız sayılmaması gerektiğini vurguladı. Yumurta sarısında ortalama 200-220 miligram kolesterol bulunduğunu, yani bir yumurta sarısı yenildiğinde günlük kolesterol ihtiyacının karşılandığını bildiren Kayıçıoğlu, şöyle devam etti:

    “Yumurta tüketimini artırmanın kolesterol düzeylerini belirgin yükseltmese de, 20 yıllık izlemde kalp-damar hastalığı ve ölüm riskini artırdığı saptanmıştır. Bu zararlı etki, en fazla şeker hastalarında görülmüştür. Ayrıca yumurta tüketimi hem şeker hastalığı, hem de kalp yetersizliği riskini de belirgin olarak artırmaktadır. Bilimsel verilerin ışığında yumurta sarısının tüketimi, başta kalp-damar hastalarında, şeker hastalarında, kan kolesterolü yüksek ve ailesinde kalp hastalığı olanlarda zararlı olabilir.”

    Kayıkçıoğlu, bunun “Yumurta kesinlikle yenmemeli” anlamına gelmediğini belirtti.

    Milliyet 24-12-2008

  6. Esas Margarin mi?

    Margarin mi?


    Dr. Murat Kınıkoğlu
    Akşam, 14 Nisan 2008,Pazartesi


    Margarin Üreticileri Birliği son günlerde atağa kalktı. Margarinin hiçbir zararı olmadığını, kalbe asıl zararlı olanın tereyağı gibi doymuş yağlar olduğunu söylüyorlar. Dikkat!.. Çok yakında Tereyağı Üreticileri Birliği’nin karşı kampanyası başlayabilir. (Böyle bir birlik var mı bilmiyorum, yoksa da eli kulağındadır.)

    Daha önce de yazdım, ne yiyip içeceğimize biz değil Üretici Birlikleri karar veriyor. Örneğin Şarap Üreticileri Birliği günde bir bardak şarap içmemizi istediği için her gün gazetelerde şarabın faydaları ile ilgili yazılar okuyoruz. Arasıra Bira Üreticileri Birliği araya girip, biranın da en az şarap kadar faydalı olduğuna dair haberler patlatıyor. Şarap, bira derken hepiniz alkolün kalbe faydasını ezbere biliyor ama fazla içildiğinde “beyin için ne kadar zararlı olduğunu” öğrenemiyorsunuz.

    Margarin kampanyasını izleyen halkımız da şaşırmış durumda. “Ne oldu da kırk yıldır ‘aman yemeyin’ dediğiniz, tu-kaka ettiğiniz margarinler birden faydalı oldu?” diye soruyorlar. Efendim meselenin özü şu: Mısır, soya gibi bitkilerin yağlarından devşirilerek yapılan margarinleri aslında III. Louis Napoleon’a borçluyuz. Fakir halk için yeni bir yağ bulunmasını isteyen Fransa imparatoru “Kim ki bana tereyağı gibi ekmeğe sürülen (ama ucuz) bir yağ yaparsa ona büyük bir ödül vereceğim” diye ferman çıkarmıştır. Topladığı bitkisel yağları basınç altında katı hale getiren uyanık kimyacı Mouires margarini bularak büyük ödülü kapmıştır. Bundan 150 yıl önce fakir insanları kandırmak için bulunan margarin o yıldan bu yana teknolojik evrim geçirerek en sonunda kalbimiz için yararlı(!) margarin haline dönmüştür.

    Margarinler bitkisel kaynaklı oldukları için kalp damar sistemi için zararlı olan kolesterol ve doymuş yağları içermezler. Buna karşılık imalatları sırasında doymuş yağlardan bile zararlı “trans yağlar” ortaya çıkar. Günümüzdeki modern üretim teknolojisi margarin üretiminde trans yağ oluşumunu engelleyebilmektedir. Son yıllarda margarine rağbet edilmesinin arkasında işte bu teknolojik gelişme vardır. Ülkemizde üretilen margarinlerin büyük kısmı yeni teknoloji ile trans yağsız üretilmekte birlikte piyasadaki bütün margarinlerin bu özelliğe sahip olduğunu söyleyemeyiz. Bu yüzden “Margarinler zararsızdır” diyerek genelleme yapmak yerine “Trans yağ içermeyen margarinler kalp damar sistemine zararsızdır” demek daha doğru olur.

    Benim tavsiyem:

    1-Margarinler, (ekonomik olarak avantajlı olmalarına rağmen) mutfakta ilk aklımıza gelen yağ olmamalıdır. Öncelikle sıvı yağı ve bilhassa zeytinyağını tercih etmeliyiz.

    2-Margarinlerin kalp hastalarına iyi geldiğini söyleyemeyiz, belki zararlı olmadığını söyleyebiliriz (ki bunu söylemek için bile vaktin erken olduğunu düşünüyorum.)

    3-Ekmeğe margarin sürdürülerek çocuklara yedirilmesini doğru bulmuyorum. Çocuklar allerjik reaksiyonlar açısından erişkinlere göre daha hassastırlar. 2001 yılında Melbourne - Royal Children’s Hospital tarafından yapılan ve Thorax dergisinde yayınlanan bir çalışmada margarin yedirilen çocuklarda astım görülme riskinin daha fazla olduğu gösterilmiştir. İngiliz Toraks Cemiyeti başkanı Dr. Lenney, annelerin çocuklarına fazla margarin vermemelerini, bu yağlarda kızartılmış yiyecekleri fazla yedirmemelerini önermiştir. Avustralya’da yapılmış bir diğer çalışmada zeytinyağlı Akdeniz diyeti kullanan kişilerle margarin kullanan kişiler mukayese edilmiş ve sonuçta alerjik rinit, astım ve cilt döküntüleri gibi alerjik reaksiyonların margarin kullananlarda iki misli daha fazla olduğu görülmüştür. Son olarak 2005 yılında Eur J Clin Nutr. Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada margarindeki yağ asitlerinin erişkinlerde de astım riskini artırdığı gösterilmiştir.

    4-Günümüz Türkiyesi’nde herkesin çocuklarına tereyağı yediremeyeceği gerçeğini de gözardı etmememiz gerekir. Margarinler, özellikle kalabalık aileler için enerji ve A,D,E vitaminleri açısından zengin bir besin kaynağıdır.

    Yazımın sonunda bir itirafta bulunayım; eşim, özellikle kek ve kurabiyelerde hiçbir yağın margarinin yerini tutamayacağını söylüyor. (Özellikle birisinden şaşmaz.) Öyle veya böyle bize de zaman zaman onun yaptığı margarinli kurabiyleri afiyetle yemek düşüyor.

    Özetin özeti: Zeytinyağı birinci, tereyağı ikinci, arasıra margarin...

  7. #15
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    BAGIRSAK KANSERI SAVASCISI BULGUR



    Bulgur, Anadolu insanının vazgeçilmez besin maddelerinden biridir. Özellikle kış aylarında bulgur tüketimi daha da artmaktadır. Tıp dünyasında son zamanlarda yapılan araştırmalar da, bu değerli besin maddesinin son derece önemli bir özelliğini daha ortaya çıkardı. Bu önemli özellik ne mi? Hemen söyleyelim: Bulgur, özellikle bağırsaklarda kanser riskini büyük oranda azaltıyor. Bazı kişiler tarafından "köylü yiyeceği" diye nitelendirildiği için sofralardan uzak tutulan bulgur, besin değeri yanında vitaminler açısından da son derece zengin bir gıda maddesi..

    Besin değeri
    Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Bölümü'nde uzun süredir yürütülen çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre; bol miktarda fiber ihtiva eden bulgur, düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak kanseri riskini engelliyor. Bulgurun besin değerine gelince; 100 gram bulgur, vücuda yaklaşık 350 kalori verir. Ayrıca 69.8 gram karbonhidrat, 12.5 gram protein, 1.5 gram lipid, 40 miligram kalsiyum, 3.5 miligram demir, 0.40 miligram B1 vitamini, 0.04 miligram B2 vitamini ve 4.3 miligram niacin içermektedir.

    Stratejik gıda
    4000 yıldan beri besin maddesi olarak kullanılan bulgurun, Dünya Gıda Örgütü'nün açlık sınırındaki ülkelere gönderdiği gıdalar içerisinde yer alması, önemini bir kat daha artırmaktadır. Bizim kıymetini ve önemini pek bilmediğimiz bulgur, dengeli beslenmeden taviz verilmeyen Beyaz Saray mutfağında dahi eksik olmayan emsalsiz bir gıda maddesidir. Bazı ülkelerdeki ordularda radyasyona karşı dayanıklı olduğu için stratejik gıda olarak kabul edilen ve nükleer savaş dönemleri düşünülerek stoklarda tutulan bulgur, kolay hazırlanabilmesi ile de önemli avantaj oluşturuyor.

    Anne adayları için faydalı bir yiyecek
    Bebeğin anne karnında sağlıklı büyümesine büyük katkı sağladığı belirlenen bulgurun hamileler tarafından bol bol tüketilmesi tavsiye ediliyor. Bulgurun folik asit açısından ne kadar zengin olduğunun toplumda yeterince bilinmediğini belirten Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bayram, anne adaylarının sağlıklı bebek dünyaya getirmeleri için yeterince almak zorunda olduğu bir vitamin türü olan folik asidin, beyin ve omurilik hastalıklarının oluşumunu önleyen (B) grubundan bir vitamin türü olduğunu söyledi.

    Doç. Dr. Mustafa Bayram bu konuda şunları dile getirdi:
    "Anne adayları, bebeklerini, folik asit yetersizliğinin neden olduğu rahatsızlıklardan korumak için bulgura sofralarında daha çok yer vermeli. Folik asit yetersizliği yaşayan kadınların, anemi, anemiden kaynaklanan yorgunluk, nefes darlığı ve ishal ile kilo kaybı, çarpıntı ve huzursuzluk gibi olumsuzlukları daha sık ve daha yoğun yaşadıkları biliniyor. Anne, bulgur yemekleri yiyerek bebeğini de kendini de bu olumsuzluklardan koruyabilir."

    Kıymetini bilmiyoruz
    Yeşil çay ve ısırgan otu gibi, bizim pek tüketmeye alışkın olmadığımız besinlerin kanser düşmanı olduğunu daha önce yazmıştım. Ama tüketimi ülkemizde çok yaygın olan bulgur var ki o da tam anlamıyla bir kanser düşmanı. Ayrıca bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor, kabızlığı önlüyor, sinir bozukluklarını gideriyor, zihni dinlendiriyor ve enerji veriyor.

    -----------------------------------------


    Yukarıdaki araştırmayı bir bilim kuruluşumuz yapmış. Konumuz sağlıklı beslenme. Bulgurun ilaç olduğunu da söylemiyoruz ama sağlıklı beslenme insanın sağlam ve dolayısıyla dirençli bir bünyeye sahip olmasını sağlıyor. Sağlıklı bir bünye de kolay kolay hastalığa yakalanmıyor.
    Bulgur binlerce yıldır zevkle tükettiğimiz bir besin kaynağı...
    Daha sonra sofralarımıza pirinç girmiş. Az önce markette pirincin fiyatına baktım; 3.75 TL. Üretimimiz tüketimi karşılamıyor. Üstelik üretimi havuz şekilne dönüştürülmüş inanılmaz derecede su tüketilen bir şekilde yapılıyor. Su kaynaklarımızın kıtlığı dikkate alınırsa pek de akılcı değil. Su kaynaklarının fazla olduğu yerler ise oldukça kısıtlı. Bu nedenle her yıl dünyanın dövizini ödeyip ithal ediyoruz. Hatta sık sık spekülasyonlara da sahne oluyor.
    Bulgurun fiyatı bunun yarısı bile değil. Üstelik ithal değil, döviz de ödemiyoruz.
    Lezzet deseniz usulünce hazırlanmış tereyağlı bulgur pilavını hiç bir şeye değişmem. Hele vakit akşamsa gene şifa kaynağı bir baş soğanı kırıp yanında yemenin zevkine doyum mu olur.
    Sanırım şimdi herkesin aklına düştü.
    Eh artık akşama kadar sabrediverin.
    Son düzenleme : Serenler; 20-01-2009 saat: 11:59.

  8. #16
    Duhul
    Aug 2005
    İkamet
    Ayazmana-Kasaplar Mah.
    Yaş
    17
    Gönderi
    906

    Esas İşte zeytinyağının sağlıklı

    Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi, tam bir antioksidan deposu olan
    zeytinyağının yararları saymakla bitmiyor.

    * Kanser riskini azaltır:
    İçerdiği 'polyphenols', bitkisel antioksidan ile hücreleri kanserden
    korur. Tekil doymamış yağ oranı kansere karşı etkilidir.

    * Kalbi korur:
    Kalbiniz için zeytinyağından daha iyi hiçbir şey yoktur. İyi
    kolesterolü yükseltir (HDL), kötü kolesterolü (LDL) düşürür, kandaki
    yağ oranını dengeler, itihabı ve diğer kalp hastalıklarına neden olan
    sağlık sorunlarını önler.

    * Kan basıncını düşürür:
    İçerdiği etkili antioksidanlar damarları güçlendirir ve genişletir.

    * Kilo vermenizi sağlar:
    Kendine has lezzeti ve doymuş yağ oranının düşük olması kilo vermeye
    yardımcıdır.

    * Baş ağrısını azaltır:
    Eğildiğinizde başınıza doğru saplanan bir ağrınız varsa; salata ve
    sebzelere düzenli ekleyeceğiniz zeytinyağı sayesinde hem bu ağrıdan
    hem de mide sorunlarından kurtulabilirsiniz.

Sayfa 2/22 İlkİlk 123412 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •