Sayfa 3/31 İlkİlk 1234513 ... SonSon
Arama sonucu : 248 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Tarım Haberleri

  1. #17
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    2010 YILI TARIMSAL DESTEKLER BİRİM MİKTARLARI

    ALAN BAZLI DESTEKLER (Dekar) TL

    1 Alternatif Ürün (Tütün) Desteği 120,00
    2 Toprak Analizi Desteği 2,50
    3 Organik Tarım 25,00
    4 İyi Tarım (Meyve-sebze) 20,00
    5 Örtüaltı İyi Tarım 80,00
    6 Mazot Desteği
    Süs bitkileri, Özel Çayır, Mera ve Orman emvali alanları 2,00
    Hububat, Yem bit., Baklagiller, Yumru bit., Sebze, Meyve alanları 3,25
    Yağlı Tohumlu bitkiler ve Endüstri Bitkileri alanları 5,50
    7 Kimyevi Gübre Desteği
    Süs bitkileri, Özel Çayır, Mera ve Orman emvali alanları 3,00
    Hububat, Yem bit., Baklagiller, Yumru bitkiler, Sebze, Meyve alanları 4,25
    Yağlı Tohumlu bitkiler ve Endüstri Bitkileri alanları 5,50
    8 Fındık
    Alan Bazlı, Alternatif Ürün 600,00

    HAYVANCILIK DESTEKLERİ

    1 Yem Bitkileri (Dekar) Yonca (sulu) 125,00
    Yonca (kuru) 70,00
    Korunga 80,00
    Tek Yıllıklar 30,00
    Silajlık Tek Yıllıklar 45,00
    Silajlık Mısır (sulu) 50,00
    Silajlık Mısır (kuru) 30,00
    Yapay Çayır-Mera 75,00
    2 Arıcılık Arıcılık (kovan) 6,00
    Bambus Arısı (koloni) 50,00
    3 Su Ürünleri (Kg) Alabalık 0,65
    Çipura-Levrek 0,85
    Yeni Türler 1,00
    Midye 0,10
    Yavru (adet) 0,05
    4 Süt Primi (Kg) Büyükbaş 0,04
    Küçükbaş 0,10
    5 Hayvan Başı Ödeme (baş) Sığır 225,00
    Manda 250,00
    Sığır (Soykütüğü ek) 50,00
    Hastalıklardan Ari 300,00
    Koyun-Keçi 10,00
    6 Tiftik Üretimi Desteği (Kg) Oğlak Tiftiği 15,00
    Ana Mal (İnce, İyi) 14,00
    Tali 10,00
    7 İpekböceği Desteği (Kg) Tohum (Kutu/adet) 25,00
    1.Sınıf Koza 15,00
    Diğer 10,00
    Damızlık Koza 18,00
    8 Et Desteği (Kg) 1,50
    9 Gıda Güvenirliliği (Akredite Veterinerlik) Desteği (baş) Büyükbaş 1,32
    Küçükbaş 0,32
    Devekuşu 1,05
    Tavşan 0,16
    Tavuk (1000 baş) 2,10
    Kesim miktarı ne olursa olsun aylık destekleme miktarı 1.500 TL'den az, 3.000 TL'den fazla olamaz. Hindi (1000 baş) 13,20
    Çıkma Tavuk (500 baş) 2,10
    Ördek (500 baş) 2,10
    10 Buzağı Desteği (baş) Brusella S-19 Aşısı 20,0
    Suni Tohumlama 60,0
    11 Kuzu, Oğlak Rev - 1 Aşısı (baş) 4,00
    12 Aşı Desteği (baş) Büyükbaş Brusella 1,50
    Küçükbaş Brusella 0,50
    Büyükbaş Şap 0,75
    Küçükbaş Şap 0,50
    13 Hayvan Gen Kaynaklarını Koruma (baş) Büyükbaş Koruma 400,00
    Küçükbaş Koruma 70,00
    Arı 10,00
    Elit Sürü 45,00
    Taban Sürü 40,00
    14 Süt Fiyat Regülasyonu (ton) Gerekliliğinde belirlenir

    ÇEVRE AMAÇLI TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI TL/Da

    1 I Kategori 60,00
    2 II Kategori 135,00

    TELAFİ EDİCİ ÖDEMELER TL/Da

    1 Patates Siğili 110,00
    2 Çay Budama Tazminatı 2004/7758 sayılı BKK

    DİĞER TARIMSAL AMAÇLI DESTEKLER

    1 Yurtiçi Sertifikalı Tohum Kullanımı (Dekar)
    Buğday, yonca 5,00
    Arpa, tritikale, yulaf, çavdar 3,50
    Çeltik, yer fıstığı 8,00
    Nohut, kuru fasulye, mercimek 6,00
    Susam, kolza (kanola), aspir 4,00
    Patates 20,00
    Korunga, fiğ 3,00
    2 Sertifikalı Fidan/Fide ve Standart Fidan Kullanım Desteği (Dekar) Standart-Sertifikalı
    Bodur ve Yarı Bodur Meyve Fidan Türleri ile Bahçe Tesisi 150,00 - 300,00
    Narenciye Bahçelerinde Aşılama ile Çeşit Değiştirme 0,00 - 250,00
    Zeytinde Yağlık Çeşitler İle Bahçe Tesisi 50,00 - 100,00
    Bağ ve Diğer Meyve Fidanları İle Bahçe Tesisi 100,00 - 200,00
    Sertifikalı Çilek Fidesi Desteği 0,00 - 200,00
    Virüsten Ari Fidanlara (+) İlave Olarak 50,00 - 100,00
    3 Yurtiçi Sertifikalı Tohum Üretim Desteği (Kg)
    Buğday 0,10
    Arpa, tritikale, yulaf, çavdar, patates 0,08
    Çeltik 0,25
    Nohut, kuru fasulye, mercimek, aspir, korunga, fiğ 0,50
    Soya 0,35
    Kanola 1,20
    Susam 0,60
    Yonca 1,50
    Yer fıstığı 0,80
    4 Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (İşletme başına) 300,00
    5 Tarımsal Yayım ve Danışmanlık (İşletme başına) 500,00
    6 Ar-Ge Destekleri Proje
    7 Kırsal Kalkınma Proje
    8 Tarım Sigortası Destekleri Bitkisel Ürün Sigortası Desteği Poliçenin %50'si
    Süt Sığırı Sigortası Desteği
    Sera Sigortası Desteği
    Kümes Hayvanları Sigortası
    Hasar Fazlası Desteği
    Diğer Tarım Sigortası Desteği
    Su Ürünleri Desteği

    HAVZA BAZLI FARK ÖDEMESİ (Kg) TL

    1 Yağlık Ayçiçeği 0,230
    2 Kütlü Pamuk Sertifikalı 0,420
    Sertifikasız 0,350
    3 Soya Fasulyesi Sertifikalı 0,350
    Sertifikasız 0,295
    4 Kanola 0,275
    5 Dane Mısır 0,040
    6 Aspir 0,300
    7 Zeytinyağı 0,300
    8 Kuru fasulye 0,100
    9 Nohut 0,100
    10 Mercimek 0,100
    11 Çay 0,115
    12 Buğday 0,050
    13 Çeltik 0,100
    14 Arpa 0,040
    15 Çavdar 0,040
    16 Yulaf 0,040
    17 Tritikale 0,040

    FAİZ İNDİRİMLİ KREDİ UYGULAMALARI (%)

    1 İYİ TARIM UYGULAMALARI İyi tarım uygulama kredisi (işletme-yatırım) 60

    2 ORGANİK TARIM Organik tarım (işletme-yatırım) 60

    Organik girdi üretimi (işletme-yatırım) 60

    3 TOHUM, FİDE, FİDAN ÜRETİMİ/KULLANIMI Sertifikalı tohum, fide, fidan yurt içi üretimi/kullanımı (işletme-yatırım) 50

    Standart fidan yurt içi üretimi/kullanımı (işletme-yatırım) 50

    4 AR-GE Tarımsal AR-GE (yatırım) 40

    5 HAYVANSAL ÜRETİM Süt sığırcılığı (işletme-yatırım) 60

    Damızlık etçi sığır yetiştiriciliği (işletme-yatırım) 50
    Damızlık düve yetiştiriciliği (işletme-yatırım) 60
    Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği (sığır-manda) (işletme-yatırım) 50
    Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği (koyun-keçi) (işletme-yatırım) 50
    Kanatlı sektörüne yönelik bio güvenlik (işletme-yatırım) 60
    Arıcılık (işletme) 50

    6 BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN BESİCİLİĞİ Büyükbaş hayvan besiciliği (işletme - yatırım) 50

    Küçükbaş hayvan besiciliği (işletme - yatırım) 50

    7 TAVUKÇULUK Yumurta tavukçuluğu (işletme-yatırım) 50

    Et tavukçuluğu (işletme-yatırım) 50

    8 SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ Su ürünleri yetiştiriciliği (işletme-yatırım) 50

    9 TARIMSAL SULAMA Tarla içi modern basınçlı sulama sistemleri (damla sulama, yağmurlama sulama) (yatırım) 100

    Diğer sulama sistemleri (derin kuyu açılması vb.) (yatırım) 60

    10 TARIMSAL MEKANİZASYON Tarımsal mekanizasyon (traktör ve biçerdöver hariç) (yatırım) 50

    11 KONTROLLÜ ÖRTÜALTI TARIMI Kontrollü örtüaltı yetiştiriciliği (işletme-yatırım) 50

    12 İHRACATI YAPILAN DOĞAL ÇİÇEK SOĞANLARININ ÜRETİMİ İhracatı yapılan doğal çiçek soğanlarının üretimi (işletme-yatırım) 50

    13 TIBBİ AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ Tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği (işletme-yatırım) 50

    14 DİĞER İŞLETME VE YATIRIM KREDİLERİ 25

    NOT: Düşük faizli kredi uygulamalarında, açılacak kredilerin vadeleri işletme kredilerinde 24 ayı, yatırım kredilerinde 7 yılı geçemez

  2. #18
    Duhul
    Sep 2008
    Yaş
    33
    Gönderi
    4,847
    Blog Yazıları
    37

    Esas

    Sayın serenler Hocam tarım topiğine hayvancılıkla ilgili gündemde olan bir konudan alıntı ekledim lütfen bağışlayın..
    Bu konuda sizin değerli görüşlerinizi de almak isterim...

    Atso Başkanı Tosunoğlu Et İthalatı Kararını Değerlendirdi
    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Latif Tosunoğlu hükümetin almış olduğu et ithalatı kararı ile tüketiciye birkaç ay ucuz et sunulabileceğini, ancak daha sonra değişen bir şeyin olamayacağını belirterek, "Canlı hayvan ve et ithalatı geçici bir önlemdir
    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Latif Tosunoğlu hükümetin almış olduğu et ithalatı kararı ile tüketiciye birkaç ay ucuz et sunulabileceğini, ancak daha sonra değişen bir şeyin olamayacağını belirterek, "Canlı hayvan ve et ithalatı geçici bir önlemdir. Türkiye'de dişi hayvan kesimi gerekirse bir süre yasaklanmalıdır'' dedi.
    ATSO Başkanı Latif Tosunoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetin et ithalatı kararının geçici bir önlem olduğunu ileri sürerek, Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan ve benzeri Doğu illerinin bir dönemler Türkiye'yi hayvancılık konusunda besleyen merkezler olmasına rağmen, bugün neden havancılığın bitme noktasına geldiğinin sebepleriyle araştırılması gerektiğini söyledi. Çözümün hayvancılığın geleceğine yapılacak olan yatırımla mümkün olacağını kaydeden Tosunoğlu, "Bir dönemler Ardahan, Kars ve
    Erzurum gibi iller hayvancılıkta Türkiye'yi beslemekteydi. Ne oldu da bugün bu hale gelindi. Türkiye'de ne yazık ki, uzun yıllardır dişi hayvanın kesimi gerek kurban bayramında olsun, gerekse de et ihtiyacında olsun plan ve projesiz yapıldı. Bana göre en büyük sebeplerden biri budur. Bilindiği gibi İsmet Paşa döneminde dişi hayvan kesimi yasaklanmıştı. Çünkü bu ciddi bir önlemdir. Biz de bugün aynı uygulamayı yapabiliriz" görüşünü dile getirdi.

    "BÖLGEDE BARINAKLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 80'İ ELVERİŞSİZ DURUMDA"
    Bölgedeki göçün de söz konusu olayı tetiklediğini dile getiren Tosunoğlu, "Batıya göç etmenin en önemli unsurlarından biridir. Yani genç nüfus maalesef göç ediyor. Genç nüfusun olmadığı bir yerde hayvancılıkta üretim yapamazsınız. Geçmişte bunun alt yapısına yatırım yapılmış olsaydı, bugün millet bunun çilesini çekmezdi" diye konuştu.
    Hayvancılığa destek adı altında Tarım Bakanlığı'nın verdiği desteklerin de yerinde kullanılamadığının kanaatini taşıdığını ifade eden Tosunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
    "Bugün sadece bir tek Ardahan'a Tarım Bakanlığı tarafından 2009'da hayvancılığa destek adı altında yaklaşık 15 milyon TL para verilmiş. Bu aslında ciddi bir rakamdır. Ama verilen her para, hayvancılığın altyapısına yatırılmış olsaydı, bugün biz bu sorunlarla karşılaşmazdık. Örneğin verilen desteklerle, barınaklar daha modernleşebilir, hayvan ırkı düzenlenebilirdi. Ayrıca et ve süt hayvancılığına yatırım yapılabilirdi. Çünkü bölgede barınakların yaklaşık yüzde 80'i elverişsiz durumda. Yani geçmişten kalan
    yöntemlerle işletmecilik yapılıyor. Bu şekilde yapılan işletmecilikte de ne kadar gelecek verim beklenir ki?"

  3. #19
    Duhul
    Jan 2009
    İkamet
    İzmir
    Yaş
    51
    Gönderi
    19,321
    Blog Yazıları
    45

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Serenler Yazıyı Oku
    [B]Sanatçılar da tarıma yatırım yapmaya başladı
    Sn. Serenler üstadım, topiği yeni gördüm, yaklaşık her ürününü kendisi yetiştirebilen bir tarım ülkesi olduğumuz üzere çok güzel bir başlık olmuş.
    Ben de toprağın içinden gelen bir köylü çocuğuyum.
    Topikteki yazılar ve fotoğraflar çok güzel.
    Sanayileşmenin ve ormanların azaldığı, küresel ısınmanın arttığı, ekilebilir toprakların günden güne azaldığı bir dünyada tarım ürünlerinin önemi günden güne artacaktır. Bu yüzden böyle tarımla ilgili yatırımların arttığını gösteren haberleri bundan sonra daha çok duyacağız gibi geliyor bana.
    Serenler abi biz de memleketteki bir tarlamıza diş bademi, el bademi ya da Amerikan bademi denilen bademden diktik iki yıl oldu, yavaş yavaş meyve verme zamanı geliyor artık. Bakalım nasıl bir sonuç alacağız merak ediyorum.
    Saygı ve selamlar.

  4. #20
    Duhul
    Dec 2006
    İkamet
    --Mai 68..Gaule
    Yaş
    38
    Gönderi
    3,519
    Blog Yazıları
    23

    Esas




    Gecen yıl yaklasık 55 bın ton kıraz ıhrac eden
    turkıye`de, bu yıl yurt dısına gonderılecek urunlerın mayıs ayının son haftasında
    hasat edılmeye baslanacagı bıldırıldı.
    Meyve-sebze ıhracatı yapan bursa`da kurulu alara tarım`ın ust yonetıcısı
    (ceo) kerım taner, aa muhabırıne yaptıgı acıklamada, ulkenın sıcak ıklıme sahıp
    bolgelerınde kıraz hasadının surdugunu soyledı.
    ıhracata gıden kalıtedekı, cıftcıler arasında ``napolyon`` olarak bılınen
    ``0900 zıraat kırazı``nın mayıs ayının son haftasında toplanmaya baslanacagını
    ıfade eden taner, ılk urunun ızmır`ın kemalpasa ılcesınden alınacagını anlattı.
    Ardından afyonkarahısar, ısparta ve konya`nın ılcelerınden urun
    alacaklarını vurgulayan taner, ``fırmalar kıraz ıhracatı ıcın baglantılarını,
    hazırlıklarını yapıyor. ıyı bır sezon gecırecegımızı umuyoruz`` dedı.
    Taner, turkıye`nın gecen yıl 55 bın ton kıraz ıhrac ettıgını belırterek,
    krıze ragmen bu rakamın yakalanmasında ıhracatcı fırmaların buyuk emegının
    oldugunu kaydettı.


    -aa-
    |

  5. #21
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    15 milyon solucan onun için çalışıyor

    Jeofizik Mühendisi Burçin Karababa, 2005 yılında yaptığı yatırımın meyvelerini topluyor.

    12:44 | 30 Mayıs 2010

    Dünyada uzun süredir bilinen ve kullanılan "solucan gübresi", Türk çiftçisinin de tarlasına giriyor.

    Türkiye’deki ikinci solucan gübresi üretim firması Ekosol (Ekolojik Solucan) kilosu 2 liradan solucan gübresi satışına başladı.

    Solucanların organik artıkları tükettikten sonra ortaya çıkardığı atık olan "solucan gübresinin" hiç bir kimyasal madde içermemesi nedeniyle tarımda doğal, organik üretim açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Toprakta kimyasal kirliliği ortadan kaldıran, verimi ortalama yüzde 30 artıran, toprağı yenileyen, rehabilite eden ve su tutma kapasitesini artıran solucan gübresini, her çiftçinin üretmesinin mümkün olduğu, "her tarlanın bir gübre fabrikasına" dönüşebileceği kaydediliyor.

    Solucan gübresi üretiminin artırılması ile halen kimyasal gübre üretiminde hemen hemen tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’de önemli döviz tasarrufu sağlamanın mümkün olabileceğine işaret ediliyor. Türkiye, yılda 8-9 milyon ton civarında kimyevi gübre tüketirken, solucan gübresinin üretiminin, dünyada her geçen yıl yaygınlaştığı belirtiliyor.

    İstanbul merkezli Ekosol Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Burçin Karababa, solucan gübresi üretimini ticari olarak başlatan Antalya’daki Bionat firmasından sonra, bu işe giren ve halen satış yapan ikinci firma olduklarını söyledi.

    -"YATIRIM EKİPMANLARINI HURDALIKLARDAN TOPLADIM"-

    Jeofizik mühendisi olan Karababa, AA muhabirine, solucan gübresi üretimine girme hikayesini, "Bir turp yedim hayatım değişti" diye başlayarak anlatıyor. Moldovalı bir arkadaşının kendisine ikram ettiği turpu, şekerpancarı sandığını belirten Karababa, şöyle devam etti: "Hayatımda yediğim en lezzetli turptu. Ben şekerpancarı zannettim.

    Arkadaşım onun turp olduğunu söyledi. Nasıl böyle lezzetli olduğunu sordum.

    Solucan gübresi ile üretim yaptıklarını söyledi. Ben aslında jeofizik mühendisiyim ama doğa, tarım çok ilgimi çekiyor. Bunun üzerine 2005 yılından itibaren yatırım yapmak üzere çalışmalara başladım. Önce 50 adet solucanla deneme üretimi yaptım. Başarılı olunca solucanlara üretim yatağı oluşturmak için hurdalıklardan tır dorseleri aldım. İstanbul yakınlarında Ballıca Köyün’de tesisimi kurdum. Dorselerin içinde organik atıkları solucanlara verdim.

    Solucanlar bunları tüketerek kendi gübrelerini üretiyorlar. Solucan gübresi üretiminde özellikle kırmızı solucanlar kullanılıyor. 50 yıldır dünyada kullanılan bu çok kıymetli ürünün Türkiye’de yaygın olarak bilinmemesi ve kullanılmaması bir kayıp. Şimdiye kadar bu iş için 80-100 bin lira dolayında yatırım yaptım. Halen 15 milyon solucanım var. Her gün 15 milyon işçi, hiç sigorta-yemek istemeden benim için üretim yapıyor." Tesisin büyüklüğünün 7 dönüme ulaştığını belirten Karababa, konu ile KKTC Tarım Bakanlığı’nın ilgilendiğini, gübreyi orada bazı bahçelerde deneyerek olumlu sonuçlar aldıklarını söyledi. Bu yıl 180 ton üretim öngördüklerini, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin alma süreci uzun sürdüğü için ancak 1,5-2 ay önce satışa başlayabildiklerini anlatan Karababa, ilkbahar dönemi gübreleme sezonunun kaçırdıkları için bu yıl 80 ton civarında satış yapabileceklerini tahmin ettiğini kaydetti.

    Solucan gübresini kilosu 2 liradan 10 ve 25 kilogramlık torbalarda pazarladıklarını belirten Burçin Karababa, üretim hakkında bilgi verirken, "1 metreküp bitkisel atığa 50-60 bin adet solucan koyuyoruz, 1,5-2 ayda gübreye dönüşüyor. Solucanların yedikleri atıklar gübre oluyor, gübre dorselerin altındaki elekten aşağı düşüyor. Bunları toplayıp, eleyip torbalıyoruz, satıyoruz" dedi.

    Yurt dışında solucan gübresi üretimine destek verildiğini, ancak Türkiye’de kendilerinin herhangi bir destek almadığını anlatan Karababa, tamamen organik bir gübre olan solucan gübresinin özellikle seralarda kullanımının çok önemli olduğunu, verimi en az ortalama yüzde 30 artırırken, 10-15 gün erken hasat imkanı sağladığını söyledi.

    Solucan gübresini içindeki besin maddesinin yüksekliği nedeniyle kimyasal gübreye göre daha az kullanmanın yeterli olduğunu anlatan Karababa, sürekli solucan gübresi kullanılması halinde, birkaç sezon sonra toprağın kendini yenileyeceğine ve gübre ihtiyacının giderek azalacağına işaret etti.

    -"EVDE SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİ İÇİN KUTU İMALATINA BAŞLADIK"-

    Ekosol Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Burçin Karababa, herkesin evinde, bahçesi için kendi solucan gübresini üretmesini sağlamak amacıyla "solucan kompost kutuları" piyasaya sürmeye hazırlandıklarını açıkladı.

    Karababa, "Evsel organik atıklar bu kutularda solucanlara verilerek, hem organik gübre elde edilir, hem de organik atıklar çöp olmaktan çıkar" dedi.

    Firma, kompost kutularında kullanmak üzere, kırmızı solucanları da 50’şer adetlik paketlerde pazarlayacak. Bahçenin bir kenarına konacak 5 katlı mangal görünümündeki kompost kutusuna, evsel organik atıklar üstten atılacak.

    Solucanlar, her türlü atığı4 günde 5’te 1 düzeyine indiriyor ve gübre üretimini gerçekleştiriyor. Böylece, kendi organik atıklarınızdan kendi organik gübrenizi üretmiş olacaksınız. Atıklar çöp olmaktan çıkacak.

    -1 SOLUCAN 1 YILDA 1300 SOLUCANA ULAŞIYOR-

    Solucan gübresi üretimi sırasında kesinlikle koku ve sinek oluşmadığını söyleyen Karababa’nın verdiği bilgiye göre, kompost üretiminde kullanılan Kuzey Kalifornia solucanı koyu kırmızı renkte. Yetişkinlerin uzunluğu 6-8 cm ve 1-1,4 gram ağırlığında. Güneş ışığına karşı çok dayanıksız olan solucanlar, korunmazsa birkaç dakikada ölebiliyor. Yaklaşık 4-5 yıl yaşayabilen 1 solucan, bir yıl içerisinde uygun ortamlarda 1300 solucana ulaşabiliyor.

    Solucanlara gübre üretiminde yem olarak, çiftlik hayvanlarının atıkları, bitkisel atıklar, soğan ve narenciye, evsel atık, sebze, meyve, ufalanmış kağıt, karton, çim yanında plastik ve türevleri de verilebiliyor.

    -"SOLUCANLAR, MALİYETSİZ, EN KÜÇÜK GÜBRE FABRİKASI"

    Bu arada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın çıkardığı Türktarım dergisinin bu yılki Ocak-Şubat sayısında da solucan gübresinin tanıtımına yönelik bir yazı yer aldı.

    Tarımsal Üretim Genel Müdürlüğü’nden ziraat mühendisi Dr. Necmi Pilanalı’nın yazısında solucanlar, "çiftçiye maliyeti olmadan çalışan en küçük gübre fabrikaları" olarak tanımlanırken, bu fabrikaların yakıt olmadan çalıştığı, organik atıkları tüketerek, toprak düzenleyici olarak da kullanılabilen mükemmel bir gübre ürettiği belirtildi.

    Yazıda yer alan bilgilere göre, solucan gübresi ile birlikte toprağa organik madde ilave edilmiş oluyor. Toprağın "biyolojik düzenleyicisi" olarak 600 milyon yıllık bir deneyime sahip solucanlar, bitkilerden destek alarak, bitkilerin sağlıklı büyümesi için de ihtiyaç duyduğu hormonlar, antibiyotikler, bitki besin maddesi ihtiyaçlarını karşılıyor.

    Aristo’nun solucan gübresini "bağırsak toprağı" olarak nitelediği belirtiliyor. Solucanlar, organik maddeyi parçalayarak, bitkilere yararlı amonyum ve nitrat azotu kadar fosfor ve potasyumu da çözünebilir formlara dönüştürüyor.

    Bu gübre, toprağın verimliliğini artırıyor, toprağın asitliliğinin (pH) 7 civarında korunmasına yardımcı oluyor, asit ya da alkalin toprakların pH’sını nötr pH’ya dönüştürüyor.

    Solucanlar, toprak yüzeyindeki bitki besin maddelerini kök bölgesine taşıyor. Toprağın su tutumunu artırıyor ve sulamada ihtiyaç duyulan su miktarı yüzde 40-60 azaltıyor. Toprak drenajını ve verimliliğini koruyor. Toprak erozyonu ve yüzey akışlarını azaltıyor. Kimyasal gübre kullanımını azalttığı için yer altı sularının zirai ilaçla kirlenmesi önleniyor. Bitkilerde zirai ilaç kalıntısı sorunu yaşanmıyor.

    Solucan gübresi üretiminde kullanılan kırmızı solucanların bitkilere ve köklere bir zararı olmuyor. Solucanlar her 24 saatte kendi vücut ağırlığının yarısı kadar organik madde tüketiyor. Kırmızı solucanlarda ise bu tüketim daha fazla.

    Solucanlar, mutfak atıkları dışında, kapalı alan atıkları ve bahçe atıkları, samanlar, yapraklar, çimen atıkları, ahır gübresi, şeker kamışı atıkları, kuş tüyleri ya da küçük kemik atıkları, taze meyve-sebze atıklarını değerlendirebiliyor ve bunları kısa sürede kullanılabilecek zengin bir gübreye-komposta dönüştürüyor. Ekmek, yumurta kabukları, tahıllar ve saç gibi organik maddeler de kompost yapımında kullanıyorlar.

    Solucan gübresi, özellikle kimyasallarla kirlenmiş, kuvvetini ve canlılığını yitirmiş, yorulmuş toprakların ıslahını sağlıyor. Yapısında bulundurduğu çok sayıdaki bakteri sayesinde topraktaki zararlı bakterilerle rekabet ediyor ve onların zararlı etkilerini ortadan kaldırıyor. Hastalıklara karşı direnç sağlıyor. Kokusuz ve toksik madde içermeyen solucan gübresi, suyu, havayı ve toprağı kirletmiyor.

    http://www.milliyet.com.tr/15-milyon...44/default.htm

  6. #22
    Duhul
    Jan 2009
    İkamet
    İzmir
    Yaş
    51
    Gönderi
    19,321
    Blog Yazıları
    45

    Esas

    Tarım sektöründe küresel buluşma
    05.06.2010 | Referans-İstanbul

    CNR AgroPro/Avrasya Tarım Fuarı, 10-13 Haziran 2010 tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek. CNR Ekspo Fuarcılık tarafından düzenlenecek olan fuarda, dünyanın çeşitli ülkelerinden alım heyetleri ağırlanacak. Tohumculuktan gübreye, sulama sistemlerinden traktör ve tarım ekipmanlarına kadar sektörün her alanını kapsayacak fuarda, tarımda en son yenilikler tanıtılacak. Çiftçileri bilgilendirecek seminerlerin yer aldığı fuar, toplam 20 bin metrekare açık ve kapalı alanda 200'ün üzerinde firmanın katılımıyla gerçekleşecek.
    CNR AgroPro/Avrasya Tarım Fuarı'nın diğer tarım fuarlarından ayrılan en önemli özelliği, yabancı alım heyetlerinin fuarı ziyaret edecek olmaları. Kosova Tarım Bakanı Yardımcısı Fikrim Damka, Tarım Müsteşarı Kaplan Halimi fuar sırasında Türk firmaları ile görüşmelerde bulunacak. Rusya, Azerbaycan, Ürdün, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan, İran, Irak, Libya, Cezayir, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan ve Kosova'dan gelecek kalabalık alım heyetlerinin de önemli anlaşmalara imza atması bekleniyor.
    Yerli firmaların yanı sıra yabancı firmaların da katılımcı olacağı CNR AgroPro/Avrasya Tarım Fuarı'nda, İtalya ve İran'dan traktör ve tarım makineleri üreticileri de ürünlerini sergileyecek.

  7. #23
    Duhul
    Jan 2009
    İkamet
    İzmir
    Yaş
    51
    Gönderi
    19,321
    Blog Yazıları
    45

    Esas


    Uzmanlar Seracılık, İspanyolların kahverengi domatesi Kumato'yu Antalya'da üretmeye başladı. Uzmanlar, kilosu 4 TL olan Kumato'yu Ortadoğu ve Rusya'ya ihraç etmeyi planlıyor.

  8. #24
    Duhul
    Nov 2009
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    1,310

    Esas


    .
    .
    .


    20 Haziran 2010 Pazar

    Artık Fındığın da Sütü Var!

    Fındık Tanıtım Grubunun (FTG) verilerine göre Türkiye, toplam dünya fındık üretiminin yüzde 75'ini,
    ihracatının yüzde 70-75'ini gerçekleştiriyor.
    550-600 bin hektar alan üzerinde üretimi yapılan fındıkla dolaylı ve dolaysız olarak 4 milyon kişinin ilgilenmesi, fındığın sosyo-ekonomik önemini artırıyor.


    Türkiye ve dünyada çerez olarak da tüketilen fındığın yüzde 90'a yakın kısmı kavrulmuş, beyazlatılmış, kıyılmış, dilinmiş, un ve püre halinde çikolata, bisküvi, şekerleme sanayinde, tatlı, pasta ve dondurma yapımıyla yemek ve salatalarda yardımcı madde olarak kullanılıyor.

    Fındık, meyvesinden odununa kadar birçok alanda çeşitli faydalar sağlarken, fındığın tüketiminin artırılması ve tanıtımı amacıyla da Türkiye'de ve yurt dışında çeşitli kampanyalar yürütülüyor.

    Fındık sütü üretimi herhangi bir sürede hasat edilmiş, kabuğundan ayrılmış kavrulmuş veya kavrulmamış ve kırılmış veya kırılmamış fındığın herhangi bir yöntemiyle ıslatılması, öğütülmesi, süzülmesi, ısıtılması ve homojenleme ve dolumunun yapılması süreçlerine dayanıyor.

    Bitkisel süt üretimi dalında en yaygın olarak bilinen soyadan yapılan soya sütünden besin ve duyusal değer bakımından daha iyi olan fındıktan süt üretimi, fındığın ıslak öğütülmesiyle yapılıyor. Fındık sütü, fındığın içecek olarak tüketiciye sunulmasına ve daha fazla tüketilmesine yardımcı olacak, en küçük yaştan başlayarak her yaştaki tüketici fındık sütünü kolaylıkla tüketebilecek.

    ''BM'YE FINDIK SÜTÜ OLARAK SATMA İMKANI OLABİLECEK''

    Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yakup Ermurat, 3 yıl bilimsel çalışma sürdürdüğü ABD'de, soya sütü üretimini gördükten sonra, bitkisel süt olarak fındıktan da bu şekilde süt üretip üretilemeyeceği konusunda yaklaşık 10 yıldır çalıştığını anlattı.

    Ermurat, ıslak öğütmeyle herhangi bir katkı veya ısıtma olmadan soya sütü üretimine benzer şekilde, fındıktan da rengi beyaz, kendine özgü esansı, aroması olan bitkisel süt içeceğinin elde edilebildiğini belirtti.

    Fındık sütüyle küçük yaştaki çocuklar, fındığı hazmedebilecek seviyeye gelmiş bebekler, yaşlılar ve takma dişinden dolayı fındık yiyemeyenlerin de bunu tüketebileceğini dile getiren Ermurat, fındık sütünün talep edileceğini ve ürünü düştüğü sıkıntılardan kurtarabileceğini düşündüğünü ifade etti.

    Ermurat, fındık sütünün, fındığın bir içecek ürünü olarak tüketiciye sunulmasına ve daha fazla tüketilmesine yardımcı olacağını vurgulayarak, ürünün kullanım alanlarına ilişkin şu bilgileri verdi:

    ''Birleşmiş Milletler çok miktarda gıda alıyor fakir ülkelere, yardıma muhtaç ülkelerdeki insanlara götürmek için. Bunu BM'ye fındık sütü olarak satma imkanı olabilecek. Fındık içinde yüksek oranda protein, vitamin bulunuyor. Bu nedenle, yararlı bir bitkisel süt olacak. Ülkemizde de tüketiciler artık hayvansal besin, bitkisel besin ayrımı yapmaya başladı. Bilhassa Avrupa'da ve Amerika'da bitkisel süt, sağlık bakımından çok önem taşıyor. Asya, Avrupa ve ABD'ye bu süt ihraç edilebilir.''

    A.A

    http://turktime.com/haber/Artik-Find...utu-Var-/98114

Sayfa 3/31 İlkİlk 1234513 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •