Sayfa 2/115 İlkİlk 12341252102 ... SonSon
Arama sonucu : 916 madde; 9 - 16 arası.

Konu: altın neden 3600 dolar olacak?

  1. #9
    Duhul
    Oct 2009
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    11,394

    Esas

    hayırlı olsun üstad ama ne zaman 3600 dolar olur o daha önemli.yoksa yön yukarı, 1000 doları geçmeden de geçecek ama ne zaman diyorduk.

  2. #10
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    istanbul,şaşkınbakkal
    Yaş
    69
    Gönderi
    1,321
    Blog Yazıları
    13

    Esas

    Sn julia.luthor alakanıza teşekkür ederim.......

    Şimdi dört yıldan beri ilk defa yeni bir topik başlatmaya karar verdim....ve bu konu herkesi yakından ilgilendiren bir konu....anck ALTIN bir emtia gibi değerlendirilemez ve yönetim konu ALTIN olduğundan bu topiği emtia bölümüne taşımış.....

    Dolayısıyla bu şekilde bu topiği sürdürmenin bir anlamı kalmıyor....

    saygılarımla.....

  3. #11
    Duhul
    Oct 2009
    İkamet
    İzmir
    Yaş
    60
    Gönderi
    4,700

    Esas

    bence siz yazmaya devam edin sayın tecrb ,üzüm yemek istiyen sizi bir şekilde bulur

  4. #12
    Duhul
    Oct 2009
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    11,394

    Esas

     Alıntı Originally Posted by tecrb Yazıyı Oku
    Sn julia.luthor alakanıza teşekkür ederim.......

    Şimdi dört yıldan beri ilk defa yeni bir topik başlatmaya karar verdim....ve bu konu herkesi yakından ilgilendiren bir konu....anck ALTIN bir emtia gibi değerlendirilemez ve yönetim konu ALTIN olduğundan bu topiği emtia bölümüne taşımış.....

    Dolayısıyla bu şekilde bu topiği sürdürmenin bir anlamı kalmıyor....

    saygılarımla.....
    sağlık olsun üstad saygılar.

  5. #13

    Esas

    Sayın tecrb;

    Sizi okumak bizim için bir zevk olacaktır.

    Yazmaya devam edeceğinizi ümid etmekteyim.

    Saygılar;

  6. #14
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    istanbul,şaşkınbakkal
    Yaş
    69
    Gönderi
    1,321
    Blog Yazıları
    13

    Esas

    Doğrusu yazmak olmalı.....birden öfkelendim işte..... bilgileri toprağa götürecek halimiz yok..... burası bir forum ve kuralları var ....

    Bakıyorum fena bir konu değil,yazacakta epey şeyler var...yoksa kuru kuru 3600 dolar/ons demek pekte anlamlı durmuyor....destekler için herkese teşekkür ederim......

    saygılarımla.......

    ve ALTIN şu an 1293 dolar/ons

  7. #15
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    istanbul,şaşkınbakkal
    Yaş
    69
    Gönderi
    1,321
    Blog Yazıları
    13

    Esas

    Evet,kaldığımız yerden devamla.......

    Altın günümüzde en stratejik enstruman....ama geçmiştede bu böyle olmuş ve hatta MÖ 8000 lere kadar uzanan kanıtlar var......

    Altın bulma çalışmalarındaki modern yöntemlerde jeoloji, kimya ve fizikten birlikte yararlanılıyor. Madencilerin sık sık andığı eski bir atasözü, bugün altın arama çalışmalarında da benimseniyor: "Eğer fil bulmak istiyorsan, filin bulunduğu ülkelere git..." Bu doğrultuda bilim adamları da, altının oluşabileceği alanlarda araştırma yapmayı tercih ediyorlar

    Altın, sudan 19 kat daha ağır olduğu için, hızla dibe çöküyor. Bu nedenle şelale tabanlarında, büyük taş ya da kayaların çevresinde, çatlaklarda veya nehrin çok yavaş aktığı geniş bölümlerin tabanlarında birikiyor."Elek" ya da "leğende yıkama", altın avcılarının bu biriken altını topraktan ayrıştırmak için kullandıkları geleneksel yöntemlerin başında geliyordu. M.Ö. 2500 yılına ait yazılı kaynaklarda, Mısırlılar'ın bu yöntemi kullandıkları anlatılıyor. Ve bu işlem bazı ülkelerde hâlâ tercih ediliyor. Altın arayıcıların kullandıkları leğene benzeyen kap, ilk kez Batı Afrika'da, 1471 yılında Portekizliler'in istilasından önce kullanıldı....

    Kayaların, toprağın ve suyun jeokimyasal çözümlemeleri, altın araştırmacılarına po-tansiyel kaynaklar hakkında ipuçları veriyor. Jeokimyagerler, altını doğrudan test etmek yerine, antimon, arsenik, cıva, gümüş ve talyum gibi ipucu verebilecek daha değersiz metalleri inceliyorlar. Çünkü, bu metaller daha yüksek oranlarda bulunuyor; ulaşılması kolay ve altının varlığı hakkında faydalı bilgiler sunuyorlar

    Maden yatağının çevresindeki kaya oluşumlarının özellikleri, duyarlı cihazlar kullanıldığında altının yerini bildirebiliyor. Örneğin altın, genellikle damarlar halinde, kayalardaki yarıkları ya da fayları izliyor. Normal olarak bu faylar, manyetik alandaki değişimlerle ortaya çıkarılabiliyor. Bu değişimler takip edildiğinde de maden yatağına ulaşılabiliyor.....

    Altın bazı zamanlar, mikroskopla görülemeyecek kadar küçük olabiliyor. Örneğin, sülfürlü minerallerin içindekiler... Bu tip altına "görünmez altın" deniyor. Güney Afrikalı bilim adamları, altın parçacıklarını ayrıştırabilmek için öncü bir yöntem geliştirdiler. Mineral örneğiyle beslenen bakterileri kullanarak bu "görünmez altın'ı elde ettiler. Ancak, düşük kalitedeki cevherden altın elde etme konusunda çok ilginç ve yeni bir yardımcı daha bulundu: hardal bitkisi...
    "Phytology"(bitkibilimi) ve "mining" (madencilik) kelimelerinin birleşmesinden oluşan "phtyomining" yönteminde, Çin hardal bitkisi, altının ayrışmasında kullanılıyor......


    Altın külçeleri... - Kimyasal simgesi olan Au , Latince'deki "aurum"dan (parlamak) geliyor.
    - Kuyumcu tartısıyla 31,1 gr'lık altın, uzatıldığında 54 km'lik bir tel oluşturabiliyor. Yine ezildiğinde ve uzatıldığında, 4 metrekarelik bir alanı kaplıyor.
    - Bugün dünya altın üretimi 125 bin ton... Bu miktarla, kenar uzunluğu 1,8 km'yi bulan bir altın küp yapılabilir.
    - Güney Afrika altın üretiminde başı çekiyor.
    - Bugüne kadar en büyük altın külçesi Avustralya'nın Victoria eyaletinde çıkarıldı. "Welcome Stranger" adı konulan bu külçenin ağırlığı 78 kg. idi ve yüzde 91 saf altından oluşuyordu.
    - Getiri açısından altın çok da kârlı değil. 10 yıl önce yapılan 1.500 dolarlık yatırımın getirisi sadece 860 dolar civarında

    Altının ayar damgasıyla ilgili kanunlar 1478'e kadar değişmedi. Ancak her ülke, ayar damgasıyla ilgili olarak kendi kanunlarını uygulasa da, altının evrensel değeri kıratla belirleniyor
    Altınınız kaç ayar?
    Altının saflığı "kırat"la (ayar) ifade ediliyor. Bu sözcük, Arapça "kirat"tan geliyor. Arabistan'da değerli madenlerin keçiboynuzu ağacının taneleriyle tartılması, bu sözcüğün Arapça'dan gelmesinin nedeni. Saf altın 24 kırat... Bir yüzüğün 18 kırat olması, 18'lik bölümünün saf altından, geri kalan kısmının ise başka metallerden oluştuğu anlamına geliyor. 19. yüzyılda, altının değerini ifade etmek için "binler" sistemi getirildi. Buna göre 18 kırat altının ayar damgası 750 olarak tanımlanıyordu........ Yani 750'lik bölümü saf altın 250'lık bölümü diğer metaller.....

    Altını saflaştırmak...

    Mısırlılar, bundan tam 3.000 yıl önce altını saflaştırmayı ve işlemeyi biliyorlardı. Aradan geçen onca zamana ve gelişen tekniklere karşın, bu alandaki temel işlemlerde çok büyük değişiklikler olmadı. İşte altını saflaştırmanın bu geçmişten gelen 4 ana yöntemi... Cilalama (parlatma) : Madenden çıkarılan materyal, özel bir kap içinde, tazyikli su ile yıkanıyor. Diğer minerallerden ve topraktan oluşan kirlilik suyla birlikte akıp gidiyor. Geriye saf altın kalıyor. Siyanürleme: Madenden çıkarılan mineral, siyanür alkalin ile karıştırılıyor. Ortaya karmaşık bir madde çıkıyor. Daha sonra birtakım özel tekniklerle bu karışımdan altın çekilip alınıyor. Karışım yöntemi: Madenden çıkarılan mineral ince ince parçalanıyor ve daha sonra cıva ile karıştırılıyor. Daha sonra bu karışım, ikinci bir işlem olarak damıtılıyor ve altın elde ediliyor. Arıtma yöntemi: Madenden çıkarılan mineral, ya sülfürik asit ya nitrik asit ya da klor ile arıtılıyor ve ayrışmanın sonunda altın elde ediliyor

    Evet ALTIN elde etmek için ne kadar fazla zorluk var ve çıkarmak için birim maliyet her geçen gün artmakta.....neticede 125 ton ALTIN üretimi Dünya artan nüfusunun ne kadarını karşılar ve hatta şu an yaşanan krizlerin etkisiyle basılan karşılıksız paralar yaratacakları enflasyondan ,bir karşılık olarak Dünya Merkez bnkaları 25 yıl sonra yeniden ALTIN alımına başlamışlardır.....

    Şu an ALTIN 1298 dolar/ons

  8. #16
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    istanbul,şaşkınbakkal
    Yaş
    69
    Gönderi
    1,321
    Blog Yazıları
    13

    Esas

    ....Altın elde etme hakkında bilgilendikten sonra...altının Dünya tarihindeki önemine değinmek istiyorum.....

    Her dokunduğu nesneyi altına çeviren Midas'tan, altın yumurtlayan tavuğa, tüm çocukluğumuz altın üzerine kurulu öykülerin bombardımanıyla geçti. Kuşkusuz bunların çoğu bir efsane... Ama, aralarında gerçek payı olanların sayısı da az değil. Örneğin, Yunan mitolojisine göre tanrı Dionysos, Frigya kralı Midas'a dokunduğu her şeyi (buna ayaklarıyla dokunduğu şeyler de dahildi), altına dönüştürme gücü vermişti. Bugün bilimsel çalışmalar bu efsaneyi açıklayabiliyor. Midas'ın kralığının hayat kaynağı, bölgedeki Sardes Nehri'ydi. Bu su yatağının Antikçağ'da altın madeniyle dolu zengin alüvyonlar içerdiği artık biliniyor. Kuşkusuz, Kral Midas bu nehirde dolaşırken ayaklarının dibindeki altın tortuları ortalığı parıldatıyordu.

    Altın konusundaki mitolojik öyküler Midas'la sınırlı değil. 17 Şubat 1923 tarihinde arkeolog Howard Carter, M.Ö. 1343'te ölen Tutankhamon'un mezarını ortaya çıkardığında, buradaki altın miktarı hayal tacirlerini yeniden hareketlendirdi. Bir efsaneye göre, tanrı Osiris, tanrı Anubis'in yardımıyla yeryüzündeki bütün altını ele geçirdi ve bunu Birinci Hanedan'ın firavunlarına verdi. Ama bugün Eski Mısır'ın altın zenginliğinin, özellikle Nübye bölgesindeki madenlerden geldiğini biliyoruz. Bunu kuşkusuz firavunlar da biliyordu. Çünkü "Nub", Mısır hiyeroglif dilinde altın anlamına geliyordu. Ancak o tarihte kimse Nübye'den bahsetmiyor, herkes efsanevi "Punt" diyarından söz ediyordu.
    Bir başka efsanevi altın diyarı ise, Eski Ahid'de adı geçen "Ofir" idi. Oradan getirttiği altınlarla, Yahudi kralı Süleyman, Kudüs'teki ünlü Süleyman Tapınağı'nı inşa ettirmişti. Bilim adamları şimdiye kadar "Ofir" diyarının neresi olduğunu tam olarak saptayamadılar. Ama, o tarihlerde altının, Arabistan'dan Fenikeli denizcilerle taşındığı ileri sürülüyor.

    Geçen yüzyılın sonlarında Alman arkeolog Heinrich Schliemann, Miken ve Troya altınlarını gün ışığına çıkarınca, dikkatler bu kez de eski bir Yunan efsanesine çevrildi. Acaba büyük ve tehlikeli bir deniz seferine çıkan Argonotlar, dev yaratıklar Kikloplar'la mücadelelerinde galip çıkıp, o ünlü "Altın Vadi"'yi bulmuşlar mıydı? Günümüzde, bu altınların Balkanlar'da ve Kırım bölgesinde yaşayan barbar halkların yağmalanmasından geldiği kanıtlandı. Çünkü, M.Ö. 4000 yılına ait bazı Yunan metinlerinde, Yunanlılar'ın barbar komşu kavimlerin altınından haberdar oldukları açıkça belirtiliyor. 1800'lerde, Silezya bölgesinde bir başka efsane yayılmıştı. Şeytan, bölgede bir yeraltı krallığı kurmuştu ve buraya giren insanlar büyük acılarla ölüyordu. Aslında olay, tüm madencilerin çok yakından bildiği, grizu gazının etkisinden başka bir şey değildi. Altın konusundaki en büyük Ortaçağ efsanesi ise, Fafter adlı bir ejderhanın el koyduğu Ren Nehri'nin altınlarıydı. Bu efsanenin gerçeği ise şuydu: Söz konusu altın, Alp Dağları'ndaki madenlerden çıkarılıyordu. Onu ilk keşfeden filozof ve teolog Albert Mago idi. 1342 yılında Salzburg başpiskoposu, bu madenlerin işletilmesini ve çıkan altının küçük teknelerle Ren Nehri boyunca taşınmasını emretmişti. Daha sonra, Latin Amerika'dan getirilen altın daha ucuza geldiği için bu yol terk edilmişti. Yani, altınlara el koyan dev ejderhanın adı, ekonomik rekabet idi.



    Kuşkusuz, "Eldorado"'dan söz etmemek olmaz. İspanyol gemici Francisco Pizarro, Latin Amerika keşfine 177 asker ve 67 at ile başlamıştı. Ancak, ateşli silahlarının ve kurnazlığının sonucu, 300.000 kişilik bir orduya sahip olan İnkalar'ı yenmeyi başarmıştı. İnkalar, güneşin simgesi olarak gördükleri altına karşı büyük bir inanç besliyorlardı ve tapınaklarında bu madenden yapılmış sayısız zenginlik bulunuyordu. Öyle ki, Cuzco'daki ana tapınağın içinde som altından gemiler bile vardı. Pizarro İspanya'ya dönüp bu gördüklerini anlatınca, Avrupa'da ipini koparan soluğu Latin Amerika'da aldı. Herkes altın diyarı "Eldorado"'yu arıyordu. Önce Şili boyunca dolaşıldı, daha sonra Brezilya'ya dönüldü. Ama bir türlü "Eldorado"'yu bulunamıyordu. Efsaneye göre "Eldorado" kavramını çıkaran Amazon ormanlarında yaşayan yerlilerdi. Beyaz adamın açgözlülüğü ve acımasızlığı karşısında ürken yerliler, Amazon bölgesinin güneyindeki içi altınla dolu bir göl hikâyesini uydurmuşlardı. Böylece beyaz adamı o yöne doğru sürmeyi planlamışlardı. Ancak, Portekizliler, bölgeyi İspanyollar'dan daha iyi tanıyorlardı. Bu nedenle güneye değil, Brezilya'dan karaya çıkarak, Amazon Ormanı'nın tam göbeğine yöneldiler ve sonunda ünlü Minas Gerais madenlerine ulaştılar. O günden bugüne "Eldorado" kavramı, kısa yoldan zengin olmayı hedefleyen insanların düşlerini simgeliyor.


    Altın ve ünlüler

    "Altın, değerli ama kırmızı altın. Siyahı beyaz, çirkini güzel, kötüyü iyi, yaşlıyı genç, korkağı cesur, sıradan insanı soylu yapan lanetli maden. Sen insanlar arasına kavgadan başka bir şey getirmedin..."
    William Shakespeare. (Atinalı Timon)

    "Uluslararası düzeyde galip geldiğimiz zaman, bazı büyük kentlerin ana caddelerinde altından umumi tuvaletler yaptıracağız. Bu da, bu madenin en doğru ve en örnek kullanımı olacak..."
    Vladimir Lenin (Pravda)

    "Altın içeri girdiğinde, asalet kapıdan çıkar."
    Rotterdamlı Erasmus (Özdeyişler)

    "Altının görevi bitti. Şimdi yeniden toprağın derinliklerine girebilir. Şimdi o, cumhuriyet ilan edilmesine bile gerek kalmadan, sıradan bir bakan koltuğuna oturtulmuş, çöküş halindeki bir kraldan başka bir şey değil..."
    John Maynard Keynes. Ünlü İngiliz iktisatçı.


    Altın Dünya halkları için bu kadar önemliyken günümüzde ,Amerikan Federal Bankası'nın mahzenlerinde yaklaşık 8 bin ton altın olduğu tahmin ediliyor. Peki bu değerli madenin tüm dünya bankalarındaki rezervleri ne kadar? 140 ülkenin rezervlerini koordine eden Uluslararası Para Fonu'nun rakamlarına göre bu miktar, yaklaşık 30 bin tonu aşıyor. Ancak, bu yanıltıcı bir istatistik. Çünkü, 30 bin tonluk dünya rezervi, dolaşım halindeki toplam altın miktarının sadece üçte birini oluşturuyor.......


    Ve ALTIN şu an 1298 dolar/ons

Sayfa 2/115 İlkİlk 12341252102 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •