Sayfa 1/14 12311 ... SonSon
Arama sonucu : 111 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Önemli..Unutmayın!

  1. #1
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas Önemli..Unutmayın!

    Beyin Kanaması Nasıl Anlaşılır?

    Bir toplantıda, bir hanim düşüyor ve arkadaşlarına bir şeyi olmadığını söylüyor. Tökezlediğini sanıyorlar, üstüne başına
    çeki düzen verip oturtuyorlar.
    Biraz sarsılmış görünüyor ancak akşamın geri kalan kısmını da eğlenerek geçiriyor.
    Daha sonra kocası tüm dostlarını arayarak esinin hastaneye kaldırıldığını bildiriyor ve hanim sabaha karşı vefat ediyor.
    Teşhis beyin kanaması.. Norolojistin söylediğine göre böyle bir durumda hasta 3 saatin içinde getirilebilseymiş, durumu düzeltebilirmiş.

    Bir insanın beyin kanaması geçirmekte olduğu nasıl anlaşılır:
    Tebessüm etmesini isteyin. *
    İki kolunu birden kaldırmasını söyleyin. *
    Basit bir cümle söylemesini isteyin : Bu gün hava güneşli gibi
    Bunlardan birini yapamıyorsa hemen acili arayın. *


    Bu maili mümkün olduğunca çok kişiye iletebilirseniz belki bir hayat kurtarmada yardımcı olursunuz. *
    Bu maili sizle paylaşıyorum,, çünkü "BENİM İÇİN ÖNEMLİSİNİZ.."

  2. #2
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    KENARDA BULUNSUN ....................






    Bir iğne kalp krizi geçiren bir hastanın hayatını kurtarabilir


    Bir Çinli Profesörden.



    Bunu yapmak için evinizde bir şırınga veya iğne bulundurun... Bu çok şaşırtıcı ve bir kalp krizinden kurtarmanın alışılmamış, bilinmeyen bir yoludur. Sonuna kadar okuyun, bir gün birisine faydası olabilir.

    İnanılmaz.

    Lütfen bu bilgiyi elinizin altında bulundurun. Mükemmel ipuçları.

    Bunu okumak için bir dakikanızı ayırın.

    Hiç belli olmaz. Birisinin yaşaması size bağlı olabilir.

    Babam felçliydi ve daha sonra kalp krizi sonucu öldü. Keşke bu ilk yardımı önce biliyor olsaydım.

    Kalp krizi başlayınca, beyindeki kılcal damarlar patlamaya başlar. (Irene Liu)

    Kalp krizi başladığında, sakin olun.

    Hasta nerede olursa olsun, onu hareket ettirmeyin. Çünkü eğer hareket ettirilirse, kılcal damarlar patlayacaktır.

    Hastayı, düşmesini engellemek için oturur konuma getirin ve ardından kan akıtmaya başlayabilirsiniz.

    Eğer evinizde bir şırınga varsa, bu en iyisidir.

    Aksi takdirde, bir dikiş iğnesi ya da düz bir iğne de olabilir.

    1. Enjektör / iğneyi sterilize etmek için ateşe tutun ve daha sonra 10 parmağının da ucuna iğne batırın.

    2. Hiçbir özel akupunktur noktası söz konusu değildir. Sadece tırnaktan yaklaşık bir mm kadar derine iğne batırın.

    3. Kan çıkana kadar iğne batırın.

    4. Kan damlamazsa, parmaklarınız ile sıkın.

    5. Tüm 10 parmak da kanayınca, birkaç dakika bekleyin, sonra hastanın bilinci yerine gelecektir.

    6. Eğer hastanın ağzı çarpılmışsa, kulakları kızarana kadar sıkın.

    7. Sonra her bir kulak memesinden ikişer damla kan gelene kadar her kulak memesine iki kez iğne batırın.


    Birkaç dakika sonra hastanın bilincinin yerine gelmesi gerekir.

    Hasta herhangi bir anormal belirti olmaksızın normal haline dönünceye kadar bekleyin ve ardından hastaneye götürün.

    Eğer hasta bunlar yapılmadan aceleyle bir ambulansa koyulup hastaneye götürülürse, sarsıntılı yolculuk beynindeki bütün kılcal damarların patlamasına neden olacaktır.

    Eğer hayatı kurtulur ve zar zor yürümeyi becerebilirse, bu atalarının kerametindendir.

    'Ben hayat kurtarmak için kan akıtmayı, bir geleneksel Çin doktordan öğrendim, Ha Bu Ting, Sun Juke'ta yaşıyor.

    Ayrıca, bununla ilgili bir deneyimim de oldu. Bu nedenle, bu yöntemin % 100 etkili olduğunu söyleyebilirim.

    1979 yılında, Tai Chung'daki Fung GAAP Kolejinde ders veriyordum.

    Bir öğleden sonra, bir sınıfta ders anlatırken bir öğretmen benim sınıfıma koşarak geldi ve nefes nefese dedi ki,

    'Bayan Liu, çabuk gelin, bizim yönetici kalp krizi geçiriyor!' Hemen 3. kata gittim.

    Yöneticimiz Bay Chen Fu Tien'i gördüğümde rengi gitmiş, konuşması peltek, ağzı çarpılmıştı ve bir kalp krizinin tüm belirtileri mevcuttu.

    Hemen Bay Chen'in 10 parmağının uçlarına batırmak için, bir uygulama öğrencisinin okulun dışındaki eczaneye şırınga almaya gitmesini istedim.

    10 parmağı da kanamaya başlayınca (her bir parmaktan bir bezelye büyüklüğünde kan damlıyordu), birkaç dakika sonra, Bay Chen'in yüzüne renk geldi ve gözleri anlamlı bakmaya başladı.

    Ama ağzı hala çarpıktı. Bu yüzden kulaklarını kan ile doldurmak için sıktım.

    Kulakları kızarınca,

    Sağ kulak memesine iki damla kan akması için iki kez iğne batırdım.

    Her bir kulak memesinden ikişer damla kan gelince, bir mucize oldu.

    3-5 dakika içinde ağzının şekli normale döndü ve konuşması netleşti.

    Onu bir süre dinlendirdik ve sıcak bir fincan çay verdik, sonra onu merdivenlerden aşağı inmesine yardımcı olup Wei Wah Hastanesine götürdük. Bir gece dinlendi ve ertesi gün ders vermek için okula dönmek üzere taburcu edildi. Her şey normale döndü.

    Sonrasında hiçbir hastalık etkisi kalmamıştı.

    Öte yandan, normal bir kalp krizi hastası genellikle hastane yolunda beyindeki kılcal damarlarda onarılamaz patlamalar yaşıyor.

    Sonuç olarak, bu hastalar hiçbir zaman iyileşmiyor.' (Irene Liu)

    Kalp krizi ikinci ölüm nedenidir.

    Şanslı olanlar hayatta kalır ama ömür boyu felç kalabilir.

    Bu bir insanın hayatında olabilecek çok korkunç bir şeydir.

    Eğer hepimiz bu kan akıtma yöntemini hatırlarsak ve hayat kurtarma işlemlerini kısa süre içinde başlatırsak, hasta canlanacak ve % 100 normale dönecektir.

  3. #3
    Duhul
    Oct 2007
    İkamet
    İSTANBUL
    Yaş
    62
    Gönderi
    1,343

    Esas

    Bu güzel bilgiler için teşekkürler.
    Kolay gelsin.

  4. #4
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Çocuğunuza zatürre aşısı yaptırdınız mı?

    Zatürre yani pnömoni, dünya üzerinde en çok ölüme neden olan bulaşıcı hastalık. Yılda ortalama 4 milyon çocuk, zatürre nedeniyle ölüyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 'zatürre' deyince bilmemiz gerekenleri anlattı.

    Zatürre, ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarından biri. Her yaşta görülebilen bir hastalık olmakla birlikte, en çok bebek ve küçük çocuklarla yaşlıları vuruyor. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, ülkemizde 1-4 yaş arasındaki çocuklarda en çok görülen ölüm nedeni yüzde 22 ile zatürre...
    Zatürre, akciğer iltihabıdır ve belirti olarak başlıca iki tip tabloya yol açar:
    Tipik zatürre: Genellikle bir üst solunum yolları enfeksiyonunu takiben ani olarak başlar. Yüksek ateş, üşüme-titremeler, öksürük, balgam, nefes alırken batar tarzda göğüs ağrısı, nefes darlığı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtiler görülür.
    Atipik zatürre: Daha sinsi bir seyir gösterir. Ateş çok yüksek değildir. Kuru inatçı bir öksürüğe karşılık, balgam hemen hiç bulunmaz. Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve genel durum bozukluğu gibi belirtilere de çoğu zaman rastlanmaz.

    NASIL TEŞHİS EDİLİR?
    Zatürrenin teşhisinde birinci görev anne babaya düşüyor. Çocukta ateş, öksürük varsa ve nefes darlığı varsa mutlaka doktora gidilmeli. Doktor, önce akciğeri dinleyerek dinleme bulgusu almak isteyecektir. Fakat, zatürreede en önemli tanı aracı akciğer röntgenidir. Bazı durumlarda tomografi de yapılması gerekebilir. Balgam, kan incelemeleriyle hangi mikrobun zatürreye neden olduğu saptanabilir, özel durumlarda bronkoskopi yapılması gerekebilir.
    Zatürre mutlaka gecikilmeden tanı konması ve tedavisine başlanması gereken bir hastalıktır. Zatürreye bağlı ölümlerin yüzde 40'ının ilk 24 saatte olması, erken tedavinin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Tedavide önemli olan, doğru antibiyotiğin seçilmesi, yeterli doz ve sürede kullanılmasıdır. Öksürüğü hafifletici, ateş düşürücü ilaçlardan da yararlanılır. En az 1 hafta yatak istirahatı gerekir. Tedavinin gecikmesi ölüm ihtimalini artırır.

    KİMLER RİSK ALTINDA?
    - Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaş ve özellikle 2 yaş altı çocuklar risk altındadır.
    - Yaşlılar risk altındadır.
    - Sigara dumanı ve kapalı mekanlarda hava kirliliğine maruz kalmak riski artırır.
    - Bağışıklığı baskılayan hastalıkları olan çocuk ve yetişkinler daha büyük risk altındadır.
    - Bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olması yüzünden yetersiz beslenme de çocuklarda riski artırır.
    - Pnömokokun bir diğer özelliği de bulaşmanın önlenmesindeki zorluktur. Hastalık için kaynak, esas olarak hastalık bulgusu göstermeyen, tamamen sağlıklı görünen taşıyıcılardır.

    NE SEBEP OLUR?
    - Zatürreye neden olabilen pek çok mikrop (bakteri, virüs, mantar, parazit) vardır. Bunlar içinde en çok rastlanan 'streptococcus pneumoniae', kısa adıyla pnömokok mikrobudur.
    - 5 yaş altı çocuklarda zatürreye bağlı ölümlerin yüzde 50'sinin nedeni pnömokoktur. Pnömokok tüm yaş gruplarında bakteriyel zatürrelerin en sık nedenidir.
    - Grip virüsü de salgınlar arasında çok kişinin zatürre olmasına neden olur.
    - Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl 155 milyon çocukluk çağı zatürresi görülüyor.
    - Zatürre çocuklar arasında tüm hastalıklardan daha fazla can alıyor. Ölümlerin yüzde 40'ı ilk 24 saat içinde oluyor.
    - Zatürre, dünyada 5 yaş altı çocuk ölümlerinin 5'te birine neden oluyor.
    - Dünyada her yıl 2 milyon çocuk ya da her 20 saniyede 1 çocuk zatürre nedeniyle ölüyor.
    - Sağlık Bakanlığı'nın 2003 verilerine göre, zatürre, 5 yaşından küçük çocuklarda çocuk ölümlerinin bir numaralı nedeni.
    - Ülkemizde her yıl 2 yaşından küçük çocuklarda pnömokoklara bağlı olarak yaklaşık 250 bin zatürre vakası görüldüğü tahmin ediliyor.

    KORUNMA YÖNTEMLERİ
    Anne sütü, hijyen, bebek ve çocukların tozlu, sigara dumanlı ortamlardan uzak tutulması ve zatürre aşısı en önemli korunma yöntemleri.

    AŞI YAPTIRSAK DA ÇOCUK HASTALANIR MI?
    Konjege pnömokok aşısı, pnömokok zatürrelerinin yüzde 60'ını, bütün çocukluk çağı zatürrelerinin yüzde 40'ını, pnömokok menenjitlerinin yüzde 80'ini ve ortak kulak iltihaplarının da yüzde 60'ını önlüyor. Aşıya rağmen hastalanan çocuklar işte bu yüzde oranlarının dışında kalmış oluyor. Ya da hastalığa pnömokok dışında bir bakteri ya da virüs neden olmuş olabiliyor. Fakat, özellikle 5 yaşına kadar aşının yaptırılması da şart!

    ZATÜRRE AŞISI
    - Konjuge pnömokok, halk arasındaki adıyla zatürre aşısı, 2006 yılında Sağlık Bakanlığı aşı takvimine dahil edildi. Çünkü pnömokokun neden olduğu hastalıklar dünyada en fazla ölüme sebep olan, 'aşı ile önlenebilir' hastalıklar.
    Pnömokoka karşı koruma sağlayan pnömokok aşısı, halk arasındaki adıyla zatürre aşısı, çocuklarda ve yetişkinlerde etkili bir koruyuculuk sağlar.
    - 2 yaş altındaki çocuklarda kullanılması gereken aşı konjuge pnömokok aşısıdır. Zatürrenin yüzde 85_i ilk 2 yaşta görülür.
    - Her yıl ülkemizde doğan tüm bebeklere Sağlık Ocağı ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri'nde ücretsiz olarak yapılmaktadır.

    Kuzucuğum zatürre oldu!
    Geçtiğimiz hafta cuma günü 8,5 yaşındaki kızım okuldan, 'Çok halsizim' diye geldi. Ateşi yoktu, hafta sonu ise, ateşi 37,5 civarında seyretti. Pazartesi günü okula göndermedim, doğru dürüst bir hastalık bulgusu olmamasına rağmen doktora götürdüm. Doktorumuz farenjit teşhisi koydu. '1 gün daha dinlensin, göğsünde-kulağında bir şey yok, okula gidebilir' dedi hatta. Çarşamba sabahına ise çocuk-alerji uzmanına randevu almıştım, 3 yıldır Duru'nun alerji durumu gözden geçirilmemişti, içimde de garip bir his vardı. 'Bu hastalık da niye doğru dürüst belirti vermedi' derken salı gecesi ateşi 39,5'a çıktı, öksürük başladı ama ne öksürük, tam bir gıcık! Ertesi gün doktor Duru'nun göğsünü dinlerken yüzü değişti ve akciğer filmi istedi. Akciğer filmine bakınca da, 'Zatürre olmuş maalesef' deyiverdi. Önce kulaklarıma inanamadım. Daha 1 gün önce akciğerlerini dinleme bulgusunda bir şey çıkmamıştı! 'Ama ama...' derken, hemen tedaviye başlandı tabii, Allah'tan erken teşhis edilmişti...
    Sonra, kimle konuşsam çocuğunun zatürre olduğunu öğrendim. Hatta şu sıra hastanedeki çocukların yüzde 90'ı zatürre nedeniyle yatıyorlarmış... Ama çoğu ailenin tedavi aşamasında kafasının çok karıştığına üzülerek şahit oldum. Çünkü zatürrenin tedavisinin sağlıklı yapılabilmesi için, zatürreye neden olanın bakteri mi, virüs mü olduğunun tespiti de gerekiyor ve aynı akciğer filmine bakan bir doktor 'Bu virüse bağlı zatürre' derken, diğeri 'Bu bakteriye bağlı zatürre' diyebiliyor. Biz ise tedaviye başlandıktan 5 gün sonra, doktor kontrolüne gittiğimizde akciğer filmi temiz çıktı; kuzucuğum, erken teşhis sayesinde 5 günde iyileşivermişti...
    Siz siz olun, bebeklerinizi mutlaka aşılatın. Malum okullu çocuklar burun akıntısı, öksürük ve boğaz ağrısından kurtulamıyor. 'Bir ilaç veririm bir şeyi kalmaz' demeyin sevgili anneler, kendi kendinize doktorculuk oynamayın ve mutlaka her seferinde doktora başvurun. Bir gün, hatta yarım gün içinde hastalıkların seyri değişebiliyor ve zatürre kapıyı çalabiliyor.

    http://www.aksam.com.tr/2010/11/20/y...diniz_mi_.html

    +++++++++++++++++

    Ben 5 yılda bir zatürre aşısı oluyorum..Aşının tesir süresi bu kadar..

    Acilci bir doktor dostumun yıllar önce tavsiyesi ile..

    Kronik allerjik astım olan çocuğumla beraber..

    Grip aşısı ile birlikte aynı anda, farklı kollara yapılmak suretiyle uygulanabilir..

  5. #5
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Bana elektronik ileti olarak yollanan bu yazı hayatınızı kurtarabilir



    Yağmurda otomobil sürerken Yardımcı Olacak Bir Öneri

    SAĞANAK YAĞIŞTA ETKİN GÖRÜŞ

    Yoğun bir sağanak altında otomobil kullanırken nasıl iyi bir görüş elde edilir?
    Neden bu kadar etkin olduğundan emin değiliz; bu metodu yoğun yağmur altında sadece bir deneyin.

    Bana bu metodu, deneyen ve gerçekten işe yaradığını tespit eden bir polis arkadaşım verdi.

    Çok yararlı, hatta gece sürüşünde dahi..

    Bu metod yıllarca Kanada Askeri Sürücüleri tarafından kullanılmış.

    Bir çok sürücü yoğun sağanak sırasında silecekleri yüksek ya da en hızlı konumda çalıştırır, ve buna rağmen ön camdaki görüntü netliği yeterli olmaz.

    Böyle bir durumla karşılaştığınızda hemen güneş gözlüklerinizi takın (modeli farketmez), ve mucize!!! Aniden görüşünüz, yağmur yağmıyormuşcasına mükemmel bir netlik kazanacak.

    Aracınızda her zaman bir güneş gözlüğü bulundurduğunuzdan emin olun.
    Sadece net bir görüşle emniyetli bir sürüş gerçekleştirmekle kalmayın, bu fikri arkadaşınızla paylaşarak onun da hayatını kurtarın.
    Deneyin ve arkadaşlarınızla deneyiminizi paylaşın.
    İnanılmaz, cam üzerindeki damlaları hâlâ görüyorsunuz ama yağmur suyunun oluşturduğu tabakayı görmüyorsunuz.
    Yağmurun yoldaki sıçramasını görebiliyorsunuz. Aynı zamanda, sollanan ya da takip edilen aracın sıçrattığı sudan kaynaklanan körlüğü de bertaraf edebiliyorsunuz (ya da güneş gözlüğü kullanmayıp şikayet edeceksiniz).
    Sürücü eğitimlerinde bu küçük ipucunu mutlaka öğretmeliler. Gerçekten de işe yarıyor.

    Yoğun BEYAZ ışık veren sis farlarının, işe yaramamasının nedeni de benzerdir. SARI ışık veren sis farları ise gece, tipi ve kar yağışlı havalarda çok işe yarar, kar taneleri hemen hemen görünmez olur.
    Ama SARI sis farları YAĞMUR ve SİS'te hiç işe yaramaz.

    Sıradaki uyarı da çok önemli! Kaç kişi bunu biliyor merak ediyorum.

    36 yaşındaki bir kadın sürücü, birkaç hafta önce bir kaza geçirdi ve araç pert oldu.
    Kinburn, Ontario'da yaşayan sürücü, Kinburn ile Ottawa arasında seyahat etmekteydi.
    Her ne kadar aşırı değilse de, hava yağmurluydu. Araç aniden kızaklama yaptı ve kelimenin tam anlamıyla havada uçtu...
    Kadın ciddi bir şekilde yaralanmadı ama aniden meydana gelen bu durum karşısında çok şaşkındı.
    Durumu otoyol polisine anlattı ve memur, herkesin bilmesi gereken şeyler söyledi:
    YAĞMURLU HAVADA ARACINIZI ASLA CRUISE KONTROL KONUMUNDA SÜRMEYİN.

    Aslında kadın cruise kontrol konumunda sürerek ihtiyatlı davrandığını ve tutarlı bir hızla sürerek emniyetli bir davranış sergilediğini düşünüyordu.
    Ama memur ona yağmurlu havada aracının cruise kontol konumunda olmasının, kızaklama yapmasına ve lastiklerin asfaltla temasının kesilmesi ile aracın yüksek oranda hızlanmasına ve tıpkı bir uçak gibi kalkışa geçmesine neden olabileceğini anlattı.
    Kadın başına gelenin aynı memurun anlattığı gibi olduğunu söyledi.


    Memur tüm araçların güneşliklerinde hava yastığı uyarısı ile birlikte şu uyarının da yazılı olması gerektiğini söyledi: YOL ZEMİNİ ISLAK YA DA BUZLU İSE KESİNLİKLE CRUISE KONTROL KONUMUNDA SÜRMEYİNİZ.

    Bizler genç çocuklarımıza cruise kontrol konumunda güvenli bir hızda sürmelerini söylüyoruz, ama cruise kontrolünü sadece yol zemini KURU iken kullanın demiyoruz.


    NOT: Bazı araçlarda (Toyota Sienna Limited XLE gibi) silecekler çalışır durumdayken Cruise Kontrol Modu' nu devreye almanıza izin vermeyen bir sistem bulunmaktadır.
    Eğer bu bilgiyi diğerleri ile paylaşırsanız ve paylaştığınız kişilerden sadece bir kişi bile bilmiyor olsa, herşeye değecektir!... Bir hayat kurtarmış olabilirsiniz!...

  6. #6
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    ÇOOOOK ÖNEMLİ !!!!!!!!

    Size çarpan araç OLAY YERİNDEN KAÇMIŞ ve BELİRLENEMEMİŞ İSE veya çarpan aracın sigortası yoksa, bütün hastane masraflarını cebinizden yapmışsanız faturayı aşağıda bahsi gecen sigorta fonuna veriyorsunuz.

    Sigorta Fonu size cebinizden ödediğiniz paranın tamamını ödüyor. Kaza ölümlü ise varislere para ödeniyor. (cenaze v.s. masrafları)
    Kaza geçiren sigortasız yurttaşların tedavisini,
    Garanti Sigorta Fonu Karşılıyor, ancak pek bilen yok.

    BU PARA NASIL ALINACAK?

    Kaza geçiren vatandaş hastane masraflarını faturalı olarak Türkiye Sigorta Reasürans Şirketleri Birliği'ne iletecek.

    Bunun için birliğe,0-212-324-19- 50 0-212-324-19- 50 no' lu telefondan veya
    http://www.tsrsb.org.tr/ adresinden ulaşılabilir.

    Türkiye'nin her yerinden başvuru aynı şekilde yapılacak.

    Bu fon yaptırdığımız Trafik ve kasko sigortalarından kesilen %1-2 lik paylardan oluşturulumuştur.

    Fonun bu günkü maddiyatı 110 milyon Tl. seviyesindedir ve vatandaşlarımız tarafından bilinmemektedir.

    Gerekli belgeler:

    Dilekçe ekinde (banka hesap numaranızı da yazın)

    1- Hastane faturası
    2- İkametgâh senedi
    3- Nüfus cüzdan örneği
    4- Trafik zaptı
    5- Noterde imza beyanı


    Belgeleri inceleyen birlik, vatandaşın verdiği banka hesap numarasına parayı yatırıyor.

    LÜTFEN TANIDIĞINIZ YA DA TANIMADIĞINIZ HERKESE BU BİLGİLERİ YOLLAYIN.
    BELKİ ŞU AN BUNA GEÇEKTEN İHTİYACI OLAN BİR TANIDIĞINIZ OLABİLİR

  7. #7
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    BUNLARA DİKKAT EDİNİZ !!!

    Bildiğiniz gibi artık her kurumda işlem yaparken, telefon hattı alırken, bir yerlere
    abone olurken, kargo alıp-verirken, havale işlemlerinde.. vs.. kimlik fotokopisi istenmekte..
    Aslında bu yasal değil, sadece koca formu doldurmak yerine kimliğinizin fotokopisini
    iliştiriyorlar o belgelere ya da kendilerini garantiye alıyorlar ve işleri hızlandırıyorlar...

    Sebep her neyse... Sonuçta artık kimlik fotokopisi ile çok işlem yapılması alışmış
    bir durum oldu artık...

    Peki, bu kimlik fotokopiniz ile başkası neler yapabilir diye düşündünüz mü hiç?

    Birkaç örnek verecek olursak:

    -Adınıza bir yerlere üye olunabilir.

    -Adınıza abonelik açılabilir.

    -Sizi bir şey için kefil edebilirler.

    -En çok görülen vakalardan biri de şu: ADINIZA BİR SÜRÜ TELEFON HATTI AÇTIRIP,
    AÇIK HAT OLARAK SATABİLİRLER! ve bu hatları alanlar herhangi bir suç işlediklerinde
    direk hat sahibi yani kimlik fotokopisi kullanılarak adına hat açılan kişi zan altında kalmaktadır. (zaten siz de telefoncularda açık hat satıldığına şahit olmuşsunuzdur)

    -ve bunun gibi birçok örnek..

    Peki, kendimizi korumak, kimlik bilgilerimizle isteğimiz dışında işlem yapılmasını
    önlemek çok mu zor? Elbette değil!

    Basit ve etkili bir yöntem var;

    Mesela 0 5xx 123 45 67 nolu telefon hattını aldınız.

    Form doldururken ve kimlik fotokopisini verirken,FOTOKOPİDE, KİMLİĞİN ÖN VE ARKA YÜZÜNDEKİ BOŞ ALANLARA (hatta uzerine)

    SADECE 0 5XX 123 45 67 HATTIN ABONELİK İŞLEMLERİ/ AKTİVASYONU İÇİNDİR
    yazıp paraf atmanız sizi koruyacaktır.

    Veya: SADECE 01/01/200X NOLU , XXXX MİKTARLI HAVALE İŞLEMİ İÇİNDİR..
    vb. ŞEKLİNDE NOT TUTMANIZ İYİ BİR ÖNLEM OLACAKTIR..
    .

    *************************************************** ***********


    T.C. MERKEZ BANKASI'ndan bir uyarı..Dağarcığınızda bulunsun...

    Eğer bir gün ATM makinelerinden bir soyguncu tarafından para çekmeye zorlanırsanız;
    PIN kodunuzu ters girmeniz halinde (Örn. 1234 yerine 4321.. gibi) Makine parayı veriyor
    ancak bu arada polis de çağırıyor.

    Bu konuyu çok nadir kişinin bildiği için, mümkün olduğunca çok kişiye bildirelim.

    *****************************************

    UYARI: SAKIN BU NUMARAYI ARAMAYIN!

    Eğer; birisi sizi cep telefonunuzdan arayarak 'ESAT' veya 'ERICAL' adlı bir firmadan arıyoruz telefonunuzu kontrol etmek zorunda oldugunu ve bunun için '9090' ı aramanızı söylerse telefonunuzu derhal kapatın ve söylenen numarayı sakın aramayın. Söz konusu numarayı çevirmeniz, karşınızdaki bu sahsın sizin bütün kimlik bilgilerinize ulaşmasını ve yapacağı tüm telefon görüşmelerini sizin hesabınıza geçirmesini sağlayacaktır!

    [ Lütfen, güç durumda kalmamaları için, bu notu yakin dostlarınıza da ulaştırarak
    onları da bilgilendirin. ]

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi
    Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü

    **********************************************


    Tum Hastaneler tek telefon 444 0 911

    TANIDIĞINIZ HERKESE GÖNDERMEYE ÇALIŞIN...
    TÜM HASTANELER TEK TELEFON == 444 0 911


    Tüm hastaneler Türkiye'nin her yerinden ulaşılabilen tek bir no.da birleştiler.
    Cep telefonunuzdan ararsanız bulunduğunuz ilin alan kodu ile aramanız gerekiyor.
    Mesela İstanbul' da 0212 444 0 911 veya 0216 444 0 911
    Bu telefonu aradığınızda en yakın Ambulans olay yerine gönderiliyor.
    Kaydediniz.. .!!!

  8. #8

    Esas

    bilgilendirmeler için tşkederim......

Sayfa 1/14 12311 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •