Sayfa 3/10 İlkİlk 12345 ... SonSon
Arama sonucu : 80 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Süt üretimi

  1. #17
    Duhul
    Jul 2010
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    9,784
    Blog Yazıları
    11

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Pit Yazıyı Oku
    arkadaşlar ege bölgesi (Aydın civarlarında) saanen keçisi yetiştiren var mı?
     Alıntı Originally Posted by akcay Yazıyı Oku
    direk zarar edersin hiç bulaşma...yedikleri yem süt parasından fazla....
     Alıntı Originally Posted by Pit Yazıyı Oku
    aynen öyle çünkü süt alan firmalar kendi aralarında fiyat anlaşması yapmış durumdalar. Sütü 50 kuruşa zor alırlar o da vadeli. Sütünüz çiftlik sütü olacağı için belki bir 10 kuruş daha verebilirler. Ama neresinden hesaplarsanız hesaplayın içinden çıkılamaz bir konu bencede...
     Alıntı Originally Posted by wo1 Yazıyı Oku
    sn serenler , elinizde hazır keçi sütü üretimi ile ilgili kaynak varmıdır?
    kullanmı/ihtiyaç / gider /gelir
    Bende Sapanca'da saanen/süt üretimine girmek üzereyim, şu an için yol haritasını çıkarıyorum ...
    Başlayan arkadaşlar varsa tecrubelerini dinlemek isterim ...
    Örneğin bölgede alım için 1,75 TL fiyat verildi ...

  2. #18
    Duhul
    Jun 2006
    İkamet
    Yakınbatı
    Gönderi
    3,171
    Blog Yazıları
    9

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Koray 3448 Yazıyı Oku
    Bende Sapanca'da saanen/süt üretimine girmek üzereyim, şu an için yol haritasını çıkarıyorum ...
    Başlayan arkadaşlar varsa tecrubelerini dinlemek isterim ...
    Örneğin bölgede alım için 1,75 TL fiyat verildi ...
    hayırlı olsun.
    bende az hayvanla girmiştim ama son durumu takip etmedim. Hacimli yapıp sütü daha değerli satma veya başka bir ürün üreterek değerlendirirseniz başarılı olursunuz diye düşünüyorum.

  3. #19
    Duhul
    Jul 2010
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    9,784
    Blog Yazıları
    11

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Pit Yazıyı Oku
    hayırlı olsun.
    bende az hayvanla girmiştim ama son durumu takip etmedim. Hacimli yapıp sütü daha değerli satma veya başka bir ürün üreterek değerlendirirseniz başarılı olursunuz diye düşünüyorum.
    Teşekkürler Sn. Pit, kolay gelsin ...

  4. #20

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Koray 3448 Yazıyı Oku
    Bende Sapanca'da saanen/süt üretimine girmek üzereyim, şu an için yol haritasını çıkarıyorum ...
    Başlayan arkadaşlar varsa tecrubelerini dinlemek isterim ...
    Örneğin bölgede alım için 1,75 TL fiyat verildi ...
    Asıl mesleği bu olmayan bir kaç ortak Ankara'da saanen keçiciliğini denemek üzere yola çıktık. 1.75 TL/ fiyat fena değil. Ancak yem tedariğiniz sağlam değilse keçi veya hayvancılık işine hiç girmeyin derim. Saanen keçiciliği bence zor. Hayvanların kontrolü zor ve bence şeytani zekaya sahipler. Boynuzlu ve boynuzsuz türleri arasında çekişme olabiliyor, bence boynuzlu olanların egoları daha yüksek. Sürüyü bir seferde almakta fayda var, ondan sonra dışarıdan sürüye takviye yapıldığında uyum sıkıntıları gruplaşma olabiliyor. Onun dışında Saanen türü çok et tutan bir değil, dolayısıyla kayıp oluyor. Başlamadıysanız Saanen yerine Halep türünü araştırsanız daha iyi olur. Hem daha uysallar, süt verimi fena değil ayrıca iyi de et tutuyorlar. Hayvanları almadan önce pazarı bağlamak da çok önemli, mümkünse bir kaç yer ile temas halinde olun ki biri almazsa diğeri ile çalışırsınız. Hiçbir yer olmama olasılığına karşı peynir düzeneği şart, kaliteli bir peynirin alıcısı her zaman çıkar. Teke sayınız yeterli olsun (25 dişiye bir teke), en geç Eylül sonu gibi döllenmeler bitmiş olsun ki doğumlar toplu olsun, en geç Mart başı gibi süt veriminiz tavan yapsın. Teke ne kadar nitelikli olursa sürü o kadar iyi olur derler. Yakın kan döllenmlerinde hermafrodit gibi sorunların çıkması olası.

    Bakıcı çok çok önemli, koyun veya büyükbaş gibi uysal olmadığı için keçiye bakıcı dayanmıyor. Bunların hepsini ve daha başka teknik detayları sonradan öğrendiğimiz için epeyce zarardayız ama ortak sayısı çok olduğu için zarar hayatımızı etkilemeyecek düzeyde şimdilik.

    Bir de düşüğümüz çok oldu. Bu sebeplerini çok araştırdık. İkinci sene doğum oranımız daha yükseldi ama hala düşük. Düşüklere otopsi yaptırdığımızda herhangi bir hastalığa rastlayamadık. Bu sene Ankara civarı sağlam soğuk yaptı ona bağladık, ve de flora değişikliğinin hayvanları etkileyebileceğini düşündük. Yemden de şüphelendik, ayrıca hayvanları yeşil otlağa çıkarmadan önce bazı yapılması gereken aşılar var ihma edilmemesi gereken. Bu konuda fikir verebilen olursa sevinirim. 2 tane tekemiz öldü, ağustos sonu gelmeden 2-3 iyi cins tekeye ihtiyacımız var. Ölen tekelerimizden biri Halep cinsiydi, tohumladığı Saanenler karışık ırk oldu, onların verimlerini merak ediyorum . Teke alımı da ayrıca bir maliyettir, mümkünse sürü içerisinden çıkarılmamalı dışarıdan alınmalıdır.

    Syg.

  5. #21
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    Tekirdağ, Bakırköy
    Yaş
    51
    Gönderi
    2,673

    Esas

     Alıntı Originally Posted by sabah yildizi Yazıyı Oku
    ....

    Bir de düşüğümüz çok oldu. Bu sebeplerini çok araştırdık. İkinci sene doğum oranımız daha yükseldi ama hala düşük. Düşüklere otopsi yaptırdığımızda herhangi bir hastalığa rastlayamadık. Bu sene Ankara civarı sağlam soğuk yaptı ona bağladık, ve de flora değişikliğinin hayvanları etkileyebileceğini düşündük. Yemden de şüphelendik, ayrıca hayvanları yeşil otlağa çıkarmadan önce bazı yapılması gereken aşılar var ihma edilmemesi gereken. Bu konuda fikir verebilen olursa sevinirim. 2 tane tekemiz öldü, ağustos sonu gelmeden 2-3 iyi cins tekeye ihtiyacımız var. Ölen tekelerimizden biri Halep cinsiydi, tohumladığı Saanenler karışık ırk oldu, onların verimlerini merak ediyorum . Teke alımı da ayrıca bir maliyettir, mümkünse sürü içerisinden çıkarılmamalı dışarıdan alınmalıdır.

    Syg.
    şimdi benimki dışarıdan ahkam kesmek gibi olacak, barınak şartlarını hayvanların pedigrisini bilmeden yazmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama yine de yazayım biraz...

    ruminant hayvanlarda soğuk stresinden daha çok sıcak stresi verimde negatif etki yapar... eğer soğuk havalarda yeterli enerji içeren yem rasyonu ile besleme yaptıysanız hayvanlarınız hayatlarını normal olarak idame ettirirdi... ne de olsa ruminantlar, karınları doyduktan sonra geviş getirirlerken vücutları ısınır, tıpkı fırın gibi... (sadece benzetme)

    fakat ani bir yem değişikliği, yemdeki herhangi bir madde ya da küf yavru atmaya sebep olabilir. yavru atmaya aşılar bile sebep oluyor, aklınızdan çıkarmayın derim...

    elinizdeki saanenler saf ise neden melezleştirmek için halep keçisi kullanıyorsunuz? yapmayın derim... saanen'se saanen, halep'se halep... hayvanları melezleştirmeyin lütfen...

    merayla ilgili ne gibi bir iyileştirme yaptınız? meradaki otlarınızı yüzdeye vurursanız, ne kadarı baklagil ne kadarı buğdaygillerdendir acaba? ya da çayır tetanisi için aşı mı uyguluyorsunuz yoksa mera gübrelemesine mi önem veriyorsunuz?

    işletmenizde zooteknist ya da veteriner hekim çalıştırmıyor musunuz acaba?

  6. #22
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    3,879
    Blog Yazıları
    3

    Esas

    Koc ve mcdonald's besıcılıkten cıktı

    hayvancılık sektoru 4 yıl sonra yıne cok buyuk bır krızle karsı karsıya kaldı.
    Dev ısletmeler besıcılıkten cekılırken, sut hayvanları da kesıme gıdıyor.
    Yuksek gırdı malıyetlerı ve hukumetın ıthalat polıtıkası besıcılerı ve
    devletın sıfır faızlı kredısı ıle kurulan bırcok ısletmeyı ıflasın esıgıne
    getırdı. Sektor temsılcılerı, 2008'dekınden daha buyuk bır krızın kapıda
    oldugunu soyluyor. Buyuk ısletmelerden ılk havluyu atan, kuruldugu 1999'da
    turkıye'nın en buyuk hayvancılık ısletmesı olan harranova besı ısletmesı
    oldu.
    Koc holdıng ıle ata ınsaat'ın 1999'da sanlıurfa'da kurdugu ve o
    donemın en buyuk hayvancılık ısletmesı olan harranova cıftlıgı, gecen ayın
    sonunda yonetım kurulu kararı ıle resmen besıcılıkten cekıldıgını ıstanbul
    menkul kıymetler borsası'na da bıldırdı. Koc grubu'ndan sonra fast food
    sektorunun dunya devı mcdonald's da besıcılıkten cekılme kararı aldı.
    Mcdonald's bır sureden berı ızmır tıre ve afyon'dakı toplam 8 bın baslık besı
    ısletmelerıne yenı hayvan almıyor. Dunya'nın edındıgı bılgıye gore, mcdonalds,
    cıftlıgındekalan 1.300 cıvarındakı besı hayvanını ekım ayına kadar kestıkten
    sonra sektorden tamamen cekılecek.
    Sırket yonetıcılerının, besıcılıgın bu
    sartlarda surdurulebılır olmadıgı bu nedenle restoran ıslerınde yogunlasma
    kararı aldıkları ıfade edılıyor.
    Koc holdıng'ın kurucusu vehbı koc'un
    vasıyetı olarak kuruldugu soylenen sanlıurfa'dakı harranova cıftlıgı ıle ılgılı
    ılk calısma 1998'de basladı. Koc holdıng as ve ata ınsaat sanayı ve tıcaret as
    ıpc kurulusu tarafından guneydogu anadolu bolgesı'nde besıcılık uzerıne yapılan
    fızıbılıte calısmalarını ınceleyerek bolgenın kalkınmasının bılınclı ekonomık
    yatırımlarla gerceklesebılecegını ve bolge cografyasına en uygun yatırım
    alanının hayvancılık olacagını tespıt ederek bu yatırıma karar verdı. Koc ata
    sırketı 1999'da kuruldu. Hedef, 5 yıl ıcınde ortalama 10 bın bas besı, 2 bın
    bas sut hayvanı yetıstırıcılıgıne ulasmaktı. Aynı yıl temelı atılan ve 10 ayda
    tamamlanan koc ata sırketı tesıslerı, almanya'dan ıthal edılen 300 bas holsteın
    frıesıan cınsı hamıle duvenın tesıse getırılmesı ıle 11 ekım 2000 tarıhınde
    resmen faalıyete gectı. 2003'te ethem sancak'ın ortak olması ıle sırketın adı
    "koc ata sancak besı tarım urunlerı as" oldu. Uc yıl sonra ata ve sancak grubu
    hısselerını koc grubu'na devrederek ayrıldı. ısletmenın adını "harranova besı
    ve tarım urunlerı as" olarak degıstıren koc grubu yenı bır atakla aynı yıl
    bolgede domates ve salca uretımıne gırdı. Dunya salca sektorunun lıder
    sırketlerınden themornıng star fırması harranova as'ye yuzde 10'luk hısse ıle
    ortak oldu.

    Arranova besı ve tarım urunlerı as'nın 29 hazıran 2012 tarıhlı yonetım kurulu
    toplantısında, sırketın besıcılıkten cekıldıgı resmen kabul edıldı. Bu karar
    ımkb'ye. Kararda, "gecmıs yıl verılerı ve mevcut pıyasa kosulları dıkkate
    alınarak yenıden degerlendırılmıs yurutulen besıcılık faalıyetının
    kurdurulmasına karar verılmıstır" denıldı.
    Besıcılıgı bırakma kararı alan
    bır baska buyuk dev mcdonald's oldu. ızmır tıre yolu'nda 4 bın bas kapasıtelı
    ve afyon'da yıne 4 bın bas kapasıtelı ıkı cıftlıkle sektore 2000'lı yılların
    basında gırmıstı. Bır sureden berı yenı hayvan almayan mcdonald's, besıdekı
    1300 cıvarındakı hayvanın ekım ayına kadar besı surelerı tamamlandıkca keserek
    sektorden tamamen cekılecek. Dunya'nın edındıgı bılgılere gore, ıthal urunle
    rekabet edemeyen mcdonald's restoran ısınde yogunlasacak.
    Koc holdıng ve
    mcdonald's'ın besıcılıkten cekılme kararını degerlendıren besıcıler, "bu kadar
    guclu gruplar bu ısı yapamıyoruz dıyerek cekılırken kucuk besıcılerın yasama
    sansı var mı? Yakında bırcok besı ısletmesı kapanır. Turkıye bugun yaptıgı
    ıthalattan cok daha fazlasını yapmak zorunda kalır. O zaman fıyat bugunku kadar
    uygun olmayacaktır. ıcerıde uretım bıtınce ıstedıklerı fıyattan turkıye'ye et
    sokacaklardır" gorusunu dıle getırıyor. Besıcılerın goruslerı ozetle soyle:
    "bızım tek ısımız bu. Ayrıca bu buyuk grupların sektorden cekılmesının
    psıkolojık etkısı var. Koc'un yapamadıgını ben nasıl yaparım dıye
    dusunuyorsunuz. Hukumet besıcılere yonelık onlem almak yerıne ıthalatı
    surduruyor. Hayvan basına verılen 300 lıralık destek sureklı artan yem
    fıyatları karsısında coktan erıdı gıttı. Kaldı kı, zaten kımse hayvan
    kestıremıyor. Karkas malıyetımız 15-16 lıra oldu. Bunun cok altında bır fıyata
    et ve canlı hayvan ıthal edılıyor. Et ve balık kurumu (ebk) karkas etı 14
    lıradan alıyor. Ustelıkte perakendeye 2-3 lıra zam yaparken besıcıden aldıgı
    karkasın fıyatını artırmıyor."
    ebk kıyma ve dıger et urunlerının perakende
    satıs fıyatını artırdı. Ebk genel muduru bekır ulubas, zarar etmemek ıcın
    perakende et fıyatında bır ayarlama yaptıklarını soyledı. Uretıcıden aldıkları
    karkasın fıyatını artırmanın pıyasadakı uretıcı tuketıcı dengesını bozacagını
    belırten ulubas, su degerlendırmeyı yaptı: "uretıcıden 14 lıradan aldıgımız
    karkasın yuzde 18'ı kemık, yuzde 2'sı fıre, yuzde 10'u franchısıng karı ve
    tasıma malıyetı derken bu ısten kar etmemız zaten mumkun degıl. Ama zarar
    etmemek ıcın fıyatlarda ayarlama yaptık. Kıymanın kılosunu 17 lıra 95 kurustan
    18 lıra 50 kurusa cıkardık. Dıger urunlerde de buna benzer ayarlamalar yaptık.
    Besıcılerden aldıgımız karkasın fıyatını artırmadık, dogrudur. Ancak oradakı
    bır artıs pıyasadakı dengelerı bozar. Bır tarafta besıcıler var ama obur
    tarafta 75 mılyon tuketıcı var. Besıcılerın yeterı kadar para kazanamadıgını
    ben de soyluyorum. Fakat bunun cozumu nıhaı noktada zam yapmak degıl.
    Surdurulebılır besıcılık ıcın gırdı fıyatlarının dusurulmesı gerekıyor. Ete zam
    yaparak besıcıye destek olamayız."
    turkıye'de arz talebı karsılamadıgı
    ıcın ıthalat yapıldıgını hatırlatan genel mudur ulubas, gecen yıla gore
    ıthalatta bır mıktar dusus oldugunu soyledı. Ulubas, "ramazan'da sıkıntı
    olmasın dıye 3 bın 500 hayvan ıthalatı ıcın ıhale yaptık. Pıyasası duzenlemek
    bızım gorevımız. Bu sene kestıgımız hayvanların yuzde 75'ı yerlı. Su anda
    sozlesmelı olarak besıcılerde 8 bın hayvanımız var. Adana ve dıyarbakır'da 5
    bın hayvanın kesımı ıcın gorusmelerımız suruyor. Kurum olarak besıcılere ve
    tuketıcılere hızmet verıyoruz. Ama tekrar soylemek ıstıyorum. Surdurulebılır
    besıcılık ıcın gırdı fıyatlarının dusurulmesı sart. Et ve balık zam yapsın
    demek dogru degıl" gorusunu dıle getırdı.
    Kahramanmaras'ta sut
    hayvancılıgı yapan hunkar cıftlıgı'nın sahıbı esref sekerlı, sıfır faızlı kredı
    ıle hayvancılık sektorunun gerı donusu olmayan bır cıkmaza suruklendıgını
    belırterek: "2008'dekınden daha buyuk bır krız yasanacak. Maras'ta kesılen
    hayvanların yuzde 90'ı ınek. Bu tablo turkıye'nın bırcok yerınde aynı. Kısa
    hazırlık yapmak ıcın yem alırken 1200 hayvanımın 500'unu kesecegımı hesap
    ederek hazırlıgımı yaptım. Bakanlıga sorarsanız, verılen sıfır faızlı
    kredılerle ahırlar dolmus, halkımız ucuz et yıyebılıyor. Bu kımın sırtından
    yapılıyor. Bız mecbur muyuz zararına sutculuk yapalım" dıye konustu.

    -dunya-

  7. #23
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    Tekirdağ, Bakırköy
    Yaş
    51
    Gönderi
    2,673

    Esas

    sayın akçay'ın eklemiş olduğu yazıya istinaden ben de bir şeyler eklemek isterim bu konuyla ilgili olarak...

    gerçekten de hayvancılık işi oldukça zor olan bir iş... hayatın her aşaması hayvana endeksli olmak zorunda...

    sıcak soğuk iklim şartları, barınak durumu, hayvanın cinsiyeti, dişi ise gebe mi, gebeyse kaçıncı ayında, kuruda mı laktasyanda mı, ne kadar süt veriyor, yaşı gibi ekleyebileceğimiz daha pek çok kritere göre rasyon hazırlayıp yemleme yapmamız gerekiyor. 1000 hayvanın varsa karlı bir besi için bin hayvana da yetebilecek yem bitkisi tarımını yapacak arazi varlığın olmalı. ya da sözleşmeli çiftçilik yaptırılabilir.

    sağılan sütün hemen 3-4 derecelere soğutulması gerekiyor ki oldukça iyi soğutma altyapısı kurulmalı.

    dişilerin kızgınlık gösterdiği dönemlerini kaçırmamak gerekiyor ki boş yere bir dönem kaçırmayalım....

    hal böyle olunca ülkemizdeki diğer ekonomik koşullar ve diğer hayat şartları da birleştiğinde belli bir kar marjına alışmış firmalar, hayvancılıktaki emek yoğun iş hayatıyla yapılan ciro ve kar marjını görünce bu işten vazgeçiyorlar. bir de sürekli değiştirilen ithalat izinleri, hibe krediler derken kurumsallaşmış firmalar sektörden çıkmayı tercih ediyorlar.

    sözün özü, ülkemiz şartları için süt besisi yapmak elekle su taşımak gibidir çünkü ülkemizin pek çok yöresindeki iklim koşulları ve çayır-mera durumu süt inekçiliği için uygun değil. hatta büyükbaş besisi için uygun değil.

    ülkemiz koşullarında yapılacak en iyi besi, küçükbaş hayvanlarla yapılabilir.

  8. #24
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    3,879
    Blog Yazıları
    3

    Esas

    Hayvancılıkta yem kabusu

    Hükümetin verdiği sıfır faizli kredi ile binlerce yeni hayvancılık işletmesinin kurulması ile hayvan sayısında artış oldu.





    İZMİR - Ot, saman ve yonca gibi kaba yem fiyatındaki hızlı artış hayvancılık sektörünün kabusu oldu. Yüksek girdi maliyetleri, canlı hayvan ve et ithalatı ile büyük sıkıntıya giren hayvancılık sektörü
    şimdi de kaba yem fiyatındaki artışın kabusunu yaşıyor.

    Geçen yıl kilosu 10-15 kuruş olan saman şu sıralar 50 kuruşa satılmasına rağmen saman bulunamıyor. Geçenyıla göre kuru ot, yonca ve diğer kaba yemlerin fiyatı da birkaç kat arttı. Geçen yıl 30 kuruş olan yoncanın kilosu 65 kuruşa ulaştı. Önlem alınmazsa 1 lirayı bulacağı endişesi var.

    Hayvancılık sektörü temsilcileri hayvan sayısındaki artışla aynı oranda yem üretiminin artmaması, yem bitkilerine verilen desteklerin artırılmaması, hayvancılığı bilmeden sektöre girenlerin bilinçsizce yem talebini artırmaları ve piyasadan kaba yemi alarak stoklayan spekülatörlerin fiyat artışında etkili olduğunu söyledi. Yıllarca para etmediği için tarlada çürümeye terk edilen saman, bugün altın değerinde bir ürün oldu. Samanın 25 kiloluk balyası geçen yıla kadar 2-3 liradan satılırken bugünlerde 10 liranın üzerinde. Bölgelere göre 13-14 liraya alıcı buluyor. Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri, üyelerine zorunlu olmadıkça saman almamalarını alternatif ürünleri kullanmalarını istiyor.

    Hükümetin verdiği sıfır faizli kredi ile binlerce yeni hayvancılık işletmesinin kurulması ile hayvan sayısında artış oldu.

    Hayvan sayısı arttı yem üretimi artmadı

    Hükümetin 2010’dan bu yana verdiği sıfır faizli hayvancılık kredileri ile binlerce yeni hayvancılık işletmesi kuruldu. Kurulan işletmelere yüz binlerce hayvan ithal edildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle 101 bin girişimci hayvancılığa verilen 5.6 milyar liralık düşük faizli krediyi kullandı. Ayrıca, 2002 yılında 50 baş üzeri hayvancılık işletmesi 4 bin 300 iken bugün 24 bin işletmede 50 baş üzeri hayvan var. Yatırımlar ve buna bağlı olarak hayvan varlığı artarken bu hayvanlara yedirilecek kaba yem üretiminde artış olmadı. Zaten arz açığı olan kaba yemdeki açık daha da büyüdü. Bu da fiyatların aşırı yükselmesindeki en önemli etkenlerden biri oldu.

    Yem bitkileri desteği yerinde saydı

    Hükümet, 2007 ve 2008’de yaşanan büyük kuraklık sonrası hayvancılık desteklerini artırmak yerine azalttı. 2007’de 10’dan fazla kalemde verilen yem desteği hem miktar olarak hem de kapsam olarak daraltıldı. Dekar başına 130 lira olan yonca desteği 103.5 liraya, korunga desteği 80 liradan 67.5 liraya, yapay çayır, mera desteği 100 liradan 67.5 liraya, fiğ, Macar fiği desteği 50 liradan 30 liraya, silajlık mısır desteği 60 liradan 40.5 liraya düşürüldü. Sertifikalı tohum kullananlara yapılan yüzde 5 ve kalkınmada öncelikli yöreler için uygulanan yüzde 10 ilave destek, sertifikalı yem bitkileri tohumluğu üretenlere yapılan destekler tamamen kaldırıldı. Bütçe TBMM’de kabul edilirken Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın telkini ile tarım desteklerinde yüzde 10 kesinti yapılınca destekler daha da azaldı. Desteklerin düşürülmesi kaba yem açığının büyümesine neden oldu. Sonraki yıllarda da yem desteklerinde ciddi hiçbir artış yapılmadı.

    Aksaray ve yöresinde yonca üretimi, ticareti ve ihracatı yapan Uzunoba Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Örkçü yonca piyasasındaki gelişmeleri DÜNYA’ya şöyle değerlendirdi: “Yonca üretiminde Iğdır yıllık 80-90 bin ton, Konya Karapınar 80 bin ton ve Aksaray 60 bin ton üretimi ile öne çıkıyor. Yüksek protein oranı ve düşük nem oranı nedeniyle Aksaray yoncası daha çok tercih ediliyor. Yonca ile ilgili birlik ya da kooperatif olmadığı için üretici safasına göre birinci biçim için bir fiyat belirliyor sonra ikinci üçüncü, dördüncü biçim diye kademeli olarak bu fiyatı artırıyor. Talep çok olunca da fiyat yüksek belirleniyor. Bu sene yoncanın kilosu 40-50 kuruşla başladı kısa sürede 70 kuruşa dayandı.”

    Yemi bilmeyenler hayvancılık yapıyor

    Kurulan birçok hayvancılık işletmesinin profesyonel olmadığını belirten Örkçü, “Devlet sıfır faizli kredi verince hayvancılığı bilen bilmeyen herkes bu işe girdi. Adamlar 10 dekarlık alana 3 bin 5 bin başlık işletme kuruyor. Yem üretimi yok. İhtiyacını piyasadan karşılamaya çalışıyor. Ama yoncayı,
    otu, samanı birbirinden ayırt edemeyecek kadar bilgisiz yatırımcılar var. Bunların bilinçsizliği ve bilmeden talebi yükseltmeleri de fiyatı artıran önemli etkenlerden birisi” dedi. Türkiye’den son iki yıldır ihracatın azaldığını belirten Örkçü, “Geçen yıla kadar yoncanın tonu 200 dolara Ürdün, Dubai, Katar, S.Arabistan’a yonca ihraç ediliyordu. Bugün de 10 bin tonluk, 5 bin tonluk talepler geliyor. Fakat Suriye’deki olaylar nedeniyle ihracat yapılamıyor. Ayrıca iç piyasa fiyatı cazip olunca kimse ihracatla uğraşmak istemiyor” diye konuştu.

    Stokçular piyasayı yönlendiriyor

    Fiyatların yükselmesinde stokçuların da önemli rolü olduğunu anlatan Örkçü, Konya merkezli bir firmanın Aksaray’da üreticilere piyasanın çok üzerinde fiyat vererek 15 bin tondan fazla yonca alarak stokladığını iddia etti. Örkçü, “Piyasayı bozan stokçular var. Bu dönemde piyasanın üzerinde bir fiyatla yoncayı alıyorlar ve stokluyorlar. Bugün kilosunu 40 kuruşa aldıysa birkaç ay sonra 70-80 kuruşa satacaklar. Aksaray’daki yoncanın 4’te birini tek firma alıp stokluyor. Bu nedenle piyasa talebe cevap veremiyor ve fiyat yükseliyor. Bu işte de ciddi spekülatörler var. Bunun bir şekilde önlenmesi gerekiyor” diye konuştu.

    İhracat durdurulsun ithalat açılsın

    Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na ve İhracat Genel Müdürlüğü’ne ot, saman ve yonca gibi kaba yemlerin ihracatının durdurulması için başvurdu. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği ise kuru ot ithalatına izin verilmesi için benzer bir başvuru yaptı. Miktar olarak somut veriler olmamasına karşın, Türkiye’den Ürdün, Dubai, Katar, S. Arabistan ve diğer Ortadoğu ülkelerine yonca ve kuru ot ihraç ediliyor. İhracatın önemli bölümü Suriye üzerinden yapılıyor. Suriye’deki olaylar ve Türkiye’nin kapıları kapatması ile ihracatta ciddi bir azalma olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Türkiye’de fiyatların aşırı yükselmesi de ihracatı azaltan bir
    başka önemli etken. Buna rağmen ihracatın durdurulmasının açıklanması bile psikolojik olarak fiyatları aşağı çekeceği ve özellikle spekülatörleri stok yapmaktan vazgeçireceği belirtiliyor.

    İhracatta Türkiye’nin rakipleri ABD, İspanya ve Kazakistan. Türkiye’den yonca alan ülkeler şimdi bu pazarlara yöneldi. Türkiye’de yonca ithalatı yasak ama bunun önü açılırsa bu ülkelerden ithalat yapılabilir.

Sayfa 3/10 İlkİlk 12345 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •