Türkiye ,Dünyada Eşsiz ve benzeri olmayan Bir Ülkedir

[brokerüstad]

her kim ne derse desin İş imkanı sonsuz ,güvenli bir yaşam için Dünyaya göre muhteşem bir ülkeyiz
Bu ülkenin taşını toprağını çamurunu bile öpesi gelir insanın .
İnsanları çok güzel ve özel insanlardır
İyiki varız .
Allaha şükretmek için Dış ülkelere gidip bu farkı görmek gerek .İyi Ülkelerde vardır ama TÜRKİYE bir başka güzel
Rusyada yalnız başına gezmek mümkünmü ? çok zordur çok
Fransa bakmayın lüksüne ? tarihte tuvalet adabını bilmezlerdi ? yapılan pislikler pencerelerden yola atılmazmıydı (ben öyle duydum öyle okudum ) yanlış düşünüyorsam yazın

Çalışmıyoruz .belki tembeliz ekilecek biçilecek toprak çok oturup yatmayı daha çok sevmeye başladık ?
Allaha şükredelim ve çalışalım

[KONYALIYIZ]

Uzunca yürüdüm yollarında
Deresinden köprüsünden geçtim
Dağlarından akan pınarlarında
Buz gibi akan sularını içtim

Türkiye Zümrütten yeşil
Göllerinden,ırmaklarından geçtim
Dağlar,ovalar,ormanlar yiyeşil
Türkiye'mi yıldızlara bakarak seçtim

Türkiye denizlerin ne güzel
Denizlerinin üzerinden geçtim
Türkiye şehirlerin ne güzel
Türkiye körfezlerinde güzelliği seçtim

Türkiye tarihi eserlerine hayran kaldım
Öyle güzelsinki güzel Türkiye
Tarihi eserlerinden, rüyalara daldım
Dünya'yı dolaştım,seni seçtim,Türkiye

Mustafa Dirier

[brokerüstad]

Afrika'da 'Türkiye köyü'
Afrika ülkesi Burkina Faso'daki Transalya köyünün adı, ''Türkiye'' olarak değiştirildi.
http://www.haber7.com/dunya/haber/94...a-turkiye-koyu

[brokerüstad]

Ünlü Amerikan bilim dergisinden şaşırtan Türkiye kehanetleri
Ünlü Amerikan bilim-teknik dergisi, 720 bin tirajlı Discover’ın 2062 yılına ait kurgusal dünya almanağında şaşırtıcı Türkiye kehanetleri yer aldı. “Discover Almanac 2062 – Gezegenimizin Durumuyla İlgili Temel Rehberiniz” fütüristik almanağına göre örneğin; Alpaslan’ın Anadolu’ya girişinin bininci yılına denk gelen günlerde Türkiye’de kişi başına milli gelir 53 bin 560 dolar olacak. Almanağın hazırlandığı günlerin Başbakan Erdoğan’ın AK Parti Kongresi’nde 2071 yılına ilişkin duygularını dile getirdiği döneme denk gelmesi de ayrı bir ilginçlik oluşturdu.

Bilimsel-teknik konuları normal fen eğitimi görmüş okurların anlayacağı bir üslupla yansıtması ve her yıl 1 Nisanda yayımladığı “şaka” sayısıyla ünlü Discover dergisinin 2062’nin dünyasına ilişkin fütüristik tahminlerini sergilediği almanağını, bilim gazetecisi, yazar ve öğretmen Linda Marsa hazırladı. Almanak dünyanın o dönemde yaşayacağı toplumsal ve ekonomik koşulları ortaya koydu. Sekiz sayfalık almanakta örneğin; dünya nüfusunun 9 milyar olacağı, 6 milyar kişinin kentlerde yaşayacağı, kömürün ortadan kalkacağı, enerjinin dörtte birinin nükleer santrallerden elde edileceği ve daha birçok ilginç bilimsel kehanette bulunuldu.

-VE TÜRKİYE...-

Belli ülkelerin 2062 yılındaki durumlarının kartvizitler halinde özetlendiği almanakta “Dünyanın Yeni Dinamoları” bölümünde Türkiye süprizi şöyle yeraldı:

Kişi Başına Gelir:

2005: 7 bin 920 dolar.

2062: 53 bin 560 dolar.

Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla:

2009: 509 milyar dolar.

2062: 5.93 trilyon dolar.

Yıllı GSYİH Büyüme Oranı:

2009-2062: yüzde 4.4.

Çin ve ABD’nin liderliklerinin hala ortadan kalkmadığı öngörüsünde bulunan dergi 2062’da “Dünyanın Yeni Dinamoları” için şöyle dedi:

“Ancak dünyada ekonomik gücün çoğu şimdi Brezilya, Hindistan, Meksika, Endonezya ve Türkiye’de. Konumlarındaki yükselişi genç iş gücü, eğitim ve teknolojiye yatırım ve para saçan gelişmiş orta sınıflarıyla sağlandı. Bu ülkelerde kişi başına milli gelir, hayat standardını daha önce öngörülemeyen yüksekliklere çıkararak roket hızıyla yükseldi, ama enerji ve doğal kaynaklar için açgözlü bir talep yaratarak.”

Sadece Japonya, Kanada, Türkiye, Nijerya için “Profil” bölümlerinin yer aldığı almanakta Türkiye şöyle anlatıldı:

“Profil: Türkiye

ORTA DOĞU’NUN İŞARET FENERİ

40 yıl önce Avrupa Birliği’ne tam girişi, Türkiye’nin konumunu bir ekonomik güç merkezi ve küresel oyuncu olarak güçlendirdi, onu Orta Doğu için modernizasyonun işaret feneri yaptı. Bugün bu Müslüman millet, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi olarak, onun yüzlerce yıldır yaptığı aynı hayati ekonomik rolü üstleniyor.

Karadeniz ve Akdeniz üzerindeki konumunu menfaatine çevirerek Türkiye, büyük yabancı yatırım akımından fayda sağlamayı sürdürüyor. O, baştan sona Rusya, Asya ve Afrika boyunca inşaat endüstrisi için çok önemli bir fırlatma rampası olmanın yanı sıra, komşuları Rusya, Azerbaycan, İran ve Irak’tan petrol ve gaz için bir taşımacılık üssü. Türkiye aynı zamanda önde gelen bir gemi yapımcısı ve otomobiller, ev gereçleri ve soğutucular dâhil önemli tüketim mallarının büyük bir üreticisi ve dağıtımcısı. Geçen yarım yüzyılda, İstanbul uzun süreden beri turistlerin görmeye can attığı sofistike bir yer ve sanayi merkeziyken Avrupa ve Asya’nın kesiştiği yerde 20 milyonluk bir megakent haline geldi, ülkenin başkenti Ankara uyuşuk bir kasabadan kozmopolit bir kente dönüştü.

2010 ve 2020’lerin sonlarındaki politik çalkantılardan silkinen Türkiye, eğitime akıllıca yatırım yaptı. Genç, eğitimli işçileri, ekonominin motorlarını ateşlemeye devam eden bir demografik fırsat sağlayarak 21’inci yüzyılın ilk otuz yılında yaklaşık yüzde 20 arttı.”

Discover dergisinin fütüristik almanağında, İstanbul’un bilinen camili silüetinin önünde canlı bir şekilde işleyen stilize bir liman çizimine yer verildi. Almanakta diğer dünya ülkelerinin konumlarına ilişkin birçok ilginç tahmin de bulundu.

-BAŞBAKAN ERDOĞAN ALMANAK HAZIRLANIRKEN KURULUŞUN BİNİNCİ YILINI ANLATMIŞTI-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir tesadüf olarak söz konusu "kehanetlerin" yayına hazırlandığı sıralarda gerçekleşen AK Parti kongresinde, 2062 yılından on yıl sonrasından söz etmişti. Başbakan Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin bininci yılını kastederek, "Ne diyoruz? "Büyük millet, büyük güç, hedef 2023. Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. O günleri bizler göremeyeceğiz. Kuvvet, kudret sahibi Allah'tır. Ama 2023 hedefinden sonra inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da kuruluşun bininci yılı olacak. Hedef 2071 gençler. Bizler 2023'ü sizler de inşallah 2071'i inşa edeceksiniz" diye konuşmuştu.

http://gundem.milliyet.com.tr/unlu-a...ShowPageSkin=1

[brokerüstad]

Guardian Gazetesi'nin yazdığı habere göre aralarında Türkiye'nin de bulunduğu "yeni dalga" ekonomilerinin 2050 yılında Batı'yı geri bırakabileceği tahminleri yapılıyor.

Guardian Gazetesi'nin yazdığı habere göre 2050 yılında Türkiye ekonomisi batıyı geride bırakacak.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu "yeni dalga" ekonomilerinin 2050 yılında Batı'yı geri bırakabileceği tahminleri yapılıyor.

Guardian gazetesi, "yeni dalga" ekonomilerine dikkat çekerken 2050 yılında Türkiye'nin ekonomisinin İtalya'nınkinden büyük ve Avrupa'nın en başlıca ekonomilerinden biri olması öngörüsünü de yansıttı.

İngiliz Guardian gazetesi, "Yeni Dalga Ekonomileri Büyüme Peşinde" başlığını kullandığı analizde BRIC'ler (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) durgulaşırken aralarında Türkiye'nin de bulunduğu diğer bazı yükselen ülkelerin hızlı ilerleyerek 2050 yılında Batı'yı geri bırakabileceklerini yazdı.

İkinci dalga ülkeleri için "Büyükler. Genç ve büyüyen nüfusları var. Altyapı ve eğitimde yatırım yaptılar. Ve resesyona saplanmış Batı'yı kıskandıracak oranlarda büyüyorlar" ifadelerini kullanan Guardian, 2013 büyüme oranlar yazılacağında ikinci dalga ülkelerinin ilk 20 sıralara hâkim olacaklarını belirtirken de bu ekonomilere ilişkin üç gün sürecek bir dizi yayınlayacağını da okuyucularına duyurdu.

Guardian şöyle devam etti: "2000 yıllarının ortasında Çin ve Hindistan olmadan dünya ekonomisinin geleceğini tartışmak imkânsız hale geldi ve ikinci bir daralma 2008 yılının sonunda ortaya çıktığında G20 kuruldu. Bu sadece G8 ve BRIC'leri değil aynı zamanda Endonezya, Türkiye, Güney Kore, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika gibi stratejik olarak daha önemli bazı ekonomileri de içeriyordu.Son gelişmeler, fazla geçmeden konferans masasında daha fazla koltuğa ihtiyaç olacağını gösteriyor.

Hawksworth, 2050 yılında Türkiye'nin ekonomisinin İtalyanınki'nden büyük ve Avrupa'da en büyük ekonomilerden biri olmasını bekliyor. Endonezya ve Meksika da, Almanya ve İngiltere'yi geride bırakmış olacak."

Kaynak: Milliyet

http://www.ekotrent.com/dunya-ekonom...rkiye-ongorusu

[brokerüstad]

Davutoğlu: Hiçbir zaman yalvarmayacağız
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, resmi temaslar kapsamında gittiği Finlandiya’da, dış politikanın önde gelen düşünce kuruluşlarından Paasikivi Cemiyeti’nde “Bugünkü Gelişmeler Çerçevesinde Türkiye’nin Dünyada Barışın Sağlanmasındaki Rolü ve Bunun Avrupa’ya Yansımalı” konulu bir konferans verdi.HELSİNKİ (İHA) -
Davutoğlu konferansta yaptığı konuşmanın ardından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Helsinki Büyükelçisi Filippos Kritiotis’in AB'nin Türkiye hakkında hazırladığı İlerleme Raporu'ndaki Kıbrıs ile ilgili kısımda Türkiye'nin eleştirildiği bölümü okuması ve Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmediğini iddia ederek, bu tutumuna devam edip etmeyeceğini sorması üzerine Davutoğlu, Rum büyükelçinin okuduğu paragraf dışında Türkiye'ye övgülerin yer aldığı daha birçok paragrafın da bulunduğunu hatırlattı.
Davutoğlu, AB'nin, Rum kesimini sınır sorunlarını çözmeden üye yaptığını, 24 Nisan 2004'te yapılan referanduma Türklerin ''evet'', Rumların ise ''hayır'' oyu verdiğini söyledi.
Rum kesiminin Türkiye'nin üyeliğini engellediğini belirten Davutoğlu, ''Türkiye daha zayıf olacak ve üyelik için yalvaracak sanıyorlar. Bizim performansımızla Rumların ya da başka ülkelerin performanslarını karşılaştırabilirsiniz. Hiçbir zaman yalvarmayacağız. Eğer bir entegrasyon olacaksa, bu adil olmalı'' diye konuştu.
Davutoğlu, şunları söyledi:
''AB'ye tam üye olmuş ve bizimle iyi komşuluk ilişkileri olan bir birleşmiş Kıbrıs olacaktı. Adada Türk askeri olmayacaktı. Türkiye ile Kıbrıs arasında tam ekonomik entegrasyon sağlanacaktı ve Rumlar bundan herkesten fazla faydalanacaktı. Siz de bugün iflas etmiş bir ekonomiye sahip olmayacaktınız, çünkü Türkiye'nin müthiş ekonomik potansiyelini kullanıyor olacaktınız. Siz 'hayır' dediniz, seçimi siz yaptınız, biz değil.''
AB müktesebatına göre adanın tamamının AB üyesi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin temsil edilmediğini ve yaptırımlara maruz kaldığını kaydetti.
Davutoğlu, Kıbrıs Rum kesiminin yapacağı seçimlerden sonra masaya ciddi barış niyetiyle geleceğini ümit ettiklerini ifade eden Davutoğlu, barış olduktan ve gerçek anlamda birleşmiş bir Kıbrıs AB'ye üye olduktan sonra tüm meselelerin çözüleceğini söyledi. Davutoğlu, ''Bu şekilde bir barış olmadan kimse Türkiye'ye baskı yapamaz. Seçim size kalmış. Siz seçiminizi yapın, emin olun biz taahhütlerimizi yerine getiririz. Herkes Türkiye'nin sözünün ne anlama geldiğini bilir'' dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin dış politikasını anlattığı konferansta Suriye ile ilgili bir soru üzerine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki değişimin doğal olduğunu söyledi.
Filistin ile ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgal edilmiş topraklar olduğunu söyledi. Barış için Filistinli tarafların kendi aralarında anlaşması ve İsrail'in de masaya yatırılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, İsrail'in yerleşim politikalarının ise kabul edilemez olduğunu vurguladı.
''Barış mı istiyorsunuz yoksa kalıcı bir duvar ve gerilim mi'' diye soran Davutoğlu, yaklaşan İsrail seçimlerinin öneminin kritik olacağını söyledi. Davutoğlu, Filistin topraklarının ihtilaflı topraklar değil, bir Filistin devletinin toprakları olduğunu belirtti.
Davutoğlu, konferansın ardından Türkiye'nin Finlandiya Büyükelçiliği binasında burada yaşayan Türklerin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda Türkiye'nin Helsinki Büyükelçisi Hüseyin Salah Korutürk de yer aldı.

http://www.haberx.com/davutoglu_hicb...0987,302).aspx

[brokerüstad]

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Bundan 10 yıl önce daha çok rant ekonomisinin geçerli olduğunu, faizle para kazanma döneminden bugün, üretimle para kazanma dönemine geçildiğini görüyoruz'' dedi.

Bakan Yılmaz, İvedik Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanlığı'nın ev sahipliğinde İvedik OSB Kongre ve Seminer Salonu'nda düzenlenen yemeğe katıldı.

Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, İvedik'te 7 binin üzerinde işletme olduğunu ve bu işletmelerin 100 binin üzerinde kişiyi istihdam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin 10 yıl öncesine göre çok büyük atılımlarda bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

''Bundan 10 yıl önce daha çok rant ekonomisinin geçerli olduğunu, faizle para kazanma döneminden bugün, üretimle para kazanma dönemine geçildiğini görüyoruz. Bütçedeki gelirlerin faiz ödemelerini karşılayamadığı bir Türkiye'den bugün bu noktalara gelindi. Bütçesinde en yüksek payı eğitimin, sağlığın aldığı, vatandaştan toplanan vergilerin faize değil eğitime, sağlığa, üretime gittiği bir ülke haline geldik.''

Türkiye'nin bundan daha iyi noktalara da ulaşacağını belirten Yılmaz, bunun için kamu-özel sektör işbirliğinin önemli olduğunu ifade etti.

Bakan Yılmaz, bugün Türkiye'de yakalanan başarılarda kamunun da özel sektörün de büyük payı olduğunu vurgulayarak, ''Bugün 150 milyar dolar ihracatın büyük bölümünü, yatırımların önemli bir kısmını özel sektör yapıyor'' diye konuştu.

-4 milyon yeni istihdam-

Birçok ülkenin krizden çıkmak için aşırı kamu harcaması yaptığını anlatan Yılmaz, Türkiye'nin ise ölçülü harcamalar yaptığını ve böylelikle krizden daha az etkilendiğini bildirdi.

Bunun da tüm makroekonomik verilerle kanıtlandığını aktaran Yılmaz, Türkiye'nin, krizin tepe noktasından bu yana 4 milyon yeni istihdam ürettiğini sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, İvedik OSB binasındaki fuar alanında kurulan stantları ve Hacettepe-İvedik OSB Teknokenti'ni ziyaret etti, yetkililerden çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Daha sonra İvedik OSB'deki bazı tıbbı ve endüstriyel makine üretimi yapan firmaları da ziyaret eden Yılmaz, buralardaki üretim hatlarını inceledi.

-''1 doların altında harcaması olan hiçbir fert kalmadı Türkiye'de''-

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, daha sonra AK Parti Ankara İl Başkanlığı Sanayi Komisyonu'nu ziyaret etti.

Burada sanayicilere bir konuşma yapan Yılmaz, sadece ekonomide değil sosyal, kültürel ve siyasal alanda da yeniliğin olabileceğini, AK Parti'nin de siyasal anlamda yeniliğe çok iyi bir örnek olduğunu söyledi.

Yıllarca Türkiye'de çok çalışmadan çok kazanan kesimlerin olduğunu dile getiren Yılmaz, AK Parti hükümetiyle ise dişiyle tırnağıyla çabalayarak kazanan, büyüyen yeni bir sanayi, girişim grubunun geliştiğini ifade etti.

AK Parti hükümetiyle Türkiye'nin daha kapsayıcı bir kalkınma anlayışıyla tanıştığına değinen Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bazıları diyor ya, 'AK Parti zenginlerin servetini artırdı.' Doğru ama sadece zenginlerin değil herkesin serveti arttı. Milli gelir yükseldi, servetin de değeri arttı. Şirketlerin kıymeti arttı, Türkiye'nin değeri arttı. Herkes bundan faydalandı. Gelir dağlımında en üsteki yüzde 20'nin payı 2002'de yüzde 50 civarındaymış. Geçen yılki rakamımız yüzde 45 oldu. Bu, düşük gelebilir size ama bu tür gelir dağılımı rakamlarında bunlar önemli düşüşlerdir. Bu 5 puan nereye gitti? Diğer gelir gruplarına gitti. Yoksulluk rakamlarında da bunu görüyoruz. 1 doların altında harcaması olan hiç bir fert kalmadı Türkiye'de. 2,15 doların altında olanlar da neredeyse sıfırlandı. 4,30 doların altında harcaması olanlar da 2002'de yüzde 30'du, geçen sene bu yüzde 2,8'e kadar düştü.

O tarihte 66 milyondu nüfusumuz. 20 milyondan fazla insan 4,30 doların altında bir harcamaya sahipti. İnşallah 2023 perspektifinde bu da sıfırlanacak diye ümit ediyorum. Böylece artık Türkiye'de mutlak yoksullukla uğraşmayacağız. Ondan sonra göreli yoksullukla uğraşacağız. TÜİK olarak artık 1 ve 2 doları artık ölçmeyeceğiz. 4 dolar da inşallah sıfırlanır. Böylece Türkiye mutlak yoksulluğu gerisinde bırakacak bir ülke haline gelir inşallah.''

Kaynak: AA

http://ekonomi.haber7.com/gundem-ver...onemine-gectik

[brokerüstad]

Uluslararası çevreler, ekonomide hızla yükselen ve küresel krize rağmen bu yükselişini sürdüren Türkiye'ye, gelecek yıl 20 milyar dolarlık sermaye girişi olmasını bekliyor.

Türkiye, ekonomik gelişiminde yakaladığı büyümeyi devam ettiriyor. Son yıllarda birçok kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu yükseltilen Türkiye, bu kuruluşlardan en saygınları arasında gösterilen, Fitch'in de not artırımı ile birlikte yatırımcının gözdesi haline geldi.

Avrupa'daki bazı devletlerde trilyon dolarlık sermaye çıkışlarına dikkat çekilen açıklamalarda, Türkiye'de bu durumun aksi yönde gelişim gösterdiğinden bahsediliyor. Buna göre Türkiye'de önümüzdeki yılda bu yükselişin devam ederek, 20 milyar doları aşkın sermayenin gireceği tahmin ediliyor.

http://www.buyuyenturkiye.com/haber/...-turkiye-diyor