Sayfa 2/12 İlkİlk 1234 ... SonSon
Arama sonucu : 89 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Serbest Enerji..√ ( Kapagen Jeneratörü )

  1. #9

    Esas

    asparagas deyip geçme kaptan, biraz düşünelim derim önce..

    Dünya üzerindeki bütün Sanayi Üretim ve Ulaşım araçları (arabalar,uçaklar,gemiler) Petrol Türevi yakıtlardan elde edilen Enerji sistemlerini kullanıyor hali hazırda.

    PETROL dediğimiz şey İnsanoğlu için gerçek bir nimet gibi görünmekle beraber Dünyanın kendi iç dinamikleri açısından bir o kadar zararlı bir Enerji kaynağı..

    Doğayı kirletiyoruz ve doğal dengesini bozuyoruz. Tabiat bir gün mutlaka bunun hesabını soracak insan oğlundan..

    Ulaşım araçlarının egzoslarından çıkan zehirli gazlar atmosferin dengesini bozuyor ve Küresel ısınma dediğimiz problemi ortaya çıkarıyor.

    Mevsimlerin dengesi bozuldu. Kutuplardaki buzlar erimeye başladı ve Dünyayı belki hemen yarın olmasada yaklaşık olarak tahmin edilebilen bir zaman dilimi içersinde büyük bir felaket bekliyor.

    Sizin yukarıda bahsettiğiniz milyarlarca dolarlık atom çarpıştırma deneylerinin arkasında çok daha ilginç arayışlar var..

    Mevcut bilimsel çalışmalar halihazırda hala MADDE denen şeyin doğru tanımlamasını yapmaya yetmiyor..

    Quantum fiziğindeki en kötü şöhretli Deney ; ÇİFTE YARIK deneyi.. MADDE gerçekte nedir ??



  2. #10

    Esas

    Havalar soğumaya başladı, yavaş yavaş Isınma giderleri artmaya başlayacak..

    Doğalgaz diye bişi var Allah'tan.. İyi kalpli ve güzel komşumuz RUSYA sağolsun.. Çok çok uygun (neredeyse beleş) fiyattan Doğalgaz satıyor bize...

    Büyükşehirlerin neredeyse tamamına çukurlar kazıldı.. Vatandaş bu güzel ve Ucuz hizmetten faydalansın diyerek canla başla çalıştı döşemeci şirketler.. döşediler memleketin her bi tarafına koca koca doğalgaz borularını..

    Boruların girmediği yer kalmadı neredeyse.. ne de olsa Sevgili dostumuz ve komşumuz RUSYA ile Uzun Vadeli GAZ alım anlaşmaları imzalanmıştı.. Anlaşmayı imzalayanlar kesin kararlıydı.. Memleketin her bir köşesine döşeyeceklerdi boruyu.. hizmeti götüreceklerdi..

    Ama şimdi aşağıdaki videoya bakınca bizim Tariel amca kendi yaptığı beleş elektrik üreten 2 KW'lık Mini Akvaryum Jeneratörü'ne takmış Elektrikli Isıtıcıyı, sıcak sıcak oturuyor.. "Ay sonunda Doğalgaz Faturası kaç para gelecek acep ??" diye bi derdi de yok değmeyin keyfine.. seyredelim..



  3. #11

    Esas

    meydanı boş bulduk atmaya devam edelim..

    aşağıdaki video 2002 yılında çekilmiş.. yani bundan tam 10 yıl önce..

    Tariel amcam bu sefer sadece 8 Watt enerji harcayarak aşağıdaki motoru döndürüyor ve resmen show yapıyor... Enerji farklı birşeydir, sizin henüz bilmediğiniz şeyler var diyor.. seyredelim..

    ( hahaha, videodaki takım elbiseli ve kravatlı kel adama dikkat edin.. parayı bulduk oğlum diyor içinden kesin.. pis pis sırıtıyor ikide bir.. gıcık oldum ben bu tipe.. )



  4. #12

    Esas

    düşünüyorum şimdi...

    Bu amcamın (Tariel Kapanadze'nin) aleti kesinlikle çalışıyor.. (bundan hiç şüphem yok)

    Ama neden yer yerinden oynamıyor ?? neden herkes bunu konuşmuyor ?? neden ciddi anlamda Ticari Yatırımcılar bu konuya ilgi göstermiyor ??

    Bu soruların cevabı çok basit...

    Çünkü Kapanadze'nin farkettiği gerçek ve Çalıştırdığı Beleş Elektrik Üreten aletin tasarımı çok basit ve bir o kadar da düşük maliyetli bir tasarım..

    İşte problem burada başlıyor.. Şimdi Siz ticari amaçla bu alete para yatırırmıydınız ?? Yani Kapanadze'ye gidip ; " Gel seninle ortak olalım, ben parayı veriyim sen de seri üretime geç.." dermiydiniz ??

    Ben demezdim şahsen.. Çünkü alet çok basit bir alet.. Daha şimdiden internette devre şemaları ve teknik çizimleri ile ilgili bilgi paylaşımı başlamış bile.. yukarıda da belirttiğim gibi RUS Enerji forumlarında bu aletle aynı mantıkta çalıştığı söylenen benzer aletlere ait kişisel araştırma sonuç videoları ve aletin nasıl yapılacağı ile ilgili dökümanlar havada uçuşuyor..

    Burdan anlıyoruz ki ; Kapanadze gerçekten bir buluş yaptı veya zaten eskiden beri (TESLA'nın küçük sırrı) var olan bir bilgiye ulaştı denemeleri sonucunda ve bunu insanlığın kullanması için ortaya sürdü.. "buyrun aleti inceleyin.." dedi..

    Problem bu işte.. Alet gerçekten çalışıyor ve işe yarıyor.. Ama mevcut dünya düzeninde bu aletin şu an için TİCARİ BİR ÜRÜN olma şansı yok.. NEDEN ?? çünkü tasarım çok basit ve maliyet çok ucuz..

    Kapanadze'nin yaptığı ve çalıştırdığı bu aletten bir tanesini eline geçiren herhangi bir elekrik teknisyeni bu aletin aynısından bir tane daha çok kolaylıkla kopyalayabilir ve kendi ihtiyaçlarını gidermek için kullanabilir.. ( Zaten olacak olan da bu.. )

    Sistem basit ve UCUZ maliyetli.. Üzerindeki direnç,kapasitor ve bobin maliyetini toplarsanız işçilik ile beraber en fazla 100 TL falan tutar.. Gereken tek şey ise ; Doğru bağlantı şekli ve baskı devre şeması..

    Bu konu ile ilgili diğer meraklı araştırmacılar çok yoğun bir şekilde denemeler yapıyorlar şu anda.. Kısa bir süre içersinde "Kapagen Jeneratörü" ile ilgili daha detaylı bilgiler ve tasarımlar ortaya çıkacaktır kesin..

    Bu saydığım nedenlerden dolayı hiç bir TİCARİ YATIRIMCI şimdilik bu alete para yatırmıyor..

    Kapanadze tarafından PATENTİ alınmış olsa dahi, bu sade tasarımlı ve düşük maliyetli alet çok yakın bir tarihte illegal olarak kişisel kullanımlar için hızla çoğaltılmaya başlanacak.. 100 TL maliyetle bedava elektrik üreten bir sistem.. ???? vay beee.. mümkün mü ?? kesinlikle mümkün.. videolarda herşey açık ve net olarak görünüyor..

    Olacak olan şu ; Petrol ve türevini kullanan kişisel ulaşım araçlarının yerine ELEKTRİK MOTORU ile çalışan kişisel ulaşım araçlarında büyük bir talep patlaması olacak..

    Otomativ sektöründeki firmaların tamamı bugün itibari ile kendi Elektrik Motoru ile çalışan yeni konsept arabalarının seri üretim ve hazırlık çalışmalarına hız vermiş durumda.. Bu araçlar basit bir DC Elektrik Motoru ile hareketlenecek ve LifePO4 tipi kısa sürede şarj edilebilen uzun ömürlü pilleri enerji kaynağı olarak kullanacak... Hobi amaçlı RC Model Uçaklar ile ilgilenenler bilir.. Bu LifePO4 tipi piller şu anda kuru pil sektöründeki en son teknoloji ve oldukça pahalı.. Ama şimdilik pahalı.. Elektrik Motorlu araçların kullanımı yaygınlaştıkça bunların fiyatları da çok düşecek..

    İşte Kapanadze'nin beleş elektrik üreten "Kapagen Elektrik Jeneratörü" nün önemi burada bir kez daha ön plana çıkıyor..

    Mevcut tasarımda bu alet topraklama yapmak zorunda.. yani kabaca toprağa gömülü bir metal parçasına devamlı temas etmek zorunda.. Ama kapanadze'nin bu basit ve ucuz tasarımlı aleti, konuya daha hakim ve bilgili Elektronik Mühendislerinin küçük bir revize işlemi yapması sonunda bu topraklama olayından kurtarılırsa o zaman işte bu aleti alıp Yeni Nesil Elektrikli Araçların üzerine monte ederiz ve o zamanda sınırsız kilometre ve nerede ise "Sıfır Yakıt maliyeti" ile çalışan ELEKTRİKLİ ULAŞIM ARAÇLARINA sahip oluruz..

    Vay anam vay.. Paraya bak... Yıl 2020 senaryomu yazdım.. tutar tutmaz.. şimdiden bilemem.. izleyip göreceğiz..

    Ama Uzun vadede para kazanmak isteyen varsa bugünden şunu yapabilir.. ; Mevcut PETROL ve ENERJİ Şirketlerinin ve bunlara bağlı türev şirketlerinin tamamı SHORT.. diyorlar ya Sıfıra kadar SHORT diye.. aynen öyle.. PETROL VE ENERJİ Şirketlerinin tamamı SHORT.. DOĞALGAZ Sirketleri SHORT.. Elektrikli Araç Üretmeyen ve buna Yatırım yapmayan OTOMOTİV Şirketlerinin tamamı SHORT.. Canım Ülkemin her tarafına RUS Doğalgazı döşeyen döşemeci BORU Şirketlerinin tamamı SHORT.. meydan boş ve sallamaya devam edeceğim.. saygı ve selamlarımla..

  5. #13
    Duhul
    Nov 2009
    İkamet
    GİRESUN
    Gönderi
    320

    Esas

    hem çok ucuz hemde acayip basit, e yapın 3 -5 tane

  6. #14

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Kurnalı Yazıyı Oku
    hem çok ucuz hemde acayip basit, e yapın 3 -5 tane
    3-5 tane yapayım, eş dostta faydalansın dersen ; mesele, ticari boyut kazanır kaptan.. o zaman da başın ağrır..

    niye ?? Çünkü Türkiyeden patentini 2007 yılında başvurup almış zaten.. Uluslararası Patent henüz alınamamış.. bu yüzden olay şu anda muallak gibi görünüyor biraz..

    Ama kişisel kullanım için veya kişisel gelişim ve eğitim adı altında 1 adet yaparsan ; Sana hiç kimse bişi diyemez ve hiç bir hak talep edemez..






  7. #15

    Esas

    Şimdi "Kapanadze Jeneratöründen" bahsedince, burada ilk akla gelen isimlerden birisi de TESLA olacaktır.. hayatı boyunca 800'den fazla buluş için patent almış bir dahiydi TESLA.. kısa bir hayat hikayesini de alıntılayayım buraya.. Sonra tekrardan kapanadze olayına dönmeyi planlıyorum..




    Nicola Tesla'nın İlginç Yaşamı..

    Nikola Tesla, şimdiki Hırvatistan'da, Smiljana köyünde, 10 Temmuz 1856'da doğdu, 7 Ocak 1943 New York'ta öldü. Sırp asıllı fizikçi.

    Babası papazdı. Hiçbir zaman okuyup yazamamasına rağmen, annesi halk arasında pratik ev aletleri mucidi olarak bilinirdi. Ona göre Tesla, yaratıcı dahi olmaya adaydı. Papaz olması için babasının zorlamasına karşı çıkarak, genç Tesla, mühendislik mesleğinde ısrar etti. Annesi de onu destekledi, fizik ve matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesi'nde eğitimine devam etti. Yabancı teknik eserleri okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursuna devam etti. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almancaya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı da öğrendi.

    Prag'daki tahsilini 1880'de bitirdikten sonra, Budapeşte'de lisans üstü yaparken, profesörüyle alternatif akımın özelliklerini tartıştı. Sonra bir Paris telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.

    Elektrik endüstrisinin durumu

    O günlerde genellikle doğru akım, ısıtmaya, aydınlatmaya, güç sağlamaya ve iletmeye en uygun elektrik akımı olarak bilinirdi. Fakat doğru akım direnç kayıpları o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç santralına gerek vardı. İlk akkor ampuller (110 Volt'ta), güç santralına yakın olsalar bile parlak yanmıyorlar ve bir milden daha uzaklıktakiler ise kaybolan güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı.

    1884'de genç Tesla, kafası fikirlerle dolu ve cebinde 4 sentle New York'ta gemiden ayrıldı. Tecrübesi onu doğru akım motorları ve dinamolardaki komütatörün sonsuz sorunlar yaratan, gereksiz bir karışıklık olduğuna inandırmıştı. doğru akım üretecinin bir komütatörle dış devrede tamamen aynı yöne akan dalga dizileri şeklinde alternatif akım oluşturduğunu gördü. O zaman, motorda dönme hareketini sağlayacak bir doğru akım elde etmek için, yöntem tersine çevrilmeliydi. Her elektrik motorunun endüvi'si, motora alternatif akım beslemek için döndüğü anda manyetik kutupların yönlerini değiştiren, döner komutatöre sahipti.

    İlham

    Tesla'ya göre bu doğru akım, saçmalığın ta kendisiydi. Hem jeneratör (üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif akımı tüm sistemde kullanmak akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882 Şubatında, Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadaşı ile gezinirken aniden haykırdı: "Buldum!" Tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.

    Sonradan tüm alternatif akım elektrik sistemlerini tasarladı. Alternatörler, elektrik enerjisinin ekonomik iletimi ve dağıtımı için gerilim yükseltici ve alçaltıcı transformatörler ve mekanik güç sağlamak için alternatif akım motorları. Dünyanın her tarafında harcanıp giden su gücünün bolluğundan esinlenip, gerekli olan yerlere enerji dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük gücün elde edilmesini tasarladı. Budapeşte'de "Birgün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım" diyerek dinleyenleri şaşırttı.

    Edison tarafından cesareti kırıldı

    Tesla'nın aradığı fırsat ve şans kolayca eline geçmedi. O zamanlar New York'da Pearl caddesindeki ilk laboratuvarında akkor lambası için pazar aramakla meşgul olan Edison'a rastladığı zaman Tesla, gençlik heyecanıyla, kendisinin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Bu düşünceyi derhal ve tamamen kestirip atan o büyük adam, "Sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun" dedi.

    Bir yıl boyunca, uzun boylu, zayıf Yugoslav, bu yabancı ülkede açlıktan korunmak için mücadele etti. Gün geldi, çukur kazarak geçimini sağladı. Fakat birlikte çalıştığı çukur kazıcı, Western Union'un ustası, yemek saatlerinde Tesla' nın ilgilendiği yeni elektrik sistemlerinin hayali tariflerini dinleyerek, bu konu üzerinde bir plan yaptı. Tesla'yı A.K.Brown adlı firmanın sahibiyle tanıştırdı. Tesla'nın parlak planlarıyla büyülenerek, Brown ve bir ortağı büyük bir atılım yapmaya karar verdiler. Ortaya belirili bir miktar para koydular ve Tesla Batı Broadway'de bir deney laboratuvarı kurdu. Orada Tesla jeneratör, transformatörler, iletim (transmisyon) hattı, motorlar ve ışıklar gibi tasarladığı sistemlerin tümünün planlarını hazırladı. Hatta iki ve üç fazlı sistemleri de tasarladı.

    Cornell Üniversitesi'nden Profesör W.A. Anthony yeni alternatif akım sistemini sınadı ve derhal Tesla'nın senkron motorunun en iyi doğru akım motoruna eşit yeterlikte olduğunu açıkladı.

    Alternatif akım ortaya çıkıyor

    O zaman Tesla bütün kısımlara sahip tek bir patent altında sistemini tescil ettirmek istedi. Patent Bürosu her önemli fikir için ayrı bir dilekçeyle başvurulmasında ısrar etti. Tesla, 1887'nin Kasım ve Aralığında dilekçelerini verdi ve daha sonraki altı ayda yedi tane A.B.D. patenti aldı. 1888 Nisan'ında çok fazlı sistemini de içeren dört ayrı patent için başvurdu. Bunlar da hızla, bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18 patent daha aldı. Bunları, çeşitli Avrupa patentleri izledi. Bu kadar hızla dağıtılan bu patent çığırının, eşi görülmemişti. Fakat fikirler ilginçti. O kadar ki, bir çelişme ya da bir tahmin yoktu. Bu yüzden patentler tek bir tartışma bile yapılmadan verildi.

    Bu sırada Tesla, New York'da AIEE (Şimdiki IEEE)'nin bir toplantısında çok gösterişli konferans verip, tek ve çok fazlı alternatif akım sistemlerinin gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri, muazzam gelişmenin kapısını açarak, telle yapılan elektrik enerjisi iletimindeki sınırlamaların giderilmiş olduğunu gördüler.

    Fakat, kim, tümüyle daha iyi olan bu sistemi uygulayacaktı? Doğal olarak, bu kuruluş, Edison-General Electric olmayacaktı. Aksi halde kendi yatırımlarının eskimiş olduğunu kabul edeceklerdi.

    İşte tam o sırada George Westinghouse, Tesla'nın laboratuvarlarına gitti ve Tesla ile tanıştı. Westinghouse, "Alternatif akım patentleri için bir milyon Dolar nakit ve ayrıca satış payı vereceğim" diyerek teklifini yaptı. Satış payı, beygir gücü başına 1 Dolar olmak üzere anlaştılar.

    Ülke çapındaki Westinghouse yatırımlarının başarısı, gelişen elektrik endüstrisinde rakip durumunu korumak için General electric, Westinghouse'dan bir lisans almak zorunda kaldı.

    Gerçekleşen rüya

    1890'da, uluslararası Niyagara komisyonu elektrik üretmek için, Niyagara çağlayanının gücünü kullanmak amacıyla çalışmaya başladı. Bilgin Lord Kelvin, komisyonun başkanlığına atandı ve derhal doğru akım sisteminin en iyi olacağına dair açıklamasını yaptı. Fakat güç, 26 mil uzaklıktaki Buffalo'ya iletilecekti. Bu durumda alternatif akımın gerekliliğini kabul etti.

    Westinghouse, on tane 5000 beygirgücündeki hidroelektrik jeneratörü için ve General Electric ise iletim hattı için kontrat yaptılar. Bu sistem iletim hattı, yükseltici ve alçaltıcı transformatörler Tesla'nın 2 faz projesine uygundu. Hareket eden parçaları azaltmak için, dıştan dönen alan ve içi sabit armatürlü, büyük alternatörler planlanmıştı.

    O zamana kadar bu büyüklükte bir proje yapılmadığı için, bu tarihi proje heyecan yarattı. Dakikada 250 devir yapan, herbiri 1775 Amper veren, 2250 Volt'luk on büyük alternatör, iki fazlı 25 Hz (Hertz)'de 50 000 Beygirgücü veya 37 000 kW'lık çıkış oluşturuyordu. Rotorların herbiri, 3 metre çapında, 4,5 metre uzunluğunda (düşey jeneratörlerde 4,5 metre yükseklik) ve 34 ton ağırlığındaydı. Sabit parçaların herbiri 50 ton ağırlığındaydı. Gerilim, iletim için 22.000 Volt'a çıkarıldı.

    Uzaktan radyo kontrolu

    Sonradan Telsiz denilen, radyo alanında Tesla'nın öncülüğü, Mors koduyla yapılan haberleşmeden de ileri gitti. 1898'de New York şehrinin Madison Parkı'nda (Madison Square Garden) telsiz ile uzaktan kontrola ait parlak bir gösteri düzenledi. Birinci geleneksel Elektrik Fuarının geliştiği yer ve genellikle Barnum-Bailey sirkinin çalıştığı büyük alanlın ortasına büyük bir tank koydu ve suyla doldurdu. Bu küçük gölün üzerine, yüzmesi için, 1 metre uzunluğunda anten direği olan bir tekne koydu. Teknenin içinde bir radyo alıcısı vardı. Tesla, seyircilerin isteği doğrultusunda ileri gitme, sağa veya sola dönme, durma, geri gitme, ışıkları yakıp söndürme gibi çeşitli şeyleri uzaktan radyo kontrol sayesinde yaptı. Unutulmaz gösteri tüm seyircileri hayran bıraktığı gibi günlük gazetelerin ön sayfalarında yer aldı.

    Matematiksel büyücülük

    Tesla'nın matematik dehası, Westinghouse ve General Electric'in imalatını yaptığı alternatif akım cihazlarının, parçalarının yapımında büyük bir yer sağladı. Tesla, öğrencilik günlerinde karışık soruları kagıt ve kalemsiz çözerdi. Öğretmeni onun hile yaptığından şüphe eder ve O'na ayrı testler uygulardı. Genç Tesla, bütün logaritma cetvelini ezberlemişti. Şimdi A.B.D.'de kullanılan, saniyede 60 Hz'lik frekans, Tesla'nın mantık hesaplarından çıkarılmıştı. Çünkü, Tesla bu frekansın ticari açıdan en uygun olduğunu saptamıştı. Daha yüksek frekanslarda alternatif akım motorları yetersiz olacaktı. Daha alçak frekanslarda ise daha çok demir kullanmak gerekecekti. Işıklar da alçak frekanslarda titreşecekti.

    Niyagara Çağlayanı'nın ana tesisi, ilk Westinghouse türbin jeneratörlerinin kapasitelerine uyması için, 25 Hz'e göre planlanmıştı. Bunu izleyen gelişmeler ile 60 Hz'e dönüşüm yapıldı. Günümüzde bu, Niyagara'dan elde edilen enerji, 360 mil uzaklıktaki New York'a kadar iletilmektedir. Bir zamanlar daha büyük uzaklıklar, Kuzeydoğu şebekesinden beslenmekteydi. Tesla, New York'a geldiği zaman, yeterli enerji iletimi için sınır 1 milden azdı.

    Yüksek frekans öncülüğü

    Tesla, araştırmalarında, yüksek gerilim ve yüksek frekansın bilinmeyen alanlarına daha çok yer verdi. Yüksek frekans cihazlarını kullanırken, bir elini daima cebinde tutardı. Bütün laboratuvar asistanlarına bu ön tedbiri almalarında ısrar ederdi ve bu kural, bugüne kadar daima gerilim bakımından tehlikeli cihaz etrafındaki uyanık araştırıcılar tarafından da uygulanmaktadır. O zaman yararlanılmamış olmasına rağmen, Tesla'nın yüksek frekans ve yüksek gerilim alanındaki keşifleri, modern elektroniğin yolunu açtı. Bir yüksek frekans transformatörü ile (Tesla Bobinleri - Tesla Coils) çıplak elinde tuttuğu gazlı tüpü yakacak şekilde vücudundan, zarar vermeden, yüksek gerilimli akım geçiriyordu. O günlerde Tesla, aslında neon tüpünün ve flüoresan tüpünün aydınlatmasını gösteriyordu.

    Bazen, frekans aralığının alt ve üst kısımlarında yaptığı denemeler, Tesla'yı keşfedilmemiş bölgelere yöneltti. Mekanik ve fiziksel titreşimlerle çalışırken, Houston Caddesindeki yeni laboratuvarının etrafında hakiki bir depreme neden oldu. Binanın doğal rezonans frekansına yaklaşan, Tesla'nın mekanik osilatörü, eski binayı sarsarak tehdit etti. Bir blok ileride, polis karakolundaki eşya esrarengiz bir şekilde dans etmeye başladı. Böylece, Tesla, rezonans, vibrasyon ve "doğal 7 periyot"a ait matematiksel teorileri ispatladı.

    Dünya'nın en güçlü vericisi

    Yüksek gerilim ve yüksek frekanslı elektrik iletimi konusundaki araştırmalar, Tesla'yı Colorado Springs yakınlarındaki bir dağın üzerine dünyanın en güçlü radyo vericisini kurup çalıştırmaya yöneltti. 60 metrelik direğin etrafında, 22,5 metre çapında, hava çekirdekli transformatörü yaptı. İç kısımdaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre çapındydı. Üreticisi, istasyondan birkaç mil uzaklıkta bulunan enerjiyi kullanırken, Tesla ilk insan yapımı şimşeği oluşturdu. Bir direğin tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden, 30 metre uzunluğunda, kulakları sağır eden şimşekler çaktı. Ufka kadar gök gürültüsü işitildi. 100 milyon Volt değerinde gerilim kullanılıyordu. Yarım asırlık bir süre içerisinde giderilemeyen bir hayret yarattı.

    İlk denemesinde, vericideki güç jeneratörünü yaktı. Fakat tamir ederek 26 mil uzağa, gücü telsiz ile iletebilinceye dek deneylerine devam etti. O uzaklıkta, toplam 10 kW'lık 200 tane akkor ampulü yakmayı başardı. Daha sonra, kendi patentleriyle meşhur olan Fritz Lowenstein'in, Tesla'nın yardımcısı iken bu gösterişli başarıya şahit oldu.

    1899'da alternatif akım patentleri için Westinghouse'dan aldığı paranın sonunu harcadı. Albay John Jacob Astor, onu mali yönden kurtarmaya geldi ve Colorado Springs'deki denemeleri için 30.000 Dolar sağladı. Sonra bu para da bitti ve Tesla New York'a geri döndü.

    Morgan, gösterişli başarıları ve şahsiyeti dolayısıyla, Nikola Tesla'nını hayranı olmuştu. Tesla, kısa zamanda Morgan'ın sürekli misafiri oldu. Kusursuz giyinişli, birkaç dilde yaptığı kültürlü konuşması ve medeni davranışıyla gösterişli centilmen Tesla, New York sosyetesinin gözdesi oldu.

    Dünya çapında telsiz

    Long Island'ın tepelik bölümünde, Wardenclyffe yakınında yavaş yavaş yükselen garip yapı bütün seyredenlerin ilgisini çekerdi. Tek parça olması dışında, büyük bir mantara benzeyen yapı, yerdeki kısmı geniş ve 62 metre yukarısındaki tepe noktasına doğru daralan, kafes şeklinde bir iskelete sahipti. Tepede 30 metre çapında bir yarım küreyle örtülüydü. İskelet, bronzdan kalın civata ve bakır lamalarla birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlardan yapılmıştı. Yarım küre şeklindeki tepe, üstten yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı. Tüm yapıda demir metali yoktu.

    Ünlü mimar Standford White, konuyla o kadar ilgilendi ki, en iyi yardımcısı W. D. Crow'u görevlendirerek proje işini ücretsiz yaptı.

    34'üncü caddedeki eski Waldorf-Astoria otelinde oturan Tesla, hergün, taksiyle, çarklı araba vapuruna binerek Long Island şehrine giderek , oradan da Long Island demiryoluyla Shoreham'e aktarma yaparak inşaata gidiyordu. Proje kontrolünün aksamaması için, trenin yemek servisi onun için özel yemek hazırlıyordu.

    Büyük kulenin yakınında, 30 metre karelik tuğla bina tamamlandığı zaman, Tesla Houston caddesindeki laboratuarını binaya taşımaya başladı. Bu sırada radyo frekans jeneratörleri ve onları çalıştıran motorların yapımında üzücü bazı gecikmelerle karşılaşıldı. Birkaç camcı, planları hazır olan özel tüpleri şekillendirmeye çalışıyorlardı.

    Kahin gelecekten bahsediyor

    Bu sırada Tesla (1904), Mors koduyla sınırlı olan büyük endüstrinin geleceğine ait, uzak görüşünü açıklayan kuramsal broşürünü yayınladı. Bu broşür, Tesla 'nın kahin olduğuna herkesi inandırdı. "Dünya çapında telsiz sistemi"nde, çeşitli olanakları sağlayacak olan özellikler açıklanıyordu. Broşürde, Telgraf, Telefon, haber yayını, Borsa görüşmeleri, Deniz-Hava trafiğine yardım, Eğlence ve Müzik yayını, saat ayarı, Resimli Telgraf, Telefoto ve Teleks hizmetleri ile, Tesla'nın sonradan oluşumunu gördüğü Radyo sitesi anlatılıyordu..

    Morgan'ın yardımı sona eriyor

    1904 Mart'ı, Elektrik Dünyası ve Mühendisliği Dergisinde, Tesla, Kanada Niyagara Enerji firmasının telsiz enerji iletimi sistemini uygulamasını istediğini ve bunun için 10 milyon Volt'luk gerilimde 10.000 beygirgücü dağıtabilecek bir sistem kullanmayı istediğini açıkladı.

    Niyagara Projesi asla gerçekleşmedi. Fakat, gösterişli Long Island'ın kaderine etki yaptı. Aydınlığa çıkmayan nedenlerle, J. P Morgan düşüncesini değiştirdi ve Tesla'nın para kaynağı aniden kurudu. Başlangıçta Tesla, Morgan'ın hemen hemen bitmek üzere olan işin tamamlanmasını sağlamayacağına inanmak istemedi, ama Morgan kararlıydı. Morgan'ın çekilme nedeni asla öğrenilemedi.

    Mantıksız bir saygısızlık

    Birinci Dünya Savaşı sırasında ulusal savunma adına çok saçma saygısızlıklar öne sürüldü. Garip bir nedene göre Long Island, Wardenclyffe'deki Tesla'nın şanlı kulesinin, A.B.D.'nin emniyetini tehlikeye soktuğuna ve tahrip edilmesi gerektiğine karar verildi.

    Kablo bağlanarak yüksek yapıyı öne çekip, dengesini bozmak için yapılan boş teşebbüslerden sonra, en sonunda temeli dinamitlenerek devrildi. O aman bile, kule çökerken parçalanmadı. Zedelenmeksizin yana yattı ve en sonunda parça parça söküldü.

    Radyo frekans alternatörü

    1890'da Tesla yüksek frekans alternatif akım üreteçlerini yapmıştı. 184 kutuplu olan bir tanesi 10 kHz'lik çıkış veriyordu. Daha sonra, 20 kHz'e kadar yüksek frekansları elde etti. Ancak on yıl kadar sonra 50 kW çıkışlı radyo frekans üretecini Reginald Fessenden geliştirdi. Bu makine, General Electric tarafından 200 kilo Watt'a çıkarıldı ve Fessenden'in ilk alternatörlerini kuran, çalışmasını kontrol eden adamın adı verilerek, Alexanderson alternatörü satışa çıkarıldı.

    Hemen hemen dünya kablolarının çoğunu elinde tutan İngiliz işadamlarının, bu makineye ait patentleri elde etmek üzere olduklarını görünce, A.B.D. Donanmasının acele çağrısıyla "Radio Corporation of America (RCA)" şirketi kuruldu. Yeni firmanın 1919'da kurulmasıyla, Marconi Wireless Telegraph Co. of America firmasının güçlü fakat yetersiz, Marconi kıvılcımlı vericileri, çok başarılı olan Radyo Frekans alternatötleri ile yer değiştirdiler.

    Birincisi N.J. New Brunswick'te kuruldu. 200 kilo Watt'da ve 21,8 kilo Hertz frekanslı titreşim oluşturdu ve ticari işte kullanıldı. Bu ilk, sürekli, güvenilir Atlantik aşırı Radyo servisi idi. Bu alternatörler, Tesla'nın kulesinin yerine, Radyo merkezinin tüm güçlerini sağladı. Böylece Nikola Tesla'nın Dünya çapında telsiz hayali, 30 yıl sonra, icat ettiği vericinin kullanılmasıyla gerçekleştirildi.

    Radar ve Türbinler

    Tesla, birçok alanlarda yaratıcı araştırmalara devam etti. 1917'de uzaktaki cisimlerin üzerine kısa dalga darbeleri gönderip, yansıyan kısa dalga darbelerinin bir flüoresan ekran üzerinde toplanmasıyla izlenebileceklerini açıkladı. Eğer bu radar değilse, neydi? Diğer bilim adamlarının varlıklarını keşfetmelerinden 20 yıl önce, kozmik ışınları açıkladı. 1929'a kadar çeşitli zamanlarda, buhar ve gaz için "kepçesiz" yüksek hızlı türbinler üzerinde çalıştı. Kolay öfkelenen Tesla ile, Edison Waterside Enerji Tesisi ve Allis Charmes Fabrikasındaki araştırmalarında onunla çalışan bazı mühendis ve yardımcıları arasında ortaya çıkan sürtüşme, aleyhine oldu. Bugün, düz rotorlu Tesla türbinlerinin sonucu hakkında hiçbir bilgimiz yoktur.

    Yıllar geçtikçe, ondan, gittikçe daha az haber alınmaya başlandı. Bazen gazeteci ve biyografi yazarları onu arayıp röportaj yapmak istiyorlardı. Gittikçe garipleşti, gerçeklerden uzaklaştı, aldatıcı hayalciliğe yöneldi. Not alma alışkanlığı edinmemişti. Her zaman tüm araştırma ve deneylerine ait tüm bilgiyi aklında tutabildiğini iddia ve ispat etti. 150 yıl yaşamaya kararlı olduğunu ve 100 yaşının üstüne eriştiği zaman, araştırma ve deneyleri sırasında topladığı bütün bilgiyi etraflıca anlatarak, anılarını yazacağını söyledi. İkinci Dünya Savaşı sırasında öldüğü zaman, kasasına askeri yöneticiler el koydular ve kayıtların cinsine ait herhangi bir şey duyulmadı.

    Tesla'nın kendine özgü bir tutarsızlığı da, kendisine iki şeref unvanı verildiği zaman ortaya çıktı. Birini reddetti. 1912'de Nikola Tesla ve Thomas Alva Edison'un 40.000 $'lık Nobel Ödülü'nü paylaşmaya seçildikleri açıklandı. Tesla, bu ödülü de reddetti. Her nasılsa, Edison'u sevenler tarafından kurulan AIEE Edison madalyasını 1917'de Tesla'ya layık görüldüğünde, bunu kabul etmeye yanaşabildi.

    Kişilik

    Tesla, yaklaşık 2 metrelik boyuyla kendi dönemine göre oldukça uzundu. Narin yapılı, beyaz tenli, mavi gözlü ve dalgalı kahverengi saçlıydı. Her zaman resmi giyinirdi.

    Tesla saplantılı biriydi, garip huyları ve fobileri vardı. İşlerini üçerli gruplar halinde yapardı, ve numarası üçe tam bölünebilen bir otel odasında kalmak konusunda ısrarcıydı. Tesla mücevherden, özellikle inci küpelerden iğrenirdi. Temizlik ve hijyen konusunda çok titizdi. Yuvarlak nesnelere ve kendisininki dışında insan saçına dokunmaktan hoşlanmazdı.

    Tesla güvercinlere özel bir ilgi duyardı. Parkta beslediği güvercinler için özel yemler sipariş eder ve güvercinlerin bazılarını otel odasına getirirdi. Hayvanları severdi.

    Resmi yemekler dışında her zaman yalnız başına yemek yerdi, ve hiçbir koşul altında bir bayanla tek başına yemek yemezdi.

    Tesla hiç evlenmedi. Bekar ve aseksüel olmasının bilimsel yeteneklerine yardımcı olduğunu düşünüyordu.

    Tesla muhteşem şovmenlik yeteneğiyle tanınırdı. Buluşlarını ve deneylerini tıpkı bir sihirbaz gibi sanatsal bir şekilde tanıtırdı.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Nikola_Tesla

  8. #16

    Esas

    Peki... şimdi Kapanadze Jeneratörünün, TESLA ile ne alakası var diye düşünebiliriz ??

    Bu soruya cevap verebilmek için şu anda çok erken olduğunu düşünüyorum şahsen.. Konu ile ilgili araştırma yaparken gezindiğim RUS Enerji forumlarında bir çok yerde Kapanadze'nin kendi aletinde kullandığı Özel sargılı Bobin'in TESLA Bobini ile ilişkilendirildiğini gözlemledim..

    Ayrıca araştırmacıların bir çoğu Kapanadze'nin bu aletinin çalışma prensibi ile ilgili fikir ve düşünce bildirimi esnasında, Patenti 1901 yılında TESLA tarafından alınan "Radiant Enerji" mevzusu ile bağlantılı bir takım öngörüler belirtiyordu..

    Radian Enerji kullanımı ile ilgili daha öncede bir çok araştırmacının kişisel çalışması ve birtakım icatları olduğu bilinmekteydi.. Bunlardan en çok ses getireni ise Donald Lee Smith tarafından 1996 yılında Uluslararası Tesla Sempozyumunda sunumu yapılan ve çalışma prensibi hakkında bilgi verilen Serbest Elektrik Üretim Cihazı idi..




    Şimdi TESLA'nın 1901 yılında "Radian Enerji kullanımı için geliştirdiği aparat" ile ilgili Patent bilgilerine bakalım..


    AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ PATENT OFİSİ

    NICOLA TESLA, NEW YORK,
    Radyan Enerjinin Optimizasyonuna Yönelik Aparatlar
    Patent No.685,957 Tarih, 5 Kasım 1901
    Uygulama Dosyalama Tarihi, 21 Mart 1901, Seri No:52,193 (Model Yok)

    İlgili Makama,

    Bilinmelidir ki, Birleşik Devletlerin bir vatandaşı olan ben Nikola Tesla New York eyaletinin bir şehri olan Manhattan’ın bir kasabasında ikamet etmekteyim. Radyan (ışınsal) enerjin maksimum verimlilikte kullanılabilmesi için yeni ve oldukça faydalı bir cihaz icat ettim. Aşağıda bu icadıma ilişkin spesifikasyon, çizimler ve referanslar bulunmaktadır.

    Bilindiği üzere, belli radyasyon ışımaları örneğin ultra viyola ışınlar, kathodik röntgen ışınlar vb. elektriğin iletkenler üzerinde yüklenmesi ve boşalmasının bir örneğidir. Eğer iletkenin ışın üzerinde negatif bir alan etkisi varsa, boşalma ciddi derece de fark edilebilirdir. Bu tarz ışımaların genelde son derece küçük dalga boylarının havada olan titreşimi olduğu düşünülür ve bu olgunun açıklaması bazı otoriteler tarafından bu dalga boylarının iyonize olması veya atmosfere girerken iletken hale gelmesi neticesinde meydana geldiğiyle açıklanır. Şu ana kadar ki benim kendi gözlemlerim ve deneylerimin de teorileri destekler nitelikte. Güçlü bir şekilde elektriklenmiş maddenin, minik parçacıklarının büyük bir hızda atlama yapması sonucu radyan enerjinin kaynağı oluşur.
    Benim şu andaki uygulamam bir keşfime dayanıyor. Yukarıda belirttiğim tarzda olan ışımalar, kondansatörün herhangi bir ucuyla bağlantılı izole edilmiş bir iletken gövdesiyle karşılaştığında kondansatörün diğer uçları da birbirinden bağımsızken kondansatöre, yalıtılmış kısım ışına maruz kaldığı sürece akım akıttığıdır. Bu koşullar altında kondansatörde miktarı belli olmayan bir enerji depolanacaktır. Bu enerji uygun bir zaman aralığının ardından kendi kendine güçlü bir boşaltma yapabilir. İşte bu enerji optimize edilerek elektriksel veya mekaniksel cihazların çalıştırılmasında veya doğrudan kontrolünde kullanılabilir.

    Keşfimin uygulanmasında öncelikle bir ucu yalıtılmış metal bir plakaya bağlı önemli derecede elektrostatik kapasiteye sahip olan bir kondansatör temin ettim.
    Öte yandan iletken gövdeyi radyoaktif bir maddenin ışınına maruz bıraktım. Ben tercihen en iyi yalıtkan olan mikayı dielektrik olarak kullandım ve önlem olarak kullanılan bütün armatürleri izole ettim böylece deney enstrümanlarının sürekli boşalma karşısında oluşan yüksek elektriksel baskıdan dolayı zarar görmesini de engellemeye çalıştım. En iyi sonuçları 23 Şubat 1897 tarihli 577,671 nolu patentimde onaylanan kondansatörlerle elde ettim. Deneylerim neticesinde açıkça görüldü ki, yukarıda bahsedilen önlemler ne kadar iyi alınırsa, daha düşük oranda yüklenme gerçekleşirken, kondansatörde belli bir enerji birikmesi için daha az süreye ihtiyaç duyuluyor. Yalıtılmış plaka ya da iletken metal gövde ışınların uygulanabilirliği bakımından yeterli büyükte olmalıdır. Ek olarak yüzey temiz olmalı, tercihen parlak veya cıvayla karıştırılmalıdır. Kondansatörün ikincil ucu ya da armatürü bir bataryaya, herhangi bir enerji kaynağına ya da herhangi bir iletken gövdeye bağlayabilirsiniz. Işınlar genelde pozitif yük taşırken plakaya veya iletkene bağlanan kondansatörün birinci ucuna doğru kondansatörün ikincil ucunu toprağa bağladım. Böylece yapay olarak üretebileceğim en uygun yöntemle negatif elektrik üretmeyi başardım. İlaveten, kondansatörde bulunan bu enerjiyi herhangi bir faydalı amaçla kullanma amacıyla istenildiği şekilde çalışan bir aparata veya cihaza sahip olan ya da devre de sürekli olarak açma kapama yapabilecek bir cihaz bulunduran bir devrenin iki ucunu bağladım. Böylece, sabit veya hareketli elektrotlara sahip devre kontrol edicinin herhangi bir formuyla, kondansatörde biriktirilen enerji harekete geçirilebilir.

    Keşfim aşağıdaki açıklamalarla ve çizimlerin referanslanmasıyla çok daha iyi anlaşılacaktır.

    Nikola Tesla.

    Şahitler
    M. Lawson Dyer, Richard Donovan




    Şekil-1 aparatların genel bir yapısını gösterirken Şekil-2 kullanılan aparatların görsel olarak detaylarını içermektedir. Şekil-3 ve Şekil-4 ise bu sistemin daha spesifik durumlarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir.

    Şekil-1 aparatların ve buna ait bileşenlerin en basit şekilde gösterimidir. C noktası kondansatörü, P noktası ışınların düştüğü yalıtılmış metal plakayı ( diğer adıyla iletken gövde), P’ noktasıysa yerin belli bir mesafedeki altından kondansatörün diğer ucuna plaka veya iletken ile yapılan topraklamayı gösterir. Kondansatörün TT’ bağlantı ucu bir R noktasında cihaz içeren devreye bağlanabilmektedir. d noktası ise kontrollü devre aparatıdır.



    Şekilde gösterilen sistemde, güneş ışınları veya herhangi bir yeterli ışık kaynağı P plakasının üzerine düşürüldüğünde sonuç olarak C kondansatöründe bir elektrik enerjisi birikecektir. Bu olgunun en iyi açıklaması şu şekildedir: Güneş veya diğer radyan enerji kaynakları pozitif elektrik alan oluşturacak çok küçük madde parçacıkları içerirler. Bu elektrik alan P plakasına etki ederek elektriksel şarj meydana getirir. Kondansatörün diğer bağlantı ucu devasa bir negatif elektrik alan deposu olarak düşünülebilir. Oldukça zayıf bir akım sürekli olarak kondansatöre doğru akmaktadır. Anlaşılmaz bir biçimde bu akımın miktarı gelen ışınların eğiklik derecesiyle yakından ilgilidir. Sonuç olarak göreceli olarak kondansatörde büyük bir potansiyel birikeceği ve gözlemlediğim üzere süresi belirsiz bir biçimde bu potansiyelin belli bir noktadan sonra dielektrik maddeyi deleceğidir. Eğer d noktasıyla gösterilen devre kapatma karakterindeyse kondansatörün üzerindeki potansiyel belli bir büyüklüğe geldiğinde birikmiş potansiyel R noktasında devreye akacak ve bu devre çalışmaya başlayacaktır.

    Keşfime ait aparatların referanslanmasına Şekil-2 ile başlamaktadır. Şekil-2 Şekil-1 ile özdeş olmakla beraber, d noktası oldukça ince iki tabakadan oluşan (tt’) bir cihazı temsil etmektedir tt’ noktası birbirine yakın ve hareketlidir. Bu yüzden plakaların hava nedeniyle oluşabilecek hareketini engellemek için bir duy içine alınabilir. Plakaların tt’ noktası seri bir biçimde çalışabilir durumdaki devrelere bağlanmış. Bu devreler uygun bir alıcıya sahiptir. Bu alıcı şekilde gösterildiği gibi elektromagnet olan M noktası, hareket edilebilir bir aparat olan a noktası, geriçekilebilir bir yay olan b noktası cırcırlı tekerlek olan w noktasıdır. Açıklandığı üzere güneş ışınları veya diğer radyan kaynaklar P plakasına düştüğünde kondansatöre akım akacaktır. Bu durum kondansatörün potansiyelinin tt’ noktasını birbirine kontak ettirmesine kadar devam edecektir. Bunun sonucunda devre kondansatörün uçlarıyla birlikte artık kapalı bir devre olacaktır. Böylece M noktasındaki magnet akan akım sayesinde enerjilenmeye başlayacak, a noktası aşağıya inmeye başlayacak ve tekerlek dönme hareketine başlayacaktır. Akım kesildiğinde a noktasındaki aparat yay tarafından geri çekilecek, bu esnada tekerlek yeniden hareket etmeyecektir. Akımın durması ayrıca tt’ noktasını yeniden harekete geçirerek birbirinden ayıracak ve devre eski haline geri dönecektir.



    Şekil-3 yapay radyan kaynağın kullanıldığı bir formdur. Bu örnekte ultra-viyola ışınların bolca emilimi için yay şeklinde bir kaynak kullanılabilir. Uygun bir yansıtıcı gerekli yoğunlukta ışınımı sağlayabilir. Bir magnet (R noktası) ve devre kontrol edici (d noktası) daha önceki şekillerde de bulunmaktaydı. Fakat bu şekilde, bu noktalar bütün işi dönüşümlü olarak devreyi açan ve kapatan bir lokal devre olarak davranmaktadır. Bu lokal devre bir akım kaynağı olan B noktası ve alıcı ve iletici bir nokta olan D noktasını içerir. Eğer arzu edilirse kontrol edici d hava boşluğu veya zayıf bir dielektrik film tarafında ayrılmış iki sabit elektrot içerebilir. Bu dielektrik film gerilim kondansatörün uçlarında belli bir düzeye ulaştığında delinecek ve başlangıç koşullarına geri dönülecektir.
    Bir başka modifikasyon Şekil-4’de gösterilmektedir. Kaynak olarak benim tasarladığım radyan enerjinin özel bir hali olan Röntgen tüpü kullandım (S). Bağlantı ucu (k) çoğunluğu alüminyum yapılma yarım küre şeklindedir. Ön yüzeydeki düz bölge parlatılmıştır. Sistemin uyarılması için yeterli derecede elektromotor kuvvetini sahip bir üretecin uçları bağlanabilir. Fakat hangi aparat kullanılırsa kullanılsın yüksek kuvvet sonucu röntgen tüpü yorulacak ve verimsiz hale gelecektir. Kondansatörün TT’ uçlarına çalışan ya da deşarj olmuş bir devre bağlanır. p noktası bir transformatör ve devre kontrol noktasını temsil etmektedir. T noktası hareket edebilir bir fırçayı t’ ise yalıtılmış ve iletken olan bir tekerleği temsil eder. Transformatörün birincil ve ikincil uçları arasında indüktif bir oran vardır ve bu oran dönme sayısından epeyce fazladır. Daha önce de açıklandığı üzere S kaynağından ışınlar P plakasına düşürüldüğünde kondansatörün T ucu plakadan çektiği pozitif şarjla, T’ ise topraklanmış plakadan (P’) çektiği negatif şarjla dolar. Böylece kondansatöre elektrik enerjisi dolar. Bu durum birincil bobini içeren devre kesilene kadar devam eder. Devre t’ noktasının hareketinden dolayı kapandığında depolanmış enerji birincil bobine akar, bu da ikincil bobindeki indüklenmiş akımı artırır. Bunun da neticesinde R alıcısı çalışmaya başlar.

    Açıkça görülüyor ki T’ ucu negatif yerine pozitif bir elektrikle beslenseydi ışınlar plakada (P) negatif elektriğe dönüşeceklerdi. S kaynağı Lenard ya da Röntgen tüpünün herhangi bir formu olabilir; fakat bu eylemden yola çıkarak elektrik impluslarının tam ya da ağır basması gerekmektedir. Eğer simetrik değişen akımlar gözlemleniyorsa, provizyon istenilen sonuçların elde edildiği periyotlar boyunca düzenlenmelidir. Yani plakaya düşmesine izin verilen ışınların periyotları ayarlanmalıdır. Görüleceği üzere ışınlar durdurulacağı veya kesildiği zaman ya da bu durumun periyodik olarak gerçekleştiği zaman R alıcısında da benzer değişiklikler meydana gelecektir.



    Nikola Tesla

Sayfa 2/12 İlkİlk 1234 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •