Ana sayfa Ekonomi Dünya Ukrayna Skandalı Nedir?

Ukrayna Skandalı Nedir?

Kısa bir süre önce ABD istihbaratından adı açıklanmayan bir yetkili, Başkan Donald Trump’ın büyük bir skandala yol açtığı iddiasını ortaya attı.

Söz konusu skandalın ABD Başkanı’nın Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeyle ilgili.

Beyaz Saray ve Başkan Trump Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensiy ile yapılan telefon görüşmesinin tamamen kanunlara, yönetmeliklere ve devlet geleneklerine uygun olduğunu savunuyor.

Ancak ABD Kongresi’nin Temsilciler Meclisi Başkan’ın görevini kötüye kullanarak 2020 Başkanlık seçimlerindeki olası rakibi Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın soruşturulması için Ukrayna’ya baskı yaptığı şüphesiyle görevden azil sürecini başlattı bile.

Donald Trump mitinglerde ve basın toplantılarında sık sık Demokrat başkan adaylarından Joe Biden ile oğlunun soruşturulması gerektiğini söylüyordu. Trump, Biden’ın ABD Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde Ukrayna krizi yaşanırken Biden ailesinin yasaları çiğnemiş olabileceğini ima ediyor.

Bu olay, Trump’ın bu türden ilk eylemi değil.

Başkan Trump 2016’da seçimler öncesinde açık açık Rus istihbaratının Demokrat başkan adayı Hillary Clinton’ın sızdırılan e-postalarını mercek altına alması çağrıları yapmıştı.

Geçen yıl ise seçimler öncesinde rakipler hakkında bilgi getiren yabancı ülke yetkililerini dinleyeceğini söylemişti.

Beyaz Saray, Kongre’den ve basından gelen ‘görüşmenin içeriği kamuoyu ile paylaşılmalı’ baskılarının ardından Trump – Zelenskiy görüşmesinin dökümünü yayımladı.

ABD Başkanları ve diğer ülke liderleri arasında yapılan telefon görüşmelerinin deşifresi tutulmuyor. Bunun yerine Beyaz Saray’dan en az iki yetkili konuşmayı dinliyor ve notlar alıyor.

Beyaz Saray’ın yayımladığı döküm de bu notlara dayanan bir metin.

Döküme göre, Trump, hem 2016 seçimlerinden önce Demokrat Parti Ulusal Komitesi’nin sistemine yönelik siber saldırıyı soruşturması için tutulan Crowdstrike şirketini hem de Biden’ın oğlunun şirketiyle ilgili konuyu görüşmede gündeme getiriyor.

Trump, Zelenskiy’e, kendisinden bir ricası olduğunu ve Crowdstrike şirketiyle ilgili durumu incelemesini istediğini belirtiyor.

Trump ayrıca, Demokrat Parti Ulusal Komitesi’nin Ukrayna’da olduğu söylenen sunucusunun yerinin tespit edilmesi için de yardım istiyor.

Trump, “Adalet Bakanımızın sizi ya da ekibinizi aramasını ve bu konunun sonuna kadar gitmenizi istiyorum. Dün gördüğünüz gibi, tüm bu saçmalık Robert Mueller adında bir adamın gösterdiği çok kötü bir performansla sona erdi ancak birçok şeyin çıkış noktasının Ukrayna olduğu söyleniyor. Elinizden ne gelirse, mümkün olması halinde yapmanız bizim için çok önemli” diyor.

Zelenskiy de bu konuların kendisi için de önem taşıdığını ve ABD ile işbirliği alanında yeni bir sayfa açmaya hazır olduklarını belirtiyor.

Zelenskiy, “Ukrayna Cumhurbaşkanı olarak sizi tüm soruşturmaların açık ve şeffaflık içinde yürütülecek. Size bunun garantisini verebilirim” diyor.

Trump da buna yanıt olarak, konuyla ilgili kendi avukatı ve eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani ile konuşmasının iyi olacağını söylüyor ve konuyu Biden’ın oğluna getiriyor.

Demokrat başkan adaylarından Joe Biden (sağda) ve oğlu Hunter Trump, “Bir başka konu da Biden’ın oğluyla ilgili ortada çok laf var, Biden’ın soruşturmayı durdurduğu söyleniyor ve birçok kişi ne olduğunu ortaya çıkartmak istiyor, o yüzden Adalet Bakanı ile birlikte çalışabilirseniz harika olur. Biden, ortalıkta soruşturmayı durdurduğunu söyleyerek böbürleniyor. Kulağa korkunç geliyor” diyor.

Zelenskiy de bir sonra atanacak olan başsavcıyı kendilerinin atacağını ve bu nedenle de bu konuyu inceleyeceklerini söylüyor. Zelenskiy ayrıca Trump’tan konuyla ilgili ellerindeki bilgileri paylaşmasını da istiyor.

Trump, telefon konuşmasının sonuna doğru Zelenskiy’e yardımlarından dolayı teşekkür ediyor ve “Beyaz Saray’a ne zaman gelmek isterseniz bir telefon edin yeter. Bize bir tarih verin, biz ayarlarız” diyor.

Söz konusu şikâyetin içeriğine dair çok az bilgi basına sızdı. Trump yönetimi dilekçeyi ABD Kongresi’yle paylaşmayı da reddediyor.

Trump’ı şikâyet eden istihbarat yetkilisinin kimliği hâlâ gizli tutuluyor. Donald Trump bu kişinin siyasi bir motivasyonla hareket ettiğini savunuyor. Hazırlanan dilekçe uzun süre Beyaz Saray’da gizli belge olarak tutulmuştu. İstihbarat birimleri baş müfettişi Atkinson, şikâyetin 12 Ağustos’ta kendisine ulaştığını söylüyor.

Dilekçeyi inceleyen Atkinson, iddiaların ele alınması gerektiğini düşünerek iki hafta sonra dilekçeyi ulusal istihbarat bürosu direktör vekili Joseph Maguire’a iletiyor. İddiaların büronun yetki alanı dışında olduğu sonucuna ulaşan Maguire ise 9 Eylül’de konuyla ilgili olarak Kongre’yi bilgilendiriyor. Ancak Kongre’ye dilekçe içeriği gösterilmiyor.

Başmüfettiş Atkinson, bunun prosedürlere uygun olmadığını, Kongre’nin bilgilendirilmesiyle birlikte dilekçe içeriğinin de paylaşılması gerektiğini vurguluyor. Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyeleri konunun Trump ile ilgili olabileceğinden şüphelenerek dilekçe içeriğinin paylaşılması için baskıyı artırıyor.

Perşembe günü istihbarat birimleri başmüfettişi Atkinson, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’na ifade verdi. Ancak Trump yönetiminin talimatıyla dilekçenin içeriği hakkında konuşması yasaklanmıştı. Son olarak azil sürcinin başlamasıyla birlikte 25 Eylül’de dilekçe Kongre’ye iletildi.

Her ne kadar dilekçe üzerindeki gizlilik kararı kalkmamış olsa da, dilekçenin Kongre’ye ulaşmasıyla birlikte Kongre üyeleri de konuyla ilgili konuşmaya, ABD basınına konuyla ilgili haberler sızmaya başladı.

New York Times’ın haberine göre, şikayet sadece Trump’ın Zelenksy ile görüşmesi değil, bu diyaloğun Beyaz Saray personeli tarafından ele alınış biçimiyle de ilgili. Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nin Demokrat Partili Başkanı Adam Schiff “İddiaları çok rahatsız edici buldum. Aynı zamanda çok inanılır da buldum.” dedi.

ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi Trump hakkında azil sürecini başlattığını 24 Eylül’de duyurmuştu. Shiff “Bu cesur bireyin yaptığı şey ciddi bir usülsüzlüğü ortaya çıkardı. Seni korumak için elimizden geleni yapacağız” dedi. İstihbarat Komitesi’nin Cumhuriyetçi Partili üyelerinden Mike Quigley de şikayet için “burada gerçekten sıkıntılı şeyler var. Cumhuriyetçiler Trump’ı korumak için safları sıklaştırmamalı” dedi. Ancak Komite’nin bir başka Cumhuriyetçi üyesi Mike Conaway, şikayeti Trump’ı zora sokacağını düşünmediğini söyledi ve “Beni rahatsız eden herhangi bir şey görmedim” dedi.

ABD Senatosu’ndaki en üst düzey Demokrat üye Chuck Schumer, şikayetin derhal açıklanması çağrısı yaptı.

ABD Başkanı, Zelenskiy ile görüşmesinde Joe Biden’ın gündeme gelmesine rağmen bunun usulsüz bir biçimde yapılmadığını savunuyor ve hem Demokratları hem de basını ‘cadı avıyla’ suçluyor. Trump paylaştığı Twitter mesajında “Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmenin dökümünü gören Demokratlar özür dileyecek mi? Dilemeliler, mükemmel bir telefon görüşmesiydi – faka bastılar!” dedi.

Trump basının karşısına geçtiğinde ise başlatılan azil süreci için “Ne için azil?” diye sordu. Trump “Ben bir şey yapmadım. Harika bir görüşmeydi. Bir alış veriş durumu yoktu” diye konuştu. Medyanın zamanını “saçmalıklarla” harcadığını savunan ABD Başkanı destekçilerinin tüm olan bitenin “iğrenç” olduğunu da bildiklerini de iddia etti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a giden Ukrayna lideri, hiçbir ülkenin bağımsız bir devlet olan Ukrayna’ya baskı uygulayamayacağını söyledi. Zelenskiy konuyla ilgili gelen sorular üzerine “Altı yaşındaki oğlum dışında kimse bana baskı uygulayamaz” dedi.

Joe Biden, Barack Obama yönetiminde Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken, Biden’ın oğlu Hunter Biden, Ukraynalı bir işadamının enerji şirketinde yönetim kurulu üyesiydi. Trump, burada bir çıkar çatışması olduğunu iddia ediyor ve Biden ailesinin Ukrayna bağlantılarının incelenmesi çağrıları yapıyordu. Ancak Trump bu çağrıları yaparken herhangi bir usulsüzlüğe işaret eden bir delil ortaya koymuyordu.

Joe Biden paylaştığı Twitter mesajında, “Donald Trump, iç siyasetteki bir rakibine karşı karalama kampanyası kurgulayabilmek adına Ukrayna’ya baskı yaptı. ‘Deşifre’ bunu açık biçimde gösteriyor. Bu gücün istismarıdır, Başkanlık yemininin bozulmasıdır ve demokrasimize zarar vermektir. Kongre gereğini yapmalı” dedi.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here