YASAL UYARI : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri "Yatırım Danışmanlığı" kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Aracı Kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ALTIN ÖĞÜT: Forumda okuduğunuz bilgileri fikir vermesi amacıyla ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirin. Hiç kimse sizi tanımadan size para kazandırmak heveslisi değildir. Hayatta karşılaşmadığınız ve adını soyadını dahi bilmediğiniz bir kişinin tavsiyesi ile senet almaya kalkışmayın, sonu %99 hüsran olacaktır.
19. Yüzyıl’da Osmanlı'nın içine düştüğü durumu bir İngiliz tüccar şöyle ifade ediyordu: "Osmanlı Devleti, adeta memleketin zararı pahasına üç beş tefeci ve zenginleşen birkaç paşanın çıkarlarını korumak için varlığını sürdüren bir devlet konumuna gelmiştir." 18. yüzyılda Osmanlı'da ciddi para sıkıntısı baş gösterdi. Öyle ki Osmanlı devlet adamları, 1784'te Fas'tan, 1789'da da Flemenk'ten borç istediler. Bu girişimler sonuçsuz kaldı. Osmanlı, ...
................
Updated 05-06-2024 at 09:32 by Koray
.......................
Updated 05-06-2024 at 09:34 by Koray
Updated 05-06-2024 at 09:33 by Koray
İstatiksel olarak Türkiye'de insanların %90'nından fazlası okur-yazar olarak belirtiliyor. Yani insanların büyük çoğunluğu az da olsa okuma yazma biliyor, gazete okuyabiliyor, devlet dairelerinde adını, soyadını ve imzasını atabiliyor, dolayısıyla okur ve yazar. Ülkenin büyük çoğunluğu okur yazar olarak sadece ve sadece bu işleri yapıyor. Okumak ve yazmak tanımı kapsamında, adlarını, soyadlarını, ev ve iş adres ve telefon numaralarını biliyorlar ve imza atıyorlar, ...