Alıntı:
Amiral ★
@AmiralCCCP
Eylül 1945…
2. Dünya Savaşı henüz bitmiş, Leningradlı (St. Petersburg) bir teğmen evine dönüyor, şehir harabeye dönmüş. 27 milyon Sovyet Vatandaşı hayatını kaybetmiş vagonlarla ve kamyonlarla cesetler taşınıyor memleketlere…
Alıntı:
Yol kenarında olup biteni şaşkınlıkla izliyor. Cephedekinden daha büyük bir dram var. Kamyonlar dolusu insan cesedi cepheden iç kesinlere doğru taşınıyor. Asker, kadın, çocuk cesetleri… zaman duruyor sanki.
Kamyonlardan birinde bir kırmızı kadın ayakkabısı gözüne takılıyor.
Bunu nereden hatırlıyorum diye düşünürken birden aklına eşine aynı renk ve model bir çift ayakkabıyı aldığını hatırlıyor.
Koşup yetişiyor kamyona, sürücüye “kamyonu durdur” diye bağırıyor. Kamyon duruyor ne istiyorsun diye soruyorlar askere. Kamyon kasasında bir kadına ait ayakkabı gördüğünü anlatıyor aynı ayakkabıdan eşinde aldığını söylüyor.
Alıntı:
Atlıyor kamyon kasasına üstteki cesetleri kaldırınca alttaki kırmızı ayakkabılı kadının eşi olduğunu görüyor. Yıkılıyor haliyle. Savaşın bittiğine mi sevinsin, evde onu beklediğini düşündüğü eşinin öldüğüne üzülsün…
“Bu benim eşim, cesedini alıp köyüme götürüp orada gömmek istiyorum” der. İzin verilir. Eşinin cesedini alır sırtına köyüne doğru yola koyulur… daha dün teslim aldıkları nazilerin bombardımanı sonucu ölen eşiyle konuşa konuşa yola devam eder…
Alıntı:
Birden eşinin ılık nefesi ensesine vurur. Kadın nefes alıyor, yaşıyordur. Kucağına alır en yakın hastaneye koşar. Kadının bilinci birkaç gün sonra açılır. Birkaç haftalık tedaviden sonra kadın iyileşir. Aradan 6 yıl geçer.
Kadın hamile kalır 1952’de bir erkek çocuk doğurur. Çocuğun adını Vladimir koyarlar.
Bu çocuk daha sonra Rusya Federasyonu gizli servisinin başkanı, ülkenin başbakanı ve devlet başkanı olur.
Bu çocuk Vladimir Vladimiroviç Putin’dir.
Tesadüf mü bunlar? Tesadüf olamaz. Görevli.