No comment ....
Printable View
Bahsettiğimiz aidatlara ısınma dahil değil. O ayrı tahsil ediliyor. Ayrıca mal sahibi kendi oturacaksa yüksek aidatın hiç bir sakıncası yok zira alım gücüne göre istediği konforu elde etmiş oluyor. Ancak yatırım amaçlı alınan evlerde aidat çok daha önemli bir hale geliyor. Zira kiracılar %95 oranında ev sahibi olamayacak bir gelire sahipler. Kaynakları sınırlı. Bu nedenle bazı bölgelerde neredeyse kira fiyatına yaklaşan aidatlar ekonomik olarak bir problem.
2016 yılında Türkiye'de tüik tarafından ölçülen ortalama maaş 1812TL'idi. Bu sene de 2000TL civarında olduğunu varsayalım. Bu profilde 500TL'lik bir aidat sadece ekonomik durumu çok iyi ama ev almak istemeyen *azınlık* bir gruba hitap ediyor. Bu grup ta günden güne azalıyor ya da beklentileri çok yüksek oluyor.
Boş kiralık daire sayısının arttığı böyle bir dönemde bir de üstüne bu tür yüksek aidatlı bir evi kiralayabilir kitle kısıtlandığında işler kısa zamanda içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Zira ekonomik anlamda hiçbir zaman örtüşmeyen ve eşleşemeyecek farklı arz ve talep grupları oluşmuş olabilir.
Hayalet avmlerle hayalet sitelerde yakında gerçek olabilir.
Nüfüs yılda 1milyon artıyor. Aynı sürede 1.5milyon konut ruhsatı alınıyor.
Dairede 2 kişi yaşasa 3milyon kişilik daire yapılıyor demektir
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
syn oguzvortex19
konut,bitcoin veya aselsan hissesini alanların motivasyonu aynı.fiyatı artacak sakın kaçırma.
bir arkadaşıma ripple aldırmışlar.3 ayda 3 katına çıkacak diye
Bu konutların satılmama sebebi pahalı olduğu için değil fiyatı artmayacağı için.
fiyatının artacağını inansın insanlar o daireler peynir ekmek gibi satılır.
kısaca kimse fiyata bakmıyor. değeri artacak mı ona bakıyor
Hani ohal iş dünyasını etkilemiyordu hükümete göre..tusiad filan ısrarla ohal kaldırılsın diyor, hükümet yok siz işinize bakın diyor...sanki açık konuşamıyor iki tarafta...benim bildiğim iflaslarla alakalı bazı sorunlar var, onun dışında ohal ticareti piyasayı dogrudan nasıl etkiliyor bilmem.
Neden bu kadar dert ediliyor anlamış değilim...2007-2017 arasında fiyatlar enflasyon üzeri arttı, bir kaç yıl enflasyonun iki katı artışlar oldu..grafiğini paylaşmıştım, İstanbul özelinde ortalamada %25 artışlar yaşandı..şimdi de yine ist de %5-6 artışlar var...bu bazı lokasyonlarda sıfır artış demek...enflasyonun 10 olduğu yerde reel %10 ucuzlama demek bu.
İstanbul’da genelde arsa payı %50 lerde geziyordu, bu bazı değerli lokasyonlarda %60-70 lere ulaşıyordu..,Bağdat cad. Vs daha da vahimdi.
Önce arz yavaşlar, yeni arsa payı 50 lerden 40 lara hatta 30 lara düşer...böylece fiyatlar da düşer....önemli olan bu geçişin yavaş yavaş olması, ülkenin genel ekonomik gidisatina zarar vermemesi.
Açıkcası genç bir kari kocanın 20 yıl kole gibi çalışıp biriktirdikleri tüm parayla bir adet 2+1 i 500 bine alabilmeleri beni rahatsız ediyor...zamaninda hasbel kader, ya da siyasi ayak oyunlarıyla temin edilmiş bir arsadan 4-5 daire alınması ve köşe dönülmesi...haksız Servet transferidir..sonra en iyi okullardan en iyi derecelerle mezun olmuş 20 sene göz nuru akıtmış gençler..20 sene kari koca olarak bu ev icin çalışacaklar, adalet değil bu,
Zaten o kadar büyüdük hikayesine rağmen gini katsayısı hala 0,4 ve oecd içinde sondan ikinci filanız bu konuda..15 senede arpa boyu yol alamadık.
Özet: umarım bu durgunluk inşaatlardaki arsa payı oranlarını düşürür, birileri haksız yere zenginleşmez, birileri de omur boyu kole gibi çalışmak zorunda kalmaz.
meselenin sadece fiyatlar olmadığı anlaşıldığında ülke olarak bir level daha yukarı çıkacağız..
hala bazıları "fiyatlar ucuz" veya "pahalı" kapsamında inceliyor.. bu noktadaki sürdürülemezlik gerek arz boyutundaki dengesizlik gerekse milletin birbirini gazlaması ile oluşan yuksek fiyatlamalar nedeni ile tıkandı. bunu 4-5 yıldır söylüyoruz, ülke olarak insanlar yavaş yavaş uyanıyor.. müzik sürerken çoğu kimse müziğin susacağını hesaplamadı..
ancak varsayalım ki olaya fiyat olarak bakan birisi şu andaki fiyatların %15-20 aşağısında yine buldu.. ve aldı.. peki aldığı nedir ? bir ev mi? bir kümes mi?
30-40 yıl önce yapılan evlerde bir "genişleme marjı" vardı..yani evler 3-5 kattı: geniş otoparkı vardı.. ortak bahçede ağaçlar bile vardı.. istanbul dan bahsediyorum. istanbulun varoşlarından değil elbet.. kadıköy, acıbadem..bu evler son yılalrda imarı arttırılarak daha yuksek katlı ve sıkışık yapılaşmalara döndü..
dolayısyla şimdi aldığın ev geçmişteki gibi marjı olan bir ev değil. bir daha muhtemelen asla imarı arttırılmayacak (ve bu harika bir şey) bir ev olacak.. yani bir sonraki yenilenmesi esnasında tum masraf ev sahibinin.. bu evin gelecek değerini bugune taşıdığımızda (all things being equal--diğer tüm şartlar aynı kaldığı takdirde) kaçınılmaz olarak değeri düşük olacaktır..
bunlar ekonomik gerekçeler..ama dedik ya aslında aldığınız artık bir kümestir.. geniş parkları olmayan, nefes alamadığın, sokaklarında yürüyemediğin (kaldırımlara park vb), aşırı tarafiğe sahip, nufusun aşırı arttığı, deprem toplanma alanlarına ilkel bir anlayışla AVM yapılan bir şehir...artık bir köyden bahsediyoruz..
geçenlerde rxpu güzel belirtmişti..ucuzlamadan bahsetmek yerine "değersizleşme" tabiri kullanılmalı bu olayda.. gerçekten de bunca para vererek aldığın şey kümesten başka bir şey değil..
şu anda istanbul da olan bu kadar paraya karşılık aldığın "değer" sorunudur.. ve realitelerle yüzleşildiğinde "değerin" olmadığı çok net olarak ortada..
Şu anda birileri ankaranın kapılarını aşındırıyordur. Riskli yerleri yıkın yerine bizim dairelerden verin. Hem deprem riski bitsin hem biz nefes alalım diye
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.