Düşündüm, UST ve Luna durumunun işlem görürken batan şirketlerden çok farkı yok gibi uç yatırımcı açısından. Dünya borsalarında da böyle durumlar olmuş, bir sürü artık değeri olmayan hisse taşıyıcılarının elinde kalmıştır.
Sermaye transferi açısından bakarsak, battığı sırada elinde toxic varlık bulunan bir yatırımcı için parayı o şirketin Türkiye'deki sahipleri mi sifonlamış, yoksa o kriptonun Çin, Kore ya da Amerika'daki sahipleri mi, yoksa belki de o yapıyı çökerten bir atak gerçekleştiren başka finansal kurumlar mı farkı yok bence. Şahsen "beni illa birileri düdükleyecekse bari Türk olsun" gibi düşünmem açıkçası.
Yani o da bir yana, biz sadece yerel para birimimiz TLde dururken de ne transferler gerçekleşiyor, USD/TL'nin son 7-8 yıllık durumuna bakarsak zaten.
Burada alınacak ders varsa ... bence :
1. Kriptonun toplam portföyünüz içindeki ağırlığını
2. Alt coinlerin kripto portföyünüz içindeki ağırlığını
düzenli olarak ciddiyetle gözden geçirmek ve aslı esası bilinmeyen şeylere aşırı itikat etmeden yatırım yapmaktır.
Riskli varlıklara yatırım böyle bir şey.