Italyanca librettosu Francesco Maria Piave tarafindan yazilan, Giuseppe Verdi’nin besteledigi 3 perdelik Stiffelio operasi promiyerini 16 Kasim 1850 tarihinde, Trieste, Teatro Grande’de yapti.
https://c8.alamy.com/comp/MPTER0/pre...850-MPTER0.jpg
Printable View
Italyanca librettosu Francesco Maria Piave tarafindan yazilan, Giuseppe Verdi’nin besteledigi 3 perdelik Stiffelio operasi promiyerini 16 Kasim 1850 tarihinde, Trieste, Teatro Grande’de yapti.
https://c8.alamy.com/comp/MPTER0/pre...850-MPTER0.jpg
Italyan ressam Luigi Gioli'nin dogum yildonumu (16 Kasim 1854)
Signore in riva al mare, 1900
https://upload.wikimedia.org/wikiped...va_al_mare.jpg
Casa del pittore a Fauglia, XX secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._a_Fauglia.jpg
Italyan asilli Fransiz yazar Fernand Marius ‘Henri’ Bosco'nun dogum yildonumu (16 Kasim 1888)
"Ev korkusuzca mucadele ediyordu. Baslangicta yakiniyordu; firtinanin tuyler urperten solugu, kendini acikca belli eden bir kin ve ofkeli gurlemelerle dort bir yandan oyle bir cullandi ki, zaman zaman korkudan titredim. Ama ev dayandi. Daha firtinanin en basinda hircin ruzgar catini bir bolumune saldirmisti. Yerinden sokmeye, belini kirmaya, catiyi paramparca etmeye, yutmaya calisti. Ne var ki, cati sirtini kabartarak kocamis dam iskelesine yapisti. Bunun uzerine baska ruzgarlar da geldi, yeri yalayarak duvarlara yuklendi. Bu siddetli carpmayla her sey belini buktu, ama esnek ev, bukulup o azgin hayvana direndi. Adanin zeminine koparilmaz koklerle bagliydi kuskusuz, oyle ki, citirdayan sazlari andiran ince duvar ve dosemeleri dogaustu bir guc kazaniyordu. Kepenklere ve kapilara istedigi kadar kufurler yagsin, en buyuk tehditler savrulsun, sominenin icinde borazanlar calinsin, bedenimi barindirdigim bu insansi varlik firtinaya pabuc birakmadi. Ev, disi bir kurt gibi ustume kapandi, kokusunun zaman zaman anneye ozgu bicimde kalbime kadar indigini hissediyordum. O gece bana gercek analik yapti. Ondan baska beni koruyacak, kollayacak kimsem yoktu. Ikimiz basbasaydik."
https://p0.storage.canalblog.com/07/...07974946_o.jpg
"La maison luttait bravement. Elle se plaignit tout d'abord ; les pires souffles l'att**uèrent de tous les côtés à la fois, avec une haine distincte et de tels hurlements de rage que, par moments, je frissonnais de peur. Mais elle tint. Dès le début de la tempête des vents hargneux avaient pris le toit à partie. On essaya de l'arracher, de lui casser les reins, de le mettre en lambeaux, de l'aspirer. Mais il bomba le dos et s'accrocha à la vieille charpente. Alors d'autres vents arrivèrent et se ruant au ras du sol ils foncèrent contre les murailles. Tout fléchit sous le choc impétueux, mais la maison flexible, ayant plié, résista à la bête. Elle tenait sans doute au sol de l'île par des racines incassables, d'où ses minces parois de roseaux crépis et de planches tenaient une force surnaturelle. On eut beau insulter les volets et les portes, prononcer des menaces colossales, claironner dans la cheminée, l'être déjà humain, où j'abritais mon corps, ne céda rien à la tempête. La maison se serra contre moi, comme une louve, et par moments je sentais son odeur descendre maternellement jusque dans mon cœur. Ce fut, cette nuit-là, vraiment ma mère. Je n'eus qu'elle pour me garder et me soutenir. Nous étions seuls."
Amerikan Baskani Theodore "Teddy" Roosevelet, Amerika'daki iki eyalet arasindaki sinir sorununa ara buluculuk yapmak icin Guneye dogru bir gezi turu duzenledi. Ayi avina merakiyla da bilinen Teddy Roosevelet'e jest yapmak icin, halk savunmasiz yavru bir ayiyi getirip vurmasini istedi. Baskan bu olaya siddetle karsi cikti.
Pulitzer Odullu Clifford K. Berryman, bu olayi 16 Kasim 1902'de The Washington Post'ta karikaturize etti.
https://pbs.twimg.com/media/DsH2IK6WkAELRGw.jpg
Karikature konu olan hikayeden ilham alan oyuncak ureticisi Morris Michtom ise esinden pelus bir ayi yapmasini istedi. Michtom, ayiciga Teddy Bear ismini vermek icin oyuncagi baskana gondererek isim babasi olmasini istedi. Roosevelt bu fikre pek sicak bakmasa da kabul etti ve 1900'lerin basinda Teddy Bear yok satacak derecede uretilmeye basladi.
http://cdn.historydaily.org/content/...f842f520d0.jpg
Fransiz yazar Henri Charrière'nin dogum yildonumu (16 Kasim 1906)
"Asansorumuz, ucagimiz, yer altinda giden trenimiz var diye, bizi yanlarina alip bakan kisilerden daha mi uygariz saniyorsunuz? Gelisimin nimetlerinden yararlanmiyorlarsa da, sozde uygar gecinenlerin hepsinden ustun bir Hristiyan yardimseverligine sahipler. Gunun birinde beni mahkum ettiren savcinin ruhuna sahip olacaksa, Paris'in Sorbonne'unu bitirmis birinden, bu kucuk koyun okuma yazma bilmeyen cahil insanini her zaman ustun tutarim. Biri her zaman insandir, oburu insanligi coktan unutmustur." Kelebek
https://res.cloudinary.com/dk2ghb1pg...1_b_bal6hv.jpg
"Vous croyez que parce que nous avons ascenseurs, avions et un train sous terre, ça prouve que les Français sont plus civilisés que ces gens qui nous ont reçus et soignés ? Mais s'ils n'ont pas les bénéfices du progrès, ils ont le sens de la charité chrétienne bien plus élevé que tous les prétendus civilisés du monde. Je préfère un illettré de ce hameau qu'un licencié es lettres de la Sorbonne à Paris, si celui-ci doit avoir un jour l'âme du procureur général qui m'a fait condamner. L'un est toujours un homme, l'autre a oublié de l'être."
Rocky serisinde Rocky'nin antrenoru Mickey Goldmill karakterine hayat veren Amerikali aktor (Oliver) Burgess Meredith'in dogum yildonumu (16 Kasim 1907)
https://images-na.ssl-images-amazon....yNA@@._V1_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....7,1000_AL_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....4OTU@._V1_.jpg
Fransiz karikaturist Raymond Peynet'nin dogum yildonumu (16 Kasim 1908)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...e5ad8bc4d3.jpg
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...d7ad0d05c7.jpg
https://feedtim.files.wordpress.com/...nd-peynet2.jpg
Amerikali oyun yazari Eugene O'Neill'in olumu bekleyen bir denizciyi konu alan psikolojik oyunu Dogu'ya, Cardiff'e Dogru (Bound east for Cardiff - Rotta a oriente per Cardiff), 16 Kasim 1916'da Provincetown, Lewis Wharf'da The Provincetown Players tarafindan, sonradan tiyatroya donusturulen Mary Heaton Vorse'un bagisladigi balik evi'nde sahnelendi.
https://images.gr-assets.com/books/1...l/24951090.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...an_Vechten.jpg
2010 yilinda Nobel Odullu’nu kazanan Portekizli yazar José (de Sousa) Saramago'nun dogum yildonumu (16 Kasim 1922)
"Insanlarin neler yapip yapamayacagi onceden hic belli olmaz, beklemek, zaman tanimak gerekir, her seye egemen olan zamandir, zaman kumar masasinda karsimiza oturan oteki kumarbazdir ve butun kartlar onun elindedir, bizler ancak yasam karsiliginda o masada bir seyler kazaniriz, kendi yasamimiz karsiliginda..." Korluk
https://http2.mlstatic.com/libro-ens...0_042016-F.jpg
“Nunca se puede saber de antemano de qué son capaces las personas, hay que esperar, dar tiempo al tiempo, el tiempo es el que manda, el tiempo es quien está jugando al otro lado de la mesa y tiene en su mano todas las cartas de la baraja, a nosotros nos corresponde inventar los encartes con la vida, la nuestra...”
https://pics.me.me/el-viaje-no-acaba...e-57768606.png
"Yolculuk asla bitmez. Biten yolculardir sadece. Ustelik onlar da hatirda, anilarda, anlatilarda bir sure daha kalirlar. Kumsalda oturan yolcu 'Gorulecek baska bir sey kalmadi'dediginde bilir aslinda bunun boyle olmadigini. Yolculugun sonu bir yenisinin baslangicindan ibarettir. Gorulmeyeni gormek sarttir; gorulmus olani yeniden gormek; yazin goruleni bir de kisin gormek, gece goruleni bir de gunduz gozuyle seyretmek, eskiden yagmurun islattigini simdi gunes altinda gormek, olmamis hasadi, curumus meyveyi, yeri degismis kayayi, onceleri orada olmayan golgeyi. Atilan adimlarin ustunden yeniden gecmek gerekir, tekrar etmek ve yanlarina yenilerini eklemek icin. Yolculuga yeniden cikmak gerekir. Her zaman. Yolcu yeniden yollarda."
"Yasam, enstrumanlari akortlu da olsa, akortsuz da olsa devamli calan bir orkestradir. / La vida es una orquesta que siempre está tocando, afinada, desafinada. / La vita è un'orchestra che suona sempre, intonata, stonata"
https://pbs.twimg.com/media/DOvkTlFWsAAldNV.jpg
"Gercek ve yalan ayni agizdan cikar ve geride bir iz birakmaz. / La verdad y la mentira pasan por la misma boca y no dejan rastro. / La verità e la menzogna passano per la stessa bocca e non lasciano traccia."
https://pbs.twimg.com/media/DOvHi-eW0AAwfu9.jpg
" 'Sana bakmami istemiyorsan, golgene bakarim.' dedi. 'Golgeme bakacaksan, dilegim golgem neredeyse orada olmaktir.' diye yanitladi. / 'Miraré tu sombra si no puedo mirarte a ti', dice , y responde: 'Entonces yo estaré donde esté mi sombra, si allí va a estar tu mirada.' / 'Guarderò la tua ombra, se non vuoi che guardi te.' gli disse, e lui rispose 'Voglio essere ovunque sia la mia ombra, se la’ saranno i tuoi occhi.' "
https://pbs.twimg.com/media/DOwfLOcX4AAcrOY.jpg
Frank Horvat, Warsaw, couple in a cafe, 1963
Nijeryali roman yazari, sair, profesor ve elestirmen Chinua Achebe'nin dogum yildonumu (16 Kasim 1930)
Modern bir is haninin
Yuksek penceresinden bakarken
Yeni cikmis mango fidesi gordum
Genis beton cikintinin uzerinde
Iki kat asagidaki,
Mor, iki yaprakli, duruyordu ikiye yarilmis
Kara yumurtasinin uzerinde. El ediyordu nese icinde
ruzgara ve gunese
Iki saganak arasinda-ziyafet cekiyordu her gun kendine
Bol bol tohumundaki nisastasiyla
Ne kadar surer?
Ne kadar, yagmurlarin yikadigi bu tas gomut
ucurumundan bu mutlu el sallayis?
Ne kadar surer toprak tencerenin
dibinde kalmis unla doyunmak?
Belki de inanci hic olmeyen
Bir pencere gibi durmus bekliyordu
Ormandan gelecek, o posteki sacli
Gucuyle tohumu sonsuza dek dondurabilen kutsal adami.
Ya da belki kocaman bir seyin sebze kasesine yerlestirilmis
Hindistancevizi yumrusunun durmadan yenilenen lekesi uzerinde
Yasli kaplumbaganin tansikti sofrasini umuyordu
Bu masaldan uzak, inanctan uzak gunlerde?
https://images.gr-assets.com/books/1...288l/37773.jpg
Through glass window pane
Up a modern office block
I saw, two floors below, on wide-jutting
Concrete canopy a mango seedling newly sprouted
Purple, two-leafed, standing on its burst
Black yolk. It waved brightly to sun and wind
Between rains—daily regaling itself
On seed-yams, prodigally.
For how long?
How long the happy waving
From precipice of rainswept sarcophagus?
How long the feast on remnant flour
At pot bottom?
Perhaps like the widow
Of infinite faith it stood in wait
For the holy man of the forest, shaggy-haired
Powered for eternal replenishment.
Or else it hoped for Old Tortoise’s miraculous feast
On one ever recurring dot of cocoyam
Set in a large bowl of green vegetables
These days beyond fable, beyond faith?
"Ve sonunda yagmur kati, donmus su damlaciklari halinde dusmeye basladi; halk doluya 'cennet suyundan findik' diyordu." Ruhum Yeniden Dogacak
https://images.gr-assets.com/books/1...5l/6490587.jpg
"When the rain finally came, it was in large, solid drops of frozen water which the people called 'the nuts of the water of heaven.”
Turk sair, yazar, yayinci ve politikaci Celal Sahir Erozan'in olum yildonumu (16 Kasim 1935)
https://3.bp.blogspot.com/-pMnvfiBZZ...%2Bgeliyor.jpg
It is 1919,
May the nineteenth.
He raises his head from the reddening horizon,
He who gives soul to the land
And passion to the soul.
The flame faced divine sun!
The prow of his boat tears the Black Sea:
You too must awake,
Awake, O people of Samsun!
The flame faced divine sun
Will dry the tears of despair in all eyes!
The smiling, rising sun over Calti cape.
It is 1919,
May the nineteenth.
Awake, O people of Samsun!
Sleep is death.
Hoist your souls,
There is a ship on the horizon!
But why does it approach so slowly?
Is it moving slowly? Has it a heavy load?
This ship is loaded with hope, belief and passion:
In it is the suffering bosom of the nation,
He who thinks of its tomorrows is coming.
A leader like the stars in the sky!
That is why the ship is approaching slowly.
It is 1919,
May the nineteenth,
The ship on the horizon is drawing closer.
It is as if a wild flame
Is scorching our souls.
All hearts are suffering from waiting.
Is it possible not to be saddened?
This ship is loaded with hope, belief and passion.
As that hope spread souls are warmed,
As the passion spreads the veins are filled with blood,
Every heart that secretly suffers will come alive,
Like a stirring volcano spitting forth fire!
Our eyes were darkened from standing
Under your ever-growing shadow.
Run, speed, o ship. Do not let
The sea hold you back!
Plough through the white waves and come!
Fly like the birds, blow like the wind, and come!
Amerikali yazar, filozof ve bitki bilimci Terence (Kemp) McKenna’nin olum yildonumu (16 Kasim 1946)
http://www.azquotes.com/picture-quot...a-42-13-63.jpg
“Bir toplumda akil sagliginin maliyeti, mutlak duzeyde yabancilasmadir.”
http://spiritualcleansing.org/wp-con...o-is-deaf..jpg
“Doga dilsiz degil, insan sagir.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...-is-a-tiny.jpg
“Algiladigimiz dunya, algilanabilir dunyanin ufak bir bolumunun, algilayabilecegimiz ufak bir bolumunun ufak bir bolumudur.”
Amerikali roman ve kisa oyku yazari Andrea Barrett’in dogum gunu (16 Kasim 1954)
https://www.yuzkitap.com.tr/wp-conte...ea-barrett.jpg
" ‘Yine soylenti,’ diyor Collinson.
‘Locke, buyuk varolus zincirinde araliklar ya da bosluklar olmadigini soyler,’ diye hatirlatiyor onlara. "Bosluklardan ziyade, her adimin bir sonrakinden pek farkli olmadigi, kesintisiz bir dizi vardir. Kanatli baliklar ve kanlari baliklarin kadar soguk olan, suda yasayan kuslar vardir. Neden kirlangiclar da hem kuslarin hem baliklarin yakin akrabasi olan, ikisi arasinda bir yerde duran boyle hayvanlar olmasin.? Denizkizlari veya denizadamlari gibi, belki.’ " Tabiata Giden Butun Yollar
https://images-na.ssl-images-amazon....1fsaXRjJfL.jpg
“ ‘More hearsay,’ Collinson says.
‘Locke says that there are no chasms or gaps in the great chain of being,’ he reminds them. “Rather there is a continuous series in which each step differs very little from the next. There are fishes that have wings, and birds that inhabit the water, whose blood is as cold as that of fishes. Why should not the swallow be one of those animals so near of kin to both birds and fish that it occupies a place between both? As there are mermaids or seamen, perhaps.’ ”
(American Film Institute) AFI'nin listesinde Tum Zamanlarin En Buyuk Aktorleri siralamasinda 7. sirada bulunan, Akademi Odullu Amerikali aktor (William) Clark Gable'in olum yildonumu (16 Kasim 1960)
http://images5.fanpop.com/image/phot...27-500-370.gif
https://38.media.tumblr.com/d85a082a...7xmio4_500.gif
https://4.bp.blogspot.com/-dhC4G8LV3...fits+(Gif).gif
https://pbs.twimg.com/media/DOr4MK9W4AAJLw6.jpg
Kanadali caz piyanisti ve sarkicisi Diana (Jean) Krall'un dogum gunu (16 Kasim 1964)
http://blogs.pittsburghsymphony.org/...Doll-EPK.B.jpg
http://natkin.net/wp-content/themes/...na%20Krall.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=d8RYUZT57XA
Uluslararasi Siir Forumu, 16 Kasim 1967'de Turk sair Fazil Husnu Daglarca'yi 'Yasayan En Buyuk Turk Sairi' secti. / Fazil Husnu Daglarca was selected 'The Best Living Turkish Poet' by the International Poetry Forum in Pittsburgh, USA on November 16, 1967
http://i.dr.com.tr/pimages/Content/U...st__218711.jpg
Andy Warhol'un kisa filmlerinin gozde oyuncusu, kokeni Ingiliz Kraliyet Ailesine uzanan, Amerikali aktris Edith Minturn 'Edie' Sedgwick'in olum yildonumu (16 Kasim 1971)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...7a00b8782d.gif
https://media.giphy.com/media/EuWos8Wzn7qSI/giphy.gif
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...b5f5780c26.jpg
Ingiliz filozof, yazar ve karsilastirmali dinler uzmani Alan Wilson Watts'in olum yildonumu (16 Kasim 1973)
"Dogasi gecicilik ve degiskenlik olan bir dunyada tamamen guvence icinde olmayi istememizin kendisinin bir celiski oldugu basindan bellidir. Fakat bu celiski guvenceye duyulan arzuyla degisim olgusu arasindaki catismadan daha derindedir. Guvence icinde olmak istiyorsam, yani hayatin akisindan korunmak istiyorsam eger, yasamdan ayri durmayi istiyorum demektir. Oysa bu ayrim duygusunun kendisidir beni guvencesiz hissettiren. Guvencede olmak 'beni' ayri tutmak ve guclendirmek demektir, ancak beni yalniz ve korkmus hissettiren yasamdan ayri duran 'beni' duygusunun kendisidir. Baska bir deyisle, ne kadar guvence elde edersem o kadar daha fazlasini isteyecegim.Bunu daha yalin ifade edecek olursam: Guvence arzusu ve guvencesiz hissetmek ayni seydir. Nefesinizi tutmaniz onu kaybetmeniz demektir."
https://images-na.ssl-images-amazon....-Vl3%2By-L.jpg
"There is a contradiction in wanting to be perfectly secure in a universe whose very nature is momentariness and fluidity. But the contradiction lies a little deeper than the mere conflict between the desire for security and the fact of change. If I want to be secure, that is, protected from the flux of life, I am wanting to be separate from life. Yet it is this very sense of separateness which makes me feel insecure. To be secure means to isolate and fortify the 'I,' but it is just the feeling of being an isolated 'I' which makes me feel lonely and afraid. In other words, the more security I can get, the more I shall want.To put it still more plainly: the desire for security and the feeling of insecurity are the same thing. To hold your breath is to lose your breath."
"Mutlu olmak, kendinizi unutmak istiyorsunuz, ancak kendinizi unutmaya calistikca unutmaya calistigini benliginizi o derece hatirlarsiniz. Acidan kacmaya calisirsiniz fakat kacmak icin mucadele ettikce aciyi daha da alevlendirirsiniz. Korkuyorsunuz ve cesur olmak istiyorsunuz ama cesur olma cabasi kendinden kacmaya calisan korkunun kendisidir."
https://images-na.ssl-images-amazon....2Bj-pfVJpL.jpg
"You want to be happy, to forget yourself, and yet the more you remember the self you want to forget. You want to escape from pain, but the more you struggle to escape, the more you inflame the agony. You are afraid and want to be brave, but the effort to be brave is fear trying to run away from itself."
NBC kanali, Akademi odullu sinema filmi (Baba) The Godfather'in iki bolumluk yayinina 16 Kasim 1974'de basladi. NBC, Paramount Pictures'a yayin icin 10 milyon dolar odedi ve bu TV'de yayinlanan bir film icin odenen en yuksek fiyati temsil ediyordu.
https://pbs.twimg.com/media/DsH3OylX4AA0kDC.jpg
Steven Spielberg'un Ucuncu Turden Yakinlasmalar (Close Encounters Of The Third Kind - Incontri ravvicinati del terzo tipo) filmi 16 Kasim 1977 tarihinde New York'ta gosterime girdi.
https://media1.giphy.com/media/C90BDXBF7DLH2/giphy.gif
https://i.gifer.com/HVwz.gif
https://media1.giphy.com/media/ZXLtNnxxktd7y/giphy.gif
Golden Globe adayligi bulunan Amerikali aktris Margalit Ruth 'Maggie' Gyllenhaal'in dogum gunu (16 Kasim 1977)
https://live.staticflickr.com/1897/4...327cfde2_b.jpg
https://media.giphy.com/media/PCGwHlY3J97pK/giphy.gif
https://78.media.tumblr.com/9f8232d4...d7lko1_400.gif
Akademi Odulu sahibi senarist ve Tony Odulu sahibi Ingiliz oyun yazari Sir Tom Stoppard'in aski konu alan oyunu Gercek (The Real Thing - La cosa vera), 16 Kasim 1982'de Londra, West End The Strand Theatre'da (simdi The Novello Theatre) sahnelendi.
https://d3rm69wky8vagu.cloudfront.ne...l/1.204902.jpg
Bulgar sair, cocuk kitaplari yazari, cevirmen ve aktivist Dore Petrova Gabe'nin olum yildonumu (16 Kasim 1983)
"Siir, her seyin ve fenomenlerin en derinindeki ozdedir. Insani, gundelik hayatin monotonlugundan alir. Kibrin zehrinden, insanin bencilliginden gelen kucuklukten, kotulukten ve can sikintisindan kurtarir. Bizi cevreleyen her seyde siir vardir: gorunende ve gorunmeyende, guzelde ve aleladede, zehir gibi ofkede ve acida, sevgide ve nefrette. maddi ve manevi hayatta. Eger insan turunun bunu gorecek gozleri ve duyumsayacak duyulari olsaydi; siir, hava ve gunes gibi bir ihtiyaca donusurdu ve savas, kiyim diye bir sey kalmazdi. Savaslarda bile eger dusman yenginin ve cesaretin siirini gorebilseydi, dusmanlik erir ve zulum bir gecede yanar, kul olurdu."
http://static.bnr.bg/gallery/2d/2db0...e698b90bb1.jpg
"Poetry is into the deep essence of things and phenomena. It takes man away from the monotony of the daily round; it salvages him from the poison of vanity, from the pettiness of human selfishness, from boredom. Poetry is in everything that surrounds us: in the visible and invisible, the beautiful and the plain, in wrath and meekness, in love and hate. It is in material and spiritual life. If humankind had eyes to see it and senses to sense it; if it had evolved to a point where poetry would have become a need like the air and the sun, there would no longer be bloodshed. If even in wars the enemy could see the poetry of the feat and of bravery, enmity would melt down, cruelty would burn out overnight.”
Rocky V, 16 Kasim 1990 tarihinde vizyona girdi.
https://pbs.twimg.com/media/DOu5C74W4AEgkA1.jpg
http://nerdbastards.com/wp-content/u...5/07/Creed.gif
Turk yazar Bilge Karasu, 16 Kasim 1991 tarihinde Gece romaniyla Pegasus Edebiyat Odulu'nu aldi.
“Celik, cinar, dag, tas… Ozledigimiz saglamlik ornekleri madenler, bitkiler dunyasinda, doganin dayanip suregelmis bicimleriyle insanin bicimledigi dogada aradik, bulduk. Insanin dunyada bulduklariyla yapabildiklerinde. Ama insanin kendi hep zayif, gucsuz, ciliz bir yaratik gibi gorundu gozumuze. Oyle olmasa, ne diye su gibi, bu gibi saglam, dayanikli, sert olmasi gerektigini soyleyelim; ne diye buna inanalim, inandiralim? Insan kendinden cok yaptiklarina, hazir bulduklari yardimiyla yarattiklarina guvenmis olsa gerek.”
https://pbs.twimg.com/media/DxlE2qXXQAA7ohQ.jpg
“L'acier, le chêne, le roc, la pierre... Nous avons cherché et trouvé les exemples de solidité auxquels nous aspirons dans le monde des minéraux, des végétaux, dans les formes de la nature qui ont résisté et persisté et dans la nature mise en forme par l'homme. En ce que l'homme a trouvé et a pu faire dans le monde. Mais l'homme lui-même a toujours paru à nos yeux comme une créature faible, sans force, chétive. S'il n'en était pas ainsi, pourquoi dirions-nous qu'il faut qu'il soit solide, résistant, dur comme ceci, ou comme cela ; pourquoi le croirions-nous, le ferions-nous croire ? L'homme a dû se fier plus qu'à lui-même à ce qu'il a fait, à ce qu'il a crée avec l'aide de ce qu'il a trouvé prêt.”
Sean Penn'in senaryosunu yazip yonettigi, Jack Nicholson, David Morse ve Anjelica Huston'in basrollerini paylastigi drama-gerilim Tehlikeli Bekleyis (The Crossing Guard - Tre giorni per la verità), 16 Kasim 1995 tarihinde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....yOTc@._V1_.jpg
'Metal Masters' Metallica, 1998 Garage Inc. albumunun ilk single'i Turn the Page'i 16 Kasim 1998 tarihinde Elektra Records etiketiyle yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/EJfGKAeX...g&name=900x900
https://www.youtube.com/watch?v=Rq29iZicma0
Nobel Odullu Amerikali ekonomist Milton Friedman'in olum yildonumu (16 Kasim 2006)
"Eger kasitli olarak, yaratici, atilgan ve kendine guvenen insanlari isten cikarip onlarin yerine kalin kafali, siradan ve hayal gucunden yoksun olanlari ise alacak bir sistem gelistirmek isterseniz yapmaniz gereken tek sey bugun buyuk kentlerde ve ulke capinda uygulanan sistemi taklit etmek ve ogretmen olabilmek icin diploma zorunlulugu koyarak standart maas sistemi uygulamaktir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"If one were to seek deliberately to devise a system of recruiting and paying teachers calculated to repel the imaginative and daring, and to attract the mediocre and uninspiring, he could hardly do better than imitate the system of requiring teaching certificates and enforcing standard salary structures that has developed in the largest city and state-wide systems. The alternative system would resolve these problems and permit competition to be effective in rewarding merit and attracting ability to teaching."
Kristen Stewart, Robert Pattinson ve Taylor Lautner'in basrollerini paylastigi Alacakaranlik Efsanesi: Yeni Ay (The Twilight saga: New Moon - La saga del crepuscolo: La luna nuova) 16 Kasim 2009'da Westwood, California'da gosterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...5,1000_AL_.jpg
Italyan ressam Leonardo da Vinci'nin 1500'de tamamladigi Salvator Mundi tablosu, 16 Kasim 2017'de New York, Christie's'de bir odada dort sanatseverin 19 dakikalik cekismesinden sonra, tum zamanlarin rekor fiyati 450.3 milyon dolara satildi.
https://cdn.vox-cdn.com/uploads/chor...59765352.0.jpg
Akademi Odullu Sonsuz Olum (Butch Cassidy And The Sundance Kid); Prenses Gelin ve Vahsi Kosu romanlarinin yazari Amerikali roman, oyun ve senaryo yazari William Goldman'in olum yildonumu (16 Kasim 2018)
"Kont ciglik atti. 'Bu da kalbinin sol kismi icin.' Inigo bir darbe daha indirdi. Baska bir ciglik daha duyuldu. 'Bu da kalbinin alt tarafi icin. Sana ne yaptigimi tahmin edebiliyor musun?' 'Kalbimi kesip cikartacaksin.' 'Sen benimkini on yasindayken cikartmistin; ben de simdi seninkini istiyorum. Biz adalet asigiyiz, sen ve ben. Bundan daha ustun ne olabilir ki?' Kont son bir kez daha ciglik atti ve korkudan olerek yigilip kaldi. Inigo ona bakti. Kont'un surati korkudan donakalmis, kul rengine donmustu ve kan hala kesiklerden asagi akiyordu. Gozleri disari firlamis gibi acilmisti; korku ve aci doluydu. Dehset manzaralarini sevenler icin fevkalade bir goruntuydu. Inigo bundan hoslandi..." Prenses Gelin
https://assets.considerable.com/wp-c...an-746x420.jpg
"The Count screamed. 'That was just to the left of your heart.' Inigo struck again.Another scream. 'That was below your heart. Can you guess what I'm doing?' 'Cutting my heart out.' 'You took mine when I was ten; I want yours now. We are lovers of justice, you and I what could bemore just than that?' The Count screamed one final time then fell dead of fear. Inigo looked down at him. The Count's frozen face was petrified and ashen and the blood still poured down the parallel cuts. His eyes bulged wide, full of horror and pain. It was glorious. If you like that kind of thing. Inigo loved it..."
HBO Max, Steven Soderbergh’in yonettigi, Meryl Streep’in basrolunu ustlendigi ve 10 Aralýk’ta ekrana gelecek Let Them All Talk filminden ilk fragmani yayýnladi.
https://youtu.be/Ljf8DOZBnoA
The Mandalorian’in yeni posteri geldi.
https://pbs.twimg.com/media/Em9KNoaW...jpg&name=large
BBC, bir blues partisinde yollari kesisip birbirlerine asik olan genc bir ciftin hikayesini konu edinen Lovers Rock’in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/hrj8HQ6auqs
James Gunn, Sylvester Stallone’yi Suicide Squad karosuna ekledi.
https://www.comingsoon.net/assets/up...5536294315.jpg
https://www.comingsoon.net/movies/ne...ester-stallone
Joe Biden waves at his 78 million voters:kahkah::kahkah:
https://pbs.twimg.com/media/Em87LpBU...jpg&name=large
Roma Imparatoru (Vespasiano / Tito Flavio Sabino) Vespasianus’un dogum yildonumu (MS 17 Kasim 9)
https://slideplayer.it/slide/3213164...80%99urina.jpg
“Paranin kokusu yoktur!”
(Hukum surdugu 69-79 yillari arasinda umumi tuvaletleri vergiye baglar. Vespasianus'un oglu Titus, babasinin buldugu yeni gelir kaynagina inanamayip: 'Cisten boktan vergi mi toplanir peder?' diye sorunca...Titus Flavius Vespasianus, umumi tuvaletlerden taze toplanmis ilk vergilerden bir avuc alip oglunun burnuna yaklastirir ve unlu sozunu soyler: 'Non olet!' Roma halkinin 'Pecunia non olet' (para kokmaz) diye anlasilir kildigi soz. / Molto denaro viene speso in lavori pubblici, come in restauri e abbellimenti di Roma, tra cui un nuovo Foro, il Tempio della Pace, i bagni pubblici - che prendono il nome di 'Vespasiani', e l'immenso Colosseo. Un celebre aneddoto riferisce che Vespasiano avrebbe messo una tassa sul prelievo di urina (usata dai tintori di panni) dai gabinetti pubblici. Rimproverato dal figlio Tito, che riteneva la cosa sconveniente, rispose: 'Pecunia non olet' (il denaro non ha odore)
Italyan ressam Zanobi Strozzi’nin dogum yildonumu (17 Kasim 1412)
Beato angelico, anunciazione, 1430
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_firenze.jpg
Madonna dell'Umiltà, 1448 – 1450 (Museo Poldi Pezzoli)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...milt%C3%A0.jpg
Italyan Ronesans soylusu ve filozof Giovanni Pico della Mirandola’nin olum yildonumu (17 Kasim 1494)
“Ey Adem!
Biz sana ne hazir bir yuz ne de ozgun, dogustan gelen bir ozellik verdik, ta ki kendi yerini, bicimini, yeteneklerini kendin secesin, onlari kendi yargin, kendi kararin ile edinebilesin. Butun oteki yaratiklarin dogasi bizim koydugumuz yasalarla belirlenip sinirlanmistir. Oysa senin onunde boyle sinirlamalar yok, kendi yuzunun cizgilerini sana koruma gorevini verdigimiz ozgur isteginle cizebilirsin. Seni dunyanin tam ortasina koyduk, baktigin yerden dunyadaki her seyi daha kolay gorebilesin diye. Seni ne yersel ne goksel, ne olumlu ne olumsuz olarak yarattik; ozgur, olagandisi bir yontucu gibi kendini, kendi seciminle bicimleyebilesin diye. Asagiya, yasamin kaba bicimlerine inmek de tanrisal yasam surenlerin duzenine cikmak da senin elinde.”
https://fasbam.edu.br/wp-content/upl...a-1024x836.png
“O Adamo!
Né una sede determinata né un proprio volto né alcun privilegio che fosse esclusivamente tuo, affinché quella sede, quel volto, quei privilegi che tu desidererai, tutto tu possa avere e conservare secondo il tuo desiderio e il tuo consiglio. La natura determinata per gli altri è chiusa entro leggi da me prescritte. Tu, invece, te le fisserai senza essere impedito da nessun limite, secondo il tuo arbitrio al quale ti ho consegnato. Ti ho posto nel mezzo del mondo perché di là tu possa più agevolmente abbracciare con lo sguardo tutto ciò che c’è nel mondo. Non ti ho fatto né celeste né terreno né mortale né immortale affinché, quasi di te stesso arbitro e sommo artefice, tu possa scolpirti nella forma che avrai preferito. Tu potrai degenerare nelle cose inferiori proprie dei bruti, potrai rigenerarti secondo la volontà del tuo animo nelle cose che sono divine.”
Italyan Maniyerist ressam (Agnolo di Cosimo) Il Bronzino'nun dogum yildonumu (17 Kasim 1503)
La raccolta della manna (The falling of the Manna, 1543)
https://it.wahooart.com/Art.nsf/O/8Y...e-Manna-3-.JPG
Martirio di san Lorenzo (Martyrdom of St Lawrence, 1569)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...8detail%29.JPG