Ingiliz hard rock grubu Whitesnake, 8.studyo albumu Slip of the Tongue'yu 18 Kasim 1989'da Geffen/Warner Bros. (Amerika) , CBS/Sony (Japonya) ve EMI (Diger ulkeler) etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsSn1wpUwAAlgU9.jpg
Printable View
Ingiliz hard rock grubu Whitesnake, 8.studyo albumu Slip of the Tongue'yu 18 Kasim 1989'da Geffen/Warner Bros. (Amerika) , CBS/Sony (Japonya) ve EMI (Diger ulkeler) etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsSn1wpUwAAlgU9.jpg
Irlandali Rock grubu U2, 7.studyo albumu Achtung Baby'i 18 Kasim 1991'de Island etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsR5A6wWkAU5Lux.jpg
Spike Lee’nin yonettigi, Denzel Washington ve Angela Bassett’in basrollerini paylastigi biyagrafi-drama-tarih Malcolm X, 18 Kasim 1992 tarihinde Amerika'da vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....0,1000_AL_.jpg
Patrick Stewart, William Shatner ve Malcolm McDowell’in basrollerini paylastigi aksiyon-macera-gizem Uzay Yolu: Yeni Nesil (Star Trek: Generations - Star Trek - Generazioni), 18 Kasim 1994 tarihinde tum Amerika’da vizyona girdi.
https://media.giphy.com/media/10wwPZ3Jg2sxXO/giphy.gif
'Metal Masters' Metallica, 7. Studyo albumu ReLoad'i Elektra Records araciligiyla 18 Kasim 1997'de piyasaya surdu.
https://i.pinimg.com/originals/be/bf...00ea5b8979.jpg
Avustralyali hard rock grubu AC/DC, 5 CD'den olusan koleksiyon albumu Bonfire'i 18 Kasim 1997'de East West etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsSt1vHVAAIPHLL.jpg
Amerikali yazar, besteci ve gezgin Paul Bowles’un olum yildonumu (18 Kasim 1999)
“Yine aylar gecmis, Col'e gidebilecek parayi hala biriktirememisler. Gumus liralari saklamislar, cunku ucu de Targui'ye asikmis. Huzunleri de surup gidiyormus. Gunun birinde, 'Bizim sonumuz boyle gelecek,' demisler. 'Hep uzgun kalacagiz ve Col'de cay icemeyecegiz. Demek ki hemen gitmeliyiz oraya.Paramiz olmasa da'. Ellerindeki butun paralari birlestirmis, gumus liralari bile katmis, bir caydanlik, bir tepsi ve uc bardak satin almislar, kalaniyla da El Golea'ya otobus bileti almislar. Pek az paralari kalmis. Onu da son kurusuna kadar, kervaniyla guneye giden bir bakamar'a vermisler. Adam buna karsilik onlarin kervanina katilip develere binmelerine izin vermis. Bir aksam, gunesin batmasina yakin, kocaman kumullarin oraya varmislar. 'Iste Col'e geldik,' diye dusunmusler. 'Cayi yapalim.' Ay dogmus, butun erkekler uykuya yatmis, bir tek nobetci kalmis. O da develerin yaninda oturuyor, kavalini caliyormus." Ismail parmaklarini agzina goturup oynatti. "Utka, Mimuna ve Aysa, ellerinde tepsi, caydanlik ve bardaklarla, sessizce kervandan uzaklasmislar. Col'un tumunu gorebilmek icin en yuksek kumulu arayacaklarmis. Caylarini da o zaman yapacaklarmis. Uzun sure yurumusler. Utka, 'Yuksek bir kumul goruyorum,' demis. Oraya yuruyup tepesine tirmanmislar. Mimuna, 'Ben surada bir kumul goruyorum, o bizimkinden cok daha yuksek.Oradan ta In Salah'a kadar olan alani gorebiliriz.' demis. Oraya gitmisler ama tepeye tirmandiklarinda Aysa, 'Bakin!' demis, 'Iste en yuksek kumul. Tamanrasseti'i bile gorebiliriz oradan. Targui'nin yasadigi yer orasi!' Gunes dogmus, onlar yurumeyi surdurmusler. Ogle oldugunda ortalik cok fazla sicak olmus ama kumula varmislar, tepeye dogru tirmanmislar, tirmanmislar. Doruga varinca, cok yorgun olduklarini hissetmisler. 'Once biraz dinlenelim, sonra cayi yapariz,' demisler. Uyumadan once tepsiyi caydanligi ve bardaklari ortaya cikarip hazirlamislar. Sonra uzanip uyumuslar. Daha sonra. ‘Ismail susup Port'a bakti. Gunler sonra oradan baska kervan geciyormus, adamin biri en yuksek kumulun tepesinde bir seyler gormus. Ne olduguna bakmak icin oraya tirmanmis. Utka, Mimuna ve Aysa’yi bulmus. Hala orada, uykuya daldiklari andakinden farksiz bicimde yatiyorlarmis. Her uc bardak da.’ Ismail kendi Cay bardagini havaya kaldirip gosterdi. ‘kumlarla doluymus. Iste boyle icmisler Col’de caylarini.” Esirgeyen Gokyuzu
https://4.bp.blogspot.com/-ThH0I9dLt...aul+Bowles.jpg
“Many months go by, and still they can’t earn enough money to go to the Sahara. They have kept the silver pieces, because all three are in love with the Targui. And they are always sad. One day they say: ‘We are going to finish like this-always sad, without ever having tea in the Sahara-so now we must go anyway, even without money.’ And they put all their money together, even the three silver pieces, and they buy a teapot and a tray and three glasses, and they buy bus tickets to El Golea.And there they have only a little money left, and they give it all to a bachhamar who is taking his caravan south to the Sahara. So he lets them ride with his caravan. And one night, when the sun is going to go down, they come to the great dunes of sand, and they think: ‘Ah, now we are in the Sahara; we are going to make tea.’ The moon comes up, all the men are asleep except the guard. He is sitting with the camels playing his flute.” Smail wriggled his fingers in front of his mouth. “Outka, Mimouna and Aicha go away from the caravan quietly with their tray and their teapot and their glasses. They are going to look for the highest dune so they can see all the Sahara. Then they are going to make tea. They walk a long time. Outka says: ‘I see a high dune,’ and they go to it and climb up to the top. Then Mimouna says: ‘I see a dune over there. It’s much higher and we can see all the way to In Salah from it.’ So they go to it, and it is much higher. But when they get to the top, Aicha says: ‘Look! There’s the highest dune of all. We can see to Tamanrasset. That’s where the Targui lives.’ The sun came up and they kept walking. At noon they were very hot. But they came to the dune and they climbed and climbed. When they got to the top they were very tired and they said: ‘We’ll rest a little and then make tea.’ But first they set out the tray and the teapot and the glasses. Then they lay down and slept. And then” -Smail paused and looked at Port- “Many days later another caravan was passing and a man saw something on top of the highest dune there. And when they went up to see, they found Outka, Mimouna and Aicha; they were still there, lying the same way as when they had gone to sleep.And all three of the glasses,” he held up his own little tea glass, “were full of sand. That was how they had their tea in the Sahara.”
Jo**uin Phoenix, Reese Witherspoon ve Ginnifer Goodwin'in basrollerini paylastigi Sinirlari Asmak (Walk the Line - Quando l'amore brucia l'anima), 18 Kasim 2005'te Amerika ve Kanada'da vizyona girdi.
https://pbs.twimg.com/media/DsRxTJYXgAA3BLP.jpg
“— Ulen bu yengecleri ne yapacan, Muharrem?
— Satacagim aga, derdi. Satamazsam ben yerim. (...)
— Sus Muharrem sus! O pis hayvanlar yenmez.
— Hele bir raki mezesi olur, cavus!
— Deme, ulen!
Huseyin Aga, bir Cuma gunu Muharremle beraber, tatli su istakozundan baska bir sey olmayan bu hayvanlarla bir binlik raki icip de Muharrem'in kulubesinde sizdigi gunden beri, her Cuma adetidir, kucuk bir sise alir, Muharrem'e damlar.” Mahalle Kahvesi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“–Dis donc, Muharrem, tu vas faire quoi avec ces crabes ?
–Je vais les vendre, répondit-il. Et si je n’arrive pas à les vendre, je les mangerai. (...)
–Chut, Muharrem, tais-toi ! On ne mange pas ces sales bêtes.
–En hors-d’œuvre avec le raki, patron, il n’y a rien de meilleur !
–C’est vrai, fiston ?
Depuis ce vendredi où il avait descendu un litre de raki en grignotant ces bêtes qui n’étaient autres que des écrevisses, puis s’était endormi dans le cabanon de Muharrem, Huseyin avait pris l’habitude de se pointer ch**ue vendredi avec une petite bouteille.”
“Nasil yazi yazarim onu incelemiyorum. Su aksamimi didikliyorum. Su sari bakkal kagidina karsi sikintidan oturdugumu itiraf etmeliyim. Sikintinin cinsi ne olursa olsun, onu gecirmenin baska careleri varken bu sikintidan daha sikintili ise neden giristigimi bulmaya calisiyorum.”
https://images.gr-assets.com/books/1...6l/6740455.jpg
“Je n'analyse pas la manière dont j'écris. Je passe en revue ma soirée. Je dois avouer que c'est par ennui que je me suis mis devant ce papier jaune d'épicier. Quelle que soit la nature de cet ennui, et alors qu'il existe d'autres moyens de le faire passer, j'essaie de comprendre pourquoi je me lance dans un travail encore plus ennuyeux que cet ennui.”
Paramount Pictures, The Godfather: Part III’nin yeniden kurgulanmis versiyonundan fragman yayinladi.
https://youtu.be/pscacjVBysk
Warner Bros. Pictures, 2021 yili icerisinde vizyona girecek ve Chloë Grace Moretz'in de rol aldigi live action Tom And Jerry filminden ilk fragmani yayinladi.
https://youtu.be/HKElGTILyEo
Spike Lee, yeni projesinde Viagra’nin ortaya cikis surecini ve sonrasinda yasanan beklenmedik sonuclarinin insanlar uzerindeki etkisini muzikal olarak anlatacak.
https://www.nme.com/wp-content/uploa...ee-696x443.jpg
Lee, henuz ismi belli olmayan bu filmin senaryosunu Kwame Kwei-Armah ile birlikte kaleme alacak. David Kushner‘in All Rise: The Untold Story of The Guys Who Launched Viagra isimli makalesinden uyarlanan filmin muziklerini ise Tony Odullu Passing Strange oyununa imza atan Stew Stewart ve Heidi Rodewald ikilisi hazirlayacak.
https://www.nme.com/news/film/spike-...viagra-2819436
Amazon Prime, 18 Aralik Cuma gunu ekrana gelecek ve Madagaskar, Reunion adalarinda macera pesinde kosan The Grand Tour Presents: A Massive Hunt’in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/3ZmoFfYCzKw
Force Majeure ve The Square gibi filmleriyle taninan Ruben Ostlund’un cekimleri tamamlanan Triangle of Sadness filminin setinden yeni bir gorsel geldi.
https://pbs.twimg.com/media/EnGkM45W...pg&name=medium
RLJE Films ve Fangoria, Stuart Gordon’in 1995 yapimi kult klasik Castle Freak'inin yeni cevriminden fragman yayinladi.
Kana susamis yaratiklarin bulundugu bir Arnavut kalesi genc bir kadina miras kalir ve olaylar baslar.
https://youtu.be/n4N5x7OywoE
Netflix, 4 Aralik’ta ekrana gelecek; Ezel Akay’in Demet Akbag, Haluk Bilginer, Elcin Sangu, Firat Tanis, Alican Yucesoy gibi isimleri bir araya getiren 9 Kere Leyla filminden yeni fragman yayinladi.
https://youtu.be/FkIZDrWK8_c
“Dow Jones could hit the 40,000-point level next year”
https://image.cnbcfm.com/api/v1/imag...92&w=740&h=416
https://www.cnbc.com/2020/11/18/dow-...yst-says-.html
Dogum Gunu Cocugu:)
Kirk Hammett:party:
https://youtu.be/oW3c914sUSs
Italyan ressam Gian Paolo Lolmo’nun olum yildonumu (19 Kasim 1595)
Madonna con Bambino e san Giovannino, XVI secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Giovannino.jpg
Madonna con Bambino tra i santi Rocco e Sebastiano, XVI secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...no%2C_1587.JPG
Fransiz ressam Eustache Le Sueur’un dogum yildonumu (19 Kasim 1616)
La Prédication de saint Paul à Éphèse (The Preaching of St Paul at Ephesus, 1649)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA12613.jpg
Les Muses Clio, Euterpe et Thalie (The Muses Clio, Euterpe and Thalia, 1652 - 1655)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...1652-55%29.jpg
Fransiz - Italyan Barok ressam Nicolas Poussin’in olum yildonumu (19 Kasim 1665)
Le Martyre de Saint Érasme, 1628
https://upload.wikimedia.org/wikiped...C3%89rasme.jpg
Il Rapimento delle donne Sabine (The Abduction of the Sabine Women, 1633- 1634)
https://collectionapi.metmuseum.org/...014/main-image
Ingiliz sair ve oyku yazari Thomas Shadwell’in olum yildonumu (19 Kasim 1692)
https://www.azquotes.com/picture-quo...l-84-95-92.jpg
“Kelimeler sahte ve sanat dolu olabilir,ic cekisler ise kalbin dogal dilidir. / Le parole possono essere false e piene di arte; I sospiri sono il linguaggio naturale del cuore.”
Fransa tarihinde, tutuklanma sebebini hic kimsenin bilmedigi ve Kral 14. Louis'nin emriyle yuzundeki demir maske (aslinda kadife) omurboyu cikarilmayacak olan Demir Maskeli Adam (L'Homme au masque de fer - The Man in the Iron Mask - L'Uomo dalla maschera di ferro), 19 Kasim 1703'de Paris, Bastil Hapishanesinde oldu.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ron_Masque.jpg
Italyan Barok ressam Enrico Albrici'nin dogum yildonumu (19 Kasim 1714)
Scena di mercato e arringa del ciarlatano, XVIII secolo
https://media.mutualart.com/Images/2...91e00_570.Jpeg
Giaele mostra Sisara morto a Barac, c1760 – 1770
https://upload.wikimedia.org/wikiped...to_a_Barac.jpg
Italyan ressam Giovanni Antonio de' Pieri’nin olum yildonumu (19 Kasim 1751)
La Naissance de la Vierge; et La Présentation au Temple, XVIIIe siècle
https://media.mutualart.com/Images/2...80f386115.Jpeg
Plea of Saint Luigi Gonzaga, 18th century
https://media.mutualart.com/Images/2...a40ccf746.Jpeg
Fransiz portre ressami Jean-Baptiste Perronneau’nun olum yildonumu (19 Kasim 1783)
Mademoiselle Huquier tenant un chat, 1747 (Paris, musée du Louvre)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA17215.jpg
Mme de Sorquainville, 1749 (Paris, musée du Louvre)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...quainville.jpg
Italyanca librettosu Andrea Leone Tottola tarafindan yazilan, Giovanni Pacini'nin besteledigi iki perdelik melodrami Pompei'nin Son Gunu (L'ultimo giorno di Pompei - The last day of Pompeii) ilk kez 19 Kasim 1825'te Napoli, Teatro San Carlo'da sahnelendi.
https://pm1.narvii.com/6288/67631536...c083fe3_hq.jpg
https://nonsolobelcanto.files.wordpr...i-01.jpg?w=640
Avusturyali besteci Franz Schubert’in olum yildonumu (19 Kasim 1828)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...z_Schubert.jpg
https://gutezitate.com/zitate-bilder...ert-180934.jpg
"Muzigi seven bir kimse asla tam anlamiyla mutsuz olamaz. / Anyone who loves music can never be quite unhappy. / Quiconque aime la musique ne peut jamais être tout à fait malheureux.”
https://www.youtube.com/watch?v=biUv4VLW0fc
Italyan kokenli Fransiz ressam Félix-Henri Giacomotti'nin dogum yildonumu (19 Kasim 1828)
Abraham Washing the Feet of his Three Visitors, 19th century
https://cdn2.oceansbridge.com/2017/1...l-Painting.jpg
Zénobia retrouvée par les bergers sur les bords de l Araxe (Shepherds Find Zenobia on the Banks of the Araxes, c1850)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...0292484%29.jpg
Ingiliz sair Alfred Tennyson, William Wordsworth'un ardindan 19 Kasim 1850 tarihinde Kraliyet Sairi odulunu kazandi.
https://www.poemhunter.com/i/poem_im.../the-oak-2.jpg
Hayatini yasa
genc ve yasli,
ordaki mese agaci gibi
isikli baharda
altini yasayan.
Bereketli yaz
O zaman ve o zaman
donusur guze
ilimli rengiyle
altin yine.
Butun yapraklari
duser sonunda.
Bak, O durur
govde ve dal,
yalin guc.
Fransiz ressam Pierre Thuillier’nin olum yildonumu (19 Kasim 1858)
Vue de Tivoli, 1840 (New York, Brooklyn Museum)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Thuillier.jpg
Laundresses along the River Shore, 19th century
https://medias.expertissim.com/media...tableau-1n.jpg
Eserlerini Italya’da uretmis Macar ressam Károly Markó Il Vecchio’nun olum yildonumu (19 Kasim 1860)
Paesaggio italiano con viadotto e arcobaleno, 1838
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA14108.jpg
Paesaggio italiano al tramonto con i pescatori, 1851
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ert_Museum.jpg
Italyan ressam Giovanni Guarlotti’nin dogum yildonumu (19 Kasim 1869)
Senza titolo (Untitled, 20th century)
https://media.mutualart.com/Images/2...cb1201e7a.Jpeg
Tornetti, XX secolo
https://media.mutualart.com/Images/2...70e7c46c1.Jpeg
Amerikali sair, yazar, cevirmen Emma Lazarus’un olum yildonumu (19 Kasim 1887)
Bitkin dusmusleri, zavallilari ver bana.
Ozgurce soluk almaya hasret, bicare kalabaligi getir.
Sefillere yer yok bereketli kiyilarinda.
Bunlari, evsizler, firtinali harabeleri gonder bana,
Lambami altin kapinin yaninda kaldiriyorum!
https://image.slidesharecdn.com/6-1i...?cb=1310975368
Dammi il tuo stanco, il tuo povero,
Il tuo masse il desiderio di respirare liberamente - pulsante
I miseri scarti dei tuoi litorali affollati.
Manda a me questi senza tetto, sballottati dalla tempesta: io
innalzo la mia lampada accanto alla porta d’oro.
19 Kasim tarihi, Ingiliz yazar Arthur Conan Doyle ve kurgusal dedektif Sherlock Holmes icin cok yogun bir tarihti. Zira Doyle, Sherlock Holmes Olum Doseginde (The Adventure of the Dying Detective - L'avventura Del Detective Morente) romanini 19 Kasim 1887 tarihinde; Sherlock Holmes Sussex Vampiri'nin Macerasi (The Adventure of the Sussex Vampire - L'avventura del vampiro del Sussex) romanini da tesaduf olarak 19 Kasim 1896 tarihinde yazmaya basladi.
"Oyle, Watson; acinacak ve zararsiz biri. Hayat dedigin de oyle degil midir ya? Acimasiz! Talih alnimiza yazilmistir. Bazen yildlizlarla, burclarla ugrasiriz. Sonunda ne gecer elimize? Bir golge. Ya da golgeden de kotusu: sefalet."
http://vignette2.wikia.nocookie.net/...20150517072911
"Exactly, Watson. Pathetic and futile. But is not all life pathetic and futile? Is not his story a microcosm of the whole? We reach. We grasp. And what is left in our hands at the end? A shadow. Or worse than a shadow -- misery."
http://vignette4.wikia.nocookie.net/...20150210091803
Alman ressam Heinrich Louis Theodor Gurlitt’in olum yildonumu (19 Kasim 1897)
Gebirgslandschaft der Gegend von Dorf Tirol, 1838
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Dorf_Tirol.jpg
Evening Mood on Lake Nemi, Lazio, circa 1844
https://upload.wikimedia.org/wikiped...am_Nemisee.jpg
Fransiz ressam (Jean-Édouard Dargent) Yan' Dargent'in olum yildonumu (19 Kasim 1899)
Les Lavandières de la nuit, 1888
https://pbs.twimg.com/media/EVO8MkWU...name=4096x4096
Saint Houardon (Saint-Houardon à Landerneau), 19th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...21-09-2014.JPG
Ikinci Dunya Savasi'nin ahlaki deneyimini anlatan unlu Alman yazar Anna Seghers’in dogum yildonumu (19 Kasim 1900)
“ 'Isini bitirin!' Yuzbasi homurdanir gibi soylemisti bunlari ama, Erwin anlamisti.Sonunun yaklastigini kavramisti. Dun beyaz birlikler saray ahirlarini aldiklarinda kendi olumunu aklina bile getirmis degildi. Daha 1914'de, biraz da gonullu olarak askere gittiginden bu yana olumu aklina getirmege alismisti gerci. O tarihlerde ordu onun gozunde kendi yoksul ve oksuz gencliginden daha degerliydi. Uniformayla dolasmak Berlin copculerinin kiliksiz gomleginden daha iyiydi. Onu daha fazla beslemek ve ogrenimi icin para vermek istemeyen amcasi bu acinacak isi bulmustu.
Yuzbasinin sozleri agzinin icinden, ya da dislerinin arasindan iki kez daha duyuldu : 'Bitirin isini! Bitirin!' O tarihlerde ordu onun gozunde her sey demekti: ana, yurt ve barinak. Onur ve yurt sozlerini silaha sarilir gibi buyuk bir istekle benimsemisti. O gune kadar sadece itilip kakilan, soylesine katlanilan, ya da kimsenin hatirlamadigi bacaksizi simdi buyuk gorevler bekliyordu birden. Ilk buhranlardan sonra olum korkusuna alismisti; gunun birinde oleceklerini bildikleri halde bundan oturu hic de keyifleri kacmayan butun dunya insanlari gibi. Fakat onun gercekten yasamaya baslamasi, tam tarihiyle soylemek gerekirse, Aralik 1916'ya rastliyordu. Zira ilk beyanname o tarihte ve siperlerde eline gecmisti. Yuzbasinin: 'Bitirin isini!' buyrugu gercekten omrunun sonu anlamini tasiyorsa, o gunlerden bu yana uc yildan cok gecmis degildi. Otomobil frenlerinin gicirtisiyla kafasini dolduruveren hepsi birbirinden sacma bir suru umut kopugunu bir turlu uzaklastiramiyordu.” Oluler Genc Kalir
https://images-na.ssl-images-amazon....1HTbOUsXsL.jpg
" 'Macht Schluss!' Erwin verstand die Worte, obwohl sie der Hauptmann nur knurrte. Er be-griff, dass sein Ende bevorstand. Als gestern die weißen Garden den Marstall gestürmt hat-ten, war ihm sein eigener Tod noch unfassbar erschienen. Er war zwar gewohnt, mit demTod zu rechnen, seit er sich gleich 1914 als halber Junge freiwillig gemeldet hatte. Damalsversprach die Armee mehr als die eigene verwaiste, elende Jugend. Lieber in einer Uniformstecken, als in dem kläglichen Kittel der Müllabfuhr von Berlin; elender Arbeitsplatz, denihm der Onkel verschafft hatte, weil er ihn nicht länger ernähren und auch nicht das Geldfür eine Lehrstelle ausgeben wollte.
Das Echo tönte noch zweimal aus seinem Innern oder zwischen den Zähnen des Haupt-manns: Schluss! Schluss! – Damals war die Armee für ihn alles in einem gewesen: Mutter,Heimat und Zuflucht. Er hatte die Worte Ehre und Vaterland genau so bereitwillig angenom-men wie die Waffen; plötzlich war er, der Knirps, den man nur geduldet oder geprügelt odervergessen hatte, zu großen Dingen bestimmt. Nach den ersten Anfällen physischer Angstwar ihm die Todesdrohung natürlich geworden, wie allen Menschen auf Erden, die allesamtwissen, dass sie einmal sterben müssen, ohne sich dauernd durch diese Voraussicht störenzu lassen. Aber sein echtes Leben hatte genau genommen im Dezember 1916 begonnen.Damals war ihm das erste Flugblatt im Schützengraben in die Hände gefallen. Seit diesen Tagen werden keine drei Jahre mehr vergangen sein, wenn 'macht Schluss' wirklich dasEnde bedeutete. Er konnte den dünnen schaumigen Schwärm sinnloser Hoffnungen nichtverjagen, der erst mit dem Quietschen der Autobremse in seinem Kopf verquoll."