Sn. Tasarrufcu,
Menkul kıymet piyasaları ile ilgilendiğim kadar gayrimenkul kıymet piyasaları ile ilgileniyor ve yatırım olarak görüyorum. Sonuçta hanehalkları belli bir gelir elde eder. Bu gelirden bir miktar tasarruf eder. Hanehalkı bu tasarufu da reel kazanç elde edebileceği para ve sermaye piyasalarına yönlendirir. Bu yönlendirmede amaç sürdürülebilir düşük oynaklıkta reel kazanç elde edebilmek çoğu hanehalkının yatırım tercihi arasında yer alır.
Bu çerçevede geniş anlamda gayrimenkul, daha dar anlamda konutu da yatırım olarak görürüm. Ancak likidite eksikliği, çıkış problemi ve karşı taraf riskleri bir miktar bu konuda çekimser yaklaşmama neden oluyor. Özellikle borçlar hukuku olarak gayrimenkul yatırımında mülk sahibine kiracı ile eşit davranmıyor. Bunlar fiyatlamadan bağımsız olarak bu konuyla ilgili ilk görüşlerim.
Likidite eksikliği ve çıkış problemi ile ilgili olarak
Gayrimenkul Sertifikası iyi bir çözümdü ve piyasa fiyatlaması dışında olduğunu düşündüğüm bir dönemde de sabit getirili bir menkul kıymet gibi düşünerek Park Mavera III Gayrimenkul Sertifikasına yatırım yapmıştım. Ancak piyasa henüz gelişmedi.
Buna ek olarak bankalardaki problemli taşınmazları almayan
gayrimenkul yatırım fonları ile kasasında piyasa değerinin üzerinde nakit bulunduran gayrimenkul yatırım ortaklıkları "gayrimenkul" için iyi yatırım şartlarına örnek olabilir. Ancak bunların likidite durumları yatırım için dikkate alınmalı eğer illikit ise nispeten daha yüksek bir iskonto ile değerlendirilmelidir.
Hangi şartlarda konut için yatırım şartları oluşmuş olur sorusuna ise Türkiye'nin 10 yıl ve üzeri yabancı para borçlanmalarının dönüş süresinden daha iyi şartlar oluştuğunda diye cevap verebilirim. Arsa, tarla ve arazi ve benzeri sermaye kazancı sağlayan yatırım araçlarının ise bilgi kadar şansta gerektirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle iyi bir
arazi Gayrimenkul Yatırım Fonu fena olmaz ama iyi incelemek şart.