Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz

90 yılında girdiğim işte 91 yılı grevleri sonrası yapılan toplu sözleşmelerde öyle paralar aldık ki işe girdikten sadece 2 sene sonra 92 de maasım 8 katına çıkmıştı.

Tek maaş ile gecinen bir aile reisi olarak hayatımın parasal olarak en rahat dönemleri tarihsel sırasıyla
1991 Akbulut dönemi
1996 Erbakan dönemi
1999 Ecevit dönemidir.

Şu andaki tüm mal varlığım o dönemlerin eseridir.
Sadece mesailerim ile 95de ilk arabamı almıştım.
2001 krizi sonrası Derviş dönemi ve son 15 yılda her yıl daha geriye gittik.

Alıntı:

---

Originally Posted by ozim

90 yılında girdiğim işte 91 yılı grevleri sonrası yapılan toplu sözleşmelerde öyle paralar aldık ki işe girdikten sadece 2 sene sonra 92 de maasım 8 katına çıkmıştı.

Tek maaş ile gecinen bir aile reisi olarak hayatımın parasal olarak en rahat dönemleri tarihsel sırasıyla
1991 Akbulut dönemi
1996 Erbakan dönemi
1999 Ecevit dönemidir.

Şu andaki tüm mal varlığım o dönemlerin eseridir.
Sadece mesailerim ile 95de ilk arabamı almıştım.
2001 krizi sonrası Derviş dönemi ve son 15 yılda her yıl daha geriye gittik.

---

düşünün fazla mesai ile araba alınıyor.

faizler yüksek

döviz hergün yükseliyor ama

maaşla araba alınabiliyor.

şimdi bankaya borçlanmadan alamazsın.

hele hele bu fiyatlardan ev parası biriktirmek.

mümkün değil.

çevremde herkes bankaya borçlu

tatile giderken bile kredi çeken bir toplum olduk.

ayağımıza prangayı bağladılar

yıllarca esiri ol bankaların.

son 3,4 yıla kadar banka ile, faiz ile hiç işim olmadı.

ama eski günler güzeldi be.

insanlar huzurluydu.

insanlar emekli ikramiyesi ile ev alabiliyordu.

son zamlardan sonra araba dahi alınmaz.

karatroller iyice ucmus.

sizin dediginiz o paralari o donemde bir natasa lar birde tefeciler kazanirdi.

milletin agzi acliktan kokardi.

isci adam tatil yuzu nasil gorsundu?

tabii siz Sozen in 100 de besyuz zam yaptigi ve ise ima atmak icin giden, surekli grev yapan

en sonunda Sozeni de yolcu ettiren copculerden idiyseniz birsey demem.

Terbiyeyi bozmaya gerek yok.
Açar arşivlere bakarsınız 91 yılı sözleşmelerini okursunuz.
O zamanlar taşeronluk denilen rezalet henüz icat edilmemişti.
neredeyse tüm işçiler sendikalıydı.
Allah rahmet eylesin Şemsi Denizer liderliğinde yapılan maden grevi ve ankara yürüyüşü sonrası tüm sözleşmeler yüksek kazanımlarla imzalandı.
Tekstilde, metalde benim de bulundugum toprak işleri sektöründe çalışan milyonlarca emekçi insanca yaşama ücretlerine kavuştu.
Bir daha da öyle sözleşmeler hiç elde edilemedi.

tabiiki terbiyeyi bozmaya gerek yok.

karatroller bir gunde 300 mark birhafta sonu 500 mark kazanmaktan bahsediyor.

yurtdisina ucretler daha yuksek diye giden insaat iscileri niye ayda

600- 700 dolara ucarak gidiyordu o zaman?

1,8 yada 2 dolar saat ucreti alirken yurtdisina giden insaat iscileri ,

bu anlatilanlar hangi peri masalindan?

arsivleri acin madem asgari ucret kac liraymis kac doce mark edermis?

hangi zenaat grubu bir gunde 500 mark kazanirmis?

tartisma konusu edilen yuksek enflasyon donmli 80 ler ve 90 lar bir sozenin

copcuye bir semsi denizerin metal iscisine verdigi bir toplu sozlesme

koca 20 seneyi kurtardimi,

isci ucretleri o kadar dusuktuki o zaman semsi denizer ankaraya

kadar yurumek zorunda hissetti,

Sozen yuzde bimem kac yuz zam verebildi

yada vemek zorunda kaldi tek seferde degilmi?

Ben memurum 2001 krizinde 200 dolar alabiliyordum şimdi 1000 dolara yakın alıyorum

'' The artificial printing of money which if any ordinary person did they'd go prison for a very long time .''

Adam haklı !



https://www.facebook.com/anonews.co/...c_ref=NEWSFEED

http://www.mahfiegilmez.com/2017/03/...ekonomisi.html



"Türkiye son 14 yılda borç stokunu 366 milyar TL’den 2,953 milyar TL’ye çıkarmış ve bunlara eldeki kamu mallarının satışıyla da 60,2 milyar TL’lik finansman eklemiştir. Bu durumda ortaya çıkan finansman imkânı 2,6 trilyon TL’den fazla bir imkân olmuştur.

Bu yaratılan finansmanın itici gücüyle Türkiye, son 14 yılda önceki 14 yıla göre GSYH’sını ve kişi başına gelirini ciddi biçimde artırmış, büyümede potansiyel büyüme oranını yakalamış, enflasyonu ve bütçe açığını önemli oranda düşürmüş, buna karşılık aynı dönemde işsizlik artışını ve cari açık yükselişini kontrolden kaçırmış görünüyor. "