Yine çıkışa geçti ne oldu ki?
Printable View
Yine çıkışa geçti ne oldu ki?
Çünkü doğal mecrası o hocam.Arada masus ,bakın bir program açıklayacağız,haftaya yol haritası var, hele bir enflasyon belli olsun,merkez bu toplantıda bakalım ne kadar şeetçek diye hep cambaza bak oyunları yapılıp asıl resim gizleniyor.Halbuki olay kabak gibi belli dolarımız yok ,dolar kazanamıyoruz ,tonla dolar borcumuz var ve FED gelecek yıllarda doları kıtlaştıracak:))))))) E dolar ne olur ,dur dur haftaya albayrak yol haritası açıklasın sonra bakarız duruma di mi.:))))) Boş işler valla.Alıntı:
Originally Posted by cevdet _060
pazarda 8 markette 11.95 mümkün değil 6 ay daha 7 nin altını görmezAlıntı:
Originally Posted by doctor
tutmaya devam:)
İran'dan başka bir haberAlıntı:
İran`da serbest piyasada 1 ABD dolarının 17 bin tümenden 10 bin tümen seviyelerine gerilemesi üzerine halk, yastık altındaki dolarlarını bozdurmak için sarraflara hücum etti.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İran'da doların hızlı bir şekilde 17 bin tümenden 10 bin tümen seviyesine düşmesi halkı sarraflara yönlendirdi.
Doların daha fazla düşmesinden endişe eden insanlar, başkent Tahran başta olmak üzere birçok şehirde gece yarısı dolarlarını bozdurmak için sokaklara indi. Sabah saatlerinde halk dolarlarını bozdururken sarrafların satış yapmadıkları belirtildi.
AA muhabirine konuşan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İran Temsilcisi Fatih Çayabatmaz, doların düşmesine dün açıklanan İran Merkez Bankası kararnamesinin sebep olduğunu söyledi.
Çayabatmaz, "Merkez Bankası tarafından dün yayımlanan yeni kararname ile yurt dışına çıkacak yolcu ve öğrencilerle birlikte hava yolları şirketleri, uluslararası fuarlara katılan şirketler ve yurt dışında tedavi görenlerin de aralarında olduğu 10 grup hizmet sektörüne bundan sonra serbest piyasadaki 17 bin tümen olan dolar kuru yerine, petrokimya ve maden sanayi ihracatçısının NİMA sistemindeki 8 bin tümen olan düşük kurdan döviz temin edileceğini açıklamasından sonra dolar serbest piyasada ani düşüşe geçti." dedi.
Çayabatmaz, bir gün içerisinde bu denli hızlı düşüşe, İran'da devlete yakın medyanın "dolar düşüyor" haberlerinin etkisi olduğunu ifade etti.
Öte yandan, sabah saatlerinde 10 bin tümene gerileyen doların öğleden sonra tekrar 15 bin seviyelerine çıktığı gelen haberler arasında.
İran Meclisi'nde, "Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Konvansiyonu'nu (CFT) da kapsayan Kara Para Aklamanın Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu'na (FATF) üyelik" tasarısının onaylanacağı yönündeki haberlerin de etkili olduğu belirtiliyor.
İran'da mart ayında 4 bin 500 tümen seviyesindeki dolar kuru, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekileceğini duyurması sonrası bir kaç ayda 8-10 bin tümene çıkmış, hükümetin tedbirlerinin işe yaramaması üzerine son günlerde 17 bin seviyesini görmüştü.
http://uzmanpara.milliyet.com.tr/hab...i/86000/86753/
Alıntı:
İran'da döviz piyasaları hakkında "halka doğru olmayan bilgiler yayan ve gerçek dışı kur fiyatları açıklayan" 17 internet sitesine erişim engeli getirildi.
Tahran Başsavcısı Abbas Cafer Devletabadi, basına yaptığı açıklamada, son haftalarda serbest piyasadaki anlık döviz kurlarını yayınlayarak döviz piyasasında sorunlara yol açtığı öne sürülen 17 internet sitesine erişim engeli getirildiğini duyurdu.
Devletabadi, söz konusu internet sitelerinden döviz piyasaları hakkında halka doğru olmayan bilgiler aktarıldığı ve gerçek dışı kur fiyatları açıklandığı gerekçesiyle bu kararın alındığını ifade etti.
İran'da nisan ayında döviz kurlarında bir anda yaşanan dramatik artış nedeniyle Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti, nisan ayında doların 4 bin 200 tümene sabitlenmesi kararını almış ve serbest piyasada alım-satımı yasaklamıştı. Doların sabitlenmesi sonrasında serbest piyasada kur fiyatlarındaki artış devam etmiş ve döviz bürolarındaki kur fiyatları özel internet siteleri tarafından halka aktarılmıştı.
İranlı yetkililer, bazı internet sitelerini döviz kurlarını olduğundan yüksek göstererek ülkedeki döviz krizini alevlendirmekle suçlamıştı.
Ülkede geçen hafta 19 bin tümen seviyelerini gören 1 ABD doları, dün 10 bin 500 tümene kadar inmişti. Şu anda dolar kuru 14 bin tümen seviyelerinde seyrediyor.
https://www.timeturk.com/iran-da-dov...i/haber-969360
Cds ateşlemiş 400 üstüne atmış kendini.
TÜRKİYE CDS
414,67 % 5,57
03/10/2018 14:26:35
boşver ye gitsin o zaman başganımAlıntı:
Originally Posted by ayhan53
ne demişler yemeğin salçalısı :kmk:
her yerden kazanç var hem dolarda hem domatesten :)Alıntı:
Originally Posted by ayhan53
Bu adamlar mal mı? Dövizle sözleşmelere falan müdahele edilir mi hiç? Serbest piyasa şartlarını kendi düşüncelerine düzenlemek nedir abicim?
Şimdi american hospital veya Fl.nigthingale bana tl üzerinden sözleşme önerse istediği kadar açıktan fark ödeyeceğini söylesin hukuki olarak hakkımı tam koruyamıyorsam ben kabul etmem mesela. 12K pound'un karşılığı bugün 100bin iken yarın 125bin olduğunda 2 günlük kaybın %25 oluyor ki bunun ne kadar kolay gerçekleşebildiğini canlı canlı gördük.
Her sektörde dövizle iş akdi yapan bir ton insan var türkiyede ve bu adamlar olmazsa o sektörlerde büyük gedik hissediliyor.
Heralde yeni mezun parlak gençlerden kaçanlar yetmemiş olacak ki ülkenin tecrübeli çalışanlarını da kaçırmaya çalışıyorlar.
Ama haksızlık etmeyelim futbolcuları düşünmüşler onlara kolaylık sağlamışlar yeterki halk futbolla uyutulmaya devam etsin. Mühendisler doktorlar finans uzmanları kaçsın veya yurtdışı sözleşmelerle çalışıp vergilerini başka ülkelere versinler :kmk:
Tcmb bugün 3.10.2018 repo ihalesinde piyasaya 21 milyar TL verdi. Ancak dünkü haftalık toplam likidite açığının (151 milyar TL) günlük açılımına bakarsak 21 milyar TL'lik miktar tüm günlük likidite açığını kapatabilecek seviyede değil.
O nedenle bugün kalan likidite açığını daha yüksek faiz oranına sahip olan üst bant (TL depo) kanalından (%25.5) verme ihtimali yükseliyor.
Böyle bir adım gelirse 25 Ekim için bir faiz artışı sinyali olarak yorumlanabilir.
Bende terminal olmadığı için ancak saat 18:00'da evds'ten bakabileceğim.
Ama terminalden bakma şansı olanlar AOFM değerine bakabilirlerse iyi olur.
faiz artık artmazAlıntı:
Originally Posted by rxpu
hatta reis ulen başlarım şimdi artırıp artırıp duruyoruz $ düşmüyo ben demiştim size sizden bişe olamz beni dinleyin
düşürün faizleri hiç olmazsa piaysa canlanır
deme ihtimali hergeçen gün artıyor
kesinlikle doğru.Alıntı:
Originally Posted by cokısacı
https://sine.cafe/dolar-kiymasi-yapan-kasap/
goy goya devam
Alıntı:
Originally Posted by cokısacı
Kredi faizleri şu anki seviyesi olan %38'den %34'ye düşüp döviz 7.5TL-8TL'ye yükselip volatilitesi de artarsa mı?Alıntı:
Originally Posted by chinawhite
Yoksa kur 6TL'den 5.8TL'ye kayıp %38'lik kredi faizi ile 1 sene sabit kalırsa mı piyasa canlanır?
Hangi seçenekte piyasa daha da durgunlaşır?
enflasyon orani nedir diye ugrasmaktansa direk dolara bakilsa daha iyi degilmi?Alıntı:
Originally Posted by ruzgar50
Hemen hemen hicbir sey belki kira ve iscilik haric dolardaki artistan bagimsiz degil. Ne gerek var bu enflasyon oranlarina?
Dolardaki artis neyse enflasyonda o kardesim
borcu borcla cevirecekler ama faizi biraz daha yuksek olacakAlıntı:
Originally Posted by apocalyptica
ama bunu yapabilmek icin taviz (rahip) vermek zorunda kalacaklar
olay bu kadar basit
Biriken borclar artan faizler bugun icin degil yarinin Turk insani icin yuk olacak oda zaten siyasal partilerin umurunda degil
cunku omurleri o kadar uzun olmuyor olamazda
bknz Anaparti
roses are red
violets are blue
yapısal reformlar
where are you?
Para politikası ve maliye politikasında son bir kaç yılın ve özelikle sene başından bu yana büyüme ve sadece büyümeye öncelik vererek yapılan hataların bedellerini önce liranın değer kaybı ve elbette şimdilerde kontrolü kaybedilen enflasyon üzerinden izliyoruz. Her birimizin yaşam kalitesi, alım gücü olumsuz etkilenirken bu gidişin nerede nasıl durabileceği hakkında akıl yürütmek önemli.
Rakamların üzerinden kısaca bir kez daha geçelim: Eylül 2018 itibarıyla tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) yüzde 25, üretici fiyat enflasyonu da yüzde 46 artmış durumda. Çekirdek enflasyon denen ve enflasyonist baskıların devam edip etmeyeciğini anlatan enflasyon seviyesi de bir önceki aya göre soluksuz yükselişine devam ederek yüzde 24’te. TÜFE’nin alt sektörleri içinde maliyat baskılarını ürün fiayatlarına bol keseden yansıtmayan neredeyse yok. Liranın değer kaybının en net yansıması olan ÜFE tarafındaki enerji fiyatları yıllık artışı yüzde 72’de.
Tüm bu veriler, Ekim başında yapılan yeni enerji fiyat zamları da eklendiğinde bize Ekim ayında da berbat bir enflasyon ile karşı karşıya kalacağımızı anlatıyor.
Peki, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın önceden altını hazırlamaya çalıştığı gibi enflasyon Eylül-Ekim’de zirve yaptıktan sonra geri düşmeye başlayabilecek mi?
Hemen önce liranın seyrine bakmak gerek.
Rahip Brunson davasında bir sonraki görüşme 12 Ekim için beklentiler olumlu yönde. Rahip serbest bırakılırsa Türkiye-ABD ilişkilerinde son yıllardaki bozulmanın terse dönebileceği beklentisiyle lira değer kazanıyor bir süredir. Sırf bu beklentiyle, berbat Eylül enflasyon rakamlarının lira üzerine etkisi sınırlı kalmış gibi. Serbest bırakılmadığı ve tansiyonun yükselmeye devam ettiği ortamda gözler bu kez merkez bankasına dönecek ve lira üzerinden satışla bir tur daha faiz artırımı dillendirilmeye başlanacak. Bu faiz artışı da 2019 büyümesini eksi yöne daha fazla itecek. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böylesi bir faiz artıına sabır gösterip göstermeyeceği şimdilik meçhul.
Rahip serbest kalırsa, liradaki değer kaybı daha yavaş bir tempoda gelecek gibi. Hem YEP’deki açıklanan programın zaman içinde performansını görmek hem de Türkiye-ABD ilişkilerinde olumlu hava beklentisi lirayı bir süre daha mevcut seviyelerde tutabilir. Ancak, hemen hatırlayalım; TR-ABD ilişkilerinde tek sorun Brunson değil; Suriye tarafını da atlamamak gerek. Ya da Trump ticaret savaşlarını AB ve Çin ölçeğinde hızlandırmaktan çekinmezken, Türkiye’nin gözünün yaşına bakmayacağını da unutmamak gerek.
Diğer yandan enflasyon verilerindeki detaylar, Ekim ayında da çok yüksek rakamların ardından enflasyonun en iyi olasılıkla düşüş eğilimine YEP’in vaad etiği ölçüde girmekte zorlanacağını anlatıyor. Çekirdek enflasyon yüzde 24; demek ki maliyet baskıları tam gaz. ÜFE tarafı yüzde 46; demek ki ÜFE TÜFE arasındaki fark ya üretici tarafının kar marjını kısarak sindirilecek, ya da fiyatlara yansıyacak. TL borç faizleri ve enerji maliyetleri kalıcı şekilde yüksekken, dolar borcu olan şirketler konkordato kuyruğundayken üretici tarafın maliyet sindirebilecek alanı kalmamış durumda. Demek ki, ÜFE fiyatlarındaki yüzde 46 önümüzdeki 6-9 ay daha TÜFE tarafına yansımaya devam edecek.
Daha net ifadeyle bugün açıklanan Eylül enflasyonu detayları hızlı, akıllı ve doğru adımların atılmadığı ortamda yıllık TÜFE enflasyonunun 2019 ortalarında yüzde 40’lara yelken açtığını anlatıyor.
Peki bu gidişatı durdurmanın yolu yok mu?
Var elbette. Ekonomi yönetiminin sadece ve sadece rasyonellikle kucaklaşması. bamka stres testlerinin bir an önce tamamlanması. İnandırıcı sonuçların şeffaf şekilde kamuya açıklanması. Gelecek kötü günlerde bankacılık sektörü ve batmadan devam edecek şirketlerin ayıklandıktan sonra doğan sermaye ihtiyacının belirlenip; açıklanıp; inandırıcı bir kaynakla eşleştirilmesi.
IMF’den bahsediyoruz bu aşamada; evet. Yabancı basında çıkan analist hesaplamalarına göre Türkiye’nin kaynak ihtiyacı Arjantin’in IMF’den sağladığı 50 milyar dolarla 75 milyar dolar arasında.
Bu gerçekliğin şeffaf bir şekilde bir ekonomi yönetimi planı haline dönüşmediği her gün liranın değer kaybı, enflasyonun 2001 öncesi seviyelere yükselmesi, sert bir ekonomik daralmanın ardından uzun sürecek durgunluk yılları riskiyle başbaşayız çünkü.
Güldem Atabay.
Hükümet "bu ekonomik kriz" lafını kullanmadan krizin dibi görülmüş değildir.
3.10.2018 tcmb fonlama verileri:
Likidite açığı: 142.1 milyar TL
Ağırlıklı fonlama faizi: %24
(Üst banttan veya başka bir kanaldan fonlama yapılmadı.)
ayda 40 bin lira kazanan devlet memuru
https://eksisozluk.com/ayda-40-bin-l...day=2018-10-03
Yazida gecen insanlari yakinen taniyorum. Az bile anlatilmis. Bazilarinin minibus soforunden farki yok. Birak Ingilizceyi Turkceyi bile konusamiyor cogu.
Çobanın biri, dere kenarında koyunlarını otlatırken yanına bir Jeep yanaşır ,
içinden Ray_Ban gözlüklü, Hermes kravatlı bir adam iner.
Şöyle bir teklifte bulunur ;
-Kaç tane koyunun olduğunu bilirsem, bana bir tanesini verir misin?
Çoban, bir yabancı adama bir de koyunlarına bakar ve tamam der.
Adam, telefonunu ,bilgisayarına bağlayıp NASA sitelerinden birine girer GPS ni kullanarak yeri tarar, database ve logaritma ile 60, excelde 50 sayfa rapor hazırlar ve çobana dönerek
"tam 983 adet koyunun var†der.
Çoban, “doğru, bir koyun alabilirsiniz†der.
Adam, koyunu alır ve jeep’in bagajına koyarken çoban ;
- Bir dakika, ben sizin nerede çalıştığınızı bilirsem bana koyunumu geri verir misiniz?
Adam, kabul eder.
Bunun üzerine çoban, “ABD'li McKinsey şirketinde çalışan bir uzmansınız†der.
Adam hayretle "masıl bildin" diye sorar.
Çoban;
- BURAYA ÇAĞRILMADAN GELDİNİZ,
- BENİM BİLDİĞİM ŞEYİ BANA SÖYLEMEK İÇİN KOYUNUMU İSTEDİNİZ.
- EN ÖNEMLİSİ, BİR HALTTAN ANLAMlYORSUNUZ.
ÇÜNKÜ; KOYUN DİYE KÖPEĞİMİ ALDINIZ!
Şanlıurfa’ lı ağanın biri dünyayı gezip göreyim demiş .
Her yolculuğundan sonra köylüyü kahvede etrafına toplayıp,, gezip gördüklerini anlatırmış ki marabasının da vizyonu genişlesin..
Köylü başlamış sormaya ;
- Ağam bu sefer nere gettin ?
- Afrike’ ye getmişem .
- Ağam Afrike’ de ne yaptin ?
- Safariya cıkmişem .
- Hele bu sefari ne ola ki ?
- Hele arabaya biniysen , araziye ovaya çıhiysen , bi heyvan göriysen , peşinden arabayı suriysen , heyvana yetişip tüfek ile vuriysen .
- Ağam sen hiç heyvan vurdiiin ?
- Heee vurdim .
- Ne vurdin ?
- Zebra vurdim .
- Ağam hele bu zebra ne ola ki ?
- Eşeği biliysen ?
- Hee .
- Aha eşeğin siyah beyaz çizgili olanı .
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdin ?
- Zürefa vurdim .
- Hele bu zürefa ne ola ki ?
- Eşeği biliysen ?
- Hee .
- Aha o eşeğin bacakları iki metre , boynu üç metre olanı .
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdiiin ?
- Gergedan vurdim .
- Hele bu gergedan ne ola ki ?
- Eşeği biliysen ?
- Hee..
- Aha o eşeğin derisi biraz kalın olani , bir de burnunda iki tane boynuz vardir .
- Abooov..
- Ağam başka ne vurdin ?
- Piton vurdim .
- Ağam bu piton ne ola ki ?
- Eşeği biliysen ?
- Hee .
- Eşeğinkini bilisen ?
- Heee .
- Aha onun dört metre olani ama eşek yoktir��
*
Gelelim bizim meseleye..
Siz IMF' yi biliyseniz ?
Hee..
IMF' ninkini biliyseniz ?
Hee..
Aha işte Mc Kinsey onun 4 metre olanıdır ama IMF yoktir������
Merkez artık kime algo yazdırdıysa, o algo yazılımlarda eninde sonunda fiboları kullanmak zorunda olduğundan ekim vadede kabak gibi çıktı ortaya.
5 dalgalı tertemiz düşüş ve 1 ekimde zorlama düşüşle bitiriş. 1 ekimde neden bastılar diye düşünüp duruyordum adamlar 4,238 fiboya milimetrik dokunuşu yapmışlar. Sonrasını çizmiyorum sıkıntı ama şu grafikte düşüş işi tamam görünüyor ki spotta böyle bir durum ise yok orada daha millet üçgendi , kamaydı sayıp çizip duruyor..
https://resmim.net/f/SkRFLB.jpg
Mahfi Eğilmez: 15 Yılın Zirvesindeki Enflasyonun Nedenleri Ne Sonuçları Ne Olacak?
Yılbaşından beri sürekli yeni rekorlar deneyen enflasyonun Eylül ayında zirve yapması bekleniyordu ama beklenenin çok ötesinde bir gerçekleşme çıktı karşımıza.
Tüketici fiyatları enflasyonu ya da manşet enflasyon (TÜFE) aylık yüzde 6,30, çekirdek enflasyon (C Endeksi) aylık yüzde 6,76, yurtiçi üretici fiyatları enflasyonu da (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 10,88 artış ile enflasyonu yüksek sayılan ekonomilerin yıllık enflasyonu kadar aylık artışlar sergilemiş oldu.
TÜFE, 12 aylık bazda yüzde 24,52’ye ulaşırken Merkez Bankası’nın para politikasının en fazla etkili olacağı kalemlerden oluşan çekirdek enflasyon da (C Endeksi) yüzde 24,05’e ulaşmış bulunuyor.
Çekirdek enflasyonun aylık bazda TÜFE’den daha fazla artmış olması önümüzdeki aylarda enflasyondaki artışın yine yüksek düzeylerde devam edeceğini gösteriyor. Asıl korkutucu nokta burası. Çünkü bu büyük artış Merkez Bankası’nın para politikası uygulamasının işlevsiz kaldığını (ya da alınan parasal önlemlerin etkisinin gecikmeli olarak ortaya çıktığını düşünürsek) çok geç kalınmış önlemler olduğunu ortaya koyuyor.
Kurda yaşanan büyük artışların fiyatlara yansıması kaçınılmazdı. Ve bu yansıma gecikmeli olarak artan oranda yansımaya başladı. Merkez Bankası da gecikmeli yansımaya güvenip geciktikçe bu sıçramanın durdurulması mümkün olamadı.
TÜFE (yüzde 24,52) ile Yİ-ÜFE (yüzde 46,15) arasındaki büyük fark (21,63 puan) bir başka korkutucu durumu ortaya koyuyor.
Bu fark, özellikle kurdaki artıştan dolayı üretime gelmiş olan fiyat artışlarının henüz tüketiciye yansıtılmadığını gösteriyor. Bu fark da gelecek aylarda TÜFE’ye yansıyacak ve manşet enflasyon daha da yükselecek.
‘Enflasyon alışkanlığı önlenmeli’
Türkiye, 40 yıldır yüksek enflasyonla mücadele ediyor, buna karşılık enflasyonu bir türlü hedeflediği yüzde 5 düzeyine yaklaştıramıyor.Bu düzeye en çok yaklaştığı yıllar 2010 ve 2013 yılları oldu. O iki yılda yakalanan yıllık enflasyon bugünkü aylık enflasyon düzeyindeydi.
Türkiye’nin, dünyada enflasyonun düşük seyrettiği bu dönemde bu kadar yüksek düzeyde enflasyon yaşaması bu konuda gerçekten mücadele etmediği anlamına geliyor.Başka hiçbir ifade yüzde 25’e gelmiş manşet enflasyonu ve yüzde 46’yı aşmış üretici enflasyonunu açıklayamaz.
Enflasyonun, 1980’lerdeki gibi denetimden çıkmış halde yükselmesinin en olumsuz etkisi enflasyon alışkanlığı denilen olguyu tekrar gündeme getirmesi şeklinde karşımıza çıkacak. Enflasyonist beklentilerin yerleşmesi halinde insanları enflasyonun düşeceğine inandırmak artık kolay olmayacak. Bu gelişmenin bir olumsuz etkisi de dolarizasyonun (para ikamesi) artmasına yol açması olarak yaşanacak.
Merkez Bankası’ndan yeni faiz artırımı beklentisi
Türkiye ekonomisi, yanlış ekonomi politikası uygulaması sonucu tam bir kısır döngünün içine girmiş durumda.Geldiğimiz noktada Merkez Bankası, faizi bir kez daha yüklü biçimde artırmak açmazıyla karşı karşıya bulunuyor.Türkiye, enflasyonla gerçekten mücadele etmek ve o arada ekonomiyi de küçültmeden bu işin içinden çıkmak istiyorsa yargı reformu başta olmak üzere bir takvime bağlı olarak yapısal reformları ilan etmeli ve bir an önce yaşama geçirmeye başlamalı
İşte konu 25 Ekim’e geldi.Alıntı:
Originally Posted by chinawhite
Papaz serbest bırakılsa bile bugünkü durum söz konusu olabilir.20 kuruş düşer gene toparlar.6lar sınır bence. :)
Konu enflasyon olursa tek muhattap Merkez bankasıdır. Tek görevi enflasyonu durdurmaktır.Alıntı:
Originally Posted by chinawhite
Mb.dolar piyasaya sürmeseydi baskılamasaydı işler kötüydü ama tüm bunlar günü kurtarır. Abd ile işlerin iyi gitmesine bağlı s-400 İran ambargosu halkbank olayı rahip olayı Suriye olayı içerde yüksek enflasyonun getirdiği ortam yüksek faiz işte yüksek kredi oranları, üljemizin dış borcu, (500milyar $) özel sektörün borcu batık krediler vs.vs. isþe bunların yansıması nasıl olacak 2019 ilk 3 ayında belli olur.arkadaşlarin tüm bu yazdiklarim hakkında görüşlerini öğrenmek isterim.
Abd 10 yıllık 3.15 bi haber mi geldi
çok fazla geldi bana :)
Bir patlama noktası olacak. Faiz ve döviz de akla hayale sığmayan fiyatlamalar olacak. Dolar tepeyi buldu tamam, şimdi faiz ve enflasyonla mücadele edelim çıkarız bu işten. Maalesef yok öyle. Tarihimizin en büyük krizini yaşayacağız. Tüm düzeni yakıp yıkmadan bu iş bitmeyecek maalesef.
hocam biraz fazla karamsar olmamismiAlıntı:
Originally Posted by tospa
yani vur diyince olduruyorsunuz
Bu döviz sözleşmeleri ve buna bağlı serbest piyasa müdaheleleri işi çok ciddi. Para vatansızdır kimseye vize sormadan istediği ülkeye iltica eder. İlticasını kabul etmeyecek vatan ise ben tanımıyorum.
Vakti zamanı geldiğinde hep birlikte tecrübe edeceğiz zaten. Elbette yanılmak dileğiyle. Giren bize girmekte her halükarda.Alıntı:
Originally Posted by Ahmetg
Brent Petrol 86.22 dolar
Turk ekonomisinin durumu bu kadar mi guzel anlatilir
https://resmim.net/f/nFgDU0.jpg
Bu döviz öyle bir şeydir ki %24 politika faizine güvenip bir anlık dalgınlığa dahi gelmez.
https://twitter.com/eyvallahdeniz/st...51773189558273
petrol bu şekilde giderse enflasyonu dizginlemek zor olur