Hepten delirdi.
Simdi de Papa olmak istiyorum demis
Trump Trump
Ahanda link
https://www.sondakika.com/dunya/habe...-goz-18569391/
Printable View
Hepten delirdi.
Simdi de Papa olmak istiyorum demis
Trump Trump
Ahanda link
https://www.sondakika.com/dunya/habe...-goz-18569391/
SON DAKİKA | Ekrem İmamoğlu suç örgütünün milyonluk araçlarına el konuldu! Lüks otomobilleri otoparka gizlediler
Son dakika haberi: Tutuklu eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lideri olduğu suç örgütünün, Beykoz'daki bir rezidansın otoparkına gizlediği belirlenen milyonlarca lira değerindeki çok sayıda lüks otomobile el konuldu.
kaynak: sabah. https://www.sabah.com.tr/galeri/gund...rka-gizlediler
Sabah çoktan hükmü vermiş....
SON DAKİKA | İmamoğlu gizli toplantısında kameralar bant ile kapatılmıştı: O otelin müdürüne gözaltı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İBB hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, Ekrem İmamoğlunun gittiği ve bant çekildiği "Le Meridien" isimli otelin suç tarihlerindeki otel müdürlüğü görevinde bulunan Sinan Udil ve Güvenlik Müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu hakkında Suç Delillerini Yok Etme,Gizleme veya Değiştirme suçlarında haklarında gözaltı kararı verildi.
kaynak: https://www.sabah.com.tr/gundem/2025...durune-gozalti
"Suç Delillerini Yok Etme" sadece kamera kapatmaya izin verme eylemi için verilmiştir?
İddiaya göre bavullarda rüşvet parasının verildiği anı göstermeme suçu mu işlemiştir? Öyle ise bunu bilerek yaptığından o da doğrudan suça ortak olmuyor mu?
Yok kameraların kapatılmasından haberdar değilse ve suçlama bir müdürün oteldeki tüm kameraların çalışıp çalışmadığını her an kontrol etmek zorunda olduğundansa, bir otelde müdür olmak çok riskli bir iş değil mi?
Her suçlamada dahada batıyorlar,önce maslak raporlarından başladılar,bir mok bulamadılar,maslak göz yummuş diye maslakı suçladılar,çok pislikler,pislikler diz boyu,nereye dalacaklarını,saldıracaklarını bilemez halde zavallılar,kuyruk acıları çok sonunda bu kendilerini vuracağını bildiklerinden her defasında taktik değiştirip saldırıyorlar,akın gürlekide bu işe alet ediyorlar,bu bir savcı nede olsa adaleti temsil ediyor,sanki bilmiyor bunları yarın bunlar banada saldırırsa hesaplarıda yapıyordur,istermisiniz bunlar hakkındada soruşturma başlatsın :whistling:
Sırrı Süreyya Önder
Sırrı Süreyya Önder kamusal bir figür olduğu için kaçınılmaz olarak iki farklı kişi. birincisi birilerinin arkadaşı, eşi, dostu, babası, kardeşi falan. konunun bu tarafı beni ilgilendirmiyor. seveni bolsa ne mutlu kendisine, şanslı bir insanmış. kendisinin beni ilgilendiren yanı siyasetçi tarafı. yazdıklarım da bu yanıyla ilgili.
yaşadığı sağlık sorunu, ölüm tehlikesi niye bu kadar gündem oldu? akp'nin propaganda makinasının gücü sayesinde. akp ile dem parti arasında yaşanan ikinci baharın doruk noktasında olmasaydık ve sırrı süreyya önder de amiyane tabirle git gel yapmıyor olsaydı, bu kadar gürültü kopmaz, bu kadar güzelleme yapılmaz, bu kadar sövgü de olmazdı. sevenleri yine bir şeyler söylerdi elbette ama bu çapta topyekün bir medya ilgisi ve hatta seferberlik olmazdı.
sırrı süreyya önder için demokrasi ve barış elçisi vs. anlamlarına gelen ve çokça övgü içeren yorumları okurken hangi demokrasi diye soruyorum tabii. kendisi aslen türk olsa da etnik kökene dayalı mikromilliyetçilik yapan bir partide kürt milliyetçiliği için uğraşıyor. siyasi görüşü kendisini bağlar ama kavramları da yerli yerine koymak lazım. mesela ben, etnik köken olarak bakılacaksa, mhp, zp gibi türkçüleri içeren partilerdeki insanların yüzde 99'undan daha türk çıkarım. (kökenim öyle, bunu da ben seçmedim.) ama çıkıp birilerinin bana türkçülük satmasından hoşlanmıyorum. benim dünya görüşüme göre seçemeyeceğimiz kökenler değil; çalışarak, uğraşarak, zaman ve enerji harcayarak yaptıklarımız ve içinde yaşadığımız topluma (dünyanın hangi köşesindeysek oraya) az ya da çok verdiğimiz katkı önemlidir. aynı şekilde etnik kökeni kürt olduğu için kürtlük satılmasını da yanlış buluyorum. dem parti ve öncesindekilerin yaptığı da esasen kürtlük satmak. o nedenle bu iki uç aslında birbirine çok yakın. türkler şöyle kötü, kürtler böyle mağdur, farklı etnisiteler siz türk değilsiniz, siz de ayaklanın çağrıları falan diye giderek farklılıklar üzerinden gerginlik yaratarak (akp'nin en sevdiği taktiktir bu arada), siyaset yaparak kitleleri öfke ve gerilimle birarada tutmaya çalışmak çok ucuz bir numara. demorasi falan nutukları atanlar farklılıklar üzerinden (yani kimlik siyaseti) değil, ortak sorunlar üzerinden tüm toplumu kapsayan siyaset yapmaya yanaşmıyorsa, orada başka dertler, çıkarlar, hesaplar vardır.
bu ülkede türklerin ayrıcalıklı statüye sahip olduğunu iddia etmek biraz saçma. etnik olarak bakarsak ülkede saf etnisite mensubu bulamayız. herkes biribiriyle az çok karışmış. hatta osmanlı dönemindeki iskan politikaları vs. nedeniyle kendini kürt sanan türk, türk sanan kürt hiç de az sayıda değil. bir de buna imparatorluk nedeniyle dört bir yandan gelmiş insanları ekleyelim. türkçüler üzülecek ama türklük çok uzun zamandır kültürel bir anlam kazandı. onlarca farklı etnik kökeni içinde barındırıyor. türk kültürünü yok etmekse mesele, o zaten çok uzun zaman önce oldu sanki. altımıza et basıp at binmiyoruz, ok atmıyoruz, steplerde takılmıyoruz, kıldan yurtlarda yaşamıyoruz, keçi güdüp yayla yayla gezen de çok az kalmıştır. herkes üç aşağı beş yukarı benzer bir rutinde modern bir hayat tarzı yaşıyor, içinde de hemen her kültürden bir şeyler var. buna türk kültürü denmesi devletin kurucu unsurunun vaktiyle ağırlıklı olarak türk olmasıyla ilgili.
kürtlerin yoğun olduğu yerlerde fakirlik mi var? aynı fakirlik iç anadolu'da da var. baskı mı var? aynı baskı, iktidar gibi düşünmeyen herkese var. geçmişte kürtlere ekstra eziyet mi edildi? solculara da edildi. acıları yarıştırmak için değil, ortak payda olduğunu göstermek için yazıyorum bunları. temel insan hakları çerçevesinde topyekün katılımla çözülebilecek sorunlar bunlar. çözmemek için tek yapmak gereken insanları birbirine düşman etmek. onlara sorunlarının kaynağının öteki olduğunu fısıldamak. güncel örnekle anlatayım: enflasyonu yaratan hükümet ama halkın öfkesini çekenler zincir marketler. ahlaksızlığın önde gidenleri dinciler ama dindarlara gösterilen hedef sekülerler ve gayrimüslümler.
sırrı süreyya gibilerin hizmet ettiği kağıt üzerindeki demokratlık koşulludur. aynı akp'nin demokratlığının iktidara gelene kadar olduğu gibi. bugünün dem partisi, geçmişin hdp'si, ondan önce bdp falan neyse işte hepsinde birden çok ilginç bir durum var. güneydoğu anadolu'nun toprak ağaları barış, demokrasi ve eşitlik gibi kavramlarla süslenmiş partiler kurup içinde yer alıyor. what the fuck? ahmet türk, kürt siyasetinin en eskilerinden biri. adamın adı ahmet ağa. yok soyadı eziyet olsun diye türk yapılmışmış da falanmış. değiştirselermiş. yasak değil. adam toprak ağası, toprak. soyadından önce buna bakın. maraba besliyor ya da beslemiyor, ne haliniz varsa görün diye salıyor. toprağa bağlı köylüsü var adamın. o ve diğerleri. birinin eşi meşhur kaçakçılardan, diğerinin uçsuz bucaksız aşiret toprakları var. aşiret diyorum yahu, aşiret. seçim zamanı aşiret ağası kimi işaret ederse oyların ona verildiği, oy pusulalarının muhtar odasında sayıldığı, tüm sandıktan aynı partinin çıkabildiği bir demokrasi şöleninin yaşandığı aşiret düzeni.
bu profilden her şey çıkar demokrasi, eşitlik, kardeşlik çıkmaz. adamlar feodal düzenden kazanıyor zaten, niye değiştirsinler? zaten o düzen değişmesin, biz işimize bakalım, icat çıkarmayın diye direnenler suyun başını tutan bu tipler. sırrı süreyya önder çıkıp da bir gün kürtlerin yoğun olduğu illerde niye bu ağalık düzeni devam ediyor, bu ne biçim bir sömürüdür, baskıdır, zulümdür demiş mi? seçimlerde kürtler hür iradeleriyle oy kullanamıyor, bu aşiret düzeni son bulmalı diyor mu? demiyor. partisinde yan yana kıkırdadığı adamların kaç bin aileyi sömürdüğünü bilmiyor mu? bal gibi biliyor.
babam gibidir dediği adamın ne olduğunu bilmiyor mu? 70'li yıllarda bir sürü irili ufaklı kürt hareketi başlamışken, bunların kurucularının birer birer öldürülmesini, canını kurtaranların yurt dışına kaçmasını, bazılarının orada bile öldürülmesini, geriye tek bir örgütün kalmasını ilginç bulmuyor mu? barışçıl bir şekilde yani tartışarak konuşarak sorunları ülke gündemine sokup bir uzlaşıyla çözelim diyen kürtleri bizzat bu son kalan örgütün öldürdüğünü bilmiyor mu? bu kadar cinayet kendi kendine işlenmedi herhalde. babam dediğin adam kimbilir kaç kişiyi, rakip olmasınlar diye şahsen öldürdü. binlercesinin de öldürülmesi için emir verdi. ideolojik zehirlenme yaratmasınlar, türkiye cumhuriyeti'nin fikirlerini kürt dimağları zehirlemek için getirmesinler diye, bölgeye gönderilen kaç öğretmen, mühendis, doktor öldürüldü. bunları içine sindirebilen var mı gerçekten?
Fakirlik içinde kurulmuş bir ülkede yaşıyoruz. hatta osmanlı'dan kalan dış borçlar nedeniyle eksi bakiyeyle kuruldu bu ülke. insanlardan nikah yüzüklerini bile borç alarak kuruldu. "cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" lafı siyaseten söylenmiş boş laf değil. hemen hemen her evde savaşa gitmiş en az bir kişi olduğu için ve cumhuriyetin ilanından önce nerdeyse 40 yıl o cephe senin bu cephe benim zırt pırt biri dünya savaşı olmak üzere savaş , çatışma ve isyanla geçtiği için "kimsesiz" tabiri tam yerinde kullanılmıştır.
neymiş bu türkiye cumhuriyeti'nin korkunç ideolojisi? eğitim, sağlık, sanayi, sanat, hukuk, vatandaşlık, bilimde diğer ülkelerle açılan farkı kapatmak, vatandaşlarına fırsat eşitliği sağlamak. sonuç da alınmış. fakir aile çocukları alanında dünya çapında başarılar elde edebilmiş.
kürtler de bu imkanlardan yararlanmıştır. ama yararlanamayan da çoktur eminim. nedeni cumhuriyet mi, yoksa değişmesin diye uğraşılan sömürü düzeni mi? sırrı süreyya önder çıkıp da bir gün demiş mi bu güneydoğu anadolu'da kadın intiharları (intihar olmasa da), kazara ölümler, baskı, tehdit, kan davası, kaçakçılık, dini baskı şu bu nedeniyle halk acı çekiyor, bu böyle gitmez? şafiilik bir baskı unsuru olarak kullanılıyor, kürt hizbullahı çıkıyor, cinayetler işleniyor, katliamlar yapılıyor, uyanın ey kürt halkı, sizi hem etnik kimlik hem de din üzerinden sömürüyorlar diyebilmiş mi? dememiş. demediği gibi kimlik siyasetiyle insanları bu sorunlara hapseden partilerle kolkola düzeni koruyor.
türkiye'de cumhuriyetin altının oyulması neyle başladı? ikinci dünya savaşı sonrası, sıra toprak reformuna gelince chp içindeki ağalar ayaklandı, demokrat parti kuruldu. adı gibi demokrat olan parti eğitimi boşver, marabayı boşver, üretimi boşver, bizim düzenimizi bozmayın diyen partidir ve ne hikmetse akp ve benzeri partilerce çok sevilir.
sırrı süreyya önder'in cumhuriyetle ilgili ettiği laf hiç hoşuma gitmedi ama esas rahatsız edici yanı salağa yatılması. demokrat parti'den itibaren bu ülkeyi sağcılar yönetmiştir ve cumhuriyet ideallerine göre değil, partiyi taşıyan kalantörlerin çıkarlarına göre politika üretmişlerdir. bunun çok çeşitli yerel ve uluslararası nedeni var, oraya girersem çıkamam. zaten tonla entry yazıldı bunlarla ilgili. cumhuriyetin attığı sağlam temellerin yıllar içinde zayıflaması, zayıflatılması, cahil, dinle oyalanan, kanaat sahibi olmayan, hayatını nasıl yaşaması gerektiği dikte edilen, kararları "büyüklerine" bırakan halk, ideal halk ve seçmen olarak bellendiği için sağ siyaset rüşveti verip oyu almakla ilgilendi daha çok.
sırrı süreyya önder'in yakındığı şeyler, kendisinin de parçası olduğu sağ partilerin eseridir. zonguldak'taki işçiye hakkını veren, sendikasını veren iki yıldan uzun süre hükümette kalmasına izin verilmeyen ecevit'tir. onları geri alan özal'dır, demirel'dir, erdoğan'dır. kafası çalışan, okuyan yazan kürtlere eziyet eden sadece askeri cunta hükümetleri değil, bizzat icat çıkarıp gücümüzü zayıflatmasın diyen kalantör kürtlerdir. kürt illerinde boğulduğu için batıya göç eden kürtler geri dönmek için hiçbir zaman can atmadıysa, gidince gördükleri baskıcı, yargılayıcı, bunaltıcı havadan kaçmak için gün saymaya başlıyorsa, bunun nedeni oradaki o düzeni korumak için çalışanlardır. biri de bizzat sırrı süreyya önder oluyor bu durumda.
kürtlerin cumhuriyet idealleriyle bir sorunu olduğunu sanmıyorum çünkü bunlar evrensel değerler. ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları kürt olur ama bir ses hemen fısıldar, "kürt kimliklerini öne çıkarsalar olamazlardı" diye. aç insanın kimliği olmaz, derdi olur. aç insanın yemeğini çalanlar, ben senin payını alıyorum diyemediği için senin payını onlar alıyor, nedeni de kimliğin der. hedef gösterdikleri de açtır aslında. sanki türklerin yoğun olduğu şehirler paris'ti de kürtlere payları verilmiyordu. tüm ülke fakirdi. tüm ülke orta çağ'da yaşıyordu. konya'daki çiftçi, köylü cumhuriyetten sonra adam yerine konmuş, sesini ovadan öteye duyuracak imkan elde etmiştir. edirne'deki top sesleri duyulmasın diye istanbul'da gece gündüz eğlence tertip edenlerin, ülkede onbinler cephede ölürken bilmem kaçıncı karısıyla evlenip düğün yapanların, ülke işgal edilsin ama tahtıma dokunulmasın diye her anlaşmayı imzalayanların varlığından bile haberdar olmadığı konya'daki yoksul köylüyü adam yerine koyan cumhuriyettir. o köylü fakirlikten kurtulamadıysa eğer bunun sorumlusu topyekün cumhuriyet değil, adnan menderes ve o çizgiyi takip edenlerdir. uluslararası yardımları, vergileri yağmalayıp hesap sorulmasın diye insanları birbirine düşürenlerdir.
önder'in pişmiş kelle gibi sırıttığı fotoğrafa bakıyorum. cumhurbaşkanının yanında keyfine diyecek yok. cumhuriyet olmasa o karedeki üç kişiden hiçbiri orada olamazdı. sırrı süreyya önder'in bugün hizmet ettiği ayrıştırıcı siyaset öyle sinsi ki seçmeni oy versin diye ikna etme gereğini ortadan kaldırmaya çalışıyor. halk seçmesin, biz kendi aramızda halledelim. anayasayı değiştirecek sayıya ulaşalım, halka sormadan değişikliği geçirelim olsun bitsin diyorlar. sırrı süreyya abimiz de sırıtıyor. neden olmasın diyordur. şu bizim işi halledersek, neden olmasın? "öyle şey olur mu? halk buna karşı, son seçimde ikinci parti oldunuz, meşruiyetiniz sallantıda, demokrasinin gereği olarak halka gitmemiz icap eder" demiyor. siyaseten demokrasi aşıkları böyledir. ağızdan düşürmedikleri kavramlar ilk gözden çıkardıkları kavramlar olur hep.
sırrı süreyya önder'in bende bıraktığı izlenim budur. özel hayatında harika bir insan olabilir ama beni ilgilendiren ve etkileyen kısım o sırrı süreyya değil, siyasetteki sırrı süreyya. siyasetçi sırrı abiden hoşlanmadım.
https://resmim.net/cdn/2025/04/30/NIjmg6.jpg
Ulan papalar Melenia'ya ve porno yıldızlarının üstüne atlamaz.:kahkah:
Başkanım çocuğun kupesine kumbarasına iş kaldı. Bunlar İmamoğluna siyasi yasak kayyum vs kararı çıkmadan bitmeyecek. Herkesi alıyorlar biri hiç bir şey yoksa bile bir iftira atsın olayına gidecek. Bence içeri alınanları yorar bu tutuklamalar. İki sene temiz içerdeyiz bari iftira atıp yırtarım diye düşünür bazıları
Bunlar şöyle düşüyor bizimkiler abdestinde namazında çalıyor CHP liler daha fazla çalar. Ama delil de bulamadılar halkın gözünde rezil oldular. Minicik bir şey bulmak için tünel açıyorlar. Bu iş oraya kadar gidecek.
:kmk::evil:,herşey tekarürden ibarettir,üzüm ,üzüme baka,baka kararırmış,başımızda devamlı akbabalar dolaşıyor,bir müddet dolaşır işler terse döndümü uzaklaşır diyeceğim çünkü olmaz,sistemde kim kötülük yaparsa o kötülüğünde boğulur,pek yakında onuda görürüz merek etme :he:
Hayatimda okudugum en acaip yazi
https://www.sozcu.com.tr/leyla-aric-p167937
insanin agzi acik yazilanlari okuyor neler oluyor*boyle
https://i.ibb.co/G1GQKMP/Whats-App-I...3-51e47098.jpg
Sayın bisikletci (eski ünvan kitapcı) sizde görmeyeli değişmişsiniz. Yazıda pkk ypg nin gücünü anlatıyor ve bunu dış siyaset üzerindeki boşluğa bağlıyor, sizde sanırım yazıyı destekler nitelikte ilginç buldunuz. Bu arada bu filmin 20 sene önce benzeri sinyal oalrak zaten yapılmıştı, tek fark 400 sene.
Bisikletçi , kitapçı olabilir mi Walla zannetmiyorum eğer o ise değişim ötesi değişim olmuş demektir , olmaz olmaz demeyelim ... Çok zayıf ihtimal de olsa ..Bence değil.
Yine de Kitapçı uzmanı Ayhan presidant bilir kesin :he:
Ne diyor; cumhurbaşkanı olmak isterken telef olmayın. Gercekten bu beyanat tüm zamanların özeti. Anlayana.
İnicitiliyoruz incitiliyoruz gündem olmuyor. Nereye gidecek bu bist. Bu aralar sarı gacıda hava alıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Mevduata mı girsek. Yada o bize mi girse.
Bisti 3-5 çakal in eline bıraktılar , ülkede BES te bist fonu secenler dahil son bir senedir sağlam mağdur edildi , bu faiz oranı ile de bistte bir mana yok gibi ancak bu fiyattan satılır mı yoksa alınır mı bilmek çok zor .
Bence Imamson operasyonu için üst makamları ikna edenler , dolar artışını ve rezerv kaybı ile faiz artışını öngorduler ve bunu bilerek bu yola soktular.
Sonuç 50 mlyr dolar satılıp zor tutulan bir kur ve dünyanın en yüksek faizlerinden birini ödemeye devam.Bu sonucu göremeyen bir danışman vb.orada neden oturur hala konuşur kafasına cöle sürüp enflasyonu azdırır anlamak mümkün değil.
Yani rasyolari tam duzelecekken ( görece , faiz inişi başlamış iken ) bir ekonomiyi bozacak adımı kim attırır her şey buradan başlıyor.
Geçen hafta S and P , wallahi notunu gırarın , deye şey etti, :evil:
RTÜK, Sokak Röportajları İçin Çalışma Başlattı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Sokak röportajlarında bireysel görüşlerin toplum geneline mal edilmemesi gerektiği üzerinde durulmuştur. RTÜK olarak sokak röportajları hakkında bir çalışma başlattık. Bu röportajların haber kanallarında ve televizyonlarda yayınlanmaması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Hoş geldin K.Kore....
Halkın sesinden neden bu kadar rahatsızlar.....
Ekonomik krizde tekrar başladığımız yere geldik.
Faiz yüzde 50, rezerv 10 milyar altı...
Dolara koşulmasın diye piyasada TL kıtlığı yaratılmış.
Yaz gelse de turizm paraları kurtarsın diye bakılıyor.
da haziranda 10 milyar dolar ödenecek borç varmış.
O dönemde KKM vardı.
Şimdi MB nın umutları ve Şimşeğin artık ikna edemeyen söylemleri..
Şimşek o dönemde para bulmak için gezmediği ülke kalmamışken bula bula carry trade çileri bulabilmişti...
Eee onlar da yeni kaçtı...
Şimdi ne olacak?
AB den bize bir şey çıkmaz.
Trupm iyi de bir şey almadan kuruş koklatmaz.
Bizim verecek neyimiz kaldı.
Osmanlının son dönemi insanın aklına geliyor.
Özellikle de Kıbrıs....
Netanyahu 1995 te ne demis?
https://www.instagram.com/reel/DI_PT..._web_copy_link
Doğru yanlışlıkla bilmiyorum ama itirafçı olarak çıkan İBB müdürümüz Murat ongunu yakar o da İmamoğlununu yakma ihtimal var bence. Murat ongunun çok üzerine giderler. Nefes dahi aldırmayacaklar gibi.