Fransiz ressam Eugène Galien-Laloue'nun olum yildonumu (18 Nisan 1941)
Place de la Bastille, 1941
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Bastille.jpg
Quai de l'Horloge, 1941
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._sellers_2.jpg
Printable View
Fransiz ressam Eugène Galien-Laloue'nun olum yildonumu (18 Nisan 1941)
Place de la Bastille, 1941
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Bastille.jpg
Quai de l'Horloge, 1941
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._sellers_2.jpg
Amerikali deneysel romanci, punk sair, oyun yazari, denemeci, postmodernist ve cinsiyete duyarli feminist yazar Kathy Acker’in dogum yildonumu (18 Nisan 1947)
" ‘ Bizi hayvanlardan ayiran tek sey, ’ diye devam etti Bay Linker, serserilerine, ‘ kulturdur. Kultur bizim en yuksek yasam bicimimizdir. Ve bu yuksek yasami kavramamizi saglayan, diger sanatlardan daha cok, edebiyattir cunku edebiyat, sanatlarin en soyutudur. Duyusal olmayan tek sanat odur. Biliyorsunuz cogu kisi bir sey okumaz. Bugunlerde sadece cercop okuyorlar. GORMUYORLAR. Dogayi takdir etmiyorlar. Sanatci bakisindan yoksunlar ve hicbirsey bilmiyorlar. ' " Lisede Kan ve Cesaret
https://m.media-amazon.com/images/I/61MHL8n7KsL.jpg
“ The only thing we have,' Mr Linker continued telling his hoodlums, ' which separates us from the beasts is Culture. Culture is our highest form of life. And it is literature more than any other art which enables us to grasp this higher life, for literature is the most abstract of the arts. It is the only art which is not sensual. You know most people do not read. These days they read only trash. They do not SEE. They do not appreciate nature. They do not have the artist's eye and they know nothing. ' ”
Amerikali tiyatro ve sinema oyuncusu James (Howard) Woods'un dogum gunu (18 Nisan 1947)
https://pbs.twimg.com/media/EV3Jj0tW...pg&name=medium
" Senden tum hayatini caldim. Senin yerinde yasiyordum. Her seyini aldim. Parani aldim. Kadinini aldim. Sana tek biraktigim, olumume sebeb oldugunu dusunerek 35 yil cektigin vicdan azabi oldu. / Ho rubato la tua vita e l'ho vissuta al tuo posto. T'ho preso tutto. Ho preso i tuoi soldi, la tua donna, ti ho lasciato solo 35 anni di rimorso. Per la mia morte. Rimorso sprecato. " Maximilian " Max " Bercovicz, Bir Zamanlar Amerika / C'era una volta in America
https://pbs.twimg.com/media/EV8N3GdWAAAWCGt.jpg
https://media.giphy.com/media/EO5DfLeeEAuAM/giphy.gif
https://melmagazine.com/wp-content/u...dRQ5080AvQ.gif
Alman ressam Franz Stassen'in olum yildonumu (18 Nisan 1949)
Apollo Kills Achilles, 1912
https://upload.wikimedia.org/wikiped...nz_Stassen.jpg
Andvari, 1914
https://upload.wikimedia.org/wikiped...nz_Stassen.jpg
Kanadali aktor, komedyen, senarist ve muzisyen Frederick Allan Rick Moranis'in dogum gunu (18 Nisan 1953)
https://www.sunnyskyz.com/uploads/20...ck-collage.jpg
https://i.pinimg.com/originals/f6/bf...8afa526895.gif
Alman teorik fizikci Albert Einstein'in olum yildonumu (18 Nisan 1955)
https://pbs.twimg.com/media/C9oYkAOXYAA4ndV.jpg
https://pbs.twimg.com/media/C9n5u8SXsAAmrTH.jpg
“ Zihin parasut gibidir, acilmazsa calismaz. / Der Geist ist wie ein Fallschirm: er kann nur funktionieren, wenn er offen ist. ”
http://www.bikeitalia.it/wp-content/...frasi-bici.jpg
“ Hayat bisiklet surmeye benzer. Dengeyi korumak icin ilerlemek gerekir. / Das Leben ist wie ein Fahrrad. Man muß sich vorwärts bewegen, um das Gleichgewicht nicht zu verlieren. ”
https://pbs.twimg.com/media/DM-Ptf0W...pg&name=medium
" Basari pesinde kosmak ve bununla beraber gelen surekli huzursuzluga karsin, sakin ve alcak gonullu bir yasanti daha fazla mutluluk getirecektir. / A calm and modest life brings more happiness than the pursuit of success combined with constant restlessness. ”
https://media.giphy.com/media/3rgXBR...SyI/source.gif
Amerikali aktor Eric Anthony Roberts'in dogum gunu (18 Nisan 1956)
(Aktris Julia Fiona Roberts'in buyuk kardesi.)
https://i.pinimg.com/originals/75/6b...7bc422f9f1.png
https://www.filmler.com/wp-content/u...bmV20I57oi.jpg
Amerikali feminist, gazeteci ve yazar Susan Charlotte Faludi'nin dogum gunu (18 Nisan 1959)
" Peki ama kimdi bu 'aslinda olduðun kisi'? Oldugun kisi insaa ettigim, sekil ve hayat verdigin bir benlik miydi yoksa yazgisal olarak miras aldigin, genetik, ailevi, etnik , dini, kulturel, tarihsel guclerin belirledigi bir benlik mi? Diger bir deyisle, kimlik sectigin bir sey miydi yoksa kacamadigin bir sey mi? "
https://images-na.ssl-images-amazon....1iEf2jC8XL.jpg
" Who is the person you 'were meant to be'? Is who you are what you make of yourself, the self you fashion into being, or is it determined by your inheritance and all its fateful forces, genetic, familial, ethnic, religious, cultural, historical? In other words: is identity what you choose, or what you can’t escape? "
" Yalniz kaldiginda kendini bir garip hissediyorsun. Sanki insanligin sonu gelmis gibi. Sanki dunya uzerindeki tek insan senmissin. Sanki tum dunya bombalanmis ve sen tek basina kalmissin. "
https://womensvoicesforchange.org/wp...de-by-side.jpg
" When you're alone its a funny feeling. Like humanity had ceased. Like you were the only human being on earth. Like the whole world had been bombed and you were left all alone. "
Golden Globe ve Emmy Odullu Frasier dizisinde Daphne karakterine hayat veren Ingiliz aktris Jane Elizabeth Leeves'in dogum gunu (18 Nisan 1961)
https://www.workingmother.com/sites/...?itok=H6HH9BC0
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281995%29.jpg
https://hallmark.brightspotcdn.com/b...leeves001d.jpg
Fransiz roman ve oyun yazari, film yapimcisi Marcel Pagnol'un olum yildonumu (18 Nisan 1974)
https://images-na.ssl-images-amazon....1vbzUc9+AL.jpg
" Insanlarin mutlu olmayi zor bulmalarinin nedeni, gecmisi bugunden daha iyi, bugunu oldugundan daha kotu ve gelecegi ise olacagindan daha az cozumlu gormeleridir. / The reason people find it so hard to be happy is that they always see the past better than it was, the present worse than it is, and the future less resolved than it will be. "
https://p4.storage.canalblog.com/44/...19596508_o.jpg
" La raison pour l**uelle les gens pensent qu'il est si difficile d’être heureux est qu’ils voient toujours le passé mieux qu'il n'était, le présent pire qu’il n'est, et l’avenir moins résolu qu’il ne sera. / La ragione per cui le persone trovano così difficile essere felici è che sempre vedono il passato migliore di quello che era, il presente peggio di quello che è, e il futuro meno risolto di quello che sarà. "
Amerikali yazar Alexander (Murray Palmer) Haley, 18 Nisan 1977'de Kokler (Roots) romani ile Pulitzer Odulunu kazandi.
" Bir gece kulubede Bell, 'Artik yedi yasindasin Kizzy. Yasitlarin butun gun tarlada calisiyorlar. Noah'ya baksana sen de bana buyuk evde yardimci olmalisin.' Babasinin bu konularda ne dusundugunu bilen Kizzy, Kunta'ya belli belirsiz bakti. 'Anneni duydun' dedi Kunta kesin bir dille. Onceden Bell'le konusup Kizzy'nin yalnizca Miss Anne'in oyun arkadasi olarak kalmasini degil efendinin gozune carpacak isler de yapmasini kararlastirmislardi. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Bell told Kizzy one night in the cabin, 'You's gwine on seven years ol. Fiel-hand young'uns be awready out dere workin' ey'yday—like dat Noah—so you's gwine some use to me in de big house!' Knowing by now how her father felt about such things, Kizzy looked uncertainly at Kunta. 'You hear what yo' mammy say,' he said without conviction. Bell already had discussed it with him, and he had to agree that it was prudent for Kizzy to start doing some work that was visible to Massa Waller, rather than continue solely as a playmate for Missy Anne. "
https://images-na.ssl-images-amazon....AC_SY1000_.jpg
Amerikali yazar, sair, yayinci ve feminist Alice Walker, 18 Nisan 1983’de Renklerden Moru / Mor Yillar (The Color Purple) romaniyla Pulitzer dulunu aldi.
“ Bilirsin, insan kendine bir soru sordu mu gerisi gelir artik. Bir soru, bir soru daha derken iyice dalarsin. Ben de neden sevgiye gerek duyuyoruz diye sordum once. Ardindan, neden aci cekiyoruz diye dusundum. Neden kara renkliyiz? Neden yarimiz kadin, yarimiz erkek? Bir baktim ki hicbir sey bilmiyormusum. Bir de sunu anladim ki neden buradayim diye sormadikca, neden kadinim ya da neden karayim yahut neden soyleyim diye sormanin hic anlami yok. ”
https://www.gannett-cdn.com/-mm-/33e...ice-walker.jpg
“ You know how it is. You ask yourself one question, it lead to fifteen. I start to wonder why us need love. Why us suffer. Why us black. Why us men and women. Where do children really come from. It didn’t take long to realize I didn’t hardly know nothing. And that if you ast yourself why you black or a man or a woman or a bush it don’t mean nothing if you don’t ask why you here, period. ”
http://img.picturequotes.com/2/679/6...re-quote-1.gif
https://quotefancy.com/media/wallpap...urprise-me.jpg
" Iki insanin bir araya gelince bedenleriyle ne yaptigini pek tahmin edemem, kimse de edemez. Ama sevgi dedin mi, tahminde bulunmama hic gerek yok. Sevdim ve sevildim. Birileri aglayip sizlayacak diye sevginin durdurulamayacagini anlamami sagladigi icin Tanri' ya sukurler olsun. "
Ispanyol Ekspresyonist ressam Eduardo López Pisano'nun olum yildonumu (18 Nisan 1986)
Temas taurinos, siglo XX
https://media.mutualart.com/Images/2...f57661e53.Jpeg
Don Quixote, siglo XX
https://media.mutualart.com/Images/2...0a319ef56.Jpeg
Turk sair, roman ve oyun yazari Oktay Rifat'in (Horozcu) olum yildonumu (18 Nisan 1988)
https://i.hurimg.com/i/hdn/75/600x40...27e83bd058.jpg
https://pbs.twimg.com/media/CNh-ZvlWgAAB4v5.jpg
This won't do, it won't work! One day
This disturbance will stop, you'll be born to the Sun.
You'll see again like an old picture
The sky at tbe window, the book on the table,
Your grief, your worries bathed, purified,
Your towel, sheet, shirt all in a row
Will fly up fluttering in the wind.
Where are you, daylight laughing with labour,
Where are you, night full of beautiful smells!
" ...Ben bulutlar sahi, yucelerde gezen, ruzgarlardan hile sezen, sizin bu semtlere kirk yilda bir ugrayan, o da tenezzulen bir… bir… bir bulutum. Sen nasil olur da bacagina bakmadan bana sazla soz atmaya kalkarsin? Aramizda senden buyuk otlar, agaclar, insanlar, telgraf direkleri, kuleler, daglar var. Bir dilegin varsa sen senden buyuk ota soylersin, senden buyuk ot agaca, agac insana, insan telraf diregine, telgraf dilegi kuleye, kule de daga soyler. Dag ister bana soyler, ister hasir alti eder. Onun bilecegi sey, deyip kesti.
Gelgelelim bulut calimli. Ne sozden anliyor, ne yalvarmadan. Almis basini usul usul gidiyor. Bir iki derken, Hasan Dagi’nin kenarindan siyirtti mi avucunu yala. Aksaray koyluklerinde Recep derler bir delikanli vardir. Civan mi civan. Tasi SIKSA suyunu cikaran takimindan. Iste bu Recep buluta gozunu dikmis, ulan ne etsem de su bulutu yola getirsem diye dusunuyor. Bulut Hasan Dagi’ni ha asti ha asacak. Recep bakar ki olacak gibi degil, martini kapinca, hesabi budur deyip tetigi ceker. Bulut bir silkinir, iki silkinir, ustundeki rahmeti tutamayip Aksaray Ovasi’na saril saril bosanir. Derler ki Aksaray Ovasi’na kirk gun kirk gece yagmur yagmis. "
https://cdn.1000kitap.com/resimler/k...1579716149.jpg
" ...Io scià delle nuvole, che percorre le sommità, che percepisce I'inganno dei venti e passa ogni tanto da queste parti, e se ne degna, io sono una... una... una... nuvola. Tu, come ti permetti senza neanche misurarti, di trattenermi con il saz e le parole? Fra di noi vi sono erbe più grandi di te, alberi, uomini, pali telegrafici, torri e monti. Se desideri qualcosa tu lo chiedersi ad un'erba più grande di te, l'erba più grande di te all'albero, l'albero all'uomo, l'uomo al palo del telegrafo, il palo del telegrafo alla torre e la torre lo dirà alla montagna. La montagna se vuole lo dirà a me, se non vuole lascerà perdere. Sono affari suoi. Tale modalità di richiesta non è conforme alla regola, disse e tagliò corto.
E veniamo ora alla nostra arrogante nuvola. Non si cura nè delle parole nè delle suppliche. Piglia e, dolce dolce se ne va. Arrivi appena a contare sino a due, una volta scivolata sul fianco del Monte Hasan resti con un pugno di mosche. Dei villagi di Aksaray v'è un giovanotto chiamato Recep. Ma un giovanotto in gamba. Di quelli che se strizzano un sasso vi estraggono l'acqua. E così questo Recep presa di mira la nuvola pensa, hei cosa potrei per farla ragionare? La nuvola è in procinto di sormontare il Monte Hasan. Recep, visto che non c'è niente da fare, afferra il martini, è quello che si merita dice, e tira il grilletto. La nuvola si scuote una volta, due volte, non riesce a trattenere l'acqua che porta con sè e, sulla pianura di Aksaray si sgrava a dirotto. Dicono che nella pianura di Aksaray sia piovuto quaranta giorni e quaranta notti. "
https://4.bp.blogspot.com/-Iqyzf4nWu...00/Image1A.jpg
Du pain sur les genoux
Les étoiles au loin, très loin.
Je mange du pain en regardant les étoiles.
Je suis si absorbé, ô oui, tellement
Que parfois je me trompe, au lieu de pain
Je mange les étoiles.
Amerikali aktris Brittany Leanna Robertson'in dogum gunu (18 Nisan 1990)
https://i.pinimg.com/originals/f1/20...fd12231a4e.jpg
https://i.pinimg.com/originals/f7/10...3fcc32ae1f.jpg
Ispanyol ressam Manuel López-Villaseñor y López-Cano'nun olum yildonumu (18 Nisan 1996)
Bodegón (Still life), 1968
https://media.mutualart.com/Images/2...fbdec16b1.Jpeg
El Sueno de la Ventana (Window of a Dream), 1969
https://media.mutualart.com/Images/2...6dc0efc9e.Jpeg
Norvecli deneysel arkeolog, antropolog ve kasif Thor Heyerdahl’in olum yildonumu (18 Nisan 2002)
“ Yavru murekkepbaliklari tipki ucanbaliklar gibi kacarken hava yolunu kullanabiliyorlardi. Roket prensibi insanoglunun henuz aklinin kosesinden gecmeden cok onceleri bu canlilarca kullanilagelmisti. Ivme kazanana kadar bedenleri icinden su pompaliyor, sonra da biraz diklesip perdeli kollarini kanat gibi kullanarak havada ucuyorlardi. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ Young squids, which are a favorite food of many large fish, can escape their pursuers by taking to the air in the same way as flying fish. They had made the principle of the rocket aircraft a reality long before human genius hit upon the idea.They pump sea water through themselves till they get up a terrific speed, and then they steer up at an angle from the surface by unfolding the pieces of skin like wings. ”
" Bugun bizi izleyen kopekbaligina dostca davrandik. Yemek masasinin artiklarini onun acik agzindan iceri bosalttik. Yanimizda yuzerken insandan korkan, ama iyi huylu ,uysal bir kopek gibi davraniyor. Insan yanlislikla onlarin kocaman agizlarindan iceri dusmedikce son derece sevimli olabildikleri bir gercek. En azindan cevremizde dolasmasi hosumuza gidiyor; elbette suya girmedigimiz surece. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1GZSQ8u93L.jpg
“ We made friends with the shark which followed us today. At dinner we fed it with scraps which we poured right down into its open jaws. It has the effect of a half fierce, half good-natured and friendly dog when it swims alongside us. It cannot be denied that sharks can seem quite pleasant so long as we do not get into their jaws ourselves. At least we find it amusing to have them about us, except when we are bathing. ”
" Genc insan, guzellik ve ozgurluk dolu bir yasam icin yanip tutusan ilk gencin sen olmadigini biliyor musun? Ey genc, biliyor musun ki tum atalarin da senin gibiyken kaygi ve nefretin tutsagi oldular? Ayrica, yogun isteklerinin ancak insana, hayvana, bitkiye ve yildizlara sevgi ve anlayis gostermeyi basarirsan ve her sevinc senin sevincin, her aci senin acin olursa gerceklesebilecegini de biliyor musun? Gozlerini, yuregini ve ellerini ac ve atalarinin tarihten hirsla sogurduklari zehirden kacin. Iste o zaman dunya senin olacak ve tum yapip ettiklerin mutluluk getirecektir. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Jugend, weisst du, dass du nicht die erste Jugend bist, die nach einem Leben voll Schönheit und Freiheit lechzte? Jugend, weisst du, dass all deine Vorfahren so waren wie du und der Sorge und dem Hass verfielen? Weisst du auch, dass deine heissen Wünsche nur dann in Erfüllung gehen können, wenn es dir gelingt, Liebe und Verständnis für Mensch, Tier, Pflanze und Sterne zu erringen, wenn jede Freude deine Freude und jeder Schmerz dein Schmerz sein wird? Öffne deine Augen, dein Herz und deine Hände und meide das Gift, das deine Ahnen aus der Geschichte gierig gesogen haben. Dann wird die Erde dein Vaterland sein und all dein Schaffen und Wirken wird Segen spenden. "
Kopurerek kosuyordu atlarimiz
Durgun denize dogru.
Bu ucus, guvercindeki,
Ozgurluk sevinci mi ne!
Opusmek yasakti, bilir misiniz,
Dusunmek yasak,
Isgucunu savunmak yasak!
Urunu ayirmislar agacindan,
Tutturabildigine,
Satiyorlar pazarda;
Emegin dallari kirlimis, yerde.
Isik kor edicidir, diyorlar,
Ozgurluk patlayici.
Lambamizi bozan da,
Ozgurluge kundak sokan da onlar.
Uzandik mi patlasin istiyorlar,
Yaktik mi tutusalim.
Mayin tarlalari var,
Karanlikta duruyor ekmekle su.
Elleri var ozgurlugun,
Gozleri, ayaklari;
Silmek icin kanli teri,
Bakmak icin yarinlara,
Esitlige ggiden.
Ben kafes, sen sarmasik;
Dolan dolanabildigin kadar!
Ozgurluk sevgisi bu,
Insan kapilmaya gorsun bir kez;
Bir urba ki eskimez,
Bir dus ki gercekten daha dogru
Yigit suruculeri tarihsel akisin,
Isciler, evren kovaninin arilari;
Bir kara somunun cevresinde dondukce
Dunyamiza ozgurluk getiren kardesler.
O somunla dogrulur uykusundan akil,
Agarir o somunla bitmeyen gecemiz;
O gunesle bagimsizliga erer kisi.
Bu umut ozgur olmanin kapisi;
Mutlu gunlere insanca aralik.
Bu sevinc mutlu gunlerin isigi;
Vurur ustumuze usulca urkek.
Gel yurdumun insani gorun artik,
Ozgurlugun kapisinda dal gibi;
Ardinda gokyuzu kardesce mavi!
https://i.idefix.com/cache/600x600-0...00713981-1.jpg
Proudly they were running, our horses
Toward the calm sea
The way the pigeons were flying
Perhaps it’s the happiness of freedom!
Kissing was forbidden, did you know,
To think
To fight for labor work force, was forbidden!
They separated the product from its tree
Selling it as much as it sells at the bazaars
The branches of effort broken
Light is blinding, they say,
Freedom a ticking bomb.
The ones who break our light
And put an arson on freedom are themselves!
When we reach for it they want it to explode,
And burn.
There are minefields
Bread and water sit in the darkness.
Freedom has hands,
Eyes, feet,
To wipe away its sweat
To see tomorrow,
Headed toward equality.
I’m a cage, you’re ivy;
Twine as much as you can twine
This is a love for freedom,
It only takes one to see it once
It’s a piece of clothing that will last
It’s a dream that is the truth
Brave drivers of the historic movement
Workers, the bees of the world’s beehive
Flying around a piece of dark bread
Brothers who bring freedom to our world.
With the thoughts of that bread they wake up,
With the thoughts of that bread the nights meet mornings;
With that sun we can reach freedom.
This hope is the door to being free;
A tiny crack into happy days.
This happiness is the light of better days;
It reflects upon us quietly, frightened.
Come, people of my nation,
To the doors of freedom are like a branch;
Behind it, the sky is blue.
https://i.pinimg.com/originals/03/4f...d9d0d198a4.jpg
Savoure cette eau
Qui pétille dans ta gorge
Ne méprise pas cet azur
Apprécie le ciel
Embrassé par ta fenêtre.
Adore l’amandier en fleurs,
La chambre ensoleillée, la rue boueuse,
Le blanc, le noir, le vert,
Le rose, adore- les tous.
La vivacité est quelque chose
Qui s’ébat dans le cœur avec joie.
On s’éprend d’amour
On s’irrite, on se met en colère, on lutte
Apprécie ce courroux
Cette peur mêlée de joie
Dans la lutte engagée pour le peuple.
Apprends
Chose immuable:
Le soleil ne chauffe que les vivants.
Vénère le soleil.
https://pbs.twimg.com/media/EzPRePcV...jpg&name=small
" Buhar, elektrik ve atom enerjisinden daha guclu bir itici guc var: irade. / Es gibt eine treibende Kraft, die stärker ist als Dampf, Elektrizität und Atomenergie: Der Wille. "
" Hayati yasamanin iki yolu vardir: Ya hicbir sey mucize degilmis gibi. Ya her sey mucizeymis gibi. / Es gibt zwei Arten sein Leben zu leben: entweder so, als wäre nichts ein Wunder, oder so, als wäre alles eines. "
https://media.gettyimages.com/photos...re-id909629812
Foto: Lotte Jacobi
" Sabahlari saklanmak gerekir. Insanlar canli ve her seye hazir olarak, duzene, guzellige ve adalete susamis olarak, sizden de bunlari bekleyerek uyanirlar. / Morning is the time to hide. They wake up, hale and hearty, their tongues hanging out for order, beauty and justice, baying for their due. " Samuel Beckett, Molloy
https://pbs.twimg.com/media/Ey4TOw-W...g&name=900x900
Foto: Richard Sandler, Train N.Y.C. 1985
" ...her seyi geride birakmis, her seyin icinden gecmis, her seyin disina cikmis gibiydi. / She had a sense of being past everything, through everything, out of everything. " Virginia Woolf, Deniz Feneri
https://pbs.twimg.com/media/EzPZ8-DV...pg&name=medium
Foto: Kai Ziehl
" Tapinaktir agaclar. Onlarla konusmayi, onlari dinlemeyi bilen hakikati ogrenir. Ogretiler ve receteler vaaz etmez onlar, munferit seylere aldirmadan hayatin kadim yasasini soylerler. / Bäume sind Heiligtümer. Wer mit ihnen zu sprechen, wer ihnen zuzuhören weiß, der erfährt die Wahrheit. Sie predigen nicht Lehren und Rezepte, sie predigen, um das Einzelne unbekümmert, das Urgesetz des Lebens. " Hermann Hesse, Agaclar
https://pbs.twimg.com/media/Erl2GL3W...jpg&name=large
" Sevdanin kahrettigi bir bulbul sakiyor / Un rossignol meurtri par l’amour chante
Gullerini derdigim govdenin gul agacinda. / Sur le rosier de ton corps où j’ai cueilli des roses. " Guillaume Apollinaire, Poèmes à Lou
https://pbs.twimg.com/media/EyXKs1JX...g&name=900x900
Foto: Cristina Coral
" Her an iki kez olur : Iceride ve disarida ve bunlar iki farkli gecmis olur. / Every moment happens twice : inside and outside and they are two different stories. " Zadie Smith
https://pbs.twimg.com/media/EyTkRnyX...jpg&name=large
Foto: Laura Makabresku
" ...Hayat ve edebiyat ic ice gecmis, asksa dinamosu, sen bukalemun ruhunla bana bin turlu ask sunuyorsun, hala burada, hala saglam. Icinden gectiðimiz firtina ne olursa olsun... / ...Life and literature combined, love the dynamo, you with your chameleon’s soul giving me a thousand loves, being anchored always in no matter what storm, home wherever we are... " Henry Miller'dan Anaïs Nin'e Mektup
https://pbs.twimg.com/media/EyEJG6VW...g&name=900x900
" […] bir bulutun golgesi ve bir dusuncenin sarkisi hakkinda sohbet edebilecegim tek insan sensin.. / […] you are the only person I can talk with about the shade of a cloud, about the song of a thought. / […] tu sei l’unica persona con cui posso parlare dell’ombra di una nuvola, del canto di un pensiero. " Vladimir Nabokov, Véra’ya Mektuplar
https://pbs.twimg.com/media/EzO-EGZV...pg&name=medium
Foto: Nicola Samori, Lacrimosa
Dini ve mitolojik tarihi resimleri ile taninan Italyan ressam (Paolo Caliari) Paolo Veronese'nin olum yildonumu (19 Nisan 1588)
Le nozze di Cana (The Wedding at Cana, 1563)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281563%29.jpg
La famiglia di Dario davanti ad Alessandro (The Family of Darius before Alexander, 1565 – 1570)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Hollandali Altin Cag ressami Willem Drost'un dogum yildonumu (19 Nisan 1633)
The Vision of Daniel, 1650 (Gemäldegalerie, Berlin)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...aniel_1650.jpg
Bathsheba, 1654, (Musée du Louvre)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ning_David.jpg
Ispanyol Barok ressam Mateo Cerezo, el Joven'in dogum yildonumu (19 Nisan 1637)
Saint Thomas of Villanova Giving Alms, circa 1660
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eva-louvre.jpg
Mary Magdalene, second half of XVII century
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Cerezo%29.jpg
Sehir manzaralariyla unlu Italyan ressam (Giovanni Antonio Canal) Canaletto'nun olum yildonumu (19 Nisan 1768)
Il Bucintoro al Molo il giorno dell'Ascensione (Bucentaur's return to the pier by the Palazzo Ducale, 1729)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Piazza San Marco verso la Basilica, 1735 circa (Cambridge, Massachusetts, Fogg Art Museum)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Cambridge.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=KxXrqgvgslI
Fransizca librettosu Nicolas-François Guillard tarafindan yazilan, Christoph Willibald Gluck'un besteledigi 4 perdelik trajedik operasi Iphigenia Aulide'de (Iphigénie en Aulide) promiyerini 19 Nisan 1774 tarihinde (Opéra National de Paris) Paris, Académie Royale de Musique'de yapti.
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._in_Aulide.JPG
Fransiz ressam Jean-Charles-Joseph Rémond'un dogum yildonumu (19 Nisan 1795)
Paysage montagneux avec une route vers Naples, 1821 - 1825 (Los Angeles, Getty Center)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Vue d'Ischia depuis la mer, 1842 (New York, Metropolitan Museum of Art)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...9mond_1842.JPG
Alman ressam Heinrich Maria von Hess'in dogum yildonumu (19 Nisan 1798)
Liebe, Glaube, Hoffnung (Faith, Love, Hope, 1819)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_Hess_001.jpg
Portrait of Marchesa Marianna Florenzi, 1824
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ss%2C_1824.jpg
Fransiz ressam Jules André'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1807)
Landscape with Large Oak, 1836
https://upload.wikimedia.org/wikiped.../Andre-Oak.jpg
Pont de Tauron sur le Taurion, XIXe siècle
https://geoculture.fr/local/adapt-im...jpg?1518111696
Ingiliz sair, politikaci ve Romantik hareketin onde gelen isimlerinden (George Gordon Byron) Lord Byron'in olum yildonumu (19 Nisan 1824)
https://pbs.twimg.com/media/C9tIwkEW0AAhbVz.jpg
" Zevk bir gunahtir ama bazen gunah bir zevktir. / Il piacere è un peccato, ma qualche volta il peccato è un piacere. "
https://i.pinimg.com/originals/1c/b9...bae121b5ff.jpg
Aylak dolasmayacagiz artik bu sekilde
Bu kadar gec gecede,
Kalp hala eskisi kadar sevse de,
Ve ay hala eskisi kadar aydinlatsa bile.
Cunku kilic yipratir kilifini,
Ve ruh yipratir bagri,
Ve durup nefes almasi gerekir kalbin,
Ve bir mola vermesi askin kendinin.
Gece sevismek icin yapildiysa da
Ve gun gereginden cok once donse bile,
Biz artik aylak dolasmayacagiz yine
Ay isiginin basinda.
http://www.dltk-holidays.com/valenti...ksinbeauty.gif
Bulutsuz ulkelerin ve yildizsiz goklerin
Gecesi gibi yuruyor guzellikte;
Karanligin en karasi, en beyazi isigin
Bulusmus edasinda, gozlerinde;
Gogun gorkemli gunden bile esirgedigi
Meyvelerin kadife isigi teninde.
Isik biraz azalsa, biraz golgelense yoz,
Kuzguni sac orgulerini dalgalandiran
Ya da gelip usulca cizgilerine konan
Tarifsiz guzelligin soldugunu goruruz;
O yumusak, saf yerde konaklayip geceler
Tatli, duru, tertemiz dusunceler.
O yumusak, o dingin, tatli ve dokunakli
Alninin uzerinde, yanaginda;
Kivanc dolu gulusler ve isil isil renkler
Anlatir, olumlu, yalan dunyada
Guvenle ve erinc icinde gecen gunleri;
Yureginde hep masum bir sevgi!
1904 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan; Ispanyol tiyatrosunun gelisimine buyuk katki saglayan, eserleri Avrupa capinda sahnelenen, Ispanyol oyun yazari ve politikaci Jose Echegaray y Eizaguirre'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1832)
" Sesine kulak veriyorum ve seni dinlerken bir anne, bir kardes ya da bir arkadas gibi konusmadigini fark ediyorum. Sanki seytanin ta kendisi sana ne konusacagini soyluyor, adeta dudaklarindan onun sesi cikiyor. Neden beni kocam icin olan askimin buyuk bir yalan olduguna, alevi ic eriten dusmanca bir ask besledigime ikna etmeye calisiyorsun? Onu her zaman sevdigim gibi seviyorum. Beni ayirdiklari bu adamla bir hayat icin damarlarimda akan, beni ateslendiren kanimi son damlasina kadar veririm. Eger kocan bana izin verseydi su anda oraya giderdim. Ve oyle bir sevgiyle Julian'i kollarima alip, goz yaslarimla yikardim ki suruhlarimizin aleviyle yanip kul olurdu. Ama sirf Julian’i seviyorum diye, benim icin hayatlarini feda eden comert ve asil insanlara mutesekkir olmamali miyim? Ve eger ondan nefret etmiyorsam, onu . . . sevmeli miyim?
Tanrim bana yardim et! Butun dunya oyle seyler soyluyor ki, oyle garip hikayeler duyuyor ve oyle uzgun seyler goruyorum ki kendimden suphe etmeye basliyor ve korkuyla kendime soruyorum: Ben, gercekten, soyledikleri gibi biri miyim? Beni fark ettirmeksizin yiyip bitiren yasak bir ask mi besliyorum icimde? Ve bu yasak askin seytani atesi duygularimi ve irademi perdeliyor mu? Dinle, Mercedes . . .Seni nasil ikna edebilecegimi bilmiyorum. "
https://cloud10.todocoleccion.online...8/45054198.jpg
" Te escucho, y al escucharte, no mi madre, no mi hermana, no mi amiga, me parece, tal me suenan tus palabras, que Satanás por tus labios aconseja, inspira y habla. ¿ Por qué quieres convencerme, que mengua, y mengua en el alma, V el cariño de mi esposo, y que en ella impuro se alza otro cariño rival lo con fuego que quema y mancha? ¡ Si yo quiero como quise! Si yo diera, hasta agotarla, toda la sangre que corre por mis venas y me abrasa, por solo un punto de vida de **uél de quien me separan. Si yo entraría ahora mismo, si tu esposo me dejara, y en mis brazos á Julián, inundándole de lágrimas, con cariño tan entero y tal pasión estrechara, que se fundieran sus dudas al calor de nuestras almas! ¿Y porque á Julián adore he de aborrecer ingrata al que noble, generoso, por mí su vida arriesgaba? ¿ Y no aborrecerle es ya. . . amarle ?
¡ Jesús me valga! Tales cosas piensa el mundo, oigo historias tan extrañas, tan tristes sucesos miro, tales calumnias me amagan, que á veces dudo de mí y me pregunto espantada: ¿seré lo que dicen todos? ¿llevaré pasión bastarda en el fondo de mi ser, quemándome las entrañas, y sin saberlo yo misma, en hora triste y menguada, por potencias y sentido brotará la infame llama? ¿ Luego me dices verdad ? ¡ Si digo verdad ! . . . ¿No le amas?¡ Mira, Mercedes, que yo no sé como te persuada! "
Rus ressam Grigoriy Grigorievich Myasoyedov'un dogum yildonumu (19 Nisan 1834)
The Zemstvo at Lunch, 1872
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ojedow_001.jpg
Busy Time for the Mowers, 1887
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ojedow_003.jpg