-
Italyan siyasetci Giuseppe Mazzini'nin dogum yildonumu (22 Haziran 1805)
"Ulke olmadan ne isminiz, ne simgeniz, ne soz hakkiniz, ne de halklarin arasinda bir kardes olarak yer almaya hakkiniz vardir; insanligin gayri mesru cocuklarisinizdir. Bayraksiz askerler, Yahudiler gibisinizdir. Ne sadakat, ne himaye bulursunuz, kimse size kefil olmaz. Adaletsiz sosyal kosullardan kendiniz icin bir ulke fethetmeksizin kurtulmayi bekleyemezsiniz."
https://www.interessenazionale.net/s...es/mazzini.jpg
"Senza Patria, voi non avete nome, né segno, né voto, né diritti, né battesimo di fratelli tra i popoli. Siete i bastardi dell' Umanità. Soldati senza bandiera, israeliti delle Nazioni, voi non otterrete fede né protezione : non avrete mallevadori.Non v'illudete a compiere, se prima non vi conquistate una Patria, la vostra emancipazione da una ingiusta condizione sociale."
-
Ingiliz yazar Henry Rider Haggard’in dogum yildonumu (22 Haziran 1856)
“Uc hafta - yalnizca uc hafta! Gercekten de zaman olaylarla olculmeliydi, saatlerin gecmesiyle degil. / Three weeks — and only three weeks! Truly time should be measured by events, and not by the lapse of hours.”
http://freeread.com.au/@rglibrary/HR...ges/Ayesha.jpg
-
Alman roman yazari Erich Maria Remarque'nin dogum yildonumu (22 Haziran 1898)
"Bir zamanlar denizdeki bir kayaya asik bir dalga vardi, mesela Capri Koyunda. Kayanin etrafinda kopukler sacarak dans ederdi bu dalga, gece gunduz bu kayayla opusurdu, onu beyaz kollariyla sarar, durmadan ic ceker, kayanin da kendisine gelmesini beklerdi. Onu cok ama cok sevmisti, O'nun icin firtinalari asardi. Ama bir gun kukredi, tamamen icine aldi onu, ve azar azar batisini izledi. Aniden kaybolmustu kaya. Dalganin oynamak isteyecegi, sevecegi, durmadan hayalini kuracagi, su ustunde dimdik duran bir kaya degildi artik. Denizin dibinde bir tas parcasiydi, dalganin altinda bogulmustu. Dalga mi? Hayal kirikligina ugradi, aldatildigini dusundu, ve baska bir kaya aramaya basladi." Zafer Taki
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Once upon a time there was a wave who loved a rock in the sea, let us say in the Bay of Capri. The wave foamed and swirled around the rock, she kissed him day and night, she embraced him with her white arms, she sighed and wept and besought him to come to her. She loved him and stormed about him and in that way slowly undermined him, and one day he yielded, completely undermined, and sank into her arms.And suddenly he was no longer a rock to be played with, to be loved, to be dreamed of. He was only a block of stone at the bottom of the sea, drowned in her. The wave felt disappointed and deceived and looked for another rock. What does that mean? He should have remained a rock."
"Gencim, yirmi yasindayim. Ama hayatta umutsuzluktan, olumden korkudan ve aci ucuruma surukleyen anlamsiz bir distanligin kosteklenmesinden baska bir sey tanimiyorum. Milletlerin birbirlerine zorla dusman edildigini ve hic ses cikarmadan, hicbir sey bilemeden budala, uysal ve bonce birbirlerini oldurduklerini goruyorum. Dunyanin en zeki beyinlerinin, butun bunlari daha ustaca ve daha devamli yapmak icin yeni silahlar ve yeni laflar bulduklarini goruyorum." Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok
http://cultura.biografieonline.it/wp...ccidentale.jpg
"Io sono giovane, ho vent'anni: ma della vita non conosco altro che la disperazione, la morte, il terrore, e la insensata superficialità congiunta con un abisso di sofferenze. Io vedo dei popoli spinti l'uno contro l'altro, e che senza una parola, inconsciamente, stupidamente, in una incolpevole obbedienza sui uccidono a vicenda. Io vedo i più acuti intelletti del mondo inventare armi e parole perché tutto questo si perfezioni e duri più a lungo. E con me lo vedono tutti gli altri uomini della mia età, lo vede e lo vive la mia generazione."
-
-
-
Marlon Brando, Karl Malden, Lee J. Cobb’in rol aldigi Rihtimlar Ustunde (On the Waterfront- Fronte del porto) 22 Haziran 1954’de Japonya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...0,1000_AL_.jpg
https://media.giphy.com/media/jBi1bIqQiIZSU/source.gif
-
Ingiliz sair, kisa hikaye ve roman yazari Walter de la Mare’nin olum yildonumu (22 Haziran 1956)
https://4.bp.blogspot.com/-fNOcBJWuJ...7bd88a0bbc.jpg
Bana Pan oldu dediler,
Oyleyse kimdi sakiyan sessizce
Kul rengi murverlerle kapli
O yesil vadinin dibinde
Bazen ruhumun buyusuyle
Canlanan bir kustu sanki oten
Bazen denizin iniltisiydi
Karada yuregime seslenen
Soluk guzelligiyle cuha ciceklerinin
Donanmis kirlarda bile
Eski bir acinin gozyaslarina
Rastladim menekselerde
https://images.gr-assets.com/books/1...8l/3096016.jpg
They told me Pan was dead, but I
Oft marvelled who it was that sang
Down the green valleys languidly
Where the grey elder-thickets hang.
Sometimes I thought it was a bird
My soul had charged with sorcery;
Sometimes it seemed my own heart heard
Inland the sorrow of the sea.
But even where the primrose sets
The seal of her pale loveliness,
I found amid the violets
Tears of an antique bitterness.
-
Amerikali yazar Dan Brown'in dogum gunu (22 Haziran 1964)
“Bir arti on bir esittir on mu? Hemen, ‘Yanlis’dedi.
‘Peki bunun dogru olmasiniýnýn bir yolu var mi sence?’
Ambra basini iki yana salladi,. ‘Hayir, denklemin kesinlikle yanlis.’
Profesor nazikce genc kadini elinden tutup kendi bulundugu tarafa cekti. Ambra isaretlere onun durdugu noktadan bakiyordu.
Denklem bas asagi olmustu.
X = IX + I
Ambra saskinlik icinde basini kaldirdi.
Langdon gulumsuyordu. ‘On esittir, dokuz arti bir. Bazen baska birinin gercegini anlamak icin tek yapman gereken bakis acini degistirmektir."
https://www.penguin.co.uk/content/da...8754/cover.jpg
“One plus eleven is ten? ‘False,’ she said immediately.
‘And can you see any way this could be true?’
Ambra shook her head. ‘No, your statement is definitely false.’
Langdon gently reached out and took her hand, guiding her around to where he had been standing. Now, when Ambra glanced down, she saw the markings from Langdon’s vantage point.
The equation was upside down.
X = IX + I
Startled, she glanced up at him.
‘Ten equals nine plus one,” Langdon said with a smile. “Sometimes, all you have to do is shift your perspective to see someone else’s truth.’
Ambra nodded, recalling how she had seen Winston’s self-portrait countless times without ever grasping its true meaning.”
http://www.quotemaster.org/images/7d...bcdecba13c.jpg
"Zihinlerinizi acin, dostlarim. Bizler hepimiz anlamadiklarimizdan korkariz."