Turk ressam Nuri Iyem’in olum yildonumu ( 18 Haziran 2005 )
Bodrum, 1982
https://media.mutualart.com/Images/2...b6f5b_570.Jpeg
Amanti Ordinari ( Ordinary Lovers, 1999 )
https://pbs.twimg.com/media/DGaiAXaXcAEBs1t.jpg
Printable View
Turk ressam Nuri Iyem’in olum yildonumu ( 18 Haziran 2005 )
Bodrum, 1982
https://media.mutualart.com/Images/2...b6f5b_570.Jpeg
Amanti Ordinari ( Ordinary Lovers, 1999 )
https://pbs.twimg.com/media/DGaiAXaXcAEBs1t.jpg
Amerikali illustrator ve cocuk kitaplari yazari Tasha Tudor'un olum yildonumu ( 18 Haziran 2008 )
https://quotefancy.com/media/wallpap...-you-could.jpg
" Hayat, yapabileceginiz her seyi basarmaniza yetecek kadar uzun degil. Ama canli olmak bile ne buyuk bir ayricalik. Tum bu kirlilige ve korkuya ragmen bu kelime nasil da guzel. Dusunun ki yildizlari senede sadece bir kez goruyorsunuz. Bir dusunun ne derdiniz. Hayran olurdunuz! "
https://www.azquotes.com/picture-quo...r-39-81-63.jpg
" Ev islerinden, utu yapmaktan, camasir yikamaktan, yemek yapmaktan ve bulasik yikamaktan keyif aliyorum. Ne zaman su formlara denk gelsem meslegimi soruyorlar. Her zaman ev kadini diye yaziyorum. Bu cok guzel bir meslek, niye bunun icin ozur dilemeli. Ev kadinisiniz diye aptal degilsiniz. Recel pisirirken Shakespeare okuyabilirsiniz. "
https://4.bp.blogspot.com/-OmUWrV7mb...2Bgarden-9.jpg
1998 yilinda Nobel Edebiyat Odulu'nu kazanan, Portekizli yazar ( José de Sousa Saramago ) José Saramago'nun olum yildonumu ( 18 Haziran 2010 )
http://kena.com/wp-content/uploads/2...ustracion2.jpg
" Geri donmek. Geri donme ifadesinin iade edilmek ile ayni sey olmadigini bilmek icin postaci olmaya gerek yoktur, geri donmenin anlami, eflatun mektubun yalnizca gidecegi adrese varmadigini ifade edebilir, diger bir deyisle yolun belli bir yerinde bir seyler olmus ve mektup gittigi yolu bu kez tersine kat etmistir. Tabii mektuplar yalnizca goturuldukleri yere gidebilirler, bacaklari ya da kanatlari yoktur ve bilindigi kadariyla kendi baslarina karar alamazlar, eger alabilselerdi bircok kez tasimak zorunda kaldiklari kotu haberleri tasimayi istemeyeceklerine de eminiz. Bir anligina olaya karsi tarafin bakis acisindan bakan olum, benim yolladiklarim da bu turden mektuplar iste, dedi, birine belirli bir tarihte olecegini bildirmek haberlerin en kotusu, bu durum, yillarca olumun dehlizlerinde yasamaya ve gunun birinde zindancinin gelip, Iste mektubun, hadi hazirlan, demesine benziyor. "ť Olum Bir Varmis Bir Yokmus
https://cdn.gandhi.com.mx/media/cata...65_1_98288.jpg
" Volvió atrás. No es necesario ser cartero para saber que volver atrás no es lo mismo que ser devuelta, que volver atrás puede decir únicamente que la carta violeta no llegó a su destino, que en un punto cualquiera del recorrido pasó algo que la hizo desandar el camino, volver hacia el lugar de donde había venido. Ahora bien, las cartas sólo pueden ir a donde las llevan, no tienen piernas ni alas, y, por lo que se sabe, no están dotadas de iniciativa propia, si la tuvieran apostamos que se negarían a llevar las noticias terribles de que tantas veces tienen que ser portadoras. Como esta mía, admitió la muerte con imparcialidad, informar a alguien de que va a morir en una fecha precisa es la peor de las noticias, es como estar en el corredor de la muerte desde hace una cantidad de ańos y de repente viene el carcelero y dice, **uí tienes la carta, prepárate. "
https://pics.me.me/el-viaje-no-acaba...e-57768606.png
" Yolculuk asla bitmez. Biten yolculardir sadece. Ustelik onlar da hatirda, anilarda, anlatilarda bir sure daha kalirlar. Kumsalda oturan yolcu ‘Gorulecek baska bir sey kalmadÝ’dediginde bilir aslinda bunun boyle olmadigini. Yolculugun sonu bir yenisinin baslangicindan ibarettir. Gorulmeyeni gormek sarttir; gorulmus olani yeniden gormek; yazin goruleni bir de kisin gormek, gece goruleni bir de gunduz gozuyle seyretmek, eskiden yagmurun islattigini simdi gunes altinda gormek, olmamis hasadi, curumus meyveyi, yeri degismis kayayi, onceleri orada olmayan golgeyi. Atilan adimlarin ustunden yeniden gecmek gerekir, tekrar etmek ve yanlarina yenilerini eklemek icin. Yolculuga yeniden cikmak gerekir. Her zaman. Yolcu yeniden yollarda. " José Saramago
" Ask komedyasinda veya tragedyasinda iki oyuncu vardir; hemen her zaman biri ezer, biri ezilir. Ezen rolunde bulunan her kadin gibi ama ondan daha az, daha bilincsiz olarak, Olga bu kedi fare oyunundan kendini yoksun birakmiyordu. Bazen bir duygu icinden yildirim gibi disari cikmak istiyor, fakat hemen kendini tutuyor, icine kapaniyordu. Oblomov'u kendi haline biraktigi zaman hicbir adim atamayacagini bildigi icin onu hep yurutmeye calisiyordu. "
https://vivifychangecatalyst.files.w...1ifwrwvkjl.jpg
" In this comedy—or tragedy, depending on the circumstances—both characters appeared almost always in the same capacity: as tormentor and victim. Like any woman in the leading role—that is, the role of tormentor, although naturally less than others and unconsciously—Olga could not resist playing cat and mouse. From time to time a flash of emotion would burst from her, like lightning, like an unexpected whim, and then, just as suddenly, she would concentrate again and retreat inwardly. But most of all and most often she nudged him forward, knowing that he would not take a step himself and would remain stockstill where she had left him. "
" ‘ Sana bakmami istemiyorsan, golgene bakarim ’ dedi. ‘ Golgeme bakacaksan, dilegim golgem neredeyse orada olmaktir ’ diye yanitladi. / ‘Miraré tu sombra si no quieres que te mire a ti’, y él respondió: ‘Quiero estar donde esté mi sombra si allí es donde están tus ojos’ / ‘ Guarderň la tua ombra, se non vuoi che guardi te’ gli disse, e lui rispose ' ’ essere ovunque sia la mia ombra, se la’ saranno i tuoi occhi. ’ " José Saramago
https://d32dm0rphc51dk.cloudfront.ne...8E3A/large.jpg
Foto: Frank Horvat, Warsaw, couple in a cafe, 1963
HBOMax, Titan'in 3.sezonundan fragman yayinladi.
https://youtu.be/jMiDCrvRbH4
Netflix, 30 Haziran'da ekrana gelecek olan Irlanda'nin Cork sehrinde vahsi bir cinayete kurban giden Fransiz televizyoncu Sophie Toscan du Plantier icin girisilen adalet arayisina odaklanan belgesel dizi Sophie: A Murder in West Cork'un fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/cJYTd7FjE40
IFC Midnight, basrollerinde Sofia Boutella ve Jonny Lee Miller'in yer aldigi ve 22 Temmuz'da vizyyona girecek bilim kurgu filmi Settlers'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/oS62UUsflZ4
Neon, basrolunu Nicolas Cage’in ustlendigi Pig filminden fragman yayinladi.
https://youtu.be/75BVV6OYgtI
Frances Mcdormand, Rooney Mara, Claire Foy, Jessie Buckley ve Ben Whishaw'dan olusan kadrosuyla dikkat ceken Women Talking; kucuk bir kabilede kizlarini ve kendileri korumak icin eyleme gecen kadinlain hikayesini anlatacak.
https://deadline.com/wp-content/uploads/2021/06/Foy.jpg
https://www.russh.com/women-talking-film/
AMC, The Walking Dead'in 11. sezonundan gorseller paylasti.
https://www.syfy.com/sites/syfy/file...-11-tunnel.jpg
https://www.syfy.com/sites/syfy/file...n-11-table.jpg
https://www.syfy.com/sites/syfy/file...11-zombies.jpg
https://www.syfy.com/sites/syfy/file...on-11-tree.jpg
Roadside Attractions ve Vertical Entertainment, Mark Wahlberg, Connie Britton, Reid Miller'in basrollerini paylastigi ve zorbaliga karsi farkindaligi artirmak icin Amerika'da bir yuruyus yapmaya karar veren Joe Bell'in hikayesini konu edinen Good Joe Bell'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/HhtJZPzMORQ
Netflix, birinci sezonun ardindan Grand Army'i iptal etti.
https://www.comingsoon.net/assets/up...grandarmy1.jpg
https://www.digitalspy.com/tv/ustv/a...rmy-cancelled/
Mortal Kombat'in yildizi Hiroyuki Sanada, John Wick 4 kadrosuna dahil oldu.
https://www.comingsoon.net/assets/up...yukiSanada.jpg
https://www.heyuguys.com/hiroyuki-sa...*-john-wick-4/
Iranli Týp adami, fizikci, yazar, filozof ve bilim insani Ibn-i Sina'nin olum yildonumu ( 21 Haziran 1037 )
http://www.azquotes.com/picture-quot...-146-32-41.jpg
" Hayatin genisligi, uzunlugundan daha onemlidir. "
http://www.azquotes.com/picture-quot...-111-59-95.jpg
'' Tip, insan vucudunun, hangi araclarla iyilestigine ve hangi dengenin insan vucudunu sagliktan uzaklastirdigini arastirir. "
Neden peygamberlik iddiasinda bulunup yeni bir din kurmaya girismedigini soran ogrencisine verdigi yanit:
" Iste ben bunun icin peygamberlik iddiasinda bulunmuyorum. Ben burada sana hocan ve ustadin, ayni zamanda gunun en buyuk tip otoritesi olarak soguk suyla yikanmamani soyluyorum ve ben hayattayim da. Ama sen benim ogudume kulak asmiyor ve dort yuz yil once Arabistan'da yasamis , okuma -yazma bilmez ve kendisiyle hic karsilasmadigin bir adamin yolunu izliyorsun. Iste; bir peygamberle bir bilge ve filozof arasindaki fark budur. "
https://www.hisbedergisi.com/wp-cont...4%B1sz-1-1.png
" That is why I do not claim to be a prophet. Here I am, your teacher and master, still alive and the greatest medical authority of the day, telling you not to wash yourself with cold water. You do not heed my advice but follow the directions of a man who lived in Arabia four centuries ago, who was illiterate, and whom you have never met. That is the difference between a prophet and a savant and philosopher. "
Tarih ve politika biliminin kurucusu Italyan filozof, devlet adami, diplomat, askeri stratejist, sair ve oyun yazari Niccolň di Bernardo dei Machiavelli'nin olum yildonumu ( 21 Haziran 1527 )
http://images.slideplayer.it/41/1153...s/slide_41.jpg
" Yenilik isteyenler ya bunu isteyecek kadar guce sahiptirler ya da baskalarinin guclerini kullanarak bu ise girisirler. Bu yolda ya rica, minnet ya da zor kullanimina basvuracaklardir. Bu is, ricayla, minnetle yapilmaz. Salt ozguclerine dayanip zor kullanimi yoluna giderlerse basariya ulasma olasiliklari artar. Silahli peygamberlerin basarili silahsiz peygamberlerin basarisiz olmasinin sebebi budur. "
https://pbs.twimg.com/media/C-4fIH4XYAERtOm.jpg
" Aksamlari eve gelip calismaya basladigimda, kir ve toz kapli olan rencber giysilerimi cikarip, yerine soylu mahkeme kiyafetlerimi giyiyorum ve boylece bana kucak acan antik saltanat soylulariyla birlikte oluyorum. Onlarla konusmaktan sakinmiyor, eylemlerinin sebeplerini sorguluyorum. Ve onlarda tum nezaketleriyle bana cevap veriyorlar.Dort saat boyunca hic bir bezginlik, yilginlik hissetmiyorum.Tum dertlerimden ariniyorum..Ne yoksulluk canimi SIKIYOR, ne de olumden korkuyorum.Tamamen bu buyuk adamlarca sahipleniyorum. "ť Niccolo Machiavelli, Prens / Il Principe, 1550
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ti_di_Tito.jpg
“ Venuta la sera, mi ritorno a casa ed entro nel mio scrittoio; e in sull'uscio mi spoglio quella veste cotidiana, piena di fango e di loto, e mi metto panni reali e curiali; e rivestito condecentemente, entro nelle antique corti delli antiqui huomini, dove, da loro ricevuto amorevolmente, mi pasco di quel cibo che solum č mio e ch’io nacqui per lui; dove io non mi vergogno parlare con loro e domandarli della ragione delle loro azioni; e quelli per loro humanitŕ mi rispondono; e non sento per quattro hore di tempo alcuna noia, sdimentico ogni affanno, non temo la povertŕ, non mi sbigottisce la morte: tutto mi transferisco in loro. ”
https://www.palermomania.it/public/a...-apparenza.jpg
" Senin neye benzedigini herkes gorur ama ne oldugunu cok az kisi duyumsar. "
Yuksek Ronesansin Mannerist Italyan ressami ( Sebastiano Luciani ) Sebastiano del Piombo'nun olum yildonumu ( 21 Haziran 1547 )
Organ-shutters of San Bartolomeo, Venice, 1509
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%2C_Venice.jpg
La Resurrezione di Lazzaro ( The Raising of Lazarus, 1517 - 1519 ), National Gallery, Londra
https://pbs.twimg.com/media/DC1o82eWsAEmFo4.jpg
Barok donemin Italyan ressami Andrea Sacchi'nin olum yildonumu ( 21 Haziran 1661 )
Il riposo di Venere ( Venus at Rest, 17th century )
https://www.settemuse.it/pittori_ope...us_at_rest.jpg
Morte di sant'Anna , 1640 – 1649
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_-_Sacchi.png
Brezilyali realist roman ve kisa oyku yazarý, sair Jo**uim Maria Machado de Assis'in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1839 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...real_negro.jpg
" Ey oldugum gune dek sevgisini kazanmak icin cirpindigim kalabalýklar, sizin kayitsizliginizin intikamini boyle aldim iste: Siz etrafimda vizildayip durun, ben sizi duymuyordum bile. Benim bu tavrim, Aiskhylos'un Prometheus'unun, kendisine iskence edenlere karsi takindigi tavirla karsilastirilabilir. Beni sacmaliklarinizin, onemsiz seyler karsisinda duydugunuz heyecanin kayasina zincirleyebileceginizi mi sandiniz? Dostum, sizinkiler zayif zincirler. Guliver gibi, bir kasimi oynattim mi, istedigim an kirarim ben onlari. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Multitude, whose love I coveted until death, that was how I got my revenge on you sometimes. I let humankind bustle around my body without hearing them, just as the Prometheus of Aeschylus did with his torturers. Oh, did you try to chain me to the rock of your frivolity, your indifference, or your agitation? Fragile chains, my friends. I would break them with the action of a Gulliver. It's quite ordinary to go off to ponder in the wilderness. "
" Pascal, insanin dusunen bir kamis oldugunu soylemis. Yanlis. Insan dusunen bir dizgi hatasidir. Hayatin her donemi, bir oncekini duzelten yeni bir basimdir ve her donem, bir sonraki tarafindan duzeltilecektir; ta ki nihai basim yapilana kadar. "
https://m.media-amazon.com/images/I/51rG7b0DjJL.jpg
“ Let Pascal say that man is a thinking reed. He is wrong; man is a thinking erratum. Each period in life is a new edition that corrects the preceding one and that in turn will be corrected by the next, until publication of the definitive edition, which the publisher donates to the worms. ”
" On yedi yasindaydim; dunyayi ve kendimi, ust dudagimin tepesindeki tuylerin biyik olduguna inandirmaya calisiyordum. Kibirli hareketler icinde oldugum icin erkek gibi davranan bir cocuk mu, yoksa cocuk gibi davranan bir erkek mi oldugumu bilmek zordu. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" I was seventeen. My upper lip was beginning to sprout as I strove to grow a mustache.My eyes, lively and resolute, were my really masculine feature. Since I showed a certain haughtiness it was hard to tell whether I was a child with the arrogance of a man or a man with the look of a boy. "
Fransiz ressam Jean-Édouard Vuillard’in olum yildonumu ( 21 Haziran 1840 )
The seamstresses, 1890
https://upload.wikimedia.org/wikiped...07701_0009.jpg
Child in an orange shawl, 1894 – 1895 ( National Gallery of Art, Washington DC )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Ingiliz vatandasi Italyan ressam Enrico Coleman’in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1846 )
Timor panico, 1883
https://upload.wikimedia.org/wikiped...aballos%29.jpg
Horses drinking from a stone trough, 19th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...co_Coleman.jpg
Italyan ressam Giuseppe De Sanctis’in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1858 )
The Red Bonnet, 1924
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Giuseppe_-.jpg
Flower Market in Brussels, 20th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...tis-Market.jpg
Amerikali ressam Henry Ossawa Tanner’in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1859 )
The Banjo Lesson, 1893
https://upload.wikimedia.org/wikiped...njo_Lesson.jpg
Spinning By Firelight, 1894
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281894%29.jpg
Fransiz ressam Louis Étienne Watelet'nin olum yildonumu ( 21 Haziran 1866 )
Vista di una fabbrica di lenzuola a Vienne, 1837 ( Museo di belle arti e Archeologia di Vienne )
https://pbs.twimg.com/media/E4ZD7LWX...jpg&name=large
Mountain Landscape with a Mill Stream, 19th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...t-Mountain.jpg
Alman - Amerikali ressam Oscar Florianus Bluemner’in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1867 )
Form and Light, Motif in West New Jersey, 1914
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._and_Light.jpg
Old Canal Port, 1914
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Meksikali ressam Julio Ruelas Suárez’in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1870 )
La Domadora, 1897
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ra%2C_1897.jpg
Sokrates, 1902
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281902%29.jpg
Rus avangard sanatci, ressam, kostum tasarimcisi, yazar, cizer ve set tasarimcisi Natalia Sergeevna Goncharova’nin dogum yildonumu ( 21 Haziran 1881 )
Self-portrait, 1907
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%2C_GTG%29.jpg
Women with rakes, 1907
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._grablyami.jpg
Rus yazar Fedor Vasil'evič Gladkov'un dogum yildonumu ( 21 Haziran 1883 )
" Yaktik, yiktik, aci cektik...Oluk oluk kan akti. Aclik cektik. Ve simdi o ezilmesi icin bunca aciya katladigimiz gunler tekrar karsimizda...Hangisi kabustu, bilemiyorum: Akitilan kanlarimi mi, aci dolu mucadelemiz mi, yoksa bu sarhos kahveleri ile bu, tika basa doldurulmus magaza vitrinleri mi ? Bunca mucadele, isci kulubelerinde sefalet ve aclik eskisinden daha ezici bir agirlikta tekrar uzerimize coksun diye miydi ? Icimizde yasayan, kanimizi kurutan zehirli yilanlar, hirsizlar ve somuruculer yeniden eski rahat hayatlarina kavussun diye miydi bizim mucadelemiz? Hayir ben kabullenemem bunu, kafamin ici bu kuskuyla doluyken yasayamam..Bunca mucadele, cekilen bunca aci, gozumuzu bile kirpmadan gidisimiz sonradan kendi kendimizi carmiha germek icin miydi ? Neden ? "
https://images.gr-assets.com/books/1...60l/143523.jpg
" We have destroyed and we have suffered-. A sea of blood- famine. And suddenly- the past arises again with joyful sound.... And I don't know where the nightmare is: in those years of blood, misery, sacrifice, or in this bacchanalia of rich shop windows and drunken cafes! What was the good of mountains of corpses? Were they to make the workers' dens, their poverty and their death, more dreadful? Was it that blackguards and vampires should again enjoy all the good things of life, and get fat by robbery ? I cannot recognize this, and I cannot live with it! We have fought, suffered and died- was it in order that we should be so shamefully crucified? What for ? "
Fransiz filozof, roman ve oyun yazarý, politik eylemci, biyografi yazari ve edebi elestirmen Jean-Paul Sartre'in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1905 )
https://letteralmente.net/wp-content...-800x600-f.jpg
" Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir seye ya da kimseye artik rastlamayacagimi biliyorum. Birisini sevmeye kalkismak, onemli bir ise girismek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veris, korluk ister. Hatta baţlangicta bir ucurumun uzerinden sicramanin gerektigi bir an vardir. Dusunmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan boyle artik bu gerekli sicrayisi yapamayacagimi biliyorum. " Bulanti
https://www.babelio.com/couv/CVT_La-Nausee_4007.jpeg
“ Je sais que je ne rencontrerais plus jamais rien ni personne qui m'inspire de la passion. Tu sais, pour se mettre ŕ aimer quelqu'un, c'est une entreprise. Il faut avoir une énergie, une générosité, un aveuglement... Il y a męme un moment, tout au début, oů il faut sauter par-dessus un précipice ; si on réfléchit, on ne le fait pas. Je sais que je ne sauterai plus jamais. ”
" Yazi ile dogdum ben. Yazidan once, yalniz bir ayna oyunu vardi ortada; daha ilk romanimla birlikte, aynali saraya bir cocugun girdigini anladim. Yazmakla var oluyor, buyuklerin elinden kurtuluyordum; ama yalnizca yazmak icin yasiyordum ve ' ben 'ť dedigim zaman, ' yazan ben'i kastediyordum. " Sozcukler
https://1.bp.blogspot.com/-PN2SO9jR4...ouvertures.jpg
“ Je suis né de l’écriture : avant elle, il n’y avait qu’un jeu de miroirs ; dčs mon premier roman, je sus qu’un enfant s’était introduit dans le palais de glaces. Écrivant, j’existais, j’échappais aux grandes personnes ; mais je n’existais que pour écrire et si je disais : moi, cela signifiait : moi qui écris. ”
https://qqcitations.com/images-citat...tre-206058.jpg
" Baskalarinin ozgurlugunu amac edinemedigim surece kendi ozgurlugumu amaclayamam. / I cannot make liberty my aim unless I make that of others equally my aim. "
Amerikali roman yazari ve edebi elestirmen Mary McCarthy'nin dogum yildonumu ( 21 Haziran 1912 )
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-66-63-50.jpg
" Seksi askin isini yapmaya, aski da seksin isini yapmaya zorlamamalisiniz. "
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-19-20-66.jpg
" Kimsenin yonetimi olmayan burokrasi, despotizmin modern bicimi haline geldi. "
Nobel Baris Odulu alan ilk kadin, Avusturyali yazar, radikal pasifist Bertha Felicitas Freifrau Sophie von Suttner’in olum yildonumu ( 21 Haziran 1914 )
“ Cok degerli pirlanta bir hacim vardi. Onu bozdurmaya gittim. Aldigim parayla otel faturasini odedim, bir sonraki Viyana ekspresine bilet aldim ve bir miktar da naktim kaldi. Dayanilmaz bir baski altinda, ruyadaymisim gibi hareket ediyordum. Delilik oldugunun farkindaydim, belki de bir mutluluktan kacip bir mutsuzlugun kollarina atiyordum kendimi. Tum bunlar bilincimde simsek gibi cakiyordu, fakat yapamiyordum, baska turlu davranamiyordum… ”
https://images-na.ssl-images-amazon....1uK9xDI2mL.jpg
“ Ich besaß ein wertvolles Diamantkreuz, ein Erbstück meines Vormunds Fürstenberg; dieses ging ich veräußern, und der Erlös genügte, um die Hotelrechnung zu begleichen, eine Fahrkarte für den nächsten Schnellzug nach Wien zu lösen und noch eine Barsumme zu erübrigen. Ich handelte wie im Traum, wie unter unwiderstehlichem Zwang. Daß es Torheit sei, daß ich vielleicht von einem Glück davon und einem Unglück in die Arme renne, das blitzte mir wohl durch das Bewußtsein, aber ich konnte, konnte nicht anders… ”
https://gutezitate.com/zitate-bilder...ner-210865.jpg
" Sevmek fiilinden sonra gelen dunya'nin en guzel fiili, yardim etmektir. "
Birinci Dunya Savasi ve Avrupanin Kokenleri'ni iceren eserleriylr taninan Ingiliz tarihci ve universite hocalarindan James Bysse Joll’un dogum yildonumu ( 21 Haziran 1918 )
“ 1910 yilinda aralarinda yuzunu siyaha boyayip bir de takma sakal ekleyen yazar Virginia Woolf'un da bulundugu bir grup genc Ingiliz donanmasinin en geliskin savas gemisi ve Ingiliz - Alman donanma uretiminin son urunu olan HMS Dreadnoughy'un subaylarini, kendilerinin Habesistan Imparatoru ile maiyeti olduklarina inandirmis ve krallar gibi agirlamislardir. Ilk anda insana sulu bir saka gibi gelse de yasamoykusu yazarin belirttigine gore, Virginia Woolf ‘ bundan, erkeklerin zalimlik ve aptalliklari hakkinda yepyeni cikarsama yapmistir. ’ "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ In 1910 when a group of young people, including the writer Virginia Woolf with her blackened and a false beard, succeeded in persuading the officers of HMS Dreadnought, the most up-to-date ship of the British navy and the latest product of the Anglo-German naval race, that they were the emperor of Abyssinia and his suite, and were given a suitably imperial reception. Although this was conceived just as a practical joke, Virginia Woolf 'came out of it', as her biographer writes, ' with a new sense of the brutality and silliness of men '. ”
Amerikali aktris, sarkici ve model Ernestine Jane Geraldine Russell'in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1921 )
Yonetmen Howard Hughes, Russell'i kesfettiginde ( unlu gogusleri icin ) " Erkeklerin onu izlemeye gitmesi icin 2 sebep var bunlar da zaten yeterli. ( There are two good reasons why men go to see her. Those are enough.) " demistir.
https://pbs.twimg.com/media/DCys3t3XkAENUv4.jpg
https://media.giphy.com/media/FuTjksd9lgx6o/giphy.gif
Fransiz roman,oyun ve senaryo yazari ( Francoise Quoire z) Francoise Sagan'in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1935 )
https://pbs.twimg.com/media/DCys3_dXcAInyrX.jpg
" Icimde garip bir huzun var. Bu agir, olaganustu duyguya uzuntu veremiyorum. Onceleri cok cekici gelirdi bana bu uzuntu sozcugu; ama simdi onun bencillikten baska bir sey olmadigini anliyorum; anliyorum ve utaniyorum. Cok kez sikinti, pismanlik, hatta vicdan azabi duydugum oldu; bugunse beni her seyden ayiran yumusak, sinir bozucu bir duygu, ipek bir ag gibi sariyor. " Merhaba Huzun
https://images-na.ssl-images-amazon...._AC_SY780_.jpg
“ Sur ce sentiment inconnu dont l’ennui, la douceur m’obsčdent, j’hésite ŕ apposer le nom, le beau nom grave de tristesse. C’est un sentiment si complet, si égoďste que j’en ai presque honte, alors que la tristesse m’a toujours paru honorable. Je ne la connaissais pas, elle, mais l’ennui, le regret, plus rarement le remords. Aujourd’hui, quelque chose se replie sur moi, comme une soie, énervante et douce, et me sépare des autres. ”
Top Gun ( 1986 ), Cilgin Romantik ( 1993 ), Gazap Atesi (2004), Durdurulamaz ( 2010 ) gibi filmlerin Amerikali yonetmeni Anthony David Leighton Scott'in dogum yildonumu ( 21 Haziran 1944 )
https://m.media-amazon.com/images/M/...2MjM@._V1_.jpg
https://img.thedailybeast.com/image/...b-tease_sb1hel
Polonyali sair, roman ve deneme yazari ve cevirmen Adam Zagajewski'nin dogum gunu ( 21 Haziran 1945 )
https://static01.nyt.com/images/2021...MasterAt3x.jpg
Bilgisayar, kalem ve daktilo arasinda geciyor
gunumun yarisi. Bir gun yarim yuzyil olacak bu.
Yabanci sehirlerde yasiyorum ve yabanci insanlarla
bana yabanci konular hakkinda konusuyorum bazen.
Cok muzik dinliyorum: Bach, Mahler, Chopin, Sostakovic.
Gucu, zaafi ve aciyi buluyorum muzikte, uc sey.
Dorduncusunun adi yok bende.
Sairleri okuyorum, yasayan ve olu sairleri; azmi,
inanci ve gururu ogreniyorum onlardan. Buyuk
filozoflari anlamaya calisiyorum –cogu zaman kucucuk
bir parcasini anliyorum o degerli dusuncelerinin ama.
Uzun yuruyusler yapmayi seviyorum Paris sokaklarinda;
kiskancligin, ofkenin ya da arzunun harekete gecirdigi
diger insanlara bakmayi; elden ele gecen ve yavas yavas
o yuvarlak formlarini kaybeden (ve imparatorlarinin
yuzu silinen) bozukluklari gozlemeyi.
Yanimda agaclar buyuyor, hicbir sey soylemeden
o umarsiz yesil mukemmelliklerinden baska.
Siyah kuslar yuruyor tarlalarda,
bir sey bekliyorlar daha, Ispanyol dullari gibi sabirla.
Artik genc degilim ama benden yaslilar var hala.
O derin uykuyu seviyorum, bir gun artik olmadigimda
ve koy yollarinda hizla bisiklet surmeyi, acik gokyuzundeki
bulutlar gibi siliklesirken kavaklar ve evler yanimsira.
Bazen muzelerde gordugum tablolar bir sey diyorlar bana,
ve butun ironileri kayboluveriyor o anda.
Karimin yuzunu izlemeyi seviyorum.
Her hafta, Pazar gunu, babami ariyorum.
Iki haftada bir arkadaslarimla bulusuyorum,
boyle gosteriyoruz birbirimize sadakatimizi.
Ulkem bir kotulukten kurtuldu. Ama isterim ki
bir diger kurtulus daha izlesin bunu.
Benim de bir faydam dokunur mu? Bilmiyorum.
Denizin cocugu degilim ben,
Antonio Machado’nun kendisi hakkinda yazdigiý gibi,
ama havanin, nanenin ve cellonun cocuguyum
ve koca dunyanin butun yollari kesismiyor,
simdilik bana ait olan bu hayatin
patikalariyla.
https://images-na.ssl-images-amazon....1ohzgnLj4L.jpg
Between the computer, a pencil, and a typewriter
half my day passes. One day it will be half a century.
I live in strange cities and sometimes talk
with strangers about matters strange to me.
I listen to music a lot: Bach, Mahler, Chopin, Shostakovich.
I see three elements in music: weakness, power, and pain.
The fourth has no name.
I read poets, living and dead, who teach me
tenacity, faith, and pride. I try to understand
the great philosophers--but usually catch just
scraps of their precious thoughts.
I like to take long walks on Paris streets
and watch my fellow creatures, quickened by envy,
anger, desire; to trace a silver coin
passing from hand to hand as it slowly
loses its round shape (the emperor's profile is erased).
Beside me trees expressing nothing
but a green, indifferent perfection.
Black birds pace the fields,
waiting patiently like Spanish widows.
I'm no longer young, but someone else is always older.
I like deep sleep, when I cease to exist,
and fast bike rides on country roads when poplars and houses
dissolve like cumuli on sunny days.
Sometimes in museums the paintings speak to me
and irony suddenly vanishes.
I love gazing at my wife's face.
Every Sunday I call my father.
Every other week I meet with friends,
thus proving my fidelity.
My country freed itself from one evil. I wish
another liberation would follow.
Could I help in this? I don't know.
I'm truly not a child of the ocean,
as Antonio Machado wrote about himself,
but a child of air, mint and cello
and not all the ways of the high world
cross paths with the life that--so far--
belongs to me.
Ispanya'nin en populer yasam filozoflarindan, denemeci ve unlu yazar Fernando Fernández-Savater Martín’in dogum gunu ( 21 Haziran 1947 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...zalo_Merat.jpg
“ Hazzi yadsimayi ugras haline getirenlere, ‘ puriten ’ denir. Puritenin ne oldugunu biliyor musun ? Bir seyin , onu yapmanin bize haz vermedigi zaman iyi oldugunu savunan kisi. Aci ceken kimsenin aci cekmeyen kimseden daha iyi oldugunu iddia eden kisi ( oysa gercekte , iyi haz duyan kisi, kotu aci ceken kisiden daha iyidir.) Daha kotusu, puriten, iyi yasayan kimsenin hayatini kotu gecirmesi gerektigine , yasamini kotu gecirirse bunun iyi yasadigi anlamina geldigine inanir. Puritenlerin kendilerini dunyanin en ‘ ahlakli ’ insanlari , dahasi, komsularinin ahlak bekcileri saydiklari aciktir. ” Ogluma Ahlak Ustune Ogutler
https://pictures.abebooks.com/isbn/9788434453623-uk.jpg
“ A los calumniadores profesionales del placer se les llama ‘puritanos’. ż Sabes quién es puritano ? El que asegura que la seńal de que algo es bueno consiste en que no nos gusta hacerlo. El que sostiene que siempre tiene más mérito sufrir que gozar ( cuando en realidad puede ser más meritorio gozar bien que sufrir mal ). Y lo peor de todo: el puritano cree que cuando uno vive bien tiene que pasarlo mal y que cuando uno lo pasa mal es porque está viviendo bien. Por supuesto, los puritanos se consideran la gente más ‘moral’ del mundo y además guardianes de la moralidad de sus vecinos. ”
Iranli avukat, yazar, insan haklari savunucusu, Nobel Baris Odulu sahibi Sirin Ebadi’nin dogum gunu ( 21 Haziran 1947 )
“ Ben durumumu geminin uzerinde yolculuk yapmakta olan bir kisi ile karsilastiriyorum. Gemi battýiginda yolcular okyanusa duser ve yuzmeye devam etmekten baska secenekleri yoktur. Bizim toplumumuzda kadinlarin sahip olduklari her hakkin ters yuz edilmesiyle olan sey budur. Baska bir secenegim yoktu. Yorulamazdim, umudumu yitiremezdim. Onu yapmak icin bile zaman ayiramazdim. ”
https://www.iranhumanrights.org/wp-c...in-Ebadi-3.jpg
“ I compare my situation to a person on board a ship. When there is a shipwreck the passenger then falls in the ocean and has no choice but to keep swimming. What happened in our society was that the laws overturned every right that women had. I had no choice. I could not get tired, I could not lose hope. I cannot afford to do that. ”
“ Kendi yasadiklarim uzerinden Amerikan kadinlarina Iran kadinlari ve kendi yasamimizi tanitmak istiyorum. Ben, toplumun ne en yuksek kademesinden ne de en dusuk kademesindenim. Ben, bir avukat olan bir kadin, Nobel Baris Odulu kazanan bir kisi, bir universitede bir profesöorum. Ayni zamanda yemek yaparim. Cezaevine gitmeye cok yakin oldugumda bile yaptigim ilk islerden birisi ailem icin yeterince yemek hazirlamak ve buzdolabina birakmaktir. ”
https://www.nobelprize.org/images/03...pe-gallery.jpg
“ I wanted to introduce American women to Iranian women and our lives. I'm not from the highest echelons of society, nor the lowest. I'm a women who is a lawyer, who is a professor at a university, who won the Nobel Peace Prize. At the same time, I cook. And even when I'm about to go to prison, one of the first things I do is to make enough food and put it in the fridge for my family. ”
Polonyali fantastik roman yazari Andrzej Sapkowski’nin dogum gunu ( 21 Haziran 1948 )
" ‘ Adim Geralt. Geldigim yer... Hayir, Geralt iste. Yerim yurdum yok benim. Witcher'im.
‘ Evim Kaer Morhen'dir, Witcherlarin yurdu. ... Orada benim gibiler yaratildi. Simdilerde olmuyor aslinda ve Kaer Morhen'de kimseler yasamiyor artik. Vesemir'den baska kimse kalmadi. Vesemir kim mi diyorsun ? Babam. Neden sasirdin oyle ? Bunda sasilacak ne var ? Herkesin bir babasi vardir. Benimki de Vesemir. Gercek babam olmamasi onemli mi ? Gercek babami da annemi de hic tanýmadim. Hayatta olup olmadýklarini bile bilmiyorum.
Evet, Kaer Morhen... Bildik mutasyonu orada gecirdim. ... Hormonlar, otlar, virus enfeksiyonu. Sonra yeni bastan. Ve defalarca. ... Boylece beni dayanikli bir Witcher olarak gorup belli zor ve karmasik ... deneyler icin sectiler. O deneyler daha kotuydu. Ama gordugun gibi hayatta kalmayi basardim. ... Saclarim o zaman agardi. Pigmentlerim tamamen devre disi kaldi. Buna yan etki deniyor. ’ "
https://images-na.ssl-images-amazon...._AC_SY780_.jpg
“ ' I'm called Geralt. Geralt of- No. Only Geralt. Geralt of nowhere. I'm a witcher.
'My home is Kaer Morhen, the Witcher's Abode. It's ... It was a fortress. Not much remains of it. Kaer Morhen . . . That's where the likes of me were produced. It's not done anymore, no one lives in Kaer Morhen now. No one but Vesemir. Who's Vesemir ? My father. Why are you so surprised ? What's so strange about it ? Everyone's got a father, and mine is Vesemir. And so what if he's not my real father ? I didn't know him, or my mother. I don't even know if they're still alive, and I don't much care.
Yes, Kaer Morhen. I underwent the usual mutation there, through the Trial of Grasses, and then hormones, herbs, viral infections. And then through them all again. And again, to the bitter end. Apparently, I took the changes unusually well; I was only ill briefly. I was considered to be to be properly immunized - that's a fancy scholarly term - and was chosen for more complicated experiments as a result. They were worse. Much worse. But, as you see, I survived. The only one to live out of all those chosen for further trials. My hair's been white ever since. Total loss of pigmentation. A side-effect, as they say. ’ ”