...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

Ikide birde af, yapilanma, vergi barisi, imar barisi v.s cikartmayacaksin.
Insanlarin adalet duygularini, adalete olan guvenlerini sarsmayacaksin.
Yasalara, kurallara uyanlari enayi yerine koymayacaksin.
Uymayanlari odullendirmeyeceksin.
Sinav yapiyorsan gostermelik olmayacak.
Sorulari caldirmayacaksin.
Daha cocuk yasdan bireylerin adalet duygularini yok etmeyeceksin.
Bunlari yaparsan ne olur?
Simdi oldugu gibi ulkenin iyi egitimli, rekabet edebilen, siki calisan ureten cocugu, genci toplu halde ceker gider.
Geri kalanlar da biribirinden calarak hayatta kalmaya calisir.
Syg,

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Burada 500 sayfadir ne konusuyoruz?
Tasarruf et yatirim yap diyoruz.
Once gelirini artiracaksin.
Gelir artmadan tasarruf artmaz.
Ayda 100 TL yatirim ile temettu emekliligi olmaz.
Daha cok calisip bu miktari artiracaksin.
Bu birey olarak da boyle, kurum olarak da devlet olarak da boyle.
Kimse bos hayale kapilmasin.
Syg,

---

Evet 500 sayfayı güzel özetlemişsin��

Bu başlıkta akademik düzeyde tartışmalar yapmak isterdim..ama bunun için bazı temel kabullerde uzlaşmak lazım...yoksa laf kalabalıklığı yapmış oluruz.

İ-) ekonomi sosyal bir bilim, hatta tıp gibi bilim olup olmadığı bile tartışılıyor. Neden? Çünkü her zaman 2+2=4 etmiyor, bazen işe yaratan bir politika bazen farklı sonuçlar verebiliyor...zaten ekonominin temel teorileri rasyonel insan kabulüne dayanır...ama görüyoruz ki insan çoğu zaman irrasyonel hareket edebiliyor.

Özellikle 2008 global krizi sonrası pek çok iktisat teorisinin çöktüğü, hatta ekonomi kitaplarının yeniden yazılması gerekliliği konuşuldu...yani zaman ve mekana göre ekonomide doğrular değişebiliyor.

Mekan, yani lokasyon neden önemli...ülkenin durumu eko politikanın en önemli belirleyicisidir...gelişmiş bir ülke için doğru olan politika, bizim için yanlıştır çoğu zaman..sorunların temeli farklıdır, insanların davranışları farklıdır, toplumun yapısı farklıdır...hatta herşey farklıdır..bu nedenle benzer politikalar uygulayıp benzer sonuçlar elde etmeye çalışmak hayaldir.

ii-) daha önce yazmıştım...çoğu zaman nedensellik ile ilişki karıştırılıyor (causality vs correlation)...iki konu arasında ilişki olması, bunların birinin diğerinin sebebi olmasını gerektirmez...enflasyon temelde risk free rate denen değer ile reel faizin toplamından oluşur...risksiz faiz oranı temelde enflasyon ile yakın ilişkidedir, genelde enflasyon ile aynı düzeydedir...enflasyon arttıkça artar...ama reel faizler daha çok ülkeye duyulan güven, ekonomi politikalarının doğruluğu ile ilişkilidir.

bir ülkede enflasyon artarken, reel faizler düşebilir(ülkeye duyulan güven artarsa)..bu durumda enflasyon artarken faizler düşer demek olayı çok basite indirgemek olur...ayrıca açık piyasa kurallarının geçerli olduğu bir ekonomide, reel faizleri global para akımları, likiditenin bolluğu vs de etkiler.

yani reel faizi, pek çok parametre etkiler ve duruma göre bu etkiler çok farklı şekilde ortaya çıkabilir...kontrol etmek ve yönetmek zordur...daha çok orta vadede şekillenir...ama risksiz getiri denen ve genelde enflasyonla ilişkili olan kısımı kontrol etmek çok daha kolaydır...kısa vadeli ve hızlı değişim gösterir...mb faiz politikalarının etki ettiği yer de tam burasıdır.

döviz almak demek, tl satmak demektir...tl satmak için de elinde tl olması gerekmez, çoğu alım-satım işi zaten elde dayanak varlık olmadan, belli bir teminat ile yapılıyor...kaldıraç da kullanıldığı için etkisi de yüksek oluyor...eğer tl nin maliyetini arttırısanız, yani faizi yükseltirseniz, tl yi satıp döviz almanın maliyeti artmış olur...tl yi açığa satan daha fazla maliyet, daha fazla risk almış olur.

iii-) peki faiz artışı demek enflasyonu düşürmek demek midir? tabii ki hayır..enflasyonun tetikleyicisi pek çok faktör vardır...kurların düşüşü, döviz fiyatından etkilenen ürünler nedeniyle maliyetleri düşürücü etki yaptığı için enflasyona da olumlu katkı yapar...ama faizlerin yükselmesi de maliyetleri arttırıcı etki yapar..bu da enflasyona olumsuz etki yapar.

kısa vadeli faizlerle oynayarak hastanın ateşini düşürmeye çalışırsınız...ama ateş düşürücü hastalığı tedavi etmez, kısa vadede rahatlama ve ferahlık sağlar...sürekli ateş düşürücü ile hastayı rahatlatmaya çalışmak bünyeye zarar verir...hastalığı tedavi etmek demek ise, (hastalık=enflasyon ve kur artışı)...orta vadeli tedbirler ile sağlam bir ekonomik politika ile piyasa aktörlerine güven vermek, üretimi ve verimliliği arttırmak...katma değeri yüksek üretim ile maliyetleri düşürüp, daha çok ihracat yapmak vs.

daha çok yazılabilir bu konuda...ama şimdilik bu kadar yeterli sanırım...eğitim durumu ne olursa olsun, eğer bir görüşü savunmak isterseniz (ekonomi politikalarında mutlak doğrular olmadığı için) her zaman bir argüman bulabilirsiniz..etki etmeyi arzuladığınız kesimin değil ekonomi, hemen hiç bir konuda bir görüşü analiz edebilme kabiliyeti olamadığı için (ortalama vatandaşın durumu belli), işin içine biraz da dış güç, iç düşmanlar vs sosu eklerseniz...her görüşü kabul ettirebilirsiniz.

bir de kraldan çok kralcı olan dalkavuklar var...onların görevi de ne olursa olsun kralın görüşlerini savunmaktır...kralın yanlış yöne gittiğini görseler bile, dalkavukluk gereği desteklemeye devam ederler...ve şöyle derler, "kral yanlış yapıyor gözüküyor, ama belki de bir bildiği vardır, yanlış yapmasında bile bir hikmet olabilir"..meşhur bir dalkavuğun dediği gibi, "ben kralın dalkavuğuyum, patlıcanın değil".

yazılar uzun diye okuyamayanlar için özet,

faiz= sebep değil sonuç...mb fazileri yükselterek kısa vadeli ateşi düşürür...bünyede yüksek ateşe bağlı büyük tahribatlar oluşmasını engeller..enflasyon ve paranın değerinin düşüşü ise hastalıktır...bu hastalığın tedavisi ise faizle değil, orta-uzun vadeli güven arttıcı politikalar, yapısal reformalarla olur.

Alıntı:

---

Originally Posted by Cautionary

yazılar uzun diye okuyamayanlar için özet,

faiz= sebep değil sonuç...mb fazileri yükselterek kısa vadeli ateşi düşürür...bünyede yüksek ateşe bağlı büyük tahribatlar oluşmasını engeller..enflasyon ve paranın değerinin düşüşü ise hastalıktır...bu hastalığın tedavisi ise faizle değil, orta-uzun vadeli güven arttıcı politikalar, yapısal reformalarla olur.

---

Yazdığınızı çoğu kişi biliyor ama bizde söze değil söylene bakılıyor. Seviliyorsa destekleyici, sevilmiyorsa karşı argümanlar üretiliyor. Bu nedenle konun özüne bir türlü girilmez. Yapısal reformu yıllardır bekliyoruz ama gelmiyor.


iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

1.ci senaryo
düşük faiz =======> aşırı tüketim=====> düşük tasarruf======>yüksek ithalat=====>yüksek kur

2.ci senaryo
düşük faiz======> yatırım=====> ihracat ======> tasarruf =====> düşük kur

bizim ülkemizde hangisi yaşanır?

Alıntı:

---

Originally Posted by Cautionary

yazılar uzun diye okuyamayanlar için özet,

faiz= sebep değil sonuç...mb fazileri yükselterek kısa vadeli ateşi düşürür...bünyede yüksek ateşe bağlı büyük tahribatlar oluşmasını engeller..enflasyon ve paranın değerinin düşüşü ise hastalıktır...bu hastalığın tedavisi ise faizle değil, orta-uzun vadeli güven arttıcı politikalar, yapısal reformalarla olur.

---

Kesinlikle...olay tamamen budur.

MI MAX cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by british

1.ci senaryo
düşük faiz =======> aşırı tüketim=====> düşük tasarruf======>yüksek ithalat=====>yüksek kur

2.ci senaryo
düşük faiz======> yatırım=====> ihracat ======> tasarruf =====> düşük kur

bizim ülkemizde hangisi yaşanır?

---

bence sorun başka yerde...

atasözlerimiz bile var

-10 dönüm bostan yan gel yat osman

-yazın arsa kışın borsa

Komedi bile değil olsa olsa kara mizahtır bu olup bitenler. Bu krizin diğerlerinden farkı ülkenin topluca bu krizi davul zurnayla çağırması ve hala tehlikeyi görmezden gelerek aynı yanlışları tekrarlaması.

Sanki ortada dalgalı kur rejimi varmış gibi kur iner çıkar deniliyor. Bizim paramız sürekli değer kaybediyor, dalga dediğin iner çıkar, dalga falan yok ortada bir tek tsunami var altına alıp sürekli eziyor bizim parayı. Bir de hala kur yükselsin cari açık kapanır ihracat artar deniliyor, yahu açıp bir rakamlara da mı bakmazsınız siz? Böyle birşey yok, öyle olsa bir yerlerde kur stabilize olur cari açık kapanırdı. Türkiye'nin çok çok temel ve yapısal sorunları var ve siyasilerin bunları çözmek işine gelmiyor, çünkü bunları yapsalar oy kaybederler, onun yerine dış mihraklara kabahati yüklemek daha kolaycı geliyor.

2008 yılında yani 10 sene önce bu ülke 132 milyar dolar ihracat yapmış. 200 milyar dolar gibi de ithalat yapmış. Üzerinden 10 koca sene geçmiş hala 150 milyar dolar ihracatları konuşuyoruz ve ithalat 2017 yılında 234 milyar dolar olmuş. 2007 yılında dolar tl 1,4'lerdeyken, bugün 4,5'lara geldi. Yani 3 kattan fazla yükselmiş. Hani nerede cari açık kapanması, nerede ihracat artışı, nerede ithalat düşüşü, 3 kat değer kaybına rağmen?

Insanlara yanlışlar ezberletiliyor ve sorgulamadan bunu tekrarlıyorlar, Joseph Goebbels bazı şeyleri çok erken öğrenmiş gerçekten de.

Yani uzun lafin kisasi babalara geldik mi? :)

Syg,

Alıntı:

---

Originally Posted by british

bence sorun başka yerde...

atasözlerimiz bile var

-10 dönüm bostan yan gel yat osman

-yazın arsa kışın borsa

---

Herkesin derdi yatmak.
Bu topigin acilmasi bile ondan degil mi?
Yatarak calisan ureten gibi yasanir mi?
Bunun bedelini kim odeyecek?
Syg,

Birde ben bu iktidarın gerçekten aşırı şanslı olduğunu düşünüyorum. Göreve geldikleri ilk günden beridir Amerika harıl harıl dolar basıp pompalıyor diyeceğim ama artık basmakla bile uğraşmıyor elektronik olarak yolluyor. Ve sürekli söylenip duran Amerika faiz artıracak, dolarları geri çağıracak geyiği bir türlü gerçeğe dönüşmüyor. Dolayısıyla hükümette kerameti kendisinde zannediyor.

Redmi Note 4 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Alıntı:

---

Originally Posted by british

1.ci senaryo
düşük faiz =======> aşırı tüketim=====> düşük tasarruf======>yüksek ithalat=====>yüksek kur

2.ci senaryo
düşük faiz======> yatırım=====> ihracat ======> tasarruf =====> düşük kur

bizim ülkemizde hangisi yaşanır?

---

birincisi kolay olan..ikincisi bir anlayış değişikliği, reform ve daha da önemlisi "it gibi çalışmayı" gerektiriyor...ne güzel, toprak-emlak rantı üzerinden, kamu ihaleleriyle haksız yere zenginleşmek...yoksa çalışmak, didinmek çoğumuzun, özellikle haksız yere servete konanaların işine gelmiyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Herkesin derdi yatmak.
Bu topigin acilmasi bile ondan degil mi?
Yatarak calisan ureten gibi yasanir mi?
Bunun bedelini kim odeyecek?
Syg,

---

anlamadım...bu topiğin amacını yatmak olarak değerlendiriyorsanız, okuduğunuz 500 sayfaya yazık olur...bunun en güzel örneği benim, yatıyor muyum mesela? ya da siz kendinize bakın, erken emekli sayılırsınız, ya da temettü emeklisi...tembel, miskin yatan biri misiniz? umarım yanlış anlamışımdır.

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Herkesin derdi yatmak.
Bu topigin acilmasi bile ondan degil mi?
Yatarak calisan ureten gibi yasanir mi?
Bunun bedelini kim odeyecek?
Syg,

---

Derdimiz yatmak değil. Sistemin çarklarından özgür olmak. Çalışanların ücret ve sosyal hakları düşerken çalışma süreleri uzuyor. Eğer gelir yaratabilirsek başkasının koyduğu kurallara göre değil kendi kurallarımıza göre yaşarız.
İlave olarak bugün basit bir anket yapın işverene 60 yaşında personel çalıştırmak istermisiniz. İşçiyede 60 yaşında sizi çalıştırırlar mı diye sorun. Cevap evetse ben bu ülkeye dair birşey bilmiyorum


iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

9 ay oldu, kendi isteğimle kurumsal bir firmadan ayrılalı...hafta içi 6-7 arası, hafta sonu 8-9 arası kalkmaya devam ediyorum...yeri geliyor gece 11-12 lere kadar çalıştığım oluyor...çalışma saatlerim belki azaldı, ama verimliliğim 2-3 katına çıktı...aileme, çevreme çok daha fazla zaman ayırıyor, bağ bahçe işleriyle daha fazla ilgileniyorum. yaptığım işten ve hayatımdan çok daha fazla zevk alıyorum..şükürler olsun çok daha mutluyum eskiye göre.

yani bu başlığın amacını erken emekli olup, daha çok yatmak olarak algılayan büyük yanlıştadır (umarım bu şekilde anlayan yoktur)...zaten erken emeklilik derken kurumsal bir firmadan emekli olmak, ya da kurumsal bir firmada kal- ya da - git kararını kendinin vermesi kastediliyor...zorunluluktan değil, öyle isityorsan kal..ama mutsuzsan, lanet ederek işe gidiyorsan, yeni bir başlangıç için hem maddi, hem manevi gücün olsun..cesaretin olsun...amaç bu.

eğer hayat boyu çok çalıştıysan, hakkınla kazandıysan, birilerine yalakalık yaparak yaşamadıysan...40 ından sonra da karakterinden, öz saygından taviz vermeden yaşayabilirsin...elinde pek çok alternatif olur..her ne yaparsan yap, büyük ihtimal başarılı olur ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam edersin...son nefesine verene kadar azimle çalışmaya, üretmeye, verimliliğini arttırmaya çalışırsın.

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Yani uzun lafin kisasi babalara geldik mi? :)

Syg,

---

hayır...kürkçü dükkanına geldik...hani şu tilkinin dönüp dolaşıp geldiği yer var ya hani.

öyle hep al, ne bulursan hisse portföyüne yatır, portföyü çeşitlendirmeye gerek yok, sadece zayıf kalan hisseyi yeni hisseyle değiştir..başka hç bir enstrümanla ilgilenme...hep borsa, sadece borsa...ölen bu ilkedir.

tabii ki, 100x tl ile 2008 kriizne yakalanmak ile, 1000x tl ile 2018 düşüşüne yakalnamk büneyde farklı etki yapıyor olabilir...üstelik henüz düşüşün yarısında olabiliriz...yani bir %20-30 düşüş daha oluşabilir.

bu nedenle, 10 katına gelmiş hissenin tıkandığını düşünüyorsan satmak mantıklı olabilir...dönem dönem portföydeki hisse oranının %50 nin altına indirmek uygun olabilir...portföyde döviz-altın gibi defansif ürünler de tutmak güzel sonuçlar verebilir.

şahsen bu son dönemlerde gerek siyasilerin tavırları, aksiyonları..gerekse borsamızın performansı beni hiç şaşırtmadı, hayal kırıklığı yaşamadım...ihtimal dahilinde olan şeyler..sürpriz yok.

İsviçre'de kakao yetişmiyor ...

Çikolataları dünya çapında!!!

İsviçre saatleri neden meşhur?

''14, ve 15. yüzyıllarda İsviçre kuyumculukta çok önemli bir yerdedir. Bölgede yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşmak istemeyen köylüler, pırlanta ve altın ticaretiyle uğraşmaktadırlar. Ancak Rönesans hareketinin başlamasıyla cahil olan köylülere kuyumculuğun ve özellikle pırlanta ticaretinin suç olduğu ve bunun ticaretini yapanların cezalandırılacağı söylenir.Tarım ve hayvancılıkla uğraşmak istemeyen bu bir kısım köylü nüfus, geçimlerini nasıl sağlayacaklarını düşünürken, içlerinden çıkan 24 yaşındaki Jean Marc Vacheron evinin bahçesindeki ahırı bir atölyeye dönüştürerek saat üretmeye başlar.''
https://www.radikalsaat.com/isvicred...nasil-basladi/

eğer yeni yeni yatırım yapmaya başladıysan...yani portöydeki tutar senin için çok büyük bir rakam değilse...farklı enstrümanları düşünmene gerek olmayabilir...sürekli al ve biriktir aşamasında devam edebilirsin.

ama erken emeklilik dönemine yaklaştıysan ve portföyün mesela bir yıllık maaşını geçti ise...yavaş yavaş portföyü çeşitlendirmek senin için kritik bir öneme gelmiş demektir...hele hele aktif maaaşlı çalışma hayatın bitmiş ve temettü geliri ile yaşamaya başladıysan...portföy çeşitliliği, malın mülkün tamamının hisse portföyünde OLMAMASI krtiik önemdedir..aksi büyük hata olur.

Alıntı:

---

Originally Posted by Cautionary

daha çok yazılabilir bu konuda...ama şimdilik bu kadar yeterli sanırım...eğitim durumu ne olursa olsun, eğer bir görüşü savunmak isterseniz (ekonomi politikalarında mutlak doğrular olmadığı için) her zaman bir argüman bulabilirsiniz..etki etmeyi arzuladığınız kesimin değil ekonomi, hemen hiç bir konuda bir görüşü analiz edebilme kabiliyeti olamadığı için (ortalama vatandaşın durumu belli), işin içine biraz da dış güç, iç düşmanlar vs sosu eklerseniz...her görüşü kabul ettirebilirsiniz.

bir de kraldan çok kralcı olan dalkavuklar var...onların görevi de ne olursa olsun kralın görüşlerini savunmaktır...kralın yanlış yöne gittiğini görseler bile, dalkavukluk gereği desteklemeye devam ederler...ve şöyle derler, "kral yanlış yapıyor gözüküyor, ama belki de bir bildiği vardır, yanlış yapmasında bile bir hikmet olabilir"..meşhur bir dalkavuğun dediği gibi, "ben kralın dalkavuğuyum, patlıcanın değil".

---

Sizin çevreniz, düşük oksijenli alanlarda çalışmaktan analiz kabiliyeti kısıtlanmış kişilerden oluşuyor olabilir. Çevrenize bakarak bütün adına çıkarımda bulunmayın. İdeolojik farklılıklar gözetilmeksizin, bu coğrafyada yaşayan insanların büyük kısmı; analitik yetenekleri son derece gelişmiş, sağ ve sol lobunu doğuştan aktif kullanabilen kişilerdir.

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Ikide birde af, yapilanma, vergi barisi, imar barisi v.s cikartmayacaksin.
Insanlarin adalet duygularini, adalete olan guvenlerini sarsmayacaksin.
Yasalara, kurallara uyanlari enayi yerine koymayacaksin.
Uymayanlari odullendirmeyeceksin.
Sinav yapiyorsan gostermelik olmayacak.
Sorulari caldirmayacaksin.
Daha cocuk yasdan bireylerin adalet duygularini yok etmeyeceksin.
Bunlari yaparsan ne olur?
Simdi oldugu gibi ulkenin iyi egitimli, rekabet edebilen, siki calisan ureten cocugu, genci toplu halde ceker gider.
Geri kalanlar da biribirinden calarak hayatta kalmaya calisir.
Syg,

---

ozetin ozeti olmuss, nokta...

Alıntı:

---

Originally Posted by human01

Sizi bu karlar yanıltmasın, bu karların çoğu hormonlu bir büyümenin sonucu..bistteki birçok şirketin karlılığı önemli ölçüde azalacaktır..Düşük faiz yüksek kur sarmalının doğal bir sonucu olarak bunu göreceğiz.Türkiye 480 milyar dolar dış borcu olan bir ülke....mutlaka ama mutlaka şirketlerimniz etkilenecek....sadece ve sadece döviz fazlası olan ve stratejik şirketler kendini daha sağlama almış olacak..Fakat buna rağmen bir fırtına koparsa onlar dahi ciddi oranda sarsılır....amacım siyaset yapmak değil..ilerde olabilecekler konusunda öngörüde bulunmak...zira ufukta sagflasyon gözüküyor...yani yüksek enflasyonda durgunluk..resesyon...Enflasyon maliyet enflasyonu olğu zaman kaçınılmaz bir sondur bu durum..Zaten dövizin durumu sonucu CDS lerin hali de ortada.....Bilançolarra mutlaka yansıyacak...Bistte yükselen hisseerde olacaktır..ama malesef çok fazla olmayacak...2001 de devlet borçluydu şimdi ise özel sektör ve hane halkı borçlu...ister istemez talep kısılması ve durgunlukla karşı kaşıya olacağız..

---

Sorum basitt
Ez cümle hisse senedi piyasalarında alım için çok daha uygun zaman ne zaman? 3ay sonra mı 1yıl mı 2, 5 yıl mı?

400küsür şirket var borsa da kılı kırk yararak seçiyoruz zaten , bir senaryo çizelim 100tanesi battı tahtayı kapattı diyelim 1-2de giden banka olsun, devlette memur maaşlarında kesintiye ve bir khk işe 100bin mevduat garantisini 10bine düşürsün....

Benim yatırım yaptığım şirkette malının %75ini avrupaya satıyor olsun gelir euro, hammadde gider euro, işcilik TL borcumda euro bir alman bankasına olsun

Eğer kağıt üstteki yazdığım olumsuzluklardan dolayı yarı fiyatına 4te bir fiyatına düşerse ben gönül rahatlığıyla paçal yaparım.


Yatırım Tavsiyesi Değildir





Sent from my iPhone using hisse.net mobile app

Döviz muhabbeti geçmiş . Bu ülkede dövizin artması demek yüksek enflasyon demek işsizlik demek ekonomik durgunluk demek.
Başka da bir şey değil.

General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

https://twitter.com/SelcukRSirin/sta...675197952?s=19

Cok calismamiz lazim cok.
Bu gencler mi odeyecekler sizlerin emekli maaslarini?
Syg,

Bu Kez Geçmişi de Sattık
Türkiye, eskiden kamu kesimi açıklarını kapatmak için geleceği satardı. Yani iç ve dış borçlanma yapar, gelecekte elde edeceği gelirleri belirli bir indirimle peşin tahsil eder, bununla açığını kapatırdı. Son 16 yılda geleceği satmaya devam ederken bir yandan da özelleştirmeler aracılığıyla geçmişi satıp paraya çevirmeye başladı. Kamu parasıyla yapılmış olan kuruluşlar, tesisler, üretim birimleri satıldı ve açıklar kapatıldı.

2003 – 2017 yılları arasında özelleştirmelerden elde edilen gelir ya da geçmişi satarak elde edilip kullanılan para tutarı yaklaşık 104,6 milyar TL (61 milyar USD.) (Bu şekilde elde edilen özelleştirme gelirleri ek 1’deki tabloda yer alıyor.)

Geçmişi böylece satıp ele geçen paralarla açıklar kapatılırken, sistem, geleceği satıp oradan gelen paraları da kullanmaya devam etti. 2002 yılı sonunda dış borç stokunun toplamı 129,6 milyar Dolardı. Bu borç stoku, 2017 sonunda 453 milyar Dolara ulaştı. Demek ki bu dönemde 323,4 milyar Dolar dış borçlanma yapıp kullanmışız. Bunun 71,4 milyar Doları kamu kesimince, 273 milyar Doları özel kesimce kullanılmış. (Dış borçlanmadan gelen ve kullanılan paraları ek 2’de görmek mümkün.)

Kamu kesimi bir yandan da iç borçlanmaya devam etmiş. Bir başka ifadeyle geleceği yalnızca dışarıya borçlanarak değil içeriye borçlanarak da kullanmışız. 2001 yılı sonunda yurtiçi borç stoku 47,3 milyar TL imiş. Bu stok 2017 sonunda 574,1 milyar TL’ye yükselmiş. Yani bu dönemde 526,3 milyar TL iç borcu artırmış kamu kesimi. Yukarıdaki tablolarla birlikte değerlendirebilmek için buradaki TL miktarları yıllık ortalama USD/TL kurlarıyla Dolara çevirirsek 2002 yılı sonunda 31,3 milyar Dolar tutan iç borç stokunun 2017 sonunda 157,3 milyar Dolara yükseldiğini görebiliriz. Demek ki iç borçlanma yoluyla geleceğimizi satarak da 126 milyar Dolarlık para kullanmışız. (İç borçlanmadaki gelişmeleri de ek 3’de görmek mümkün.)

Özetlemek gerekirse 2003 – 2017 arasında 15 yıllık dönemde geçmişi satarak 61 milyar Dolar, iç ve dış borçlanma yoluyla geleceğimizi de satarak 449,4 milyar Dolar olmak üzere toplamda 510 milyar Dolar parayı kullanmışız.

Bu inanılmaz finansman kaynaklarına karşılık ortaya çıkarabildiğimiz ekonomik büyümeyle geldiğimiz nokta, GSYH sıralamasında öteden beri içinde bulunduğumuz dünya 17’nciliği ve kişi başına gelirde öteden beri içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağı düzeyi. Bir başka ifadeyle geçmişi ve geleceği satarak ancak bulunduğumuz yerde kalabilmeyi sağlamışız. Oysa hedefimiz ilk on ekonomi arasına girebilmekti.

Bundan sonrası daha da zor görünüyor. Çünkü buraya gelirken evdeki gümüşlerin büyük çoğunluğunu satmış, kamu kesimini, özel kesimi ve bireyleri yüksek oranlarda borçlandırmış bulunuyoruz. Yani satacak fazla gümüşümüz kalmadığı gibi borçlanacak imkânımız da pek kalmamış görünüyor.



Ek Tablolar:

1.Özelleştirme Gelirleri (Kaynak: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Faaliyet Raporları)

Yıllar
Tutar (milyon USD)
Ortalama Kur
Tutar (milyon TL)
2003
289
1,42
410
2004
1.283
1,49
1.916
2005
8.222
1,37
11.239
2006
8.096
1,59
12.880
2007
4.259
1,32
5.637
2008
6.259
1,24
7.791
2009
2.275
1,55
3.518
2010
3.082
1,57
4.831
2011
1.358
1,62
2.194
2012
3.021
1,82
5.484
2013
12.486
1,86
23.183
2014
6.279
2,14
13.446
2015
1.996
2,75
5.480
2016
1.314
2,93
3.856
2017
751
3,65
2.740
Toplam
60.970
104.604


2.Dış Borç Stoku Artışı (milyon USD) (Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Borç İstatistikleri)

Yıllar
Kamu K.
TCMB
Özel K.
Top. Dış Borç
Dış Borç Stoku/GSYH (%)
2002
64.533
22.003
43.066
129.601
54,8
2003
70.844
24.373
48.956
144.172
45,9
2004
75.668
21.410
64.076
161.154
40,0
2005
70.411
15.425
84.939
170.775
34,2
2006
71.587
15.678
120.738
208.002
38,0
2007
73.525
15.801
160.599
249.925
36,9
2008
78.334
14.066
188.426
280.827
36,2
2009
83.513
13.162
172.071
268.747
41,5
2010
89.109
11.565
191.014
291.688
37,8
2011
94.279
9.334
200.130
303.743
36,5
2012
104.023
7.088
228.505
339.616
39,0
2013
115.945
5.234
268.700
389.879
41,0
2014
117.687
2.484
281.774
401.945
43,0
2015
113.145
1.327
281.940
396.412
46,0
2016
119.847
821
284.467
405.135
47,0
2017
136.182
665
316.360
453.207
53,3


3. İç Borç Stokundaki Gelişmeler (Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Borç İstatistikleri)

Yıllar
Milyar TL
USD/TL
Milyar USD
2002
47,3
1,51
31,3
2003
67
1,42
47,3
2004
241,2
1,49
161,6
2005
269,5
1,37
197,1
2006
273,4
1,59
171,9
2007
280,6
1,32
212,0
2008
298,4
1,24
239,7
2009
365,9
1,55
236,6
2010
395,3
1,57
252,2
2011
395
1,62
244,5
2012
437,8
1,82
241,2
2013
422,2
1,86
227,4
2014
459,9
2,14
214,8
2015
458,5
2,75
167,0
2016
496,8
2,93
169,3
2017
574,1
3,65
157,3

Link verirsek daha iyi olur Cevdet.
Guzel cikmamis yazi.
Syg,

http://www.mahfiegilmez.com/2018/05/...40-yl.html?m=1

Buyur Dudu hocam...

Alıntı:

---

Originally Posted by oguzvortex19

Geleceği bilmiyoruz kağıdın nereden döneceğini de bu nedenle paçal yapmak mantıksız değil ben rüzgara işeyenlerdenim ama kasırgaya kadar deposu olanlardan:)

şimdi petkim 8den 4.9a düştü diye bu süre içinde 6dan 5den alan biri yanlış mı yaptı, siz mesela petkimi alacak olsanız 1i mi bekleyeceksiniz 2yi mi?

Önemli olan en iyiyi umarak en kötüye hazır olmaktır atıyorum 6-5-4-4-3-2-1 hatta 0,5e düşerse eğer ozaman bile kurşun olması gerekir:)

YTD



Sent from my iPhone using hisse.net mobile app

---

Ben borsa kötüdür kağıt alınmaz asla demem,kendim de yıllardır borsa yatırımcısıyım çok kağıt aldım sattım hala da aldığım kağıtlar var.Şimdi siz petkime güvenmişsiniz onu anladım.Arçeliği 10 dan aldım 1 yılda 1.6 ya düştü diye verdiğim 2008 örneği sizi tatmin etmedi onu da gördüm.Borsada benim aklım tek şeye çalışır ne yap et potföyün değerini artır.Bunu kim nasıl yaparsa borsada bence doğru yapmıştır saygı duyarım.Misal siz portföyünüze baktığınızda paranız arttı mı petkimi dün almakla iyi mi yaptınız ona siz karar vereceksiniz.Benim aklıma göre yanlış yaptınız neden çünkü paranız düne göre daha az artık.Yarın artar o zamanda dünkü hareketinize doğru derim.Ama dün almakla yanlış yaptınız çünkü petkim 9 dan 5 e düştü zarar ettiniz.Olay bu kadar basit.Ha bugün 5 den almak doğru mu bilemem sen alırmısın dersen almam.Yakın gelecekte kaos bekliyorum o kağıtlardan almam.2008 den beri bekliyormusun derseniz hayır defalarca kağıt aldım sattım döviz aldım sattım,faize para yatırdım.Para nerde fırsat varsa orda olmalı.Şu ara gayrımenkul sakat ,bluechip kağıtlar sakat.Bu benim aklım tabi.Okey oynuyoruz gibi düşünün herkes farklı taşları bekler farklı dizilimler yapmaya meyillidir bazen çift okey gelir bazen şanslısınızdır bazen değil , biraz da böyle düşünüyorum ben.Doğru hareketler yapıyormuyum benim tek kriterim vardır param artıyor mu azalıyor mu.Sizin paranız ne durumda siz önce ona bakın bence.Misal güneş sigorta yatırımcısıyım,ben dayanamayıp onda paçal yapıyorum.Neden yapıyorsun derseniz.Kağıdı 2005 de 1.60 dan aldım 2 den sattım.Geçen yıl 1.28 lerden aldım.2.10 lardan sattım.Kağıt 15 yıldır tl bazında aynı değerde ..3 ay önce dayanamadım gene 2li rakamlardan almaya başladım.Ben aldıkça düştü.Şimdi 1.49 paçal yapmaya devam ediyorum.Aksigorta 4.20 falan özsermayesi aksigortadan fazla olan güneş sigorta 1.49.Buna aklım ermiyor.Spek olduğuna inandığımdan ve suni olarak kağıdın baskılandığını düşündüğümden habire alıyorum son zamanlarda.Geçen yılki karın çoğu gitti ama inandığımdan devam ediyorum.Siz de petkime bu kadar inanıyorsanız elbette paçal da yapın alın da para sizin karar sizin.Benim misal güneşteki son kararım yanlışmış,geçen yılki kararım doğru çıktı bu yıl yanlış çıktı.Aynı kağıt kağıdın tüm rasyoları geçen yıldan iyi niye şimdi zarardayım cevabı var mı yok.İşte borsa böyle bir mecra ,uzun yazdım kusura bakmayın.

Ha güneş bir bakarsın iyi bilanço yollar aksigorta gibi bir çıkş yapar 4 olur ben o zaman misal döviz yatırımcısı veya faiz yatırımcısı oluveririm seneye hayırlısı.Önemli olan tek şey var ,para artsın portföy büyüsün gerisi boş bence.

Bu arada kağıdımı ne güzel pazarladım di mi.Almayın güneş falan ,alırsanız karı gördüm mü ben çakarım kağıdı, ona göre arkadaşlar .:))))))))))))

Alıntı:

---

Originally Posted by HAKEM

Ben borsa kötüdür kağıt alınmaz asla demem,kendim de yıllardır borsa yatırımcısıyım çok kağıt aldım sattım hala da aldığım kağıtlar var.Şimdi siz petkime güvenmişsiniz onu anladım.Arçeliği 10 dan aldım 1 yılda 1.6 ya düştü diye verdiğim 2008 örneği sizi tatmin etmedi onu da gördüm.Borsada benim aklım tek şeye çalışır ne yap et potföyün değerini artır.Bunu kim nasıl yaparsa borsada bence doğru yapmıştır saygı duyarım.Misal siz portföyünüze baktığınızda paranız arttı mı petkimi dün almakla iyi mi yaptınız ona siz karar vereceksiniz.Benim aklıma göre yanlış yaptınız neden çünkü paranız düne göre daha az artık.Yarın artar o zamanda dünkü hareketinize doğru derim.Ama dün almakla yanlış yaptınız çünkü petkim 9 dan 5 e düştü zarar ettiniz.Olay bu kadar basit.Ha bugün 5 den almak doğru mu bilemem sen alırmısın dersen almam.Yakın gelecekte kaos bekliyorum o kağıtlardan almam.2008 den beri bekliyormusun derseniz hayır defalarca kağıt aldım sattım döviz aldım sattım,faize para yatırdım.Para nerde fırsat varsa orda olmalı.Şu ara gayrımenkul sakat ,bluechip kağıtlar sakat.Bu benim aklım tabi.Okey oynuyoruz gibi düşünün herkes farklı taşları bekler farklı dizilimler yapmaya meyillidir bazen çift okey gelir bazen şanslısınızdır bazen değil , biraz da böyle düşünüyorum ben.Doğru hareketler yapıyormuyum benim tek kriterim vardır param artıyor mu azalıyor mu.Sizin paranız ne durumda siz önce ona bakın bence.Misal güneş sigorta yatırımcısıyım,ben dayanamayıp onda paçal yapıyorum.Neden yapıyorsun derseniz.Kağıdı 2005 de 1.60 dan aldım 2 den sattım.Geçen yıl 1.28 lerden aldım.2.10 lardan sattım.Kağıt 15 yıldır tl bazında aynı değerde ..3 ay önce dayanamadım gene 2li rakamlardan almaya başladım.Ben aldıkça düştü.Şimdi 1.49 paçal yapmaya devam ediyorum.Aksigorta 4.20 falan özsermayesi aksigortadan fazla olan güneş sigorta 1.49.Buna aklım ermiyor.Spek olduğuna inandığımdan ve suni olarak kağıdın baskılandığını düşündüğümden habire alıyorum son zamanlarda.Geçen yılki karın çoğu gitti ama inandığımdan devam ediyorum.Siz de petkime bu kadar inanıyorsanız elbette paçal da yapın alın da para sizin karar sizin.Benim misal güneşteki son kararım yanlışmış,geçen yılki kararım doğru çıktı bu yıl yanlış çıktı.Aynı kağıt kağıdın tüm rasyoları geçen yıldan iyi niye şimdi zarardayım cevabı var mı yok.İşte borsa böyle bir mecra ,uzun yazdım kusura bakmayın.

---

Güneş sigorta diye bir şirketi ilkkez duydum, bilgim olmadığı için yorum yapmayacağım umarım zararı çıkarırsınız.

Ben sizin yerinizde olsam genel kurullarda firmaya gider kardeş siz napıyonuz derdim. 2005de bu şimdi bu... Ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz para kazanmıyor musunuz derdim YTD

Bu arada petkim vs hisse adı çok kullanıldı ama 100tl portföyümün değeriyse

Petkimdeki param 0,6tl, arçelik 1.8tl yeterince dağıtılmış bir portföy var...
Petkimde %13, arçelikte %15 zarardayım.

benim ifade etmek istediğim insanlar grafiğe bakarak seçim & döviz riskiyle şirket süper büyüyor yada batıyor algısı yapıyor.
Ama Bence grafikle realite uyuşmuyor. Çünkü Şirketler sadece grafikten makro ekonomik verilerden oluşmuyor.. Yatırım yaptığınız şirketi tanımak çok önemli

4-5 arkadaşım, ailemin komşusu çalışıyor arçelikte, petkim de de var. Şirketin kağıdı %20düşünce de adamlar aynı şekilde işe gidip geliyor %20 primliykende :)
2009krizinde babam işsiz kaldı. Komşumuz işine devam etti
Bu söylediklerim Yatırım tavsiyesi değildir.



Sent from my iPhone using hisse.net mobile app

100 liranız var ve 0.6 sı petkimde oho sizin işiniz kolay her ay 0.6 liralık alın işte ne güzel.15 yılda dişe dokunur bir şeyler olur.Benim o kadar zamanım yok.Hem yaş olarak hem sabır olarak.Ben biraz daha yüzdesel olarak hacimli giriyorum borsaya.Kar da kısa zamanda çok oluyor zarar da.Ha bu ara kriz beklentim varken hiç girmesem iyiymiş de işyat la gusgr ye çok güvendim girdik bekliyoruz bakalım:)))))))))))

Borsada hak arama işİne gelince ne diyeyim memleket gerçeklerine uzak iyi niyetli bir genç arkadaşsınız diyelim geçelim sn oğuzvortex.:)))))))Arada geçmiş zaman hisseleri diye topik var girin okuyun tavsiye ederim.

Burada bilgili kişiler var, hem bir öneride bulunmak hem de yorumunuzu almak istiyorum.
TÜFE'ye endeksli devlet tahvilleri var. Örneğin iş bankasından yeni baktım TÜFE+4 puan faiz veriyor, altı ayda bir faiz ödemeli. Burada hem anapara hem de faiz enflasyon kadar artıyor. Bu bana çok cazip geldi. İnterneti aradım doğru düzgün bu konuda yazı yok, ya çok eski ya yüzeysel. Tahvilde stopaj %10 olduğundan mevduata göre daha iyi. Neden hiçbir yerde bahsedilmiyor veya popüler değil?
Risksiz bir yatırım ve reel kazanç garantili.
Aranızda bu tahvile yatırım yapmış olan varsa anlatabilir mi bilemediğim gözden kaçırdığım bir husus var mı?

Alıntı:

---

Originally Posted by HAKEM

100 liranız var ve 0.6 sı petkimde oho sizin işiniz kolay her ay 0.6 liralık alın işte ne güzel.15 yılda dişe dokunur bir şeyler olur.Benim o kadar zamanım yok.Hem yaş olarak hem sabır olarak.Ben biraz daha yüzdesel olarak hacimli giriyorum borsaya.Kar da kısa zamanda çok oluyor zarar da.Ha bu ara kriz beklentim varken hiç girmesem iyiymiş de işyat la gusgr ye çok güvendim girdik bekliyoruz bakalım:)))))))))))

---

Borsa ehliyeti zorunluluğu olsa büyük ihtimal mülakattan geçemezdiniz :)

size kısa sürede para kazandıracak bir fikir vereyim, önümüz dünya kupası 1 ay içinde takım oyuncuların performanslarına vesaire çalışırsanız iddaa'dan güzel bir para kazanabilirsiniz

Yada siyasetten anlıyorsanız bazı yurtdışı bahis siteleri seçimlere bahis açtı (Türkiyeden oynamak yasal değil! )

Rte 1.20lerde
İnce 3-4
Akşener 8.5-9
Temel karamollaoğlu 4000 oran

Seçim
İkinci tura kalır 1.25-1.4
İkinci tura Kalmaz 3-3.5 oranlar
Vs... uzuyor gidiyor

Tabiki yatırım tavsiyesi değildir :)


Sent from my iPhone using hisse.net mobile app

Alıntı:

---

Originally Posted by oguzvortex19

Borsa ehliyeti zorunluluğu olsa büyük ihtimal mülakattan geçemezdiniz :)

size kısa sürede para kazandıracak bir fikir vereyim, önümüz dünya kupası 1 ay içinde takım oyuncuların performanslarına vesaire çalışırsanız iddaa'dan güzel bir para kazanabilirsiniz

Yada siyasetten anlıyorsanız bazı yurtdışı bahis siteleri seçimlere bahis açtı (Türkiyeden oynamak yasal değil! )

Rte 1.20lerde
İnce 3-4
Akşener 8.5-9
Temel karamollaoğlu 4000 oran

Seçim
İkinci tura kalır 1.25-1.4
İkinci tura Kalmaz 3-3.5 oranlar
Vs... uzuyor gidiyor

Tabiki yatırım tavsiyesi değildir :)


Sent from my iPhone using hisse.net mobile app

---

Siyasi konulara girmeyeyim şimdi uzar gider konu.Borsa işine gelince oynadığım rakam ve ödediğim yüzdeler düşünülürse eminim sizi kafadan elerler beni borsa yatırımcısı olarak uygun bulurlardı.Eminim buna.Siz tecrübesiz bir tc vatandaşına benziyorsunuz.Borsada hak arama falan konularında yazdıklarınıza baktım da, biraz takip edin piyasaları belki ilerde fikriniz değişir benim tarzımda bir yatırımcı olursunuz.Genel trend benim tarzımdaki yatırımcılığa evrilir haberiniz olsun.

Alıntı:

---

Originally Posted by pilavli

Burada bilgili kişiler var, hem bir öneride bulunmak hem de yorumunuzu almak istiyorum.
TÜFE'ye endeksli devlet tahvilleri var. Örneğin iş bankasından yeni baktım TÜFE+4 puan faiz veriyor, altı ayda bir faiz ödemeli. Burada hem anapara hem de faiz enflasyon kadar artıyor. Bu bana çok cazip geldi. İnterneti aradım doğru düzgün bu konuda yazı yok, ya çok eski ya yüzeysel. Tahvilde stopaj %10 olduğundan mevduata göre daha iyi. Neden hiçbir yerde bahsedilmiyor veya popüler değil?
Risksiz bir yatırım ve reel kazanç garantili.
Aranızda bu tahvile yatırım yapmış olan varsa anlatabilir mi bilemediğim gözden kaçırdığım bir husus var mı?

---

Bunu vatandaşta alabiliyor mu yoksa bankalar mı alabiliyor sadece?