Alıntı:
Ülkemizde birileri henüz dinler arası diyalog projelerindeyken, Halep, Çan, Ezan, Hazzan ve istersen inanma istersen inan hürriyetinin emsaliydi. 2011 öncesinde Halep altta gördüğünüz üstteki resimdi. Işıldayan bu şehri sahaya sürülen zebaniler cehennem ateşiyle yaktı kül etti. Resimde aşağıda gördüğümüz zifiri karanlık tabloyu yarattılar. Halebi soydular, ışığını söndürdüler, sanayisini, ticaretini, üretimini katlettiler.
Fabrikalarını söktüler Türkiyeye taşıdılar. Musallat oldukları 3 sene içinde Halepe kan, gözyaşı, tecavüz, göç, talan, nefret, kin, mezhepçilik, fitne ve fesat ektiler. Halepte de mevcut olan Emevi Camiini askeri kışla yaptılar. Cihadımız için her şey mubah diyerek Kilisler Havralar, Makamlar, Camiler talan edildi. Halep silahlı yıkım örgütlerinden temizlendiğinde sevinçten sokaklara dökülen yüzbinlerin gösterilerini Sayın Erdoğana izletmemişlerdir. Bu sebeple son haftalarda silahlı yıkım örgütlerin terk etmek zorunda kaldıkalrı İdlib kasabaların ve köylerinin sakinlerinin bayram havasında yaptıkları kutlamaları da göstermemişlerdir. Ayrıca İdlibe saldırılırsa milyonlarca insan sınırımıza yığılır iddiaların temelsiz olduğu da görülür. Türkiyeye kaçmak isteyenlerin terör mensupları ve taraftarları olduğu görüldü. Erdoğan Elhak doğru söyler; İdlib, Halep gibi yok edildi. Her iki kenti ve tüm Suriyeyi yakanlar bugün Türk bayrağı ve Erdoğan posterini yakan beslediğimiz akreplerdir.