Demek istiyorki bunlarda hayır sizde hayır diyorsunuz aklınca çok zeki ama basit mantıkla düşünüyor ona tavsiyem şu ki;Ugur mumcu neden öldürüldü?Ölümüne sebep son yazılarını okumasını tavsiye ederim......Ne demek istedigimi anlayan anlamıştır.
Printable View
Siz devlet bahçeli,nin kendi hür iradesiylemi evet dedigini zannediyorsunuz baglı oldugu yer verdi ona talimatı...
Her seçim ve Referanum dönemlerinde oy için Toplu hizmet açılışları bahanesiyle devlet imkanlarını sonuna kadar büyük bir israfla,müsriflikle kullananlar;
"Huzuruma Kul Hakkıyla Gelmeyin"diyen Hak'kın katına çıktığınızda ne diyeceksiniz
http://i.hizliresim.com/ldQy9Q.jpg
Kim Hayır derse desin farketmez.
Biz hayır derken kimin evet dediğine mi bakıyoruz?
Böyle gerizekalı kıyaslamalarla ancak Aktrol avlayabilirisniz.
forum kurallarinda video koymamak varsa hickes koymasin o zaman,
forum kurallari herkesin uymasi icindir.
Kerkük meselesiyle ilgili ise HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, “Kerkük meselesi ayrıdır, Türkiye’deki referandum meselesi ayrıdır. Kerkük meselesi de Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin, Irak’ın meselesidir. Irak merkezi hükümeti Kerkük’te KÜRDİSTAN bayrağını nasıl kabul ediyorsa, Türkiye de sesini etmemelidir” ifadelerini kullandı.
http://i.hizliresim.com/2rOk32.jpg
ben yurtdisindayim.
oyumu kullandim dun kocaman bir evet bastim,
sira vardi disarda insanlar oy kullanmak icin bekliyorlardi,
kakapemi pek kaka mi onlar iste munibuslerle adam tasiyorlardi oy kullansin diye.
tasitlarinin camlarindada kocaman harflerle hayir yaziyordu.
kimin nerede oldugu cok net,
bilmem anlatabildimmi?
Tabiki ayıp degil ama milliyetçi birinin milliyetçiligi ayaklar altına aldıgını söyleyen birinin peşinden koşması biraz garip degilmi?http://www.hurriyet.com.tr/erdogan-m...tinda-22621388
kimin milliyetci kimin ne oldugu su an ayan beyan,
yabanci ajanslarin emperyalist ulkelerin ajanlari hainlik yapiyor, darbe yapiyor.
kim karsilarinda erdoganla bahceli kim yanlarinda herkes goruyor.
daha fazla soze ne gerek var,
vatan tehlikedeyken kim milliyetci kim degil belli olur su anda oldugu gibi
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...192c01771c.png
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
http://www.hurriyet.com.tr/chp-kadin...m_action=click
CHP Kadın Kolları eski Genel Başkanı: Yeni anayasaya 'evet' diyeceğiz
Kadın Kolları eski Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan, yurt genelinde yeni anayasaya 'evet' programları düzenleyen Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz’i, Keçiören’de bulunan merkezlerinde ziyaret etti. CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un “Evet çıkarsa hepinizi denize dökeriz†sözlerini eleştiren Atılgan, “Ülkenin ve Türk milletinin geçirdiği bu zor günlerde, ayrıştırıcı ve nefret dili kullanan Sayın Bozkurt, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesine ters düşmektedir†ifadelerini kullandı.
“Atatürk, küresel güçler ile savaşmış, emperyalist ve işgalci kuvvetleri, ülkemizden kovmuştur†diyen Atılgan, â€Onların taşeron kölelerini de ait olduğu yere gömmüştür†şeklinde konuştu. Türkiye’nin bir önceki yüzyılda mücadele ettiği Kurtuluş Savaşı’nın, içinde yaşanılan bu süreçte de verildiğinin altını çizen Atılgan, Atatürkçü ve devletçi kadroların Kuvayı Milliye ruhunda bir duruş sergilemesi gerektiğini kaydetti.
“Yeni anayasaya 'evet' diyeceğizâ€
Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz’in yurt genelinde düzenlediği “yeni anayasaya evet†programlarına destek vereceğinin altını çizen Atılgan,â€Cumhuriyet kadını olarak, ekibim ile birlikte yeni anayasaya 'evet' diyeceğiz†dedi.
11 Dönem CHP Parti Meclisi üyeliği yaptığını hatırlatan Atılgan, geçen dönem ise partisinin kadın kolları başkanlığı yaptığını ifade etti. 1970'li yıllardan beri aralıksız CHP‘de siyaset yaptığını dile getiren Atılgan, CHP’nin Atatürk’ün çizgisinden uzaklaştığını savundu.
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmalıyız"
Atılgan, şunları kaydetti:
"Atatürk, iç ve dış tehditlerin olduğu bir dönemde halkımızı örgütledi ve işgalci kuvvetler ile mücadele etti. Böyle bir dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olmalıyız ve desteklerimizi esirgememeliyiz.â€
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş ve AYYB Genel Başkanı Cengiz’e de görüşlerini aktardığını söyleyen Atılgan, Ataşâ€™ın birleştirici ve kucaklaştırıcı üslubu ile örnek bir davranış sergilediğini anlattı. Atılgan, bu süreçten sonra milli iradeden yana olacağını da sözlerine ekledi.
Ne diyorlar millete. Bakın biz Fetoyla kavga ettik. Hayır diyor. Kandille de aramız bozuldu. Onlar da hayır diyor. E bir de bak Hollanda bizde seçim var, şimdi gelmeyin 3 gün sonra gelin dedi. Biz ille de şimdi gireceğiz dedik. Kadın bakanımızı karayoluyla Hollandaya sokmaya çalıştık. Onlar da bakanımıza kabalık ettiler. Bak gavurlarla da kavga ediyoruz. O yüzden milliyetçi duyguların kabarmalı. Evet demelisin. Dedikleri bu.
İyi de arkadaş, bende bir hafıza var. Bugünün bir de dünü var. Biz senelerdir Feto'ya da Kandilede dün de karşıydık, bu gün de karşıyız. Ama bugün Fetoyla, Kandille kanlı bıçaklı olan bazıları dün değildi. Vicdanlara sığmayacak, akla hayale sığmayacak yıllar yaşadık. Çünkü o dönem aralarında bir sorun yoktu. Bunu nasıl unutacağız. Bugün arası bozuk olanların yarın tekrar barışmayacağının garantisi nerede.
Yıllarca Fetonun vatan haini elamanlarının nasıl kanun, nizam, mantık tanımadan tüm Türkiyenin gözleri önünde çocukların bile inanmayacağı bir tiyatro oynadığını seyrettik. Yüzlerce vatansever değerli subay, Feto elamanı polislerin bıraktığı düzmece delillerle tutuklandı. Fetocu savcılar akla hayale sığmaz iddianameler yazdı. Ayarlanmış mahkemelere yerleştirilen genç hakimler kabul, eski gerçek hakimler ret oyu verdi. 2-1 çoğunlukla yüzlerce subay, muhalif, hedeflerine engel olarak gördükleri suçsuz insanlar tutuklandı. HSYK toplanıp bu hukuk katliamını durdurmak istedi. Adalet bakanı ve müsteşarı toplantıya girmedi. HSYK toplanamadı. Peşinden 2010 refrandumu yapıldı. Güya 12 Eylül yargılanacaktı. Ama asıl pratik sonuç HSYK nın Fetocuların eline geçmesi oldu. Hukuku katleden Fetocu hakimler yerine, hukuksuz kararlara muhalefet eden gerçek hakimler tasfiye edildi. Daha da acısı kim olduğu belirsiz yalancı tanıklar rahat rahat istediğini sallayabilsin diye gizli tanık yasası çıkarıldı. Olmayan bir örgütü, ayarlanmış mahkemelerde bile başka türlü delillendiremiyorlardı. Bu Feto T.C. kanunlarını çiğnemeye 17 Aralıkta başlamadı. 40 yıldan beri gizlice yayılıyorlardı, devlete sızıyorlardı, başkalarının haklarını yiyerek kendi elamanlarını devlete yerleştiriyorlardı. Bu doğru. Ama bu grubun sırtlarındaki kuzu postunu atıp, açık açık kanunları çiğnemeye başladıkları tarih 2007 deki Ergenekon operasyonu ile başlar.
Şimdi teröristler hayır diyormuş. Biz evet demeliymişiz. Bana ne teröristin şimdi ne dediğinden. Dün aynı teröristler başka şeyler söylüyordu. Varmı böyle bir mantık. Benim kararlarımı teröristler mi belirleyecek. Ben daha teröristler zafer alayı yapar gibi Diyarbakıra otobüsün üzerinde girebilsin diye, Habura teröristlerin ayağına Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin gönderildiğini unutamadım. Ya da silah bırakmamış teröristler şehirlerde kimlik kontrolü yaparken, şehirleri bombalarla donatırken, güvenlük kuvvetlerine aman haa sakın haa sürece zarar vermeyin dendiğini.
Onun için Feto şöyle diyor, Teröristler böyle diyor, o yüzden sen de böyle demelisin türünden mantık yürütmeler benim mantığıma uymuyor.
Kaldı ki geçmişi hiç hatırlamasak, dünyaya ilk defa geliyor olsak, şu an tarihte yapılan ilk anayasayı yapıyor olsak bile bu anayasaya evet denmez. Halkın %51 oyunu alan bir kişi , halkın %100 ünü temsil eden millet meclisinin görev süresini istediği zaman sona erdirecek. Ben öyle uygun gördüm. Haydi seçime gidiyoruz diyecek. En büyük yanlış bu en başta.
İkincisi büyük yetkilerle donatılan bir kişinin yargılanması için 600 üyeli mecliste 400 kişinin kabul oyu vermesi gerekecek. Yani diyelim mecliste 399 kişi yargılamaya evet, 201 kişi hayır diyorsa yargılama olmayacak.
Türkiyenin en üst yargı mahkemesi Anayasa Mahkemesi. Kim seçiyor Anayasa mahkemesi üyelerini. Başkan ve Meclis. Hangi meclis. Başkanın seçildiği dönemdeki, doğal olarak başkanın partisinin çoğunlukta olduğu meclis. Bu mahkemenin tarafsızlığından nasıl söz edilecek. Diyorlar ki şimdiye kadar CB Anayasa mahkemesine üye atıyordu. Şimdiye kadar CB partilimiydi.
Daha önce mecliste olan kararname yetkisi başkana veriliyor. Başkan kararname çıkaracak. Daha sonra meclis aylar sonra bu konuda bir kanun çıkarabilirse, kararname yürürlükten kalkacak. O zamana kadar da atı alan Üsküdarı geçecek. Kararname için bir gün, kanun için belki aylar lazım.
Başkan diyelim hastalandı. İstediği bir kişiyi, seçime kadar tam yetkiyle başkan vekili olarak tayin edebiliyor. Bir gün kalkacağım bakacağım ki hiç tanımadığım, oy vermediğim bir vatandaş minumum 2 ay süreyle tam yetkili bir başkan. Buna kim karar verecek. Tek bir kişi. Kusura bakmayın, ben almayayım böyle bir sistemi. Amerikada böyle bir başkan yardımcılığı sistemi var. Orada bir fark var. Başkan yardımcısı seçimden önce belli. Halk seçimde aynı zamanda başkan yardımcısını da seçiyor.
Gelecek Pazar Türkiye için kritik bir gün. En önemlisi katılımın %100 e yakın olması. Bir kısım vatandaşımızda sandığa bir küskünlük var. Arkadaş sandığa gidip oyunu kullanmazsan, sonra hiç bir şey için şikayet etmeye hakkın olmaz. Bu arkadaşlar amaan benim oyumla ne değişecek diye düşünüyor belki. Değişiyor işte. Her seçimde oy kullanmayan 13-14 milyon vatandaş var. Bedava maç var desen koşa koşa giden insanlar, kendisinin çocuklarının geleceğine etki edecek sandığa gitmeye üşeniyor. Umarım bu sefer katılım her zamankinden fazla olur.
HAYIR'da Hayır Vardır.... Bilen biliyor.. :oleyo:
http://i.sozcu.com.tr/wp-content/upl...4/tweet-ic.jpg
https://www.facebook.com/orhon.belen...5775560108484/
Asrın liderimiz, Antalya'da Uluslararası toplantının ev sahibi olarak konukları karşılıyor...:)
Bu dediğiniz doğruysa milyonlarca geçersiz oy çıkar. Vatandaş nerden bilecek hayırın veya evetin üzerine değil de altına basılacağını. Durum böyleyse Evet veya Hayır seçeneklerinin altında bir daire veya kutucuk olması lazımdı Mühür buraya basılacak diye. Normalde mühür iki seçeneğe birden değmiyorsa, yani hangi seçeneğe basıldığı konusunda bir şüphe olmadığı durumda oyun geçerli olması gerekir. Yok böyle bir durum vardı YSK nın bunu halka duyurması veya seçim sandıklarında bunu anlatan uyarı yazıları koyması lazım. Ve her oy kullanan vatandaşı uyarmak lazım. Ben ilk defa sizden duydum mesala.
3-Birleşik Oy Pusulasında tercih ettiğiniz bölüme Mührü basınız.
Tercih Mührü Beyaz veya Kahverengi bölgeye basılmışsa sorun olmaz.önceki birleşik oy pusulalarında altta yuvarlak mühür yeri varken bile partiye ait bölüm taşılmadığı sürece parti amblemine basılan oylar bile geçerli sayılır.(4-5 defa Sandık başkanlığı yapmışlığım vardır) Yukardaki örnekteki durum uygulanırsa daha çok EVET oyları etkilenir malum seçmen yapısı göz önüne alınırsa.
BORA YAŞAR,
Kaş yapayım derken göz çıkartacaksın..
Millet bunu uygulayacağım diye mühürü yarım basacak.. İşte o zaman oy geçersiz sayılır..
Mühürün yuvarlağı kağıt üzerinde, bir renk alanı içinde tam olsun da, nerede olursa olsun geçerli sayılır..
Saygılarımla..
AYRICA BU RESİM KASITLI HAZIRLANMIŞ.. NİYE EVET İÇİN DEĞİL DE HAYIR İÇİN GEÇERSİZLİK ÖRNEĞİNDEN GİDİLMİŞ..
EVET ZİHNİYETİNİN HAZIRLADIĞI BU RESİM BİR ZOKADIR..
Eğer buna HAYIR demezseniz, bir daha size bir şey sormayacaklar....
"Referanduma sayılı günler kala sosyal medyada, oy verme sırasında mührün kullanımına ilişkin yanıltıcı paylaşımlar çoğaldı. Oyun geçerli sayılması için oy pusulasında tercih edilen rengin herhangi bir yerine basmak yeterli. Tercihin diğer kısma taşması halinde oy geçersiz sayılacak
16 Nisan Pazar günü gerçekleşecek halkoylamasında, 2 ayrı renkten oluşan birleşik oy pusulası kullanılacak. “Evet” tercihinin yer aldığı hane beyaz iken, “Hayır” tercihi ise kahverenginden oluşuyor. Referanduma sayılı günler kala sosyal medyada, oyların geçerli sayılması için pusulanın üzerindeki yazının üzerine değil açığa mührün vurulması gerektiği yönünde iddialar yer aldı.
Habertürk'ten Arzu Kaya'nın haberine göre, kısa süre sonra bu paylaşımların bir tuzak olduğu, mührün aslında yazıların üzerine basılması gerektiği şeklindeki mesajlar da sosyal medyada dolaşmaya başladı.
İstanbul Şişli İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı görevlileri, “Evet” tercihinin yer aldığı beyaz alana veya “Hayır’ tercihinin yer aldığı kahverengi alana mührün basılması halinde oy kullanma işleminin geçerli olacağını kaydetti.
Görevliler, mühür basılırken tercih edilen alanın dışına taşma yapılması durumunda ise oyun geçersiz sayılacağını ifade ederek, “Evet” veya “Hayır” yazısının üzerine mührün vurulma zorunluluğu olmadığını belirtti."
http://www.hurriyet.com.tr/sosyal-me...ikkat-40422394
BORA YAŞAR,
Dün akşam paylaştığın resimle bu resim arasında çelişki var..
Bu durumu Çelişkiler topiğine taşıyacak mısın.. ?
Seni gidi.. seni...:oleyo: Ne yazdığından haberin var ne okuduğundan.. :Sad:
"Yazmak, iki kere okumak gibidir.". Anonim.
"Okumak, düşünmektir." E.Güneş. 2005.