https://i.hizliresim.com/LvX3n0.jpg
Printable View
En güzeli dışardan seyretmek....gerekirse ender yazmak....böylesi daha huzurlu oluyor...[emoji16][emoji16]
MI MAX cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Şunun hakkında bilgisi olanlar var mı?
Arthur Laffer teorisinde haklıysa (ki uzun süreli deneyimler haklı olduğuna işaret ediyor) bu şekilde daha fazla vergi toplayamazlar.
Hatta Laffer eğrisinin 1. türevinin negatif olduğu alana girme riskleri çok fazla. Bu durumda da toplanan vergi şu anki miktarın da altına düşebilir.
kamunun zararı beni umrumda.. sizinde olmalı ve aslında olduğu için zaten yazmışsınız..
çoğunluk böyle olsa bunlar böyle rahat at koşturamazlar.. BES topiğinde bu konuları (işşizlik fonunun sorumsuzca harcanması) biz yıllar once yazıyorduk.. "deprem paralarını" iç etmiş bir zihniyetten zaten başka bir şey beklenemez.. hazır olan her türlü kaynak ve fon onların malı gibi harcıyorlar..
a.k.p. partisinin elinden dış politika "kullanışlı" enstrümanını almak gerekir.. halk bilmeli ki muhalefetin farklı bakış açısı ve tarzı olabilir ancak sözkonusu olan ülke güvenliği ise muhalefet gönül rahatlığı ile desteklenebilir..
muhalefetin bir çok platformunda bunları dile getirdim.. gücüm yettiğince.. yapılan bir çok güzel şey ve tasarı öneri var.. ancak a.k.p. partisinin güvenlik politikaları üzerinden yürüttüğü politikalar gerçek konuların konuşulmasını engelliyor..
BES sistemi, işşizlik fonu.. yüksek vergiler.. rüşvet ve yolsuzluğun yüksek oluşu.. ihalelerin şeffaf olmaması..bir çok skandal icraata imza attılar..
daha once de önerildi.. tekrarlamakta sakınca yok : herkes abd de olduğu gibi (ücretliler ve diğerleri, herkes) beyanname doldurmalı.. verdiği yüksek vergileri görmeli.. ve hatta hiç vermeyenleri de görmeli..
yeni tasarlanan vergi sistemi bir zulümdür.. ve servet vergisidir.. beklenen etkinin tersi bir sonuç doğuracaktır.. 1 milyon tl kazanan adam neden %45 ini bunlara versin ? yaklaşık 450 bin tl.. komedi..bu çalışmayı özendirmez, aksine tembelliği teşvik eder.. bu kadar yüksek vergi düşünülmesi skandaldır..
bu kadar saçma sistem olurmu.. flat veya en fazla iki kademeli (mesela %10 vs %25 gibi) vergi sistemi olmalı.. çok kazanan aynı oranda bile zaten fazla vergi veriyor.. oranı da yükselttiğinde ayrıca oradan da daha yuksek vergi çıkıyor..
10 bin tl kazanan %10 >> 1000 tl
100 bin tl kazanan %10 >> 10 000 tl
görüldüğü gibi oran aynı olsa bile zaten yuksek kazanan ÇOK daha yuksek veriyor..yuksek vergi oranı koymak içn ortaya attıkları "çok kazanandan çok" ilkesi aldatmacadır ve bunu kendi israf bütçelerini toparlamak içn mazeret olarak kullanıyorlar..
Listede gelir vergisi rakamları paylaşılmış ama paylaşımı yapan en altta yaptığı eklemede 5 milyonTL üzerindeki gayrimankullere de yıllık %1 emlak vergisi uygulamasının planlandığından bahsediyor ve o kısım için servet vergisi yorumunu yapıyor.
Yoksa bu kullanıcının aradaki farkı bildiğini düşünüyorum.
17 senedir %45 lik vergi oranına ihtiyaç duymamışsın.. neden şimdi duyuyorsun ?
hani şahlanmıştı ülke ? :kahkah:
Bize üç vakte şahlanan birşeyler var ama ekonomi mi başka birşey mi bilmem. Neyse ki fazla mülküm yok. Daha intikal ettirilmeyen çok cüzi olan bir gayrimenkulun emlak vergisini aldılar. Zorla değil mecburi yani. Hadi bakalım pamuk eller cebe diyecekler şahlanmak nasılmış anlayacağız. Hem itibar lazım daha ülkeye
gazetelerde bu oranlar yazıldı çizildi..makul gerekçeler sunmaya ve anlamaya çalıştılar nedenini..
hiç rasyonelleştirmeye gerek yok..açık net servet vergisidir..israfın yogun oldugu bütçeyi toparlamak için ortaya atılmıştır..
vergi toplayamadıkları için kümestekilerden daha çok alacaklar vergi.. yazlık saray ve ahlat taki sarayında ayrıca bitmesi gerekiyor yarım kalmaz.. uçaklar var..makam araçları var.. danışmanların danışmanları var.. varoğlu var..
Gevşeyin,hafta sonu bugün,iki kadeh bir şey için olmadı ayran için oda olmazsa çay için:yahoo:..vallahi sizleri bilmemde sayın üyeler,beni bu stresli ortamlar öldürecek,teröre ve onun destekçilerine karşı mücadele eden askerimize,polisimize bir şey olmasın geri kalan her şey çözülür,kalın sağlıcakla iyi geceler...
gayrimenkulden direkt çıkmak gerek bence..
şu anda o sektör çökmüş durumda.. sadece arz/talep dengesi gibi piyasa dinamikleri değil mevzu..
şehirler leş bir köye dönmüş durumda..etraf ucube kümeslerden geçilmiyor.. ev sahipleri bangladeş altyapısındaki bir şehirden paris fiyatları istiyorlar..halk insanlığın ilerlemesinin doğal bir sonucu olarak daha rafine zevkleri var artık.. bariz beton yıgınları tepki çekiyor..
bana soran çevremdeki herkese satıp likite geçmelerini öneriyorum.. daha az vergi verecekleri bir sürü enstrüman var.. üstelik likit.. satılırmı satılmaz mı diye kara kara düşünmüyorsun..
bir de gayrimenkulde fiyatlama konusu var.. dunyadan haberi olmayan birisi mesela bir eve 800 bin tl fiyat biçiyor.. evine o etiketi koyuyor..daha okumuş beyaz yaka da bu daha az eğitimli ve paranın dönüş hızı veya zaman değeri gibi kavramlardan bihaber kimsenin belirlediği fiyatı baz alarak "bizim üst cadde de evler 800 e gidiyor" diyerek kendi evini de o fiyata çekiyor..
düşünmüyor.. rasyonel davranmıyor.. oysa fiyatlar fiktif, gerçek değil.. ve aylarca yıllarca satılmasını bekliyorlar :)
yani "alakasız insanların duygusal olarak belirlediği ve satışların gerçekleşmediği bu fiyatlar aslında gerçekçi olmayabilir mi acaba" diye kimse düşünmüyor..tamamen irrasyonel bir market..
Son dönem 10 yıl diyelim gayrimenkul artışından nemalanan kesim genelde şehir dışında yaşayan Anadoludan gelme halkımız şehir kültürünü bilmeden her bina yapılan yere şehir dedi. Zaten zenginleşti ama farkı bilmediğinden devam dedi. Şimdi arsa ve konut vergileri artsın bakayım. Bizim şu kadar arsamız var diyenlere de bir vergi lütfen.
GENÇ KADINLARIN İŞ DURUMU
Türkiye’de 15-34 yaş arasındaki kadınların 1 milyon 223 bini işsiz. Ötesi 15-29 yaş grubunda olanların %42,9’u yani 3 milyon 776 bini ne eğitim görüyor ne de çalışıyor
bu ülkedeki her iki genç beyinden birinin atıl halde ya eve kapaatıldığı ya da tamamen sosyal hayattan uzak olduğunu gösteriri. Peki bu azgelişmiş ülke bu dinle kafayı bozmuş haliyle nereye varır? Suudi arabistan 120 yıldır kadınlarının gözlerini bile kapattırıyor nerdeyse şimdi uzaya çıktılar, islamcı türkiye de aynı ileri seviyeye bir gün ulaşacak tanrının izniyle.
5 milyon un %1 i 50 bin TL yapar.
Burada esas önemli vergi GELİR VERGİSİDİR. Eğer herkesten istisnasız olarak adil olarak gelir vergisi alınırsa HELALI HOŞ OLSUN. Hiç üzülmem. Doğru olan budur.
Ama yok futbolcudan, basketçiden, antrenörden, sarıtaksi plakasından, doktordan, dişçiden, avukattan, kuyumculardan vb KAYITDIŞI iş yapanlardan doğru düzgün gelir vergisi alınmayacaksa bunu sonucu çok KÖTÜ OLUR. Kimse enayi değil.
Bu KAYITDIŞI meslek gruplarıdan ödemeyi muhakkak kredi kartı ile almayı ve banka üzerinden işlem yapmayı zorunlu yapmaları lazım.
Mesela iyi aile çocuğu EMRE BÖLEZOĞLU devlet futbolcudan hiç gelir vergisi almadığı için RTE ye teşekkür etmiş.
https://www.gaste24.com/spor/emre-be...ur-h89207.html
Mesela 50 Yıldır İSTANBUL da hiç yeni taksi plakası basılmamış. Götürü vergi üzerinden gelir vergisi veriyorlar. Aylık gelir en az net 10 bin TL kemiksiz kazançları vardır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...miyor-40773378
5 bin değil 50 bin yapar
Son dakika: MSB, Tel Abyad'da teröristlerin açtığı ateş sonucu bir askerimizin şehit olduğunu, bir askerimizin de yaralandığını açıkladı. Tel Abyad, Türkiye'nin ABD ile yaptığı anlaşmada Güvenli Bölge sınırları içerisinde yer alıyor
Gelri vergisinde asgari geçim limiti olmalı ve bu limit üzerinde kazanılan paranın vergisi alınmalı.
Mesela bir evde 2 kişi yaşıyorsa bunların senelik geçimleri için harcayacakları limit belirlenmeli. Bu limit şehir bazında belirlenmeli.
İstanbul'da 2 kişinin asgari geçimi ayda 4000TL, senelik 48 binTL. Bu rakama kadar vergi alınmamalı bu rakamın üstündeki gelirlere %20'den başlayan oranlarla alınmalı.
Ankara için 3000TL denmeli, senelik 36binTL üzerine alınmalı.
Diğer türlü boğazından kısıp vergi vermen gerekiyor. Bu da insanların mutluluğunu sıfıra indiriyor.
Gelelim düşünülen yeni vergi oranlarına, %45 vergi çok çok yüksek bir rakam, bu vergilerden kaçmak isteyenler gidip letonya'da şirket kurulumlarına hız verecekler. Vergiden kaçınmak için binbir türlü yöntem bulacaklar.
ABD'de dahi %45 oranı yok. En yüksek dilim %39,6 olup bu oran için aile reisi senelik kazancının 2,6 milyon TL'yi geçmesi gerekiyor.
Kaynak:sozcu.com.tr tarih: 17 nisan 2019
Anlaşmasız Brexit Türkiyeyi vuracak
İngiltere anlaşma olmadan Avrupa Birliği'nden ayrılırsa (Brexit) Türkiyeye yıllık 2.4 milyar dolarlık fatura çıkacak. Böylece Brexit en çok Türkiyeye zarar vermiş olacak.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi geçen hafta aldığı bir kararla, İngiltere'ye AB'den çıkış konusunda (Brexit) yeni bir erteleme daha vermeyi kabul etti. 11 Nisan'da Konsey Başkanı Donald Tusk tarafından yapılan açıklamaya göre, AB üyesi 27 ülke ve İngiltere, Brexit'i 31 Ekim'e kadar esnek erteleme konusunda anlaştı. Ancak bu sürenin sonunda ortaya çıkabilecek anlaşmasız bir Brexit senaryosunun olası sonuçları uluslararası finans çevrelerini meşgul etmeye devam ediyor. Reuters'te yayımlanan bir analize göre anlaşmasız Brexit'ten olumsuz etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor.
İngiltere halihazırda otomotiv, tekstil ve beyaz eşya gibi sektörlerde yer alan Türkiye merkezli şirketler için Almanya'dan sonra en büyük ikinci ihraç pazarı konumunda. Ancak İngiltere ile AB arasında 31 Ekim'e kadar ayrılık konusunda bir anlaşmaya varılamaması durumunda, Türk firmalar uzunca bir süre İngiltere pazarından mahrum kalma riskiyle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan hesaplamalara göre böyle bir senaryo, Türkiye'nin İngiltere ile olan ticaretinden elde ettiği senelik 3,7 milyar dolarlık dış ticaret fazlasının yaklaşık 2,4 milyar dolarından senelerce mahrum kalmasına yol açacak.
31 EKİM KRİTİK TARİH
Bunun birincil sebebi ise Türkiye'nin İngiltere pazarına erişiminin AB ile 1995 yılında imzalanan, ancak Türkiye ile AB arasında 2016'dan beri süregelen diplomatik sorunlardan dolayı henüz güncellenmeyen, Gümrük Birliği anlaşması üzerinden gerçekleşiyor olması. AB ile İngiltere arasında Brexit konusunda 31 Ekim tarihine kadar bir anlaşmaya varılamaması durumunda, sadece İngiltere ile AB arasındaki ticaret ilişkileri sekteye uğramakla kalmayacak.
Aynı zamanda İngiltere pazarına gümrüksüz erişim, Türkiye başta olmak üzere Güney Kore, Pakistan, Norveç gibi AB üyesi olmayan ülkeler için uzunca bir süre mümkün olmayacak.
TEKSTİL VE OTOMOTİVİ ETKİLİYOR
Brexit ile özellikle otomotiv ve tekstil alanında ciddi bir ekonomik kayıp Türkiye'deki iş dünyasını vuracak. Her yıl Türkiye'de üretilen 170 bin otomobil İngiltere'ye gidiyor. Tekstil ve giyimde de yıllık ihracat rakamı 2 milyar dolar düzeyinde. Reuters'a konuşan İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Çiğdem Nas'a göre ise her iki ülkenin de belirlenen tarihten önce bu meseleni üstesinden gelmek için önlem planlarını hazırlaması gerekiyor. Nas şunları söyledi:
Örneğin firmalar belli bir süre durumu idare etmek için diğer ülkede depolar kiralayarak stoklama yapabilir ancak bu kalıcı bir çözüm oluşturmaz elbette. Sert Brexit durumunda var olan ticari ağı değiştirmek çok zor olacaktır.
Kaynak:cnnturk.com tarih: 19 ekim 2019
Son dakika... Yeni Brexit anlaşması oylaması ertelendi
İngiltere Başbakan Boris Johnson'ın, Avrupa Birliği (AB) ile vardığı yeni Brexit anlaşmasının oylaması ertelendi.
İngiltere Parlamentosu, 37 yıl sonra ilk kez bir cumartesi günü toplanarak yeni Brexit anlaşmasını görüştü.
Görüşmelerin ardından Avam Kamarası Başkanı John Bercow'ın kararıyla önce bir değişiklik önergesi oylandı.
İktidardaki Muhafazakar Partiden ihraç edilen Oliver Letwin'in verdiği ve anlaşmanın daha detaylı incelenmesi için bugün oylanmamasını öngören değişiklik teklifi, 306'ya karşı 322 oyla kabul edildi.
Oylamanın Brexit için gerekli tüm yasal düzenlemeler geçene kadar ertelenmesini içeren değişiklik, dolaylı olarak Johnson'ın AB'den 3 aylık bir erteleme istemesini de gerektiriyor.
"AB ile bir ertelemeyi müzakere etmeyeceğim"
Oylama sonrası konuşan Johnson, yeni bir ertelemeye karşı olduğunu belirtti.
Johnson, 31 Ekim'de AB'den ayrılmak için gelecek hafta parlamentoya bir yasa tasarısını sunacaklarını söyleyerek, "AB ile bir ertelemeyi müzakere etmeyeceğim ve yasalar da beni buna zorlayamaz." dedi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, sonucu memnuniyetle karşıladığını vurgulayarak, değişiklik önergesinin Başbakan'ın anlaşmasız ayrılık şantajına son verdiğini dile getirdi.
Corbyn, "Başbakan, yasalara uymak zorunda." ifadesini kullandı.
Anlaşmanın yapılacak daha sonraki oylamada kabul edilmemesi, Johnson'ın yasaya uymaması veya AB'nin talebe onay vermemesi durumlarında İngiltere, 31 Ekim'de anlaşmasız bir şekilde birlikten ayrılmış olacak.
Yatırım TAVSİYESİ DEĞİLDİR
Türkiye yi esas 1 kuşak 1 yol projesi vuracak.
ÇİN den ilk tren 5 KASIM 2019 da gelmeye başlıyor.
KOBİ lerimiz birer birer iflas edecekler.
AQP nin bu tür vatan hainliklerine izin vermesi gerçekten şaşırtıcı ve manidar.
3. Köprü tamamen ÇİN liler (yani Globalist 13 ailenin tek dünya düzeni projesi) kapsamında yapıldı.
Aşağıdaki videoda Abdullah Çiftçi konuyu analiz etmiş.
https://youtu.be/oiHHikC6aOw
Cuma günü oylanan Brexit anlaşması için düşüncesi olan paylaşırsa sevinirim.Teşekkür ederim.YTD
evet.. yeni tasarlanan vergi oranları bir skandal.. bu tartışma götürmez..
17 yıldır "ülke şahlandı" tarzı saçmalıkları dinledik.. o zaman neden vergileri arttırıyorsun?..
geçende 2020 için vergi öngörüleri bbht de paylaşıldı.. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 'den gelen para 180 milyar tl civarı öngörülmüş.. toplanması planlanan verginin yaklaşık 4 te 1 'i.. bunlardan önceki iktidarların elinde olmayan bir para.. onların böyle bir EK vergi geliri yoktu ama bize sayısız fabrika ve altyapı yapabildiler.. bunlar hem fazla fazla vergi topluyor hem de altyapıyı dış borçla yapıyorlar.. o zaman bu topladıkları vergiler nerede ? nasıl harcanıyor ??
KAYNAK:sabah.com.tr
Giriş Tarihi: 20.10.2019 06:18Güncelleme Tarihi: 20.10.2019 09:48
Brexit'te flaş gelişme! Boris Johnson AB'ye imzasız mektup
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkeyi 31 Ekim'de AB'den çıkarma sözüne rağmen Brüksel'den Brexit'in 31 Ocak 2020'ye ertelenmesini talep etti - Johnson, Brüksel'e gönderdiği başka bir mektupta da yeni bir ertelemenin neden "kötü bir fikir" olduğunu izah etti
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ülkeyi 31 Ekim'de Avrupa Birliği'nden (AB) çıkarma sözüne rağmen Brüksel'den üç aylık erteleme talebinde bulundu.
Johnson, Brexit anlaşmasının parlamentoda kabul edilmemesi durumunda hükümeti 19 Ekim saat 23.00'e kadar AB'den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakan yasa gereği AB'ye mektup yazdı. Brexit'in 31 Ocak 2020'ye ertelenmesini isteyen Johnson, mektuba imza atmadı.
Johnson, Brüksel'e gönderdiği diğer bir mektupta da yeni bir ertelemenin neden "kötü bir fikir" olduğunu izah etti.
İngiltere Başbakanı, mektupta şunları kaydetti:
"Başka bir ertelemenin İngiltere'nin ve AB ortaklarımızın çıkarlarına ve aramızdaki ilişkiye zarar vereceği yönündeki görüşlerimi açıkça ifade ettim. Bir sonraki aşamaya geçip, halklarımızın paylaştığı bu kıtadaki komşular ve arkadaşlar olarak uzun tarihimizin temelleri üzerine yeni bir ilişki kurabilmek için bu süreci bir sonuca ulaştırmalıyız."
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Erteleme talebi ulaştı. Nasıl karşılık verileceği konusunda şimdi AB liderleriyle istişareye başlayacağım." ifadesini kullandı.
Johnson, AB ile vardığı anlaşmayı 31 Ekim'e kadar parlamentodan geçirmeyi başarırsa, yeni bir ertelemeye gerek kalmayacak. Ancak parlamentonun anlaşmaya onay vermemesi veya AB'nin erteleme talebini reddetmesi durumunda İngiltere, ay sonunda AB'den anlaşmasız olarak ayrılacak.
YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.
"Bütçe yasa teklifi TBMM'ye gönderildi. Gelecek yıl vergiler enflasyonun üstünde zamlanacak. Bütçe hedeflerine göre, halktan 175 milyarı ÖTV, 58 milyarı KDV toplam 785 milyar lira vergi toplanacak. Garantili projelere ödeme 2'ye katlanarak 18.9 milyara çıkacak."
https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonom...gacak-5396579/
son cümleye dikkat..
Bir merminin fiyatının ne olduğunu bilmeyenler tabi sorarlar, "bu topladıkları vergiler nerede ? nasıl harcanıyor ?? "
Adam kendi bekasını milletin bekası diye satıyor, herkes de arkasında saf tutuyor, sonra nereye gidiyor bu paralar. Günaydın yani..
kimse kimsenin arkasında saf tutmuyor.. manasız propagandalara ihtiyaç yok.. vergiler yıllardır fazla fazla toplanıyor.. yeni bir şey değil.. bu konu zaten yıllardır dile getiriliyor.. iktidarın karşısında sadece hdp çizgisinde bir muhalefet yok.. esasen hdp çizgisi muhalefet bile değil onlar kendi ayrılıkçı emellerini uygulamak isteyen bir kesim..
gerçek muhalefet gerektiğinde milli çıkarlar için bazı dış politika hamlelerini elbette destekler (ki çoğuna karşı zaten ancak bazı konular kaçınılmaz olabilir sürekli yapılan yanlışların birikmesi nedeniyle) ama aynı zamanda bütçedeki israfı ve yanlışlıkları da halka anlatır..kendisinin ülkeyi nasıl yöneteceğini halka anlatmaya çalışır..
diğer yandan her konuyu kendi siyasi emellerine avantaj kazandırmak için bulandıranları halk iyi görüyor..
B:irde 120 saat ateşkes sonrası operasyon devam eder diyorlar.ABD ise yaptırımlar ateşkes olmazsa devam eder diyor.Eger bu yaptırımlardan korkulmuyorsa 120 saat ateşkes neden oldu, ? Yok korkulan yaptırımlarsa 120 saatin bitiminde operasyon nasıl devam edecek? birileri yine milleti kekliyor da kolay gelsin.
vergilerin son harekatla alakası yok..zira yıllardır zaten sürekli yuksek vergi var.. ve bundan şikayetçiyiz zaten.. siyasi iktidarın yanlış politikalarının bedelini Turk halkı ödüyor burası doğru..ancak bu durum hdp çizgisinin otomatik olarak doğru olduğu sonucunu doğurmaz.. onların hedefi de zaten belli, sözde "birleşik bir kürdistan" hayalleri var..
bu alakasız argumanları ne yazık ki sürekli yapıyorlar.. bu bile halkı veya ülkeyi düşünmediklerini gösteriyor.. zira reçeteleri daima emperyalist destekli bir ayrılıkçı hareketin isteklerini önceliyor.. bunu değişik argumanlarla kamufle etmeye çalışmaları gülünç..
netice: son vergilerin hareketla ilgisi yok.. zaten yıllardır israf eden bir zihniyetin çıtayı biraz daha yukseltmesi..
Öyle tedirgin olacağın bir ortam yok...
Türkiye Cumhuriyetinde Kürt ulusalcısı en az Türk ulusalcısı kadar özgür at koşturuyor.... Burası hayalindeki Kürdistan Cumhuriyeti olsaydı Kürt ulusalcısı, Türk ulusalcısına bırak at koşturmayı anında infaz ederdi bunu da çok iyi biliyorsun..
Ben güvenlikçi-asimilasyonce politikalarla ülke ekonomisinin gidişatı arasında bire bir korelasyon olduğunu düşünüyorum. Bu saptamam son harekatla sınırlı değildir. Arada kesintiler olmasına rağmen 1990'lardan beri yürütülen bir politikadan bahsediyorum. 1990'larda güvenlikçi politikalar çok ağırlıklıydı, nihayetinde ülkeyi 2001 krizine götürecek bütçe açıklarına sebep oldu.
2015'te başlayan yeni güvenlikçi politikaların sonucu 1990'lara göre daha hızlı alınmaya başladı, 3 yılda 10 yıllık bir yıkıma neden olundu. Bu yıl ilk defa faiz dışı bütçe açık verdi ve bu durumun ekonomik çöküşe kadar devam edeceği kesin. Bu gerçeğin kabul edilmesinde yarar var.
Bırakalım insanlarımız tercihlerini bilinçli olarak yapsınlar. Ödediğimiz vergiler, hastanelere, okullara ve bilumum altyapıya mı gidecek yoksa mermi'ye mi? Millet bu bağlantıyı kurup buna rağmen mermi tercihi yapacaksa kendi bilir ama milletten bu gerçeği gizleyerek mermi'ye desteğini sağlayacak şekilde "ver mehteri" demek bana hiç etik gelmiyor.