Enag 36.72 açıkladı. Yilliklandirilimis. Aralı ayı 4.08.
Printable View
Enag 36.72 açıkladı. Yilliklandirilimis. Aralı ayı 4.08.
https://enagrup.org/bulten/aralik2020.pdf
ENAG Eylül ayından bu yana enflasyonu ölçüyor ve Eylül -Aralık 4 aylık enflasyonu %14.39 ölçtü,yıllıklandırılmışı %49.7 olur.Ama herhalde bu kadar yüksek rakam telaffuz etmeye çekindi,ölçüm yapmadığı aylar için daha mütevazi bir tahmin yapmış.
Muhtemelen 5 yıla asgari ücret ile işe yeni başlamış memur maaşı eşitlenir. Asgari ücretli çok zam alıyor anlamı çıkmasın. Kamu çalışanı ve emekli ezildikçe eziliyor.
Bir veri setim falan yok, profesyonel bir bakış açım yok. Ama eski esnaf olmamız dolayısıyla da çarşı pazar gezen fiyat takip eden biri olarak şunu diyebilirim ki, şahsi alım gücümün 2018 Ağustos kur krizi öncesine dönmesi için maaşımın seyyanen en az yüzde 25 artması lazım Ocak 2021 maaşına göre. Tabi ürün fiyatlarının şimdiki değerinde kalması kaydıyla.
2 Yılda en az bir çeyrek maaş eridik. Bir çeyreklik alacağım var devletten.
Şu da dikkatten kaçmasın. Üretici hiç affetmiyor vallahi. En ufak maliyet artışını ürüne yansıtıyor. İster al ister alma. Fiyat bu diyor.
Kaynak var mı, varsa nereden bulunur bilmiyorum ama muhalefet ilk seçimde memur ve emekli maaşları için hükümeti çok zorlayacak, iktidara gelmesi anında bu maaşlara yüksek oranlı seyyanen zam vaatleri sunacaktır. Mevcut iktidarı epey zorlayacak bir adım olacaktır. Artık cidden komik ve dayanılmaz duruma geldi alım gücündeki erime.
Hadi ikisinin ortalamasını alalım hocam herkesin gönlü olsun. Yüzde 26 kabaca. Nereden baksan tutarsızlık. Son hız fakirleşmeye devam.
Enflasyon farkı malum sendikanın 1 ay oturup, sözde pazarlık yaptığı zam oranından fazla geldi:)) Gerek yok bu tiyatroya onca masrafa. Bizim açıkladığımız Tüfe neyse o kadar zam desinler bitsin bu iş.
İşte Ocak ayı geldi. Harçlar, vergiler, elektrik, doğalgaz hemen zamlandı. İki haftadır cep telefonu bakıyordum hatuna. Ocak 1 dedi tüm modellere yüzde 3-5 arası yerleştirmişler hemen.
Allah sabır versin ne diyelim.
Deniz hocam bugün ku swap verileri ile ilgili düşünceniz
Deniz hocam, son 2 ayda yaklaşık 15- 20 milyar dolar bir yabancı girişinden bahsediliyor, internet hatta tv de bile bunu dillendiren yorumcular oldu. Oysa sermaye hareketlerine baktığımızda, yabancı girişi bu meblağın yarısı kadar bile değil.
bilanço dışı kaynaklı fark bu kadar yüksek olabilir mi, ne dersiniz..
Ülkeye kaynağı tespit edilemeyen döviz giriş ve çıkışları da "net hata noksan" kalemi olarak merkez bankası tablolarında yer alıyor,dolayısıyla olamaz.Daha önce de yazmıştım,evet bir sıcak para girişi swap kısıtlamalarının gevşetilmesiyle var ve bu paranın büyük çoğunluğu tahvil ve hisse senedi alımında değil "carry trade" olarak gecelik faizde duruyor(11 milyar dolar),pamuk ipliğine bağlı 1 günde çıkabilecek,çıkarken de ortalığı yangın yerine çevirebilecek bir para.Ama merkez bankası rezervlerinde bir artış yok tersine rezervlerde erime devam ediyor.Merkez bankası her gün 14.30'da bir önceki işgününe ait analitik bilançosunu yayınlıyor.En son da dün 31.12.2020 tarihli analitik bilançosunu yayınladı.
https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...2BA8YwOo%3D/tr
Orada gördüğümüz şu, merkez bankasının net döviz rezervleri,-altın ve swaplar dahil- en düşük seviyeye inmiş:
(699465034-673546209)/7.4327=3.487 milyar dolar.Bunu 61 milyar dolar civarında swaplardan çıkarırsak kabaca (-)57.5 milyar dolar -swaplar hariç-net döviz rezervi olur.
Niye böyle oluyor,çünkü evet bir sıcak para girişi olmuş ama bir yandan da daha fazlası çıkıyor.Bugün Ticaret Bakanlığı Aralık ayı geçici dış ticaret rakamlarını açıklayacak,Kasım ayında 5.033 milyar dolar dış ticaret açığımız olmuştu.Muhtemelen Aralık ayında da yine 5 milyar doları geçen bir dış ticaret açığımız olacak ve ithalat ödemeleri için 2 ayda 10 milyar doları aşan bir para yurt dışına çıkmış olacak.1 yıl içinde 181 milyar dolar dış borç ödememiz var,ve özel sektörümüz borcu tamamen çevirmek yerine net dış borç ödemesi yapıyor.Çünkü %40'larda bir enflasyon ortamında döviz kurlarının artmaması demek TL'nin 1 yılda %40'lar civarında değerlenmesi manasına gelir ki,bu sanayinin çarkını durdurur,dolayısıyla kısa vadede baskı altına alınsa da döviz kurlarının önünde sonunda orta vadede ülkeler arası enflasyon farkı kadar yükseleceğini bildikleri için, hazır döviz,8.5 TL'den 7.4 TL seviyesine inip ucuzlamışken,fırsatı değerlendirip döviz borçlarını azaltmaya çalışıyorlar ve net dış borç ödemeleri için yurt dışına döviz çıkışı oluyor(Yılbaşından Ekim ayı sonuna kadar özel sektör -ticari borçlar hariç-,finansal borçları için net 19 milyar dolar ödeme yapmış ve bu para yurt dışına çıkmış).Ve son olarak ucuzlayan döviz fiyatı ,yüksek enflasyon ortamında, enflasyondan birikimlerini koruma aracı olarak ,yerlilerin döviz talebini patlatmış durumda,yerliler yoğun olarak döviz alıyorlar ve bunun bir kısmı da yastık altına gidiyor.
Sn Deniz 43,2020 tüfe ve üfe arasında 10.5 puan gibi çok ciddi bir fark var,ilerleyen aylarda yakınsamasını bekler misiniz????
deniz hocam kalan 3.4milyar dolarla önümüzdeki günlerde xxx dış borç ödemesi yapılamadı haberi piyasaya düşer mi ne beklemeliyiz tam olarak.
https://twitter.com/AhmetBeyefendi/s...379089920?s=19
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre:
2020 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre;
İhracat, %15,97 artarak 17 milyar 844 milyon dolar,
İthalat, %11,75 artarak 22 milyar 411 milyon dolar
Aralık ayı Dış ticaret açığımız ise 4.567 milyar dolar oldu.
GTS kapsamında son 12 aylık dönemde,
İhracat bir önceki döneme göre %6,26 oranında azalarak 169 milyar 514 milyon dolar, ithalat ise
%4,32 oranında artarak 219 milyar 425 milyon dolar oldu.
2020 Yılında dış ticaret açığımız 49.911 milyar dolar oldu.
bilgilendirici cevabınız için çok teşekkürler sn. hocam.
buradaki asıl sorun şu sanırım: off-shore swapların tekrar açılmasıyla Londra'dan emanet gelen paranın, sıcak para girişi şeklinde sunularak yatırımcıların alenen yanıltılması; ve bu işe tv'lerdeki bazı ekonomi yorumcuları da ortak oluyorlar.
dolayısıyla burada iki ihtimal söz konusu olabilir: ya bu sözde ekonomi yorumcusu adamlar bilgisiz, yani sıcak paranın tanımından bile bihaberler. ya da kasıtlı olarak yatırımcıyı yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar.
ABD Senatosunda çoğunluğu kimin alacağını belirleyecek Georgia seçimlerinde T.S ile, saat 6.30 itibariyle, 1 bölgede demokratlar,1 bölgede cumhuriyetçiler önde.
https://www.nbcnews.com/politics/202...runoff-results
Seçimler bu şekilde sonuçlanırsa ABD Senatosunda Cumhuriyetçiler 51-49 ile çoğunluğu koruyacaklar.Ama ABD sisteminin güçler ayrılığının tam olarak uygulandığı bir sistem olduğunu,parlamenter sistemlerde olduğu gibi oylamalarda grup kararı olmadığını,kongre üyeleri kendi kişisel kampanyalarıyla seçildikleri için,kongre üyelerinin oylama kararlarında seçim kampanyasına bağış yapan kişi ve kuruluşların ve kendisine oy veren seçim bölgesindeki seçmenlerin talep ve eğilimlerinin,kongre üyelerinin hangi yönde oy vermesine etkili olduklarının da bilinmesi gerekiyor.
7.40 itibariyle oyların %97'si sayılırken:
ikinci bölgede demokrat aday,%50.4-%49.6 önde
birinci bölgede oylar %50-%50
kalan %3 oy posta ile gelen oylar olduğu için 7.40 itibariyle 2 sandalyeyi de demokratlar alacak gibi gözüküyor.
NOT:Niye ABD Senato seçimleriyle ilgileniyoruz çünkü Biden pandemi ortamında piyasa değerleri büyük ölçüde artan teknoloji şirketlerine ve sermaye piyasası kazançlarına ilave vergi getirip ,kurumlar vergisini ve geliri yüksek kesimlere vergi oranını arttırıp,teşvik paketleri nedeniyle büyüyen bütçe açıklarının bir bölümünü bu şekilde kapatmayı planladığını ifade etmişti.
Bu nedenle ABD borsalarına özellikle NASDA Q'a sert satış gelebilir,bu da global piyasalara olumsuz yansır.
NOT2:Sayılmayan oyların olduğu bölgelerde, sayılacak oyların sandıktan daha önce çıkan oylarla aynı trendde olacağı varsayımıyla,projeksiyonuma göre 2 koltuğu da demokratlar kazanıyor.
https://www.nbcnews.com/politics/202...ntrol-n1252922
Warnock defeats Loeffler in Georgia, keeping alive Democrats' hopes of taking Senate, NBC News projects
Yarışılan 2 senato üyeliğinden 1 tanesini demokratların kazanması kesinleşti,diğerinde de demokrat aday öne geçti,projeksiyonlar bu üyeliği de demokrat adayın kazanacağını gösteriyor.
Sn deniz teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısının böyle bir dönemde bankanın başına geçmesini nasıl değerlendiriyorsunuz. Bankalarda normalde bu konularda bir norm var mıdır ?
İş Bankası’nın KAP’a yaptığı açıklamada, “Sayın Adnan Bali, resmi kurum ve yetkili kurulların da uygun görmesi halinde Genel Müdür Yardımcımız Sayın Hakan Aran'ı kendisinden sonra Genel Müdürlük görevini üstlenebilecek kişi olarak düşündüğünü açıklamıştır” İfadesi kullandı.
https://m.patronlardunyasi.com/haber...li-oldu/245201
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Geleceğin bankacılığında digital kanallar giderek ağırlık kazanacak.Işlemlerin büyük çoğunluğu bilgisayar, tablet ya da mobil telefon üzerinden şubeye gelmeden yapılacak.Hem şube sayıları hem de çalışan sayısı azalacak.Bu nedenle bu zamana kadar hazine, pazarlama, denetim gibi geleneksel branşlardan gelen genel müdürler yerine, bu sefer teknoloji kökenli bir genel müdür gelmesini, vizyoner, ufuk açıcı sektöre yön gösteren isabetli bir karar olarak görüyorum.
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ben daha muhafazakarım. Şirketin ana faaliyet konusunda bir yönetici bana daha çok hitap ederdi. Ama sizin sözlerinizden anladığım önümüzdeki süreçte tüm şirketler birer teknoloji şirketine dönüşmek zorunda olacak.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Senato'da demokratlar çoğunluğu ele geçirirse ne bekleriz:
-Kurumlar vergisi oranının ve yüksek gelirlilerin gelir vergisi oranının artırılmasını bekliyoruz.
-Teknoloji şirketlerinin masaya yatırılmasını bekliyoruz.
-Mali teşvik paketinin genişletilmesini bekliyoruz.
-Mali genişleme ile talep artışına bağlı enflasyon baskısı ve piyasa faizlerinin artış trendine girmesini bekliyoruz.
-Mali genişlemeye paralel olarak Fed'in önce parasal genişlemeyi durdurmasını,yılın ikinci yarısından itibaren ise enflasyonist baskılar ve piyasa faizlerinin yükselmesi ile bilanço daraltmayı gündeme almasını bekliyoruz.
-Sermaye piyasalarının daha fazla vergilendirilmesi ve faizlerin yükselmesi ile çok şişmiş borsalarda sert bir kar satışı ve teminat ihtiyacı nedeniyle dolar endeksinin artmasını bekliyoruz.
Bu dönüşümü birçok sektörde görüyoruz - beyaz eşya sektöründe montaj ağırlıklı bir üretim tesisinde çalışıyorum; son yıllara kadar sahada çok büyük oranlarda makine ve endüstri mühendisleri çalışıyorken artık elektronik, mekatronik ve yazılım mühendisleri de aramıza katılmaya başladı.
Yönetici kadrosu da dijital dönüşüm konusunda kendini geliştirmek zorunda.
Kamala Harris daha önce California eyalet başsavcısı iken de zaten büyük teknoloji şirketleriyle uğraşmıştı.Hedefleri çok büyük bu teknoloji şirketlerini parçalara ayırmak ve yeni doğan ya da gelişmeye açık yeni teknoloji firmalarının yaşamasını sağlayarak teknolojinin daha hızlı gelişmesini sağlamak,verimlilik artışı sağlamak,rekabet ortamını sağlamak.(Bir zamanlar petrol devi Standart Oil ve Telekomünikasyon devi AT&T'nin ABD Kongresinin kararıyla parçalara,bağımsız şirketlere bölünmesi gibi)
Şu anda google,amazon,apple,facebook gibi teknoloji firmaları aşırı büyümüş durumda ve ileride kendisine rakip olabilecek şirketleri hemen satın alıp,karşısında rekabet edecek firmanın yaşamasına müsaade etmiyor.Rekabet olmayınca da hem ilerleme ve gelişme yavaşlıyor,hem de rekabet nedeniyle inebilecek fiyatların yüksek seviyede kalmasına ve şirketlerin tüketicinin cebinden aşırı kar elde etmesine neden oluyor.
Bilgilendirme için teşekkürler. Bende bu konularda açmazda kalan biriyim. Ancak geçmişle bugün arasında şöyle bir fark var. Eskiden dünya bu kadar küresel değildi. Siz bugün apple’ı bölebilirsiniz ama foxconn, samsung, huawei gibi şirketler sizin yetki alanınızda olmadığı için onların dünyayı domine etmesini nasıl engelleyeceksiniz sorusu ortaya çıkacaktır.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
ben de abd'de şirketlerin kapsamlı bir testten geçirilmesi, sermayesi batık durumda olan, sürekli zarar eden, sadece aldığı borçlarla hayatta kalabilen şirketlere neşter vurulması gerektiğini düşünüyorum... bence ciddi verimlilik sorunları var ve paranın verimsiz kullanılması, mali genişlemeye gidilmesine rağmen bu tutarların borsa vb yollarla sadece belli gruplarda toplanmasının, dolaşıma çıkmamasının önüne geçilmesi gerekiyor... bu durum uygulanan politikaların da hedeflere ulaşmasına engel oluyor...
seçim net bir şekilde bitiyor... bugün kongrede biden'ın galibiyetinin ilan edilmesinin ardından belirsizliker son bulacaktır... son dönemde onstaki artışı da hem biden ın kapsamlı paketine hem enflasyonun artmasına rağmen faizlerin artmayacak olmasına bağlıyorum...
Deniz bey özelikle bizim borsamızda 2 ayı geçen müthiş bir ralli var ... sizce önümüzdeki dönemde abd-ab ilişkileri bağlamında biz nasıl bir noktada olacağız ... borsamız nasıl etkilenecek.... ben ne gerekiyorsa yapacağımızı ve bir şekilde anlaşmaya varacağımızı düşünüyorum... özellikle katar-suud yakınlaşması da başka yol bırakmıyor gibi ... hatta uzun vadede sizin de belirttiğiniz gibi biden daha öngörülebilir olduğundan ülkemiz için daha iyi olacaktır
değerli bilgiler ve yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim ...sağlıklı günler dilerim ... saygılar
Google'a ABD dışından bir rakip yok,ama bölünürse birbiriyle rekabet eden şirketler ortaya çıkabilir.Microsoft'a da ABD dışından rakip yok,bölünürse birbiriyle rekabet eden şirketler ortaya çıkabilir.Aynı şey facebook için de geçerli,bölünürse birbiriyle rekabet eden şirketler ortaya çıkabilir.Amazon için dışarıdan rakip Ali Baba var ama bu sorun değil,Amazon bölündüğünde piyasada bu işi yapan şirketler Ali Baba ile rahatça rekabet edebilirler.
Apple için durum farklı,onun ABD dışından ciddi rakipleri var ama Steve Jobs'dan sonra Apple innovasyon ve teknolojide çığır açan özelliğini kaybetti,hantallaştı.Apple Steve Jobs ile rakiplerini piyasadan silmiş demode bırakmıştı,apple'dan önce piyasada nokia'dan motorola'ya çok sayıda şirket vardı ama geri kaldılar,samsung ve huwai gibi yenileri ise apple'ı takip etti.Apple'ın bölünmesiyle oluşacak rekabet ortamı ve yarış yeni innovasyonları ve teknolojileri ortaya çıkarıp daha önce nokia ve motorola'nın başına gelen bu sefer samsung ve huwai'nin başına gelebilir.
Burada önemli olan büyüklük değil,rekabet ortamının yaratılmasıyla yeni teknolojiler yaratabilme kabiliyeti.Hatırlayalım.1970'lere kadar bilgisayar dünyasında IBM efsanesi vardı,uzak ara dünyanın en büyük bilgisayar firmasıydı ama bunu sıradan kişilerin evlerinde ve ofislerde kullanabileceği kişisel bilgisayar yazılımını IBM değil ,garajda kurulan küçük bir şirket Microsoft yarattı.Yıllar sonra bu sefer kişisel bilgisayarlarda dünyanın en büyüğü iken tarayıcı ve servis sağlayıcıda piyasayı domine eden microsoft değil yeni kurulan bir şirket google oldu.Google bir dünya devi olduğunda da sosyal iletişim platformunu google değil yine yeni kurulan küçük bir şirket facebook yaptı.
ABD ve AB ile ilişkilerimizin nasıl bir seyir içinde olacağı Mart ayında belli olacak.Biden koltuğa oturunca önünde pandemiye karşı alınacak tedbirler,mali genişleme ve ekonomiyi düzlüğe çıkartmak için alınacak tedbirler ve sonrasında da Trump zamanında bozulan Avrupa ile transatlantik ilişkilerini yeniden rayına oturma ajandası olacak.
Türkiye konusunu ise ancak Mart ayında(AB ile birlikte) gündeme alırlar.Trump'ın aksine demokrat yönetimler temel insan hakları,bireysel özgürlükler,bağımsız özgür medya,ifade özgürlüğü,adil yargı,demokrasi gibi konularda hassaslar.Ülkeler arası ilişkilerde bu kriterleri gözetiyorlar.
Mart ayına kadar bizim yönetimin yapmayı vaat ettikleri yapısal reformlar ABD ile ilişkilerimizin bundan sonraki seyrini belirleyecek.
çok teşekkürler Deniz bey ... yaşayıp göreceğiz bakalım artık ... hakkımızda hayırlısı olsun inşallah
sağlıklı mutlu yıllar dilerim ... saygılar
Çok güzel yazmışsınız ilave yapmak isterim. Aslında ibm’e yazılımı microsoft yaptı diye biliyorum. Ama ibm’in yaptığı kritik hata donamımı asli unsur, yazılımı destekleyici unsur görmesiydi. Teknolojide böyle döngüler her zaman yaşanıyor. Mesela apple’ı farklı kılan yine donanım yerine yazılımı seçmesiydi. O döneme kadar donanım ön plandaydı. Boynuz kulağı geçtiğinde kulak diye ısrar etmemek gerekiyor.
Büyük para bu konudada kuralı koymaz umarım
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sn Deniz
Sn cauti sayesinde okumaya başladığım murat berkin bir yazısı var.
Benim anladığım. Hükümetlerin ve merkez bankalarının bir türlü doyuramadığı piyasaların isteklerine boyun eğeceği, buna karşılık ne piyasaların, ne de hükümetlerin kontrol edemediği enflasyonun ancak piyasaya düzen getireceği düşüncesini aldım. Sizde benzer görüşteydiniz. Sizce bu senaryo güçleniyor mu ? Bu dönemde emtia yatırımı ön plana çıkar mı ? Birde almanların en büyük korkusunun enflasyon olduğundan yola çıkarsak almanyanın avrupa merkez bankasıyla bu süreçte çatışması söz konusu olur mu ?
https://www.yatirimdunyam.com.tr/res...060a892ec1.pdf
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Bence de enflasyon senaryosu güçleniyor.Daha önce bu konuda benzer birçok yazı yazmıştım,makroekonomi ile ilgisi olmayan masal anlatıp mal pazarlayan ekran yüzlerinden farklı olarak ,Murat Berk aklı başında ayağı yere sağlam basan bir yazı yazmış, yazısından belli ki donanımlı bir kişi.Ben de benzer şekilde düşünüyorum.Biden'ın mali genişleme ve alt yapı yatırımları planları hayata geçirilirken parasal genişlemeden farklı olarak ,para bu sefer finansal piyasalara değil reel sektöre,tüketicilere akacak ve talep enflasyonu yaratacak,bu durumda Fed çabuk tedbir almayıp hızla bilançosunu daraltmaz ve faizleri yükseltmez ise ABD 1980 lerde gördüğü %16 enflasyonun üzerinde bir enflasyonu yeniden görebilir,yok Fed çabuk tedbir alırsa enflasyonun %4-%5 bandının daha üzerine zıplamasına engel olur.
Yüksek enflasyon dönemlerinde geleneksel olarak emtia fiyatları da değer kazanır ve yatırım yapmak için uygun bir enstrüman olur ama iyi seçim yapmak gerekir.Örneğin doğalgaz arzı dünyada talebin oldukça üzerinde olduğu için doğalgaz fiyatlarının prim yapmasını beklemem ama Biden yönetimi yeşil enerji destekçisi olduğu için mesela rüzgar enerjisi,güneş enerjisi,elektrikli araç gibi ürünlerin üretiminde kullanılan emtianın prim yapması kuvvetli ihtimal olur.
Mart 1980'de ABD'de enflasyon %14'8 e yükselince Fed toplanarak politika faizini %20'ye yükseltmişti.Fed'in piyasaya taviz vermeyen sert ve kararlı tavrı 1982 yılı sonunda enflasyonu %3.8'e kadar sert bir şekilde düşürmüştü.
Borsa da enflasyonist ortamda yükselir ama enflasyonu düşürmek için faizlerde sert yükseliş ve sıkı para politikası ile para çok büyük ölçüde Hazine tahvillerine akar,borsa getirisi Hazine tahvillerinin getirisinin epeyce altında kalır(1980-1981'de %16 faizli ABD 10 yıllık hazine tahvilini alan kişi ve kurumlar 10 yıl boyunca her yıl %16 gibi müthiş bir getiri sağladı).Tüm dünyadan para ABD tahvillerine akınca 5 yıl boyunca müthiş bir dolar rallisi yaşanmış dolar endeksi 85'den 160'a kadar yükselerek tarihi bir zirve yapmıştı.(Altın ise enflasyonist ortamda önce yükseldi Eylül 1980 de 671 usd/ounce'a kadar çıktı sonra bütün dünyadan para ABD Hazine tahvillerine akınca ve müthiş bir dolar endeksi rallisi yaşanınca,Mayıs 1982'de 322 usd/ounce'a kadar düşmüştü)
https://www.nbcnews.com/politics/202...ntrol-n1252922
Ossoff defeats Perdue in Georgia, handing control of Senate to Democrats, NBC News projects
Dün sabah 7.44'de yazdığım gibi,demokratların ikinci senato üyeliğini de kazanması gerçekleşti.