https://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net...b2&oe=5AAC88D2
Printable View
Meydan Halkalı
Kiracısı kesin,
dükkan senin !
http://www.meydanhalkali.com/landing...DWfD_BwE#index
Ulan bu ilan insanı alacaksa bile almaktan vaz geçirir. Kira garantili BETON tam anlamıyla kandırmacadır, normal bir zaka zaten bunun böyle olduğunu şıp dananak ! anlar ama tabi normal bir zeka...
Cenazenin götürülüşü sırasında anne Şura Akkök Akşeker, kocasının daha önce kendisine çocuklarını görmek istediğini söyleyerek yanına çağırdığını ve bu esnada kendisini silahla vurduğunu belirtti. Şura Akkök Akşeker, “Kapalı cezaevinden firar ettikten sonra, tuzağa düşürüp beni vurdu. Çocuklarımı görmek istiyorum deyip bizi çağırdı. Beni vurduktan sonra 6 saat işkence yaptı. Sonra çocuklarımı kaçırdı. Bu adam 2 aydır Antalya'da elini kolunu sallayıp dolaşıyordu. Ben bu adamın uyuşturucu bağımlısı ve sapık bir zihniyete sahip olduğunu söylememe rağmen devlet hiçbir şey yapmadı. Annesi oğlunun ne tür bir insan olduğunu bildiği halde kendi adına ev kiralayarak oturttu. Benim çocuklarımın ölmesine sebep olan herkesten şikayetçiyim. Bir olup çocuklarımı öldürdüler. Benim iki tane gül gibi yavrularım öldü gitti†dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/babalari-...-aldi-40643619
Turk insani cok tuhaf
Yasanacak yer secmede hep gorsel guzellik onl planda tutuluyor.
Oysaki bir sehiri sehir yapan 500 ozellikten belki en sonuncusu gorsel guzelliktir. Ama Turk insani asiri duygusal ve asiri manzara gezme tozma meraklisi.
Not: Dunya insanoglu tarihinin en yuksek issizlik orani Ispanya'dadir.
Bunun uckagidini bir yerde okumustum
Dukkani kolay satmak icin icine yalandan kiraci koyuyorlar ki kira getirisi kesinmis gibi gozuksun diye
Adam dukkani aldiktan sonra bir de bakiyorsun kiraci ucmus.
Bu eski dalavereyi hala yiyorlarmi bilmiyorum ama bir zamanlar boyleydi
https://www.birgun.net/haber-detay/j...da-189884.html
İnşaat sektörü için çanlar çalıyor.
SM-N910C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Barselona'yi gormedim ama St Petersburg, eger Rusya'da olmasaydi, hickimsenin icinden cikmak istemeyecegi bir sehir olurdu. Kaldi ki, bu haliyle bile, rejimi bir kenara koyup, sadece sehir olarak, yasam kalitesi olarak ve altyapi acisindan bakilinca, tam bir yasayan muze; yada muze sehir. Bir ulke, tarihini bu kadar mi guzel koruyabilir, estetige ve sanata bu kadar mi deger verebilir? Yada tersten okuyalim kendi ulkemiz icin; bir ulke tarihine ve estetige, dogaya, yesile, sanata bu kadar nasil dusman olabilir?
Amsterdam da cok etkileyici bir sehir. Her tarafi sularla dolu, yemyesil, muhtesem bir duzen ve intizam. Bir de Frankfurt. Guzelim Istanbul resmen beton coplugune dondu, yazik oldu, cok yazik. Sn CB gecengun ekranlarda; "Istanbul'u bu hale getiren CHP" zihniyetinden hesap sormayacakmisiniz?" diyordu. Sonuna kadar katiliyorum. Hangi serefsizler rusvet karsigilinda imar planlariyla oynamislarsa, hangi satilik hirsizlar, omurgasizlar, asagilik herifler kendi esine dostuna araziyi ucuza sattiktan sonra imar planini degistirmisler ve haksiz kazanc elde etmislerse hesap sorulmalidir.
Allah'tan umit kesilmez ama, bakarsiniz gun gelir bu da olur...Kimbilir....!!!
Kayseri’deki Selçuklu döneminden kalma Hızır İlyas Köşkü kaderine terk edildi.
https://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net...c0&oe=5A93BF7Ahttps://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net...3f&oe=5A916FF5
Sevgili Kecioren'li Ahmet Bey Hocam,
Daha once burada sizin cahil mi, lumpen mi oldugunuzu tartisiyordu ahali. Ben o topa girmedim, kararsiz kaldigim ve yeterince veri sahibi olmadigim icin. Ancak bu mesajinizdan sonra cahilin en onde, kostursa kostura gideni oldugunuza kanaat getirdim. Hosgorunuze siginirarak da bunu alenen ifade etmekte bir beis gormedim.
Ben iddia ediyorum, bizim ulkemizdeki issizlik rakamlari bahsettiginiz sehirden cok daha yuksektir diye. Ama resmiyette dusuk cikmasina sizin gibi cahil halkin da bu kadar kolay inanmasini beklemiyordum inanin. Bu cehaletten nasil mi kurtulursunuz? Ulkemizdeki calisma yasindaki insan sayisina bakin, sonra da resmi olarak sigortasi yatan eleman sayisina bakin. Aradaki fark size issizlik rakamini kesin olarak vermese de, cok ciddi boyutlarda oldugunu gosterecek, ayni zamanda ne kadar uckagitci bir millet oldugumuzu ve vergi hirsizligimizi cok iyi anlatacaktir. Bunu siz bile anlayacaksiniz, yeter ki azcik uygrasip datalara bir goz atin.
Bizim raporlar nicin dusuk cikiyor? Cunku gunluk 20 TL yevmiyeyle calisan adam kendisini "isi gucu olan birisi" olarak goruyor, devlet te oyle goruyor, sizin gibi cahil milyonlar da oyle goruyor. Iki yevmiyeyle bir kilo kiyma (o da ucuzcu marketlerden ancak alabilirsiniz belki....) alabilen eleman, beni yonetenler nicin saraylarda 1300 odali mekanlarda, 2,000 korumayla, ozel ucaklarla, 100 tane Mercedes filosuyla, ve benim vergilerimle yasiyor diye sorgulamadigi muddetce, bence az bile yapiyorlar.
Sorgulayin kardesim, sorgulayin. Akkoyun olmayin, Cenab-i Hak'kin verdigi beyni arada bir de olsa kullanin.....
hala "CHP zihniyeti" diyen bir iktidar var, evet ben de dinledim geçen gün tv de. mevcut zihniyetin (akp) bu uydurma ve başkalarını suçlayan ifadelerini biliyoruz, alışkınız. tiksindirici bir durum.
istanbul un son 25 yılını bilen herkes bu durumun en büyük sorumlusunun akp olduğunu bilir. bir kez olsun yapıcı olamıyorlar, ağlamadan iş yapamıyorlar. sürekli mağduriyet, sürekli başkalarını suçlama. böyle ülke herkes yönetir. çok basit, sorumluluk alma, yanlış şeylerde hep başkasını suçla. ne kadar kolay.
Sn Discretus,
Musadenizle duzeltmek istiyorum; Istanbul;daki bu rezaletin en buyuk degil, tek sorumlusu dur AKP. Istedikleri kadar kivirsinlar, aglayip sizlasinlar. Zaten aksigirlardan baska da kimse kaale almiyor artik bu soylemleri.
Ayrica, Istanbul'dan baska kac tane dunya kentinde uc tane uluslararasi havaalani var, bileniniz varsa paylasabiir mi? Benim bildigim New York'ta iki tane var. Orasi da Istanbul'un bin kati deger ureten bir mekan. Maddi guc olarak ve hava trafigi acisindan kiyaslanamayacak derecede fark var Istanbul'la arasinda.
Peki, bizim bu cahil halimizle gordugumuzu devleti yonetenler goremiyorlar mi? En akillisi bizmiyiz alemin? Tabii ki goruyorlar, hem de en kralindan. O zaman bu 3. havalimani israri nicin? Cok farkli sebepleri var. En birincisi, insaat sektoru yandasa (dolayli yoldan kendi cebinize) devlet kasasindan avanta aktarmanin en yasal, en hizli, en kolay yoludur. 3 kurus vergi borcundan dolayi evine haciz gelen vatandas (ki,unutulan bir kredi kartindan dolayi bize de gelmisti vaktin birinde), 80 milyona ait olan 500 milyon luk vergi borcunun affini (gecenlerde ikinci defa oldu sanirim bu af, yine ayni sirkete :oleyo::oleyo::oleyo::oleyo::oleyo::oleyo::oleyo: )- Cenab-i Hak, caldiklarinizi ve milletten/devletten soguslediginiz avantalari yemeyi nasip etmesin hicbirinize---bu vergi aflarini sorgulamadigi muddetce, ve her defasinda nicin ayni sirketlere 500 milyon vergi affi geliyor demedigi muddetce nicin butun devlet ihalelerini ayni sebeke aliyor demedigi muddetce.....
Ben susayim artik, tansiyonum yukseldi sanirim. Azcik mola iyi gelecek....Ama ana fikir, biz esek oldukca, semer vuran cok olur. Hic sikayet hakkimiz yok. Kendimiz kabul ettik esekligi.
Meraklilari arastirip bulabilirler. Daha 3. havalimani lafi telafuze edilmeden, bolgedeki gariban koylulerin arazilerini 3-5 kurusa kimler toplamis, daha sonra voleyi vurmus......
hayda
ben o yazimda TR deki issizlik rakamindan bahsettimmi?
Hayir
Konunun TR deki issizlik orani ile alakasi varmi?
Hayir
Eee yukaridaki yazi ne alaka?
Ispanyadaki issizlik orani hesaplanirken TR dekinden farkli bir sistem mi uygulaniyor?
Hayir
Ispanya 1. dunya ulkesimi ?
Hayir
Bildigin guney avrupadaki herhangi bir yolsuzluklarla bogusan her tarafindan issizlik ve rusvet fiskiran bir ulke yani TR den bir farki yok.
Sonuc:
Ispanyadaki issizlik orani TR nin iki katindan fazla. Sen TR den Ispanyaya gittinde ispanyolca ogrendinde calisma hakki aldinda is buldunda o isle gecindinde. Bu arada Madrid de Barcelona da dunyanin en pahali sehirleri arasinda. O kadar pahaliki Istanbul Barcelona nin yaninda bedava kalir.
Egitim. (demekten biktim baska bir slogan bulmam lazim)
Selamlar,
Aralık sonunda teslim edilecek, projeden satın aldığım bir dairem var.
İnşaat şirketiyle anlaşmamız gereği, "İskan Ruhsatı" masrafını ben ödeyeceğim.
Aralık ayında muhtemelen bu ödemeyi yapacağım, evrak takibi işlerini de inşaat firması yürütecek.
Bilgisi ya da tecrübesi olan arkadaş var mı, bu iskan ruhsatı ne kadar tutar totalde?
Firmanın yönlendirmesiyle ödemek istemiyorum.
İnternet taraması yaptım tabii ama hep muğlak ifadeler.
Daire özellikleri:
2+1
Genel Brüt: 118 m2
Brüt: 105 m2
Net: 86 m2
Teşekürler.
havaalanı mevzusunu çok konuştuk önceden. artık konuşmak anlamsız o konuyu. normal şartlarda mevcut Atatürk havalimanı genişletilerek (yeşilköyde gereken bölgenin istimlak edilmesi şu an yapılan 3. havalimanı projesinden elbette ucuza gelecekti) ve Sabiha Gökçen genişletilerek ihtiyaçlar KESİN olarak karşılanabilirdi. ama tek adamlığın dayattığı yanlış kararlar neticesinde anlam vermenin zor olduğu projeler ilerletiliyor. Bunların en önemlilerinden birisi de Kanal İstanbul. diğer köprü ve tünel projeleri makul şartlarda tartışılan ve fazla itirazın olmadığı projeler, mesela tünel projesi ihtiyaçtan bağımsız olarak alternatif olması bağlamında gerekli bir projeydi, bunu not etmek gerek.
Esasen asıl mesele ülkeyi ekonomik olarak zarara uğratan ve tek adam tarafından verilen kararların kamu yararı tartışılmadan ilerlemesi, ayrıca imar/rant yolsuzluklarına son 15 yılda özellikle göz yumulması ve nüfusun arttırılması. en büyük problem bunlar. ve bu açılardan elbette en büyük sorumlu mevcut zihniyettir.
Hocam, Ben diyorum ki NY da var. Orasi da Istanbul'un bin kati GSMH uretiyor. Siz kalkip, Istanbul ile NY u mu kiyasliyorsunuz? Cahil lafini latifeyle yazdim, siz israrla beni dogru cikarmaya mi calisiyorsunuz simdi de... :p:p:p:p
Begenmediginiz Ispanya ile Turkiye arasinda en az 100 sene medeniyet seviyesi var. Bence bu yazdiklarinizi buraya post etmeden once bir defa okuyun.
Vesselam....
1999 öncesi yapılan binaların yarısının risk taşıdığını ifade eden çevre ve şehircilik bakanı mehmet özhaseki, “türkiye’nin yarısını neredeyse yok edeceğiz. yerine koyacaklarımız 100 sene 200 sene yıkılmayacak†dedi.
" bugün ülkemizde 20 milyon civarında yapı stoku var. 1999 sonrası yönetmeliklere göre yapılan yapıların büyük bir çoğunluğunu sağlam kabul ediyoruz. öncesinde yapılan yapı stokunun civarı 15 milyon civarında. bunların da en az yarısı risk taşıyor. 7.5 milyon bağımsız birimin yenilenmesi ve dönüşmesi lazım. "
bu "kaç tane havaalanı var" muhabbeti anlamsız.
baş sorumlu olan akp bile sonunda kabul etti, rezil bir şehir haline geldiğini istanbul un. her gün içinde yaşamayan bilemez, uzaktan "istanbul süper " tarzı yorumlar manasız. halk görüyor artık gerçekleri.
bariz işte, net açık ortada her şey. köy halini almış bir şehir var son 15-20 yılda.
Betondan başka bir enstrümana yatırım gözüyle bakmayan betoncu Tebernüş kireçci bile kira çarpanlarının İstanbulun bir sürü bölgesinde yüksek olduğu ve bunun düzelmesi gerektiği konusunda beton düşmanı bizlerle aynı fikirde. Amma velakin şimdi istanbul GÖKTÜRK te milyon Dolarlara satılan dairelerin kira çarpanlarının 40-45 yıllara vurduğunu söylesem AMERİKALI gelip İSTANBUL bedava ABD şöyle falan diye ahkam keseceği gibi birde kendince bize geri zekalı muamelesi yapacak . Neyse umarım yine atlamaz mevzuya.
Türkiye'de ABD'deki gibi mortgage krizi neden yaşanmaz?
Türkiye'de ve İstanbul'da emlak fiyatlarının düşeceğine yönelik çok yüksek beklenti var. 3-5 yıl ABD'de okuyup biraz da İngilizcesi olan bir çok düşünür (!) ve ekonomist ABD'deki mortgage krizinin bir benzerinin Türkiye'de de yaşanacağını iddia ediyor.
FacebookTwitterLinkedIn
Türkiye'de emlak balonunun patlayacağı ilk olarak 2006 yılının ikinci çeyreğinde ciddi olarak dillendirilmişti. 1990'lı yıllarda bırakın konut kredisini en muteber sanayicilere yıllık yüzde 20 faizle döviz bazlı kredi kullandırılırdı. En muteber müşteriye 36 ay vade yapılırdı. Ama çoğu zaman vade 24 ayı geçmişti. Yıllık döviz faiz oranları da yüzde 20'lerdeydi.
Konut kredisi rüzgarının başladığı 2003 yılında konut kredisi bakiyeleri 600 milyon dolar seviyesindeydi. Tamamına yakını da döviz bazlıydı. TL bazlı kredi yok denilecek kadar azdı. Bankalar TL bazlı konut kredisi vermeye başladılar. Konut kredisi faizleri düşüş eğilimine girdi. 2005 yılı sonuna geldiğimizde konut kredisi faiz oranları 0.99-1.07 bandındaydı. 1960'lı yıllarda Emlak Bankası'nın kullandırdığı yıllık yüzde 4 faiz oranlı kredileri saymazsak -o dönem için- son 40 yılın en düşük faiz oranlarıydı.
Düşük faiz oranları 2006 yılı Mayıs ayına kadar devam etti. Hafızalarınızı biraz zorlayın. 2006 Mayıs ayında ne olmuştu? Danıştay saldırı. Danıştay saldırısından sonra faiz oranları tekrar yükselişe geçti. İlk kitlesel "emlak balonu" söylemi öyle başladı. O tarihten bu yana da emlak balonu hep gündeme gelir.
Ekonomi tarihçileri dünyada ilk balonun Hollanda'daki lalelerle başladığını söylerler. Dünyada bilinen ilk emlak balonu ise ABD'de yaşanmıştır. Florida'da. 1929 ekonomik bunalımı da temelde bir mortgage krizidir.
ABD'de emlak krizi nasıl patlak verdi?
1920'li yıllarda Floridalılar bölgede kış şartlarının kuzeydeki eyaletlere göre daha iyi olmasına, taşımacılık problemlerinin çözülmüş olmasına dayanarak Florida'daki gayrimenkullerin değer kazanacağını düşündüler.
Eyalette Florida'nın bir tatil cennetine dönüşeceği inancı hakimdi. Bu durumda o gün aldıkları toprakların gelecekte birkaç kat değerleneceğini düşünenler hiç de az değildi. Halkın büyük çoğunluğu bu inançla gayrimenkule yatırım yaptı.
Ancak 1928 yılının 18 Eylül'ünde hiç hesapta olmayan bir tropik kasırga 400 insanın ölümüne, binlerce evin hasar görmesine ve tonlarca deniz suyunun yatları parçalayıp sokaklara taşmasına neden oldu. Satın alınmış olan gayrimenkuller satılmaya çalışıldı. Ancak değerinin çok altına bile satılamadı. Bu durum bir spekülatif balonun patlayışıydı.
1929 ekonomik çöküşü Florida'daki spekülatif balonun patlamasıyla başladı. Florida gayrimenkul piyasasının dünyada en oynak olduğu noktalardan biridir. 1928'dan bu yana bir kaç kez patlamışlığı vardır. Önümüzdeki yıllarda yine patlayacak. Florida'dan ev almış olan Beyaz Türklere şimdiden söyleyeyim.
Bunları neden bu kadar detaylı anlatıyorum. Çünkü geçmişi bilmeden geleceği anlayamayız. Geçmişi ne kadar iyi bilirsek geleceği de o kadar iyi anlarız. Tarih okumanın yararları şunlardır: a) Olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurabiliriz. b) Olayları şartlara ve koşullara göre anlama şansı yakarız.
Türkiye'nin 1 numaralı emlak ve konut sitesi Buraya tıklayınız da Emlak'ta nostalji köşesini bunun için açtık. Merak edenler Buraya tıklayınız adresinden ulaşabilirler. 1929 yılına kadar yayınlanan emlak haberlerine ve ilanlarını okuyabilirsiniz.
Türkiye'de ise durum daha özel. ABD ile Türkiye'yi emlak piyasası açısından karşılaştırmak doğru olmaz. Türkiye'de belirleyici olan siyasal istikrardı. Başkanlık sitemiyle bu sorun da aşıldı.
Geriye kalan ya da sonradan ortaya çıkan tek sorun ise dünyada yaşanacak ekonomik kriz. Faiz ve döviz kısa vadede daha cazip hale gelir. Bu fiyatların yukarıya gitmesini engeller. Normal koşullarda maliyetler artar. Bu maliyetler kısa dönemde fiyatlara yansımasa da uzun dönemde yansır.
Şimdi gelelim Türkiye'de neden ABD tarzı mortgage krizi yaşanmayacağına...
1) ABD'de arazi de arsa da bol. Arsa genel bir yatırım enstrümanı değil. Türkiye'de ise arsa kıt. Mevcut toprakların yüzde 80'i hala devlette.
2) ABD'de yaygın olarak çelik ve ahşap ev yapılır. Projenin başı ile sonu arasında en fazla 6 ay vardır. Türkiye'de ise evler betonarme yapılır. Ortalama imalat süresi 36 aydır. ABD'de kullanılan inşaat teknolojisi ile kısa sürede arz fazlası meydana gelebilir. Türkiye'de ise arz fazlasının oluşması zaman alır.
3) Türkiye'de tüm geleneksel söylemler ev sahipliği üzerinedir. Ev sahibi olmak askerlik borcunu yerine getirmek kadar kutsaldır. Aile ve sülale içi tüm söylemler ev sahipliği üzerinedir. ABD'de ise insanların ev sahibi olmasının hiç bir önemi yoktur. Bir "değer" değildir.
4) ABD'deki 2008 mortgage krizi temelde emlaktan kaynaklanan bir kriz değildi. Kullanılan konut kredilerinin ikinci elde tahvil olarak ihraç edilmesinden ve bunun üzerine türev piyasalarda geliştirilen ürünlerden kaynaklanan bir krizdi. Bu detayı çok iyi anlamak gerekiyor. İnşaatçılar ve bankalar el ele verip finansal ürünlere malzeme olsun diye arz fazlası oluşturmuştu. Türkiye'de ise konut kredisi piyasası sağlıklı gelişti. BDDK bu konuda ciddi düzenlemeler yaptı.
5) Son 1 yıldır bankalar konut kredisi bakiyelerini azaltma yoluna gittiler. Yılbaşında 60 milyar TL'nin üzerinde olan konut kredileri bakiyeleri yıl sonunda 50 milyar TL seviyelerinde olacak.
6) ABD'de konut kredisi vadeleri uzundur. Genelde 20-20 yıl konuşulur. Bizde ise konut kredilerinin vadesi kısadır. Bankalar genelde 10 yıl kredi kullandırır. Tüketici tercihleri ise 60-72 ay arasındadır. Erken kapatılan kredi sayısı azdır.
7) Konut sahipliğinin bir "değer" olarak algılanmasının devamında konut kredisi taksitlerini ödeme sadakati yüksektir. Ödenmeyen konut kredisi oranı düşüktür. İnsanların önceliği taksitleri ödemek üzerinedir.
8) Bu kadar balon söylentisine ve dünyada, bölgede bu kadar yaşanılan sıkıntıya rağmen konut fiyatları geri gitmiyor. İnsanlar kısa vadede para ve sermaye piyasalarının daha çok getiri sağlayacağını bilmesine rağmen yatırım için aldıkları evleri satmaya yanaşmıyor. Kısa vadede alternatif yatırım enstrümanlarından getiri sağlasa bile uzun vadede emlak kadar getiri sağlayamayacağını biliyor. Özellikle ekonomistleri ciddiye almıyor. Ciddiye alınmayan ekonomistler daha agresif analizler yapıyorlar. Iskalayıp duruyorlar.
9) Türkiye'de insanların emlak okur yazarlığı yüksek. Başta kira çarpanı olmak üzere emlakla ilgili gelişmeleri anında takip edebiliyor. ABD'de bu imkan yoktu. Emlak yatırımcıları tüm gelişmeleri anında öğrenebiliyor.
10) Bölge ülkelerde yaşanılan gelişmeler gelecek 10 yılda Türkiye ve İstanbul'da ev sahibi olmayı özendirecek. Yabancılar -özellikle Araplar- geçmişe oranla çok daha fazla alım yapacaklar.
11) Her fırsatta belirttiğim gibi gayrimenkulün "ihtiyaç" boyutu vardır. Bunun para ve sermaye piyasalarının mantığı ile anlayamazsınız.
Emlak yatırımının önündeki sıkıntılar ne?
1) Konut, dükkân ve ofislerde oluşan arz fazlası. Arz son 1 yıldır azaldı. Satışa çıkartılan yeni proje sayısı az. Geçmişin arz fazlası yavaş yavaş eriyecek.
2) Sektörün ilk 20 şirketinde borç yükü fazla. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi 2016 yılı Ocak ayından itibaren finansal giderleri şantiye ve genel giderleri geçti. Ama bankalar projelerde kredi kullandırdığı için bir şekilde o projelerin tamamlanmasından sorumlu.
3) Emlak okur yazarlığının zayıf olduğu lokasyonlarda yüksek kira çarpanı ile işlem gören ev, dükkân ve ofisler var. İstanbul'da son aylarda yaşanılan düzeltme kira çarpanı yüksek semtlerde. Emlak okur yazarlığı arttıkça bu sorun da aşılır.
4) Metro ve ulaşım projeleri açıklanıyor. Gerçekleşmesi çok uzun yıllar alıyor. Başta ulaşım olmak üzere sağlık ve eğitim yatırımlarının daha kısa sürede tamamlanması gerekiyor. Yatırımlar geçmiş yıllara göre daha hızlı gerçekleştiriliyor. Bunu kabul etmek gerekir. Ama açıklanan her yatırım beraberinde yüksek beklenti oluşturuyor. Fiyatlara yansıyor.
Sonuç: Dünyanın şerefiyesi en yüksek ülkesinde yaşıyoruz. Bu ülkenin her santimetrekaresi kıymetli. Bunun değerini bilelim. Ekonomistleri okuyun ve dinleyin. Ama fazla ciddiye almayın. Bunlar ABD ile Türkiye arasındaki temel farkları bile bilmeyen uzmanlar. Emlak üzerine doğru çıkan bir analizlerini gösterin.
Para ve sermaye piyasalarında kısa vadede fırsatlar olabilir. Ama unutmayın dolar başta Bitcoin olmak üzere coinlerin baskısı altında. Coinler ABD dolarının sonunu getirecek. ABD petro-dolar üstünlüğünü kaybetmemek için Türkiye ve bölgede çok ciddi ataklar yapacak. Ayrıca ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomileri bekleyen tahvil krizi da öteleniyor.
Dünya çok çalkantılı dönemden geçecek. Moralinizi bozmayın. Canınızı sıkmayın. Ekonomistleri, finansçıları ve bankacıları dinlerseniz dünya batacak. Siz rahat olun dünya batmaz. Bunların daha fazla para kazanması için böyle demesi gerekiyor. Herkes doğal olarak işini yapıyor. Yapacak.
Hayat devam ediyor. Bunu asla unutmayın. Dünyada bu dönemler insanların ailelerine, sevdiklerine, çocuklarına daha fazla vakit ayırması gereken dönemler. Başta sağlığınız olmak üzere sahip olduğunuz değerlerin kıymetini bilin.
http://www.tebernuskirecci.com.tr/tu...maz-99699.html
Bu arada Tebernüş hazretleri 3) Emlak okur yazarlığının zayıf olduğu lokasyonlarda yüksek kira çarpanı ile işlem gören ev, dükkân ve ofisler var. İstanbul'da son aylarda yaşanılan düzeltme kira çarpanı yüksek semtlerde. Emlak okur yazarlığı arttıkça bu sorun da aşılır.
diyorda benim bahsettiğim İstanbul/ Eyüp /Göktürk bölgesi eğitim düzeyinin İstanbul ortalamasına göre en yüksek olduğu bölgelerinden biridir. Bu konuda elimde yapılmış bir araştırma yoksada yakın çevremde gözlemlediğim için böyle olduğunu düşünmekteyim. Ama gel görki BETON burada A .. ı G... tü dağıtmış , kira çarpanları dediğim gibi 40-45 yıllara ulaşmış durumda. (tebernüş bunun 20-25 olması gerektiğini söylüyor) Eee! bu kadar eğitimli insanın bol olduğu bir yerde emlak okur yazarlığı bu kadar düşük olabilir mi ! Sormak isterim Tebernüş beye `buda`mı gol değil `!...
ABD de fiyat kira orantisinin negatif oldugu bir suru emlak yatirimi var
Negatif ne demek?
Yani nakit akisinin negatif oldugu yatirimlar
Eee millet delimi negatif nakit akisinin yani zarar eden bir gayrimenkulu yatirimci neden alsin?
Aliyorlar cunku o gayrimenkulun degerinin artacagini tahmin ediyorlar
Son cumleyi 5 defa okuyun
Istanbul da kiralar evin fiyatini 45 yilda odermiste bilmemneymis
ABD de negatif kira kisi diyorum yani sonsuza kadar kiralasan evin fiyatini cikarmiyor
Demekki neymis; gayrimenkul alirken kira carpani tek faktor degilmis baska faktorlerde varmis
Mesela bir ornek
https://www.biggerpockets.com/forums...ositive-equity
Egitim
ilk önce gerçeklerle yüzleşmek gerek: istanbul tam bir köy halini aldı. köye yatırım yapmak isteyen elbette yapar, ancak son zamanlarda artık herkes net görüyor ki istanbul un problemi başka: sürdürülemez yoğunluk ve yeşili BİTİRİLMİŞ bir ortam. trafik ve asayiş problemleri zirvede. tam bir rezalet. bu noktadan mutlaka geri donmeye calışacaklar, belki fiyatlar daha da artacak zira emsalleri dondurma gibi bir yola sapmak zorunda kalacaklar, hemen olmasa bile. boşu boşuna ahkam kesmiyorlar ve yalandan "ecdadımızın şehri bu" filan tarzında gaz alma sözleri değilse eğer söyledikleri.
yani köprünün altından çok sular akacak daha. istanbul un nasıl bir formata dönüşeceği henüz belli değil. daha iyi bir şehirleşme olabilir gelecekte, ama çok uzun yıllar bu problemler devam edecek. halkın fakirleşmesini de unutmamak gerek. şu anda bir çok parametre her açıdan sürdürülemez.
şu anda örneğin mahalle müteahhidinin yaptığı evler ile site içindeki evler (markalı) farklı fiyatlanıyor, doğal olarak.
ancak problem şu ki markalı evler de kümes gibi ve mecburiyetten aşırı fiyatlara geldi geçmiş yıllarda. zira güvenlik ve küçük de olsa park ve sosyal donatı içeriyor diye.
ancak istanbul sürdürülemez bir noktada ve yeni şehircilik anlayışı mecburen de olsa ortaya konduğunda yeni yapılan evlerin yanında mevcut markalı siteler bile gecekondu gibi kalabilir, yüksek ihtimal. yani avantaj gelecekte olması muhtemel yeni dönüşüm anlayışında, yeşile önem veren, yoğunluğu azaltmaya yönelik. şu aşamada gerçekten bir köy halinde. ne zaman köy halinden uzaklaşır ve kent kimliği kazanmaya başlar, bunun umudu ortaya çıkar, o zaman yatırımcılar açısından bir değeri olur. ayrıca diğer bir noktada bu evleri alabilecek bir ortadirek kitlenin varlığı. şu anda ortadirek kitle oldukça fakirleşmiş durumda. ve yatırımdan önce ekmek derdinde.
Greenox dan ev almak, `bir teknoloji devinin hissesini ilk çıktığı gün almak gibidir `, `ilk sosyal medya şirketi kurulurken hissesini almak gibidir`, ` ilk yemek sipariş şirketi kurulurken hissesini almak gibidir`
Bakın ilan aynen böyle siz siz olun bu BETON daki FIRSATI kaçırmayın emi ! Görününen o ki sonra pişman olursunuz...
Ulan bu ve benzeri absürt ilanlar BETONDAKİ BATIŞIN ayak sesleri değilse bende başka bir mok bilmiyorum demektir.
https://www.greenox.com.tr/?utm_sour...SAAEgK-ufD_BwE
Ha ! ilanda birde binada olacak şu absürt özelliklerden bahsediliyor, `Greenox, gri su arıtma ve yağmur suyu toplama gibi sahip olduğu yeni nesil sürdürülebilir sistemleri sayesinde, tüm peyzajın su ihtiyacını kendi başına üretirken; barındırdığı fotovoltaik paneller sayesinde güneş enerjisini elektriğe dönüştürerek, ortak alanların aydınlatılmasına katkı sağlıyor. Greenox, yüksek enerji tasarrufu sağlayan malzeme seçimi, özel yalıtımı ve bitkilerinin sağladığı klima etkisi ile yüksek enerji ve ısı verimliliği sunuyor. Böylece; Greenox sakinleri konforlu, ekonomik ve çevreci bir yaşam sürmenin keyfine varıyor.`
Bunları okuyunca aklıma daireyi satın alırken şu olacak bu olacak diye verilen garantilere kanıp daire alanların aşağıdaki şikayetleri geldi hadin sizlede paylaşayım dedim.
- Nef İnşaat İsmine Güvenerek Almış Olduğumuz Daireler Tam Bir Fiyasko.
Nef ismine güvenerek almış olduğumuz daireler tam bir fiyasko. 2. katta oturuyorum ve dairemi su bastı. Teknik ekip hiçbir şekilde ilgilenmiyor. 2 Yıldır depolarımız teslim edilemedi. 6 Aydır tapumuz teslim edilmedi. Biri artık bu şirkete dur desin ve bizlere yardımcı olsun.-
- Nef İnşaat *Sorunlar Bitmek Bilmiyor!
10 Aydır oturmakta olduğum NEF13' deki dairemden çekmediğim kalmadı. 10 aydır girdiğim günden beri düzeli bir şekilde kiralarımı ve aidatlarını hiç aksatmadan ödemiş olduğum dairemde param ile rezil oluyorum. Dairede tavandan su akıtmalarından tutun çalışmayan klimalar mı dersiniz yürüyerek çıktığım 8 kat mı dersiniz asansör sorunları havuza dönen otoparklar ve daha nice sıkıntılar dairemde bile doğru düzgün kalamıyorum neredeyse her gün başka yerlerde kalmak zorunda kalıyorum ve en sıkıcı kısmı hiçbir şekilde yardımcı olmayan ve ilgilenmeyen yönetim ve teknik servis telefonlara bile cevap verilmiyor. En kısa sürede hukuksal işlemlerimi başlatacağım.
-Nef İnşaat Satılan Kusurlu Daire ve Kusurun Düzeltmemesi!
Nef Merter 13 sitesindeki dairemin sabit kliması Nef firmasının daireyi yaparken su gideri bağlamamasından dolayı su akıtıyordu. 1 haftadır klimayı tamir edemedikleri gibi evin duvarlarını yıkıp o şekilde bıraktılar. Günlerdir defalarca aramama rağmen kimsenin ilgilendiği yok. Dahası sudan dolayı şişen daire kapısı da kapanmıyor artık. Günlerdir kapısı kapanmayan, duvarları kırık, her yeri inşaat tozu ile kaplı bir evde yaşıyorum. Ne can ne de mal güvenliğim yok.
-Nef İnşaat 13'ün Bitmek Bilmeyen Sorunları!
Nef 13 B blok 51. Dairede oturmaktayım ilk sorunum dairemizin haziranda teslim olacağı halde Eylül'de teslim edilmesi. İkinci sorunum internette gözüken o şaşalı rezidans görünümünden farklı bir şekilde bize satılması. Üçüncü ve en büyük sorun sözleşmede vadedilen havuzun bize sorulmadan iptal edilmesi. Benim elimde havuzun olacağına dair elimde yazılı metinleri ve mührü var bunu olur da havuz olmazsa diye almıştım. Birlik olalım. Eğer güzellikle bir şeyler olmazsa hukuki yollarda hakkımı arayacağım.
Daha sürüsüne şikayetler var isteyen internette NEF şikayet yazar bulur okur. Hayır demem o ki burası TÜRKİYE burada daha kıçı kırık ses, su izolasyon`u yapılamazken GREENOX projesinde firma ilandaki bahsedilen teknoloji harikalarını nasıl yapacak ? Tabi olurda proje biterse gidip yerinde görmek isterim ve dedikleri her şey sorunsuz yapılmışsa kendilerinden burada yazdıklarım için özür diler HELALLİK isterim.
Öte yandan NEF firmasının yaptığı sürüsüne projede sürüsüne şikayet varken hala birilerinin bu heriflerden hemde projeden daire alıyor olması dünya aptallık araştırmasına konu olacak bir tez çalışması olabilir.
https://www.sikayetvar.com/nef-insaat/daire?page=3
Nef den daire alacaklar bu siteyi bir okusun sonra bilmiyordum, duymadım kimse beni uyarmadı demesin. Ama bu konu ABD vatandaşlarına kapalıdır, onlar bu konuları okuyup Abd ile Türkiye kıyaslaması yapacağım diye beyin devrelerini daha fazla yakmasın
Istanbul daki nufusun DOGAL yollarla azaltilmasinin iki yolu var
Emlak vergisinin yukseltilmesi.: Bunu hicbir hukumet yapmaz cunku butun zenginler kodamanlar milletvekilleri bu sehirde
Sirket merkezlerinin yani ana yonetimlerinin sehir disina cikarilmasi. Koc tu Sabanciydi suydu buydu butun buyuk sirketler icin diyorum bunu. E bunuda yapamazlar cunku buralarda nitelikli elemanlar calisiyor. Nitelikli eleman yani beyaz Turk asla Istanbulu terketmez. Bir beyaz Turk un bana dedigi gibi "Abi Istanbul da Bogaz koprusunu gecip Anadolu yakasina geciyorsun hakkaten Istanbul bitiyor Anadolu basliyor"
Yani bu isin cozumu Ataturk gibi biri gelecek herkesin sozunu dinledigi saygi duydugu ama bu adamin ayni zamanda yetkileri normal basbakan yada Cumhurbaskanindan fazla olacak bu kisi ayni zamanda yuksek vizyon sahibi egitimli en azindan biraz yurtdisi gormus global ongorusu olan biri olacak boyle kararlar alacak. Buda imkansiza yakin
Yani gerceklere donersek, Istanbul un sonu NY gibi yada Mexico City gibi bataklik gibi olacak. Bir yerinde Cin Mahallesi bir yaninda Zenci Mahallesi sokaga ciktiginda cogu arap kilikli insanlar suc orani tavan yapmis nufus 30MM a dayanmis bir sehir.
gidisat bu yonde
ABD deki gibi bir mortgage krizi yasanmasi imkansiz cunku TR de 30 yillik konut kredisini bir de sirf kagitlari imzaladin diye cebine 5 bin dolar koymuyorlar. Bu 30 yillik konut kredilerini yillik %3 faizle apartmanin kapicisi bile aliyordu ve bir de ustune odedigin konut kredisinin yalnizca faiz kismini bir de vergiden dusuyordun. Ne faizler boyle dusebilir TR de ne de vadeler bu kadar uzayabilir o yuzden mortgage krizi cikmaz
Ama Turk ekonomisi krize girmis gibi zaten yada kangren olmus durumda. O yuzden krizin adi farkli olabilir ama bir kriz icinde ve daha buyugude geliyor. Cunku Turkiye bu kadar cok buyuk ic borcu ve dis borcu kaldiracak bir uretim ekonomisi yok ama tuketmeye ac oldugu icin bu borclar birikti.
Kozyatagindan evimizin kapicisinin ogluyla tanistim kazara. Apartmanin onundeki cardakta kardesimle oturmus birisini bekliyorduk. Bende Samsung S6 onda da Iphone 6 var. Cardaga bu cocuk geldi bende telefonunu istedim cunku eve mektup fatura gelirse hani fotosunu ceksin falan bende internetten odeyeyim. Cocuk elini cebine atti bi iphone 7 cikardi. O zaman daha IPhone 7 cikali 1 ay olmus ABD de. Ben sok kardesim sok. BU cocuk Anadoluda bir sehirde 2 senelik turizm okumus bir cocuk
Cocuga dedimki sen bu kadar pahali bir seyi nasil satin aldin.
Abi satin almadim bilmem kac ay taksit yaptilar
Ama cok para vereceksin sonucta?
Calisiyorum kazaniyorum abi
Nerede calisiyorsun?
Tuzla da bilmemne fabrikasinda uretim bilmemnesinde
Peki mesela benim elimde samsung s6 var neden boyle bir sey almiyorsun?
Abi kizlar bakmiyor o zaman.
----------------------------
Neyse 23 yasindaki kapici cocugu bana telefonunu verdi falan whatsapp tan ekledim. 1-2 gun sonra bi baktim daha once dikkat etmemistim adamin whatsapp taki fotosu
var yat surerken. (!) hemde ne yat
Ben hayatimda yat surmedim mesela. Cocuga mesaj cektim hocam photoshop mi bu?
yok abi ne photoshop i
yat senin mi yoksa? :) (burada gulme isaretide koydum)
yok abi arkadasimin
Dur bi tahmin edeyim, arkadasin yati banka kredisiyle mi aldi? :)
Evet abi ama fabrikanin sahibinin oglu yani odeyebiliyor
-------------------------------------------------
bu bir kapici cocugu
butun Turkiye cilginca uretmeye degil tuketmeye karar vermisken batmak kesindir
bu arada yat istatistiklerine bakin resmen bir patlama var hemde ne patlama.
Daha bunlar Turk bandirali bir de yabanci bandirali yerli sahipliler var
Abiler İstanbul bitti bitti de Ankara İzmir yaşanılabilir bir şehir yapılabilir mi? Sanırım onlar da arada kaynayacak. Yine hüsran. 1980 lerin gecekondulaşması şimdi devlet eliyle veya müdahale etmemesinden kaynaklanıyor.
Bir ay evvel bir düğün nedeniyle İzmir e gittim,bana göre İstanbul dan pek farkı kalmamış,trafik berbat,yollar dar,Kordon da görece nezih mekanların yerini nargile cafeler almış,takılan tipler hep para bende diyenler...ayrıca ayrık otu gibi gökdelenler var,bence İzmir ide mahvettik..
inşaat sektöründe seri iflaslar olma riski artıyor
jcr eurasia rating başkanı orhan ökmen türkiye’de hem ekonomik hem siyasi anlamda stresin arttığını belirterek, üç ayda bir yaptıkları şirket incelemelerini artık haftada bire indirdiklerini söyledi. "başta inşaat sektöründe olmak üzere seri iflas riski büyüyor" diyen ökmen, türkiye ekonomisinin riskleri, ohal, enflasyon, faiz ve kredi derecelendirme kuruluşlarına yönelik eleştirileri anlattı.
https://eksisozluk.com/insaat-sektor...r--5498097?p=1
https://youtu.be/clMViUxqtJk
Ankarada güzel projeler yapılıyor
Umutabi ben şu "sürdürülebilir" kelimesini ne zaman görsem, aklıma markalı projelerin aidatları geliyor.. Yağmur suyu depolama veya başka herhangi bir şey değil.
Bence sürdürülemez olan başlıca şey şişirilmiş aidatlar..
Aidatta korkunç bir kaymak var.. 100 daireli küçük bir sitede veya tek blokluk rezidansta daire başına mesela 250 TL toplandığını düşünsenize. Ayda yapıyor 25 bin lira.
Bu paranın nereye gittiğine bakalım.. Kapıda duran asgari ücretli elemanın toplam maliyeti 3 bini bulmaz. Bahçe falan zaten yok ki bakımı olsun, doğru dürüst su bile istemeyen üç beş çam fidanı dikerler oraya, al sana bahçe.
Hadi asansör bakımı, ortak elektrik, merdiven silme falan derken toplam 5 bin gitsin ayda. Geri kalan 20 bin enayi parası.
Yılda 240 bin lira.
10 yıl sonra sırf eski binanın aidatlarından gelen parayla yeni bir rezidans dikilebiliyor.
Halkı ütmenin yeni yöntemi aidat olmuş.. Muzır sinemanın duayenleri bile böyle hardcore görmemiştir. :yes:
Bu açıdan bakıldığında mahalle müteahitlerinin yaptığı 5 katlı evler bana daha cazip geliyor.
Bizim 18 lira merdiven temizliği ve otomatik faturası masrafımız var, en derin ekonomik krizde dahi ödenebilecek bir rakam. Ha onu da mı ödeyemiyoruz, merdivenciye yol veririz. Alın size bedava apartman.
Bir de şu helallik meselesi dikkatimi çekti.
Çeliktepede greenox inşaatına 1 sokak uzaklıktayım.
Nasıl yaptılar bilmiyorum ama çocuklarımızın apartmanlar arasında nefes alabilmesini ve oyun oynayabilmesini sağlayan çocuk parkını inşaata kattılar.
İsmini green-ox koymakla veya dama düşen bir avuç yağmuru depolamakla çevreci olunmadığını biri bunlara söylesin..
Onlar size helal eder mi bilmem ama, ben şahsen onlara helal etmiyorum hakkımı.
Bir sonraki projelerinde bizim "ada"yı almaya kalkarlarsa önlerindeki en büyük engel ben olacağım.
Gerçi beton işi patladı gibi bişey.
Pabucumu alırlar. :)
Havaray Sistemi iptal edildi
eeee havaraya komşu diye proje satıyorlardı. :shh:
Mostar Life Grand Houses,
İstanbul’un planlı gelişme aksının tam üzerinde, Kuzey’de kurulan Yeni İstanbul’un merkezinde.
3. havaalanı, 3. Köprü bağlantı yolları ve Kanal İstanbul adeta Mostar Life Grand Houses’ın çevresine inşa ediliyor. Sağlık kenti, Olimpiyat Stadı ve çevresindeki onlarca alışveriş merkezi ile bir hayal dünyasının tam ortasında yer alıyor.
Yeni İstanbul’un Merkezi
Başakşehir’in ilk temellerinin atıldığı 1. Etapta Metro durağına 350 metre mesafede
Türkiye’nin en büyük sağlık tesisi Sağlık Kentin (2680 yatak kapasiteli 8 ihtisas hastanesinin yanında)
Olimpiyat ve Fatih Terim Stadı tesis alanının yakınında
Tem – Basın Ekspres kolay ulaşım.
Yapımı devam eden 3. Çevre bağlantı yollarının dibinde
3. Havalimanı ve Kanal İstanbul gibi dev projelere kolay ulaşım
Türkiye’nin en büyük İmam Hatip Lisesinin ve özel eğitim kurumları ile iç içe
Günlük ihtiyaçların karşılanabileceği ticari alanlar ve etrafında bulunan onlarca AVM (mall of İstanbul, 212 vb gibi)
Şehircilik açısından Türkiye’nin tüm ilçelerine örnek olacak olan, Başakşehir’de yapımına başlanan ve 2016 yılının sonlarına doğru faaliyete geçmesi planlanan 60.000 metrekarelik kent meydanına yakınlık.
382.000 metrekare ile Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük botanik parkına çok yakın olan Mostar Life Grand Houses ile çocuklarınız için sağlıklı bir yaşam.
Güçlü altyapı ve ulaşım imkânları ile İstanbul’un her yerine kolay erişim.
Yapımına başlanan Sefaköy – Halkalı – Başakşehir havaray projesi ile güvenli, konforlu ve hızlı ulaşım.
doğmamış çocuga don biçerseniz böyle olur.
projenin ne kadarını satabildiler bu reklamlarla acaba? Geri kalanı ellerinde patlama ihtimali var mı?
gelişmekte olan yerlerden almak bir strateji olabilir elbet.
ancakk.. basını yakından takip edenler artık toplumun berbat şehirleşme mantığına isyan etmeye başladığını gösteriyor.
bu isyan en tepedekiler tarafından dahi seslendiriliyor.
onumuzdeki donemde beklentim geniş ölçekte (çok sayıda apartmanın dahil olduğu) kentsel dönüşüm modelinin başlatılması.
bunun için dönüşümde yıkılacak evlerin sahiplerinin de ellerini ceplerine atacakları bir finansman modeli bulunacak.
tüm bu şartlar olgunlaşırsa şu anda yatırım için alınan ve mevcut berbat şehirleşme mantığının bir parçası olan bir evin değerini beklediğiniz ölçüde bulması zor olabilir.
zira... şu anda alınan ev sıradan bir araba iken önümüzdeki dönemde HER TÜRLÜ sağlıklı şehirleşme şartını getiren planlar sonucunda ortaya çıkacak evler mersedes/bmw gibi olacak.
toplum değişiyor. eski mantaliteyi gözden geçirmek ve gerekirse bırakmakta fayda var. toplumun zevkleri gelişiyor, rafineleşiyor.
1990'dan beri emlak sektöründeyim bu seneki gibi talepsiz ve durgun bir piyasa görmedim.