-
1906 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Italyan sair Giosuè (Alessandro Giuseppe) Carducci’nin dogum yildonumu (27 Temmuz 1835)
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
http://slideplayer.it/slide/937147/2...+d+autunno.jpg
Ah bu sokak lambalari, nasil da izliyor biribirini
agaclarin ardindan miskin miskin,
yagmur damlatan dallar arasindan
esneyip isiklarini camur uzerine yansitarak.
Aci dolu, keskin, tiz dudugunu otturuyor
yakinlarda lokomotif. Kursun renkli
gokyuzu, sonbahar sabahinda
cepecevre sariyor bizi devasa bir hayalet gibi.
Sen de Lidia, dalgin dalgin uzatiyorsun bileti
kesmesi icin biletciye,
daralan zamana birakiyorsun
guzel yillari, mutlu anlari, anilari.
Carpilip kapanan kapilar
sanki hakaret dolu; alay eder gibi son
cagri hizla kulaklarda cinlayan,
yagmur iri damlalarla dovuyor camlari.
Madeni govdesinden emin canavar
pufluyor, hirildiyor, sarsiliyor, ates sacan
gozlerini aciyor; karanligi kat ediyor dev,
cevreye meydan okuyan bir ciglikla.
Hareket ediyor acimasýz canavar hizli vagonlariyla,
ucarcasina alip goturuyor askimi da.
Ah, o guzel tullu beyaz yuz,
el sallayip kayboluyor karanlikta.
Ah, o tatlý yuz pembe beyaz,
o, yildizlar gibi parlak huzur dolu gozler,
o beyaz puruzsuz alin,
gur, luleli saclarin cevreledigi.
Titresiyordu yasam ilik havada,
yaz yaklasiyordu bana gulumsediginde;
Haziranda ilkbahar gunesi
piril piril, mutluydun ben operken seni
ve kestane renkli isil isil saclarinin arasindaki
korpe yanagini; gunesten daha guzel
duslerim, hale gibi,
sariyordu seni, narin kadinim.
Ve ben yagmur altinda, yogun sis icinde
donuyorum simdi; karismak isterdim yagmura, sise;
yalpa vuruyorum sarhos gibi, yokluyorum vucudumu:
ben de mi hayaletim yoksa?
Ah, bu dusen yapraklar, donduruyor icimi,
devamli, suskun; yuregimi parcalayarak...
Sanirim, tek ebedi bir kasim
var dunyanin her yerinde.
Ne iyi, yasamin anlamini yitirenlere,
ne hos bu golge, bu sis:
ben isterim, isterim ben de kapilmak
ebediyete dek surecek bu sise.
-
Rus sair Mihail Yuryevic Lermontov’un olum yildonumu (27 Temmuz 1841)
Sair oldu! - kuluydu, namusun. -
Dustu, karalanmis, soylentilerle.
Dustu intikam ozlemiyle, gogsunde bir kursun
Egerek gururlu basini yere!
Utancini degersiz tahkirlerin
Tasiyamazdi sairin kalbi.
O baskaldirdi yargisina sosyetenin
Ve olduruldu! yapayalniz, onceki gibi...
Olduruldu! neye yarar simdi gozyaslari...
Neye yarar bos ovgulerin gereksiz korosu...
Neye yarar zavalli ozur miriltilari...
Kader oynadi oyununu!
Ilkin kinle kovan siz degil miydiniz
Onun ozgur ve cesur yetenegini;
Ve eglenmek icin koruklediniz
Bir yangini ki belli belirsizdi.
Daha ne? eglenin... son istiraplara
Dayanmaya artik gucu yetmezdi!
Sondu bir mesale gibi essiz deha
Soldu alnindaki zafer celengi.
https://kbimages1-a.akamaihd.net/81e...squerade-6.jpg
The Poet's dead! - a slave to honor -
He fell, by rumor slandered,
Lead in his breast and thirsting for revenge,
Hanging his proud head!...
The Poet's soul could not endure
Petty insult's disgrace.
Against society he rose,
Alone, as always...and was slain!
Slain!...What use is weeping now,
The futile chorus of empty praise
Excuses mumbled full of pathos?
Fate has pronounced its sentence!
Was it not you who spitefully
Rebuffed his free, courageous gift
And for your own amusement fanned
The nearly dying flame?
Well now, enjoy yourselves...he couldn't
Endure the final torture:
Quenched is the marvelous light of genius,
Withered is the triumphal wreath.
-
Fransiz yazar ve tarihci Hilaire Belloc’in dogum yildonumu (27 Temmuz 1870)
http://www.azquotes.com/picture-quot...c-84-82-39.jpg
“Istatistik laneti insanligin uzerine cokmeden once, keyif icinde mutlu, masum bir hayat suruyorduk ve oldukca iyi dusuncelerle doluyduk.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...make-songs.jpg
“Birinci en iyi meslek sarki yapmaktir, ikinci en iyi meslek soylemek.”
-
Italyan sair Vittorio Sereni’nin dogum yildonumu (27 Temmuz 1913)
Bir fabrika dudugununn sesi gelir cok uzaklardan,
bu Eylul ortasinda, cigliktan cok islik gibi sevincli.
Demek ki butun dudukler susmamislar daha.
Eski patronlar isterlerdi her sey sessiz olsun, cit cikmasin
aclik mahallelerinde;
toplumun suskunluguyla ovunurler simdi.
Bu sessizlik icinde,
sabah suskunlugunun birdenbire kapladigi
bu sessizlik icinde,
yanda kalmis oyundaki bir odevin kizginligi var,
gurleyip tasiverir yureciginde
cocukken iki ders arasi duydugun duduk sesi.
Cinlar saatlerinde bugunun
kukreyen gucu onculerin:
Yukselir gelecek gunlere susamis
atilganliklarin burclari
genc yuzyilin kalesi ustunde.
Ama bir baska ses bu,
iscilerin sesi bu,
yukseldikce tedirginlesen
ve boguk hosnutsuzlukta karara karara
korkunc ofkelere burunen bir ses.
Ey, su anda susturulmus ses,
aslinda boluk porcuk ses,
ey, titreyen gelecekle yiten gecmis arasinda SIKISMIS kalmis
iki dilli can,
ey, bir vakitler goklere agan aci sarki!
Ama su, tedirgin edici, alayci duduk yok mu
fabrika dudugudur o, umut dolu.
Cevrede ucret ve is SIKINTISI icinde,
acý ve bos ortalikta hicbir ses yok
suskun duduklerin ciliz sesinden baska.
Ama gittikce daha yavas dalgalanan kisa titreyislerde
bir karisim kokusu var,
kan ve ter kokusu.
http://www.societadantealighieri.org...o%20SERENI.jpg
Lietamente nell’aria di settembre più sibilo che grido
lontanissima una sirena di fabbrica.
Non dunque tutte spente erano le sirene?
Volevano i padroni un tempo tutto muto
sui quartieri di pena:
ne hanno ora vanto della pubblica quiete.
Col silenzio che in breve va chiudendo questa calma mattina
prorompe in te tumultuando
quel fuoco di un dovere sul gioco interrotto,
la sirena che udivi da ragazzo
tra due ore di scuola. Riecheggia nell’ora di oggi
quel rigoglio ruggente dei pionieri:
sul secolo giovane,
ingordo di futuro dentro il suono in ascesa
la guglia del loro ardimento…
ma è voce degli altri, operaia, nella fase calante
stravolta in un rancore che minaccia abbuiandosi,
di sordo malumore che s’inquieta ogni giorno
e ogni giorno è quietato – fino a quando?
O voce ora abolita, già divisa, o anima bilingue
tra vibrante avvenire e tempo dissipato
o spenta musica già torreggiante e triste.
Ma questa di ora, petulante e beffarda
è una sirena artigiana, d’officina con speranze:
stenta paghe e lavoro nei dintorni.
Nell’aria amara e vuota una larva del suono
delle sirene spente, non una voce più
ma in corti fremiti in onde sempre più lente
un aroma di mescole un sentore di sangue e fatica.
-
Amerikali yazar Gertrude Stein’in olum yildonumu (27 Temmuz 1946)
http://www.azquotes.com/picture-quot...n-36-58-04.jpg
“Mutlu olmaya curet etmeli insan.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...ot-to-them.jpg
“Birakin kendimi dinleyeyim onlari degil.”
https://quotes.thefamouspeople.com/i...tein-59455.jpg
“Guzel bir sey soyleyemiyorsan baskasi hakkinda, gel otur yanima.”
-
-
https://ilsillabario2013.files.wordp...4808.jpg?w=689
Tatli kasaba, senden aldim
Gururumu, yuce siirimi
Nefret ve sevginin tukenmedigi gonlumu
Seni yeniden gormek hoplatiyor yuregimi.
Hep ayni sicakligi goruyorum sende
Gulmekle aglamak arasinda bocalayan gozlerimle
O sicaklikta buluyorum duslerimin izlerini
Gencligin buyusunde yitik.
Ah sevdigim, dusledigim bosunaymis;
Hep kostum eremeden hedefe,
Yarin dusecegim artik. Ama uzaktan
Baris diyor yuregime tepelerin
Kat kat bulutlari, yesil cayiriyla
Sabah yagmurlarinda gulerek.
-
https://www.filastrocche.it/contenut...o-antico-2.jpg
Kirmizi cicekler acti
O minicik ellerinle
Eristigin nar agaci.
Yine yesillendi her yer
Tenha agaclikta simdi.
Herseyi canlandirdi Haziran'ýin
Aydinlik ve sicak hediyeleri.
Sen benim agacimsin
Kurumus agacimin cicegi
Son ve tek umidi bosuna hayatimin.
Soguk topraklardasin simdi
Kara topraklarda, kara toprak.
Sana ne gunesin gezgin sevinci erisir
Ne de askin elinden gelir
Seni uyandirmak.