-
Italyan aktris ve yonetmen Asia (Aria Anna Maria Vittoria Rossa) Argento'nun dogum gunu ( 20 Eylul 1975 ) ( Italyan aktris Daria Nicolodi ve yonetmen Dario Argento'nun kizi )
https://gossipcomeeracomee.altervist...to_giovane.png
https://media1.popsugar-assets.com/f...-845147518.jpg
-
-
Amerikali genc yetiskin roman yazari Angie Thomas'in dogum gunu (20 Eylul 1988)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Show_2019.jpg
" Isin berbat yani ne biliyor musunuz ? Onlardan daha o kadar cok var ki. Fakat yine de bir gun bunun degisecegini dusunuyorum. Nasil mi ? Bilmiyorum. Ne zaman mi ? Kesinlikle bilmiyorum. Neden mi ? Cunku her zaman direnmeye hazir binleri olacak. Belki de artik benim siramdir. Baskalarin da direniyorlar, Garden'da bile, bazen ugruna direnilecek bir sey yokmus gibi gelse bile. Insanlar bilincleniyor, bagiriyor, yuruyor ve talepte bulunuyorlar. Unutmuyorlar. En unemli kisminin bu oldugunu dusunuyorum.
Khalil, asla unutmayacagim.
Asla vazgecmeyecegim.
Asla susmayacagim.
Sana soz veriyorum. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1D6hKR0fFL.jpg
" The messed-up part ? There are so many more. Yet I think it’ll change one day. How ? I don’t know. When ? I definitely don’t know. Why ? Because there will always be someone ready to fight. Maybe it’s my turn. Others are fighting too, even in the Garden, where sometimes it feels like there’s not a lot worth fighting for. People are realizing and shouting and marching and demanding. They’re not forgetting. I think that’s the most important part.
Khalil, I’ll never forget.
I’ll never give up.
I’ll never be quiet.
I promise. ”
-
Bon Jovi, 9.studyo albumu Have a Nice Day'i 20 Eylul 2005 tarihinde Island ve Mercury etiketleriyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....S._SL1200_.jpg
-
2000 yilinda Pulitzer Oulu kazanan Amerikali sair C. K. ( Charles Kenneth ) Williams'in olum yildonumu ( 20 Eylul 2015 )
Anneannem agzimi sabunla yikiyor;
yarim asir gecmis
ve hala bana gelir
o kalin, zalim demir cubukla.
Sirf soyledigim bir kelime yuzunden,
tam olarak soylemedim de, sadece tekrar ettim.
Ama Ac, diyor, ac agzini!
eli kafama dogru ilerleyerek.
Biliyorum zordu hayati,
uc bebegini kaybetti,
sonra kocasi da oldu,
arkasinda genc ogullar ve sifir para birakarak.
Beni lavaboya isetirdi
cunku tuvalette asla yer olmazdi.
Ama ah, onun o sabunu yok mu!
Onun o insani aci aci yakisi olmasin beni sair yapan ?
Yasadigi sokak asfaltsiz,
beni icinde takip edip yakaladigi evi
iki SIKISIK oda ve pis kokulu bir mutfak.
Bunu yaptiktan sonra
onu bir daha asla sevmedigimi soylemeye curet etsem mi ?
Yuz yasina kadar yasadi, buna ragmen.
Tum bu yillar hep uzuntu ve sefalet icinde,
ama ben asla, su ana dek onu bir daha sevmedim.
https://media.newyorker.com/photos/5...CKWIlliams.jpg
My grandmother is washing my mouth
out with soap; half a long century gone
and still she comes at me
with that thick, cruel, yellow bar.
All because of a word I said,
not even said really, only repeated,
but Open she says, open up!
her hand clawing at my head.
I know now her life was hard;
she lost three daughters as babies,
then her husband died, too,
leaving young sons, and no money.
She'd stand me in the sink to pee
because there was never room in the toilet.
But, oh, her soap! Might its bitter burning
have been what made me a poet?
The street she lived on was unpaved,
her flat two cramped rooms and a fetid
kitchen where she stalked and caught me.
Dare I admit that after she did it
I never really loved her again?
She lived to a hundred, even then.
All along it was the sadness, the squalor,
but I never, until now, loved her again.
-
Dogum Gunu Kizi:):)
https://pbs.twimg.com/media/DniE2O5XoAEK5Af.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DniGpVwXsAEj5_N.jpg
" Gencligin bir kaynagi, bir pinari var: Bu sizin zihniniz, yetenekleriniz, hayatiniza getirdiginiz yaraticiliktir. "
https://4.bp.blogspot.com/-1gyCY0vWa...napoletana.jpg
https://www.nlcafe.hu/data/cikk/15/148772/4.jpg
" Su fotografa bakin. Gozlerim nerede ? Gozlerimi oraya dikmistim cunku gogus uclarinin tabagima dusmesinden korkuyordum. Jayne'in elbisesindeki her seyin masanin uzerine yayilacagini dusunuyordum. ":kahkah::kahkah:
https://2.bp.blogspot.com/-D7d8IzMOf...25282%2529.jpg
" Guardate la foto. Dove guardano i miei occhi ? Sto fissando i suoi capezzoli perché ho paura che esplodano dal vestito e mi finiscano nel piatto. Nella mia espressione potete leggere la paura. Sono cosģ spaventata che tutto quello che č costretto nel suo vestito esploda e finisca sparso su tutto il tavolo. "
Foto: Sophia Loren ve Jayne Mansfield
-
-
-
-
Apple TV+, 5 Kasim'da ekrana gelecek Tom Hanks'li Finch filminin fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/k-bbGGnytJU
https://deadline.com/video/finch-tra...bert-zemeckis/
-
HBO Max, onumuzdeki aylarda izleyici ile bulusacak dizi ve filmlerinden goruntuler iceren bir tanitim videosu yayinladi. Tanitim videosunda Euphoria 2. sezonu ile beraber The Matrix Resurrections gibi yapimlardan goruntuler yer aliyor.
https://youtu.be/SrGkkfzAlIE
-
Three Billboards Outside Ebbing, Missouri’nin Oscar’li yonetmeni Martin McDonagh uc yillik aranin ardindan yeni filmi The Banshees of Inisherin’in cekimlerine basladi.
Filmin basrolleri Colin Farrell’la Brendan Gleeson’in.
https://pbs.twimg.com/media/E_o9A6TX...jpg&name=small
-
-
73. Emmy Odul Toreni'nde, soz verildiši uzere sahnede Engelli Amerikalilar Yasasi'na uyumlu bir rampaya yer verilmemesi uzerine James LeBrecht sikayette bulundu.
https://www.indiewire.com/wp-content...6010856872.jpg
“ Insanlardan daha once yapmadiklari seyleri yapmalarini istiyoruz fakat Engelli Amerikalilar Yasasi 31 yil once uygulanmaya basladi. Neden hala bu seyleri istemek zorundayiz ? ”
Televizyon Akademisi ve CBS tarafindan verilen rampa sozunun Emmy Odulleri’nde bir karsilik bulamadigi goruldu
https://www.indiewire.com/2021/09/cr...mp-1234666016/
-
Universal Pictures ve Miramax, Halloween Kills'in final fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/OUwVHX3242M
-
-
" Sarkilarda dedikleri gibi askin her seyin ustunden gelebileceginin dogru olup olmadigini sordu ona. ' Dogrudur ' diye yanit verdi, ' ama yine de inanmasan iyi olur. ' / Lei gli domandņ in quei giorni se era vero, come dicevano le canzoni, che l'amore poteva tutto. ' Č vero ' le rispose lui ' ma farai bene a non crederci. ' " Gabriel Garcia Marquez
https://pbs.twimg.com/media/ECSefUDW...g&name=900x900
Jean Seberg ve Jean-Paul Belmondo. Serseri Asiklar ( Ą bout de souffle, 1960 )
-
“ ' Ne zaman bir sehri tanimlasam, ' diye belirten Polo merak uyandiran Kublai'ya, ' Venedik hakkinda bir sey soyluyorum. ' / E Polo: ' Ogni volta che descrivo una cittą dico qualcosa di Venezia. ' ” Italo Calvino, Gorunmez Kentler
https://pbs.twimg.com/media/E_qbduyX...jpg&name=large
Foto: Christopher Thomas, Invisible Cities, 1972 / Venice in Solitude, 2012
-
21 Eylul Dunya Baris Gunu
https://unmiss.unmissions.org/sites/...?itok=I2VmFXoF
" Baris sadece aradigimiz uzak bir hedef degil, ayni zamanda bu hedefe ulasma yolumuzdur. / Peace is not merely a distant goal that we seek, but a means by which we arrive at that goal. / La pace non č semplicemente una meta lontana che cerchiamo, ma un mezzo con cui arriviamo a quella meta.” Martin Luther King, Jr.
http://www.napolitan.it/wp-content/u...della-pace.jpg
" Sevginin gucu, guce olan sevgiye ustun geldiginde, dunyamiz barisi taniyacaktir. / When the power of love overcomes the love of power the world will know peace. / Quando il potere dell'amore supererą l'amore per il potere il mondo potrą scoprire la pace. " Jimi Hendrix
-
Romali sair ( Publio Virgilio Marone ) Publius Vergilius Maro'nun olum yildonumu ( M.O 21 Eylul 19 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...5/Virgilio.png
" Atin korkuyu icinizden, atin endiseyi Troia'lilar! Guc durumdayiz biz de, devletimiz yeni kurulmakta, boyle davranmak zorundayim, gozculerle koruyorum butun sinirlarimizi. Kim tanimaz Aeneas'in soyunu, kim tanimaz kahraman Troia kentini, yigitlerini butun ? Kim duymadi yanginini, onca unlu savasin ? Oylesi kati degildir biz Pon'lerin yuregi. Gunes de atlarim, Tyrus'tan cok uzaklarda kosmaz arabaya. Ister buyuk Hesperia'ya, ya Saturnus ovasina, ya Eryx topragina ister kral Acestes'e gidin, sizi sag salim, ugurlarim oraya; elimden geleni yaparim; esit hakla kalmak isterseniz de bu krallikta, sizindir kurdugum kent. Gemilerinizi cekin, Troia ile Tyrus ayri olmayacak benim icin. Keske buraya atsa Aeneas'i kesisleme! "
https://m.media-amazon.com/images/I/51XzXsGwPmL.jpg
" O miei Troiani, Toglietevi dal cuore ogni timore, Ogni sospetto. Gli accidenti atroci,La novitą di questo regno a forza Mi fan sģ rigorosa, e sģ guardinga De’ miei confini. E chi di Troia il nome, Chi de’ Troiani i valorosi gesti, E l’incendio non sa di tanta guerra ? Non han perņ sģ rozzo core i Peni: Non sģ lunge da lor si gira il sole, Che nč pietą nč fama unqua v’arrive. Voi di qui sempre, o de la grand’Esperia E di Saturno che cerchiate i campi, O che vogliate pur d’Aceste e d’Erice Tornare ai liti, in ogni caso liberi Ve n’andrete e sicuri. Ed io d’aita Scarsa non vi sarņ, nč di sussidio: E se qui dimorar meco voleste, Questa č vostra cittą. Tirate al lito Vostri navili: chč da’ Teucri a’ Tiri Nulla scelta farņ, nullo divaro. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
-
Italyan ressam ( Lodovico Cardi ) Cigoli'nin dogum yildonumu ( 21 Eylul 1559 )
Adorazione dei Pastori , 1599 ( Adoration of the Shepherds )
https://pbs.twimg.com/media/EE-UsZ9W...g&name=900x900
Ecce Homo, 1607
https://www.wga.hu/art/c/cigoli/eccehomo.jpg
-
Hollandali Barok ressam Simon Pietersz Verelst'in dogu yildonumu ( 21 Eylul 1640 )
Still Life with Dead Partridge and Kingfisher, 17th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Fine_Arts.jpg
Prince Rupert of the Rhine, 1680
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Verelst%29.jpg
-
Goethe ile Konusmalar romaniyla taninan Alman sair ve yazar Johann-Peter Eckermann’in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1792 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Eckermann.jpg
“ Biraz etrafima bakindiktan sonra, konuskan usakla merdivenleri cikarak birinci kata geldik; usak, icten karsilamanin on isareti olan esigin onundeki SALVE yazisinin uzerinden gecilerek girilen odayi acti. Beni bu odadan gecirip daha genis ikinci bir odaya aldi ve biraz beklememi soyleyerek, geldigimi bildirmek uzere efendisine gitti. Bu oda cok serin ve ferahti, yerde bir hali seriliydi, oda kirmizi renkteki kanepe ve ayni renkteki sandalyelerle cok ic acan bir doseme tarzina sahipti; bir tarafta kuyruklu bir piyano vardi, duvarlarda cesitli buyuklukte desen calismalari ve tablolar asiliydi.
Karsimdaki acik kapidan bir baska oda gorunuyordu, o oda da ayni sekilde tablolarla suslenmisti, usak o odadan gecerek geldigimi haber vermeye gitmisti.
Az sonra, Goethe uzerinde mavi redingotu, ayaginda ayakkabilariyla cikageldi; yuce bir insan! Biraktigi etki sasirticiydi. Oldukca icten sozleriyle tum sikilganligimi giderdi. Kanepeye oturduk. Bakislarinin etkisinden kurtulamiyordum, onun yaninda olmaktan dolayi mutluluktan saskin bir haldeydim, arada bir iki sey soyledim ya da hic konusmadim. Goethe hemen benim elyazmamdan soz etmeye basladi. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ Nachdem ich mich ein wenig umgesehen, ging ich sodann mit dem sehr gesprächigen Bedienten die Treppe hinauf zur ersten Etage. Er öffnete ein Zimmer, vor dessen Schwelle man die Zeichen SALVE als gute Vorbedeutung eines freundlichen Willkommenseins überschritt. Er führte mich durch dieses Zimmer hindurch und öffnete ein zweites, etwas geräumigeres, wo er mich zu verweilen bat, indem er ging, mich seinem Herrn zu melden. Hier war die kühlste erquicklichste Luft; auf dem Boden lag ein Teppich gebreitet, auch war es durch ein rotes Kanapee und Stühle von gleicher Farbe überaus heiter möbliert; gleich zur Seite stand ein Flügel, und an den Wänden sah man Handzeichnungen und Gemälde verschiedener Art und Größe.
Durch die offene Tür gegenüber blickte man sodann in ein ferneres Zimmer, gleichfalls mit Gemälden verziert, durch welches der Bediente gegangen war mich zu melden.
Es währte nicht lange.. so kam Goethe, in einem blauen Oberrock und in Schuhen; eine erhabene Gestalt! Der Eindruck war überraschend. Doch verscheuchte er sogleich jede Befangenheit durch die freundlichsten Worte. Wir setzten uns auf das Sofa. Ich war glücklich verwirrt in seinem Anblick und seiner Nähe, ich wusste ihm wenig oder nichts zu sagen. Er fing sogleich an von meinem Manuskript zu reden. ”
-
Hollandali ressam Hendrik Reekers'in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1815 )
Still Life with Fruit, Vegetables and Poultry, 1844
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Beuningen.jpg
A still life with dahlias, hollyhocks and other flowers in a glass vase and fruit on a gilt tazza
http://www.wikigallery.org/paintings.../painting1.jpg
-
Fransiz ressam Auguste Toulmouche'un dogum yildonumu ( 21 Eylul 1829 )
Dolce far niente, 1877
https://upload.wikimedia.org/wikiped...far_niente.jpg
The Love Letter, 1883
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Toulmouche.jpg
-
Iskocyali sair, tarihci, tarihi roman ve oyun yazari ve Sir Walter Scott’in olum yildonumu ( 21 Eylul 1832 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281830%29.jpg
“ Cok eskiden Ingiltere'de Don nehrinin sulariyla beslenen bolgede, cok buyuk bir orman vardi. Bu orman oylesine buyuktu ki, Sheffield'le Doncaster sehri arasinda kalan daglarin ve vadilerin buyuk bir kismini kapliyordu. ” Korkusuz Sovalye Ivanhoe
https://images.penguinrandomhouse.co.../9780679641872
“ In that pleasant district of merry England which is watered by the river Don, there extended in ancient times a large forest, covering the greater part of the beautiful hills and valleys which lie between Sheffield and the pleasant town of Doncaster. ”
https://izquotes.com/quotes-pictures...ott-332961.jpg
“ Ah ne kadar da karisik bir ag orduk, ilk olarak aldatmayi ogrendik. ”
https://izquotes.com/quotes-pictures...ott-265531.jpg
“ Intikam, cehennemde pismis agizdaki en tatli lokmadir. ”
-
Ingiliz ressam Edmund Blair Leighton'in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1852 )
How Liza Loved the King, 1890
https://upload.wikimedia.org/wikiped...d_the_King.JPG
In Time of Peril, 1897
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Alman filozof ve yazar Arthur Schopenhauer'iin olum yildonumu ( 21 Eylul 1860 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Ruhl_1815.jpeg
" Okurken bir baska kimse bizim icin dusunur: Biz sadece onun zihin surecini takip etmekle yetiniriz. Nasil ki yazmayi ogrenirken ogrenci ogretmen tarafindan kalemle cizilmis cizgileri takip eder; okurken de tipki bunun gibidir; dusunme isinin buyuk bolumu zaten bizim icin bitirilmistir. Bunun icindir ki kendi dusuncelerimizle mesgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parca rahatlatir. Fakat okurken zihnimiz aslinda baska birisinin dusuncelerinin oyun alanindan baska bir sey degildir. Ve dolayisiyla oyle olur ki cok fazla okuyan ve arada dusunmeksizin gecirilen eglence yahut mesgale ile kendisini eglendiren kimse, yavas yavas kendi kendine dusunme yetenegini kaybeder, tipki at ustunden inmeyen bir adamin sonunda yurumeyi unutmasi gibi. Bircok egitimli insanin durumu bundan pek farkli degildir. " Yasam Bilgeligi Uzerine Aforizmalar
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Wann wir lesen, denkt ein Anderer für uns: wir wiederholen bloß seinen mentalen Proceß. Es ist damit, wie wenn beim Schreibenlernen der Schüler die vom Lehrer mit Bleistift geschriebenen Züge mit der Feder nachzieht. Demnach ist beim Lesen die Arbeit des Denkens uns zum größten Theile abgenommen. Daher die fühlbare Erleichterung, wenn wir von der Beschäftigung mit unsren eigenen Gedanken zum Lesen übergehn. Eben daher kommt es auch, daß wer sehr viel und fast den ganzen Tag liest, dazwischen aber sich in gedankenlosem Zeitvertreibe erholt, die Fähigkeit, selbst zu denken, allmälig verliert, - wie Einer, der immer reitet, zuletzt das Gehn verlernt. Solches aber ist der Fall sehr vieler Gelehrten: sie haben sich dumm gelesen. Denn beständiges, in jedem freien Augenblicke sogleich wieder aufgenommenes Lesen ist nicht geisteslähmender, als beständige Handarbeit, da man bei dieser doch den eigenen Gedanken nachhängen kann. "
https://pbs.twimg.com/media/CsT_OZRW8AAHq2T.jpg
" Olumlulerin gozunu orten Maja onlara; oldugunu ya da olmadigini soylemenin mumkun olmadigi bir dunya gosterir. Cunku bu dunya, yolcunun uzaktan su sandigi kumun uzerindeki gunes yansimasina ya da yilan yerine koydugu yere atilmis ipe benzer. "
-
Ingiliz yazar Herbert George Wells'in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1866 )
https://i.pinimg.com/originals/0c/e6...e6c8bffb81.jpg
" Gunumuzun saglik kosullari ve tarimi, her sey bir yana, hala temel asamasindadir. Zamanimizin bilimi insan hastaliklari alaninin ancak kucuk bir bolumunde ise koyuldu, ama oyle bile olsa faaliyetlerini cok istikrarli ve israrci bir bicimde yaymakta. Tarimimiz ve bahceciligimiz orada burada bir yabani otu yok eder ve belki cok sayida saglikli bitkiler ekip, daha buyuk bir orani, bir denge olusturmak icin elinden geldigi olcude mucadele etmeye terk eder. En sevdigimiz bitki ve hayvanlari -ve bunlar o kadar az ki- yavas yavas, secici islah ile gelistiriyoruz. Bir gun yeni ve daha iyi bir cins seftali, bir gun cekirdeksiz uzum, bir gun daha hos kokulu, daha iri cicekler, bir gun daha faydali bir sigir cinsi. Onlari yavas yavas islah ediyoruz, cunku ideallerimiz belirsiz ve deneme kabininden, bilgimiz ise sinirli; cunku bizim beceriksiz ellerimizde doga da utangac ve hantal. Bu anafora ragmen akintinin surmesidir. Tum dunya zeki, egitimli ve isbirligi icinde olacak; her sey gitgide artan bir hizla doganin boyun egisine dogru gidecek. En sonunda akillica ve dikkatli bir sekilde, hayvan ve bitki dunyasinin dengesini insan ihtiyaclarina uyacak bir bicimde yeniden duzenleyecegiz. " Zaman Makinesi
https://images-na.ssl-images-amazon....12DaLoLozL.jpg
"' After all, the sanitation and the agriculture of to-day are still in the rudimentary stage. The science of our time has attacked but a little department of the field of human disease, but even so, it spreads its operations very steadily and persistently. Our agriculture and horticulture destroy a weed just here and there and cultivate perhaps a score or so of wholesome plants, leaving the greater number to fight out a balance as they can. We improve our favourite plants and animals—and how few they are—gradually by selective breeding; now a new and better peach, now a seedless grape, now a sweeter and larger flower, now a more convenient breed of cattle. We improve them gradually, because our ideals are vague and tentative, and our knowledge is very limited; because Nature, too, is shy and slow in our clumsy hands. Some day all this will be better organized, and still better. That is the drift of the current in spite of the eddies. The whole world will be intelligent, educated, and co-operating; things will move faster and faster towards the subjugation of Nature. In the end, wisely and carefully we shall readjust the balance of animal and vegetable life to suit our human needs. "
-
Rus ressam Pavel Fyodorovich Tchelitchew'in dogu yildonumu ( 21 Eylul 1898 )
The Concert, 1930s
https://www.christies.com/img/LotIma...e_concert).jpg
Allegorical Composition, 20th century
https://www.christies.com/img/LotIma...mposition).jpg
-
Ispanyol sair Luis Cernuda Bidou’nun dogum yildonumu ( 21 Eylul 1902 )
https://i.pinimg.com/originals/92/f7...75b3cb63b4.jpg
https://i.pinimg.com/originals/e1/19...1dc6308d6f.jpg
Ne huzundur o ses sevisirken iki bedenden cikan,
Sonbaharda kandiran bir ruzgar gibi
Sakat birakilmis cocuklarin ustunde,
Eller yagarken,
Hafif eller, bencil eller; ya da edepsiz eller,
El selaleleri ki bir zamanlar
Minicik bir cepteki bahcede cicektiler.
Cicekler kum tanesi ve cocuklar yapraklari,
Ve sesleri tabii ki hafif hos gelir kulaga
Gulduklerinde, sevdiklerinde, opustuklerinde,
Ta kendinin en derinlerine kadar
Genc ve yorulmus adam
Bir zamanlar gece gunduz cok dus kurmaktan.
Bir cocuk hicbir sey bilmez,
Ellerin yagmayacagindan baska bir sey, ona dedikleri gibi;
Haliyle, adam, dusleriyle basbasa birakilmis
Yakarirken kumun akip gittigi cebine
Kumu o ciceklerin
Hani bir gun olu simasini susleyecek olan.
-
Fransiz gazeteci, senarist, yazar ve politikaci ( Lea France Gourdji ) Franēoise Giroud'nun dogum yildonumu ( 21 Eylul 1916 )
https://alchetron.com/cdn/franoise-g...esize-750.jpeg
" Lou, bu bakimdan bir belirleyici modeldir; onu yonlendirmek isteyen Papaz Gillot, Paul Ree, Nietzsche ve igdis etmek icin evden kovdugu bu garip koca gibi, cok degisik insanin soyledikleri bir ordegin kanatlari uzerindeki su gibi kayip gitmistir. Onun durumunda ilginc olan, Lou’nun mutlu olmasidir. Mutlu olan bir kadinin bunu ilan etmesinden, yuzune yansitmasindan ve diger kadinlara, ' Erkek olmamanizin sansinin tadini cikarin! Kadin olmak hayran kalinacak bir seydir ve erkek olmaktan cok daha iyidir! ' demesinden daha ender ne vardir ? "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Lou est, ą cet égard, un modčle de détermination sur lequel des gens aussi divers que sa mčre, le pasteur Gillot, Paul Rée, Nietzsche et ce mari bizarre qu’elle s’est dégoté pour le chātrer, glissent comme l’eau sur les ailes d’un canard. L’intéressant, dans son cas, c’est qu’elle a été heureuse. Quoi de plus rare qu’une femme heureuse qui le proclame, qui le porte sur sa figure, qui dit aux autres femmes : ' Goūtez bien la chance que vous avez de n’źtre pas des hommes ! Entre une femme, c’est épatant et tellement mieux ! ' Elle ne véhicule jamais ni remords, ni regrets, et lą, vraiment, on l’envie ! De ce cōté, la composante féminine est muette. "
-
21 Eylul 1917
" Felice buradaydi, beni ziyaret icin otuz saatlik bir yolculuk yapti, dogrusu, bunu onlemeliydim. Oyle anliyorum ki, baslica benim yukumden katlandigi mutsuzlugun esi yok.Bir turlu kendimi toparlayamiyorum. Tam bir duygusuzluk ve caresizlik icindeyim; rahatliklarimdan kimini yitirebilecegimi dusunuyor, tek odun olarak biraz komedi oynuyorum, o kadar. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1MupB06r3L.jpg
21. September 1917
" Felice war hier, fährt um mich zu sehn 30 Stunden, ich hätte es verhindern müssen. So wie ich es mir vorstelle, trägt sie, wesentlich durch meine Schuld, ein Äußerstes an Unglück. Ich selbst weiß mich nicht zu fassen, bin gänzlich gefühllos, ebenso hilflos, denke an die Störung einiger meiner Bequemlichkeiten und spiele als einziges Zugeständnis etwas Komödie. "
-
Ingiliz filozof Bernard Williams'in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1929 )
http://www.azquotes.com/picture-quot...s-31-52-18.jpg
" Insan, asla insan ruhu kadar dayanikli herhangi bir materyalden yapilmamistir. "
https://www.azquotes.com/picture-quo...s-52-52-89.jpg
" Her gece veya problem gunesin dogusuna ve umuda yenilmeye mahkumdur. "
-
-
Turk yazar, gazeteci, tarihci ve milletvekili Ahmet Rasim'in olum yildonumu ( 21 Eylul 1932 )
https://i.idefix.com/pimages/Content...st__261778.jpg
https://images.slideplayer.com/10/27...s/slide_16.jpg
“ Manzaranin guzelligi huznunde yatar. / La bellezza del paesaggio risiede nella sua malinconia. / La beauté d'un paysage réside dans sa tristesse. / Die Schönheit der Landschaft liegt in ihrer Melancholie. / La belleza de un paisaje reside en su melancolķa. ”
-
Japon sair ve yazar Kenji Miyazawa’nin olum yildonumu ( 21 Eylul 1933 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...zawa_Kenji.jpg
https://pbs.twimg.com/media/Ea8x2tDWoAAG0hS.jpg:large
Yagmura yenilmeksizin, ruzgara yenilmeksizin
Kara da yazin sicagina da yenilmeyen saglam vucuda sahip
Bencil olmayan, kizmayan her zaman sessizce gulen
Gunde dort tabak pirinc, miso ve biraz sebze yiyip
Hic bir seye kendi duygularini karistirmaksizin
Iyice bakip dinleyen anlayan ve unutmayan
Yaylalarda cam agaclarinin golgesinde kucuk bir barakada yasayip
Doguda hasta varsa gidip ilgilenen
Batida yorgun ana varsa gidip hasadina yardimci olan
Guneyde olmek uzere olan biri varsa gidip korkulacak bir sey olmadigini soyleyen
Kuzeyde kavga eden tartisan varsa gidip "aptalca, birakin" diyen
Kuraklikta goz yasi doken
Yaz sogugunda bos bos dolasan
Herkes tarafindan ise yaramaz diye cagrilan
Ovulmeyen, yerilmeyen
Boyle bir insan olmak istiyorum.
-
Kanadali yazar, sair, soz yazari ve muzisyen Leonard Norman Cohen'in dogum yildonumu ( 21 Eylul 1934 )
https://pbs.twimg.com/media/DKPi499WkAAF7nM.jpg
https://p1.liveauctioneers.com/642/5...ion=1389576457
Her zaman istedigim
tek kadin olsan da
beni sevmek zorunda degilsin
her gece seni izlemek icin dogmusum ben
ve seni seven bircok adamdan
biriyim sadece
Bir yemekte bulusuyoruz seninle
avuclarini aliyorum ellerimin arasina
eski bir taksinin icinde
sonra uyaniyorum tek basima
Discipline Oteli'nde
ellerim yoklugunun uzerinde
Tum bu sarkilari senin icin yazdim ben
iki mum yaktim, biri kirmizi, digeri siyah
biri kadin, digeri erkek
iki sandal agacinin dumaniyla evlendirdim onlari
senin icin dua ettim
beni sevmen icin dua ettim
beni sevmemen icin dua ettim
Her zaman istedigim
tek kadin olsan da
beni sevmek zorunda degilsin
her gece seni izlemek icin dogmusum ben
ve seni seven bircok adamdan
biriyim sadece
Bir yemekte bulusuyoruz seninle
avuclarini aliyorum ellerimin arasina
eski bir taksinin icinde
sonra uyaniyorum tek basima
Discipline Oteli'nde
ellerim yoklugunun uzerinde
Tum bu sarkilari senin icin yazdim ben
iki mum yaktim, biri kirmizi, digeri siyah
biri kadin, digeri erkek
iki sandal agacinin dumaniyla evlendirdim onlari
senin icin dua ettim
beni sevmen icin dua ettim
beni sevmemen icin dua ettim.
https://pbs.twimg.com/media/DKPCefEX0AEfhTl.jpg
" Bir catlak var herseyde. Isik boyle siziyor iceriye. "
https://pbs.twimg.com/media/DKKlY5YXoAAgAaJ.jpg
" Siir hayatin kanitidir. Eger hayatin alev alev yaniyorsa, icinden dokulen siir, bu hayatin kulleridir. "
-
Ingiliz yazar, sair, filolog ve profesor J. R. R. Tolkien, Hobbit romanini 21 Eylul 1937 tarihinde Ingiltere’de George Allen & Unwin araciligiyla yayimladi.
https://pbs.twimg.com/media/DKPwi30WkAEMjME.jpg
“Bilbo ici huzunle dolarak tek dizinin uzerine coktu. ‘Elveda, Dagalti'nin Krali!’ dedi. ‘Boyle bitecekse, bu aci bir seruven oldu ve bir dag dolusu altin bile onu telafi edemez. Yine de tehlikelerinizi paylastigima memnunum -bu herhangi bir Baggins'in hak ettiginden fazlasidir-.’
‘Hayir!’ dedi. ‘Senin icinde bildiginden fazla iyilik var, sevecen Bati'nin evladi. Tam gereken miktarda, biraz cesaret, biraz da bilgelik. Daha cogumuz yemege, neseye ve sarkiya saklan altinlardan daha fazla deger verse idi, dunya daha neseli olurdu. Ama kederli de olsa neseli de simdi bu dunyadan ayrilmaliyim. Elveda!’
Sonra Bilbo arkasini dondu, tek basina gidip bir battaniyeye sarilarak oturdu ve ister inaninin ister inanmayin gozleri kizarana ve sesi kisilana kadar agladi."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Bilbo knelt on one knee filled with sorrow. ‘Farewell, King under the Mountain!’ he said. "This is a bitter adventure, if it must end so; and not a mountain of gold can amend it. Yet I am glad that I have shared in your perils - that has been more than any Baggins deserves."
‘No!’¯ said Thorin. ‘There is more in you of good than you know, child of the kindly West. Some courage and some wisdom, blended in measure. If more of us valued food and cheer and song above hoarded gold, it would be a merrier world. But sad or merry, I must leave it now. Farewell!’
Then Bilbo turned away, and he went by himself, and sat alone wrapped in a blanket, and, whether you believe it or not, he wept until his eyes were red and his voice was hoarse.”
-
Beverly Hills Cop, Top Gun, The Rock, Con Air, Crimson Tide, Armageddon, Devlet Dusmani, 60 Saniye, Kara Sahin Dustu, Pearl Harbor, Karayip Korsanlari, Kral Arthur gibi filmlerin yapimcisi, 10 Emmy Odullu Amerikali televizyon ve sinema filmi yapimcisi Jerome Leon 'Jerry' Bruckheimer'in dogum gunu (21 Eylul 1943)
https://wikiimg.tojsiabtv.com/wikipe...OFJune2013.jpg
http://www.tft.ucla.edu/wp-content/u...er-Posters.jpg