-
Film muzigi, sarki, caz dahil olmak uzere pek cok turde eserler veren, 20. yuzyilin onemli senfonilerini yazan Rus besteci Dmitri Dmitriyevic Sostakovic’in dogum yildonumu ( 25 Eylul 1906 )
http://www.visit-petersburg.ru/media...op_upscale.jpg
https://youtu.be/FfsbCBTAnAg
-
25 Eylul 1917
“ Hala ‘ Bir Koy Hekimi ’ gibi eserler sayesinde gecici bir tatmin yasiyorum cunku boyle ( hic mumkun olmayan ) seyler, yazabildigimi kanitliyorlar. Fakat mutluluk ancak dunyayi saf, dogru ve degismez olana eristirebilirsem gelecek. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
25. September 1917
" Zeitweilige Befriedigung kann ich von Arbeiten wie ' Landarzt ' noch haben, vorausgesetzt daß mir etwas derartiges noch gelingt ( sehr unwahrscheinlich ) Glück aber nur, falls ich die Welt ins Reine, Wahre, Unveränderliche heben kann. "
-
Rus ressam Abram Efimovich Arkhipov’un olum yildonumu ( 25 Eylul 1930 )
The Washer Women, 20th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...hipow_002a.jpg
Spring Holiday, 1913
https://upload.wikimedia.org/wikiped...D0%BA_1913.jpg
-
Amerikali karikaturist, sarki sozu yazari, sair ve cocuk kitaplari yazari Sheldon Allan ‘ Shel ’ Silverstein’in dogum yildonumu ( 25 Eylul 1930 )
https://www.theparisreview.org/blog/.../03/Shel-1.png
https://img.discogs.com/RPZEXf0VPj34...51260.jpeg.jpg
https://78.media.tumblr.com/tumblr_l...piro1_1280.jpg
Patikalarin bittigi caddelerin basladigi yerde
Bambaska bir ulke var
Orada yumusak ve ak cimenler uzar
Ve gunes sapsari yanar
Ve ay kuslari yorgun dinlenirler
Nane kokulu ruzgarda serinlenirler.
Beni bu yerde birak
Bacadan hala siyah dumanlar tuter,bak
Karanlik sokaklar bukulur gider
Kiyilarinda cicekler buyuyen yollardan gec
Oylesine yuruyelim ki yavas ve olculu
Ve gozlemleyerek ak oklarin nereye gittigini
Gorerek yollarin nerede baslayip nerede bittigini.
Evet, yavas ve olculu yuruyecegiz
Ve beyaz oklarimizin gittigi yere gidecegiz
Cocuklarin gosterdigi,cocuklarin gidebildigi
Yollarin sonundaki yere gidecegiz.
-
Amerikali kisa oyku yazari Ringgold Wilmer ‘ Ring ’ Lardner’in olum yildonumu ( 25 Eylul 1933 )
“ Birbirini hic tanimayan bir adamla bir hanim, doguya geri donen trende konusmaya basladiklarinda ask iliskisi ve doruk ortaya cikacakti.
‘ Peki ’ dedi bayan Croot, cunku oydu, ‘ Canyon'u nasil buldunuz ? ’
‘ Bir magara iste, ' dedi refakatcisi.
‘ Amma tuhaf bir bakis! ' diye cevap verdi bayan Croot. ‘ Simdi bana birsey calin bakalim. ’ "
https://d202m5krfqbpi5.cloudfront.ne...58l/490597.jpg
“ The love interest and climax would come when a man and a lady, both strangers, got to talking together on the train going back east.
‘ Well, ’ said Mrs. Croot, for it was she, ‘ What did you think of the Canyon ? ’
‘ Some cave, ’ replied her escort.
‘ What a funny way to put it! ' replied Mrs. Croot. ' And now play me something. ’ "
-
-
Italyan ressam Lidio Ajmone’nin olum yildonumu ( 25 Eylul 1945 )
Aratura in montagna, XX secolo
https://www.santagostinoaste.it/Foto...00PX/64729.jpg
La battitura del grano, XX secolo
https://www.santagostinoaste.it/Foto...00PX/52924.jpg
-
-
-
Amerikali yazar ve kadin haklari savunucusu ( Gloria Jean Watkins ) Bell Hooks'in dogum gunu ( 25 Eylul 1952 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...tober_2014.jpg
" Dovmek, hareketlerini kisitlamak, hatta oldurmek ve buna ' tutku cinayeti ' demek, ' o kadini o kadar cok seviyordum ki oldurmeliydim ' diye kendini savunmak... Ataerkil kulturde ask; sahip olma kavramiyla, tahakkum kurma ve boyun egme paradigmalariyla baglantiliydi. "
https://m.media-amazon.com/images/I/..._AC_SY780_.jpg
" Beat people, restrict their movements, even kill them and call it a ‘ crime of passion, ’ plead, ‘ I loved her so much I had to kill her '... Love in patriarchal culture was linked to notions of possession, to paradigms of domination and submission wherein it was assumed one person would give love and another person receive it. "
-
Superman filminin Clark Kent'i Christopher Reeve'in dogum yildonumu ( 25 Eylul 1952 )
https://media.giphy.com/media/yYrBFFcYtqhfq/giphy.gif
https://www.azquotes.com/picture-quo...e-24-20-86.jpg
“ Hayallerimizin cogu ilk basta imkansiz gorunur. Sonra olanaksiz gorunurler, irademizi topladigimizda ise imkansiz gorunenler kacinilmaz olurlar. / Cosģ tanti dei nostri sogni all'inizio sembrano impossibili, poi sembrano improbabili e poi, quando impieghiamo la volontą, diventano inevitabili. ”
https://static.comicvine.com/uploads...098-tunnel.gif
-
Amerikali sair, roman ve oyku yazari Ron Rash'in dogum gunu ( 25 Eylul 1953 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%282014%29.jpg
" Bu dunya zor bir yer olabiliyor. Bebeklerin buraya gelirken aglamasina sasmamali. Daha bastan gozyasi dokuyorlar. / It’s a hard place this world can be. No wonder a baby cries coming into it. Tears from the very start. ”
https://i.gr-assets.com/images/S/com...7l/8124119.jpg
" Sevilen biri kaybedildiginde bunu dayanilabilir kilan sey, hatirlamak degil unutmakti. / What made losing someone you loved bearable was not remembering but forgetting. "
-
Italyan ressam Luigi Mantovani’nin olum yildonumu ( 25 Eylul 1957 )
Corso Vittorio Emanuele a Milano, 1924
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_a_Milano.jpg
Vecchia Milano, 1945
https://media.mutualart.com/Images/2...77ae89e04.Jpeg
-
-
Hanedan ( Dynasty, 1981 – 1989 ) dizisinde Sammy Jo Dean Carrington karakterine; Melrose Place ( 1992 – 1999 ) dizisinde Amanda Woodward karakterine hayat veren Amerikali aktris Heather Deen Locklear’in dogum gunu ( 25 Eylul 1961 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...klear_1993.jpg
https://bestofcomicbooks.com/wp-cont...toe-feet-2.jpg
-
Paul Newman, Jackie Gleason, Piper Laurie’nin basrollerni paylastigi The Hustler ( Bilardocu ), 25 Eylul 1961 tarihinde Amerika’da vizyona girdi.
https://www.attackfromplanetb.com/wp...1961movie_.jpg
https://33.media.tumblr.com/tumblr_m...7g2yo2_500.gif
-
Alman tarihi kurgu yazari Rebecca Gablé'nin dogum gunu ( 25 Eylul 1964 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ecca_Gable.jpg
" ' Bizi yakalarlarsa kiyamet gunumuz gelmis demektir! ' dedi Lionel kehanet eder gibi. Genc, yuvarlak yuzu endiseliydi ve titriyor gibi gorunuyordu. Hafif bir meltem esintisi, rahip cubbesini dalgalandirdi.
' Hala geri donebilirsin, ' diye karsilik verdi Robin serinkanlilikla. Akrani olan okul arkadasindan bir kafa daha uzundu ve bu farki, onu kucumsercesine yukaridan bakmak icin kullaniyordu.
Ikisinin arasinda cesareti cabuk kirilan ve daha mantikli davranan Lionel’di. Ancak arkadasinin gozunde kucuk dusecek olmanin korkusu, yapacaklari seyin ardindan hissedecegi korkudan cok daha buyuktu.
' Beni ne saniyorsun ? '
' Duruma gore degisir... '
Birbirlerine sirittilar. Robin arkadasinin yuzunu zar zor secebiliyordu, parlayan dislerini gordu. Gece karanlik degildi, cunku iki gece sonra dolunay olacakti. Sag taraflarinda, rahiplerin gunluk toplantilarini yaptiklari kilise salonunun siluetini gormuslerdi. Salon, manastirin galerilerle cevrili ic avlusunun kuzey sinir duvarini olusturuyordu. Tam onlerinde dogruca ana kapiya giden yol vardi. Sagina soluna dizilmis eski ihlamur agaclari, gece saldirisi oncesi karanligin icine pusu kurmus bir dizi askere benziyordu. Ancak Robin ve Lionel bu yolu kullanmadilar. Sessizce cimli avluyu gectiler, balik havuzunun etrafini donduler ve her iki tarafa dogru uzanip birkac arsin sonra karanligin icinde yok olan, siyah kilise duvarinin golgesine suzulduler. " Kaderin Cilvesi
https://images-na.ssl-images-amazon....1EnCzfIa0L.jpg
" ' Wenn sie uns erwischen, wird es sein, als sei das Jüngste Gerichtüber uns hereingebrochen ', prophezeite Lionel düster. Sein rundesJungengesicht wirkte besorgt, und er schien leicht zu frösteln. Eineschwache Brise bauschte seine Novizenkutte auf. 'Du kannst immer noch umkehren', erwiderte Robin kühl. Er warbeinah einen Kopf größer als sein gleichaltriger Schulkamerad, under nutzte diesen Größenunterschied, um verächtlich auf ihn hinabzu-blicken.Lionel war oft der verzagtere und immer der vernünftigere vonbeiden. Doch seine Furcht, vor seinem Freund an Gesicht zu verlie-ren, war größer als die vor den möglichen Folgen ihres Unterfangens.
' Wofür hältst du mich ? '
' Das kommt darauf an… '
Sie grinsten sich zu. Robin konnte das Gesicht seines Freundesschwach erkennen, und er sah seine Zähne aufblitzen. Die Nacht warnicht dunkel, denn in zwei Tagen war Vollmond. Zu ihrer Rechtenerahnten sie die Umrisse des Kapitelsaals, wo die Mönche ihre tägli-chen Versammlungen abhielten. Er bildete die nördliche Begren-zungsmauer des Kreuzganges. Genau vor ihnen lag der schnurgeradeWeg zum Haupttor. Die alten Linden, die ihn säumten, standen reg-los in der Finsternis, wie eine Reihe Soldaten vor einemNachtangriff. Robin und Lionel nahmen diesen Weg jedoch nicht.Lautlos überquerten sie den grasbewachsenen Innenhof, umrundetenden Fischteich und glitten schließlich in den schwarzen Schatten derKlostermauer, die sich zu beiden Seiten erstreckte und nach ein paarEllen mit der Dunkelheit verschmolz. "
-
Ispanyol roman yazari Carlos Ruiz Zafón'un dogum gunu ( 25 Eylul 1964 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%B3n_-_002.jpg
" Yuzlerce, binlerce ciltle dolu koridorlarda gezindim. Yururken, bu duvarlarin otesinde, disaridaki dunyada insanlarin kendileri icin bir seyler yapmak yerine yasamlarinin her aksam futbol ve pembe dizilerle gecip gitmesini umursamadiklarini, hatta bundan memnun olduklarini, oysa bu kitaplarin her birinin kapaklari arasinda sonsuz bir evrenin kesfedilmeyi bekledigini dusundum. "
https://content.kirmizikedi.com/urun...c92e/Front/Big
" Recorrķ pasillos y galerķas en espiral pobladas por cientos, miles de tomos que parecķan saber mįs acerca de mķ que yo de ellos. Al poco, me asaltó la idea de que tras la cubierta de cada uno de **uellos libros se abrķa un universo infinito por explorar y de que, mįs allį de **uellos muros, el mundo dejaba pasar la vida en tardes de fśtbol y seriales de radio, satisfecho con ver hasta allķ donde alcanza su ombligo y poco mįs. "
" Yas insanin belirli seyleri algilamasini saglar. Ornegin; insanoglunun yasaminin uc evreye ayrildigini biliyorum. Ilk evrede gunun birinde yaslanacagimizi aklimiza bile getirmeyiz, zamanin gectigini ve dogdugumuz gunden itibaren adim adim nihai sona dogru ilerledigimizi dusunmeyiz. Gencligin ilk yillarini, insanin yasamin kirilganliginin ayrimina vardigi ikinci evre izler. Ve insanin icini kemiren kucuk bir kusku gibi baslayan duygu, icimizdeki tipki bir belirsizlikler seli gibi kabarir ve yasamimizin geri kalaninda bizden hic ayrilmaz. En son olarak da, yasamin sonlarina dogru onaylama ve kabullenme asamasina ulasiriz, boylece bekleme sureci baslar. "
http://www.altinkitaplar.com.tr/stat...-prensi-m.jpeg
“ La vida de un hombre se divide bįsicamente en tres perķodos. En el primero, uno ni siguiera piensa que envejecerį, ni que el tiempo pasa ni que, desde el primer dķa, cuando nacemos, caminamos hacia un śnico fin. Pasada la primera juventud, empieza el segundo perķodo, en el que uno se da cuenta de la fragilidad de la propia vida y lo que en un principio es una simple inquietud va creciendo en el interior como un mar de dudas e incertidumbres que te acompańan durante el resto de tus dķas. Por śltimo, al final de la vida se abre el tercer perķodo, el de la aceptación de la realidad y, consecuentemente, la resignación y la espera. ”
-
Italyan yazar Niccolņ Ammaniti'nin dogum gunu ( 25 Eylul 1966 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_Ammaniti.jpg
“ Konusmaya uc yasinda baslamisim, gevezelik etmek hic bana gore degildir. Cocukken tanimadigim biri bir sey sordugunda evet, hayir, bilmiyorum diye yanit verirdim. Ustelerse benden duymak istedigini soylerdim. Dusunmek yeter, soylemeye ne gerek var ki? Kucukken bana bakan Caserta'li bir dadi, ‘Lorenzo, sen kaktusler gibisin, hic kimseyi rahatsiz etmeden buyuyorsun, biraz su, biraz da isik yetiyor sana,’ derdi. " Sen ve Ben
https://m.media-amazon.com/images/I/..._AC_SY780_.jpg
“ Ho iniziato a parlare a tre anni e chiacchierare non č mai stato il mio forte. Se un estraneo mi rivolgeva la parola rispondevo sģ, no, non so. E se insisteva rispondevo quello che voleva sentirsi dire. Le cose una volta pensate, che bisogno c'č di dirle? ‘Lorenzo tu sei come le piante grasse, cresci senza disturbare, ti basta un goccio d'acqua e un po' di luce’ mi diceva una vecchia tata di Caserta. "
-
Amerikali psikedelik, blues rock grubu The Doors, 2.studyo albumu Strange Days’i 25 Eylul 1967’de Elektra Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....1lXI45xGxL.jpg
-
Amerikali aktor, yapimci ve rap sarkicisi ( Willard Carroll Smith Jr. ) Will Smith'in dogum gunu ( 25 Eylul 1968 )
https://static.toiimg.com/photo/66116735.cms
https://www.azquotes.com/picture-quo...h-27-65-74.jpg
“ Para ve basari insanlari degistirmez; onlar zaten orada olani buyuturler. / Il denaro e il successo non cambiano le persone; semplicemente amplificano ciņ che č gią lģ. ”
https://media.giphy.com/media/KzQ2f0U9xYumA/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/WuGSL4LFUMQU/giphy.gif
https://media.tenor.com/images/e4ddb...16ea/tenor.gif
-
-
Alman yazar Erich Maria Remarque'nin olum yildonumu ( 25 Eylul 1970 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Remarque.jpg
" ...Biz genc degiliz artik. Biz dunyayi fethetmek istemiyoruz artik. Kacagiz biz. Kendimizden kaciyoruz artik. Hayatimizdan. On sekiz yasinda idik; dunyayi, hayati sevmeye baslamistik, sevdigimiz bu seylere kursun SIKMAK zorunda kaldik. Patlayan ilk mermiler kalbimize saplandi. Calisma, caba, ilerleme kapilari kapandi bize. Biz bunlara artik inanmiyoruz, biz harbe inaniyoruz. "
https://m.media-amazon.com/images/I/...AC_SY1000_.jpg
" ...Wir sind keine Jugend mehr. Wir wollen die Welt nicht mehr stürmen. Wir sind Flüchtende. Wir flüchten vor uns. Vor unserem Leben. Wir waren achtzehn Jahre und begannen die Welt und das Dasein zu lieben; wir mußten darauf schießen. Die erste Granate, die einschlug traf in unser Herz. Wir sind abgeschlossen vom Tätigen, vom Streben, vom Fortschritt. Wir glauben nicht mehr daran, wir glauben an den Krieg. "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" ...Non siamo pił giovani, non aspiriamo pił a prendere il mondo d'assalto. Siamo dei profughi, fuggiamo noi stessi, la nostra vita. Avevamo diciott'anni, e cominciavamo ad amare il mondo, l'esistenza: ci hanno costretto a spararle contro. La prima granata ci ha colpiti al cuore; esclusi ormai dall'attivitą, dal lavoro, dal progresso, non crediamo pił a nulla. Crediamo alla guerra. "
" Bir zamanlar denizdeki bir kayaya asik bir dalga vardi, mesela Capri Koyunda. Kayanin etrafinda kopukler sacarak dans ederdi bu dalga, gece gunduz bu kayayla opusurdu, onu beyaz kollariyla sarar, durmadan ic ceker, kayanin da kendisine gelmesini beklerdi. Onu cok ama cok sevmisti, O'nun icin firtinalari asardi. Ama bir gun kukredi, tamamen icine aldi onu, ve azar azar batisini izledi. Aniden kaybolmustu kaya. Dalganin oynamak isteyecegi, sevecegi, durmadan hayalini kuracagi, su ustunde dimdik duran bir kaya degildi artik. Denizin dibinde bir tas parcasiydi, dalganin altinda bogulmustu. Dalga mi ? Hayal kirikligina ugradi, aldatildigini dusundu, ve baska bir kaya aramaya basladi. " Zafer Taki
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ Es war einmal eine Welle, die liebte den Felsen irgendwo im Meer, sagen wir in der Bucht von Capri. Sie umschäumte und umbrauste ihn, sie küßte ihn Tag und Nacht, sie umschlang ihn mit ihren weißen Armen. Sie seufzte und weinte und flehte ihn an, zu ihr zu kommen, sie liebte ihn und umschwärmte ihn und unterspülte ihn dabei langsam, und eines Tages gab er nach und war ganz unterspült und sank in ihre Arme. Er war nur noch ein Steinbrocken auf dem Meeresgrund, untergegangen in ihr. Die Welle fühlte sich enttäuscht und betrogen und suchte sich dann einen neuen Felsen. ”
-
Ingiliz rock grubu Black Sabbath, 4.studyo albumu Vol. 4'u 25 Eylul 1972 tarihinde Warner Bros. Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://68.media.tumblr.com/tumblr_m...vi4bo1_500.jpg
-
Sydney Pollack’in yonettigi, Robert Redford, Faye Dunaway, Cliff Robertson’in basrollerini paylastigi Akbabanin Uc Gunu ( Three Days Of The Condor - I tre giorni del Condor ), 25 Eylul 1975 tarihinde Amerika ve Ingiltere’de vizyona girdi. ( Turkiye, Subat 1977 )
https://images-na.ssl-images-amazon....AC_SL1471_.jpg
https://pbs.twimg.com/media/Dd3av3cV4AAy90q.jpg
" Sence yalan soylerken yakalanmamak gercekleri soylemekle ayni mi ? "
-
Irlandali rock grubu U2, Bono, The Edge, Adam Clayton ve Larry Mullen Jr. tarafindan 25 Eylul 1976 tarihinde kuruldu.
https://images-na.ssl-images-amazon...._AC_SY780_.jpg
-
William Goldman'in 1973'te yazdigi ayni isimli romanindan uyarlanan, Rob Reiner'in yonettigi, Cary Elwes, Mandy Patinkin, Robin Wright'in basrollerini paylastigi macera-fantezi The Princess Bride ( Prenses Gelin ), 25 Eylul 1987 tarihinde bazi eyaletlerde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
http://wdy.h-cdn.co/assets/16/05/980...entines-19.jpg
" Seni seviyor muyum? Tanrim—Senin sevgin bir kum tanesiyse benimki kumsaldan bir evren olurdu. / Non ti amo? Dio mio, se il tuo amore fosse un granello di sabbia, il mio sarebbe un universo di spiagge. / æQué si te amo? Dios mķo, si tu amor fuera un grano de arena, el mķo serķa un universo de playas. / Est-ce que je t'aime? Mon dieu, si ton amour était un grain de sable, le mien serait un univers de plages. / Ob ich dich liebe? Mein Gott, wenn deine Liebe ein Sandkorn wäre, wäre meine ein Universum voller Strände. "
-
David Eric 'Dave' Grohl, 25 Eylul 1990 tarihinde Nirvana grubuna baterist olarak katildi. ( Simdi Foo Fighters rock grubunun vokalisti )
https://media.giphy.com/media/126uPjCHPRd7HO/giphy.gif
-
Turkiye’de Cnbc-e kanalinda yayinlanan Freaks and Geeks dizisi 25 Eylul 1999 tarihinde NBC kanalinda yayinlanmaya basladi.
https://pbs.twimg.com/media/EixMLZDU...jpg&name=large
-
Amerikali fantezi ve bilim kurgu yazari Marion Zimmer Bradley'in olum yildonumu ( 25 Eylul 1999 )
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-39-31-42.jpg
" Her ikisi de ayni yere varsa da, umitle insa edilen yol, bir yolcu icin umitsizlikle insa edilenden daha keyiflidir. "¯
-
Israilli sair Yehuda Amichai’nin olum yildonumu ( 25 Eylul 2000 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...7%95%D7%9C.jpg
https://internetpoem.com/img/poems/9...da-amichai.png
Cagdas bir muzede
Eski bir sinagogda
Sinagogun icinde
Ben
Kendi icimde
Yuregim
Yuregimin icinde
Bir muze
Bir muzenin icinde
Bir sinagog
Icinde o
Ben
Kendi icimde
Yuregim
Yuregimin icinde
Bir muze
-
Alman trash metal grubu Kreator, 9.studyo albumu Violent Revolution'i 25 Eylul 2001 tarihinde Steamhammer Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.discogs.com/ZcD5T4NzZqN3...-9688.jpeg.jpg
-
Filistin - Ingiliz asilli Amerikan vatandasi, karsilastirmali edebiyat profesoru ve teorisyen Edward Wadie Said’in olum yildonumu ( 25 Eylul 2003 )
https://i.idefix.com/pimages/Content...st__211156.jpg
“ Insan salt ozel alanda kalarak entelektuel olamaz, zira sozcukleri kagida dokup yayimladiginiz anda kamusal dunyaya girmissiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konumun sozcusu veya simgesi olan bir entelektuel de olamaz. Sahsi tini, kisiye ozgu duyarlilik diye bir sey vardir; soylenen ya da yazilan seylere de bu anlam verir. Hele bir entelektuelin dinleyicileri mutlu etmesi diye bir sey soz konusu olamaz; isin ozu SIKINTI verici, aykiri, hatta keyif kacirici olmaktir. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ There is no such thing as a private intellectual, since the moment you set down words and then publish them you have entered the public world. Nor is there only a public intellectual, someone who exists just as a figurehead or spokesperson or symbol of a cause, movement, or position. There is always the personal inflection and the private sensibility, and those give meaning to what is being said or written. Least of all should an intellectual be there to make his or her audiences feel good: the whole point is to be embarrassing, contrary, even unpleasant. ”
-
Amerikali psikiyatrist ve cok satan yazar Morgan Scott Peck’in olum yildonumu ( 25 Eylul 2005 )
https://excellencereporterdotcom.fil.../05/293813.jpg
https://www.azquotes.com/public/pict...eck-364582.jpg
“ Yasamin anlami sorunlarla karsilasma ve onlari cozmekte yatar. Sorunlari basari ile basarisizligi birbirinden ayiran sinirlardir. Sorunlar cesaret ve bilgelik gerektirir, hatta cesaret ve bilgeligimizi yaratan onlardir. Zihinsel ve manevi alanda gelismemizin tek nedeni sorunlardir. Sorunlarla yuzlesmenin ve onlari cozmenin acisidir ogrenmemizi saglayan. ”
-
" Gencim, yirmi yasindayim. Ama hayatta umutsuzluktan, olumden korkudan ve aci ucuruma surukleyen anlamsiz bir distanligin kosteklenmesinden baska bir sey tanimiyorum. Milletlerin birbirlerine zorla dusman edildigini ve hic ses cikarmadan, hicbir sey bilemeden budala, uysal ve bonce birbirlerini oldurduklerini goruyorum. Dunyanin en zeki beyinlerinin, butun bunlari daha ustaca ve daha devamli yapmak icin yeni silahlar ve yeni laflar bulduklarini goruyorum. " Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ Ich bin jung, ich bin zwanzig Jahre alt; aber ich kenne vom Leben nichts anderes als die Verzweiflung, den Tod, die Angst und die Verkettung sinnlosester Oberflächlichkeit mit einem Abgrund des Leidens. Ich sehe, dass Völker gegeneinander getrieben werden und sich schweigend, unwissend, töricht, gehorsam, unschuldig töten. Ich sehe, dass die klügsten Gehirne der Welt Waffen und Worte erfinden, um das alles noch raffinierter und länger dauernd zu machen. Und mit mir sehen das alle Menschen meines Alters hier und drüben, in der ganzen Welt, mit mir erlebt das meine Generation. ”
http://cultura.biografieonline.it/wp...ccidentale.jpg
" Io sono giovane, ho vent'anni: ma della vita non conosco altro che la disperazione, la morte, il terrore, e la insensata superficialitą congiunta con un abisso di sofferenze. Io vedo dei popoli spinti l'uno contro l'altro, e che senza una parola, inconsciamente, stupidamente, in una incolpevole obbedienza sui uccidono a vicenda. Io vedo i pił acuti intelletti del mondo inventare armi e parole perché tutto questo si perfezioni e duri pił a lungo. E con me lo vedono tutti gli altri uomini della mia etą, lo vede e lo vive la mia generazione. "
-
" Kiyidan uzaklasmaya cesaret edene kadar, yeni ufuklara yuzemezsiniz. / You cannot swim for new horizons until you have courage to lose sight of the shore. / Non puoi nuotare verso nuovi orizzonti finchč non hai il coraggio di perdere di vista la riva. "
https://pbs.twimg.com/media/EivaC35X...jpg&name=large
Howard Hawks, William Faulkner ve Harry Kurnitz.
-
Dogum Gunu Cocuklari:)
Michael Douglas ve Catherine Zeta-Jones
https://pbs.twimg.com/media/EivXtcKX...jpg&name=large
-
https://i.pinimg.com/originals/86/32...2a5a7e8fc7.gif
" Geceleri her zaman, dis agrisini onledigi icin, Iskoc viskisi iciyorum. Hicbir zaman dis agrisina sahip olmadim; dahasi, o agriya sahip olmayi bile hic dusunmedim. / I always take Scotch whiskey at night as a preventive of toothache. I have never had the toothache; and what is more, I never intend to have it. " Mark Twain
-
" Yaziya dokulen opucukler yerlerine ulasmaz, hayaletler yolda icip bitirir onlari. / I baci scritti non arrivano a destinazione, ma vengono bevuti dai fantasmi durante il tragitto. " Franz Kafka, Milena'ya Mektuplar
https://pbs.twimg.com/media/FAAFIHRV...jpg&name=small
Foto: Anders Petersen
-
" Hoscakal huzun, hosgeldin huzun. Tavanin cizgilerinde yazilsin, sevdigim gozlerinde yazilsin. / Farewell sadness, hello sadness You are inscribed in the lines on the ceiling You are inscribed in the eyes that I love. " Paul Éluard
https://pbs.twimg.com/media/EpNjcxkX...pg&name=medium
Paul Éluard, 1944