Küreselleşmiş bir ortamda, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir dünyada İzole Ada teorisinin geçerli olduğuna hükmetmek büyük hata olur.
Printable View
Küreselleşmiş bir ortamda, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir dünyada İzole Ada teorisinin geçerli olduğuna hükmetmek büyük hata olur.
BİST'teki işlem hacminin 3 te 2 sini Robotlar ve Algolar yapıyor. Bunların büyük kısmı momentum trade sınıfındadır.
Bu teori yabancı finans piyasalarında çok kullanılır, isolated island, justification manasında, bazen de hiciv kapsamında.
Yukarıda yazdıkların çok mantıklı. ABV kuralını da çok sevdim😊 not ediyorum.
%30 pozisyon alman bence doğru olmamış. %100 gitmeliydin. Çok tırsık oynuyorsun, değişmen lazım (şaka yapmıyorum).
Soros'un meşhur lafıdır, fırsat ayağına geldiğinde "go for the jugular" der hep adam. Sen de böyle yapacaksın.
88.10 u gördü, 87.95 kapattı. Hacim ise yuvarlak 8.5 milyon lot. Tedavüldekilerin %1 i ediyor. Performansa oranla hacim düşük.
Tırsık olmak iyidir TH. Her zaman barutun olacak. Mermin olacak. HER ZAMAN. Yoksa seni öyle bir yakalar ki kızgın tavadaki mısır gibi çatır çatır oynar senle. Bak eregl dekilerin haline 3 senedir halay çektiriyor adamlara. Hadi sat. Ya uçarsa. Hadi al. Ya 2 sene daha sürünürse. O poz/noktaya düştünmü sen kaybetmişsin demektir. Satranç gibidir borsa. Ne olursa ne yaparım.
Evet dediklerin genel kapsamda doğru ama bu tür fırsatlar da çok nadir ortaya çıkıyor. ABV kuralı devreye girmiş, hisse aşırının da aşırısı satım bölgesine inmiş. Nihayetinde sen bir treydersin, yatırımcı değilsin. Mal taşımak veya yüksek enflasyon ortamında hiç bir anlam taşımayan temettüler peşinde koşmak gibi bir amacın yok. İşte böyle özel durumlarda %30 la poz açmak tırsıklıktır, fullemek gerekiyor. Tabii bu benim şahsi görüşüm.
Bu sene borçlar yatırımlar bitiyor değil mi ?
Bu yılın min 3 dolar hisse başı kârın, 2 dolarını temettü olarak almaya başlar mıyız seneye ?
// bölünme öncesi fiyatlar
Son bilançoda nakite dönüldüğü, nakit akışının kuvvetli olduğu görülüyor. Muhasebeciler enflasyon muhasebesi den korunmanın en iyi yolu sermaye artırımı diyorlar onu da yaptı. Borçlar da bitiyor. Hep frotonun temettüyü nakit akışindan verdiği söylenir. İlk taksit de düşüktü. Kasım ayı iyi olur inşallah
Sevgili TH, Frotonun yüksek değerleme oranları yeni bir durum değil ve benim açıklamalarımı da yanlış anlaşmışsın sanırım.
Romanya tesisleri devir alındığında bu başlık altında, girilen borç yükünü, yükselen işçilik maliyetlerini ve E.V. segmentinde Ford'un başarısızlığını dile getirmiştim ama farklı güçler devreye girerek hissenin sağlam bir yükseliş yapmasına yardımcı oldu. O dönem Froto'nun ve Arçeliğin global genişleme coşkusu borçlanma veya talep azalması gibi konuları gölgede bırakıyordu.
Froto için çok iyi yönetiliyor veya iyi konumlanmış diyecek bilgiye sahip değilim, TR ise özlem duyduğu Osmanlı'nın durumunda ama bazı avantajlar yüksek değerleme oranlarını açıklayabilir ki bunları herkes biliyor zaten. Belki Romanya tesisleri benzeri yeni dışa açılmalar da fiyatlanacak gelecekte, bunu göreceğiz.
TR dışarıdan izoledir gibi bir görüş de sakıncalı. Yurtiçi yerleşiklerin yurt dışı hisse ve tahvil pozisyonlarına veya yurtdışında alınan gayrimenkullere bir bakın. Global alternatiflere milyar dolarlar akarken bizim piyasa bir şekilde dünyadan etkileniyor ancak ülkenin ekonomik ve siyasal durumunu da varlık fiyatlarından iskonto etmeyi ihmal etmiyorlar elbette.
borsa için zor zamanlar... faiz bizi bitirdi.
froto için zor zamanlar çin dünyayı zorluyor.
yine de müthiş bir şirket ford otosan. ne yapıp eder bi yol bulurlar....
en büyük hayalimizi hatırlatırım....
1.000.000 bir milyon araç üretmek...
araç başı 2 bin euro kar...
2 milyar kar net kar.... % 70 dağıtsa
offf offfff çok güzel..... .
kabaca 70 milyon euro sermaye = HBK 30
30 u da çarpın FK ile......
herkese iyi bayramlar
Bu konuda kendi geliştirdiğim bakış açısını tekrar edeyim.
Ereğli gibi demir-çelikçileri, SKF gibi rulmancıları ve Ford gibi otomotivcileri 3 ayrı guruba ayırıp kar marjlarını ve piyasa değerlemelerini o şekilde karşılaştırın. Rulman çelikten üretilen ve hareketi sağlayan katma değerli ara malzeme olarak otomotivle çelik arasındaki ilişkiyi sağlıyor. Mobiliteyi sağlayan ürünlerle hammadde niteliğinde olanları karşılaştırmak pek sağlıklı sonuçlar vermeyebilir.
Hocam aydınlatıcı bilgiler için teşekkür ederim. Ancak ben hala FROTO nun muhteşem ötesi bir şirket olduğu konusunda ikna olmadım. Şöyle bir tarama yaptım, FROTO nun işlem gördüğü rasyolara yaklaşan başka bir otomotiv firması göremedim. Toyotodan GM ye, FORD dan VW ye, Stellantis den Citroen e baktım. Bir kere defter değerine göre primli FROTO dan başka bir otomotiv firması göremedim. FROTO zaten DD nin 2.5 katı gibi devasa bir prim ile işlem görüyor. Diğerleri devasa iskontolarla.
DD den başka rasyolara da bakalım. FK oranı desen FROTO'nunki diğerlerine oranla çok daha yüksek. PD/Ciro desen yine öyle. PEG Rasyosu desen negatif, çünkü reel anlamda karlılık ve ciro düşüyor. Nereden bakarsam bakayım FROTO'nun dünyadaki diğer otomotiv şirketlerine oranla devasa şekilde primli işlem görüyor olmasına bir türlü aklım ermiyor. Demek ki FROTO zihnimizin almayacağı şekilde mükemmelin de mükemmeli, muhteşemin de muhteşemi 10 yıldız bir şirket. Bunun başka açıklaması yok. 😊
Daha önce VW FORD dan örnek verdim. Bugün ayni sektördeki Stellantis den örnek vereceğim. Hisse fiyatı 9.9 dolar, hisse başına defter değeri 31 dolar. DD ye oranla %70 iskontolu. FK rasyosu ise 4.6. Yıllık cironun sadece %20 sinden işlem görüyor. Eğer FROTO Stellantis rasyolarından işlem görüyor olsaydı hisse 87 değil 10 ila 30 TL arası bir yerde olurdu.😊
GM e bakalım. Hisse 47 dolar, hisse başına defter değeri 65 dolar. DD ye oranla %30 iskontolu ve yıllık cirosunun %20 sinden işlem görüyor. FK sı ise 6.
Bence zihninizi çok yormayın size gelmiyor ise beğenmediyseniz yatırım stratejinize uymuyor ise eleyin gitsin.
Yatırım yapanların zihnini bulandırıyor kullandığınız argümanlar sebep olmayın kimseye.
Yok ben yatırımcının Hızırıyım diyor iseniz ayrı. Lakin ikna olamadım demişsiniz olmayıverin gitsin çok kağıt var alınacak bistte.
PEG Rasyosu belki de en önemli temel rasyodur çünlü hem FK yı hem de karlılıktaki büyümeyi hesaba katar. Bu rasyonun 0.5 in altında olması hissenin kelepir olduğunu söyler. Nitekim diğer otomotivlerde bu oran genellikle 0.5 in altında. FROTO nun ki ise negatif yani rasyo sonsuz. Demek ki temel analiz FROTO da çalışmıyor. TH ye GÖRE DEĞİL, KARŞILAŞTIRMALI TEMEL ANALİZE GÖRE hissenin 87.5 TL yi hak etmediği ortada.
Tabii bu durum hissenin prim yapmayacağı anlamına gelmiyor. Bize düşen, hisseyi bu seviyelerde tutan güce saygı duymaktır. Ben şahsen bu gücün önünde saygıyla eğiliyorum.
Beğenmemem kesinlikle söz konusu değil, tam tersine bu hisseye karşı saygı ile karışık hayranlık duyuyorum. Hisseyi bu seviyelerde tutmayı başaran güç artık nasıl bir güç ise tek kelimeyle bravo.
Mathias ben tam da böyle bir ortamda yetiştim. Yabancı kökenli biri olduğumu biliyorsun. Ama nerelisin diye sorsan İstanbul Feriköy'lüyüm derim. 1980 lerin sonu 1990 ların başı 5 sene Ohannes ve Yavri üstattların yanında yetişmiş biriyim ben. Bakma benim beyefendiliğime. Olgunlaşmış halim bu.
Rasyolar veya değerlemelerle ilgili haklısın hocam, zaten bunu geçen sene dile getirdiğimde Froto yerine F taşımayı tercih etmiştim ve gelir vergisini de ödettiler:)
Bu değerleme ancak büyüme ve genişleme stratejileriyle açıklanabilir mesela Iveco işbirliği. İşçilik maliyeti ki TL'nin değerine bağımlı bir konu ve bir de yüksek ihracat oranı yani Ford'un verdiği ayrıcalıklarla diyorum. Belki Köln gibi farklı tesislere ilişkin umutlar vardır:)
Seni anlamak da zor TH hocam, analiz yaparken tam bir değer yatırımcısı olup ilkelerde ısrar ediyorsun ama yatırımcılık profilin bu değerleri yıkıp üzerine basmak şeklinde:) Değer yatırımına göre kelepir hisseleri devamlı ben sayıyorum ve bunların performansları da ortada. Buffet'ın Kraft Heinz'ı mesela yada bizim Şişe... Mathias'ın lafını hatırlatayım, herkes nereye toplanmışsa artık oradan bir şey çıkmaz.
Bir de ben şunu anlamıyorum.
Değerleme yaparken dolar şu an olması gereken yerde mi?
O olması gereken yerde olmadığı için ne ücretler ne karlar ne nakit akışları vs
Sanki karanlık gecede yumruk savuruyor yatırımcı gibime geliyor.
Dolar ellenmiyor bu sefer faiz istendiği gibi olmuyor.Enflasyon ölçümleri tatmin etmiyor vs vs
Türkiye de yatırımcının derdi bitmez.
Buffet tarzı vs bize uygun değil.İyi şirketi iyi kötü günde alıp beklemek ya da ortalamasını kollamak makul olabilir.
2020 öncesi sepet yapıp büyük küçük emtia enerji otomotiv menkul vs takip ederken bile burnumuzdan geliyordu.
Sepete nakit bile tutamıyorduk.Ancak ağırlık azaltıp boşaltırken nakit oluşturuyorduk.Nakit tutsan ne tutacaksın?Abd de adam tahvil alıyor enflasyon bir tık üstü getiri elde ediyor zamanı gelince değerlendiriyor.
Türkiye de uzun vade yatırımcılığı zordur.
Aselsan’a 2017 den bu yana bakalım dibinde uzun süre beklettiğinde mal ekleyen mal biriktiren son zaman satışını yaptıysa iyi para kazanmıştır.Var mıdır bekleyen zor.
2017 zirvelerinden gaza gelip toplu alan var mıdır çoktur kalmış mıdır satmıştır.
Dert çok.
Bistin en baba kağıtları bile yıllarca dolar bazlı süründürebiliyor patronun insafına kalabiliyor.
Burdan biste yatırım yapılmaz dediğim anlaşılmasın.
Ama sadece biste yatırım yapılmaz.Kumbara gibi düşünülürse duygudan bagımsız yaklaşılırsa şansı da yaver giderse para kazanılır.
En çok parayı geçmişte hatırladıgım kadarıyla ufak şirketi alıp çoştugunda satıp büyük şirkete koymakla kazandıgımı fark ettim.O amaçla hareket edince para kazanılmıyor ama kazanç öyle oluyor gibime geliyor.
Demek ki işten güçten fiyata bakıp ne oldu ne bitti diye kıyas yapsam 15 yıldır borsada kalamazsım gibime geliyor.
Ytd syg
Bayramınız kutlu olsun.
Bayramınız mübarek olsun arkadaşlar.
Usd kur 7 lirayken wc 1 liraydı. Şimdi kur 39, wc 10. Hersey usd bazlı 2-3 katlamış, piyasa raydan çıkmış mantık kalmamış, fiyat istikrarı, algısı yerle bir olmuş, domates biber et vs. londradan pahalı, antalyada tatil kanarya adalarının 2 katı, usd bazlı tek ucuzlayan bist...burada çarpan, iskonto kasmak anlamsız
Ülkede kontrollü kur politikası ile gelinen nokta ortada. AB ülkelerinden bile her sektörde pahalı hale gelen bir piyasa. Normal koşullarda cari açık patlardı. Gümrük vergisi+ imalat sektöründeki durgunluk (üretim azsa, ara malı ithalatı da az) + satın alma gücündeki akıl almaz düşüş (%18 kesim hariç) bunu biraz daha makul seviyede tutuyor. E-ticaret 27 Euro'ya indirilerek, engellenmeye çalışılıyor. Kaçakçılık gibi bir sorun oluşması beklenir. Benim bildiğim servet transferi için göz yumulan gruptan olanlar bavulla getirip beleş kazanç elde ettiklerini okuduk. Ama bilmediğimiz daha neler var kim bilir. Ülkede yarın ne olacağını bilebilen var mı?
Şimdi yatırımcı ne yapacak. Krizlere dayanıklı firmalara güvenli liman olarak sığınmaya mı çalışacak, yoksa oradan oraya savrulacak mı? Artık bu ülkede elle tutulur ne kaldı. Özgürlüğü ve bilgisi olanlar gitsin yurt dışındaki iskontolu firmalara yatırımını yapsın. (Almanya'nın durumu bu dönem çok belirsiz. Resmen tuzağa düştü. Ya da seçeneksiz. ABD, ortalığı daha ne kadar savuracak belli değil. )
Ben fırtınanın dinmesini beklemekten başka alternatif bulamıyorum. Ülkede kurlar yerine oturduğu zaman konuşuruz Froto'nun durumunu. Elbette bilgisi ve alternatifi kısıtlı bir yatırımcının bakış açısı herkese uymaz. Ama bazılarının forumlara katkı sunma zamanlaması ilginç.
Döviz kurlarına ilişkin yukarıdaki son 2 yorumla ilgili olarak, kendi başlığım altında yaptığım sondan 2.paylaşımda bazı detaylar verdim.
Öncelikle Türkiye gibi kaynak problemi olan bir ülkede faizlerle kur baskılaması yapılması diye bir şey olamaz. Zaten tüm kontrol hangi gücün elinde biliyorsunuz. Bu sadece geçici bir durum ve değişecektir. Hükümetin de böyle bir gücü yok ama insanların durumu kontrol altında gibi algılaması işlerine gelir elbette. Ülkenin likit sermayesi yatırımcılar tarafından TL ve döviz mevduat olarak bölünmüşse, dışardan döviz kaynağı bulunmadıkça TL ve Döviz mevduatların getirileri birbirine yakınsanacaktır hatta borsanın iyi şirketlerinin hisse performansları da... Aksi halde döviz mevduatıyla temsil edilen sermaye eriyeceğinden kurumsal sermaye yeterliliği bakımından büyük dengesizlikler ortaya çıkar. %50 mevduat faizini belirleyen merkezi yönetim bu paranın nasıl kazanılacağına karışmıyor. Ülke kaynakları mecburen bu faizi ödeyecek seviyede değerlenmeli daha doğrusu TL bu ölçüde aşınmalı. Bunu istemiyorsanız dış kaynak bulmak durumundasınız ki artık o denizde rüzgar tam karşıdan esmeye başladı.
Kafaların karışık olmasının nedeni 2021 sonundaki devaluasyon ve sonrasında yaşananlar. Hatırlarsanız TL'nin değer kaybı KKM ile frenlenirken yaklaşan seçimler nedeniyle hükümet maaşları devaluasyonun etkilerini hissetmeyecek biçimde yükseltmişti ayrıca o dönemde faizler de düşüktü. AKP'ye oy veren ama nedense hiç güvenmeyen insanlar bir anda yüksek bir harcama koridoru buldular, düşük faiz, yüksek maaş zamları ve güvensizlikten oluşan bir karışım... İşlerin kötüye gideceğini düşünüyor olmalılar ki; ev, araba, traktör, arsa, motosiklet ne bulduysa almaya başladılar. Normalde kötü beklentiler tüketimi daraltıcıdır ve likit olma eğilimi artar ama bizim toplum yaklaşan enflasyon dalgasından korunmanın yolunu mal sahibi olmak olarak gördü. Dedim ya oy veriyorlar ama hiç güvenmiyor gibiler, sanırım bunun açıklaması da din. Yüksek talep, kriz ortamının daralan ekonomik koşullarına rağmen fiyatların yükselmesine neden oldu. Tüketim malı ithalatı artarken imalat mallarında tersini görüyoruz ve şimdi bu düzenin devam etmesi adına faizlerin düşmesini umut ediyoruz. Aklımızdaki son düzenin tekrar etmesi bence zor artık eski normallere dönebiliriz bence.
Kısacası döviz kurları WC paritesi bir şekilde eskiye dönecektir.
Şunu da ilave edeyim, TL'nin değerinin ülkenin durumuyla orantılı bir seviyeye ulaşması borsa açısından da beklediğim bir itici güç. Halk için olumsuz etkileri olacağı ise inkar edilemeyecek bir gerçek. Artık Goldman Sachs'taki çocuklar nasıl uygun görürse...
Rezervlerde kontrol edebiliriz algısı oluşursa bırakırlar dövizi.
En zengin kıtanın yanında üretim uzaklaşması ayağa kurşun sıkmaktır. Para babalarının para kazanması için de bu zenginliğe emek ve üretim sunması gerekir.
Şirketler yapay zeka entegrasyonunu yapmaya devam ediyorlar yatırımlar teşvikler geri vites yapmadan devam ediyor.
2026 da başka bir senaryoyu konuşacağız düşüncesinde patronlar.(Ekonomik olarak)
Ben de aynı kanaatteyim.
Altın gevşerse Çin Abd arasında anlaşma olacaktır anlaşma olacağı için gevşeyecektir.
Küresel ticaret rahatlar.Biz de nasibimizi alırız.
Ytd
Küreselde çok büyük bir krizin ayak sesleri geliyor..Ama kimse zamanını tam olartak bilmiyor... Ama ABD yada çinde başlayacağıa artık nerdeyse kesin gibi..Bu tabiki borsaların yada emtianın düşeceği anlamına gelmez.. Ama o ihtimal herzman yüksek...Türkiyede yaşayan bizler için düşsede çıksada orta ve uzun vade tek seçenek borsa...Çünkü biz zaten krzi 6 yıldır yaşıyoruz.. Muhtemelen bu muhalefetin iktidar olması mümkün olmayacağı içinde yaşamaya devam edeceğiz. Hoş iktidar olsada bunların ülkeyi falan yönetme becerisi falan yok.Yeni bir soluk lazım ülkeye..Ama malesef o siyasi kadrolarda ortada yok. Ama iddia ediyorum küreseldeki büyük ekonomiler çok ama çok tehlikeli bir safhada..ABD borcunu çevirmek için acil likite ihtiyaç duyuyor ve sürekli borçlanma tavanını yükseltiyor.. Bir yerde patlayacak..ama zamanını kimse bilmiyor..
Abd ekonomisinin kuvvetini Abd ordusunun kuvveti belirler.
Çin abd görüşmeleri sanırım Londra da idi.
Rusya bın hakimiyet yerlerini Çin’e Avrupa yı da Abd ye verirlerse sulh içinde küresel ekonomi devam eder.
Rusya egale edilir mi?
Bunu da zaman gösterecek…
Ytd
Mesleğimden kaynaklanıyor bu. Kurumsal brokırlık işi yapıyorum uzunca bir süredir, özel KOBİ'kerde blok hisse veya komple şirket alımı / satımı. Yabancı yatırımcılarla Deloitte, KPMG vb kurumların eşliğinde çalışan biriyim. Uzmanlık alanım şirket değerlemesidir. Bu işte temel analiz esastır. Kurumsal yorum yapmaya gelince doğal olarak ilk etapta bu pencereden bakıyorum.
Bu talebi gösteren muhalefet + sadece menfaat icabı Ak partili görünen paralı bir kesim+ Ak partili olup paralı olan ama ne olur ne olmaz diye kendisini garantiye almak isteyenler gösterdi. Hatta son iki kesim ekonomi canlansın işlerine yatırım yapılsın diye verilen ucuz kaynakları alıp alıp bu varlıklara talep gösterdi. Velhasıl o süreçler çok yanlış yönetildi bunun bedelini de hep birlikte ödüyoruz. Ak partiye oy veren bir kesimin zaten bunlara talep gösterecek durumu yok.
Bu da Nebati sonrası işlerin toparlanma sürecini çok uzattı. Zaten şu an uygulanan program bu şekliyle yerel seçimlere kadar da göstermelik lafta kaldı hiç uygulanamadı. En azından geçen sefer ki gibi çok yanlış bazı durumlara Mehmet Şimşekin bu sefer imkan tanımayacağını düşünüyorum. Ya da böyle düşünmek istiyorum.