-
Italyan roman - oyku yazari ve sair Edmondo De Amicis'in dogum yildonumu ( 21 Ekim 1846 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._De_Amicis.jpg
" Bu sehir, bu vatan uzun yillar boyunca senin butun dunyandi.Annenin yaninda ilk adimlarini orada attin, ilk heyecanlarini orada duydun, ilk kez orada dusunmeye basladin, ilk arkadaslarini orada buldun.Bu vatan senin icin bir anneydi; seni egitti, gelistirdi, korudu.O anneyi butun sokaklarda ara, Onu sev, haksizliga ugradigini gordugun zaman da mutlaka onu savun. " Cocuk Kalbi
https://alessandriatoday.files.wordp...68_75.jpg?crop
" La tua città, - la tua piccola patria, - quella che è stata per tanti anni il tuo mondo, - dove hai fatto i primi passi al fianco di tua madre, provato le prime commozioni, aperto la mente alle prime idee, trovato i primi amici. Essa è stata una madre per te: t'ha istruito, dilettato, protetto. Studiala nelle sue strade e nella sua gente, - ed amala, - e quando la senti ingiuriare, difendila. "
" Iste karsimizda, Istanbul sehri. Sonsuz, yuce fevkalade! Kainatin ve insan soyunun ihtisami. Demek ki boyle bir guzellik sadece bir hayal degilmis. Haydi simdi bu ilahi goruntuyu tarif etmeye, kelimelerle kutsiyetini bozmaya calis bakalim. Kim Istanbul'a tarife curet edebilir ki. Chateaubriand, Lamartine, Gautier. Hepsi de nasil kekelemisler ? " Istanbul
http://alessandria.bookrepublic.it/a...58408544/cover
" Ecco Costantinopoli! Costantinopoli sterminata, superba, sublime! Gloria alla creazione ed all'uomo! Io non avevo sognato questa bellezza! Ed ora descrivi, miserabile! profana colla tua parola questa visione divina! Chi osa descrivere Costantinopoli? Chateaubriand, Lamartine, Gautier, che cosa avete balbettato ? "
-
Alman ressam Henri Frédéric Schopin'in olum yildonumu ( 21 Ekim 1880 )
1800, Die Schlacht von Hohenlinden, 1836
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ohenlinden.jpg
15 décembre 1809, Le divorce de l'Impératrice Joséphine, 1843
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Schopin%29.jpg
-
Fransiz ressam Emmanuel Lansyer’in dogum yildonumu ( 21 Ekim 1893 )
Le cloître du Mont-Saint-Michel, 1878 ( musée des beaux-arts de Quimper )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...int-Michel.jpg
La Seine à Rouen, 1881
https://upload.wikimedia.org/wikiped...3%A0_Rouen.jpg
-
Irlandali sair ve roman yazari Patrick Kavanagh'in dogum yildonumu ( 21 Ekim 1904 )
https://pbs.twimg.com/media/DP3oXTXXUAEFbTN.jpg
https://internetpoem.com/img/poems/9...k-kavanagh.png
Gordugum her ihtiyar adam
Olume asik oldugu zamanki
Babami hatirlatir bana
Bir o vakit derilmisti desteler.
Gardiner Sokagi kaldiriminda
Tokezlerken gordugum adam mesela,
Bir bakis atmisti yan gozle,
Oglu olabilirdim onun da.
Bir de hatirliyorum Londra'da
Kemani uzerinde kararsiz
Duran muzisyeni Bayswater'da
Kafami bulandirmisti vakitsiz.
Gordugum her ihtiyar adam
Bu Kasim-rengi havada
Soyle diyor bana sanki:
" Ben babandim bir ara. "
-
Yunan sair ve Modern ressam Nikos Egonopoulos'un dogum yildonumu ( 21 Ekim 1907 )
Dioskouros II, 1959
https://images1.bonhams.com/image?sr...&autosizefit=1
Cleopatra, 1968
https://media.mutualart.com/Images/2...671aceb_g.Jpeg
...sevdigimiz kadinlar kugudurlar
bahceleri yalnizca kalplerimizde yasar
kanatlari
meleklerin kanatlaridir
heykelleri govdelerimizdir
ta kendileridir sira sira guzel agaclar
ayaklarinin uclarina basarak
bize yaklasirlar
ve bizi gozlerimizden
optuklerinde
kugudurlar...
https://www.kalliergeia.com/wp-conte...s-Portrait.jpg
...the women we love are swans
their gardens live only in our hearts
their wings
are wings of angels
their statues are our bodies
the beautiful rows of trees are they themselves
standing on tip-toe
they come close
and when they kiss us
on our eyes
they are swans...
-
-
21 Ekim 1913
“ Kaybolmus bir gun. Ringhoffer fabrikasini gormeye gidisim; Ehren semineri; Welsch'i ziyaretim; aksam yemegi; gezinti; simdi saat on, buradayim. Kara bocegin aklimdan ciktigi yok, ama yazmayacagim. “
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
21. Oktober 1913
“ Verlorener Tag. Besuch der Ringhofferschen Fabrik, Seminar Ehrenfels, bei Weltsch, Nachtmahl, Spaziergang, jetzt zehn Uhr hier. Ich denke immerfort an den Schwarzkäfer, werde aber nicht schreiben. ”
-
Bilim kurgu ve fantezi romanlarin en onemli yazarlarindan kabul edilen Amerikali Ursula Kroeber Le Guin’in dogum yildonumu ( 21 Ekim 1929 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...cropped%29.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DKamJaiXcAEFouk.jpg
" Yazarlar sozcuklerin dogruluga ve ozgurluge uzanan yollari oldugunu bilirler, boylece sozcukleri ozenle, dusunceyle, korkuyla, sevincle kullanirlar. "
" Bense ruhsal acidan soz ediyorum! Insanlarin yeteneklerinin, calismalarinin, yasamlarinin bosa gittigini gormelerinden. Akillilarin aptallara boyun egmelerinden. Gucluluk ve cesaretin kiskanclik, guc hirsi ve degisme korkusu tarafindan boguldugunu gormelerinden. Degisme ozgurluktur, degisme yasamdir. Ama artik hic bir sey degismiyor! Toplumumuz hasta. Biliyorsun. Sen de onun hastaligini yasiyorsun. Onun intihara surukleyen hastaligi. ” Mulksuzler
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00635933-1.jpg
“ And I speak of spiritual suffering! Of people seeing their talent, their work, their lives wasted. Of good minds submitting to stupid ones. Of strength and courage strangled by envy, greed for power, fear of change. Change is freedom, change is life — is anything more basic to Odonian thought than that? But nothing changes any more! Our society is sick. You know it. You’re suffering its sickness. Its suicidal sickness! ”
" Bir kitap size on bes yasinizdayken soyledigi seyi elli yasinizdayken de soyler ama soyledigi o zaman oyle farkli gelir ki yepyeni bir kitap okuyormussunuz gibi gelir. "
https://mcdn01.gittigidiyor.net/55148/551488824_0.jpg
“ If a book told you something when you were fifteen, it will tell you it again when you're fifty, though you may understand it so differently that it seems you're reading a whole new book. ”
-
Avusturyali oyun ve roman yazari Arthur Schnitzler’in olum yildonumu (21 Ekim 1931)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...cropped%29.jpg
—Nereye ?
— Nereye mi ? O gece babamin parayi gomdugu yere.
—Demek gommus!
—Evet, ya... yerini unutmus.
—Unutmus mu ?
—Evet , unutmus . Yirmi sene parasinin nerede oldugunu bilmeyen zengin biri olarak yasamis. Harika, degil mi ? Ancak olum doseginde hatirladi.
—Nasil? Ne bicim bir masal bu ?
—Hayir , gercek bay Kont! Sonra yine ayni hayat! Bitmeyen istirap... Zengin olup ihtiyac icinde kivranmak ... Sonra ben ! Sonra birden benim elime gecti. Artik ben, bagimsiz biriyim...
https://images-na.ssl-images-amazon....163qnZCp+L.jpg
—Wohin ?
—Wohin? Dorthin, wo mein Vater an jenem Abend das Geld vergraben hatte.
—Also doch vergraben!
—Ja... und er vergaß die Stelle.
—Vergaß ?
—Ja – vergaß sie. Zwanzig Jahre lebte er so hin, als ein reicher Mann, der nur nicht wußte, wo er sein Geld liegen hatte. Köstlich, nicht ? Und auf dem Totenbette fiel es ihm ein.
—Wie? Was ist das für ein Märchen ?
—Nein, Wahrheit, Herr Graf! Und dieses Leben! Die ewige Qual... als reicher Mann darben zu müssen... Und ich! Plötzlich fiel es mir zu! Und ich stand da als ein Unabhängiger...
“ Insan vasiyetinde elle tutulan, gozle gorulen ve kendinden sonra gunun birinde yok olup gitmeye mahkum olacak seylerden soz etmemeliydi. Vasiyeti bir siir olmaliydi; gecip gittigi dunyaya, sakin ve mutebessim bir veda. ”
https://m.media-amazon.com/images/I/51DjhEAainL.jpg
“ Auch sollte dieses Schriftstück nicht über Dinge handeln, die man greifen und sehen kann, und die schließlich doch irgend einmal nach ihm zugrunde gehen mußten: sein letzter Wille sollte ein Gedicht sein, ein stiller, lächelnder Abschied von der Welt, die er überwunden. ”
-
Amerikali roman, hikaye yazari ve gazeteci Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor ( For Whom the Bell Tolls - Per chi suona la campana ) romanini 21 Ekim 1940 tarihinde Charles Scr****r's Sons araciligiyla yayimladi.
https://cdn.shopify.com/s/files/1/11...f?v=1627334211
https://pbs.twimg.com/media/DFQB48VXUAA2cxT.jpg
" Pablo onun sozunu keserek, ' Sarhostum, ' dedi. 'Simdi de...'
Pablo, ' Sarhos degilim, ' diye onun sozunu kesti. ' Fikrimi degistirdim. '
Agustin, ' Isteyen inanabilir, ben inanmiyorum, ' dedi.
Pablo, ' Canin isterse...' dedi. ' Seni Gredos'a benden baskasi goturemez. '
' Gredos'a mi ? '
' Kopru isinden sonra gidecegimiz tek yer orasi. ' "
https://pbs.twimg.com/media/C8u45QqWsAAgIxl.jpg
Hic kimse bir ada degildir.
Ne de butunuyle kendisi,
Her insan kitanin bir parcasidir,
Govdenin bir bolumu;
Bir toprak parcasi deniz tarafindan alip goturulse,
Avrupa azalir.
Tipki haritadaki burun gibi,
Tipki senin veya bir arkadasinin sahip oldugu mulk gibi;
Bir insanin olumu de beni azaltir,
Cunku ben insanligin kendisinde icerigim,
Oyleyse asla haber gonderip sordurma
Canlar kimin icin caliyor diye;
Onlar senin icin caliyor.
“ Ama yasamak, bir tepenin yamacinda ruzgarla salinan bir bugday tarlasiydi. Yasamak, gokyuzunde dolanan bir atmacaydi. Tahilin savruldugu, samanlarin ucustugu harman yerinde, tozlar icinde duran toprak testideki suydu yasamak. Bacaklarinin arasindaki bir atti yasamak; bir bacaginin altindaki karabinaydi, bir tepeydi, bir koyakti, bir dereydi kenarinda, vadinin uzak kiyisinda, tepelerin otesindeki agaclarin uzandigi. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....1XK-2d1vdL.jpg
“ Ma vivere era l'immagine di un campo di grano che ondeggia al vento sul fianco di una collina. Vivere era un falco nel cielo. Vivere era una giarra di terra piena d'acqua nella polvere della trebbiatura, col grano lanciato in aria e la pula che vola. Vivere era un cavallo tra le cosce e un fucile sotto una gamba e una collina e una valle e un fiume fiancheggiato d'alberi sulle rive, e l'estremo della valle e le colline al di là. ”
-
Pakistan asilli Ingiliz yazar, gazeteci, tarihci, yonetmen ve siyasal aktivist Tarik Ali’nin dogum gunu ( 21 Ekim 1943 )
https://literature.britishcouncil.or...n-high-res.jpg
“ Kasvetli bir bosluk icinde yasiyoruz ve bu yuzyil neredeyse sona ermek uzere. Yuzyilin tutkusunu da soguklugunu da yasadim ben. Donmus tundralarin otesinde gunesin battigini gordum. Gerci kaderime lanet etmemeye calisiyorum ama bunda cogunlukla basarili olamadigim acik. Ne dusundugunu biliyorum Karl. Sen tarihin bana verdigi cezayi hak ettigime inaniyorsun. Cagin, bu soykirimci utopyalar caginin sona erdigine; iste bu cagin, bireyi tuglaya ve calige, devasa hidroelektrik projelerine, cilgin kollektiflestirme planlarina ve cok daha beterlerine tabi kildigina inaniyorsun sen. Insanlarin ahlaki yapilarini cucelestirecek ve kollektif ruhlarini ezmek icin kullanilacak sosyal mimariye inaniyorsun. Cok da haksiz degilsin,ama butun gercek de bundan ibaret degil. ” Ayna Korkusu
https://images-na.ssl-images-amazon....1C7h3SuHDL.jpg
“ We live in a dreary void and this century is almost over. I have experienced both its passion and its chill. I have watched the sun set across the frozen tundra. I try not to begrudge my fate, but often without success. I know what you’re thinking, Karl. You’re thinking that I deserve the punishment history has inflicted on me. You believe that the epoch that is now over, an epoch of genocidal utopias, subordinated the individual to bricks and steel, to gigantic hydro-electric projects, to crazed collectivization schemas and worse. Social architecture used to dwarf the moral stature of human beings and to crush their collective spirit. You’re not far wrong, but that isn’t the whole story. ”
-
-
Ingiliz yazar Aldous Huxley, vatandasi George Orwell'in meshur distopyasi 1984 yayinlandiktan birkac ay sonra 21 Ekim 1949'da yakin arkadasina tesekkur ve tebrik icin bir mektup gonderdi.
https://bluesyemre.files.wordpress.c...uxley-horz.jpg
https://imgv2-2-f.scribdassets.com/i...1539023402?v=1
" Sevgili Bay Orwell,
Yayinevine kitabini bana gondermelerini soylemen cok kibar bir davranis. Kitabin bana ulastiginda, cok fazla okuma ve alinti yapmami gerektiren bir isle ugrasiyordum. Bu yuzden 1984'u okumaya baslamam epey gec oldu.
Kitapta yaptigin tum onemli ve iyi elestirilere katildigimi soylememe gerek yok sanirim. Oncelikle kitabin ulasmaya calistigi nihai devrimden bahsedebilir miyim? Politika ve ekonominin otesine uzanan, bireyin psikolojik ve fizyolojik yikimini amaclayan bu devrim, kendisini Babeuf ve Robespierre'in tamamlayicisi ve halefi olarak goren Marquis de Sade'de yer alir. 1984'teki yoneten azinligin felsefesi, cinselligi asan ve onu reddeden anlayisiyla mantikli bir sonuca giden bir sadizmdir. Bence yoneten oligarsi, yonetimi ve guc icin ihtiyaci olan arzusunu tatmin edecek daha az zor ve daha az zararli bir yol bulacaktir, bu yol benim Cesur Yeni Dunya'da tanimladigima benzer bir yoldur. Son zamanlarda canli manyetizmasi ve hipnotizmasinin tarihiyle ilgilenme firsati buldum ve 150 yildir dunyanin Mesmer, Braid, Esdaile ve digerlerinin kesiflerini idrak etmeyi reddettigini gordum. "
-
Amerikali aktris, senarist ve yazar Carrie Frances Fisher'in dogum gunu ( 21 Ekim 1956 )
https://pbs.twimg.com/media/EHZBT5jX...pg&name=medium
" Dunya erkeklere ait ve sov dunyasi erkekler icin hazirlanmis bir yemek. Kadinlar ise bu yemegin uzerine bolca serpistirilmis, gereginden fazla kaliteli bir baharat. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1qtNbBe2yL.jpg
“ It’s a man’s world and show business is a man’s meal, with women generously sprinkled through it like overqualified spice. / Es un mundo de hombres, y el espectáculo también es un menú para hombres, con mujeres generosamente esparcidas a través de él como una especia sobrecualificada. ”
-
Ispanyol ressam Laureano Barrau’nun olum yildonumu ( 21 Ekim 1957 )
Maternidad ( Maternity ), 1932
https://media.mutualart.com/Images/2...d829d97_g.Jpeg
Mujer en un interior ( Woman in an interior ), siglo XX
https://media.mutualart.com/Images/2...1355b02_g.Jpeg
-
Kanadali roman yazari ve profesor Gaétan Soucy’nin dogum gunu ( 21 Ekim 1958 )
https://images.lpcdn.ca/924x615/201307/10/715533.jpg
" Benim icin yeni bir varolusun, guz ortasinda belki bir baharin baslayacagini duyuyorum, oysa kendimi asla hayallere kaptirmamaliydim cunku hayal kurmak kirilgan dengem icin tehlikeli. ” Kibritleri Cok Seven Kucuk Kiz
https://images-na.ssl-images-amazon....1nOV58al2L.jpg
“ J’entends qu’une nouvelle existence pour moi, un printemps en plein automne va peut-être commencer, ce que je ne devrais jamais me laisser aller à faire tant c’est dangereux pour mon aplomb, qui est fragile, de rêver. ”
" Geceyi subayla gecirmek, onun yemegini paylasmak, havadan sudan konusmak, hatta kendisinden bahsetmek eziyetine katlanmak fikri, Louis Bapaume'da kendini asma istegi uyandiriyordu. ”
https://i.idefix.com/cache/500x400-0...00590925-1.jpg
“ La perspective de passer la soirée avec l'officier, de partager son repas, de subir le supplice de parler de choses etd'autres, peut-être même de lui-même, donnait à Louis Bapaume l'envie d'aller se pendre. ”
-
Tasarimini Frank Lloyd Wright'in yaptigi New York Guggenheim Muzesi, 21 Ekim 1959’da acildi.
http://indiaartndesign.com/IAnD_imag...artndesign.gif
-
Son Samuray ( 2003 ), Bir Geysanin Anilari ( 2005 ), Baslangic ( 2010 ), Godzilla II: Canavarlar Krali ( 2019 ) gibi yapitlarda rol alan Japon aktor Ken Watanabe'nin dogum gunu ( 21 Ekim 1959 )
https://pbs.twimg.com/media/FCNnFeEW...jpg&name=large
https://i.pinimg.com/originals/0b/aa...1e9924adf9.png
-
François Truffaut’nun yonettigi; Charles Aznavour, Marie Dubois, Nicole Berger’in basrollerini paylastigi Piyanisti Vurun ( Tirez sur le pianiste - Shoot the Piano Player ), 21 Ekim 1960 tarihinde Londra Film Festivali’nde gosterime girdi.
https://image.tmdb.org/t/p/w780/wRpX...tB4FrAJE1q.jpg
https://pbs.twimg.com/media/EkzZuFdX...jpg&name=large
https://pbs.twimg.com/media/EkzZuGlX...pg&name=medium
-
1965 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu alacak olan, George Cukor’in yonettigi ve Rex Harrison ve Audrey Hepburn’un basrollerini paylastigi Benim Tatli Melegim ( My Fair Lady ), 21 Ekim 1964 tarihinde New York‘ta gosterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/I/...NL._SY445_.jpg
https://media.giphy.com/media/jTg6SKy3iLqo/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/UMoopNf4HrXLq/giphy.gif
-
Fransa - Kanada asilli asilli Amerikali yazar ve sair ( Jean-Louis Lebris de Kérouac ) Jack Kerouac'in olum yildonumu ( 21 Ekim 1969 )
http://historythings.com/wp-content/...4bcf0238c3.jpg
" Basim donunceye kadar dolastim. Sanki ruyadaydim da ucurumdan yuvarlaniyordum. Icimden ah, sevdigim kiz nerede, diye gecirdim, asagidaki kucuk dunyada bakmadigim gibi bakindim etrafa. Onumde Amerika kitasinin buyuk dogal girinti cikintilari, uzaklarda bir yerlerde de havaya toz bulutu ve kahverengi duman puskurten manyak, heybetli New York. Doguda bir kahverengilik ve bir kutsallik vardi, California ise badana yapilmis gibi beyaz ve bos kafaliydi, en azindan o siralar boyle dusunuyordum. "
https://litreactor.com/sites/default...road-sucks.jpg
" I spun around till I was dizzy; I thought I'd fall down as in a dream, clear off the precipice. Oh where is the girl I love ? I thought, and looked everywhere, as I had looked everywhere in the little world below. And before me was the great raw bulge and bulk of my American continent; somewhere far across, gloomy, crazy New York was throwing up its cloud of dust and brown steam. There is something brown and holy about the East; and California is white like washlines and emptyheaded -- at least that's what I thought then. "
https://aforismi.meglio.it/img/frasi...uac-andare.jpg
" ' Oraya varana kadar da durmamaliyiz. '
' Nereye gidiyoruz ? '
' Bilmiyorum, ama gitmemiz lazim ' "
http://www.mianotour.it/wp-content/u...nticchiate.jpg
" Bavullarimiz yine kaldirima yigilmisti; daha gidecek cok yol vardi onumuzde ama onemli degildi, cunku yol hayattir. "
https://www.azquotes.com/picture-quo...c-45-51-42.jpg
“ Ekim'de eve donuyordum. Ekim ayinda herkes eve donerdi. / Stavo tornando a casa in ottobre. Tutti tornano a casa in ottobre. ”
-
Silili sair Pablo Neruda'nin, 21 Ekim 1971'de “ Bir kitanin kaderi ve hayallerini dogasal bir gucle canlandirdigi siiri icin ” gerekcesiyle Nobel Edebiyat odulunu kazandigi Komite tarafindan aciklandi.
( Odul, kendisine 13 Aralik 1971'de Isvec'te torenle verildi. )
https://gosint.files.wordpress.com/2...blo-neruda.jpg
https://internetpoem.com/img/poems/1...blo-neruda.png
Tuzun gulu gibi ya da topaz gibi
ya da atesi cogaltan karanfillerin oku gibi sevmem seni:
karanlik bazi seylerin, gizlice, golgeyle ruh arasinda,
sevildigi gibi severim seni.
ciceklerin isigini icinde gizleyen
ciceklenmeyen bitki gibi severim seni,
ve tesekkurler askina, kasvetle bedenimde
yasar topraktan yukselen kesif rayiha.
severim seni bilmeden nasil, ne zaman, nereden,
basitce severim seni, sorunsuz ve gurursuz,
baska turlu sevmeyi bilmedigim icin boyle severim seni.
Fakat ne sen varsin ne de ben,
oyle yogun ki sevdamiz, bagrimdaki elin elimdir,
oyle yogun ki, uyudugumda kapanan gozlerindir.
-
Terence Hill ve Bud Spencer’in basrollerini ustlendigi Trinity Kardesler Donuyor ( Continuavano a chiamarlo Trinità / Trinity is Still my Name ), 21 Ekim 1971 tarihinde Italya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...wOQ@@._V1_.jpg
https://i.imgur.com/8SFHhf1.gif
-
Kanada dogumlu Amerikali yazar Saul Bellow'un, 21 Ekim 1976 tarihinde “ Eserlerinde bir araya getirdigi, insani kavrayis ve cagdas kulturun incelikli cozumlemesi icin” gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi Komite tarafindan acilandi.
( Odul, kendisine 12 Aralik 1976'da Isvec'te torenle verildi. )
https://s26162.pcdn.co/wp-content/up.../04/bellow.jpg
" Gitmek istiyorsa s*kt*rsin gitsin! Birak gitsin! Sen iyi olacaksin. Enayi durumuna dustuysen dustun! Ne fark eder ki! Her erkek belli bir tip or*spu karsisinda enayi durumuna duser. Ben sahsen hep mavi gozlulerden cektim. Ama sonunda bu guzel kahverengi gozlere asik olacak basirete de sahiptim. Harika biri, degil mi ? " Saul Bellow, Herzog
https://images-eu.ssl-images-amazon....pKDEs%2BxL.jpg
“ If she wants to go, fuck her! Let her go! You'll be okay. So you were a sucker! Big deal! Every man is a sucker for some type of broad. I always got clobbered by the blueeyed kind, myself. But I had the sense to fall in love with this beautiful pair of brown eyes. Isn’t she great. ? ”
-
Kolombiyali yazar Gabriel Garcia Marquez'in, 21 Ekim 1982'de " Gercekle gercekustunu, bir anakaranin yasamini ve celiskilerini zengin bir hayal dunyasinda birlestiren roman ve celiskilerinden dolayi " gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi Komite tarafindan aciklandi.
( Odul, kendisine 8 Aralik 1982'de Isvec'te torenle verildi. )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ia_Marquez.jpg
“ …bir gun Bayardo San Roman, salondaki salincakli sandalyede ogle uykusunu uyurken, Angela Vicario'yla annesi, ellerinde yapma cicekler dolu birer sepetle meydandan geciyorlardi. Bayardo San Roman, gozlerini aralamis, ogle sonrasi saat ikideki durgunlugun ortasinda sanki tek canli varliklarmis gibi gorunen, acimasiz kapkara giysileri icindeki o iki kadini gorerek, gencinin kim oldugunu sormustu. Pansiyon sahibesi de, yanindaki kadinin kucuk kizi oldugu, adinin da Angela Vicario oldugu yanitini vermisti. Bayardo San Roman, ta meydanin obur ucuna kadar bakislariyla izlemisti onlari.
‘ Adini iyi koymuslar. ’demisti.
Sonra da basini salincakli sandalyenin arkasina dayamis, gozlerini yeniden yummustu.
‘ Uyandigimda, ’ demisti, ’ onunla evlenecegimi bana hatirlatin. ' " Kirmizi Pazartesi
https://http2.mlstatic.com/cronica-d...7_112015-F.jpg
" ...la pensión de hombres solos donde vivía Bayardo San Román, contaba que éste estaba haciendo la siesta en un mecedor de la sala, a fines de setiembre, cuando Ángela Vicario y su madre, atravesaron la plaza con dos canastas de flores artificiales. Bayardo San Román despertó a medias, vio las dos mujeres vestidas de negro inclemente que parecían los únicos seres vivos en el marasmo de las dos de la tarde, y preguntó quién era la joven. La propietaria le contestó que era la hija menor de la mujer que la acompañaba, y que se llamaba Ángela Vicario. Bayardo San Román las siguió con la mirada hasta el otro extremo de la plaza.
' Tiene el nombre bien puesto ' -dijo.
Luego recostó la cabeza en el espaldar del mecedor, y volvió a cerrar los ojos.
' Cuando despierte ' -dijo-, ' recuérdame que me voy a casar con ella. ' "
-
Nick Nolte, Ed Harris, Gene Hackman’in basrollerini paylastigi Ates Altinda ( Under Fire ), 21 Ekim 1983 tarihinde Amerika ve Kanada’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...0MTQ@._V1_.jpg
-
Fransiz yonetmen, senarist ve aktor Francois Truffaut’nun olum yildonumu ( 21 Ekim 1984 )
https://pbs.twimg.com/media/C6JsCxIWMAEDxTj.jpg
“ Gunde uc film, haftada uc kitap ve guzel muzik albumleri beni olene kadar mutlu etmeye yetebilir. "
-Bana: seni seviyorum. dedin.
-Ben sana: bekle dedim. Al beni diyecektim.
-Sen bana: git dedin.
https://pbs.twimg.com/media/C60OtoGWoAINDGP.jpg
-M'hai detto: ti amo.
-Ti dissi: aspetta.Stavo per dirti: eccomi.
-Tu m'hai detto: vattene.
Jules et Jim, Francois Truffaut
https://68.media.tumblr.com/0e3c9b79...2o1_r2_500.gif
" Mutlulugu anlatmak zordur. Farkina varilmadan eskir. / La felicità si racconta male perché non ha parole,ma si consuma e nessuno se ne accorge. " Francois Truffaut, Jules ve Jim
-
Alman arastirmaci gazeteci ve yazar Gunter Wallraff, Turk iscisi kimligiyle yasadiklarini kaleme aldigi En Alttakiler ( Ganz Unten - Faccia da turco - Lowest of the Low ) romanini 21 Ekim 1985 tarihinde Kiepenheuer & Witsch araciligiyla Almanya’da yayimladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...1200198%29.jpg
“ Seriflerden biri, bir vardiya sonu arkadaslari oteki vardiyaya zorlarken ben de oradayim. Hukuk dilinde buna -zor kullanmak- derler; cezalandirilmasi gereken bir santaj bu. Vardiya sonrasi, minubusle toplanma yerimize goturuluyoruz. Bitmisiz hepimiz de. Arabanin icinde dalip gidenler var yorgunluktan. Ustabasilardan biri minubusu durduruyor. Havadan sudan soz edermiscesine: '’Calismaya devam!’ diyor; ‘Cift vardiya bugun!’ Kimimiz itiraz ediyor. Eve gitmek isteyenler, gitmesi gerekenler var. Canlari cikmis, besbelli. Ustabasi orali degil. Thyssen'den emir var. Bir vardiya daha calisilacak. Mutlaka eve gitmesi gereken Cezayirli isci T., oracikta isten atiliyor. Minubusten zorla indirilip yolun ortasinda birakiyorlar. Ne hali varsa gorsunmus. ” En Alttakiler
https://m.media-amazon.com/images/M/...0,1200_AL_.jpg
“ Als uns der Sheriff regelrecht zwingt — juristisch erfüllt es den Tatbestand der Nötigung —, wieder mal , eine Doppelschicht zu machen. Wir werden gerade im Bus zum Sammelplatz gefahren. Wir sind fix und fertig. Einige sind im Sitzen schon eingeschlafen, als der Vorarbeiter unseren Bus stoppt und mehr beiläufig sagt: ‘Es wird weitergearbeitet! Doppelschicht!’ Einige protestieren, müssen, wollen nach Hause, sind total ka¬ putt. Es wird ihnen klargemacht, Thyssen verlangt das, es wird wei¬ tergearbeitet. Der algerische Kollege T., der unbedingt nach Hause muß, wird auf der Stelle entlassen. Er wird aus dem Bus ‘rausgeholt und auf die Straße gesetzt. Er kann sehen, wo er bleibt. ”
“ Remmert'in Sanayi Temizlik Isleri Komandit Sirketi'nde calisan 36 yabancinin durumu daha da kotu. Remmert'in adami olarak Mannesmann'a devredilen bir Turk arkadasimiz, nasil yanlis vaadlerde bulunuldugunu anlatiyor: ‘Ise baslarken bize gunde 20 tondan fazla yakmayi becerirseniz, her fazladan ton icin ayrica iki mark zam verecegiz,' dediler. Biz de olanca gucumuzle giristik ise. Ayin sonunda fazladan 1600 ton atik yakmistik. Uc bin iki yuz mark ederdi. Sekiz Turk, uc de Alman'dik. Hepimize ayrica ucer yuz mark ek ucret odemeleri gerekirdi. Fazladan tek kurus vermedi Remmert. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ Die 36 Ausländer bei Remmerts »Industriereinigung GmbH sind noch schlechter dran. Ein Türke, der für Remmert bei Mannesmann arbeiten mußte, berichtet, daß der Betriebsleiter die Arbeiter mit falschen Versprechungen zu höheren Leistungen anspornt: ‘Man hat uns gesagt, wenn ihr mehr als 20 Tonnen am Tag brennt, dann zahlen wir euch für jede weitere Ton¬ne 2 Mark zusätzlich.’ Wir haben dann besonders reingehauen, und am Monatsende hatten wir 1600 Tonnen zusätzlich gebrannt, das wären 3200 Mark gewesen. Für jeden Brenner, wir waren da acht türkische Kollegen und drei deutsche, hätte es knapp 300 Mark mehr geben müssen. Tatsächlich hat uns der Remmert aber keinen Pfennig extra bezahlt. ”
-
Madonna, Sex isimli kitabini 21 Ekim 1992’de Warner Books, Maverick ve Callaway Books araciligiyla yayimladi.
https://d2mpxrrcad19ou.cloudfront.ne...3_fullsize.jpg
-
Marty Mcfly, henuz dogmamis cocuklarini kurtarmak icin 21 Ekim 2015’e geldi. ( Gelecege Donus 2 - Back to the Future Part II - Ritorno al futuro - Parte II filmi )
https://i0.wp.com/www.spotlifeasia.c...?fit=620%2C413
https://fsmedia.imgix.net/c3/44/f6/7...ss&dpr=2&w=650
https://www.youtube.com/watch?v=fF2jpIhxQmQ
-
Dogum Gunu Kizi:):)
https://www.azquotes.com/picture-quo...n-11-91-59.jpg
“ Sevgi, bir tas gibi, oylece yerinde durmaz; ekmek gibi yapilmalidir. Her zaman yeniden yapmalisiniz, yenisini yapmalisiniz. / L'amore non resta fermo lì come una pietra; deve esserecreato, come il pane, rifatto ogni volta, rinnovato. ”
-
Dogum Gunu Cocugu:):)
“ Bu sabah Garrone gercek yuzunu gosterdi. Birinci sinif ogretmenim, beni yolda durdurup bizi ne zaman ziyarete gelecegini sordugu icin sinifa biraz gec girdim. Ogretmenimiz henuz gelmemisti. Bir de ne goreyim! Birkac cocuk Crossi'yi aralarina almis, ona eziyet ediyorlardi. Hani su kolu felcli, sebzeci kadinin cocugu. Cetvelleriyle ona vuruyorlar, ustune kestane kabuklari atiyorlardi. Bazisi da sakat kolunun taklidini yapiyor, ‘Colak canavar’ diye bagrisiyordu. Is giderek tatsiz bir hal aliyordu. Cocugu gittikce daha cok hirpaliyorlardi. Bu sirada, Crossi hirsindan kipkirmizi olmus, oldugu yerde titriyordu. Franti bir siranin uzerine cikti. Cocugun annesinin taklidini yapmaya basladi. Kadin, cogu kez kolunda sepetiyle okulun kapisina geliyor, oglunu aliyordu okuldan. Iste bu yaramaz cocuk, simdi o zavalli kadinin taklidini yapiyordu. Ama cocuklar, yapilan maskaraliga gulup duruyordu. Crossi, yapilanlara daha fazla dayanamadi. Elinin yakinindaki bir mürekkep okkasini kaptigi gibi Franti'nin kafasina firlatti. Ama cocuk, bunu gorup basini hizla egdi. Okka gitti, o sirada kapidan iceri giren ogretmenin gogsune carpti. Cocuklar bir an donup kaldilar. Sesler kesildi. Sonra da herkes yerine oturdu. ” Edmondo De Amicis, Cocuk Kalbi
https://www.10elol.it/img/Libro-Cuore_de-amicis.jpg
“ E si diede a conoscere appunto questa mattina, Garrone. Quando entrai nella scuola, — un poco tardi, chè m’avea fermato la maestra di prima superiore per domandarmi a che ora poteva venir a casa a trovarci, — il maestro non c’era ancora, e tre o quattro ragazzi tormentavano il povero Crossi, quello coi capelli rossi, che ha un braccio morto, e sua madre vende erbaggi. Lo stuzzicavano colle righe, gli buttavano in faccia delle scorze di castagne, e gli davan dello storpio e del mostro, contraffacendolo, col suo braccio al collo. Ed egli tutto solo in fondo al banco, smorto, stava a sentire, guardando ora l’uno ora l’altro con gli occhi supplichevoli, perchè lo lasciassero stare. Ma gli altri sempre più lo sbeffavano, ed egli cominciò a tremare e a farsi rosso dalla rabbia. A un tratto Franti, quella brutta faccia, salì sur un banco, e facendo mostra di portar due cesti sulle braccia, scimmiottò la mamma di Crossi, quando veniva a aspettare il figliuolo alla porta; perchè ora è malata. Molti si misero a ridere forte. Allora Crossi perse la testa, e afferrato un calamaio glie lo scaraventò al capo di tutta forza; ma Franti fece civetta, e il calamaio andò a colpire nel petto il maestro che entrava. Tutti scapparono al posto, e fecero silenzio, impauriti. “
-
https://quotes.frasix.it/32950.jpg?w=630
" Kitaplarin senin silahlarindir, sinifin senin taburundur, savas alanin butun yeryuzudur ve zafer de uygar insanligindir. Korkak bir asker olma. "
-
-
-
Asghar Farhadi'nin Cannes'dan Buyuk Juri Odulu ile donen filmi A Hero Iran'in bu yilki En Iyi Uluslararasi Film Oscari aday adayi oldu.
https://deadline.com/wp-content/uplo...1&h=383&crop=1
https://deadline.com/2021/10/iran-as...ce-1234859639/
-
-
ABC, Sivil Haklar Hareketi ile ilgili dizisi Women of the Movement'in fragmanini yayinladi.
https://cms.shadowandact.com/wp-cont...ge-936x482.jpg
Dizi, Jim Crow yasalarinin uygulandigi Guney’deki Mississippi’de linc edilerek oldurülen Emmett Till’in annesi Mamie Till Mobley’in adaleti saglamak icin verdigi mucadeleyi anlatiyor.
https://deadline.com/2021/10/women-o...es-1234859394/
-
Columbia Pictures, Mark Wahlberg ve Antonio Banderas'in yapimcisi oldugu, Tom Holland ve Mark Wahlberg‘un basrollerini paylastigi, PlayStation oyun serileri arasindaki en populer serilerden olan Uncharted serisinin ayni isimle filme uyarlan yapimdan fragman yayimladi.
https://youtu.be/UZOnOfc83Q0
https://variety.com/2021/film/news/u...rg-1235092926/
-
Netflix, Dwayne Johnson, Ryan Reynolds ve Gal Gadot'in basrollerini ustlendigi Red Notice'in yeni posterini ve fragmanini yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/FCOe2K-W...jpg&name=small
https://youtu.be/Pj0wz7zu3Ms