-
Michael Douglas ve Sharon Stone’nun basrollerini paylastigi Basic Instinct (Temel Icgudu) 30 yil once bugun Amerika'da vizyona girdi ( 20 Mart 1992 )
https://2.bp.blogspot.com/-2op2LvJdU...BGIF%2BNew.gif
https://comicbookandbeyond.com/wp-co...ous-quotes.jpg
" Oldurmek, sigara icmeye benzemez. Onu birakamazsin. / Uccidere non è come fumare. Si può smettere. "
https://comicbookandbeyond.com/wp-co...est-quotes.jpg
" Kokain cekmisken hic sevistin mi Nick ? Guzeldir. / Hai mai scopato sotto cocaina Nick ? E' bello. "
-
William Shakespeare'in Macbeth oyunu, bilinen ilk performansini 20 Nisan 1611'de Londra, Globe Theatre'da gerceklestirdi.
https://cdn.dribbble.com/users/67783...resize=400x300
https://i.pinimg.com/originals/00/2c...1c72fd85db.jpg
Birinci Cadi : Ucumuz bir daha ne zaman bulusalim ? Gokler gurler, simsekler cakarken mi? Yoksa yagmurlar yagarken mi ?
Ikinci Cadi: Karisiklik sona erdigi zaman; carpisma yitirildigi ya da kazanildigi zaman.
Ucuncu Cadi: Bu is, gun batmadan belli olur.
Birinci Cadi: Yer neresi olsun ?
Ikinci Cadi: Su fundalik basi.
Ucuncu Cadi: Orada Macbeth'i de gorecektik zaten.
Birinci Cadi: Karakedi, geliyorum.
Ikinci Cadi: Kara Kurbaga cagiriyor.
Birinci Cadi: Derhal ( geliyoruz ).
Hepsi: Iyi kotudur, kotu de iyi. Ucalim sisli havada, puslu havada.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...pedia_crop.png
-
Alman sair, filozof, hekim, tarihci ve oyun yazari Friedrich von Schiller’in Wallenstein'in Olumu ( Wallensteins Tod - The Death of Wallenstein - La morte di Wallenstein ) dramasi 20 Nisan 1799’da Weimar. Hoftheater’da sahnelendi.
Cicek benim hayatimdan cikti artik,
Soguk ve renksiz durdugunu goruyorum onumde.
Cunku o gencligim gibi duruyor yanimda,
Hakikati duse ceviriyor karsimda,
Nesnelerin siradan netligini
Sabah kizlliginin altin kokusuyla sarip dokuyarak,
Hayatin gundelik sig figurleri
Sahlaniyor beni hayrete dusurerek
Onun ask duygusunun atesinde.
Bir de daha otesinde hissettigim ozlem,
Guzellik gitti artik, bir daha gelmeyecek...
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_1972%29.jpg
Die Blume ist hinweg aus meinem Leben,
Und kalt und farblos seh ichs vor mir liegen.
Denn er stand neben mir, wie meine Jugend,
Er machte mir das Wirkliche zum Traum,
Um die gemeine Deutlichkeit der Dinge
Den goldnen Duft der Morgenröte webend
Im Feuer seines liebenden Gefühls
Erhoben sich, mir selber zum Erstaunen,
Des Lebens flach alltägliche Gestalten.
Was ich mir ferner auch erstreben mag,
Das Schöne ist doch weg, das kommt nicht wieder...
-
Fransiz romantik sair, oyun yazari ve gazeteci ( Louis Jacques Napoléon Bertrand / Gaspard de la Nuit ) Aloysius Bertrand’in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1807 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...07-1841%29.JPG
" Ah! nasil da hostur, saat cinlarken saat kulesinde, geceleyin, burnun bir altin Carolus'a donusten aya bakmak.
Iki cuzzamli mizirdanip aglayip sizliyordu penceremin altinda, bir kopek havliyordu kavsakta. "
https://www.atramenta.net/images/wor...jpg?1114119846
" Oh ! qu'il est doux, quand l'heure tremble au clocher, la nuit, de regarder la lune qui a le nez fait comme un carolus d'or
Deux ladres se lamentaient sous ma fenêtre, un chien hurlait dans le carrefour, et le grillon de mon foyer vaticinait tout bas. "
" Ah! dunya, ' - diye mirildandim geceye, - 'guzel kokulu bir cicektir, ve disi organi ay, ve erkek organlari yildizlardir.
Ve agirlasinca gozlerim, kapattim, camlarin sari halesi uzerine siyah carmih haci islenmis pencereyi. "
https://i.pinimg.com/736x/c0/d7/20/c...ff2a5afe05.jpg
" Oh ! la terre, - murmurai-je à la nuit, est un calice embaumé dont le pistil et les étamines sont la lune et les étoiles!
Et, les yeux lourds de sommeil, je fermai la fenêtre qu'incrusta la croix du calvaire, noire dans la jaune auréole des vitraux. "
-
Alman yazar, bilim adami ve filozof Kurd Laßwitz'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1848 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...d_Lasswitz.png
“ Seni anliyorum, anliyorum Oxygen, diye dusundu, sadece topluma degil dunyaya da elveda deyisini. Tahmin ediyorum, doganin gucleri uzerindeki etkini kendini onlardan kurtarmak icin kullandin. Varolusun sifir noktasina gitmek istiyordun ve kendince bu gorevin ustesinden geldin. Kendini kozmosun buyuk kusagindan, yer cekiminden kurtardin, serbestce ucuyorsun, hicbir sey tarafindan cekilmeden, hicbir sey tarafindan yonlendirilmeden, mutlak bagimsizlikla, gercekten gonullu ve geri donusu olmayan bir surgundesin. Evrene surgun! Ve yine de ozgurlugu yakalayabilmis degilsin! Oluyorsun ve dolayisiyla ozgurlugunu yasayamiyorsun! Ve gercekte varolusun buyuk birlginden de kopabilmis degilsin! ” Varolusun Sifir Noktasina Kadar
https://m.media-amazon.com/images/I/51s0JEzfYQL.jpg
" Ich verstehe dich, ich begreife dich, Oxygen, dachte er, daß du nicht nur der menschlichen Gesellschaft, daß du der Welt selbst Lebewohl gesagt. Ich ahne es, du hast deine Macht über die Kräfte der Natur angewandt, dich jeglichem Einflusse derselben zu entziehen. Zum Nullpunkt des Seins wolltest du dringen, und für deinen Teil glaubst du die Aufgabe gelöst zu haben. Du hast der Schwerkraft, dem großen Bande des Kosmos, dich entrissen, frei fliegst du dahin, durch nichts angezogen, durch nichts geleitet, in absoluter Unabhängigkeit, in einer wahrhaft freiwilligen und unwiderruflichen Verbannung. Ins All verbannt! Und doch bist du nicht wahrhaft frei! Du selbst mußt sterben und empfindest schon deine Freiheit nicht mehr! Aber auch vom großen Verbande des Seins konntest du dich in Wirklichkeit nicht lösen! "
-
Sivas dogumlu Osmanli Ermenisi yazar ve sair Taniel Varujan'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1884 )
Bu o vakittir harman yerinde durdugunda calisma
Gunes altinda soluk soluga.
Butun rencberler uykuda.
Hapsolmus serin meltem
Uzak magarada can verir hickira hickira.
Zamanin yuregi kisilip kalmis atesten bir aga
Mecali yok carpmaya.
Parildayan sessizlikte
O ne ic cekisler oyle, o ne ruya.
Ya o kokular, sabah derilen kamislardan yayilir hala
Ormanlar uykuda dagin esmer yamaclarinda,
Gumus ortu altinda.
Sut beyaz bir bulut suzulur gider
Mavilikler icinde, bir basina,
Yumusak yun tutamlar birakarak kayanin dorugunda
https://www.gazeteduvar.com.tr/2020/04/taniel-2.jpg
This is that hour when labor, lax on the threshing floor,
gasps under the sun.
Each reaper naps.
In a distant cave,
the confined cool breeze dies sobbing.
Squeezed within a net of fire, the heart of that hiatus
hardly hits a beat.
In irridescent silence,
what dreams, what sighs
arise from reeds cut down in early sunrise…
Forests sleep on the murky sides of the mountain
beneath silver-woven veils.
In the blue, a lonesome,
milky cloud proceeds
leaving shreds of soft wool at the summit of the rock.
-
-
Fransiz deneme, roman ve oyun yazari Henry ( Marie Joseph Frédéric Expedite Millon ) de Montherlant’nin dogum yildonumu ( 20 Nisan 1895 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...anche_1922.jpg
" Korkunc! Ama belki de on dakika once karsilasmalari yetecekken bu kadini yitirmek de korkunc. Bir memura sormak icin ondan uzaklasiyor (hayir, Fransa treni degil bu), sonra ona donuyor, kosuyor neredeyse. Bu sirada, rihtimin otesinde baska bir tren beliriyor. Solange'in vagonu duruncaya dek kac saniye geçer ? Otuz bes mi ? " Iyilik Seytani
https://m.media-amazon.com/images/I/..._AC_SY780_.jpg
" Horrible! Mais il est horrible aussi de perdre cette femme, alors qu'il eût suffi qu'ils se rencontrassent dix minutes plus tôt. Il s'éloigne d'elle pour interroger un employé (non, ce n'est pas le train de France), puis revient vers elle, en courant presque. A ce moment, un autre train apparaît dans le lointain du quai. Combien de temps mettra-t-il avant que le wagon de Solange s'arrête ? Trent-cinq ? "
-
Fransiz Surrealist yazar ve etnograf Julien Michel Leiris'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1901 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...RIS_1950-2.jpg
" Yasam iste boyledir: Bir gun benim karim da bana uzgun gozlerle bakacak, kansere yakalanacagim ya da sakat kalacagim. Elden ne gelir ki! Ciddiligimi tumuyle yitireceðim, direnmekten vazgececegim. "
https://www.culture-okaz.com/images/....86113261.jpeg
" Ainsi va la vie: Un jour, ma femme à moi aussi me regardera de ses yeux consternés ; je souffrirai d’un cancer ou bien je serai estropié. Rien à faire ! Je perdrai toute tenue, je me dégonflerai, sans compter les mille petites misères qui fondent sur les malades et sur les morts. "
-
Dracula'nin Irlandali yazari Abraham Bram Stoker'in olum yildonumu ( 20 Nisan 1912 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...toker_1906.jpg
" Tiras aynami pencereye asmis, tiras olmaya baslamak uzereydim. Birdenbire omzumda bir el hissettim ve Kont'un sesinin, 'Gunaydin' dedigini duydum. Onu gormedigim icin irkildim, cunku aynadaki yansima arkamda kalan odanin tumunu kapliyordu. Irkildigimde hafifce yuzumu kestim, ama o anda bunun farkina varmadim. Kont'un selamina karsilik verip nasil yanildigimi gormek uzere yine aynaya dondum. Bu sefer ortada bir yanlislik olamazdi cunku adam yakimimdaydi ve omzumun uzerinden onu gorebiliyordum. Fakat aynada yansimasi yoktu! Arkamdaki odanin tumu gorunuyordu; fakat icinde kendimden baska birine iliskin belirti yoktu.
Bu durum korkutucuydu ve bunca tuhaf seyin uzerine binince, Kont yakinimadayken hep hissettigim o ustu kapali huzursuzluk artmaya basliyordu, ama tam da o sirada kesigin belli belirsiz kanadigini gordum; kan ceneme dogru akiyordu. Yara bandi aramak uzere hafifce donerek tiras bicagini biraktim. Yuzumu gordugunde Kont'un gozleri seytani bir ofkeyle parladi ve birdenbire bogazimi yakaladi. Hizla geri cekildim. Bu, onda ani bir degisiklige neden oldu; ofkesi oyle hizli bicimde gecti ki daha once var olduguna zar zor inanabildim.
' Dikkat edin, ' dedi, 'kendinizi nasil kestiginize dikkat edin. Bu durum, bu ulkede dusundugunuzden daha tehlikelidir.'
https://cdn108.picsart.com/207628248...f?to=min&r=640
" I only slept a few hours when I went to bed,and feeling that I could not sleep any more, got up. I had hung my shaving glass by the window, and was just beginning to shave. Suddenly I felt a hand on my shoulder, and heard the Count's voice saying to me, "Good morning." I started, for it amazed me that I had not seen him, since the reflection of the glass covered the whole room behind me. In starting I had cut myself slightly, but did not notice it at the moment. Having answered the Count's salutation, I turned to the glass again to see how I had been mistaken. This time there could be no error, for the man was close to me, and I could see him over my shoulder. But there was no reflection of him in the mirror! The whole room behind me was displayed, but there was no sign of a man in it, except myself.
This was startling, and coming on the top of so many strange things, was beginning to increase that vague feeling of uneasiness which I always have when the Count is near. But at the instant I saw the the cut had bled a little, and the blood was trickling over my chin. I laid down the razor, turning as I did so half round to look for some sticking plaster. When the Count saw my face, his eyes blazed with a sort of demoniac fury, and he suddenly made a grab at my throat. I drew away. It made an instant change in him, for the fury passed so quickly that I could hardly believe that it was ever there.
' Take care, ' he said, 'take care how you cut yourself. It is more dangerous that you think in this country. ' ”
https://i.pinimg.com/originals/bc/0b...2fc717df5f.gif
-
Ingiliz roman yazari, sair C. S. Lewis, Perelandra - Venus'e Yolculuk ( Perelandra Voyage to Venus ) romani 20 Nisan 1943’te The Bodley Head araciligiyla yayimladi.
https://winstonchurchill.org/wp-cont...lewis_mini.jpg
" Agac o dunyada dikildi, ama meyve ve dunyada olgunlasti. Karanlik Dunyada kan ve hayatin karisiminin fiskirdigi cesme, burada yalnizca hayat verir. Ilk selaleleri gectik, bundan sonra irmak derinlere akip denize yonelmekte. Burasi Onun, fethedenlere vaat ettigi Sabah Yildizi, burasi dunyalarin merkezi. Bu vakte kadar her sey bekliyordu. Ama artik borular caldi ve ordu harekete gecti. Sukurler olsun Ona. "
https://static.nadirkitap.com/fotogr...0683910712.jpg
" The Tree was planted in that world but the fruit has ripened in this. The fountain that sprang with mingled blood and life in the Dark World, flows here with life only. We have passed the first cataracts, and from here onward the stream flows deep and turns in the direction of the sea. This is the Morning Star which He promised to those who conquer; this is the centre of worlds. Till now all has waited. But cow the trumpet has sounded and the army is on the move. Blessed be He! "
-
Ingiliz roman yazari, gazeteci ve yayinci Sebastian ( Charles ) Faulks'in dogum gunu ( 20 Nisan 1953 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ian_Faulks.jpg
" Muzigin islevi, kalbimizde sakli tuttugumuz duygulari ozgurce ruhumuza yansitmaktir. Gecmisin buyuk bestecileri bunu basarabiliyordu. Oysa bugunun muzisyenleri, kose baslarinda satilabilecek kadar siradan, uc-bes notalik sarkilarla yetinebiliyorlar. Deha olarak kabul edilmek o kadar da kolay degil sevgili Madam Azaire. " Kuslarin Sarkisi
https://static.nadirkitap.com/fotogr...5071420102.jpg
" The function of music is to liberate in the soul those feelings which normally we keep locked up in the heart. The great composers of the past were able to do this, but the musicians of today are satisfied with four notes in a line you can sell on a song-sheet at the street corner. Genius does not find its recognition quite as easily as that, my dear Madame Azaire! ”
-
Romanya dogumlu Fransiz sair Paul Celan, 20 Nisan 1970’de Seine Nehrine atlayarak intihar etti.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...photo_1938.jpg
Hemen yaz bana, lutfen,
benden haber almak isteyip istemedigini de yaz,
sefkatimi ve sevgimi kabul edip edemeyecegini,
sana herhangi bir seyin yardimi olup olamayacagini,
ara sira hala elini bana uzatip uzatmadigini
ve icinde isik olmak istedigim agir ruyayla
beni karartip karartmadigini yaz.
Bana yazmayi dene, bana sor,
senin cok yakinidayim,
yureginde ne varsa hepsini yaz!
https://68.media.tumblr.com/6fce297d...x1vlo1_500.gif
Scrivimi presto, ti prego,
e scrivi se voi ancora una mia parola,
se puoi ancora accogliere
la mia tenerezza e il mio amore,
se qualcosa ancora può aiutarti,
se tu ogni tanto tendi ancora la mano verso di me
e mi oscuri con il sogno pesante,
nel quale vorrei splendere come una luce.
Tenta, scrivimi, rivolgiti a me,
allontana da te scrivendo tutto ciò che ti opprime!
-
Woody Allen’in yonetip rol aldigi, kadrosunda Diane Keaton ve Tony Roberts’in bulundugu romantik komedi Annie Hall, 20 Nisan 1977’de Tayvan ve Amerika’da vizyona girdi.
https://3.bp.blogspot.com/-SVQfhHLRc...39;s+crazy.png
" Adamin biri psikiyatriste gider ve ' Doktor kardesim delirdi, kendini tavuk saniyor. ' der. doktor da der ki 'Neden onu getirmediniz ? ' bunun uzerine adam ' Getirirdim ama bana yumurta lazim ' der. Iliskiler hakkinda ben de boyle dusunuyorum. Tamamiyla mantiksiz, cilginca ve absurttur. Ama galiba surdurmek zorundayiz. Cunku cogumuzun yumurtaya ihtiyaci var. / Quella dove uno va da uno psichiatra e dice: Dottore, mio fratello è pazzo: crede di essere una gallina. E il dottore gli dice: Perché non lo interna?. E quello risponde: E poi a me le uova chi me le fa?. Beh, credo che corrisponda molto a quello che penso io dei rapporti uomo /donna: e cioè che sono assolutamente irrazionali, e pazzi, e assurdi... Ma credo che continuino perché la maggior parte di noi ha bisogno di uova. "
https://i.gifer.com/SqDW.gif
-
Amerikali sair ve yazar Archibald MacLeish'in olum yildonumu ( 20 Nisan 1982 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...dmacleish.jpeg
https://internetpoem.com/img/poems/6...d-macleish.png
Martinin goruntusuyle marti
Suda birlesirler
Butun gun bunu dusundum
Birsey kalmadi o yildan artik
(Soluk otlar var
Tuz renkli)
Tuzla curuttugumuz
Yalniz yapraklar kaldi o gunlerden
Gerisini hep temizledik guz aksamlarinda
Birsey kalmadi o yildan artik yasayislarimizdan yapraklardan baska
Birsey olmamis gibi sanki
Sanki sevgilerimiz sevgilerimiz yasayislarimiz hep degismis
Kendimiz bile yabanciyiz o anilara
Neden aglayayim bunlar icin
ona ne verdim ki
Acilardan acilardan acilardan baska
Marti
Goruntusuyle birlesir kis sularinda.
-
Turk yazar Turgut Ozakman, Su Cilgin Turkler ( Those Crazy Turks ) romanini 20 Nisan 2005 tarihinde Bilgi Yayinevi araciligiyla yayinladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...gutozakman.jpg
“ Ortada oturan Aziz Hudai, 'Pandikyan Efendi' dedi, ' Turk milli kuvvetlerinin misafirisin. '
Pandikyan titredi. ' Sen de bizim gibi bu toprakta dogdun, buyudun, okudun. Ne Ermenisin diye asagilandin, ne Hiristiyansin diye eziyet gordun. Yuzyillarca birlikte caldik, oynadik, yedik, ictik, agladik, gulduk. Cunku yurt kardesiydik. Sonra aramiza birtakim entrikacilar, dunyayi yalniz kendilerinin sanan gucler ve satilik, kiralik, hayalci adamlar girdi. Aci olaylar oldu. Bugune geldik. ' "
https://img.kitapyurdu.com/v1/getIma...iw:200/mih:200
“ ' Mr Pandikyan, you are a guest of the Turkish national forces, ' said Aziz Hudai, who was sitting in the middle.
Pandikyan trembled. ' Like us, you were born on this land, grew up here, studied here. You were neither belittled for being an Armenian, nor tormented for being a Christian. For centuries we played together, ate, drank, wept and laughed together. Then a few plotters came between us, powers that believed the world was theirs only, men who had sold themselves, dreamers. Bitter things happened. Now we are here. ' ”
-
Ispanyol roman yazari Eduardo Mendoza, 20 Nisan 2017’de Ispanyolca konusulan ulkelerin en yuksek edebi serefi olan Cervantes Odulunu kazandi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...de_2008%29.jpg
“ Biliyorum, biliyorum sayginligin bedelini odeyemezdim. Dusman bir sehirde yasiyorsaniz, ne bir dostunuz ne de buna kavusma ihtimaliniz yoksa, fakirseniz ve korku ve guvensizlik icinde yasiyorsaniz; kendi golgenizle konusmaktan SIKILMISSANIZ; bes dakika icinde sessizce yemek yiyip son lokmayi yutar yutmaz restorandan cikiyorsaniz; pazarlarin bir cirpida gecmesini ve is gunlerinin gelmesini ve tanidik yuzleri gormeyi diliyorsaniz; (…); iste bu durumlarda insan yarim saatlik bir sohbet icin bir tabak mercimek yemeginden vazgecebilir. ”
https://www.actualidadliteratura.com...-Mendoza-2.jpg
“ Pero yo no podía pagar el precio de la dignidad. Cuando se vive en una ciudad desbordada y hostil; cuando no se tienen amigos ni medios para obtenerlos; cuando se es pobre y se vive atemorizado e inseguro, harto de hablar con la propia sombra; cuando se come y se cena en cinco minutos y en silencio, haciendo bolitas con la miga del pan y se abandona el restaurante apenas se ha ingerido el último bocado; cuando se desea que transcurra de una vez el domingo y vuelvan las jornadas de trabajo y las caras conocidas; (…) en estos casos, uno se vende por un plato de lentejas adobado con media hora de conversación. Los catalanes tienen espíritu de clan. ”
-
Roma sehrinin Romulus ve Remus tarafýndan kurulusunun 2775. yili ( M.O 21 Nisan 753 )
https://thedailycases.com/wp-content...le-di-roma.jpg
https://www.trentinolibero.it/images...le_di_Roma.jpg
" Roma; yankinin, illuzyonun ve ozlemin sehri. / Roma è la città degli echi, la città delle illusioni, e la città del desiderio. / Rom ist die Stadt der Echos, die Stadt der Illusionen, die Stadt der Sehnsucht. / Rome is the city of echoes, the city of illusions, and the city of yearning. " Giotto di Bondone
https://covers.openlibrary.org/b/id/7289634-L.jpg
" Butun yollar Roma’ya cikar. " Anonim Roma sozu
-
17. yuzyil Fransiz edebiyatinin onde gelen sairlerinden ve trajedi yazarlarindan Jean Baptiste Racine'in olum yildonumu ( 21 Nisan 1699 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Santerre.jpg
" Bir trajedinin olume ya da kana ihtiyaci yoktur; zevk veren yonu olan o muhtesem huzunle dolu olmasi yeterlidir. / Ce n'est point une nécessité qu'il y ait du sang et des morts dans une tragédie: il suffit ... que tout s'y ressente de cette tristesse majestueuse qui fait tout le plaisir de la tragédie. / A tragedy need not have blood and death; it's enough that it all be filled with that majestic sadness that is the pleasure of tragedy. "
Butun bos gayretlerim su neticeyi verdi:
Kendimi ariyorum, bulamiyorum simdi.
Okum, kargim, arabam, yok gozumde hic biri,
Artik aklimda degil Neptunus'un dersleri.
Sade iniltilerim ormanlari tutuyor.
Basibos kisraklarim sesimi unutuyor
Boyle vahsi bir askin duyup hikayesini,
Siz de eserinizden utanirsiniz belki.
Size can atan kalbin ne asi hitabi var!
Bu ne garip esir ki boyle guzel baglar!
https://m.media-amazon.com/images/I/51YNv+TkXXL.jpg
Maintenant je me cherche, et ne me trouve plus.
Mon arc, mes javelots, mon char, tout m'importune.
Je ne me souviens plus des leçons de Neptune.
Mes seuls gémissements font retentir les bois,
Et mes coursiers oisifs ont oublié ma voix.
Peut-être le récit d'un amour si sauvage
Vous fait en m'écoutant rougir de votre ouvrage.
D'un coeur qui s'offre à vous quel farouche entretien !
Quel étrange captif pour un si beau lien !
Mais l'offrande à vos yeux en doit être plus chère.
-
Ingiliz roman yazari ve sair Charlotte Brontë'nin dogum yildonumu ( 21 Nisan 1816 )
" Sanki sol kaburgamin altinda bir yerde bir ip varmis da bu ip, senin sol kaburgana simsiki bir kordugumle baglanmis. Oyle saniyorum ki aramiza daglar, denizler girerse bizi birbirimize baglayan bu ip kopacak. O zaman da icin icin kanlarim akacakmis gibi bir kuruntuya kapiliyorum. "
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-47-13-89.jpg
" Mi sembra di avere una corda, sotto le costole, a sinistra, strettamente, inestricabilmente annodata a una corda analoga situata nella stessa zona del vostro corpo esile. E se quel tempestoso tratto di mare e tre, quattrocento chilometri di terra si metteranno con tutta la loro vastità tra noi, ho paura che quella corda che ci unisce verrà spezzata; e allora temo che comincerei a sanguinare internamente. Quanto a voi... mi dimenticherete. " Jane Eyre
'' Siz omrunuzde hic kiskanclik duymadiniz, degil mi, Miss Eyre ? Duymadiniz elbette, sormama bile gerek yok, asik olmadiniz ki! Bu iki duyguyu da bundan sonra taniyacaksiniz. Ruhunuz uyuyor daha. Onu uyandiracak sarsinti olmamis. Saniyorsunuz ki butun yasam, simdiye kadar genclik yillarinizin gecip gittigi gibi sakin sakin akip gececek. Gozleriniz, kulaklariniz tikali olarak kendinizi akintiya birakmissiniz; ne sulardan yukselen kayalari goruyorsunuz ne de bu kayalarin dibinde kaynayan buruntulari duyabiliyorsunuz. Ama elbet siz de -mim koyun bu sozlerime- bir gun irmagin kayalik bir gecidine geleceksiniz. Burada yasantinizin tum akisi altust olacak; kopukler, ugultular icinde kesmekese bogulacak. Ya yasantinizin sivri uclarina carpilarak paramparca olacaksiniz ya da yuksek bir dalga sizi yukaridan asararak durgun sulara ulastiracak... Benim simdiki durumum gibi. ''
https://m.media-amazon.com/images/I/...AC_SY1000_.jpg
"You never felt jealousy, did you, Miss Eyre ? Of course not: I need not ask you; because you never felt love. You have both sentiments yet to experience: your soul sleeps; the shock is yet to be given which shall waken it. You think all existence lapses in as quiet a flow as that in which your youth has hitherto slid away. Floating on with closed eyes and muffled ears, you neither see the rocks bristling not far off in the bed of the flood, nor hear the breakers boil at their base. But I tell you - and you may mark my words -you will come some day to a craggy pass in the channel, where the whole of life's stream will be broken up into whirl and tumult, foam and noise: either you will be dashed to atoms on crag points, or lifted up and borne on by some master-wave into a calmer current - as I am now. "
" Usuyorsun, cunku yalnizsin, icinde gomulu duran atesi hicbir insan yakinligi alevlendiremiyor. Hastasin, cunku duygularin en guzeli, insanogluna bahsedilen en tatli, en yuce duygu senden uzak duruyor. Aptalsin, cunku o kadar aci cekerken mutlulugu yanina cagirmaktan kaciyorsun, onun seni bekledigi yere dogru bir tek adim atmaya bile yanasmiyorsun. "
https://pics.me.me/you-are-cold-beca...s-54771347.png
" Es friert Sie, weil Sie einsam sind; keine Berührung facht das Feuer, das in Ihnen glimmt, zur hellen Flamme an. Sie sind krank; weil das reinste der Gefühle, das höchste und süßeste, das dem Menschen in die Brust gelegt ist, Ihnen fern bleibt. Sie sind albern und dumm, weil Sie ihm kein Zeichen machen, sich auch Ihnen zu nähern – wie sehr Sie auch leiden mögen. Und Sie wollen auch keinen Schritt thun, um ihm dorthin entgegen zu eilen, wo es Ihrer wartet. / Avete freddo, perché siete sola: nessun contatto accende il fuoco che è in voi. Siete malata, perché i migliore di tutti i sentimenti, i più nobile, i più dolce che sia concesso agli uomini, vi rimane lontano. Siete sciocca, perché, per quanto ne soffriate, non gli fate cenno di avvicinarsi, né muovete un passo per andargli incontro. "
-
Daglarin John'u ve Milli Parklarin Babasi Iskoc asilli Amerikali dogabilimci, yazar, cevre filozofu, Buzulbilimci ve vahsi doga savunucusu John Muir'in dogum yildonumu ( 21 Nisan 1838 )
https://www.azquotes.com/picture-quo...r-20-84-11.jpg
" Hayal gucu bizi sonsuz kilar. / Il potere dell'immaginazione ci rende infiniti. "
https://www.quotemaster.org/images/9...04f328958d.jpg
" Tanri, bu agaclarla ilgilendi, kurakik, hastalik, binlerce firtina ve sellerden korudu. ama aptallardan koruyamadi. / Dio si è preso cura di questi alberi, salvandoli dalla siccità, dalle malattie, dalle valanghe e da migliaia di tremende tempeste ed inondazioni. Ma Dio non può salvare gli alberi dagli stupidi. / Gott hat gepflegt Diese Bäume retteten sie vor Dürre, Krankheiten, Lawinen und tausend Stürmen und Überschwemmungen. Aber er kann sie nicht vor Narren retten.”
-
Alman filozof, sosyolog ve ekonomi politik uzmani Max Weber'in dogum yildonumu ( 21 Nisan 1864 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...er%2C_1918.jpg
" ' Su atasozunu unutma; iyi bir odeyici, herkesin cuzdaninin efendisidir. Aldigini soz verilen zamanda odemesiyle taninan biri, arkadaslarinin o anda ihtiyaci olmayan parayi her zaman odunc alabilir.
Bu bazen cok ise yarar. Caliskanlik ve olcululugun yaninda, genc bir adamin butun ticari islerinde, ilerlemesini saglayacak dakiklik ve adaletten daha onemli baska bir sey yoktur. O halde, soz verdigin gibi, odunc parayi gereginden bir saat bile fazla elinde tutma ki arkadasinin kizginligi, butun butune cuzdaninin agzini kapamasina neden olmasin. ' "
https://upload.wikimedia.org/wikiped...inal_cover.jpg
" ' Bedenke, daß - nach dem Sprichwort - ein guter Zahler der Herr von jedermanns Beutel ist.Wer dafür bekannt ist, pünktlich zur versprochenen Zeit zu zahlen, der kann zu jeder Zeit al-les Geld entlehnen, was seine Freunde gerade nicht brauchen.
Dies ist bisweilen von großem Nutzen. Neben Fleiß und Mäßigkeit trägt nichts so sehr dazubei, einen jungen Mann in der Welt vorwärts zubringen, als Pünktlichkeit und Gerechtigkeitbei allen seinen Geschäften. Deshalb behalte niemals erborgtes Geld eine Stunde länger als duversprachst, damit nicht der Aerger darüber deines Freundes Börse dir auf immer verschließe. ' "
" Siyaset, kalin tahtalari delmek gibi guc ve yavas ilerleyen bir ugrastir. Hem tutku ister, hem genis gorusluluk. Tum tarihsel deneyim su gercegi kesinlikle dogrular: Insanoglu hep imkansiza erismek istemeseydi, mumkun olana da ulasamazdi. Ama bunu yapmak icin de insanin bir onder olmasi, hatta sozcugun en ciddi anlaminda bir kahraman olmasi gerekir. Onder ya da kahraman olmayanlar ise, en buyuk umutsuzluk anlarinda bile cesareti ayakta tutacak bir yureklilige sahip olmalidirlar. "
https://m.media-amazon.com/images/I/..._AC_SY780_.jpg
" Die Politik bedeutet ein starkes langsames Bohren von harten Brettern mit Leidenschaft und Augenmaß zugleich. Es ist ja durchaus richtig, und alle geschichtliche Erfahrung bestätigt es, dass man das Mögliche nicht erreichte, wenn nicht immer wieder in der Welt nach dem Unmöglichen gegriffen worden wäre. Aber der, der das tun kann, muss ein Führer und nicht nur das, sondern auch ein Held sein. Und auch die, welche beides nicht sind, müssen sich wappnen mit jener Festigkeit des Herzens, die auch dem Scheitern aller Hoffnungen gewachsen ist. "
-
Italyan yazar, hukukcu, asker, Universite profesoru ve politikaci Piero Calamandrei'nin dogum yildonumu ( 21 Nisan 1889 )
" Hukuk, kimse tarafindan saldiriya ugramadigi ve bulandirilmadigi surece, soluk aldigimiz hava gibi, gorunmez ve tutulmaz bir bicimde yoremizi kaplar. O ancak yitirdigimiz zaman degerini anladigimiz gibi, sezilmez bir seydir. "
https://www.laterza.it/immagini/cope...8842084914.jpg
" Il diritto, fino a che nessuno lo turba e lo contrasta, ci attornia invisibile ed impalpabile come l’aria che respiriamo: inavvertito come la salute, di cui si intende il pregio solo quando ci accorgiamo di averla perduta. "
-
Irlandali yazar ve oyun yazari George Bernard Shaw'in Silahlar ve Adamlar ( Arms and the Man ) komedisi ilk kez 21 Nisan 1894'de Londra, Avenue Theatre'da sahnelendi.
https://images.gr-assets.com/books/1...57l/383018.jpg
" Insan, bir kaplani oldurmek istedigi zaman ona spor der. Bir kaplan onu oldurmek istediginde ise buna vahset der. "
https://image.slidesharecdn.com/arms...?cb=1499676608
“ When a man wants to murder a tiger he calls it sport; when a tiger wants to murder him he calls it ferocity. ”
-
Amerikali mizahci, roman yazari, yazar, ogretmen ve Tom Sawyer'in Maceralari romaninin yazari ( Samuel Langhorne Clemens ) Mark Twain'in olum yildonumu ( 21 Nisan 1910 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...AF_Bradley.jpg
“ Eski bir teneke lamba ve demir yuzuk alip ormana giderek ovalamaya basladim. Bir saray yaptirip sonra da satma hevesiyle kan ter icinde kalana kadar ha bire ovaladim, hicbir ise yaramadi, cinlerden hicbiri gelmedi. ”
https://m.media-amazon.com/images/I/...AC_SY1000_.jpg
“ I got an old tin lamp and an iron ring, and went out in the woods and rubbed and rubbed till I sweat like an Injun, calculating to build a palace and sell it; but it warn't no use, none of the genies come. ”
https://i.pinimg.com/originals/99/3b...cfcc59cf7e.jpg
" Bundan yirmi yil sonra yapmadiginiz seylerden dolayi, yaptiklarinizdan daha fazla pisman olacaksiniz. Demir alin ve guvenli limanlardan cikin artik. Ruzgarlari arkaniza alin, arastirin, hayal edin ve kesfedin. "
https://itsamoneything.com/money/wp-...ate-Stocks.jpg
" Ekim, hisse spekulasyonu yapmak icin ozellikle tehlikeli aydir. Ondan sonra Temmuz, Ocak, Eylul, Nisan, Kasim, Mayis, Mart, Haziran, Aralik, Agustos ve Subat'tir. / Ottobre: Questo è uno dei mesi particolarmente pericolosi per investire in azioni. Altri mesi pericolosi sono Luglio, Gennaio, Settembre, Aprile, Novembre, Maggio, Marzo, Giugno, Dicembre, Agosto e Febbraio. "
-
Iki Akademi Odulu sahibi Meksika asilli Amerikali aktor ( Antonio Rodolfo Quinn Oaxaca ) Anthony Quinn'in dogum yildonumu ( 21 Nisan 1915 )
https://i.pinimg.com/originals/93/e1...2d271fcd0e.jpg
https://68.media.tumblr.com/ed6c480d...d7lko1_400.gif
-
Luchino Visconti'nin Venedik'te Olum ( 1971 ) filminde Tadzio'nun annesi karakterine hayat veren Italyan aktris Silvana Mangano'nun dogum yildonumu ( 21 Nisan 1930 )
https://1.bp.blogspot.com/-8CqkTNFTC...na-mangano.jpg
-
Pakistanli Islam alimi, sair, filozof ve politikaci Muhammed Ikbal'in olum yildonumu (21 Nisan 1938)
Iskender
Soyle nasýl cezalandirayim seni dilegin zincire vurulmak mi asilmak mi
Yol kesmenden bikip usandi denizlerin o tukenmez zenginligi
Korsan
Iskender! Bu mudur yigitlik dedigin yazik sana
Rezil ediyorsun meslektasini baksana
Benim isim de kan dokmek tipki senin gibi
Ikimiz de ayni yolun yolcusuyuz aslinda ben denizde sen karada.
https://m.media-amazon.com/images/I/41g0pHGIalL.jpg
Alexander
Is your retribution shackles or cold steel ?
Your violence on high seas all sailors feel!
Pirate
Alas! Alexander, you deem it void of blame,
Do men of same craft bear each other shame ?
Your craft is blood‐shed and my craft the same,
We are both bandits, in diverse fields play the game!
-
Radikal dusunceleriyle ekonomide cigir yaratan Ingiliz iktisatci John Maynard Keynes'in olum yildonumu ( 21 Nisan 1946 )
https://www.stfaiths.co.uk/wp-conten...03/maynard.jpg
" Lenin, parayi yok etmenin, kapitalist sistemi ortadan kaldirmanin en iyi yontemi oldugunu soylemis. Surekli bir enflasyon artisinda, devletler, vatandaslarin varliklarinin onemli bir kismina gizlice/fark ettirmeden el koyabilir. Ustelik boyle el koyma, keyfîdir ve, bircoklari fakirlesirlerken, bazilari zenginlesir. Servetin bu keyfi duzenlemesi, sadece emniyeti degil, mevcut servet dagiliminin adil olusuna itimadi da sarsar. Haksizca, hatta arzu ve beklentilerinin otesinde, baslarina devlet kusu konanlar, enflasyonizmin proleter kadar fakirlestirdigi burjuvazinin nefret objesi: ‘vurguncular’ olurlar. Enflasyon devam edip de, paranin gercek degeri, aydan aya amansizca dalgalandiginda; en nihayet kapitalizmin temelini olusturan, alacakli ile borclunun arasindaki butun o daimi iliskiler, nerdeyse anlamsizlasacak denli kokunden bozulur. Ve, servet edinme yontemi, piyango ve kumara kadar duser. " Barisin Ekonomik Sonuclari
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780140113808-us.jpg
" Lenin is said to have declared that the best way to destroy the capitalist system was to debauch the currency. By a continuing process of inflation, governments can confiscate, secretly and unobserved, an important part of the wealth of their citizens. By this method they not only confiscate, but they confiscate arbitrarily; and, while the process impoverishes many, it actually enriches some. The sight of this arbitrary rearrangement of riches strikes not only at security, but at confidence in the equity of the existing distribution of wealth. Those to whom the system brings windfalls, beyond their deserts and even beyond their expectations or desires, become 'profiteers,' who are the object of the hatred of the bourgeoisie, whom the inflationism has impoverished, not less than of the proletariat. As the inflation proceeds and the real value of the currency fluctuates wildly from month to month, all permanent relations between debtors and creditors, which form the ultimate foundation of capitalism, become so utterly disordered as to be almost meaningless; and the process of wealth-getting degenerates into a gamble and a lottery. "
-
Patron Kim ( Who's The Boss ) tv dizisiyle unlenen Italyan kokenli Amerikali aktor ve eski profesyonel boksor ( Antonio Salvatore Ladanza ) Tony Danza’nin dogum gunu ( 21 Nisan 1951 )
https://media.giphy.com/media/nzHNozzfTdEVG/giphy.gif
https://media3.giphy.com/media/sfXAe0NlKgQSs/giphy.gif
-
Turk yazar, oyun yazari ve sair Murathan Mungan'in dogum gunu (21 Nisan 1955)
Ruzgar kumdan yontuyor
kendi heykellerini, saatlerini
isigin parcalanmis tarifi
sicak kristal
pusu kuran
tutusmus serap
bir dolambana dogru gidiyor
cinayetlerin guveni
inceliyor yaz, kum, sicak
butun mesele kullanisli anlarda
zamani iskalamamak
kalanlar icin yazilmis siirler
hesaba katilmasi gereken mesafe
colun bittigi yerde plato
bitmedigi yerde
icinde yasadigin tempo
bir kaosa dogru gidiyor
rolunun guveni
cozulen pusu,
ruzgarin kumlarda sonusu,
soguyan serap
seni asan yorumu
yasadigin gunlerin
naylon faturalara odenmis
bir hayat
son harcama
kis baslamadan SIK bir
kiralik katil edilmelisin.
https://www.inceeleyen.com/wp-conten...han-mungan.jpg
The wind chisels out of sand
its own statues, its hours
hot crystals
splintered definition of light
set in ambush
a mirage aflame
coming toward a roundabout
the confidence of murders
summer fades, the sand, the heat
What matters in opportune moments
Is a steady aim, not to miss time
Poems written for the survivors
Distances that must be taken into account
Where the desert ends a plateau
where it does not end
your life's rhythm
going toward chaos
The confidence of your persona
the unraveling ambush,
the wind's exhaustion in the sand,
the cooling mirage
the meaning (that eludes you)
of the days you lived
a life redeemed
with false receipts
final expenditure
Before winter arrives you must
hire a handsome assassin.
https://img.kitapyurdu.com/v1/getIma...iw:200/mih:200
" Burkalarin altinda yalnizca kadinlar kaybolmuyor. Erkeklerin butun hayal gucleri, imgelemleri de tukeniyor. / Ce ne sont pas seulement les femmes que la bourka fait disparaître. Tous les rêves des hommes, tout leur imaginaire se tarissent. "
-
Fransiz yazar ve uluslararasi avangard edebiyat grubu Oulipo’nun uyesi Hervé Le Tellier'nin dogum gunu ( 21 Nisan 1957 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%282021%29.png
" Yillar evvel Louise'in ogrettigi bir avukat taktigi bu: ' Salondakileri arkana almak istiyorsan hayatim, onlari ara ara eglendir ve Flaubert'den alinti yap, sanki onemsiz bir seymis gibi ama hep dogru zamanda. Dostoyevski'den ya da Borges'den de olur. Bunlari orada bir anda uyduramazsin askim, ama dogal gozukmesi icin de cok calismalisin. O zaman seni asla unutmazlar. ' "
https://m.media-amazon.com/images/I/51f8CUlSdqL.jpg
“ Louise taught him, years ago now, a lawyer’s trick: 'If you want to keep their attention, darling, make them laugh from time to time, and quote Flaubert, just like that, as if it was nothing, but always make it relevant. Or Dostoevsky, or Borges. You can’t invent this stuff, my love, you have to work really hard to make it look natural. They’ll never forget you.' ”
“ 'Bu Pascal'dan sectiginiz alinti hakkinda : Aslinda kimseyi sevmeyiz, yalnizca niteliklerin kendisini severiz. '
' Ozur dileyerekten sunu sormak isterim, aslinda durum tam tersi degil midir :Baskasinda bizi ceken, karsisinda hassas kaldigi sey degil, kabugundaki gedigin kendisidir. Aski korukleyen onda sezinledigimiz zayifliktir,bu gedikten beslenir kalbimiz, sizce de oyle degil mi ? ' "
https://i.idefix.com/cache/600x600-0...00408399-1.jpg
“ It’s about the quote from Pascal that you use as an epigraph: ‘ We never love a person, but only qualities. ’
' I’m sorry, but I wonder whether it’s not the exact opposite: what attracts us about another person has more to do with what makes them fragile, the chink in their armor. Love is kindled by the weakness we perceive, the flaw we get in through, wouldn’t you say? ' "
-
Golden Globe Odullu Amerikali aktris ve model Rosalie Anderson Andie MacDowell'in dogum gunu ( 21 Nisan 1958 )
https://c1.staticflickr.com/2/1878/2...edbb2940_b.jpg
https://media3.giphy.com/media/AJf7yKxWRpd5e/giphy.gif
-
Amerikali yazar ve gazeteci Jeannette Walls'un dogum gunu ( 21 Nisan 1960 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...walls_2009.jpg
" Su bazen sividir. Bazen kaya gibi sert olur - buz. Bazen yumusaktir - kar ve bazen gorunmez olarak - buhar. Ve olen insanlarin ruhlari gibi gokyuzunde dolasir. / Sometimes water was liquid. Sometimes it was rock hard- ice. Sometimes it was soft- snow. And sometimes it was completely invisible- vapor- floating up into the the sky like the soals of dead people. "
" Hepimiz sadece canavarlardan bir adim yukarida ve meleklerden bir adim asagidayiz. / We're all just one step up from the beasts and one step down from the angels. "
“ Ata bindiginizde nasil duseceginizi bilmelisiniz ve eger araba kullaniyorsaniz, nasil kaza yapilacagini da bilmek gerekir.You ride, you got to know how to fall, and you drive, you got to know how to crash. ”
https://m.media-amazon.com/images/I/61rvYKslJML.jpg
" Hayat baska insanlarin senin hakkinda soylediklerini kafaya takmayacak kadar kisa. / Life's too short to worry about what other people think, ''
“ ' Hayat,trajedi ve komediyle dolu bir dramdadir, ' dedi annem bana.' Komik anlardan nasil keyif alacagini ogrenmelisin.' / Life is a drama full of tragedy and comedy, Mom told me. 'You should learn to enjoy the comic episodes a little more.' "
“ Tanri bize farkli oyun kagitlari dagitir. Onlarla nasil oynayacagimiz bize baglidir / God deals us all different hands. How we play 'em is up to us. ”
-
Turk edebiyatinin en uretken roman yazarlarindan Kemal Tahir'in olum yildonumu ( 21 Nisan 1973 )
“ ... yaptigim arastirma sirasinda gordum ki, Osmanli, bize belletilen Osmanli, degil. Kendisine ozgu bir yapisi var! Tarihin en uzun omurlu imparatorlugu kurulmussa, Bati gibi amansiz bir gucun karsisinda 300 yil santim santim gerileyerek direnilmisse, bunun onemli temelleri olmali... Ayan sorunu, beni Osmanli sorununa boyle getirdi. Bugun inaniyorum ki, Osmanli’yi geregi gibi anlamadan, gercegine inmeden, hic bir memleket sorunumuza yanasamayiz. Yanasmaya kalktik mi yanilacagiz. "
https://img.kitapyurdu.com/v1/getIma...wh:true/wi:800
" ...à la suite des recherches que j’ai effectuées, je me suis aperçu que les Ottomans ne sont pas les Ottomans que l’on a en mémoire. Ils ont une organisation qui leur est propre. Il faut qu’ils aient des fondements importants pour résister en reculant centimètre par centimètre pendant 300 ans face à une force aussi impitoyable que l’Occident. C’est ainsi que le problème des âyân m’a amené à la question des Ottomans. Aujourd’hui je crois que sans comprendre les Ottomans de manière correcte, sans descendre dans cette réalité, nous ne pouvons aborder aucun problème de notre pays. Qu’on les aborde et l’on se trompera. " Le Tors du Village
“ Anadolu’yu birakacagim simdilik. Benim gordugum, tez vakitte gidicidir. Mogol. Cunku Mogol’un duzeniyle de uyusmaz bizim Anadolu topragi. Eski Yunan’in, Roma’nin duzeniyle de uyusmamistir cunku. Bizim gazi beylikler cabalasin bakalim, Konya’yi ele gecirmek icin. Bogussunlar birbirleriyle, gucten dusursunler kendilerini bos yere. Isimi kolaylastirsinlar! Verimli topraklara sahip olana yarar Anadolu. Tukenmez insan kaynagidir, insanin zanaati da gorundugu gibi koyluluk degildir, devlet kuruculugudur. "
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00185398-1.jpg
" Je vais m’éloigner de l’Anatolie pour l’instant. Les Mongols sont sur le point d’arriver. Notre terre d’Anatolie ne peut pas s’entendre avec l’ordre mongol. Parce qu’elle ne s’est pas entendue avec l’ancien ordre grec ni l’ordre romain. Nos beylik gazi n’ont qu’à se battre pour mettre la main sur Konya. Qu’ils s’entretuent les uns les autres, ils me faciliteront le travail. Les possesseurs des terres fertiles, voilà ce qui est utile à l’Anatolie. C’est cela la source d’un peuple qui ne s’éteint pas, et l’aptitude du peuple ce n’est pas d’être paysan, c’est de fonder un État. "
" Ben, romanimda herhangi bir tarih donemini anlatmiyorum; bir toplumun o cagdan bu caga yansiyan dinamigini belirtmeye calisiyorum. / Dans mon roman, je ne raconte pas telle ou telle période historique ; j’essaie de montrer la dynamique d’une société qui se reflète d’une époque à une autre " Ismet Bozdag, Kemal Tahir’in Sohbetleri
https://i.idefix.com/cache/600x600-0...00143799-1.jpg
-
Iranli modern sair ve ressam Sohrab Sepehri'nin olum yildonumu ( 21 Nisan 1980 )
https://i.pinimg.com/originals/b6/21...e41f2a453b.jpg
‘ Dostun evi nerede ?’ diye sordu, gununn battigi yerde suvari
Gokyuzu biraz duraksadi.
Dudagindaki gecici isik dalini kumlarin karanligina bagisladi ve
‘Agaca varmadan,
Tanri’nin ruyasindan daha yesil
Asma dallarinin indigi bir sokak var’
Ki orda sadakatin tuyleri kadar mavidir ask
Eriskinligin arkasindaki o sokagin taa sonuna kadar basini cevirme.
Sonra yalnizlik cicegine dogru yonunu degistir
Iki adim kala gule,
Mitolojik topragin olumsuz fiskiyesinde durursun.
Orada yakalar seni seffaf bir korku.
Gokyuzunun samimi akisinda bir hisirti duyarsin.
Bir cocugu gorursun
Yuksek bir cama cikmis, isigin yuvasindan yavrular toplamaktayken
Iste ona sorarsin;
‘ Dostun evi nerede ?’
-
Turk sair Ahmed Arif’in olum yildonumu ( 21 Nisan 1991 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Ahmet_Arif.jpg
Seni anlatabilmek seni.
Iyi cocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmez,
Kahpe yalana.
Ard arda kac zemheri,
Kurt uyur, kus uyur, zindan uyurdu
Disarda gurul gurul akan bir dunya
Bir ben uyumadim,
Kac leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saclarina kan gulleri takayim,
Bir o yana
Bir bu yana…
Seni bagirabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yildiza.
Bir kibrit copune varana.
Okyanusun en issiz dalgasina
Dusmus bir kibrit copune.
Yitirmis tilsimini ilk sevmelerin,
Yitirmis opucukleri,
Payi yok, apansiz inen aksamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalip gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yoklugun, Cehennemin obur adidir
Usuyorum, kapama gozlerini…
https://i.dr.com.tr/cache/500x400-0/...00264217-1.jpg
Poter raccontare te
Alla brava gente, agli eroi
Poter raccontare te
Al traditore, al mascalzone,
E alla menzogna cagna
Per quante albe consecutive
Hanno dormito i lupi, gli uccelli e i prigionieri
Ma oltre le mura c’è sempre stato
Un mondo che correva come un fiume
E io non ho dormito
E non ho mai saputo
Per quante primavere notturne
Mi sono incatenato alla tua mancanza
Sognando di adornare i tuoi capelli
Con le rose del sangue
Ah! Poter gridare il tuo nome
Ai pozzi infiniti,
Alla cometa che cade,
Alle onde più solitarie nel mare
Che finiscono sempre
Come una candela nel vento
I talismani perduti degli amori passati,
I baci perduti,
Non hanno nessun valore
Nella vetta della notte
Ah! Se potessi raccontare te
Al mio ultimo bicchiere, alla mia ultima sigaretta
E la tua mancanza è un altro nome per l’Inferno
Mi sento freddo, non chiudere gli occhi!
https://gaiadergi.com/wp-content/upl...ri-687x400.jpg
Being able to tell about you,
To good guys and heroes.
Being able to tell about you,
To the disgraceful, rude
Filthy lie.
How many ice cold winters have passed?
The wolves sleep, the birds sleep, the dungeons sleep.
Outside life keeps going on, roaring…
Only I don’t sleep,
Damn, how many springtimes,
Have I, through my longing for you, worn out fetters?
Let me put bloodroses in your hairs,
Once on this side,
Then on that side…
Being able to scream you out,
Into bottomless pits,
To a falling star,
To somebody that reaches a matchstick
A matchstick that is fallen
On the most barren wave of an ocean.
To him who has lost the passion of first loves,
Who has lost the kisses,
Who shows no interest in the sudden dusk
Who dreams away over a cigarette and a drink
Being able to tell about you, to him…
Your absence is another word for hell
I’m cold, don’t close your eyes…
-
Edebiyat teorisyeni, postmodernizmin ve postmodern felsefe'nin onculerinden cagdas Fransiz filozof Jean-Francois Lyotard'nin olum yildonumu (21 Nisan 1998)
" Bilim adami anlatisal onermelerin gecerliligini sorgular ve bunlarin hicbir zaman tartisma ve kanitlamaya bagli olmadigi sonucuna varir. Bunlari farkli bir zihniyete ait olarak siniflar: yaban, ilkel, gelismemis, gerici, yabancilasmis, farkli goruslerden ibaret, adetler, otorite, onyargi, cehalet, ideoloji. Anlatilar, masallar, mitler, efsaneler olarak yalnizca kadinlar ve cocuklar icin uygundur. En iyisi bu karanlikciligi (obscurantism) medenilestirmek, egitmek ve gelistirmek icin isik tutmaktir. " Postmodern Durum
https://m.media-amazon.com/images/I/...AC_SY1000_.jpg
" Le scientifique s’interroge sur la validité des énoncés narratifs et constate qu’ils ne sont jamais soumis à l’argumentation et à la preuve. Il les classe dans une autre mentalité : sauvage, primitive, sous-développée, arriérée, aliénée, faite d’opinions, de coutumes, d’autorité, de préjugés, d’ignorances, d’idéologies. Les récits sont des fables, des mythes, des légendes, bon pour les femmes et les enfants. Dans les meilleurs cas, on essaiera de faire pénétrer la lumière dans cet obscurantisme, de civiliser, d’éduquer, de développer. "
" Mevcut olan kendisinde yok oldugu ya da yok olan mevcut oldugu olcude arzu vardir. Arzu gercekte mevcut olanin yok olmasindan dogar, olusur ya da tersi; orada olan orada degildir ve orada olmak ister, kendisiyle bulusmak, gerceklesmek ister ve arzu mevcudiyet ile yoklugu birbirine karistirmaksizin bir arada tutan bu guctur sadece. " Nicin Felsefe Yapariz ?
https://www.puf.com/sites/default/fi...?itok=n-2rwf6w
" Le désir consiste à viser ce qui nous est présent sous la forme de l’absence. Si ce qu’on appelle l’objet du désir n’était pas présent à celui qui désire, il ne le désirerait pas ; mais s’il était présent sous la forme d’un avoir, d’une possession, il ne le désirerait pas non plus. Il n’y a donc pas d’objet du désir, puisque ce qui est désiré habite le désir, mais sous une forme encore incomplète. "
-
Amerikali sokak fotografcisi Vivian ( Dorothy ) Maier'in olum yildonumu (21 Nisan 2009)
https://i.makeagif.com/media/10-10-2016/ls-H6D.gif
" Hicbir sey sonsuza kadar surmez. Diger insanlar icin yer acmaliyiz. Bu bir dongu. Binersin ve sonuna kadar gidersin. Yerini bir baskasi doldurur. / We have to make room for other people. It's a wheel. You get. You go to the end. And someone else has the same opportunity to go to the end. And somebody else takes their place. "
https://1.bp.blogspot.com/-Pfnm4aB3L...ik+collage.jpg
https://4.bp.blogspot.com/-rJhVp_jvr...an_Still_3.jpg
-
http://slideplayer.biz.tr/slide/2821...%C4%B1m%2C.jpg
Ton amour ne m’a pas quitté,
J’ai eu faim, j’ai eu soif,
Sournoise, noire était la nuit,
L’âme étrange, l’âme muette,
L’âme morcelée…
Et menottes aux mains,
Sans tabac, sans sommeil je suis resté,
Ton amour ne m’a pas quitté.