Bana kalırsa.

Verileri birleştirelim.

Papaz krizinde ne öğrendik.

USD yi çıkaranda indirende içerideki bankalar.

Tamaamen abd nin emrinde abd çıkarları için çalışıyorlar. Bunu, bankaları satarak bizim siyasetçilerimiz zaten kabul etmiş. O imzaların altında akp de var. Madenleri, şirketleri, limanları, ormanları, gölleri ve tarımı abd ye ve dış ülkelere teslim eden imzayı atanlardan biri akp.

Seçim geçti. İstanbul yeniden seçime gitse sonuç değşşmeyecek.

Daha önce ne demiştim.

Seçim geçsede, IMF anlaşması için akp yi zorlayacaklardır. Nasıl zorluyorlar. USD seviyesi ile.

Seçim geçtiği halde, İstanbul bahane ederek USD neden yükseltilir. IMF ile anlaşma amacı ile. IMF derken mak kinseyde olur. Önemli olan batının hazırladığı kağıdı imzalaman.

O imza ile son kalan tapularıda teslim edeceksin.

Karşılığında akp kendisi için dokunulmazlık isteyecektir. geçmişimi hiç bir yargıç sorgulamasın isteyecektir. O kısım kolay zaten abd ve batı o sistemle çalışır.

Ne hitleri bulabildiler, ne el kaide liderini, nede ilerde işid liderinin cesedini bulabilecekler.

akp o konuda endişelenmesin.

USD nin yükselişine bakarsak, IMF anlaşması için baskı başladı.

MB nin elindede pek bişey kalmadı.

mak kinsey gibi bi kuruluşla anlaşma yapılacak. S400 ya alınmayacak yada alınsada, incelemesi amaçlı abd elemanlarına teslim edilecek. yunanlılar s300 ü aldı ve israil elemanlarına teslim etti. Onlarda s300 den kendi uçaklarını korumanın testlerini yapıyorlar.

İş oraya doğru gidiyor...

Benim işim ise, ne yapmalıyım. Bu işten en çok kazançla nasıl çıkarım. hala elim çok bağlı sayılmaz. Yeterince esneklik var.

Ne zamandır kafa yormamıştım, portfoyu kurup beklemeye geçmiştim.

Bu sabah biraz kafa yordum, değişen bişey varmı.? Portfoyde ayar gerekiyormu diye.

Mevcut tehlike ve avantajların haricinde ekstra bir gelişme yok, bulamadım.

Bu yılı portfoyum açısından kevgire çevirebilme potansiyeli olan S400 meselesi var. O meseleden yara almadan çıkmayı başarabilmeliyim. Esnek portfoyu bozmamalıyım.

USDnin HIZLI yükselişi ülkeyi hızlı bir krizin içine soktu ancak, geçiş dönemindeki zararlardan sonra, yüksek USDnin zararları yanında avantajlarınıda görmeye başladık. bazı fabrikaların üretiminin ülke içine alınması, ithalatın düşüp, ihracatın artması gibi.

Bunların hepsi biliniyor ve tonlada yazıldı.

Canlının hayatta kalabilmek için, değişen şartlara hızlı uyum sağlayabilmesi, BIST de ve ekonomide algılarımızı köreltebiliyor.
Özellikle aşırı taraflı ve kötü niyetli bir medyanızda varsa, algılar iyice sapıtabiliyor.
Bi taraf süperiz gibi bi saçmalığı kolayca yutturuyor, öbür tarafta battık bittik, bizim hırsızımız gelirse herşey süper olacak söylemlerini.

Süper hızlı uyum yeteneğimiz, dipte bataklıktada olsan, en tepede uçuyorda olsan, kısa sürede orayı normali yapmayı başarıyor.
Normal olarak algılayıp, geleceğe odaklanıyor.

-100 ve +100 diye bir skalan var.

İndin -100 e. En dibin dibindesin. Ama bir kaç ayda ne oluyor, canlının uyum yeteneği, -100 ü normalleştiriyor. -100 oluyor sana sıfır.
Yeni bir -100 daha yaratıyorsun, ve eskiden sıfır olan yeride +100 yapıyorsun.
10 puan yükselsen hoşuna gidiyor, "ooo sıfırdım +10 oldum." Halbuki eskiye göre -90 dasın...

İşte bu canlının hayatta kalabilmek için geliştirdiği uyum yeteneğine piyasalardan bir örnekti.

Aynısı pozitif taraftada geçerli.

Sıfır seviyeden +100 e çıkmışsın. Bir kaç ayda orası normalin olur. Sıfırı oraya taşırsın ve yeni bir +100 belirlersin.
Eskiden sıfır olan yer artık senin -100 ündür.

gelelim ekonomimize...

Gerçek verilere bakarsan, hatta sadece çevrene bakman yeterli. market raflarına bakman yeterli. Ürünleri ucuzlaştırabilmek için nasıl berbat ucuz ithal malları doldurmuşsun, organik ürünlerde maliyeti düşürmek için nasıl kanserojen katkı maddelerini doldurmuşsun. Bir organik ürünün içindeki vitamini kalsiyumu alıp, başka ürün olarak satmışsın, 1 ürünü 2 ürün olarak satmışsın filan.. Bu kadarını görmen ülkenin nasıl bir bataklıkta olduğunu görmene yeterli.

Ama bu -100 olayı normalimiz olmuş. Daha dipte bir -100 yaratmışız. Eskinin sıfırı olmuş sana +100.

30 sene öncenin orta sınıfı artık zengin sınıf olarak algılanıyor...

Nereye gelecektim... Derine inmek amaçlı uzatınca hedefi unuttuk iyimi.

...

Ha şuraya varacaktım. kısa yazayım.

USD 6.0 TL ler TR nin bugünü ve önümüzdeki en azından 1 yılı için pahalı.
Ancak bu seviyeler, insanın uyum sağlama yeteneği dolayısı ile yeni normalimiz gibi algılanıyor. Burayı sıfır aldık, zihnimizde yeni artı tepe ve eksi dip yarattık.
Gerçeklikle bağımızı zihnimizde kopardık.

Evet buraya varacaktım... hakkaten bu yazdığım çok önemli ve gerçek bir temel analistin bilmesi, farkında olması gereken bir şey.
Gerçeklikle bağı koparmaman gerekir.

Bunu nasıl yapacaksın. Sanayi, hizmet, tarım, enerji üretimi, inşaat gibi direk olarak üreten sektörlerin verilerini sürekli karşında tutarak. Tüm para piyasalarının temeli budur... geri kalan, üretenlere yardımcı sektörlerdir.
Karşında sürekli USD yi ve bankaları tutarsan, gerçeklikten az yada çok uzaklaşırsın.

Alın okullarda okutulması gereken bir ders daha.
tabi detaylandırıp örneklendirmek gerekir.

Portfoy planımın iskeletinde değişiklik yok... Bu sabah, vakit ayırıp planımı detaylandırdım.

Endeks 110 bine, S400 krizi çıkmadan yaklaşırsa. Senet portfoyumden az bir kısmı satıp nakite geçeceğim. 1/6 gibi bişey satabilirim.
BIST yükselmişse, USD az veya çok aşağı inmiş demektir, altına dokunmayacağım.

Tersine beklenen kriz sebebi ile USD 6 yı geçmişse. BIST yine 90 binlere, muhtemelen biraz daha aşağıya inmiş demektir. O zamanda USDnin tepeye yaklaştığını düşündüğüm yerlerde parti parti altın satıp. USD nin dönmeye başlayacağını düşündüğüm yerlerdede, sattığım altından gelen nakitlerle BIST banka ve şirket senetlerine ekleme yapacağım...

Plan bu...

Bu planı yazıp, göreceğim yere koyayım. Sık sık bakıp hatırlamam gerekiyor. kafamda tutmama gerek yok.

damat açıklamış.
Bi kaç cümle okudum tepem attı devamını okumadım. yarın özetini ekonomi yazarlarından okurum.
Zaten bu adamın bu ülkeye faydası olacak bişeyler açıklamasını bekleyen varmıydı.?

Bankaları kurtaracağım demiş.
Bankaların kuruluş amacı ne. Banka nedir? Ne demek? Niye varlar.?

Banka üretene destek olan yardımcı bir kurumdur.

Birileri üretmek isteyecek, gidecek bankadan kredi alacak.
Birileri üretilen ürünü satın almak isteyecek, gidecek bankadan tüketici kredilerinden birinden faydalanacak.

ORTADA ÜRETİCİ NİN ÜRETME İSTEĞİ VE TÜKETİCİNİN TÜKETME İSTEĞİ GEREKLİ, YOKSA BANKAYA İHTİYAÇ YOK.

Üreticinin üretme isteği olması için satabilmesi lazım.
Satabilmesi için millette para olması lazım.

Millette para olacakki satın alsın. Satın alınca üretici satsın yenisini üretme isteği olsun.

Bunlar olmazsa banka hiç bir işe yaramaz. Tali sektördür bankacılık.

Bankalara destek olacakmış. Lan lanet herif, milletten alıp bankalara ve diğerlerine aktarıyorsun.

yapman gerekenin tam tersini yapıyorsun.

Milleti soyma, ceplerinde para kalsın. Millet gitsin ürün alsın. Ürünü satan yeni fabrika kursun, kredi çeksin. Fabrikalar işçi çalıştırsın maaş versin. İşsiz fabrikada çalışınca maaş alsın, o maaşla gitsin ürün alsın. Ürünü satan yine kredi çeksin yeni fabrika kursun.

Millette harcayacak para bırakmamışsan, dünyanın parasını bankaya versen ne olur...

Tükkanı kapatayım yaw...
Aklım hayalim almıyor bu sistemi.

Kötü yanı, TVlerde, gazetelerde tek ekonomist yokki, bu kadar basit bir şeyi anlatsın... Hepsinin bankalarla maddi çıkar işi var. Yada ilerde bankada işe girerim planı.

Bankada banka... Lan olm, çalışan iyi maaş alan millet olmazsa, fabrika ne işe yarar, banka ne işe yarar.?

Medya tamamen milleti soyan grubun elinde maalesef. Sistem böyle. Dünyadada sistem böyle bize özel değil.

Bi tek ÇİN i bilmiyorum, yahudiler orayı ele geçirmeye başladımı? İlerleme kaydettilermi acaba.?

Sinirle özensiz yazdım. Daha sağlam ve daha düşünülmüş yazabilirdim..

Ama bunları 10 kere yazdım zaten, bende bıktım...

Alıntı:

---

Originally Posted by alicemal

damat açıklamış.
Bi kaç cümle okudum tepem attı devamını okumadım. yarın özetini ekonomi yazarlarından okurum.
Zaten bu adamın bu ülkeye faydası olacak bişeyler açıklamasını bekleyen varmıydı.?

Bankaları kurtaracağım demiş.
Bankaların kuruluş amacı ne. Banka nedir? Ne demek? Niye varlar.?

Banka üretene destek olan yardımcı bir kurumdur.

Birileri üretmek isteyecek, gidecek bankadan kredi alacak.
Birileri üretilen ürünü satın almak isteyecek, gidecek bankadan tüketici kredilerinden birinden faydalanacak.

ORTADA ÜRETİCİ NİN ÜRETME İSTEĞİ VE TÜKETİCİNİN TÜKETME İSTEĞİ GEREKLİ, YOKSA BANKAYA İHTİYAÇ YOK.

Üreticinin üretme isteği olması için satabilmesi lazım.
Satabilmesi için millette para olması lazım.

Millette para olacakki satın alsın. Satın alınca üretici satsın yenisini üretme isteği olsun.

Bunlar olmazsa banka hiç bir işe yaramaz. Tali sektördür bankacılık.

Bankalara destek olacakmış. Lan lanet herif, milletten alıp bankalara ve diğerlerine aktarıyorsun.

yapman gerekenin tam tersini yapıyorsun.

Milleti soyma, ceplerinde para kalsın. Millet gitsin ürün alsın. Ürünü satan yeni fabrika kursun, kredi çeksin. Fabrikalar işçi çalıştırsın maaş versin. İşsiz fabrikada çalışınca maaş alsın, o maaşla gitsin ürün alsın. Ürünü satan yine kredi çeksin yeni fabrika kursun.

Millette harcayacak para bırakmamışsan, dünyanın parasını bankaya versen ne olur...

Tükkanı kapatayım yaw...
Aklım hayalim almıyor bu sistemi.

Kötü yanı, TVlerde, gazetelerde tek ekonomist yokki, bu kadar basit bir şeyi anlatsın... Hepsinin bankalarla maddi çıkar işi var. Yada ilerde bankada işe girerim planı.

Bankada banka... Lan olm, çalışan iyi maaş alan millet olmazsa, fabrika ne işe yarar, banka ne işe yarar.?

Medya tamamen milleti soyan grubun elinde maalesef. Sistem böyle. Dünyadada sistem böyle bize özel değil.

Bi tek ÇİN i bilmiyorum, yahudiler orayı ele geçirmeye başladımı? İlerleme kaydettilermi acaba.?

Sinirle özensiz yazdım. Daha sağlam ve daha düşünülmüş yazabilirdim..

Ama bunları 10 kere yazdım zaten, bende bıktım...

---

Ali cemal bey yazayımmı yazmayayımmı diye çok düşündüm ama yiede birşeyler karalamaya çalıştım katılır veya katılmazsınız o size kalmış birşey bunlarıda size cevapolsun diye değil sadece fikrimi söylemek için karaladım sizin yazdıklarınıza tamamen katılıyorum ülkemizin sorunu bankacılık değilki reel sektör öncelikle reel sektör için ne yapacaksın onu söylemesi lazımBenlisansüstübir okul mezunuyum naranciye ve sera ürünleri ereticisiyim malumunuz enflasyon verileri açıklandı tüfe 19, küsür tüfe 29, küsür arada 10 puanlık bir fark var ben kendi ürettiklerimden örnek vereyim50 kg lık dap gübre85 tlden çıkmış 150 tl ye damla sulama yapmak için elektriğe ihtiyaç var onun da kw saatı çıkmıştopladığım ürünü hale götürmek için araba lazım onada mazot lazım ben bütün bunları erettiğim ürünlerin üzerine koymazsam 2,3,5,6 ay sonra seraya neyi nasıl hangi parayla ekeceğimşu damat sizin büyükköyde isegörürsen bir söyleyiversen çok hora geçecek

ayne çok güldürdün yaw.

Üreticinin başımın üstünde yeri var da yinede korkarak yazman iyi olmuş. Zırt pırt yazmazsın hiç olmazsa. :) şaka şaka... tabi olmayabilirde.

Tabi ben gırgır yapıyorum, sen çile çekiyorsun, bu sebeple benim gırgıra kızacaksın farkındayım.

damat denen kişi ve yedi sülalesini görsem, çevredede kimse yoksa, girişip kafa göz yaracağım. Büyük ihtimalle benim kafa göz gidecek onada bişey olmayacakta.

Düzen böyle ama eğitimli üretici köylü abicim...

Görüyorum ve elimden hiç bir şey gelmiyor. İnan senden çok ben sinirleniyorum.

Hani ben hırsıza ve kötü adama bişey demem. o kişi mesleğini yapıyor. En sinir olduğum, iyilerin yani çalmadan üretenlerinde hırsızlarla birlik olması. Cehaletten tabi, 80 yıldır şartlandırılmışlar, tarikatların, imamların oyuncağı olmuşlar.

Yanlız şuda var.

Ne kadar kötü bir ortama sokulmuş isen sokul. ÇIKIŞIN HER ZAMAN EN AZ 1 TANE YOLU VARDIR.

Bulunduğun durumunda çözümü vardır, hemde devletin üreticilere yaptığına rağmen.
Çözüm bulup, gelirini artırıp, her türlü olumsuzluğa rağmen çok kâr edebilirsin.

Üstteki yazıyı kısa kestim çünki biraz düşünmem gerekiyordu.

Geçmiş hayatımda en az 2 kez rastladım.

Bir kişinin sorunu var. O sorunla beli bükülmüş, bunalıma girmiş, neredeyse intahar edecek hale gelmiş. Dertleri ile sürünüp duruyor.

Bakıyorsun, çok kolay bir çözümü var ama göremiyor.

Neden ben görüyorumda o göremiyor.? İşte problem burada.

Aynı duruma bende düştüm. Geçmişte bende bir kaç kez bunalıma girdim. Çıkışı göremiyordum. Halbuki çıkış yanıbaşımdaymış, göremiyordum.

İçinde olduğumuz durum, çıkışı görmemize engel olur. Ama içine girdiğimiz zor durumdan her zaman için pek çok kurtuluş yolu vardır.

Seninde çıkış yolun yüzde yüz vardır. Devlet bu hali ile kalsada vardır.

Çıkış yolunu neden göremeyiz.? Bunuda biraz düşünmem lazım.

Örneğin, köyde yaşayan, şehirle bağı olmayan, her problemini kendileri çözmeye alışmış bir köy, bir kadının gözleri git gide kötüye gidiyor. neredeyse kör kalacak. Yıllar geçtikçe eve kapanıyor, ne yaptıysa gözü düzelmiyor, sürünüp duruyor.

Bir gün köye bir doktor geliyor, kadına denk geliyor. Bakıyor yüzüne "abla senin kataraktın var. Çözümü çok kolay 2 dakkalık iş. Minibüse atla, şehirde şu hastahaneye git, randevunu ben aldım. Kimliğini göster, gözünü düzeltsinler. Parada almayacaklar, devlet bu ameliyatı ödüyor."

Kadın, yıllardır içinde olduğu bunalımdan 1 günde çıkıyor. Tüm köyün göremediği bir çözümü, görüyor ve düzeltiyor.

Çünki köyün hiç bilmediği basit bir konuda bilgiye sahip.

İlgili konuda birazcık bilgi, sorunlardan kolayca çıkmamızı sağlar.

Bunalımda olduğumuz, yorgun düştüğümüz, bezgin hale geldiğimiz için çözüm aramaya mecalimiz olmadığı durumlarda, konuda bilgili, GENİŞ BAKABİLEN, AT GÖZLÜĞÜ TAKMAYAN biri, sorunu kolaylıkla çözebilir.

tek sorun şu ki... yardım ederim diyenlerin çoğu, karşısındakinden alabildiğine faydalanma amacındadır. Büyük ihtimallede, sorunumu çöz diye gittiğin kişiler, sana ek yük olacaklardır.

Elimde proje olmasaydı, sen verileri gönderirdin, bende konuya yoğunlaşıp fikirlerimi söylerdim. Sende bunlar ne abicim ya!!! hastir ordan derdin bende "du bakayim bi daha inceleyeyim" derdim.. derken sen batardın. :)

Şaka bi yanada...
3 yıla kadar bende basit bir sera ve balık yetiştirme yeri yapmayı planlıyordum.
Sen sera deyince merakım uyandı.

Güneyde bir yerde, kendime ve yakın çevreme yetecek kadar küçük bir sera, bi kaç küçük havuzdan oluşan balık üretim yeri kurmayı planlıyordum... fazla üretirsemde, bi şekilde satacaktım.
Belki bikaç keçi ve koyunlada uğraşırdım...

Evet sayende güzel hayallere daldım...

Netçede demem oki. İstisnai hastalıklar hariç, tüm sorunların çözümü var. hele senin durumun epey kolay görünüyor. Tabi uzaktan.

Bol şans. kısa vadeli al sat yapıyorsan, borsadan uzak dur abicim ya.! hemde VOB dan.

Bak kızar gibi oldum. Üreten adamın ne işi var borsada.?