Printable View
Bu ulkede kredi kara listesi gibi kiraci kara listesi de olmali.
O listede yeterli puani olmayana ev vermesinler.
Ya da kira odemelerini de simdiki kredi takibi icine alsinlar.
Kanada'da hic kimse, kisinin bir onceki ev sahibi ile gorusmeden evini kiraya vermez.
Bir evimiz vardı dublex müstakil ..eşyalı kiralık verdik.adam karı koca Arjantinli veteriner..1000 dolarda depozito almıştık. Eşyaların içinde pazar mali iki biblo vardı kadın hemen onları sardı çekmeceye koydu. Kirilirda depozito kesilir diye ..aslında yeni evleri kiraya verirken 5 10 bin gibi depozito almak lazım ..kontratada yazacaksın aldığın gibi bırakmak kosuluyla diye .ama bizde aman kirayı odesinde fikri baskın olduğundan yada tanıdık vasıtasıyla geldiğinden depozito bile istenmiyor bazen.Alıntı:
Originally Posted by HISIM
SM-G800H cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Bende aynı fikirdeyim Sayın Üye,Türkiye de yaşayıp ta,herhangi bir konuda kazık yememek,milyarda 1 ihtimal olsa gerek...:)Alıntı:
Originally Posted by cumartesi71
Bu haber milyonları ilgilendiriyor! - Ekonomi Haberleri
http://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi...riyor-2125306/
ÜÇÜNCÜ KİŞİYE YAPILAN KİRA ÖDEMESİ GEÇERSİZDİR
Berlindeki trenin, ev almakla alakasını çözemedim.
Ülkemizde yaşanan iyi veya kötü gelişmelerin emlak yatırımıyla bir nebze bağlantısı olabilir belki,
fakat almanya?
Bence kesin Kilicdar'in isi..:he:Alıntı:
Originally Posted by Egeli
Yargıtay kararı doğru ve yerinde...Alıntı:
Originally Posted by memorex
Mülk sahibi kiracıdan ödemeyi 3. Kişi hesabına yapmasını isterse bunu sözleşmede belirtmeli...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ben yanlış hatırlıyor olabilirim kira sözleşmesinde iban yazmıyor mu ?Alıntı:
Originally Posted by ikare
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Tabi kira sözleşmesinde ödeme biçimi, banka hesap numarası belirtilmelidir, ancak haberdeki olayın geçtiği yer Adana. Şimdilerde nasıl bilmiyorum ama kardeşimin çukurova tıp fakültesinde öğrenci olduğu yıllarda kiraları yıllık peşin alırlardı, yazılı sözleşme bile olmazdı. Ama bu tür mağduriyetler de yaşanmazdı.Alıntı:
Originally Posted by Egeli
Bu forum çok okunuyor diye, gündemde ne varsa onun yazılması... Kural ihlali.Alıntı:
Originally Posted by djoz
cuma aksami bloomberg e bi banka yatirim mudurmuydu neydi o katildi.Adam net rakam verdi Tr de insaat buyumesini yillik ulke buyumeden cikarinca % 5.5 ten 1.5 e dusuyor oran dedi.Dogru mu bu ?
Eger dogruysa sizce devlet faizleri yukseltip insaati mi durdurur yoksa dolarin yukari gitmesine izin mi verir?
Dolar yukarı giderse enflasyon hortlar insanlar fakirlesir yapılan inşaatı kim alacak herkesi ülkeye getir sence bu olue mu ayrıca serbest piyasa neyse o faiz gidecekse faiz gider dolar gidecekse dolar
GM 5 Plus cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
ama bir sor bakalım faizler neden yüksek :)Alıntı:
Originally Posted by Sugosu82
elbette faizlerin yüksek olması yatırım ortamını bozar. bunda herkes anlaşıyor. ama israf ve kötü yönetimin nedenlerini sorgulamadan sonuca ulaşamayız. enflasyon bu kadar yüksekken faizlerin düşmesini beklemek çok mantıklı değil. bu kadar çok vergi toplanıyor ancak hala bu paralar hukumete yetmiyorsa bunun vatandaş tarafından sorgulanması gerekir.
mesela bakın bu kafa hala borç almayı "itibarın" yüksek olmasına bağlıyor. sürekli borçlanıyoruz. ve bunların ödenmesi noktasında yuksek faiz beklentileri kreditörler tarafından dile getiriliyor. zira sadece gdp ye olan oranı değil reel olarak miktarı da önemli dış borcun.
ve hala dış borç artıyor. her sene istisnasız cari açık vermeye devam ediyoruz. borç yeni borç alınarak öteleniyor hemde yeni borç oluşuyor. artıyor sürekli.
bu şartlarda doların yıllık bazda erimesine izin verileceği, faizlerin ise mümkün olan en az arttırımla (veya hiç arttırmayarak ve düşüş hedeflenerek) ele alınacağını düşünüyorum.
kişisel olarak açıklanan enflasyon verilerine (ve hatta işşizlik, büyüme vb) güvenmiyorum. bir çok vatandaş için dolar bu anlamda bir koruma sağlıyor çünkü bu müflis ve savurgan zihniyetin kontrol edemediği tek şey.
özellikle uzun vadeli krediye muhtaç olan emlak sektörü de faize oldukça duyarlı ve beton lobisinin hamiliğini yapan mevcut zihniyet faizlerin artmasını istemiyor, ayrıca dogmatik bazı nedenleri de var ama girmeye gerek yok o konuya.
sürdürülebilirlik anahtar kavram. bunlar büyüme ile kalkınmayı aynı sanan bir kafa. 15 yılda iddialı olan bir ülke için basit sayılabilecek eğitim sistemini bile eskisinden daha kötü hale getiren bir zihniyetin makul ekonomik açıklamaları ve eleştirileri önemseyeceğini düşünmek iyimserlik olur.
kaliteli büyüme... hedeflenen bu olmalı. inşaata dayalı ve hormonlu büyüme bir çok ekonomik göstergenin anlamını yitirmesine neden oluyor. yanlış teşhislerin kapısını aralıyor.
bizim ana sorunumuz borçlanmaya ve israfa dayalı büyüme modeli tatbik etmemiz: bu borçları katmadeğeri olan alanlara dağıtarak maksimum fayda sağlayacağımız yerde inşaata gömerek heba ediyoruz. bu borçlanma ile gelecek kuşakları batının kölesi haline getiriyoruz.
başka bir topikte yazdığım yazı. konuyla çok alakası var. buraya da aldım. borçlu olmayı marifet olarak gören zihniyetin ibret alması için.
Aşağıda Bernard Lewis "The Middle East" isimli eserin 298. sayfasında Osmanlı borçları ile ilgili bölüm (Duyun u Umumiye mevzusu):
"...Since Turkey was seen as a poor risk, loans were usually granted on very unfavorable terms. The money was for the most part used to cover regular budgetary expenditure, or else was spent on uneconomic development projects. The result was the Crash of 6 October 1875, when the Ottoman Government defaulted on its payments of interest and amortization. After some negotiation, agreement was reached with representatives of the European bondholders, and incorporated into a decree of 20 December 1881 setting up a 'Council of the Administration of the Public Debt', directly controlled by and answerable to the foreign creditors. Its duty was to ensure the service of the consolidated Ottoman public debt, for which purpose certain revenues were ceded to the Council by the Ottoman government 'absolutely and irrevocably ... until the complete liquidation of the debt'. By 1911 the total staff of the Council of the Administration of the Debt stood at 8931 persons, more than that of the Ottoman ministry of Finance itself."
buraya göre (tam çevirmeden ana hatları ile)
1. Osmanlıya verilen borçlar genelde yüksek faizli imiş zira yüksek risk görülüyormuş. Bu borçlar genellikle bütçe harcamalarında ve ekonomik olmayan yatırım projelerine gidiyormuş.
2. 1875 de Osmanlı devleti borçlarının faizlerini ödeyememiş.
3. 1881 de avrupalı kreditörler ile anlaşmaya varılmış. bu anlaşmaya göre kurulan Konsül tamamıyla borcu verenlere hesap verecekmiş.
4. Konsülün amacı borcun ödenmesi sürecini kontrol etmek. bu amaçla Osmanlı devletinin bazı gelirleri borçlar ödeninceye kadar tamamıyla ve geri döndürülemez biçimde Konsüle devrediliyor.
5. 1911 yılına gelindiğinde bu Konsülün personel sayısı 8931 kişi. Bu sayı Osmanlı Maliye Bakanlığının personel sayısından fazla.
yukarıdan devam:
Duyunu Umumiye konusunda Faizin yüksekliği, risk algısının yüksekliği gibi konularda bugune benzer yanlar var. Abdulhamit in döneminin tamamında bu Konsül faal. bağımsızlık elbette yok, zira mali bagımsızlığını kaybetmişsin.
Bugun 450 milyar dolar civarı borç. bugun devlet de borçlu ancak özel sektör daha çok borçlu. yalnız bazı özel sektör borçları da devlet garantisinde.
Ülkede bazı kesimlerde görülen "itibarımız olduğu için borç alabiliyoruz yaaaaa" tarzı ifade var. çok sık görüyoruz. ülke çıkarlarını hiçe sayan ve milli bir duruştan uzak bir tavır bu.
Zira bir noktada borçları ödemen gerekiyor. bu bağımsızlığın bir yönünün kaybolmasına veya daha yuksek faiz istenmesine neden oluyor. bu "yüksek faiz istenmesi" noktası günümüze oldukça benziyor (CDS in yüksekliği ve tahvil faizlerinin yüksekliği ).
(***) başka bir topikte daha once discretus tarafından yazılmış bir yazı.
Insaati durdurmazlar, cunku bu konuya bagli yuzlerce cesit Insaat Malzemeleri sanayii var.Alıntı:
Originally Posted by Sugosu82
Yapilmasi gereken bu sektorun olmaz sa olmazi olan simdiki kosullarin, kiraci sorunlarinin, iskan izni vs. konularin halledilmesidir.
Insaat konusunda sorun, satislarin yavaslamasinin donemsel bir sorun olmamasidir.
Radikal bir cokus var ve bu donemsel ya da gecici degil.
Yani birakalim 3-4 yila duzelir meselesi degil konu.
En temel sorun, bu sektorun profesyonel ellere gecmesi ile ilgili bence.
Emlakcilarin sohreti bu konuyu cok yakindan etkiliyor.
Iskan izni alinmadan satis cok kotu etkiliyor.
Buyuk Insaatcilarin, Tv kanallarinda algiya yonelik palavralari cok etkiliyor.
Bozulan gelir esitsizligi cok etkiliyor.
Kisi soguk kentlerde, Kombi dedikleri rezalet ile hem odeyip hem donmak, bu sektore ve gunun teknoljisine inanci yok ediyor.
Bu nedenle cikarilan Mantolama mecburiyeti ayri bir garabet.
Sektor sanki cok sahipsiz kalmis gibi.
Milletin sagliksiz rant talebi, normal adami da bozmus, ahlaksizligi temel yontem haline getirmistir.
Simdi belki denebilir ki, diger konular cok mu duzgun ? hukuka bak..!
Haklisiniz.
Ulke yonetiminin kendini kurtarmak disinda hic bir konuyla ilgili en ufak bir gayreti yok..
inşaatı durdurmazlar evet ancak bu konuda şapkadan yeni bir tavşan çıkartma mecburiyetleri var.Alıntı:
Originally Posted by HISIM
zira artık sürdürülemez boyutlarda. mevcut yerlerde kat sınırlaması artık daha çok gundemde ve konuşuluyor.
ancak öte yandan elbette facia derecesindeki kanal istanbul meselesi var, orada da bir yoğunlaşma hedefleniyor. bu 2-3 milyon hatta abartırlarsa 5 milyon kişilik bir artış getirir orta uzun vadede.
düşünün, istanbul bir karadelik olmuş ve ülkenin tüm nufusunu içine çekiyor. ülkenin düşmanlarının işine yarayan bir şey bu.
bütün yanlış seçenekleri denedikten sonra doğruya ulaşıyorlar. kafaları ancak böyle çalışıyor. 10 sene sonra yaptıkları "hatalar" (aslında bilinçli yapılıyor) için ağlar ve gözyaşı dökerler, af dilerler. tahmin edebiliyoruz.
Eskiden bankaya yatırma zorunluluğu yoktu. Eski bi sözleşme olabilir...Alıntı:
Originally Posted by Egeli
Alıntı:
Originally Posted by Mr. Peppermint
Benim de bi kaç yıl öncesine kadar arkadaşlarım vardı. Onlar da bahsettiğiniz şekilde ödüyordu.
Bir de hukuki olarak her ne kadar kiraci haksız da olsa mülk sahibinin art niyeti var gibi olayda...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
İnşaat-İhracat ilişkisi ..
Turan Akıncı'dan alıntıdır
ŞAHLANAN İHRACAT
Bugün Pazar.
Aslında daha yumuşak bir konu yazacaktım.
Ama yarın 11 Aralık 2017.
Ülkemiz dünya tarihine geçecek.
Limonatadan işler.
Bu müjdeyi bugünden yazmam lazımdı.
++
Bir ekonomi bakanımız var.
Şu Londra’daki okuldan mezun olan.
Sonradan okul palavra çıktı,
Yarın ki açıklama da ona göre.
Dünyadaki en büyük ihracat gelişmesini,
Bakan açıklayacak.
++
Ülke ihracatı 2013 yılında 151 milyar dolardı.
2014 yılında 157 milyar dolara çıktı.
2015 yılında 133 milyar dolara düştü.
2016 yılında 142 milyar oldu.
Yani 2013 yılının bile altındayız.
Zira Rıza Zarrap artık yok.
++
İhracat mantarlayınca hükümet,
Bir fırıldak uydurdu.
2017 sistemi şöyle:
Müteahhitlik hizmetleri ihracat sayıldı.
Bavul turizmi ihracat sayıldı.
Turizm gelirleri ihracat sayıldı.
Yabancılara gayrimenkul satışları ihracat sayıldı.
Yani toplama ihracat.
Halamın bıyıkları bile ihracat sayıldı.
++
Allah’ın Arabı geldi Hatay’da daire aldı,
Verdi kiraya.
Arap gitti ülkesine daire burada kaldı.
Kullanan Türk kiracı.
Şimdi bu ihracat mı?
Kafası basan var mı?
++
İki aydır gümrükleri açtılar.
Hayalicilere yeşil ışık yakıldı.
Sebep müteahhitleri korumak.
Döviz kredisini sadece ihracatçılar kullanır.
Ülkede baraj yapan yol yapan müteahhitler
Döviz kredisi kullanıyor.
Bu yasal değil.
Kredinin ihracat dövizi ile kapaması lazım.
Bunları yıkamak paklamak için gümrükler açıldı.
Adam, Bursa çevre yoluna kazık çakmış,
Bunu nasıl ihraç edecek.
Kazık Bursa’da duruyor.
Git beyannameye vurdur damgayı.
Mala gerek yok.
Kazık nasılsa bize girdi.
İç bir Uludağ Limonata.
++
Şimdi Sayın Bakan,
Bu hafta ihracatın şahlanışını açıklayacak.
Allah kabul etsin.
https://scontent-frx5-1.xx.fbcdn.net...92&oe=5A8A6C07
BU KREDİLER DÖVİZLE KAPATILMADIKLARI HALDE,GERCEK DÖVİZ KREDİLERİNE UYGULANAN VERGİ İSTİSNALARINDAN DA YARARLANDIKLARI İÇİN ASLINDA BİR BAKIMA HAZİNENİN VERGİ KAYBINA SEBEP OLUYORLAR..
bir bankacı
Bir genelleme yapacak olursak;döviz başlığı hareketlilik yokken genelde sakin,emlak bölümünde de yaklaşık şuradan şu fiyata emlak almak istiyorum,ne dersiniz tarzı soruları hiç görmüyoruz ,genelde de şu anda neden emlak alınmaz onu konuşuyoruz,ilginç...
ben hiç birşeyden anlamıyorum abi .. birşeyde üretmek istemiyorum elimiz mecbur diyenlerin yatırım gözü ile baktığı bir araç olabilir ancak TR de. :)Alıntı:
Originally Posted by watcher46
ha birde fayız haram :he:
o halde sür gitsin ;) gittği yere kadar.. batacak olan devlet değil nede olsa. :)
kar payı verelim.:one:
kapitalizm de çözüm tükenmez.:yes:
emlak bitcoin çıksa.Alıntı:
Originally Posted by Happy
üff :)
tadından yenmez.
kim uğraşacak tapu dairesine kadar gidip işlem yapmaya.. al netten saniyede. ;)
:kahkah:
devir kolaylık devri. :he:
sertifikasını çıkardılar gerçi. ama belki adamın 42 tl si yok. 0,5 lot almak falan istiyordur :he:
Boğaz köprüsünün sertifikası çıksa güzel olurdu. Napayım ben konut projesinin sertifikasınıAlıntı:
Originally Posted by EMLAK
Oturur araba sayardık.
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
profesyonel bir seo reklamcısı olarak şunu söyleyim.Alıntı:
Originally Posted by Egeli
% 100 tutar.
Emlak bitcoin değil de emlak blockchain halihazırda mümkün olan bir teknoloji. Şu anda birkaç ülke tapu dairelerinde uygulamaya başladı. En ilginç olan da mısır. Eğer mısırda bir emlak alırsanız artık tapular blockchain teknolojisi ile saklanıyor.Alıntı:
Originally Posted by EMLAK
Özal satmıştı köprü sertifikasını zamanında..Alıntı:
Originally Posted by Egeli
Cevap bulmak umuduyla eski bir sorumu tekrardan sorayım.Emlakta durgunluk,düşüş,kriz vs. olduğunu düşünen arkadaşlar;farklı şehirlerde bir süredir takip ettiğim yerleşim yerlerinde,konut ilanlardaki fiyatlar halen faiz ve enflasyonun çok üstünde artmakta,bunlar öyle çok da gelişim gelecek,dev projeler falan vadden yerlerde değil.Ne kadarı satılıyordur bilmem ancak bazı yerde 6 ayda %25 bazı yerde %10 fiyat arttırıyorlar.
Emlakta sedece belli projelerde mi düşüş-durgunluk var?
Bu durgunluk 2. ele yansımıyor mu?
Bu nasıl bir durgunluk veya krizdir ki fiyatları durduramıyor?
Emlak sektörü piyasayı 6 ay geriden takip eder denirdi,tahmini bir 3 ay sonra mı fiyatlar yerine oturur?
Satarken satılamıyor,alırken alınamıyor döngüsünden nasıl çıkılır?
Bu dongu eldeki degerin likit olmasi ile ilgili, istendigi zaman ve fiyattan, girilemez, cikilamaz.Alıntı:
Originally Posted by cumartesi71
Bu durum ekonomideki enflasyon mucadelesi ile de ilgili, siki para politikasi nakit darligi yaratiyor.
Ozetle eldeki konut eger bir kiymetse, bu kiymet, sahibi olan kisinin kontrolunde degil.
Bu anlamda bir kiymet de degil aslinda. Ne yapacak ? satacak mi ? Nasil ?
De ki altinin onsu 775 USD'ye geriledi ( 20 sene once olmadimi 280 dolara dusmustu), bir firsat cikti ne yapacak ?
Herkes altin icin para araken, bu konutu satisa koyacak. Kim alacak ?
Bunu diyoruz.
Ama diyor, enflasyona karsi koruyor.
Altin'da koruyor hem de likit.
olmaz büyük düşününüp oyunu bozmamız lazım illaki.Alıntı:
Originally Posted by rxpu
köprü olunca akan sular durur :)
bak dersin şu köprü varya işte o köprüye ben ortağım.
emlağa bin basar. geçmeme gibi bir lüskün yok. kriz falan hikaye. emlak balanuymuş hiç derdim olmaz. cash para günlük garanti.
istiyosan geçme :ok:
zamanla bekliyorum.. çıkmasını.
diğer köprüleri yap işlet modeli ile sattılar yabacılara. geçiş garantisi verildi.
elin gavurundan neyimiz eksik. birazda biz nasiplensek ? hep yabancıya neden çalışalım birazda yerli ve milli halkımız kazansın yahu.
1-internet sitelerindeki emlakçılarda fiyatlar suni olarak şişik.Alıntı:
Originally Posted by cumartesi71
2-İstanbul dışı emlakta hala enflasyona yakın veya üzeri artış mümkün
3-Gerçek alış-satış fiyatları nispi olarak daha düşük, İlan fiyatı satıcının isteği doğrultusunda yazılıyor emlakçı pek müdahale edemiyor,emlakçılarda artık bu durumdan şikayetçi. Bu nedenle evler çok uzun bir süre satılık olarak duruyor. Çok uzun süre satılık olarak durup satılamayan yüksek ve şişik fiyatlı evleri yoğunlukla ilanlarda gördüğümüzden genel fiyat seviyesinin hala düşmediğini düşünüyoruz.
+ reklamcının tonla reklam gideri var. her emlakcı ilan verirken deli paralar ödüyor bunuda emlak fiyatına direk yansıtıyor.Alıntı:
Originally Posted by rxpu
yaktıkları mazotu saymıyorum bile.
emlak satış oranı reklam başına % 2.3 civarıdır. yani yaynladığı reklamda 100 gösterimden ancak % 2,3 ü ile muhattap olurlar.
% 5 ise büyük farktır. bu da reklam verenin reklama gösterdiği özenden kaynaklanır.
yeterki arayan olsun başka bi daire kakalarız diyenler ise çoğunlukta. bu nedenle ilanların çoğu gerçekçi değildir.
yukarıdaki çalışmayı ortalama satışa vurursanız her emlakçı satış yaptığı daireden minimum 7 bin tl kazanması şart.
yoksa işi bırakır.
evet, enteresan bir durum bu.. mesela viop topiğinde vadeli oynamayan yada en azından hisse piyasasını izlemeyen birine pek rast gelinmez.. yada herhangi bir hisse topiğinde o hisseye ilgi duymayan birine rastlanmaz, genelde o hissede mal taşıyanlar yada pozisyon açmayı düşünenler bulunur.. arada 'bu hisse alınmaz, batak bi şirket bu vs falan gibi negatif yorumlar yapanlar olur, ama o topik müdavimleri nezdinde bunlar kötü niyetli kişiler olur ve aforoz edilir..Alıntı:
Originally Posted by watcher46
bu topik tam tersi, asla ve kat'a emlak alınmaz diyenler büyük bir ağırlığa sahip, -konut almak için doğru zaman olabilir mi? falan diye bir yaklaşım hemen koro tarafından bombardımına tutuluyor- bu ülkede bu şehirde emlak alınır mı, sakın haaa sakın büyük çöküş çok yakın, git faize yatır, bilemedin dolar al, yapabiliyosan yurtışına kaçır paranı, gayrimenkul almayı düşünmek de ne demek ??
mesela mevduat topikinde hangi banka yarım puan daha fazla faiz veriyor falan konuşulur, altın topiğinde altın sarı bi tenekedir beş para etmez ben olsam bitcoin alırım diye 7/24 yazıp duran birine, kibar bir dille bitcoin topikine doğru topuklaması tavsiye edilir, gerekirse moderasyona şikayet edilir.. bu topikte yazıların %95 ağırlığı alınmaz’cıların yazıları- bu ülkeden alınmaz bu şehirden alınmaz, bu fiyattan alınmaz, öyle de alınmaz, böyle de alınmamalı.. tuhaf değil mi :)
Anayasa hukmu mu bu ?Alıntı:
Originally Posted by EMLAK
Emlakci bu piyasadaki bogazlari tikayan tek realitedir.
Reklam gibi degildir, vatandas mecburen gidip ona danisiyor, biliyor saniyor, kotu niyetini hic dikkate almadan hem de.
Bunun en cirkin orneklerini Didim'de gordum yasadim.
Bu sayfalarda da uzun uzun anlattim.
Emlakci, kendi cikari icin, mal sahibini harcar, hic acimaz.
Adam 120 Bine satacak belki, ama vatandas orada 135.000'i goruyor.
Mal sahibine ulasma imkani yok, ben buna 120 verdim desen, adam kendi kazancini riske atarmi ?
Bu kadar sagliksiz bir yapi olabilir mi ?
Pazardan sogan almiyorsun, konut aliyorsun.
Kaldi ki, hal di, maliye kaydiydi, haldir haldir, garibanin pesinde kosuyorsun, neden dokunmuyorsun bu emlakciya.
Cok mu katki sagliyor bu piyasaya.
beton severler hükmü oldukça öyle görünüyor :)Alıntı:
Originally Posted by HISIM