Bahçelinin erdoğana atıp kaybettiği ipi iyi parti bulup geri getirmiş.
Bahçeli de tekrar kaybetmesin diye odasında göz önünde tutmaya karar vermiş.
Printable View
Yarından geçerli,
motorine 80 kuruş zam bekleniyormuş.
Cem Yılmaz ne diyordu bir filminde
https://youtu.be/lqlL1JlG3xc?si=CK3Xp8trRPBRGOb3
Cihangir kardeş yok acaba bankamatik makinasına tecavüz ederken aleti mi sıkıştırdı ses seda yok onda. Ben gün içinde seanstayım bugün dükkanı erken kapadım kapanışta bakarım
Trump bahislerde öne geçmiş, Allah Allah bu amerigalı tosbağalar bu manyak sarı kafada ne buluyor?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 18 Ekim haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 979 milyon dolar artışla 159 milyar 365 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Kaynak : Anadolu Ajans
Borç morç, sıcak soğuk. MB da dolar bok gibi...
altın rezervleri de 1 milyar 831 milyon dolar yükselişle 63 milyar 743 milyon dolardan, 65 milyar 574 milyon dolara ulaştı.
Ülke tasarruf yapıyor...
Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 58 milyar 336 milyon lira azalarak, 1 trilyon 412,2 milyar liraya düştü.
Kaynak : Anadolu Ajansı
Diğer forum mefta olduğundan mecburen bilgileri buradan veriyoruz.
Medyada baya haberi cikti milletin edevlet sifresi banka sifresi caliniyormus onlem alin diyorlar
Banka kolay cunku hesabimda para yok zaten kredi cekmeyi de sahsen subeye gitme sarti koyabiliyoruz heralde onu oyle hallederim
ama edevlet hesabimi guvenli hale getiremedim
Iki asamali guvenlik icin Turk telefon numarasi istiyor bende yok almakta istemiyorum. O yuzden iki asamali guvenlik yapamadim
Baska yolu varmi?
https://pbs.twimg.com/media/GaqU7QTW...png&name=small
ABD de kapalı kapılar ardında.!!
peşkeş turları devam ediyor.!!
Sabit gelirliler 2025 yılında.!!
Eski kemerlerini yeni delik açmaya hazır olsun.!!
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
Trump turpu kazanır ve dediği gibi Avrupa ve sarı benizlilere gümrük vergisi koyarsa, euro gayme paritesi 0.9 bile olabilir.
Cumhuriyet bayramı sebebiyle 28 Ekim 2024 Pazartesi yarım gün seans yapılacaktır. 29 Ekim 2024 Salı seans yapılmayacaktır.
24 Ekim 2024 Perşembe tarihli işlemlerin takası 30 Ekim 2024 Çarşamba tarihinde gerçekleştirilecektir.
25 Ekim 2024 Cuma ve 28 Ekim 2024 Pazartesi tarihli işlemlerin takası 31 Ekim 2024 Perşembe tarihinde gerçekleştirilecektir.
Sugosu üstadımızın uzmanlık alanında bir tavsiyeye ihtiyacım var. Kendisi görebilir mi bilmiyorum, artık pek zaman ayıramıyor malum. Güzel bir çekirdek kahve tavsiyesine ihtiyacım var. Sevgiler.
JAMAICA BLUE MOUNTAIN - CAFEA
https://s.roastmarket.de/media/wysiw...in-coffee.jpeg
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
KURU KAHVECİ MEHMET EFENDİ neyinize yetmiyor yahu.:kahkah:
Kahvenin kralı fotoğrafta.!!
https://beanofme.com.tr/wp-content/u...-1-768x768.jpg
100 gr. 4200 TL
https://beanofme.com.tr/kahvelerimiz...wak-indonesia/
Kaçak saray ailesi bu kahveyi içer.!!
Kendime masallar.!!!
Masallar dünyası.!!!
Malta eriği toplamaya gitmiş.!!
MalTAYA.!!!
Mehmet Efendi nerenin vatandaşı?
Kurukahveci Mehmet Efendi adıyla bilinen kahve şirketinin marka sahipleri Hulusi Kurukahveci, Nezlihan Akyürek Kurukahveci, Hulusi Doruk Kurukahveci de vatandaşlık için Malta'yı seçen zenginler arasında.03.01.2019
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
https://x.com/i/status/1849357155444375858
Basit zeytinyağı orijinallik testi....
https://resmim.net/cdn/2024/10/24/mqjzGG.jpg
Dötten çıkan döte girer, kalsın ben almayayım.
https://x.com/i/status/1849339981786972647
Bilgiler doğru değildir umarım.
Hindistan'ın vetosu ile oy birliği sağlanamadığından, Türkiye'nin BRICS üyeliği reddedileli birkaç dakika oldu.!!
https://www.unutulmayansozler.com/re...us-sozu-30.jpg
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
Brics'te yeni üye konusu ele alınmamış, yani bir oylama ve veto yok...
Kulağım çınladı geldim 3 saat 20 dakika sonra uçuşum var .Bir 2 hafta kadar uzağın doğusunda olup , açıkhava tımarhanesine dönen hayatımdan uzaklaşacağım
Kendi gibileri kollayan partilere girer bunlar,ülke onlar için bir hiç çıkarcı oldukları için,bizde kıçımızı yırtalım kayıt altında bulunmayan malları kayıt altına almak için ülkemiz kalkınsın diye,hepsine lanetimiz olsun haram zehir zıkkım olsun burunlarından fitil,fitil gelsin.
https://resmim.net/cdn/2024/10/25/mqi5kh.jpg
Gönderi sahibi arkadaşımdır, tebrik ederim kendisini DEM'li çay ve püskevit aklıma gelmemişti.
https://resmim.net/cdn/2024/10/25/mqiq7k.jpg
İyi Parti cimrilik etmiş o iple, bu düğümü ancak atarsınız.:kahkah:
Bir roman yazdım. Üç ay geceli gündüzlü bu romana çalıştım. Dünyada herkes birbirini kandırır, yazar kısmı da kendi kendini kandırır.
Başkalarına söylemeye utansam bile kendi kendime söyleyebilirim: Roman çok güzel oldu. Gazetelerden birine götürdüm.
"Biz telif roman neşretmiyoruz" dediler.
"Bir kere okuyun!"
"Ne gereği var, halk telif roman sevmiyor."
Bir kitapçıya götürdüm. Daha "Bir romanım var" der demez, "Biz yalnız tercüme romanlar basıyoruz" dedi.
Başka birine götürdüm. O da, "Tercüme varsa getirin, telif roman satılmıyor" dedi.
Nereye gittimse, hepsi birbirinin ağzına tükürmüş. Üç ay, ha babam ha, çalışıp büyük ümitlerle yazdığım roman, kimse görmeden cami kapısına bırakılacak günah çocuğu gibi elimde kaldı. O zaman aklıma geldi. Bizim arkadaşlar, kimi Fransızcadan, kimi Almancadan, kimi İngilizceden, İtalyancadan hikayeler aparıp Johnson'u Ahmet, Martha'yı Fatma yapıyorlar; sonra kendileri yazmış gibi hikayenin altına imzalarını çakıp dergilere veriyorlar. Ben niye sanki tersini yapmayayım?
Oturdum, romanda ne kadar Türk adı varsa değiştirdim. Amerikan ismi koydum. Elime bir yerden de New York'un planını geçirdim. Romandaki yer adları da Amerikanca oldu. Şimdi sıra geldi, romanın yazarına; Mark Obrien diye bir de ortaya Amerikan yazarı çıkardım.
"Yalnız çeviri roman yayımlıyoruz" diye beni tersyüz eden gazeteye romanı götürdüm. "Size Mark Obrien'den çevirdiğim bir roman getirdim" dedim.
"Çok güzel. Kim bu Mark Obrien?"
"Aaa! Bilmiyor musunuz? Ünlü Mark Obrien yahu! Kitapları bütün dünya dillerine çevrildi."
Romanı okuma gereği bile görmediler; trink paraları sayıp aldılar. Yalnız bana, "Yazar ve eseri hakkında bir şeyler yaz" dediler.
Sarıldım kaleme:
"Mark Obrien'in son şaheseri: 'Struggle for Life'
Amerika'yı yerinden oynatan bu eser bir ayda 4 milyon sattı. Bütün dünya dillerine çevrilen bu kıymetli roman, nihayet 'Hayat Kavgası' adıyla dilimize de çevrilmiştir."
Mark Obrien efendiye bir de hal tercümesi şişirdim, sormayın. 18 çocuklu ailenin en küçük çocuğu. Babası Philadelphia'da bir çiftçi. Oğlunu papaz yapmak istiyor. Küçük Mark, daha 14 yaşında ilahiyat profesörünün kaba etine iğne batırıp mektepten kovulmak zekasını gösteriyor. Tıpkı birçok ünlü Amerikan yazarının hayatı gibi. Balıkçılık yapıyor. Hep bildiğiniz hikaye. Derken 40 yaşında ilk hikayesini "Let Us Kiss" dergisine gönderiyor. Dili, üslubu o kadar bozuk, anlamsız, saçma ki..
Anlayacağınız, uzun bir hal tercümesi. Bizim roman bir tutunsun. Kitapçılar, "Aman şu Mark Obrien'den bir çeviri de bize yap!" diye peşime düştüler.
Mark Obrien'den tam 18 roman çevirdim. Daha da ömrüm oldukça çevireceğim. İş bununla kalmadı. Hani ünlü polis hafiyesi Jack Lammer var ya. Kitabı herkesin elinde dolaşıyor. Ondan da 6 kitap çevirdim. Son günlerde işi ilerletmiştim. Hintçeden, Çinceden bile çeviriyordum.
Bu gidişle bir zaman gelecek, Amerikan edebiyat tarihini yazacak olanlar, Türkçe romanları okumaya mecbur olacaklar. Benim de artık son umudum, Mark Obrien adıyla, Amerikan edebiyatında yer almak.
Aziz Nesin