Italyanca librettosunu Lorenzo da Pontenin yazdigi, Wolfgang Amadeus Mozartin besteledigi Cosi Fan Tutte operasi ilk gosterimini 26 Ocak 1790da Viyana, Burgtheaterda gerceklestirdi.
http://littlevillagemag.com/wp-conte...al-640x502.jpg
Printable View
Italyanca librettosunu Lorenzo da Pontenin yazdigi, Wolfgang Amadeus Mozartin besteledigi Cosi Fan Tutte operasi ilk gosterimini 26 Ocak 1790da Viyana, Burgtheaterda gerceklestirdi.
http://littlevillagemag.com/wp-conte...al-640x502.jpg
Amerikali gezgin, dogabilimci ve paleontoloji uzmani ve 1923 yilinda Gobi colunde ilk dinozor yumurtalarini bulan kisi Roy Chapman Andrewsun dogum yildonumu (26 Ocak 1884)
http://www.azquotes.com/picture-quot...-109-37-04.jpg
"Dondugunuz her kosede karsiniza yasanacak yeni bir macera cikar ve dunyada hala pek cok kose var"
Rus sair ve gazeteci Ilya Grigoryevic Ehrenburgun dogum yildonumu (26 Ocak 1891)
Ogullarimizin ogullari
ogullarimizin ogullari sasiracaklar
tarih kitaplarini karistirirken:
"1914...1917...1919...
neler cekmisler? zavalliciklar"
yeni bir cagin cocuklari savaslari okuyacak;
yazarlarin generallerin adlarini ogrenecekler,
olulerin sayisini,
tarihleri ogrenecekler...
...biz gece yatisina gelmistik bu dunyaya.
sevdik, yiktik, yasadik
olu saatimizde.
ama tepemizde sonsuz yildizlar vardi,
o yildizlarin altinda yarattik sizi.
hala hasretimiz isir gozlerinizde,
sozlerinizde isyanimiz soylenir.
geceye, caglara, caglara sactik cunku
sonmus hayatmizin kivilcimlarini
sonmemek uzere bir daha
https://www.futilitycloset.com/wp-co...f-our-sons.jpg
The sons of our sons will marvel,
Paging the textbook:
"1914...1917...1919...
How did they live? The poor devils!"
Children of a new age will read of battles,
Will learn the names of orators and generals,
The numbers of the killed,
And the dates...
...We were guests of the earth for one evening only.
We loved, we destroyed, we lived in the hour of our death.
But overhead stood the eternal stars,
And under them we begot you.
In your eyes our longing still burns,
In your words our revolt reverberates yet
Far into the night, and into the ages, the ages, we have scattered
The sparks of our extinguished life.
Caravaggio, Deagas ve Eakins hayrani Amerikali ressam Walter Stuempfigin dogum yildonumu (26 Ocak 1914)
Boys playing in a square, Philadelphia, 1954
https://media.mutualart.com/Images/2...1f9f1_570.Jpeg
Fishing, Fairmount Water, 1956
http://www.artnet.com/WebServices/im...ater-works.jpg
9 Akademi Odul adayligi, 3 Akademi Odulu, 6 Golden Globes Odulu, 1 Emmy, 1 BAFTA Odulu sahibi Amerikali aktor Paul Newmanin dogum yildonumu (26 Ocak 1925)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...6Ya4e0ze6tjGmJ
(1943de Donanmaya girerken cekilen fotograf)
https://media1.giphy.com/media/MnK62T3wrnrm8/giphy.gif
http://24.media.tumblr.com/tumblr_mb...g5u5o1_500.gif
https://media.giphy.com/media/f3sf5iDeqaJZS/giphy.gif
Fransiz senarist, film yonetmeni ve yapimci Roger Vadimin dogum yildonumu (26 Ocak 1928)
http://i.telegraph.co.uk/multimedia/...d_1980378b.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....3,1000_AL_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....10YNQ5E5ML.jpg
Portekizli kadin ressam Paula Regnonun dogum gunu (26 Ocak 1935)
Le Cameriere (The Maids, 1987)
http://06df3c73d0fa516f9153-907965fc...aregomaids.jpg
La Danza (The Dance, 1988)
http://www.tate.org.uk/art/images/wo.../T05534_10.jpg
Amerikali sinema ve tv aktoru Scott Glennin dogum gunu (26 Ocak 1941)
https://prismic-io.s3.amazonaws.com/...4dcb9_jack.gif
http://redcarpetrefs.com/wp-content/...zzz.gif?9524a9
https://78.media.tumblr.com/18c65aa4...k0djo4_500.gif
Amerikali sanatci Barbara Krugerin dogum gunu (26 Ocak 1945)
http://www.artnet.com/WebServices/im...-you-love).jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....1zZTznd77L.jpg
http://sanatkaravani.com/wp-content/...a-Kruger-1.jpg
Amerikali hard rock grubu Van Halenin kurucusu ve gitaristi Hollandali muzisyen, gitar virtuozu Eddie Van Halenin dogum gunu (26 Ocak 1955)
https://www.guitaraficionado.com/.im...ettyimages.jpg
https://media.giphy.com/media/Ea1pvZkUIlZHa/giphy.gif
Baskanlik Ozgurluk Madalyasina sahip, Amerikali aktris, yazar,komedyen, yapimci ve tv sunucusu Ellen DeGeneresin dogum gunu (26 Ocak 1958)
https://media.tenor.com/images/44e34...5d10/tenor.gif
https://media.giphy.com/media/UhCNULEhZwxKE/giphy.gif
26 Ocak 1974de duzenlenen 31. Golden Globes Odul toreninde Seytan (The Exorcist), Drama Dalinda En Iyi Sinema Filmi; Marsha Mason, Cinderella Liberty filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; Al Pacino, Serpico filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
http://www.parkcircus.com/assets/000...-emailable.jpg
http://4.bp.blogspot.com/-Xid851JU-T...sonchapter.jpg
http://snappa.static.pressassociatio...-1366x2048.jpg
Ingiliz sarkici Kim Wilde, cikis single Kids in Americayi 26 Ocak 1981de Ingilterede yayinladi.
https://www.wilde-life.com/sites/def...in_america.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=r_GH6M7cUq4
Madonna, 7. konser turnesi olan ve 10. studyo albumunu de destekleyen albumu The Confessions Touru 26 Ocak 2007de Warner Bros. Records etiketiyle hem cd hem de dvd olarak piyasaya surdu.
https://todayinmadonnahistory.files....-cover-600.jpg
(Los Angeles Halk Kutuphanesi) "Sonra bir gun bir kitap cekip actim, oradaydi. Bir an durdum, okudum. Sonra sehir coplugunde altin bulan bir adam gibi, kitabi masaya tasidim. Satirlar sayfa boyunca kolayca yuvarlandi, bir akis vardi. Her hattin kendi enerjisi vardi ve bunu digerleri izledi. Her satirin ozu, sayfaya bir form, bir oyunun icine bir sey hissi verdi. Ve burada, sonunda, duygudan korkmayan bir adamdi. Mizah ve aci mukemmel bir basitlik ile birbirine karisti ... bu kitap bana vahsi ve muazzam bir mucize oldu. Kitabin adi Toza Sor, yazari ise John Fante'ydi." Charles Bukowski
https://buenosairespoetry.files.word...wko.jpg?w=1024
(LA Public Library) "Then one day I pulled a book down and opened it, and there it was. I stood for a moment, reading. Then like a man who had found gold in the city dump, I carried the book to a table. The lines rolled easily across the page, there was a flow. Each line had its own energy and was followed by another like it. The very substance of each line gave the page a form, a feeling of something carved into it. And here, at last, was a man who was not afraid of emotion. The humour and the pain were intermixed with a superb simplicity ... that book was a wild and enormous miracle to me. The title of the book was Ask the Dust and the manuscript was John Fante."
Derin kar tabakasini tekmeleye tekmeleye ilerliyordu. Bezgindi. Adi Svevo Bandini'ydi ve sokagin iki blok asagisinda oturuyordu. Usumustu, ayakkabilarinin alti delikti. Daha o sabah ayakkabilarinin altindaki delikleri makarna kutusundan kopardigi karton parcalariyla iceriden kapatmisti. Makarna kutusunun icindeki makarnalarin parasini odememisti. Karton parcalarini ayakkabilarinin icine yerlestirirken aklindan gecirmisti bunu. Nefret ediyordu kardan. Duvarci ustasiydi ve kar, tuglalarn arasina surdugu harcin donmasi demekti. Evinin yolunu tutmustu, ama ne manasi vardi eve gitmenin? Italya'da, Abruzzi'de kucuk bir cocukken de nefret etmisti kardan. Gunes yok, is de yok. John Fante, Bahara Kadar Bekle, Bandini
http://pauranka.it/wp-content/upload.../aspettate.jpg
Avanzava, scalciando la neve profonda. Era un uomo disgustato. Si chiamava Svevo Bandini e abitava in quella strada, tre isolati pi avanti. Aveva freddo, e le scarpe sfondate. Quella mattina le aveva rattoppate con dei pezzi di cartone di una scatola di pasta. Pasta che non era stata pagata. Ci aveva pensato proprio mentre infilava il cartone nelle scarpe. Detestava la neve. Faceva il muratore e la neve gelava la calce tra i mattoni che posava. Era diretto a casa, ma che senso aveva tornare a casa? Anche da ragazzo in Italia, in Abruzzo detestava la neve. Niente sole, niente lavoro.
Peki ama, daha once birbirimize iten sey yalnizligimiz disinda bir sey miydi yoksa? Ve bir grup icinde hareket ettigimizde neden asla boyle bir parcalanma tehdidi altinda bulunmuyorduk? Neden arkadaslik, baska birilerinin devreye girmesiyle temelsiz bir sey olmaktan cikiyor, ucuncu bir kisinin omzu ustunden goz goze gelindiginde, ayni ayrintilarin es zamanli olarak ayirdina varildiginda, kotu olan toplumca gormezden isitilmezden gelindiginde, insanin icini isitan, insani keyiflendiren bir sey olarak gorulmeye basliyordu? Kalabalik icinde biri otekini ancak sezinliyor olsa da biz arkadaslar arasinda, yan yollardan dolanarak, topluluktakilerin baslari ve bedenlerine degip gecerek olaylar birbirine anlatilir, goruntuler, sesler degis tokus edilir. Boylesi deneyimler sonucunda Epikur'un Arkadaslik insanlik dunyasinin cevresinde dans ediyor. sozunu anlamaya basladim. Peter Handke, Hickimse Koyu'nda Bir Yil
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
But wasn't it more than simply our loneliness that had previously attracted us to each other? And why did this kind of falling-out never threaten us when we were in a group? Why, when it detoured through other people, did our friendship cease to be something flimsy, proving instead heartwarming, cheering, for instance in a glance exchanged over the shoulder of a third party, in our simultaneous noticing of the same detail, in a common determination to overlook or overhear something unpleasant? Also, when in the midst of hustle and bustle one merely sensed the presence of the other person, an exchange would take place between us friends, by roundabout ways, past the heads and bodies of the others, of events, sights, sounds. Such experiences helped me grasp Epicurus' epigram, "Friendship dances rings around the human world."
Zevk, gelincik cicegi gibidir: avuclaninca cicegi soluverir; ya da gole dusen kar taneleri gibidir: bir an suren inanilmaz bir bembeyazlik yansitir, ama hemen ardindan sonsuza dek yok olup gider. Minette Walters, Buz Odasindaki Olu
https://images.gr-assets.com/books/1...16l/773000.jpg
Pleasures are like poppies spread, you seize the flower, it's bloom is shed; or, like the snow-fall in the river, a moment white, then melts forever.
"The ass is the face of the soul of sex. / Il culo la faccia dell'anima del sesso." Charles Bukowski
https://68.media.tumblr.com/ced44897...s9x8us_500.gif
Marilyn Monroe, Bazilari Sicak Sever (Some Like it Hot - A qualcuno piace caldo, 1959), Yonetmen: Billy Wilder
"Insanlar, ne kadar sacma olursa olsun, kendi ruhuyla yuzlesmekten kacinmak icin her seyi yaparlar. Kimse isigi hayal ederek aydinlanmaz. Insani aydinlatan karanligi idrak etmektir. / La gente farebbe qualsiasi cosa, non importa quanto sia assurda, per evitare di guardare la propria anima. Non si diventa illuminati immaginando figure di luce, ma divenendo coscienti del buio. / People will do anything, no matter how absurd, in order to avoid facing their own soul. One does not become enlightened by imagining figures of light, but by making the darkness conscious." Carl Jung
https://media.giphy.com/media/ihLgparksLn4A/giphy.gif
Sil Bastan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind - Se mi lasci ti cancello, 2004), Yonetmen: Michel Gondry
"Gercek su ki ben kotu bir insanim. Ama bu degisecek. / La verit che sono una persona cattiva, ma questo cambier, io cambier. / The truth is that i'm a bad person but that is going to change. I'm going to change."
http://25.media.tumblr.com/tumblr_ly...co5jo1_500.gif
Ewan McGregor, Trainspotting, 1996. Yonetmen: Danny Boyle
Farkli Bir Poster
https://pbs.twimg.com/media/DUdle40XcAEX2CP.jpg
Para Avcisi (The Wolf of Wall Street, 2013), Yonetmen: Martin Scorsese
"Dunyanin nasil yavas yavas bir cole donustugunu goruyorum, bizi oldurecek olan, yaklasan gok gurultusunu duyuyorum, milyonlarca insanin acisini hissediyorum ve yine de gokyuzune baktigimda butun bunlarin iyi bir sekilde sonuclanacagini, bu zulmun sonlanacagini, huzur ve barisin dunya duzenine geri gelecegini dusunuyorum. / Vedo il mondo mutarsi lentamente in un deserto, odo sempre pi forte il rombo lavvicinarsi del rombo che uccider noi pure, partecipo al dolore di milioni di uomini, eppure, quando guardo il cielo, penso che tutto volger nuovamente al bene, che anche questa spietata durezza cesser, che ritorneranno lordine, la pace e la serenit. / I see the world gradually being turned into a wilderness, I hear the ever approaching thunder, which will destroy us too, I can feel the sufferings of millions and yet, if I look up into the heavens, I think that it will all come right, that this cruelty too will end, and that peace and tranquillity will return again." Anna Frank
https://pbs.twimg.com/media/DUclCViXkAAIDBS.jpg
Fransiz Rokoko ressami Jean Francois de Troyun dogum yildonumu (27 Ocak 1679)
Allegoria del tempo che scopre la verit (An Allegory of Time Unveiling Truth, 1733)
https://pbs.twimg.com/media/C3LgHobW8AIcarj.jpg
Klasik Bati Muzigi'nde Klasik donemin etkili ve uretken Avusturyali betecilerinden Wolfgang Amadeus Mozart'in dogum yildonumu (27 Ocak 1756)
https://pbs.twimg.com/media/Cy2Wtw8XUAA-cRh.jpg
"Muzik notalarda degil, aralarindaki sessizliktedir."
Rondo Alla Turca
https://www.youtube.com/watch?v=Cy10pGVmc20
Alman Filozof Friedrich Wilhelm Joseph Schellingin dogum yildonumu (27 Ocak 1775)
Tum yazili olanlardan daha eski bir vahiy var onumuzde: Doga. Doga, henuz hicbir insanin yorumlamadigi arketiplere sahiptir, oysa yazili olanlar coktan yorumlanmis ve gorevlerini yerine getirmislerdir. Bu yazili olmayan vahiy kavranilip ortaya cikarildiginda, dinin ve bilimin tek hakiki sistemi ortaya cikacaktir. Insan Ozgurlugunun Ozu Uzerine
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
We have an earlier revelation than any written onenature. It contains archetypes which no one has yet interpreted, whereas the written ones have long since received their fulfillment and exegesis. If the understanding of that unwritten revelation were inaugurated, the only true system of religion and science would appear.
Fransizca librettosunu Philippe Quinaultnun 1685de Jean-Baptiste Lully icin yazdigi, Niccolo Piccinninin besteledigi Roland operasi ilk gosterimi 27 Ocak 1778de Thtre du Palais-Royal'deki Acadmie Royale de Musique (Paris Operasi) tarafndan yapildi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Paris_1778.png
Romantik Ingiliz manzara ressami ve yazar Samuel Palmer'in dogum yildonumu (27 Ocak 1805)
La Luna del Raccolto (The Harvest Moon,1833)
https://pbs.twimg.com/media/C3K0o6RWQAIc0gi.jpg
Yazar, Matematikci ve Fotografci, ve Alice Harikalar Ulkesinde ile taninan Lewis Carroll'un (Charles Lutwidge Dodgson) dogum yildonumu (27 Ocak 1832)
"Gelen, Beyaz Tavsan'di; agir agir Alice'e dogru yuruyor, bir yandan da bir sey yitirmis gibi cevreyi kolacan ediyordu; Alice, onun kendi kendine, ''Ah Duses! Dusesim! Vah benim sevgili patilerim! Vaah benim kurkum, vah biyiklarim! Boynumu vurduracak. Sansar ne kadar sansarsa ben de o kadar eminim bundan! Acaba nerede dusurdum ki onlari?'' dedigini duydu. Alice, onun yelpazeyle beyaz eldivenleri aradigini hemen anlamisti; bir iyilik yapmak istegiyle o da aranmaya basladi, ama ortalkta hicbirinden iz yoktu. Golcukte yuzdugunden bu yana her sey degismise benziyordu; cam masa, kucuk kapili kocaman dehlizde butun butune silinmisti." Alice Harikalar Ulkesinde
http://www.liberliber.it/mediateca/l...ml/img_21a.gif
"Era il Coniglio bianco che tornava trotterellando bel bello e guardandosi ansiosamente intorno, come avesse smarrito qualche cosa, e mormorando tra s: Oh la duchessa! la duchessa! Oh zampe care! pelle e baffi miei, siete accomodati per le feste ora! Ella mi far ghigliottinare, quant' vero che le donnole sono donnole! Ma dove li ho perduti?Alice indovin subito ch'egli andava in traccia del ventaglio e del paio di guanti bianchi, e, buona e servizievole com'era, si diede un gran da fare per ritrovarli. Ma invano. Tutto sembrava trasformato dal momento che era caduta nello stagno; e la gran sala col tavolino di cristallo, e la porticina erano interamente svanite." Alice nel paese delle meraviglie
Mazosizmin isim babasi Avusturyali yazar ve gazeteci Leopold von Sacher-Masoch'un dogum yildonumu (27 Ocak 1836)
"Sevdigin kadina sakin guvenme, cunku kadinin mayasinda oyle tuzaklar vardir ki akil almaz. Kadinlar ne savunanlarinin ve hayranlarinin ovdukleri kadar erdemli ne de onlari cekistirenlerin ileri surdukleri kadar kotudurler. Nasil diyeyim, karaktersizlik kadinin karakteridir. Kadinin en hasi bir anda camura yuvarlanabilir, en kotusu de bir bakarsin yuce ve temiz eylemlerin kahramani oluvermis, onu horlayanlarin agizlarini acik birakmis. Her kadin -iyisi de kotusu de- her an, neler dusunmez, neler yapmaz, en tanrisal oldugu gibi en seytanca turden, en temiz oldugu gibi en igrenc turden. Uygarliktaki butun gelismelere karsin, kadin -Doga'nin elinden ilk cikisinda nasil idiyse- oyle kalmistir; yirtici disilerden farksizdir; baskisi altina girdigi duygulara gore bakarsin baglanir, bakarsin aldatir; simdi iyilikci, simdi zalimdir. Bir ahlak karakteri ancak ciddi ve derin bir kulturun urunudur. Erkek bencil ve bayagi olsa bile, birtakim ilkelere bagli kalir; kadin gibi duygularina kaptirmaz kendini. Hic aklindan cikarma bunlari, sevdigin kadina da hic guvenme." Kurklu Venus
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Never feel secure with the woman you love, for there are more dangers in woman's nature than you imagine. Women are neither as good as their admirers and defenders maintain, nor as bad as their enemies make them out to be. Woman's character is characterlessness. The best woman will momentarily go down into the mire, and the worst unexpectedly rises to deeds of greatness and goodness and puts to shame those that despise her. No woman is so good or so bad, but that at any moment she is capable of the most diabolical as well as of the most divine, of the filthiest as well as of the purest, thoughts, emotions, and actions. In spite of all the advances of civilization, woman has remained as she came out of the hand of nature. She has the nature of a savage, who is faithful or faithless, magnanimous or cruel, according to the impulse that dominates at the moment. Throughout history it has always been a serious deep culture which has produced moral character. Man even when he is selfish or evil always follows principles, woman never follows anything but impulses. Don't ever forget that, and never feel secure with the woman you love."
"Arkadasim sizi nasl sevebildigimi anlamiyor, sizi ne yakisikli buluyor ne de oyle ozel bir cekiciliginiz oldugunu dusunuyor, ustelik bana sabahtan aksama kadar baskentteki pariltili, havai yasami, orada hangi sartlarda yasayabilecegimi, bulabilecegim zengin talipleri, benden suphesiz buyulenecek asil, yakisikli asiklari anlatiyor. Ama butun bunlarin ne faydasi var ki, sevmisim sizi bir kere."
https://images-na.ssl-images-amazon....1v34MFRpiL.jpg
"My friend doesn't understand how I can love you. She doesn't think you either handsome or particularly attractive otherwise. She is telling me from morning till night about the glamour of the frivolous life in the capital, hinting at the advantages to which I could lay claim, the large parties which I would find there, and the distinguished and handsome admirers which I would attract. But of what use is all this, since it happens that I love you."
19. yuzyil Italyan operasi ekolunden gelen en unlu Italyan besteci Giuseppe Verdi'nin olum yil donumu (27 Ocak 1901)
http://kidsmusiccorner.co.uk/wp-cont...0/01/Verdi.jpg
Verdi'nin Parma, Le Roncole'deki (Roncole Verdi) evi
https://pbs.twimg.com/media/C3Gm_kMXAAEaMN2.jpg
La Traviata
https://www.youtube.com/watch?v=s8zE-WNA6os
Edgar Rice Burroughs'un unlu romanindan uyarlanan ilk Tarzan filmi Maymunlarin Tarzani (Tarzan of the Apes), 27 Ocak 1918de Broadway Theaterda gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....wMjE@._V1_.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...mo_Lincoln.jpg
Macar sair Endre Adynin olum yildonumu (27 Ocak 1919)
https://mypoeticside.com/wp-content/...60222cdb66.png
Dun, sessizce gecip gitti Paris'ten sonbahar.
Saint-Michel'e cikan bir sokaga iniyordu
Yuruyordu sicaktan uyuklayan agaclarin altinda,
Kararli, bana dogru geliyordu.
Agir adimlarla yaklasiyordum Seine nehrine.
Icimde olmus ormanlarin atesi sarki soyluyordu.
Garip bir sarki, acimasiz, kan rengi
Bana kendi olumumden soz ediyordu.
Yanima geldi sonbahar. Bir seyler soyledi kulagima
Saint Michel Bulvari korkudan tir tir titriyordu
Ve yol boyunca sen sakrak yapraklar
Nese icinde dans ediyordu.
Bir an surdu. Umarsamadi yaz, tinmadi bile,
Ve guz gulerek ayrildi Paris'ten ruh gibi bir anda.
Gecip gitti. Ama bilen kimse yok olan biteni
O agir agaclarin altinda benden baska.
1 Akademi Odulu (Insanlar Yasadikca - From Here to Eternity, 1953) ve 1 Golden Globes Odulu sahibi Amerikali aktris Donna Reedin dogum yildonumu (27 Ocak 1921)
http://24.media.tumblr.com/3b4ebb10b...gwh4o1_500.gif
https://media.giphy.com/media/l2YWyf...aTDO/giphy.gif
http://78.media.tumblr.com/ac6c91a2b...k04bo4_400.gif
Italyan yazar Giovanni (Carmelo) Verganin olum yildonumu (27 Ocak 1922)
Henuz gun agarmamisti. Uzaklarda, gepgenis, kapkara Alia duzlugunde yalniz bir komurcu isigi goz kirpiyordu, biraz daha uzayip giden Paradiso yaylasinda tan sokumunu ikiye bicen koskocaman alcak bir bulutun ustunde sabah yildizi isildiyordu. Butun kira ugursuz, acikli bir kopek ulumasi yayiliyordu. Ve hemen asagi mahalleden San Giovanni kilisesinin koca caninin tok sesi geldi, o da tehlikeyi bildiriyordu; onu San Vitonun catlak can izledi ve daha uzaktan buyuk kilisenin cani; SantAgata cani ise, minicik meydanin sakinlerinin tepesine iner gibi caldi. Birbiri ardindan Collegio, Santa Maria, San Sebastiano, Santa Teresa manastirlarinin ufak canlari da uyanmislardi. Hepsinden yukselen toplu can tangirtisi karanlikta, korku icinde, damlarin ustunde kosturuyordu.
-Hayir! Hayir! Yangin var! Traolarin konagi tutusmus!
Duvarci Ustasi Don Gesualdo
http://alessandria.bookrepublic.it/a...52010996/cover
Era ancora buio. Lontano, nellampia distesa nera dellAla, ammiccava soltanto un lume di carbonai, e pi a sinistra la stella del mattino, sopra un nuvolone basso che tagliava lalba nel lungo altipiano del Paradiso. Per tutta la campagna diffondevasi un uggiolare lugubre di cani. E subito, dal quartiere basso, giunse il suono grave del campanone di San Giovanni che dava lallarme anchesso; poi la campana fessa di San Vito; laltra della chiesa madre, pi lontano; quella di SantAgata che parve addirittura cascar sul capo agli abitanti della piazzetta. Una dopo laltra serano svegliate pure le campanelle dei monasteri, il Collegio, Santa Maria, San Sebastiano, Santa Teresa: uno scampano generale che correva sui tetti spaventato, nelle tenebre.
No! no! E il fuoco! Fuoco in casa Trao! San Giovanni Battista!
Isvecli aktris Ingrid Thulinin dogum yil sonumu (27 Ocak 1926)
https://media.giphy.com/media/VxfFgeufSSEJG/source.gif
https://78.media.tumblr.com/d7bc6d8f...xeqqo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/6591EMA86qlS8/giphy.gif
Amerikali aktor ve yapimci James Cromwell'in dogum gunu (1940)
https://pbs.twimg.com/media/C3LdiKPW8AAvDxa.jpg
Ingiliz progresif - psikedelik rock grubu Pink Floydun bestecisi ve bateristi Nick Masonin dogum yildonumu (27 Ocak 1944)
http://78.media.tumblr.com/fb57fa038...ovngo2_500.gif
https://38.media.tumblr.com/699adab0...whqbo1_500.gif
Amerikali aktris Mimi Rogersin dogum gunu (26 Ocak 1956)
https://iconicimages.net/app/uploads/2017/01/TOF385.jpg
https://vinnieh.files.wordpress.com/...ana-fowley.jpg
Kral (Elvis Presley), Heartbreak Hotel single'ini 27 ocak 1956 tarihinde yayinladi.
https://streamd.hitparade.ch/cdimage..._hotel_s_4.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=e8jAqvmnsIk