Bana kalırsa.

Aslında bugünüm çok kötü geçti.
Bi bankadan ATM den para çekip, başka bankanın ATM sine yatıracaktım.

Para çektiğim bankanın ATM si, parayı verdi kartı yuttu. Şubeye girdim, kart gitti, yenisi bi ay sonra dediler.
Parayı yatırmaya gittim, ATM parayı aldı arıza verdi, kartı iade etti, parayıda yuttu.

İlk banka kartımı yuttu, ikinci banka parayı yuttu. Şaka etmiyorum gerçek.

Normalde böyle bir günde en az 5-6 leşim olurdu, ancak çok az sağa sola saldırarak olayı geçiştirdim. Sadece tablaya vurdum ama bişey olmadı. Tablaya vurma sebebimde, parayı yuttu diye bankanın alo servisine kayıt yaptıracağım, yarım saat reklam dinlettiler.

Her neyse, ciddi bi para kaptırdım, ama şu an sinirli değilim ilginç.

Sanırım geçende yaptığım meditasyonun etkisi.

Görüyorsunuz meditasyonun etkisini.!!! Bilmiyorsanız hemen öğrenin derim. Ama gerçek bi guru dan öğrenin.
Her neyse yaw...

Aynı bankanın atm sine(TEB) 2 yıl öncede para kaptırmıştım. 10 günde bayağı bi kavga dövüşten sonra geri alabilmiştim. Oda 2 taksitte.
Bakalım bu sefer ne olacak.?

gecmis olsun. bu meditasyon filan ise yariyormu gercekten?

Alıntı:

---

Originally Posted by Moruk

gecmis olsun. bu meditasyon filan ise yariyormu gercekten?

---

Vay moruk hoş geldin. :)
Niye bilmiyorum seni gördüğüme sevindim.

Meditasyon bende işe yarıyor.

Normalde meditasyon yapsamda yapmasamda hayatımdaki gelişmelerde hiç bir değişiklik olmuyor.
Mesela başıma 1 ayda 5 kötü olay, 5 de iyi olay geliyor diyelim.

Meditasyon yapmamışsam, hep 5 kötü olaya odaklanıyorum. Karamsar oluyorum.
Ama meditasyon yapmışsam, ilginç bir şekilde 5 iyi olaya odaklanıyorum. Karamsarlığım pek olmuyor.

Başkasında nasıl etki ediyor bilmiyorum. Herkeste böylemidir hiç bir fikrim yok.

2 veya 3 günde bir, yarım saat bana yetiyor.

eyvallah tesekkur, bilmukabil bende ayni sekilde..

galiba beyni önden hazirlama oluyor bu, bir tür psikolojik carpismaya
ben henüz daha denemedigimden, pek bilemiyorum tabi
önemli olaylar öncesi yapilmasi gayet iyi olur, biraz net"ten detay arastiracagim konuyu

Madem bugün haftasonu, kendi yaptığım meditasyon hakkında biraz bilgi vereyim. Aslında meditasyon ve yoga, batı Hint üretimi. Kaynağı Budha ve çok eski(Kadim) batı Hint felsefesi.
O felsefeden türetilmişler. Hindistanda, kendini dolayısı ile hayatı anlamak için kullanılıyor. Bu bilgi daha az evrilmiş batıya gelince, herşeye yaptıkları gibi maddeselleştirilmiş. Bunu yaparsan şunları elde edersin şekline dönüşmüş.

Bende Budha nın bulduğu şeyin aynısını bulduğumdan, yaptığım meditasyon, Hint meditasyonu ile aynı olması gerekir. Bu konularda o kadar çok şey biliyorumki ve İLK EL.
Başkasından duyduğum yada okuduğum şeyler değil. Bulan benim. Hali ile bilgi, aracı kişinin yorumları eklenmeden temiz taze bilgi. Yok taze değil bulalı 24 sene oldu.

24 sene oldu ve üzerine düşmedim, keşiş hayatı yaşamadım. Çok komplex ve zor bir hayatla boğuşuyordum ve 24 sene önceki bilgiler soluklaştı.

Her neyse meditasyone geleyim.

Tamamen kendini dinleme olayı.

Sessiz gürültüsüs karanlık bir yerde, gözlerini kapatacaksın, rahat bir şekilde oturacaksın. Oturma şeklin seni ne uyutacak nede uyanık tutacak. Bağdaş kurmak en iyisi. Kuramıyorsan da rahat bi şekilde otur ama yatma.
Yatarsan astral seyahate çıkma ihtimalin var, işin yoksa kayıp ara.

Neyse karanlıkta bağdaş kurdun.
Ruhsal olaylar hep yarı uykuluyken gerçekleşiyor, başta sebebini anlamıyordum, şimdi anlıyorum.

Meditasyon diyorduk.
Tamamen beynini yorum yapmaya kapamakla ilgili.
Bedenini dinleyeceksin. Kalp atışlarını, nefes alış verişlerini, vücudundan gelen istek ve sızıları dinleyeceksin. VE HİÇ YORUM YAPMAYACAKSIN. Sadece dinleyeceksin. Aslında dinlemek değil GÖZLEMEK.

Dinlemek netçede beyni çağrıştırıyor, GÖZLEM ise gözle ilgili, beyin gözden gelen bilgiyi yorumlar değilmi.?

Gözünün çalıştığını ama beyne bilgi gitmediğini düşün. Aynen bu şekilde.
Bedeni gözle ve gelen verilere kesinlikle beynin yorum yapmasın. Sadece gözlemle, anlamsızca takip et.

Beden dinlemek iki şey gerçekleştirir.
Birincisi ve en önemlisi, bedeni dışlamış olursun. Bedenin başka bir olay yada varlıkmış gibi onu seyrediyorsun. Beden sen olmuyorsun, başka bişeye dönüştürüyorsun.
BEDENİ GÖZLEMLEYEREK BEDENDEN KURTULUYORSUN. Yorum yapmayarakta bedeni sahiplenmiyorsun.

Olay bedeni dışlamakta, sahiplenmemekte. Gözlemek bu işe yarıyor.

İkincisi ise, bedenden gelen verileri gözlemleyerek zihni bu şeyle meşgul ediyorsun. Meşgul etmesen, beyin yoruma geçecek. Ama meşgul edip yorumlamayınca, hem bedenden kurtuluyorsun, hemde yorum yapmayarak zihni serbest bırakıyorsun.

Ne kadar yapabilirsen. Başlangıçta 5-10 dakka bile yetebilir.
İleride belki saatlere çıkarırsın.

Oturdukça bedenin ağrı sızı verisi göndermeye başlayacak.
Yapabildiğin kadar bu verileri gözlemleyeceksin, sahiplenmeyeceksin. Aha bacağım uyuştu, aha kolum kaşınıyor diye yorumlamaya geçmeyeceksin.
Kol ağrıyor, bacak uyştu diye gözlemle. Bacağım diye değil, başka birinin bacağıymış gibi. beden senin değil. Sen gözlemcisin.

Keşiş hayatı yaşayıp üzerine düşşem, eminim korkularımı yenip bedenden tamamen özgür kalacağım. Ancak bende korku var. Bedenden uzaklaşmaya başladığım anda korku devreye giriyor. Fazla ileri götüremiyorum.

Bundan daha net ve temiz anlatım da bulamazsın herhalde. Batılılar anlatırsa, süslüyorlar, bilgiyi pazarlıyorlar. Maddi çıkar için değiştiriyorlar.
Bu tür bilgiler Hintli guru lardan alınmalı. Kesinlikle başkasından değil. batılılar, aman aman. İntihara kadar götürürler, onlarınki tamamen çıkar düzeni.

Ali cemal abi boşver zihin boşaltmayi...sinemeke otu alıp bağırsakları bosaltmak bu millete daha çok yarar....Acaip ise yarıyor....,[emoji23][emoji23][emoji23]

MI MAX cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

human ın örneğinden yola çıkarak meditasyona gönderme yapayım. Bağırsakları boşaltmıyorsun, bağırsakları boşaltan adamı gözlemliyorsun. 1 taşla 2 kuş.

Normalde bu yöntemi uyanıkkende çok yapıyorum, düşük dozda.
Dediğim gibi dozu artırırsam, bedene geri dönemem diye beynimi korku kaplıyor. Korkuyu aşamadım bi türlü.

20 sene kadar önce, gündüz meditasyonunu abartmıştım. Vücudumda ağrı hissetmez olmuştum, elimi yüksek derece yanık oluşturacak kadar yakmıştım.
Sonra bıçakla parmağımı kesip hiç bir şey hissetmeyince, günlük hayatımı geçirirken, uyanık meditasyon yapma olayından vazgeçtim.

Çünki bedeni korumak gerekir, hayatın içindeyken bedenden kurtulmak mantıklı değil.

Parmağın kolun kesilecek, bacağın kopacak, farketmeyeceksin. Belgesel seyreder gibi seyredeceksin.? Sonra ne yapacaksın.? Kol bacak göz kaybetmek mantıklı gelmedi.
Bunları düşünüce uyanıkken, günlük hayatımı yaşarken yaptığım meditasyonu kestim.

Vay vay vay, anlatınca bakıyorumda. Ne yollardan geçmişim yaw...

Enflasyon açıklandı beklenenden düşük çıktı. Niye? Yine hesaplama yöntemini değiştirmişler. Anladığım kadarı ile, orta sınıfın yani paralı kısımın gittiği yerlerden hesaplamayı bırakıp, parası az kısımın gittiği yerlerden hesaplamaya başlamışlar.
Türkçesi, migros yerine BIM den fiyat almaya başlamışlardır.

Böyle giderse, Kenya daki fiyatlarla bizim enflasyonu hesaplamaya başlayacaklar.

BIM deki fiyatlardan hesaplanmasında sorun yok. Millet o tür marketlere yöneldiğinden tabiki oralardanda hesaplayacaklar. Sorun öz de. daha düşük çıkacağı için oralara girdiler. Problem şurda, önceki verilerin başka yerden alınmış, şimdiki verilerin başka yerden. İkisini kıyaslıyorsun. Enflasyon öyle hesaplanmaz, aynı yerdeki aynı üründen değişim hesaplanır. İstanbulda et fiyatı farklıdır çünki maliyetler ve alanın refah düzeyi farklıdır. Gaziantepte aynı etin fiyatı farklıdır. Dün İstanbul eti fiyatı ile enflasyon hesaplarken, bugün Gaziantep etini baz alıyorsan ve ikisini kıyaslıyorsan, o zaman tabiki hatalı iş yapıyorsun. Tabi bu son numaraları. Asıl hileyi ağırlıklarda çarpanlarda ve sepette yapıyorlar. Ürünlerin özünde yapıkyorlar. Onlarla bile kurtaramadılar, şimdi ciro sistemine geçtiler.

İlk farkettiğimde yazmıştım ve yıl 2006 idi. O zaman bana neredeyse deli gözü ile bakılmıştı. Aradan 13 sene geçmiş ve TV yorumcuları yeni yeni yaw veriler uydurma galiba demeye başladılar. Hepsi soytarı. Gerçeği söyleyeni bi daha çıkarmıyorlar, afaroz ediyorlar.

Bu arada ABD verileri ile dow coşmuş diyorlar.
Verilere baktım, zirveden aşağı gidiyor.?
Niye veriler iyi diye coşmuşlar.?

Çünki bazı verilerde beklentiyi düşük tutmuşlar, beklentinin üstünde gelincede bayram yapmışlar. Gerçeklerden uzak, FEDin trilyonlarının içinde bir hayat sürdürüyorlar. Bizim TV ekonomistleride aynı. Bu ülkenin varlıklarının içinden yorum yapıyorlar, hepsi haramilerin temsilcisi.
Gidin bide sanayiden yorum yapın, tarım alanına gidin yorum yapın, hizmet, madencilik sektörlerine gidin. Bizzat fabrikalarda tarlalarda yorum yapın.

Geçen gece blumbergdeki haber progamına şaşırmıştım. baktım bi sanayi şirketindeler ve program yapıyorlar. Zaman geçti detayı unuttum, yazacaktım.

Alın süper denen ABD verileri. Blumbergde yazmış.

Bugün açıklanan veriye göre ISM imalat dışı endeks Nisan'da 56.1'den 55.5'e geriledi.
Fiyatlar endeksi 58.7'den 55.7'ye gerilerken yeni siparişler endeksi 59'dan 58.1'e geriledi. İstihdam endeksi ise 55.9'dan 53.7'ye indi.

Veriler abd ve asyaya göre çok iyi, ancak aşağı gidiyor.