Ben ders notlarını hazırlarken siz de şu aşağıdaki soru üzerine düşünün biraz.
Bir nesne (ister canlı ister cansız olsun) en çok neresinden zarar görür. ?
Printable View
Ben ders notlarını hazırlarken siz de şu aşağıdaki soru üzerine düşünün biraz.
Bir nesne (ister canlı ister cansız olsun) en çok neresinden zarar görür. ?
Derse başlamadan önce bir konuya açıklık getireyim.
Bu topikteki yazılar ilk okuduğunuzda, kendini beğenmişlik, ders veren bir ifade, ona buna kızan bir tavır olarak algılanabilir. Benim de huysuz bir bunak olduğum gibi anlaşılabilir.
Gerçek öyle olmayıp, gerçek topiğin formatı gereği öyle davranıyor olmamdır. :he:
Yoksa gördüğünüz gibi, atıp tutuyorum, sonra da yanıldığım ortaya çıkıyor. Ben de çıkıp "yanılmışım" diyorum. :he:
Bazen kendimi kaybediyor ve çok atıyor olabilirim.
Attığımı düşündüğünüzde "atma" diyebilirsiniz.
Atma dediğinizde anlamıyor olursam bir de ingilizce olarak "don't horse" deyin. :he:
Sizi çok beğenerek takip ediyorum
Emeklerinize şimdiden teşekkürler
Sizin gibi insanların sayısının artması dileklerimle!!
Soruya cevap gelmemiş.
Başlayalım o zaman derse.
Arkadaşlar. Bir nesne, ister canlı olsun, ister cansız, ister teori olsun isterse hipotez, ister portföy olsun, ister yatırım, ister insan olsun, isterse toplum... En büyük zararı en zayıf noktalarından görür.
Askerlik yapanlar bilir. Tankların en zayıf noktalarının (motor ve egzost kısmının olduğu) arka tarafı ile, paletleri olduğu öğretilir.
Gemiler için, suyun altında kalan kısımları ve dümen sisteminin en zayıf noktaları olduğu bilinir.
Bir insanın birden çok zayıf noktası olabilir.
Ama en zayıf noktaları eli, dili, belidir. (Bununla ilgili atasözümüz bile vardır.)
Mesela şimdi bu Corona Günlerinde uzmanlar ne diyor. Elini yıka, elini ağzına burnuna götürme diyor. Niye.. Çünkü elimiz, dilimiz (ağzımız) zayıf noktalarımız biyolojik olarak..
Bir de burnumuz var mesela. O da burnumuzu her bi yere soktuğumuz için olsa gerek.. (Bununla da ilgili atasözümüz/deyimimiz vardır.) :he:
Siz bu yazdıklarımı okuyup iyice sindirin.
Bir de konuyu nasıl para piyasalarına, yatırıma ve tekniz analize bağlayacağımı merak edip durun. :he:
Merak dedim de aklıma geldi.... Merakımızın da zayıf noktamız olduğunu söyleyen atasözümüz de var. :he:
Mesela şimdi güncel konu bu virüs meselesi.
Birazcık bunu analiz edelim.
Nerden başladı bu virüs..... Çinden....
Peki.. Çin toplumunun en zayıf noktaları nelerdir sizce. ?
Abi bu fotoyu paylaşmak da bi seçenek olabilir.
https://i.resimyukle.xyz/VC9TUW.jpg
En zayıf noktaları boğazları, sırtı yukarı bakan her şeyi yemeleri olabilir mi?
Türkçe bilmemeleri de bi zayıflık olabilir örneğin. :he:
Neşet Ertaş ya da bi Ege, Kars, Sivas, Diyarbakır, Yörük türküsü dinleyememeleri dinleseler de o tadı hiç alamayacak olmaları. Lahmacun, künefe sevmemeleri. Bi de malları zayıf yav. Çin malı sağlam olmaz. E şıkkı hepsi.
Ooo.. Osman bakıyorum da gelmişsin.
Oraletini çay kaşığını kapmış gelmişsin. Bak daha önce de dedim, oraletini çay kaşığıyla karıştırmana gıcık oluyorum. Artık bir oralet kaşığı edinsen diyorum. :he:
Abi sen yokken borsada çok kötü şeyler oldu. Mallar elimizde patladı, aha burdan döner, şurdan döner diye diye satmadık, eeehh eytere beaaa satıyorum a me ka dediğimizde ise bi baktık ki satamayacağımız kadar düşmüş hisselerimiz.
Zarar kesmeyi, istop etmeyi öğrenemedik çoğumuz hala. Nato kafa nato mermeriz. :/
Hoş geldin bu arada. :)
Evet...
Az önce gıda konusuna hakim birisi olan OraletalttireOsman arakadaşımız konuya biraz açıklık getirdi. :he:
Çin toplumunun binlerce yıldır en zayıf noktalarından ikisi beslenme alışkanlıkları, belli alanlardaki nüfus yoğunlukları ve bu yoğun nüfusun hareketliliğidir.
İşte zarar da tam olarak buralardan geldi.
Bir nesne en zayıf noktasından gördüğü zarara karşı koymak için de en güçlü noktalarını kullanır. ( Bunu da dersimizin ilerleyen bölümlerinde anlatacağız.)
Sonra Iran zarar görmeye başladı. Sanırım zayıf noktaları topluluklar halindeki dini ritüelleri zarara sebep oldu.
Sonra Italya.
Bilirsiniz italyanlar ürettikleri sükseli ürünleri dünyaya sükseli fuarlarla lanse ederler.
Dünyanın her yerinden insanlar gelir bu fuarlara.
Bir diğer zayıf nokta, akdeniz insanının doğasında olan rahatlığı.
Bir diğer nokta yaşlı nüfusun fazlalığı.
Ve bir diğer zayıf nokta..... Ki en önemlisi olabilir bu.
Son yaşadığı ekonomik krizden çıkmakta zorlanan bu ülke özelleştirmeye ağırlık vererek sağlık sisteminde büyük özelleştirmeler yapmış. Sağlık sistemini büyük oranda özelleştirdiği için de ani ve yoğun bir hasta sayısı karşısında sağlık sistemini organize etmekte zorlandı.
Sonra da Avrupa'ya sıçradı bu meret şey.
Soru şu.
Avrupa'nın zayıf noktaları ne ya da nelerdir. ?
Var mı cevabı olan. ?
Avrupa derken Avrupa Birliğini kastetmiştim.
Avrupa'nın en zayıf noktaları konusunda kimse bir cevap vermediyse ben kendi Görüş açımı yazayım.
Avrupa'nın en zayıf noktalarından birisi ülkeler arası sınırların olmamasıdır. İsteyen istediği yere gidebiliyor kolayca.
Sanırım anlaşıldı bu zayıf noktalar meselesi.
Zaten hepimiz biliriz ki, zincir de zararı en zayıf halkasından görüyor.
Yarın devam ederiz.
İyi geceler.
Bu akşam film izlediğim için dersler boş geçti.
Yarın devam ederiz.
İzlediğim film : Aamir Khan'ın pk isimli filmi. İzlemeyene tavsiye ederim izlemesini.
Bu zayıf noktalar ve zarar konusunu anlatabildiysem/anlayabildiyseniz şimdi de para piyasalarında işlem yaptığınızdaki hallerinizi düşünerek zayıf noktalarınızı düşünün bakalım.
- Tezcanlılık mı ?
- Aşırı duygusallak mı. ?
- Korku mu.?
- Keredili işlem mi. ?
- Kaldıraçlı işlem mi. ?
- Arkadaşlarınız mı. ?
- Her duyduğunuza, okuduğunuza kolayca inanmak mı. ?
- İyimserlik mi, karamsarlık mı. ?
- Körlük mü.?
- Mantıklı olmak mı. ?
Hangisini yazalım birkaç tane var.
Aklınıza gelenlerin hepsini. ( Benim listem dışında da varsa onu da yazın.)
Hep birlikte değerlendirelim. Belki bizzat kendi kendinize faydanız olur.
Sonuçta, zayıf noktalarını güçlendirenler, zararlarını, güçlendiği kadar azaltacaktır. Ya da güçlü yanlarını daha etkin kullanmayı öğreneceklerdir.
Mantıklı olmak, mantıken düşünmek nasıl zayıf noktamız olabilir ki diyeceksiniz şimdi.
Diyecek misiniz. ?
Demeyeceksiniz sanırım. :)
Ben gene de açıklayayım bu konuyu.
Bilgiye, deneyime ve gerekli veriye sahip değilseniz, kısaca donanımınız zayıf ise sadece mantığınız sizi yanıltır.
Mesela, farklı kültür profilindeki insanların gelip geçtiği bir sokakta insanlara şu soruyu sorun. "Bir leblebi ile bir karpuzu aynı yükseklikten serbest düşmeye bıraksak hangisi önce yere değer.?"
Soruyu duyanların donanımları yeterli değilse hemencecik mantığı devreye girer ve Karpuz cevabını verir.
İkinci soruyu sorarsınız... "Emin misiniz.?"
Azıcık düşünür ve "Mantıken Karpuzun önce düşmesi gerekir." der.
Mesela,
Finans piyasalarında 10 günde 5% yükselen bir finansal varlık, bir yılda ne kadar yükselir diye sorsak.
Hemen mantık devreye girer, içler dışlar çarpımı yaptırır kafadan. 10 günde 5 ise, 365'de kaçtır. Mantıken 165%'den fazladır dedirtir adama.
Cevabınız ne olursa olsun. Benim için önemli değil. Sizin için önemli.
Doğru cevap, ikisi de aynı anda yere değer.
Ama mantığı ile cevaplayan kişi bir türlü inanmaz bu bilimsel fizik kuralına. İllaki deneyelim de görelim der.
Denediğinde zarar eder. En basitinden bir karpuzu ve bir leblebiyi bir köprüden suya atarak, hem leblebiden, hem karpuzdan olur.
Leblebi neyse de, "daha karpuz kesecektik, onu da suya attın." deriz.. :oleyo:
Ailecek takip ediyoruz ama
bi ara gevurüstan a gidiyorsunuz sonra ailecek
takibi bırakıyoruz :evil:
Anlatabildim mi acaba bu mantık meselesini.
Sonuç olarak, bilgi, veri ve deneyim yok ise mantık tek başına sizi yanıltır.
Karpuz leblebi sorusunu kime sorarsanız sorun "bilmiyorum" cevabını da alamazsınız. Çünkü herkesin bir mantığı vardır ve çok hızlı devreye girer. Çoğunluğun mantığı da genelde aynı yönde cevap üretir. Çünkü "bilmiyorum/bilmem" deme ezikliğini yaşamak istemeyen bir psikolojiye sahiptir çoğunluk.
İşte biz buna "kitle psikolojisi" diyoruz. :)
Mantıklı olmak konusunu daha anlatalım mı. ?
Anlaşılabilir olabildim mi bu konuda. ?
Mantıklı olmak konusunda sorusu olan, aklına bir şey takılan varsa yarın akşam (hep beraber) değerlendiririz.
İyi geceler.
iyi geceler
SM-T817 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Teşekkürler. :wave:
Evet.
Mantıklı olmanın nasıl bil zayıflık olduğunu anlatmaya çalıştım.
Daha anlaşılır olması için bir örnek daha vereyim.
Örneğin;
Hayali bir borsa yatırımcımız var. Yeterli donanımı yok ama parası ve mantığı var. Bu işler kumardır diyenlere de "mantıklı işlem" yaptığını söyleyerek öz savunma yapıyor. :he:
1000 lira parası var. Başlıyor işleme ve 10 liradan 10 adet kağıt alıyor. Kağıt, ertesi gün piyasalarda beklenmeyen bir kaos sebebiyle 9 liraya düşüyor.
Ne diyor mantığı bu arkadaşa..... "Elindeki kadar daha alırsan maliyetin 50 kuruş düşer." Doğal olarak mantıklı hareketi yapıyor arkadaş.
O da ne. Düşüş dalgası durmuyor. Kağıt bir gün sonra da 8 lira. Yene mantık devrede. Yine maliyet düşürme çabası.
Yine düşüş, kağıt 7 lira. Mantık devrede.
Ertesi gün bi daha düşüş, mantık devrede.
Ertesi gün bi daha düşüş, bu sefer mantık ile birlikte inat da devrede.
:he:
Derken 1000 lira bitene kadar kağıt düşmüş 4 liraya. Hem de çok hızlıca.
Arkadaş bakıyor, kağıdın piyasa değeri 4 lira, kendi maliyeti 7 lira.... Ama mantığı hala ona gerçekte kağıdın 10 liralık bir kağıt olduğunu, 10 liralık kağıda 7 lira ortalama maliyet ile sahip olduğunu söylüyor.
Sonra ne oluyor. ?