-
"Muhtemelen cok basarili bir bilgisayarci olacaksin. Ama hayatin boyunca kizlarin seni bir inek oldugun icin sevmedigini dusuneceksin. Ve ben bunun dogru olmayacaginiż bilmeni isterim. Seni sevmeyecekler cunku sen hiyarin tekisin./ You are probably going to be a very successful computer person. But you’re going to go through life thinking that girls don’t like you because you’re a nerd.I want you to know... that that won’t be true. It’ll be because you’re an asshole."
https://media.giphy.com/media/u1ipMo7BdSORy/giphy.gif
https://images.gr-assets.com/hostedi...a/14980570.gif
Sosyal Ag (The Social Network 2010), Yonetmen: David Fincher
-
"Etrafim insanlarla cevrili olsa bile kendimi cok yalniz hissediyorum. / I just feel so alone, even when I’m surrounded by other people.“
http://78.media.tumblr.com/tumblr_m8...5yzjo1_500.gif
Bir Konusabilse (Lost in Translation, 2003) Yonetmen: Sofia Coppola
-
Fransiz oyun yazari Moličre'in (Jean-Baptiste Poquelin) olum yildonumu (16 Subat 1673)
http://www.rugusavay.com/wp-content/...e-Quotes-5.jpg
"Insan baskalarini yargilamadan, kendine uzun uzun ve dikkatle bakmalidir."¯
https://pbs.twimg.com/media/C4xYCTAW8AE6rt0.jpg
"Egitimli bir aptal cahil bir aptaldan daha aptaldir."
-
1906 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Italyan sair Giosuč Carducci’nin olum yildonumu (16 Subat 1907)
http://slideplayer.it/slide/937147/2...+d+autunno.jpg
Ah bu sokak lambalari, nasil da izliyor biribirini
agaclarin ardindan miskin miskin,
yagmur damlatan dallar arasindan
esneyip isiklarini camur uzerine yansitarak.
Aci dolu, keskin, tiz dudugunu otturuyor
yakinlarda lokomotif. Kursun renkli
gokyuzu, sonbahar sabahinda
cepecevre sariyor bizi devasa bir hayalet gibi.
Sen de Lidia, dalgin dalgin uzatiyorsun bileti
kesmesi icin biletciye,
daralan zamana birakiyorsun
guzel yillari, mutlu anlari, anilari.
Carpilip kapanan kapilar
sanki hakaret dolu; alay eder gibi son
cagri hizla kulaklarda cinlayan,
yagmur iri damlalarla dovuyor camlari.
Madeni govdesinden emin canavar
pufluyor, hirildiyor, sarsiliyor, ates sacan
gozlerini aciyor; karanligi kat ediyor dev,
cevreye meydan okuyan bir ciglikla.
Hareket ediyor acimasżz canavar hizli vagonlariyla,
ucarcasina alip goturuyor askimi da.
Ah, o guzel tullu beyaz yuz,
el sallayip kayboluyor karanlikta.
Ah, o tatlż yuz pembe beyaz,
o, yildizlar gibi parlak huzur dolu gozler,
o beyaz puruzsuz alin,
gur, luleli saclarin cevreledigi.
Titresiyordu yasam ilik havada,
yaz yaklasiyordu bana gulumsediginde;
Haziranda ilkbahar gunesi
piril piril, mutluydun ben operken seni
ve kestane renkli isil isil saclarinin arasindaki
korpe yanagini; gunesten daha guzel
duslerim, hale gibi,
sariyordu seni, narin kadinim.
Ve ben yagmur altinda, yogun sis icinde
donuyorum simdi; karismak isterdim yagmura, sise;
yalpa vuruyorum sarhos gibi, yokluyorum vucudumu:
ben de mi hayaletim yoksa?
Ah, bu dusen yapraklar, donduruyor icimi,
devamli, suskun; yuregimi parcalayarak...
Sanirim, tek ebedi bir kasim
var dunyanin her yerinde.
Ne iyi, yasamin anlamini yitirenlere,
ne hos bu golge, bu sis:
ben isterim, isterim ben de kapilmak
ebediyete dek surecek bu sise.
-
-
-
-
-
-
Finli melodik death metal grubu Children of Bodom, ilk cikis albumu Something Wild’i 16 Subat 1997’de Spinefarm Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://cps-static.rovicorp.com/3/JP...er=allrovi.com
-
Ispanyol post-romantik, siir ve kisa oyku yazari Gustavo Adolfo Bécquer’in dogum yildonumu (17 Subat 1836)
http://www.ofrases.com/frases-imagen...fo-becquer.jpg
Havadir ic cekisleri, havaya karisir.
Sudur gozyaslari, denize karisir.
Soyle, kadinim, ask unutuldugunda
Bilir misin, nereye karisir?
Sighs are air and go to the air.
Tears are water and go to the sea.
Tell me, woman: when love is forgotten,
Do you know where it goes?
http://quefrases.de/images/quotes/gu...esia-dices.jpg
Siir ne ki?- diyorsun, mavi
gozlerini gozlerime mihlarken.
Žiir ne mi? Soracak miydin sen de?
Siir... Sensin Ya!.
'What is Poetry?' You ask as you nail
Your blue pupil on mine.
And is it you who ask it to me?
Poetry is you!
-
Alman sair Heinrich Heine'nin olum yildonumu (17 Subat 1856)
http://www.messages.oriza.net/italia...e-un-fiore.jpg
Bir cicek gibisin
Oyle tatli oyle guzel ve saf
Sana bakiyorum ve huzun
Sokuluyor gonlume yavasca
Sanki ellerimi senin
Basinin uzerine koymus
Tanridan seni boyle saf, guzel
Ve tatli tutmasini diler gibiyim
Dilber peri kizi cikmis oturmus
Tepeye, ustunde butun ziyneti, guzelligi;
Altin basina isiklar dusmus;
Tariyor altin orgulerini.
http://bianet.org/system/uploads/1/a...rich-Heine.jpg
La bellissima fanciulla
sta lassł, mostra il tesoro
dei suoi splendidi gioielli,
liscia i suoi capelli d'oro
-
Librettosunu Antonio Somma’nin yazdigi, Giuseppe Verdi’nin besteledigi uc perdelik Maskeli Balo (Un ballo in maschera) ilk kez 17 Subat 1859’da Roma, Teatro Apollo’da sahnelendi.
http://www.italymagazine.com/sites/d...ery/ballo2.jpg
https://images.eil.com/large_image/G...ERA-534119.jpg
-
Isvicreli kasif ve yazar Isabelle Eberhardt’in dogum yildonumu (17 Subat 1877)
“Bir ev, bir aile, bir mulk veya kamusal bir gorev sahibi olmak, belirli bir gecim yoluna sahip olmak ve sosyal makine icinde yararli bir cark olmak. Butun bunlar insanlarin buyuk cogunluguna, entellektueller ve hatta kendilerini butunuyle ozgurlestirmis addedenlere bile, gereklilik hatta zaruret olarak gorunur. Ancak, bu tur seyler otekilerle temastan, ozellikle duzenli ve surekli bir temastan dogan farkli bir tur kolelik bicimidir sadece.” Unutusu Arayanlar
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“To have a house , a family, a property, or a public function, to have a definite means of livelihood and to be a useful cog in the social machine, all these things seem necessary, even indispensable to the vast majority of men, including intellectuals, and including even those who think of themselves as wholly liberated. And yet such things are only a different form of slavery that comes of contact with others, especially regulated and continued contact.”
“Uzgun yuzlu gezgin haklidir. Dilenmeksizin talep ettigi kutsal ekmek onun hakkidir. Talebinin yerine getirilmesi kucuk bir tazminat, dunyadaki adaletsizligin bir kabulu anlamina gelmektedir.”
https://images.gr-assets.com/books/1...75l/510631.jpg
“And he is right, the sad-faced wanderer. The sacred bread he demands, without begging for it, is his by right, and the giving of it is only a feeble compensation, a recognizing of the injustice that is in the world"
-
Librettosunu Giuseppe Giacosa ve Luigi Illica’nin yazdigi, Giacomo Puccini’nin besteledigi uc perdelik Madam Butterfly, ilk kez 17 Subat 1904’de Milano, Teatro alla Scala’da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-Butterfly.jpg
https://giacomopuccini.files.wordpre...-butterfly.jpg
-
The Armory Show ( International Exhibition of Modern Art), 17 Subat 1913’de New York 69. Alay Silahhanesi binasinda actigi sergide Picasso, Matisse ve Duchamp'i Amerikan halkiyla tanistirdi.
http://1.bp.blogspot.com/-Fuf6Wb-nwg...rmory+Show.jpg
http://hyperallergic.com/wp-content/...Armory-640.jpg
https://hyperallergic.com/wp-content...Armory-640.jpg
-
Italyan aktor, futbolcu ve gazeteci, Baba 3 (Il padrino - Parte III) filminde Kardinal Lamberto karakterini canlandiran Raf Vallone’nin dogum yildonumu (17 Subat 1916)
http://www.poro.it/rafvallone/Raf_El..._1952._635.jpg
http://www.geocities.ws/guelph4ever/Godf3Paus.jpg
-
Polisiye ve gerilim romanlari yazari Ingiliz Ruth Rendell’in dogum yildonumu (17 Subat 1930)
"Evlilige inanmiyorum ama aklim celindi bir kere. Evlilik, gercekten de bir olum makinesi tarafindan yutulmanin ilk asamasi." Timsah Kusu
https://pictures.abebooks.com/SOUTHW...2076374118.jpg
“I don't believe in marriage but I allowed myself to be persuaded. Marriage is really the first step in getting swallowed up in the killing machine.”
“Hicbir sey sehvet kadar cabuk gelmez ve hicbir sey cinsel arzu kadar hizli kaybolamazdi. Sanki vucudunun her yerine buz gibi bir su dokulmustu.”
https://moly.hu/system/covers/big/co...jpg?1395372252
“Nothing comes so quickly as sexual desire and nothing ebbs so fast as sexual willingness. It was like feeling cold water poured over her body.”
-
-
Cinli yazar Mo Yan’in (Guan Moye) dogum gunu (17 Subat 1955)
“Koyumuz aslinda sazlik ve calilarin bol oldugu, icinde tilki ve yabani tavsanlarżn gezindigi bir oyun bahcesiymis, daha sonra cobanlar icin birkac kulube yapilmis, ardindan bu kulubeler azili katillerin, sefil sarhoslarin, umutsuz kumarbazlarin yuvasi olmus. Ev yapip toprak surerek koyu kendi oyun bahcelerine cevirmisler, buradan zorla surulen tilki ve yabani tavsanlar, ayrilirken insan irkini kinayan cigliklar atmis. Koy simdi harabe halindeymis, onu insanlar insa etmis ve yine insanlar yikmis. Simdi gercekten de yikiżntilarin uzerine insa edilmis, aci ve nesenin birbirine karistigi, uzgun bir oyun bahcesiymis.” Kizil Dari Tarlalari
https://cdn2.penguin.com.au/covers/o...0099451679.jpg
“At one time the site had been a wasteland covered with brambles, underbrush and reeds; it became a paradise for foxes and rabbits. Then a few huts appeared and it became a haven for escaped murderers, drunks, gamblers, who built home, cultivated the land and turned it into a paradise for humans driving away the foxes and wild rabbits, who set howls of protest on the eve of their departure. Now the village lay in ruins; man created it and man had destroyed it. It was now a sorrowful paradise, a monument to both grief and joy, built upon ruins.”
-
John Lennon, 6.studyo albumu Rock 'n' Roll’u 17 Subat 1975’de Apple Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.cdandlp.com/2012/07/imgL/115479337.jpg
-
AC/DC, ilk albumu High Voltage’i 17 Sunat 1975’de Atco Records etiketiyle Avustralya’da piyasaya surdu.
http://www.amiright.com/album-covers...gh-Voltage.jpg
-
Amerikali rock grubu Eagles, ilk derleme albumu Their Greatest Hits (1971-1975), 17 Subat 1976’da Asylum Records etiktiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....yL._SX355_.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=LT-3tppoYo4
-
Italyan ressam Michelangelo Buonarroti’nin olum yildonumu (18 Subat 1564)
Adem'in Yaratilisi, (La Creazione di Adamo-The Creation of Adam, 1511 )
http://d-art.it/wp-content/uploads/2...ne-710x362.jpg
-
Yunan yazar, sair, siyasetci ve filozof Nikos Kazancakis'in dogum yildonumu (18 Subat 1883)
"Ben bir seye ozlem duydum mu ne yaparim bilir misin? Bir daha bikip da hatirlamayacak kadar yerim yerim.Ya da tiksintiyle hatirlamak icin. Bak bir zamanlar cocukken kirazlara karsi anlasilmaz tutkum vardi. Param olmadigi icin azar azar aliyor, yiyor yine istiyordum. Gece gunduz kiraz dusunurdum, salyalarim akardi; iskenceydi bu! Gunun birinde kizdim mi, utandim mi, bilmiyorum; baktim ki kirazlar bana istediklerini yaptiriyorlar ve beni rezil ediyorlar, ne plan kurdum bilir misin? Geceleyin yavasca kalktim, babamin ceplerini yokladim, gumus bir mecidiye bulup caldim. Sabah sabah da kalktim, bir bahceye gidip bir sepet dolusu kiraz aldim, bir cukurun icinde oturup basladim yemeye. Yedim, yedim, sistim, midem bulandi, kustum. Kustum patron! O zamandan beri de kirazlardan kurtuldum; bir daha gozume gorunmelerini dahi istemedim. Ozgur oldum. Artik kirazlara bakip soyle diyordum. Size ihtiyacim yok! Sarap icin ayni seyi yaptim, sigara icin de. Hala iciyorum ama istedigim anda harp diye bicakla keser gibi kesiyorum. Tutku bana egemen olamamistir. Yurdum icinde ayni sey. Hasret cektim, biktim, kustum kurtuldum!" Zorba
https://images-na.ssl-images-amazon....19Y9Q1XA1L.jpg
"When I have a longing for something myself do you know what I do? I cram myself chockful of it, and so I get rid of it and don't think about it any longer. Or, if I do, it makes me retch. Once when I was a kid - this'll show you -1 was mad on cherries. I had no money, so I couldn't buy many at a time, and when I'd eaten all I could buy I still wanted more. Day and night I thought of nothing but cherries. I foamed at the mouth; it was torture! But one day I got mad, or ashamed, I don't know which. Anyway, I just felt cherries were doing what they liked with me and it was ludicrous. So what did I do? I got up one night, searched my father's pockets and found a silver mejidie and pinched it. I was up early the next morning, went to a market-gardener and bought a basket o' cherries. I settled down in a ditch and began eating. I stuffed and stuffed till I was all swollen out. My stomach began to ache and I was sick. Yes, boss, I was thoroughly sick, and from that day to this I've never wanted a cherry. I couldn't bear the sight of them. I was saved. I could say to any cherry: I don't need you any more. And I did the same thing later with wine and tobacco. I still drink and smoke, but at any second, if I want to, whoop! I can cut it out. I'm not ruled by passion. It's the same with my country. I thought too much about it, so I stuffed myself up to the neck with it, spewed it up, and it's never troubled me since."
-
Amerikali yazar Mark Twain'in Adventures of Huckleberry Finn (Huckleberry Finn'in Maceralari) 18 Subat 1885’de Amerika’da yayinlandi.
http://1.bp.blogspot.com/-QMoqSQnyHb...ver%5B1%5D.png
“Eski bir teneke lamba ve demir yuzuk alip ormana giderek ovalamaya basladim. Bir saray yaptirip sonra da satma hevesiyle kan ter icinde kalana kadar ha bire ovaladim, hicbir ise yaramadi, cinlerden hicbiri gelmedi.”
https://www.awesomestories.com/image...a74469812c.jpg
“I got an old tin lamp and an iron ring, and went out in the woods and rubbed and rubbed till I sweat like an Injun, calculating to build a palace and sell it; but it warn't no use, none of the genies come.”
-
Italyan araba pilotu ve otomobil ureticisi Ferrari’ni kurucusu Enzo Anselmo Ferrari’nin dogum yildonumu (18 Subat 1898)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...3rfkZPYYbKnut7
http://static.lafeltrinelli.it/stati...479_291492.jpg
"Ikinci olan ilk kaybedendir."
-
Pulitzer Odullu Amerikali roman ve kisa oyku yazari Wallace Stegner’in dogum yildonumu (18 Subat 1909)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...ner-177123.jpg
“Kalp de dahil olmak uzere bircok sey kirilir. Yasamdan alinan dersler fikir olarak degil, yara izi ve nasir olarak birikir.”
-
Amerikali yazar James Lane Allen’in olum yildonumu (18 Subat 1925)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...allen-3346.jpg
“Supheyi ve korkuyu fetheden kisi basarisizligi fetheder.”
-
Italyan yazar Luigi Pirandelllo’nun Beni Nasil żstersen (Come Tu Mi Vuoi ) oyunu ilk kez 18 Subat 1930’da Milano, Teatro dei Filodrammatici’de sahnelendi.
https://mpimg.ibs.it/images/50000002...0_0_768_75.jpg
http://www.kairosmagazine.it/wordpre...milano_010.jpg
-
1993 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Amerikali yazar Toni Morrison’in dogum gunu (18 Subat 1931)
“Yavas yavas butun izler yok olur. Unutulan yalniz ayak izleri degildir. Her sey, su, suyun altindakiler, hepsi gider, sadece hava kalir. Unutulanin nefesi bile kalmaz. Yagmur oluklarinda ruzgar, baharda cabucak eriyen buz gibi, hava gibi gecip gider. Bir opucuk isteyen haykirisi bile duyulmaz.” Sevilen
http://16411-presscdn-0-65.pagely.ne.../151576338.jpg
“By and by all trace is gone, and what is forgotten is not only the footprints but the water too and what it is down there. The rest is weather. Not the breath of the disremembered and unaccounted for, but wind in the eaves, or spring ice thawing too quickly. Just weather. Certainly no clamor for a kiss.”
“Sevginin asla sevenden daha iyi bir yani yoktur. Kotu insanlar kotu bir bicimde, sert insanlar sert bir bicimde, gucsuzler gucsuz, aptallar aptalca sever, ama basibos bir adamin sevgisi asla guvenli degildir. Sevilenin bir kazanci yoktur. Yalnizca seven alir sevgiden payini. Sevilen ise yolunmus kaza doner, etkisizlesir, sevenin bakislarinda donup kalir.” En Mavi Goz
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Love is never any better than the lover. Wicked people love wickedly, violent people love violently, weak people love weakly, stupid people love stupidly, but the love of a free man is never safe. There is no gift for the beloved. The lover alone possesses his gift of love. The loved one is shorn, neutralized, frozen in the glare of the lover’s inward eye.”
-
Japon asilli Amerikali muzisyen ve sarkici, John Lennon’in sevgili esi Yoko Ono’nun dogum gunu (18 Subat 1933)
http://haber.sol.org.tr/sites/defaul...ohn-lennon.jpg
https://i0.wp.com/plakdukkani.org/wp...00%2C900&ssl=1
-
Italyan sarkici ce sarki sozu yazari Fabrizio De André'nin dogum yildonumu (18 Subat 1940)
http://www.nostraitalia.it/wp-conten...-DE-ANDRE.jpeg
"Come ti senti amico, amico fragile"¯
https://www.youtube.com/watch?v=khBITeso3TI
-
Italyan opera bestecisi Gian Carlo Menotti’nin Telefon (The Telephone) operasi ilk kez 18 Subat 1947’de New York, Hecksher Theater’da sahnelendi.
https://d27t0qkxhe4r68.cloudfront.ne...jpg?1314284100
https://i.ytimg.com/vi/5JFQGhZliNY/maxresdefault.jpg
-
-
-
Amerikali roman yazari Lisa See’nin dogum gunu (18 Subat 1955)
“Yil 1937, Asya'nin Paris'i, Sanghay. Yirmi bir yasindaki Pearl Chin ve kiz kardesi May gunlerini refah icinde geciren guzel, modern ve kaygisiz kizlardir. Babalari onlara tum servetini kaybettigini aciklayana ve borcunu odemek icin kizlarini Los Angeles'tan Cin'e gelin bulmak icin gelen taliplere satmak zorunda kaldigini aciklayana kadar. Japonlar sehirlerini bombalarken, Pearl ve May Cin'in kirsal bolgelerinden Amerika kiyilarina uzanan ve hayatlari boyunca unutamayacaklari bir yolculuga cikarlar. Birbirlerinin en yakin arkadasi olsalar da aralarinda rekabet etmekten de geri durmazlar. Yolculuk suresince pek cok fedakarlikta bulunurlar, yerine getirilmesi olanaksiz secimler yapmak zorunda kalirlar ve hayatlarini degistiren, dayanilmasi zor bir sirra gogus gererler. Ama yine de her seye karsin soke edici bir sekilde kim olduklarini Sanghay'in guzel kizlari asla unutmazlar.”
https://media.bloomsbury.com/rep/bj/9781408801123.jpg
“In 1937 Shanghai—the Paris of Asia. Twenty one year old Pearl Chin and her younger sister, May, are having the time of their lives. Both are beautiful, modern, and carefree—until the day their father tells them that he has gambled away their wealth. To repay his debts, he must sell the girls as wives to suitors who have traveled from Los Angeles to find Chinese brides. As Japanese bombs fall on their beloved city, Pearl and May set out on the journey of a lifetime, from the Chinese countryside to the shores of America. Though inseparable best friends, the sisters also harbor petty jealousies and rivalries. Along the way they make terrible sacrifices, face impossible choices, and confront a devastating, life-changing secret, but through it all the two heroines of this astounding new novel hold fast to who they are—Shanghai girls.”
-
Amerikali hard rock grubu Kiss, ilk albumu Kiss’i 18 Subat 1974’de Casablanca Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.wennermedia.com/920-widt...24ac2fa024.jpg
-
Ingiliz Punk ve Gotik Rock grubu The Damned, ilk albumu Damned Damned Damned’i 18 Subat 1977’de Stiff Records etiketiyle Londra’da piyasaya surdu.
http://s3.amazonaws.com/quietus_prod...1253538021.jpg
-
Kokler (Roots: Next Generations) dizisi 18 Subat 1979’da ABC kanalinda yayinlanmaya basladi.
http://legacy.shadowandact.com/wp-co...02/Roots12.jpg