-
Fransiz yazar Georges Bernanos’un dogum yildonumu (20 Subat 1888)
“Iyimser; mutlu, kotumser; mutsuz bir sersemdir. / The optimist is a happy fool and the pessimist a sad one.”
http://revue-ultreia.com/site/wp-con...et-228x300.jpg
http://izquotes.com/quotes-pictures/...anos-16618.jpg
“Eylemle sonuclanmamis bir fikir pek bir sey ifade etmez. Bir dusunce eseri olmayan eylemler de bundan farkli degildir.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...os-2-52-18.jpg
“Kimse icinde bulundugu yalnizligin derinligini asla kesfedemez.”
-
-
Italyan sair Filippo Tommaso Marinetti, 20 Subat 1909 tarihinde Fransiz Le Figaro gazetesinde; "Biz, siirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklik aliskanligini dile getirmek istiyoruz. / Noi vogliamo cantare l'amor del pericolo, l'abitudine all'energia e alla temerità."diyerek baslayan Manifesti futuristi'yi (Futurist Bildirge) yayinladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ofuturismo.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ruary_1912.jpg
Russolo, Carra, Marinetti, Boccioni ve Severini, 1912 yilinda ilk futurust serginin acilisi icin Paris'e geldiler.
-
Ingiliz ressam Michael Ayrton'in dogum yildonumu (20 Subat 1921)
La Finestra Romana (The Roman Window, 1952)
https://d3d00swyhr67nd.cloudfront.ne..._SWAG_AG85.jpg
-
1 Akademi, 2 Golden Globe, 2 BAFTA, 1 Emmy Odulu sahibi Amerikali yonetmen Robert Altman’in dogum yildonumu (20 Subat 1925)
https://images-na.ssl-images-amazon....wNjA@._V1_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....yOTc@._V1_.jpg
-
Amerikali Bilim kurgu, fantezi ve korku romanlari yazari Richard Matheson’in dogum yildonumu (20 Subat 1926)
“Dunyadaki her erkek, kadin ve cocuk; geceleri ortaya cikan, kana susamis yaratiklara donustu ve hepsi Robert Neville’in pesinde. Robert, gunduzleri medeniyet kalintilari arasinda yasayan oluleri takip eden bir avciya donusuyor. Geceleri, evinde barikat kurup gunun agarması icin dua ediyor.” Ben Efsaneyim
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Every other man, woman and child on the planet has become a vampire, and they are hungry for Neville's blood. By day he is the hunter, stalking the undead through the ruins of civilisation. By night, he barricades himself in his home and prays for the dawn.”
-
2 Akademi, 3 Golden Globe, 2 BAFTA Odulu sahibi Amerikali aktor Sidney Poitier’in dogum gunu (20 Subat 1927)
https://media.giphy.com/media/l1J3rf...9aak/giphy.gif
http://38.media.tumblr.com/bc2265cf9...gwh4o1_500.gif
-
-
Humphrey Bogart, Katharine Hepburn ve Robert Morley'in rol aldigi Afrika Kralicesi (The African Queen) 20 Subat 1952'de New York’ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
https://confusingmiddle.files.wordpr...burn.gif?w=676
-
-
Amerikali rock grubu Nirvana’nin vokalisti, ritim ve solo gitaristi, Amerikali sarkici, soz yazari ve muzisyen Kurt Cobain'in dogum yildonumu (20 Subat 1967)
https://media.giphy.com/media/AnBURdksC74QM/giphy.gif
http://www.azquotes.com/picture-quot...n-87-34-44.jpg
"Eger cinsiyetci, irkci, homofobik; yani kisacası g*tun tekiyseniz, konserimizi derhal terk edin ve bir daha CD'lerimizi almayin. Beni seviyor olmaniz umurumda degil, ben sizden nefret ediyorum."
http://www.azquotes.com/picture-quot...-37-6-0600.jpg
“Kuslar her sabah avazlari ciktigi kadar bagirarak bize o korkunc, acimasiz gercegi haykiriyorlar. Maalesef ki biz kuslarin dilinden anlamiyoruz.”
-
Barbados asilli Amerikali sarkici, soz yazari, rapci, dansci, plak yapimcisi ve aktris Rihanna'nin dogum gunu (20 Subat 1988)
https://68.media.tumblr.com/9b954d23...swehz0_500.gif
https://media.giphy.com/media/l0NwR9...c3XG/giphy.gif
-
Madonna Bedtime Story sarkisi icin ilk ve tek canli performansi 20 Subat 1995'de Brit odullerinde gerceklestirdi.
https://24.media.tumblr.com/tumblr_m...jqq1o6_400.gif
-
Fransiz yazar Maurice Blanchot’nun olum yildonumu (20 Subat 2003)
“Bilmek icin korkunc olani kabul etmeye kadar giden bilgi, bilmenin korkunclugunu, bilginin dibini, bilgiyi iktidarin en katlanilmaz yaniyla iliskide tutan o ketum suc ortakligini aciga cikarir. Auschwitz'deki su genc tutsagi dusunuyorum (basina gelebilecek en kotu seyleri yasamis, ailesini firinlara goturdukten sonra kendini asmis; son anda kurtarilmis -ama bunu soylemek nasil mumkun olabilir: kurtarilmis? - ve cesetlerle temas etme isinden muaf tutulmus, ama bunun yerine SS'ler tutsaklari kursuna dizerken kursun enseyi daha iyi tuttursun diye kurbanlarin kafalarini tutmasi gerekmis). Buna nasil katlanabildigini soranlara ise verdigi yanit: "Insanlarin olum karsisindaki davranislarini gozlemleyerek" Felaket Yazisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Knowledge which goes so far as to accept horror in order to know it, reveals the inner horror of knowledge, its squalor, the discrete complicity which maintains it in a relation with the most insupportable aspects of power. I think of that young prisoner of Auschwitz (he had suffered the worst, led his family to the crematorium, hanged himself; after being saved at the last moment—how can one say that: saved? - he was exempted from contact with dead bodies, but when the SS shot someone, he was obliged to hold the head of the victim so that the bullet could be more easily lodged in the neck). When asked how he had been able to bear it, he is said to have answered that he 'had observed the bearing of men before death.”
-
“Sessizligi kaybettim ve bunun icin duydugum pismanlik olcusuzdur. Mutsuzlugun, bir kez konusmaya baslayan bir insani nasil sardigina tanik oldum. Sagirliga bagli, hareketsiz bir aciydi; bu yuzden soludugum sey solunamayandir. Kendimi yalniz basima bir odaya kapadim, evde kimse yok, disarida da hemen hemen kimse yok ama bu yalnizligin kendisi bizzat konusmaya basladi ve karsiliginda benim de bu konusan yalnizlikla konusmam gerekir; alayla degil, onun uzerinde daha buyuk bir yalnizlik; onun da uzerinde daha buyugu yattigi icin; ve her biri soyleneni bogmak ve sessizlestirmek icin icine alarak tersine onu sonsuzluga yankiliyor ve sonsuzluk soylenenin yankisi oluyor.” Maurice Blanchot , Olum Hukmu
https://www.derringerbooks.com/derri...ems/007816.jpg
“I have lost silence, and the regret I feel over that is immeasurable. I cannot describe the pain that invades a man once he has begun to speak. It is a motionless pain that is itself pledged to muteness; because of it, the unbreathable is the element I breathe. I have shut myself up in a room, alone, there is no one in the house, almost no one outside, but this solitude has itself begun to speak, and I must in turn speak about this speaking solitude, not in derision, but because a greater solitude hovers above it, and above that solitude, another still greater, and each, taking the spoken word in order to smother it and silence it, instead echoes it to infinity, and infinity becomes its echo.”
-
“Sanat oncelikle mutsuzlugun bilincidir, onun giderilmesi degildir. Kafka'nin katiligi, yapitin varolusuna bagliligi, mutsuzlugun gerekligine bagliligi yasamin dus kirikligina ugrattigi bunca zayif sanatcinin icinde hosnut oldugu bu kurgu cennetini koparip aldilar ondan. Sanatin konusu ne dusler, ne de ‘kurulan seyler’dir. Ama gercekligi de betimlemez: Gerceklik bilinmek ya da betimlenmek zorunda degildir, kendini bile bilemez, ayni bicimde dun yasal kurtulus tamamlanmis olmak ister, sorgulanmis ya da betimlenmis degil. Bu anlamda, sanat icin hicbir yer yoktur: SIKI bircilik butun putlari dislar. Ama, yine bu anlamda, sanat genel olarak gecerli kilinmamissa bile, hic degilse yalniz Kafka icin gecerli kilinmistir, cunku sanat, tam olarak Kafka'nin oldugu gibi, dunyanin ‘disinda’ olan seye baglidir ve ici ve dinginligi olmayan bu disarisinin derinligini, kendimizle bile, olumumuzle bile, olasilik iliskilerimiz kalmadiginda ortaya cikan seyi dile getirir, Sanat ‘bu mutsuzlugun’ bilincidir.” Maurice Blanchot, Yazinsal Uzam
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Art is primarily the consciousness of unhappiness, not its compensation. Kafka's rigor, his fidelity to the work's demand, his fidelity to the demands of grief, spared him that paradise of fictions where so many weak artists whom life has disappointed find satisfaction. Art has for its object neither reveries nor "constructions." But it does not describe truth either. Truth needs neither to be known nor to be described -- it cannot even know itself -- just as earthly salvation asks not to be discussed or represented, but to be achieved. In this sense there is no place for art: rigorous monism excludes all idols. But, in this same sense, if art is not justified in general, it is at least justified for Kafka alone. For art is linked, precisely as Kafka is, to what is "outside" the world, and it expresses the profundity of this outside bereft of intimacy and of repose -- this outside which appears when even with ourselves, even with out death, we no longer have relations of possibility. Art is the consciousness of "this misfortune."
-
-
-
Netflix, Marvel’s Jessica Jones'un 2.sezon fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/SL4Fo6dJ3o8?t=2
-
20th Century Fox, Jennifer Lawrence'li Red Sparrow'un klibini yayinladi.
https://youtu.be/cih_B1_gqIs?t=1
-
Netflix, Collateral'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/dr9YTvuBaEU?t=1
-
-
https://pbs.twimg.com/media/DWdYKbJWkAAAglx.jpg
The Lost Man (Olumde Birlesenler, 1969), Yonetmen: Robert Alan Aurthur,
Soundtrack: Quincy Jones
-
"Kiss me. Think of me as I was. Kiss me like that."
https://youtu.be/3EA84Fq2lWo?t=1
Catherine Deneuve ve David Bowie, Aclik (The Hunger, 1983) filminde. Yonetmen: Tony Scott
-
"Yinelendiginde opucukler ve kollar sarildikca, kim bilebilir zamanin nerede oldugunu. / Quando si ripetono i baci e le braccia si tengono. è impossibile dire dove sia il tempo. / When kisses are repeated and the arms hold, there is no telling where time is." Ted Hughes
https://upload.wikimedia.org/wikiped...d_the_kiss.jpg
Henri de Toulouse-Lautrec, 1892
-
Portekiz kokenli Hollandali sefarad filozufu Baruch Spinoza'nin olum yil donumu (21 Subat 1677)
http://www.mammaebambini.it/wp-conte...portamento.jpg
"Insanlarin eylemlerine kahkahalarla gulmek, aglamak ya da nefret duymak yerine onlari anlamak icin caba sarfettim."
-
Rus ressam Fyodor Petrovich Tolstoy’un dogum yildonumu (21 Subat 1783)
Rametto di uva (Sprig of grapes. 1817)
http://www.artcontext.info/images/st.../tolstoy08.jpg
Ritratto di famiglia (Family Portraiti 1830)
http://rulife.ru/old/UserFiles/image...estvo48_01.jpg
-
Karl Marx ve Friedrich Engels, Manifesto del Partito Comunista'yi (Komunist Manifesto) 21 Subat 1848'de yayinladilar.
https://pbs.twimg.com/media/C5I4gH2W8AE4iGu.jpg
-
Manzara resimleriyle unlu Italyan ressam Vittorio Avanzi'nin dogum yil donumu (21 Subat 1850)
Il Canale dell'Acqua Morta di Verona, 1882, Museo Castelvecchio
https://pbs.twimg.com/media/C5MIlWgWAAAp6TZ.jpg
-
Dunyanin en uzun omurlu insani (122 yil 164 gun) Jeanne Louise Calment’in dogum yildonumu (21 Subat1875)
https://cdn.zmescience.com/wp-conten...e20Calment.png
-
Degas ve Monet'nin onlar kadar unlu olmayan arkadaslari Fransiz ressam Gustave Caillebotte'in olum yil donumu (21 Subat 1894)
Place de l'Europe, tempo di pioggia (Jour de pluie à Paris, 1877)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...3%A0_Paris.jpg
-
Fransiz sair ve yazar Raymond Queneau’nun dogum yildonumu (21 Subat 1903)
http://www.azquotes.com/picture-quot...u-65-97-04.jpg
“Varlik ve hiclik, iste sorun bu. Cik, in, git, gel insan bunu oyle yineler ki sonunda yok olup gider.”
-
Ispanyol, Kuba, Danimarka ve Fransiz kokenli Amerikali diarist, denemeci, romanci ve yazar Anaïs Nin’in (Angela Anaïs Juana Antolina Rosa Edelmira Nin y Culmell) dogum yil donumu (21 Subat 1903)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...nin-136060.jpg
"Ask hicbir zaman dogal nedenlerle olmez. Olur, cunku biz onun kaynagini beslemeyi bilmeyiz; korluk ve hatalar ve ihanetler yuzunden olur. Hastaliklardan, aldigi yaralardan olur: bikkinliktan, bakimsizliktan, susuzluktan, donukluktan olur. / L'amore non muore mai di morte naturale. Muore per abbandono, per cecità, per indifferenza, per averlo dato per scontato, per inanità, per non essere stato coltivato. Le omissioni, sono più letali degli errori consumati."
-
Ingiliz asilli Amerikali sair Wystan Hugh Auden’in dogum yildonumu (21 Subat 1907)
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/h...try/780/tw.jpg
Kimine gore ufak bir cocuktur ask,
Kimine gore bir kus,
Kimi der, onun ustunde durur dunya,
Kimi der, kalp kurus;
Ama komsuya sordum, nedense yuzume
Manali manali bakti,
Karisi bir kizdi bir kizdi, sormayin,
Askedecekti tokadi.
Sipitik terlige mi benzer yoksa
Yoksa kandil coregine mi,
Haciyagina mi benzer dersin kokusu
https://image.slidesharecdn.com/fune...?cb=1190715291
Tum saatleri durdurun, telefonu kesin,
Kopegi havlatmayin arkasinda sulu bir kemigin,
Piyanolari susturun, ve calarken boguk sesli davullar
Tabutu cikarin disari, gelsin yas tutanlar.
Ucaklara inleyerek daireler cizdirin goklerde
Yazarken bu haberi, "O oldu." diye,
Siyah fiyonklar takin beyaz boyunlarina guvercinlerin,
Trafik polislerine siyah eldivenler giydirin.
O benim Kuzey'imdi, Guney'imdi, Dogu'mdu ve Bati'mdi,
Calisma haftam ve Pazar rahatimdi.
Oglem, gece yarim, konusmam, sarkim;
Sevgi sonsuza dek sanirdim, yanildim.
Yildizlar artik gereksiz, sondurun hepsini
Ay'i paketleyin, parcalayin Gunes'i
Dokun okyanusu, supurun ormani
Artik hicbir sey guzellestiremez hayati.
-
Amerikali kose yazari ve mizahci Erma Bombeck’in dogum yildonumu (21 Subat 1927)
Olmeden kisa sure once yazdigi kose yazisi:
http://www.siouxsspace.com/IfIhadmyl...ze-678-952.jpg
“Hayatimi yeniden yasayabilseydim eger;
Hastayken yataga girer dinlenirdim.
Ben olmadigim zaman her sey
kotuye gidecek diye dusunmezdim..
Gul seklindeki pembe mumu saklamaz yakardim..
Daha az konusur, ama daha cok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa ortum lekelense bile daha cok arkadasimi aksam yemegine davet ederdim..
Oturma odasinda TV seyrederken, patlamis misir yer. Yerler leke olacak diye korkmazdim.. Bana gencligini anlatmaya calisan dedeme daha çok vakit ayirirdim.. Kocamin sorumluluklarini daha cok paylasirdim..
Saçım bozulmasin diye, arabanin caminin acilmasini onlemezdim..
Etegimin lekelenmesine aldirmadan cimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha cok aglar ve gulerdim.. Omur boyu garantilidir denilen hicbir seyi satin almazdim..
Hamileligimin bir an once sona erip, dogum yapmayi dilemek yerine, hamile oldugum her anin tadini cikarir ve icimde bir canli yaratmanin ne kadar harika oldugunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir sey..
Cocuklarim beni opmek istediklerinde, asla “Once git ellerini yuzunu yika” demezdim.. Onlara daha cok “seni seviyorum”, ondan da daha cok “ozür dilerim” derdim..
Ama baska bir hayat verilseydi en cok yapacagim sey; her dakikasini degerlendirmek olurdu..
Dikkatle bak.. Gercekten gor.. Yasa.. Vazgecme..
Kucuk seyler icin sikayet etmekten vazgec..
Bana benzemeyenler, benden daha cok seye sahip olanlar ve kimin ne yaptigi beni ilgilendirmezdi..
Bunun yerine, iliskilerimi guclendirmeye calisirdim..
Sahip oldugunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her sey icin
sukredin..
Tek bir hayatıniz var ve bir gun sona eriyor..
Umarim her gununuzu degerlendirirsiniz..”
-
-
1 BAFTA, 1 Golden Globe Odulu sahibi Ingiliz aktor, yazar, tiyatro yonetmeni ve yapimci Alan Rickman'in dogum yil donumu (21 Subat 1946)
https://78.media.tumblr.com/c4f88e17...lgwpo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/bC2yFvnHCJHz2/giphy.gif
-
Amerikali roman, deneme ve kisa oyku yazari David Foster Wallace'in dogum yil donumu (21 Subat 1962)
"Paraya ve maddiyata taparsaniz eger, hayata anlam kazandiran para ve maddiyatsa sizin gozunuzde, sahip olduklarinizla asla yetinmeyeceksiniz. Kendi bedeninize, guzelliginize, cinsel cekiciliginize taparsaniz mutemadiyen cirkin hissedecek ve zaman ile yas kendini belli etmeye basladigindan mezara girmeden once milyonlarca kez oleceksiniz. Iktidara taparsaniz zayif hissedip korku duyacak, bu korkuyu yenmek icin iktidarinizi daha da kuvvetlendirecek baskalarini ezme ihtiyaci duyacaksiniz. Zekaniza, zeki bilinme arzusuna taparsaniz sersem gibi hissedecek, insanlari kandirdiginizi, her an foyanizin ortaya cikabilecegini dusuneceksiniz. Bu gibi seylere tapmanin hileli tarafi bunların kotu ya da gunah olmasi degil, bilincsiz gelismesidir. Bunlar olagan ayarlardir." Bu Su
http://www.manrepeller.com/wp-conten...f27ed321c6.jpg
"If you worship money and things - if they are where you tap real meaning in life - then you will never have enough. Never feel you have enough. It's the truth. Worship your own body and beauty and sexual allure and you will always feel ugly, and when time and age start showing, you will die a million deaths before they finally plant you. On one level, we all know this stuff already - it's been codified as myths, proverbs, clichés, bromides, epigrams, parables: the skeleton of every great story. The trick is keeping the truth up-front in daily consciousness. Worship power - you will feel weak and afraid, and you will need ever more power over others to keep the fear at bay. Worship your intellect, being seen as smart - you will end up feeling stupid, a fraud, always on the verge of being found out. And so on."
-
Amerikali yazar Chuck Palahniuk'in dogum gunu (21 Subat 1962)
''Aciyi unutmak cok zor olsa da, guzelligi hatirlamak daha zordur.Bir tane bile mutluluk yaramiz yoktur. Baristan cok az ders aliriz...''
https://pbs.twimg.com/media/C5LkEohUYAAEF9j.jpg
"Mobilya satin alirsiniz. Kendinize dersiniz ki, bu hayatim boyunca ihtiyac duyacagim son kanepe. Kanepeyi alirsiniz ve sonraki birkac yil boyunca, hangi isiniz ters giderse gitsin, en azindan, kanepe sorununuzu cozmus oldugunuzu bilirsiniz. Sonra aradiginiz tabak takimi. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar. Sonra o guzel yuvanizda kisilip kalirsiniz. Bir zamanlar sahip olduklariniz artik sizin sahibiniz olur." Chuck Palahniuk, Dovus Kulubu
https://cdn.waterstones.com/bookjack...0099765219.jpg
“You buy furniture. You tell yourself, this is the last sofa I will ever need in my life. Buy the sofa, then for a couple years you're satisfied that no matter what goes wrong, at least you've got your sofa issue handled. Then the right set of dishes. Then the perfect bed. The drapes. The rug. Then you're trapped in your lovely nest, and the things you used to own, now they own you.”
-
Malcolm X'in olum yildonumu (21 Subat 1965)
https://pbs.twimg.com/media/C5GY3BOW8AExX-r.jpg
"Eger dikkatli degilseniz, gazeteler sizin zulum goren insanlardan nefret etmenizi ve zulmu uygulayan insanlari sevmenizi saglar."