-
Ingiliz oyun yazari John Ford'un Asigin Melankolisi (The Lover's Melancholy - Malinconia d'amanti) oyunu 24 Kasim 1628'de Sir Henry Herbert tarafindan lisansi alinip Blackfriars ve Globe tiyatrolarinda sahnelendi.
http://4.bp.blogspot.com/-u5piYJKm5Y...diala_0035.jpg
-
René Descartes ve Gottfried Leibniz ile birlikte 17. yuzyil felsefesinin en onde gelen rasyonalistlerinden Hollandali Filozof Baruch Spinoza’nin (Benedictus de Spinoza /Bento d'Espiñoza) dogum yildonumu (24 Kasim 1632)
“Dogada herhangi bir sey bize gulunc, sacma ya da kotu gelirse, bunun nedeni nesneler ustunde yalnizca sinirli bilgi sahibi olmamizdir, doganin bir butun olarak duzeni ve tutarliligini bilmedigimizdendir; her seyin kendi aklimizin buyruklarina gore ayarlanmasini istedigimizdendir. Aslinda aklimizin kotu dedigi sey, evrensel doganin duzen ve yasalari bakimindan kotu degildir. Yalnizca, ayri olarak dusundugunuz kendi varligimizin yasalari bakimindan kotudur. Iyi ve kotu sozcukleriyse, tek baslarina ele alindiklarinda kesin hicbir sey anlatmazlar... Cunku tek ve ayni sey, ayni zamanda hem iyi, hem kotu, hem de hicbiri olabilir. Sozgelisi muzik uzuntulu kisiye iyi gelir, yas tutanlara kotu, oluler icinse anlamsizdir.” Ethika
https://images-na.ssl-images-amazon....1-RDegVnNL.jpg
“Whenever, then, anything in nature seems to us ridiculous, absurd or evil, it is because we have but a partial knowledge of things, and are in the main ignorant of the order and coherence of nature as a whole, and because we want everything to be arranged according to the dictates of our own reason; although in fact, what our reason pronounces bad is not bad as regards the order and laws of universal nature, but only as regards the laws of our own nature taken separately. As for the terms good and bad, they indicate nothing positive considered in themselves. ... For one and the same thing can at the same time be good, bad, and indifferent. For example, music is good to the melancholy, bad to mourners, and indifferent to the dead.”
-
-
Irlanda dogumlu Ingiliz roman yazari Laurence Sterne’nin dogum yildonumu (24 Kasim 1713)
“Ah mukaddes saglik! diye haykirdi babam, elindeki kitabin sayfalarini cevirirken,-sen altinin ta kendisisin, sen en kýymetli hazinesin; ruhumuza sen yon verirsin-onu ogrenmeye, erdemin tadina varmaya sen acarsin.-Sana sahip olmayan, baska neye sahip olmayi dileyebilir ki Tanridan!”
http://www.inquiriesjournal.com/arti...153/9030c1.jpg
“O blessed health! cried my father, making an exclamation, as he turned over the leaves to the next chapter, thou art before all gold and treasure; 'tis thou who enlargest the soul,--and openest all its powers to receive instruction and to relish virtue.--He that has thee, has little more to wish for;--and he that is so wretched as to want thee,--wants every thing with thee.”
-
Pinokyo romaninin Italyan yazari Carlo Collodi'nin (Carlo Lorenzini) dogum yildonumu (24 Kasim 1826)
https://pbs.twimg.com/media/DNC_vTyX4AAiZiv.jpg
“Yarim gun kadar yurudukten sonra, 'Ahmaklari Aldatan Kent' diye bir yere geldiler. Pinokyo kentteki butun sokaklarin tuyu dokulmus, acliktan nefesi kokan kopeklerle, soguktan titreyen henuz kirpilmis koyunlarla, bir bugday tanesi dilenen ibiksiz tavuklarla, renkli guzel kanatlarini sattiklari icin artik ucamayan kocaman kelebeklerle, ortaya cikmaktan utanan kuyruksuz tavus kuslariyla, artik sonsuza kadar kaybettikleri altin ve gumusten parlak tuylerine yanarak sessiz sessiz dolasan sulunlerle dolu oldugunu gordu. Bu yuzsuz dilenciler ve utangac yoksullardan olusan kalabaligin arasindan arada sirada Beyefendilere ait arabalar geciyordu. Bu arabalarin icinde birkac Tilki, birkac hirsiz Saksagan ya da birkac yirtici kus goze carpiyordu."
https://pbs.twimg.com/media/DND1ANTX4AA_Fsc.jpg
“Dopo aver camminato una mezza giornata arrivarono a una città che aveva nome ‘Acchiappacitrulli.’ Appena entrato in città, Pinocchio vide tutte le strade popolate di cani spelacchiati, che sbadigliavano dall’appetito, di pecore tosate, che tremavano dal freddo, di galline rimaste senza cresta e senza bargigli, che chiedevano l’elemosina d’un chicco di granturco, di grosse farfalle che non potevano più volare, perchè avevano venduto le loro bellissime ali colorite, di pavoni tutti scodati, che si vergognavano a farsi vedere, e di fagiani che zampettavano cheti cheti, rimpiangendo le loro scintillanti penne d’oro e d’argento, oramai perdute per sempre.In mezzo a questa folla di accattoni e di poveri vergognosi, passavano di tanto in tanto alcune carrozze signorili con dentro o qualche volpe, o qualche gazza ladra, o qualche uccellaccio di rapina.”
https://pbs.twimg.com/media/CmnmC6FXYAAPDOg.jpg
“Kucuk okuyucularim bir agizdan, 'Bir Kral vardi!' diye bagiracaklar.
Hayir, cocuklar bir yanlislik yapiyorsunuz, vaktiyle bir tahta parcasi vardi."
-
Ingiliz asilli Amerikali roman ve oyun yazari Frances Hodgson Burnett’in dogum yildonumu (24 Kasim 1849)
“Okuldayken cografya ogretmenimiz bize dunyanin portakal biciminde oldugunu soylemisti. Daha on yasina gelmeden once bu portakalin bir kisiye ait olmadigini, herkese ait oldugunu kesfettim. Hic kimse kendine ait kisimdan daha fazlasina sahip degil bu portakalin. Bazen adim atacak yer bile bulamazsin onun uzerinde. O nedenle hicbiriniz portakalin tamamina sahip oldugunuzu dusunmeyin, boyle dusunurseniz yanilirsiniz ve isin dogrusunu cok agir bedeller odeyerek ogrenirsiniz.” Gizli Bahce
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“When I was at school my jography told as th' world was shaped like a orange an' I found out before I was ten that th' whole orange doesn't belong to nobody. No one owns more than his bit of a quarter an' there's times it seems like there's not enow quarters to go round. But don't you - none o' you - think as you own th' whole orange or you'll find out that you're mistaken, an' you won't find it out without hard knocks.”
-
Ingiliz biyolog ve doga tarihcisi Charles Darwin’in Turlerin Kokeni’ni (On The Origin of Species - L'origine delle Specie) 24 Kasim 1859 tarihinde yayinci John Murray araciligiyla yayinladi.
“Majestelerinin gemisi Beagle'da bir doga bilgini olarak bulundugum sirada, Guney Amerika'da yasayan organik varliklarin dagilimindaki ve o kitanin bugunku ve gecmisteki canlilarinin yerbilimsel iliskilerindeki belirli olgular gozume pek carpmisti. Bu olgular, elinizdeki kitabin ilerdeki bolumlerinde de goreceginiz gibi, buyuk filozoflarimizdan birinin sirlarin sirri dedigi ‘turlerin kokeni’ ne isik tutacaga benziyordu.”
https://upload.wikimedia.org/wikiped...title_page.jpg
“When on board H.M.S. 'Beagle,' as naturalist, I was much struck with certain facts in the distribution of the inhabitants of South America, and in the geological relations of the present to the past inhabitants of that continent. These facts seemed to me to throw some light on the origin of species—that mystery of mysteries, as it has been called by one of our greatest philosophers.”
-
Fransiz ressam Henri de Toulouse-Lautrec’in dogum yildonumu (24 Kasim 1864)
Al Moulin Rouge (At the Moulin Rouge, 1892–1895)
http://www.settemuse.it/pittori_scul...ulin_rouge.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=afx5nJOZIqc