enflasyonu doğru ölçseler bir dönem fedakarlık yapsın emekli ama her sene en az % 50 reel kayıp yarat üstüne fedakarlık iste yazık..
Printable View
Sadece bu ay %10 gelse 6 aylık toplam 25-30 çıkar zaten neyin değerlendirmesini yapacakmış
TUİK ustunu başını yırtar, 7/24 mesai yapar yine de çift hane tüfe açıklamaz. Açıklayamaz. Beklentim 5-7 arası.
ismet inönü'yü 33 yıl sonra şutladılar, benim anlatmak istediğim siyasetçinin veya yöneticinin yeri geldiğinde değiştirilebileceğini bilmesidir, isterse arkasından gelen çok kötü yönetsin, önemli olan bu kültürün yerleşmesi yoksa sokmuşum siyasetçinin terekesine..
reis , bloomberg haberine göre boş evlerden kira alınacak demiş. herhalde dili sürçmüştür, vergi demek istemiştir. insan kendi evine kira öder mi yahu. hem boş evde nedir? oğlunu, kızını olmadı karısını o evde oturtur. :) böyle vergi olmaz da, kira hiç olmaz. ev sorunu varsa ilk düşünülecek şey suriyelilerin, afrikalıların, afganların gönderilmesidir.
'Emekliye emekliye' doğru yolu bulacaklar..
Sorun emekleme pozisyonunun başka şeyleri akla getirmesinde...:p
Allaha hamd olsun, emekliyi enflasyona ezdirmedik.
Onun yerine...direk biz ezelim dedik.
Memura %50-70 zam, emeklisine üçün biri...%25...
Onun da Temmuz enflasyonuyla %10 u gider...kaldı %15.
Twitter'daki Trolleri bile, inlerine saklandı, kimse yok ortalıkta bu aralar....
Şu an dolar 27 diyelim...müteakip 6 ay enflasyon %25 olsa, düz hesap %20 koy üstüne, 32,4....yıl sonu dolar 35 TL...
Dizel motor gibi...ateşlendi bi kere...
Motor yatak sarmasa, piston kol çıkarmasa bari...
Suudlarla BAE ve Katar papaz...
Aga hepsini ziyaret ediyor gibi yapıyor ama, aslında bu asimetriden BAE ve Katar'a yükleniyor. Habire sağıyor, bakalım nereye kadar.
https://3.bp.blogspot.com/-EEhr95iVu...%2BYoktur..png
Moratoryum tüm hızıyla otobanda.!!!
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
Bu yazı doğru değil. Pek çok İkinci dünya savaşı belgeseli izleyen biri olarak söylüyorum bunu. Mi 9T cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
https://i.hizliresim.com/apxrx4o.jpg https://www.yenisafak.com/amphtml/ek...iramaz-4546867
yakında yeni filmlere hazır olmak gerekir
https://pbs.twimg.com/media/E4Zc_LxX0AM1JJf.jpg
Kendime masallar.!!!
Masallar dünyası.!!!
Google'a Berlinin bombalanması yazdım. Şunları verdi:
Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Hava Kuvvetleri 1945 yılı boyunca Berlin'e çok büyük çapta gündüz hava akınları düzenlemeye başlamıştı. Art arda 36 gece boyunca da RAF'a bağlı Mosquito'lar Alman başkentini bombaladı. Sovyet kuvvetlerinin kente girdiği 20 - 21 Nisan 1945 gecesi İngiliz hava akınları kesilmiştir.
Hemen hemen her gün kafasına binlerce ton bomba yiyen, şehirde adeta taş üstüned taş kalmadığını gören, yiyecek ve içecek bulamayan hatta bomba yememek için sığındıkları deliklerinden dahi çıkamayan Berlinlilerin, Rus askerleri gelene kadar Almanların Rusya'yı işgal ettiğine inandıkları gerçekle uyuşmuyor. Hatta Berlinlilerinin çoğunun sırf Ruslara teslim olmamak için önceden müttefiklerin tarafına kaçtıkları bilinen bir durumdur.
Mi 9T cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Fakir niye fakirdir?...diye başlayan veciz ifade...
O yüzden fucker devamke...
Devran sekti, dönemedi, bi dahaki tura kaldı.
Sultan Solomon'a bile kalmadı dünya...
Kefenimi giydim deyip duruyor ama, cebinin olmadığından da bi haber.
ABD' nin emperyalizm karşıtı solcuları öldürmekte kullandığı NATOcu/Atlantikçi Ülkücülerle,
ABD' nin Yeşil Kuşak İslam projesinin ürünü Evren'in İmam Hatiplerinde yetişmiş Siyasal İslamcıları birlik oldu,
Ne kadar BOP'a takoz koyan Milli Atatürkçü varsa doğradı geçti, vesayetten kurtuluyoruz ayağına ABD' nin talimatıyla,
ABD' nin BOP' una hizmet ettiler, kedi keserek ayinlerde, Apoya Sayın demeye başladılar,
Sonra ABD' nin ileride lazım olur diye Nurculardan devşirdiği ve TSK ya sokuşturduğu Ajan İşbirlikçi FETÖ cülerle papaz olunca da bunlar,
Birbirlerine girdiler, 15 Temmuz oldu,
Sopa yiyen ne kadar Milli Atatürkçü varsa ABD karşıtı tavır alıp, sopa atanı destekledi,
Onlarsa şimdi ABD karşıtı milli oldu hepsi, sopa attıklarının, vesayetinden kurtuluyoruz dediklerinin tarikatına geçtiler, yersen...
Ve totoşlarını kurtaranlara teşekkür bile etmeden,
Vesayetten kurtuluyoruzdan sonra ve hatta beka meselesi bu deyip/ayağına ülkeye çöktüler...annadın mı...
Bir garip denklem...
Benimle ilgili ne saçmalıyorsun sen? Nereden ne uyduruyorsun hayret bir şey. Varsa Berlinliler ile ilgili bir bilgin, yaz görelim. Kubilay nereden çıktı, benim ne okuyup ne okumadığım nerden çıktı? Mi 9T cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Bankalara,
Şu KKM kur farkından dolayı MB nin yaptığı ödemeler likiditeyi fışkırtınca, ZK sını arttırdılar,
Birim maliyetini 31 (yazıylan osbir) baz puan hesaplamış Hakan Kara :oleyo:
Ara ara kozmoz meşaz veriyor diyorum, inanmıyorsunuz, hadi atayistler bunu da açıklasın :p
DXY sanırım dip yaptı, tam kesinleşmedi daha.
Ons Altın Öncesi-Sonrası
Ağırlıklı görüntü bu, sanırım daha derin girecek...YTD
Sırf psikolojik 2000 rakamını yakmak için, son anda ED ye çevirebilir, var öyle huyları, orasını bilemem, olursa DXY deki ilk yukarı itkinin 2 nci dalga geri çekilmesiyle bu hareketi eşleştirebilir mesela..
https://i.hizliresim.com/6to5e7e.PNG
https://i.hizliresim.com/4qjj351.PNG
almanlar savaşın gidişatı konusunda iki ana bilgi kaynağına sahiptir
birinci kaynak resmi açıklamalardır. yani nazi iktidarı güdümünde olan gazeteler, resmi devlet yayınları (signal dergisi gibi) ve devlet radyosu bu kaynağı oluşturur. ikinci kaynak ise doğrudan cepheden gelen asker mektupları veya değişim/nekahat/dinlenme vb. nedenlerle ülkeye geri dönen askerlerin kendilerinin aktardığı bilgilerdir. kısmen üçüncü bir kaynak olarak da da yabancı radyolar sayılabilir ama hem alman halkında bu radyo yayınlarını alabilecek cihazların fazla sayıda olmaması hem elektronik karıştırmalar neticesi bu yayınları alamama hem de bu yayınların dinlenmesi ve bahsedilmesinin cezası ölüm olan bozgunculuk veya casusluk suçu sayılması nedeniyle bu kaynağa çok kısıtlı sayıda insan ulaşabilir.
bu durumda savaşın gidişatı konusunda öncelikli "en güvenilir" bilgi kaynağı cepheden gelen askerler ve cephede olanların yolladıkları mektuplardır. cepheden gelen ve ailelerini ziyaret eden askerler zaten durumun boktanlığını bir şekilde insanlara aktarıyordu. burada tek dikkat edilmesi gereken şey aileniz harici kişilere çok fazla bundan bahsetmemekti çünkü gestapo'nun kurduğu muhbir şebekesi neredeyse her alman sokağında birkaç adet muhbir vatandaş barındırıyordu ve bu muhbirler kulaklarına çalınan her türlü bilgiyi veya uygunsuz gördükleri durumu gestapo'ya rapor ediyordu. muhbir raporları nazi iktidarında dikkate alınan bir bilgi kaynağı olduğundan ailesini ziyarete gelen bir askerin gidip de savaşın berbatlığını ailesi dışındaki birine olanca çıplaklığı ile anlatması zaten büyük bir risk alması demekti.
cepheden gelen veya oraya giden mektuplara her şey yazılabiliyor muydu peki?
veya şöyle soralım, cepheden gelen mektuplara ve cepheye gönderilen mektuplara ne tür sansür geliyordu? bu önemli çünkü hem diktatörlük yönetiminde bu önemli iletişim kanalının denetlenmesi gayet normaldi hem de mektupların incelenmesiyle ortaya çıkarılacak potansiyel "bozgunculuk" suçları ve bu suçun cezalandırılması ile toplumun savaşma azmi güdülenebilirdi.
bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mektuplarda açıkça şikayet etmemekti çünkü açıkça şikayet etmenin hayırlı sonuçları olmazdı. mesela stalingrad'da savaşırken yaralanıp bir şekilde uzaktaki bir sahra hastanesine kapağı atmış bir er iseniz tutup da evdeki annenize: "anne merhaba ben yaralandım. taburum tamamen imha oldu. rusların ucu bucağı belli değil, sürekli takviye alıyorlar. stalingrad'da mahvolduk." şeklinde bir mektup yazamazdınız çünkü tüm asker mektupları askeri sansürden geçiyordu ve bu tip bir mektup yazmak kolayca casuslukla suçlanmanıza neden olabilirdi. aynı şekilde almanya'daki aileniz size: "buradaki durumlar fena, en son çikolatayı 5 ay önce aldık. bizler taş kemirirken nazi partisinden olanlara fazla fazla yiyecek veriliyor" yazamıyordu çünkü gestapo postaya verilen mektuplardan random seçilen örnekleri okuyor, böylece hem halkın ne düşündüğünü net olarak öğrenebiliyor hem de arada fazlaca şikayet edenleri kıstırıp ibreti alem olsun diye cezalandırıyordu. bunun yerine daha hafif ifadelerle ya da ailelerin kendilerince oluşturduğu ufak tefek şifreli laflarla çekilen zorluklar anlatılıyor, işlerin iyi gitmediği vurgulanıyordu. önemli olan nokta şuydu; çizgiyi çok aşmadan, hafif sesle söylenmeniz serbestti. ufak tefek şikayetler olabilirdi ama işlerin toptan mahvolduğunu açıkça yazamazdınız. ayrıca açık açık hitler'i sevmediğinizi, tüm bunların sorumlusunun o olduğunu da yazamazdınız. ilginç olan şu ki bazı durumlarda mektuplarda çok sert ifadelerle yazılan şikayetlerin olması gözardı edilirken özellikle hitler'den olumsuz bir şekilde söz etmek, ne kadar hafifçe yazılırsa yazılsın, kesinlikle affedilir bir durum olmamıştır. bununla birlikte enteresan bir şekilde çoğu mektup açılıp okunmasına rağmen nispeten çok az şikayet eden cezalandırılıyordu çünkü bu mektupların halkın gerçekten ne düşündüğü konusunda gerçek zamanlı bir haber kaynağı olduğu varsayılmaktaydı ve naziler bu değerli kaynağa çok fazla müdahale edip kesilmesini istemiyordu.
netice olarak almanlar cephede işlerin yolunda gitmediğini resmi bildiriler ve nazi güdümündeki gazete ve radyodan hariç olarak kolayca öğrenebiliyordu. fakat bunu alenen yaymak mümkün değildi. ayrıca günlük iaşelerin giderek azalması, hemen her büyük savaştan sonra erkeklerin olduğu fabrika, işyerleri, okullar vb yerlerin taranarak burada olan erkeklerden uygun olanların askere alınması gibi durumlar işlerin kötü gittiğinin diğer bir belirtisi idi.
fakat alman propagandasının dönüm noktası stalingrad yenilgisidir
stalingrad yenilgisi öyle büyük ve alman halkında o denli deprem yaratan bir olaydır ki nazi sansür mekanizması ve propaganda makinesi bu olayı halktan gizlemenin kesinlikle mümkün olmadığının farkına hemen varmıştır. o nedenle alman propagandacıları hemen taktik değiştirip topyekün savaş kavramını ortaya attılar ve eğer toplum tümüyle bu savaşa kendini vermezse ulusun tamamen yok olacağı tezi papağan gibi tekrarlanmaya başlandı. tüm nazi propagandası da bir ölüm-kalım savaşı verildiği yönünde halkı iknaya girişti.
sonuç olarak şunu söyleyeyim: almanlar aslında neyin ne olduğunu savaşın sonuna dek bildiler ama konuşamadılar. herhangi bir şekilde nazi partisi harici bir örgütlenme kesinlikle mümkün olmadığından savaşın gidişatı konusunda kimsenin yapacak fazla bir şeyi de yoktu. almanlar cephelerin bir bir çöktüğünü ve ulusça korkunç bir felakete sürüklendiklerini farkediyordu ama nazi iktidarının korkunç uygulamaları bu duruma karşı herhangi bir girişim yapılmasını engelledi.
Başkan araya girdin...Şunu şettireyim sorumluluk gitsin benden :p
DXY yerine EURUSD
Şiddetle yanılmıyorsam, böyle olmalı....altındaki düzeltmeyi derinleştirmemin nedeni...YTD
Ola da bilir, olmaya da bilir, gelecek öngörülemez...ama sankim böyle..
https://i.hizliresim.com/s2hcf2g.PNG
hisse netin iphone aplikasyonu var mı yardımcı olursanız sevinirim ..Ben baktım ama bulamadım..
Benim geçmiş 10-15 mesajım içinde var, aratırsanız bulursunuz.Mi 9T cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sayın ayhan53, sizinle aynı şeyleri belirtmişiz. Alman halkı Rus tankları Berline gelmeden çok çok önce de kaçınılmaz sonucu biliyorlardı. Zaten artık Berlin'de sağlam yapı kalmamış, 12-13 yaşındaki çocukları bile Berlin savunmasına almaya başlamışlar. Bosporosun mesajındaki Alman halkıyla ilgili yazı velhasıl yanlış.
Mi 9T cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Bosporos'u fazla kaale alıyorsunuz, ben ilk haftadan sonra engelledim geçtim.
2018 den beri dolar otobanda...dolar indi, çıktı, tekrar indi, tekrar çıktı.
5 yıldır moratoryum diyor.
Hayır tamam, paralel şeyler düşünüyoruz da, sürekli aynı sloganlar, klişeler, beylik laflar, papağan gibi, topiğin ortalama zekasına hakaret bir kere bu,
İkaz ettim, yazacaksan özgün cümlelerle, yorumlarla yaz, evet ilginç şeyler gündeme dair varsa alıntıla, yok...bastım engeli geçtim.
O yüzden, fazla da şaapmayın, zaten muhtemelen, başka birinin ikinci nicki, üslubum deşifre olmasın diye böyle takılıyor.
Bu topik ilginç, üç beş katılımcısı var,
Onlarca da 'uzaktan takipçisi' stalker'ı var...
Zart diye muhabbetin ortasına dalıyorlar, denetim elemanı gibi de her gün teftiş etmekten geri kalmıyorlar.
Halbuki kendi gibi düşünenler açsın ayrı bir alternatif topik misal, orada etkileşsin, takılsın...Yok...
Zaten hikaye 20 sene önce bi seçimle başlamıştı, küt AKP kazandı seçimi, o diyor ben oy vermedim, beriki diyor ben oy vermedim, hiç kimse kabul etmiyor oy verdiğini, ulan kim verdi bu kadar.
Hatırlayan vardır belki, ilk veya ikinci seçim, hepsi tepki oylarıydı elbette, insanlar mevcut siyasal matematikten koalisyonlardan sıkılmışlardı. Ve elbette tek parti iktidarıyla ve AB ye giriş süreciyle ve de öncesinde Kemal Derviş' in düze çıkardığı ekonomiyle, ki aynı politikaları uzun süre sürdürdüler, bu yüzden de 2008 bankacılık krizi bizde hafif atlatıldı, bir anda patlama gerçekleşti ekonomide tek parti iktidarının uygulamalarıyla, zaten dipten geliyordu ekonomi denk geldi.
Sonra yozlaştılar, işte uzun uzun anlatmayalım, düğmeye basıldı bir anda iki veya üçüncü seçimden sonra Ergenekon, Balyoz, derken çivi çıktı.
Yani, şunu anlatmaya çalışıyorum, herkese ara ara gelip laf çakan bir sürü AKP' li var, ama ilk seçimdeki gibi aynen, bir topik açalım da, uygulamaları savunalım, arkasında duralım yok, sessiz kalma, duymamazlıktan gelme, salağa yatma gibi durumlar var. Bazen biri bodoslama saldırıyor işte, tutamıyor kendini.
Yaw biz eleştiriyoruz, bir şeye dayandırıyoruz, grafiğe veriye döküyoruz, açın siz de bir topik, NAS sürecinin ne kadar faydalı olduğunu, üretim ve iş gücünü arttırmaya ne kadar katkı sağladığını yazın, okuyalım...Yok..
Niye...öyle bir şey yok da onun için.
Hani anlatmıştım bir mahalle hikayesi, mahallede herkes birbirini, kimin ne olduğunu yaptığını bilir de, bilmemezlikten gelir. Ta ki bir şey olana kadar, o bir şey olduğunda aslında herkes konuya son derece hakimdir, ama bir şey olana kadar hiç bir şey olmamış gibi davranmaya, yaşamaya devam eder mahalle. O hesap, herkes her şeyin farkında da, işte particilikle, bir davası olmakla, intikam almakla, daha da temelinde kaynakların paylaşılmasıyla alakalı mevzu. Ne zamana kadar, ucu ona da nihayet dokunana kadar.
İçimizden geçtiler anasını satayım, %19 du bizim enflasyon, yabancı çıkışı yaşanınca dolar fışkırdı 2018 de, tek yapması gereken faiz arttırmaktı, hala %19 da kalacaktı enflasyon. Faiz sebep enflasyon donuç deyip tersine bir düşürdü faizleri, son 2-3 yıldır her sene en az %100 enflasyon, düzen müzen kalmadı, her şey birbirine girdi. Mevzu seçimleri kazanmak için parasal gevşemeye gitmekten ve para dağıtmaktan ibaretti.
Halk her zamanki gibi faturayı ödeyecek.
Bildiğimiz rakamlara bakarak ekonomik durum. Kkm için 1,5 trilyon açık verdik bunu MB bankasına havale ederek şark kurnazlığı ile çözdük. Yılın ikinci yarısı için 1,4 trilyonluk bütçe çıkardık. Tüm bunlar için yapılan zam ve ek vergiler 350 milyar TL. Daha heybede 2,5 trilyonluk açık var. Nerdeyse bir sıfır atacak kadar zam vergi gelmeli. Bu da fiziken matematiksel olarak mümkün değil. Uzun vade elimizde kalan kamu kuruluşları satılsa da bu açığa yetmez diye düşünüyorum.
Oha...akaryakıta gene zam diyorlar Salı günü 2 TL...
Yuhhh...bunların hepsi direk gıda enflasyonuna yansıyacak..
Tarım çiftçi...mazot..
Yandık valla..
@achiles
2.1 dolara kadar yolu var
15-16 yıl önce tr’de benzin 2.1 dolara satılmıştı.
Kıza düğün için ev tuttuk ev sahibinin ondan fazla dairesi var. Babamın oturduğu sitede de arsa sahibinin ondan fazla dairesi var. Yani devlet bunları görmüyor mu orada hazine gibi vergi yatıyor.
Devletin gözünde mahalle de ki berber ve çay ocağı ile sanayide aylık 100 binler kazanan tamirci aynı gözüküyor. İkiside götürü usul ile vergiye tabi. Kira konutları noterden yapılarak vergi için takip edilmeli. Yine en büyük vergi kaybının olduğu sektör emlakçılar ve galericiler bunların üzerine gidilmeli.