-
Spider Man, Fantastik Dortlu, X-Men, Daredevil, Hulk ve Iron Man superkahraman karakterlerini yaratan Amerikali cizgi roman yazari, editor, film yapimcisi ve yayinci (Stanley Martin Lieber) Stan Lee’nin dogum gunu (28 Aralik 1922)
https://geekculture.co/wp-content/up...reenshot-2.jpg
"Eskiden bir cizgi roman yazari oldugum için utanirdim. Insanlar kopruler insa edip, tibbi kariyerlerini yaparken ben sadece insanlarin eglenmesi icin hayal urunu seyler yaratiyordum. Sonra fark ettim ki: Eglence, insanlarin hayatindaki en onemli seylerden biri. Eger insanlari eglendirebiliyorsaniz, iyi bir sey yapiyorsunuz demektir."
https://media.giphy.com/media/4vu9bLrVAHjMc/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/7IakfrmaAFY5y/giphy.gif
-
Irlandali oyun yazari George Bernard Shaw’un Jan Dark (Saint Joan - Santa Giovanna) oyunu promiyerini 28 Aralik 1923’de Broadway, Garrick Theatre’da yapti.
https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/s...s71/710386.jpg
https://media.gettyimages.com/photos...re-id825515890
-
Rus sair Sergey Aleksandrovic Yesenin’in olum yildonumu (28 Aralik 1925)
https://pbs.twimg.com/media/C9dLR2YXUAYjqLU.jpg
Geziniyorum ilk karda
Tutusan guclerin inci cekirdekleri yuregimde.
Yolumun ustundeki yildizi
Aksam, yakti mavi kandiliyle.
Bilmiyorum, isik mi bu, karanlik mi?
Ruzgar mi, horoz mu korulukta oten?
Yoksa kis degil de, cayirliga inmis
Bir kugu surusu mu tarlalari orten?
Oh, ak duzluk, sen ne guzelsin!
Hafif ayazda kizisiyor kanim!
Nasil istiyorum yaslamak bagrimi
Uryan goguslerine kayinlarin.
Oh, ormanlarýn koyu bulanikligi!
Karla kapli tarlalarin sevinc salmasi yurege!..
Nasil istiyorum kenetlemek kollarimi
Sogutlerin agaç kalcalari ustunde.
https://pbs.twimg.com/media/DCy5I7rXoAA2-BM.jpg
...Ay oldu,
Mavileniyor pencerede tan.
Ah, sen, gece!
Ne diye, gece, her seyi yiktin!
Ayaktayim, basimda silindir sapkam.
Yanimda yok kimse.
Yalnizim.
Ve kirik ayna.
https://pbs.twimg.com/media/C8NL0OAUAAIH_-x.jpg
Penceremin altinda
Beyaz bir hus agaci
Karla kaplandi
Kesinlikle gumusten bir karla
Tuylu dallarinda
Beyaz puskullu
Kar sacagiyla
Cicekler acti
Ve hus agaci
Uykulu bir sessizlik icinde duruyor
Ve kar taneleri
Altin gibi parliyor
Ve safak vakti
Acele etmeksizin etrafinda dolasiyor
Ve onun dallarina
Yeni bir gumus serpistiriyor
-
Fransiz Marksist filozof, yazar, sinemaci Guy Louis Debord'nun dogum yildonumu (28 Aralik 1931)
"Cervantes, 'kotu bir kiligin altinda iyi bir ayyas bulunur' der. Saraptan iyi anlayan biri genellikle nukleer endustrinin kurallarini bilmez; ama gosteri iktidari eger bir uzman nukleer enerji konusunda aldatabiliyorsa, bir baska uzmanin da sarap konusunda onu rahatlikla aldatabilecegini hesaba katar. Ve ornegin, hava sicakliklarini ya da gelecek kirk sekiz saat icin tahmini yagislari bildiren medyatik meteoroloji uzmaninin soylediklerinin bazi ekonomik, turistik ve bolgesel dengeleri koruma zorunluluguyla -hele ki bu kadar insanin birbirinden issiz yerler arasinda bu kadar cok yol katederek bu kadar cok seyahat ettigi bir ortamda- ciddi bir sekilde kisitlandigi gayet iyi bilinir; bu kisitlanma o kadar ileri gider ki bu uzmanin animator olarak daha basarili oldugu soylenebilir." Gosteri Toplumu
https://doorofperception.com/wp-cont...-consume-5.jpg
"Cervantès remarque que 'sous un mauvais manteau, on trouve souvent un bon buveur.' Celui qui connaît le vin ignore souvent les règles de l’industrie nucléaire; mais la domination spectaculaire estime que, puisqu’un expert s’est moqué de lui à propos d’industrie nucléaire, un autre expert pourra bien s’en moquer à propos du vin. Et on sait, par exemple, combien l’expert en météorologie médiatique, qui annonce les températures ou les pluies prévues pour les quarante-huit heures à venir, est tenu à beaucoup de réserves par l’obligation de maintenir des équilibres économiques, touristiques et régionaux, quand tant de gens circulent si souvent sur tant de routes, entre des lieux également désolés; de sorte qu’il aura plutôt à réussir comme amuseur."
"Otomobilden televizyona kadar, gosteri sisteminin sectigi butun mallar ayni zamanda 'yalniz kalabaliklar'in tecrit kosullarini surekli olarak guclendirmek uzere sistemin kullandigi silahlardir. Gosteri, kendi varsayimlarini her seferinde daha somut olarak yeniden kesfeder."
https://static.fnac-static.com/multi...-spectacle.jpg
"De l'automobile à la télévision, tous les biens sélectionnés par le système spectaculaire sont aussi ses armes pour le renforcement constant des conditions d'isolement des 'foules solitaires' Les spectacle retrouve toujours plus concrètement ses propres présuppositions."
-
Uzay Yolu film serisinin Uhura karakteri Amerikali aktris, sarkici ve seslendirme sanatcisi Nichelle Nichols'in dogum gunu (28 Aralik 1932)
https://pbs.twimg.com/media/DvfqLuBUwAA2N4m.jpg
https://66.media.tumblr.com/8207f939...acoli_1280.jpg
-
Arjantinli yazar Juan Manuel Puig Delledonne’nin dogum yildonumu (28 Aralik 1932)
“Bir tuhaflik, degisik bir sey; insanin dikkatini ceken ilk bu oluyor; baskalarina hic benzemeyen, siradan olmayan bir kadin. Enikonu genc oldugu belli, yirmi besinde filan, belki biraz daha buyuk; minicik bir yuz, kedi gibi, ucu yukari kalkik, ufak bir burun... Yuz bicimi tam oval degil de yuvarlacik, alni genis, elmacik kemikleri belirgin filan falan, ama ceneye dogru sivrilesiyor, tipki kedilerinki gibi.”
“Ya gozleri?”
“Dupduru, yesil olduguna kalibimi basabilirim, elindeki resme daha dikkatli bakmak icin iyice kisilmis. Resmini cizdigi seye bakiyor. Hayvanat bahcesindeki kara panter. Ilkin sakin duruyor, kafesinin icinde uzanip yatmis... Gelgelelim kizin sehpasiyla iskemlesi gicirdayinca panter onu gordu, kafesinde volta atip kizdan yana homurdanmaya basladi, kiz da zaten cizdigi resmi golgelendirmekte gucluk cekiyordu.”
“Hayvan onun kokusunu almamis miydi daha once?”
“Yok, kafesin icinde kocaman bir parca et var, hayvan ancak bunun kokusunu aliyor. Bakici, eti parmakligin hemen icine birakiyor ki disaridaki kokulari bastirsin; isin puf noktasi bu, panter heyecanlanmasin, diye. Simdi hayvanin ofkesini goren kiz daha bir heyecanla calismaya basliyor, cizgileri daha hizli hizli cekerek oyle bir hayvan yuzu ciziyor ki ayni zamanda bir seytan. Panter de onu gozluyor, erkek panter, acaba kizi paramparca edip govdeye indirmek mi istiyor, yoksa cok daha baska, cok daha cirkin bir icguduyle mi bakiyor, bunu kestirmesi guc.”
https://images.penguinrandomhouse.co.../9780679724490
“Something a little strange, that’s what you notice, that she’s not a woman like all the others. She looks fairly young, twenty-five, maybe a little more, petite face, a little catlike, small turned-up nose. The shape of her face, it’s ... more roundish than oval, broad forehead, pronounced cheeks too but then they come down to a point, like with cats.”
“What about her eyes?”
“Clear, pretty sure they’re green, half-closed to focus better on the drawing. She looks at her subject: the black panther at the zoo, which was quiet at first, stretched out in its cage. But when the girl made a noise with her easel and chair, the panther spotted her and began pacing back and forth in its cage and to growl at the girl, who up to then was still having trouble with shading in the drawing.”
“Couldn’t the animal smell her before that?”
“No, there’s a big slab of meat in the case, that’s all it can smell. The keeper drops the meat near the bars, and it blocks out any smell from outside, that’s the point, so the panther won’t get excited. And noticing the anger of the wild animal the girl begins to work more feverishly, with faster and faster strokes, and she draws the face of an animal that’s also a devil. And the panther watches her, a male panther, and it’s hard to tell if he’s watching to tear her to pieces and make a meal of her, of if he’s driven by some other, still uglier instinct.”
-
-
Amerikali yazar ve karikaturist Clarence (Shepard) Day’in olum yildonumu (28 Aralik 1935)
http://www.azquotes.com/public/pictu...day-360353.jpg
“Kitaplarin dunyasi, insanin en hayret verici yaratiklarindan biridir. Abideler yikilir, milletler kaybolur, medeniyetler buyur ve olur fakat butun bu medeniyetlerin, tekrar tekrar nasil ortaya ciktiklarini gosteren kitaplarin dunyasi; hala genc, hala yazildiklari gun kadar taze, yazarlarinin yuzlerce sene once olmelerine ragmen, hala insanlarin kalplerinden gecenleri anlatarak hayatlarini devam ettiriyorlar.”
https://s.s-bol.com/imgbase0/imageba...0019712133.jpg