Alıntı:
Koray Kaplan
@kaplan1881
·
12s
yakında büyük bir depremle sağ kalan İstanbulluları İstanbuldan atacaklar ve İç Anadoluya sürecekler. Bu birnevi bir Sürgün olacak ve geri döneceklerini zannedecekler yalnız öyle birşey olmayacak çünkü Constantinople diyen Joe Biden artık burada Türk halkını istemiyor.
Bu tweet, okuyan pek çok insana saçma gelebilir. Fakat 1915'de bunu denediler. Dünyanın en büyük askeri gücünü Çanakkale önüne getirdiler. Stratejiyi kuran Churchill, İngiliz derin devletinin Manchester grubu üyesiydi, 29 yaşındaydı, daha kurabiyeydi bebe. Araştırmadım ama Joe Biden'in ataları da bu grubun üyesi olabilirler. Önemli değil.
Amaçları, Müslüman Türkleri sadece İstanbul'dan değil, Nazım Hikmet'in şöyle tarif ettiği; ''Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim'', Anadolu'dan atmak, Orta Asya'ya sürmekti.
Avam Kamarası zabıtları 75 yıl sonra açıklandı. Gizli oturumlarda yapılan konuşmalarda, Manchester grubu üyelerinin konuşmaları bugün biliniyor. Müslüman Türklerin insanla hayvan arası varlıklar(sanki Neandertal gibi tarif edilmiş) oldukları, onları öldürmenin, katletmenin günah olmadığı şeklinde konuşmalar yapılmış. Kurdukları stratejinin ismi onlara göre Şark Meselesi'dir.
Buna göre; Ön Asya yani Anadolu'da bir tek Müslüman olmamalıdır. Hıristiyanlığı kabul edenler kalacak, etmeyenler sürülecektir.
Bu adamlar, 1915'de bu çılgınlığı denediler. Fakat başaramadılar. Çanakkale'den defolup gittiler.
Tarihimizde bu olaya Çanakkale Zaferi diyoruz ve her sene haklı olarak kutluyoruz. Sanki 1.Dünya Savaşında başka bir zaferimiz yokmuş gibi, sanki 1.Dünya Savaşında, Çanakkale Savaşı dışında her savaşı kaybetmişiz gibi.
Öyle bir şey yok. 1.Dünya Savaşında kazandığımız çok daha kesin zaferlerimiz var. Nedense bunları kutlamayız. Gençlerimiz bunları bilmez, saklanır bunlar. Ben mesela 2 tanesini yazayım.
1-Bakü Zaferi. Vikipedi'de aynen kopyalıyorum. Osmanlı Ordusunun savaşıp, kesin zafer kazandığı askeri birliklerin mensubu ülkeler: Rusya'nın Beyaz Ordusu, Ermenistan Bakü Ordusu, İngiltere Krallığına bağlı İngiliz Birlikleri ve Kanada,Yeni Zelanda,Avustralya Birlikleri.
Alıntı:
Türk ordusunun Azerbaycan'ı kurtarma harekâtının hukuki temeli Batum Antlaşması ile geçerlik kazanmıştır. 4 Haziran 1918 tarihinde Azerbaycan Millî Şurası ile Osmanlı Devleti arasında siyasi, hukuki, ticari ve askeri konulardan dost ilişkilerde bulunma maksadı ile antlaşma yapılmıştır.[5] Bu anlaşmanın 4. maddesine istinaden o tarihte Batum'da bulunan Azerbaycan Heyeti Osmanlı Hükûmetinden askeri yardım isteğinde bulunmuştur.[6] Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa'nın büyük çabasıyla kurulan Kafkas İslam Ordusu, daha sonra Filistin Cephesinden getirilen 106. ve 107. piyade ve 56. topçu alayları ile takviye edilmiştir.
Alıntı:
Osmanlı Ordusu'nun esas harekât istikameti Nahcivan üzerinden Güney Azerbaycan topraklarına girmek idi. Buradaki amaç İngilizlerin Tebriz'e girişini engellemek olmuştur.Bu görevin üstesinden başarıya gelen Irak cephesinde bulunan 6. Ordu'ya bağlı Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki 4.kolordu birlikleri kuzeye ilerleyerek 8 Haziran 1918'de Tebriz'i ele geçirmiştir. Daha sonra Ermeni kontrolündeki Hoy üzerine ve oradan da Karabağ'a yürüyerek bir nevi Kuzey Azerbaycan'la Güney Azerbaycan'ı birleştirmişlerdi.[8] Bu dönemde Azerbaycan halkı Osmanlı ordusundan büyük beklenti içerisinde olmuştur.
Alıntı:
Savaşın bitimini Enver Paşa:
"Allah'ın yardımı ile Bakü şehri 30 saatlik şiddetli muharebeden sonra, 15 eylül 1334'te(1918) saat 9 sularında zabt edilmiştir." sözleri ile galibiyeti ifade etmiştir.[11]
Bakü'nün ele geçirilmesinden sonra, 1918 yılı Ekim ayı başında da bir Osmanlı müfrezesi Dağıstan'a girerek orada kurulmuş bulunan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ne askeri destek verdi.
2-Kut'ül-Amare Zaferi.
Alıntı:
Şeyh Saad Muharebesi
İngilizler Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusuyla hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde ölü ve yaralı toplam 4.262 askerini kaybederek geri çekildi.
Alıntı:
Felahiye Muharebesi
Kût'ül-Amâre Kuşatması öncesi. (Eylül-Kasım 1915)
Osmanlı ordusu Vadi'nin yukarısındaki Felahiye'de (Hanna) mevzilendi. Burası Dicle ve Suwaikiya bataklığı arasında daralan kuru zeminde bir geçitti. 21 Ocak tarihinde 20 bin kişilik İngiliz birlikleri Felahiye Muharebesi'ni ölü ve yaralı 2.741 kayıpla kaybetti. Kut garnizonu için felaketi getiren bir kayıptı.
Alıntı:
Sâbis Muharebesi
İngilizler kuşatmayı sona erdirmek için Mart başında İngiliz general Fenton Aylmer komutasında yeniden bir taarruz girişiminde bulundu. Ancak 8 Mart 1916 tarihinde Sâbis (Dujaila) mevkiinde Miralay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek geri çekildi.[
Alıntı:
Halil Paşa 20-30 bin kişilik bir takviye kuvvetin cepheye katılmasını sağladı. Yeni atanan General Gorringe 5 Nisan tarihinde Felahiye, Beit Asia ve Sannaiyat bölgelerine doğru saldırıya geçti. Her iki tarafın mevcudu yaklaşık 30.000 kişiydi. 22 Nisan tarihine kadar geçen sürede ölü ve yaralı 1.200 kayıp veren İngiliz birlikleri yenilerek çekildiler.
Alıntı:
29 Nisan 1916'da General Townshend, Kut'ta yaşanan açlığın da etkisiyle, diğer 5 general, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu.
Alıntı:
Halil Paşa, Kutü'l-Amare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı mesajda şöyle dedi:
Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.[3]
İngiliz kuvvetleri 23.000 ölü ve yaralı, Osmanlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.000 İngiliz ve Hint askeri esir alınmıştır.
Görüldüğü gibi 1.Dünya Savaşında İngilizlerle yapılmış onlarca muhabere var. Bir tanesini bile kazanamamışlar. Osmanlı Ordusu, Prusya ekolüyle örgütlenmiş bir ordudur. Prusya ekolüyle örgütlenmiş bir ordunun, Anglosakson ekollü bir orduya yenildiği nerede görülmüştür?
Sahi biz 1.Dünya Savaşında hangi savaşı kaybettik de Kurtuluş Savaşı yapmak zorunda kaldık?