Iyiki cigara saatinde bakmışım, yine sinirlendim bir cigara içip geleyim.:oleyo:
Printable View
Iyiki cigara saatinde bakmışım, yine sinirlendim bir cigara içip geleyim.:oleyo:
https://tvc-invdn-com.akamaized.net/...94183b8dd4.png
VIX 2008 krizinin ilk zıplamasına kadar yükselmiş.
her gün yüzde 4-4 düşen küresel piyasalar daha hızlı çakılmaz umarım...................
kredi genişlemesinin .... çıkardınız uyarıyoruz diyor. Mr. Robin.
Bloom lisa da öyle diyor .
Bir haftada sert düşüşler oldu onun etkisi sanırım canlı likidite enjekte ediyorlar
Derken powell gelmiş ateşi söndürmüş biraz
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
https://odatv.com/images/2020_02/202...g?v=1582901800
https://www.linkpicture.com/q/Screen...949_Chrome.jpg
https://www.linkpicture.com/q/Screen...850_Chrome.jpg
Velhasıl O.Ç. bitmez, bu topraklarda...
https://www.linkpicture.com/q/Screen...3342_Brave.jpg
Termal kameranın anlamsızlığı, taze taze Bizanstan geçmiş Nijeryalı.
Tamam, termal kamera yine de kurarsın ayıklanmış ayıklanmıştır, emme çok büyük önlenmiş gibi anlatmazsın.
Abd borsaları keza tüm dünya borsaları aşırı şişmişti virüs bahane oldu hepsi birden satış yediler yiyecekler.
Bu hengamede abd tahvilleri resesyon ve kriz korkusu ile düşük getirisine rağmen güvenli liman oldu.
Abd hisse piyasası sert düşünce fonlar ay sonu pozisyonlarında zararı azaltmak adına altınları satmaya yöneldiler diye düşünüyorum.
Haftaya 1600 üstüne atmasını bekliyorum. Atamazsa zaten gömün gitsin böyle güvenli liman mı olurmuş derim.😉
Dolar tl konusunda ise dünya tersine dönmez ise yönü belli. Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim modunda devam edecektir diye düşünüyorum.🚀
Hastalık ve savaş yanında para konuşmak yavan oluyor ama mal canın yongasıdır misali oldu bu yazı gece gece.☺
JR: "Ayın son gününde, bazıları düşen borsada pozisyonlarını devam ettirebilmek için altın sattı.
(Cash ihtiyacı), bazıları kar realizasyonu için sattı.
Fiyat baskısı devam ediyor, altın rallisi önümüzdeki hafta devam eder."
https://twitter.com/jamesgrickards/s...957787136?s=21
Aklın yolu bir. Haftaya düştüğü yerden sert yukarı gider, no problem.
FED doların fişini çekti geçmiş olsun. Ama ne ballı Merkez Bankamız varmış yav. Bu kadar bal ancak olur.
California eyaletinde görülen ilk kaynağı belirsiz koronavirüsden sonra, bugün iki tane daha kaynağı belirli olmayan virüs tespit edildi. Bunlardan birisi yine Californiada diğeri ise Oregon da. Virüsün toplum içerisinde yayılmaya başlamasının ilk belirtileri olarak gösteriliyor. Muhtemelen kısa süre içerisinde daha yüksek rakamlar gelecektir Abd den. Buradaki asıl sıkıntı şu ki, Abd de insanların çok büyük bir kısmının kronik rahatsızlıkları var. Bunların başında da obezite, diyabet, tansiyon ve kalp hastalıkları geliyor. Buna ilaven hatırı sayılı bir yaşlı nüfusları var. Yani toplumun çok yüksek bir çoğunluğu risk grubunda. İnanılmaz bir telaş var toplumda.
Yalanlar,yalanlar,yalanlar.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarl...-daha-5652563/
Turkiyenin suruyede kalmadi icin abd israil ve avrupa ulkeleri buyuk bir destek veriyor. Ekonomiyi onlar ayakta tuttu
Son İdlib dramıyla ilgili neler yazılıyor neler...Hem de akademisyenler tarafından gerekçelendirilerek..
Neymiş Bundan sonra S400 olmazmış...Sanırsın biz kendi güvenlik ihtiyacımız için değil Rusya'yı mutlu etmek için almışız Bu mereti gibi...
Neymiş 33 şehitli bu saldırı biz ABD ye yaklaştığımız için olmuş. Asıl mesele ABD ile Rusya arasındaki güç meselesi imiş...
Hanibir ülkeyi aşağılamak için bundan kötüsü olmaz.
Asıl sorumluları, olayın baş aktörlerini onların yanlışlarını tartışmanın yürek istediği bir durumda zırvalamaktan başka yol kalmıyor anlaşılan.
Dış politikada hemen her yaptığımız tümüyle "tepkisel".
Bir akla, önceden kararlaştırılmış bir strateji ve ona bağlı taktik ve planlara dayanmıyor.
Başımıza gelenlere kızıyoruz, sinirleniyoruz, öfkeleniyoruz devlet olarak.
Devlet, kahvede tavla oynarken yenilen adam gibi kızar mı?
Misliyle verilen karşılıklar, Suriyeli göçmenleri sınırlardan kapıp koyvermeler.
İşin garibi bu standart insanımızın hoşuna gidiyor.
Devleti de aynen kendisi gibi kahvede yenilip de kızdığında sergilediği davranış içinde görünce mutlu oluyor. Alkışlıyor. Her eşyi unutuyor. Sorgulamıyor.
Devlet rahatlamış vatandaş mutlu.
Ne güzel.
Ben dünyada artık eski usül savaşların olabileceğine inanmıyorum.Yeni usül savaşlarda da amerika,rusya ve israil en yakın ülkelerin geldiği seviyenin on gömlek üstündeler.Bu ülkelerden silah alınarak savaş falan kazanamayız.Çünkü tüm silahların anahtarları bu ülkelerde sana sattıkları silahın üç seviye üstü kendisinde yoksa sana zaten satmaz.Sana silah sattı diyelim seni yenmesini istediği ülkeye bir seviye üstünü satar gene yenemezsin.Misal bu YPG ye ne silahlar gitti.Geçen yandaş tv de ruslar sıkıysa YPG nin elindeki topraklara saldırsınlar dedi .Sonra lafı çevirdi.Kastı kürtlere verilen silahlarla taşeron bir savaşta amerikanın taşeronları rusların taşeronlarını yener demeye getirdi.Ben bu silahlara dünyanın parasının verilmesini anlamsız buluyorum.Çağ artık başka çağ.Silah işinde artık tekel oluştu.O tekel kimi isterse onu muzaffer yapar.
Hiçbir şey gelişigüzel değil her şey bir plan dahilinde. Az geriden bakınca büyük devletlerin planlarının tıkır tıkır işlediğini görüyoruz. İran - Irak savaşını okuyun .
Şimdi misal S400 ü aldık kurduk.Rusya ile papaz olduk.Maskeli rus ordusu olan rejim güçleri ile kapıştık.Geçen tvde biri dedi S500 hazırmış.Adamlar S 600 leri yapmaya çalışıyormuş.Sen daha S400 ü kuramadan adam 2 seviye üstünü ha üretti ha üretecek.Bu adamı mı yeneceğiz.Boş işler bence.
Kimse kimseyi aşağılayamaz.Aşağılanan izin vermediği sürece.Aşağılanan da mutlu olduğundan aşağılanmaya tepkisiz kalmaz.Gücü olmadığından sesini çıkaramaz.Misal devlet adamısın bir muhalif olduğu zaman içerde biri sana doğru da olsa aykırı ses çıkardığı zaman canına okuyorsun.Aynı adam yabancı bir ülkenin misal alt seviyede bir bürokratı geleceği zaman önce ben onu muhatap kabul etmem derken,adam geldiği zaman aynı masada sanki senle eşitmiş gibi masanın karşı tarafına geçip fotoğraf çektirmesine izin verebiliyorsun.Diplomasi güç meselesidir,maalesef güçlü değiliz.İşin acı tarafı 1938 den beri hiç bir zaman güçlü olmadık.
Amerikalı bir generalin japon imparatoru ile savaş sonunda ilişkisini anlatan bir film izlemiştim.Japonlar aslında yenilmiş güçsüz,imparator generalle görüşmek istiyor.General kabul diyor,önce generale kuralla anlatılıyor.İmparatorla karşı karşıya kaldığında yere bak asla gözünün içine bakma o konuşmadan konuşma el teması yapma falan.General hepsine tamam diyor.Neyse imparator maiyetiyle beraber generalin odaya giriyor,generalin ilk işi selam majesteleri deyip gözünün içine bakarak elini sıkmak için uzatmak oluyor.Hemen maiyeti önlem almak için davranıyor.İmparator elini kaldırıyor yanındakileri susturuyor,hepsini dışarı çıkarıyor generalin elini sıkıyor ve oturup barış şartlarını konuşuyorlar.Japon imparatoru bu,harakiri yapan adamlar bunlar.Devlet işleri ulusal çıkarlar sözkonusu olduğunda sonuç güce dayanıyor.
Ha Atatürk el falan sıkmamış başta.Ona da zaten gavurlar saygı duymuş Atatürkün ayağına ingiltere kralı gelmiş.O da güç işte.İnanmanın,rasyonalitenin ,aklın gücü.
Amerikanın savunma bütçesi 716 milyar dolarmış,bizimki 8.6 milyar dolar.
Rus analistlerden tasarov tek sorun erdoğanı düştüğü zor durumdan daha fazla rencide edilmeden çıkarılması ve putinin bunu yapıp yapmayacağı demiş.6 martda da erdoğan galiba moskovaya gidecekmiş.Putin ilk daveti başka işlerim var diye geri çevirmişti.Sanırım moskovaya erdoğan gelirse onla da konuşabilirim demeye getirmiş.Malum rusyada başka işleri var onları da halletmesi lazımdır doğal olarak.Şimdi uçağa bin başka ülkeye git falan demek putinin o kadar zamanı yok,çok meşgul adam tabi.
Son dakika: Rusya: Ankara'da gerçekleştirilen görüşmelerde bölgede tansiyonun düşürülmesi konusunda mutabık kalındı.
'' GERÇEĞİN AYNASI
1877-78 Osmanlı-Rusya Savaşı sırasında Serasker Redif Paşa, Damad Mahmud Paşa başta olmak üzere yerleşik düzenin elden gitmemesine çalışan, yeni kurulan Meclis-i Mebusan’ın kendi düzenlerine müdahalesinden ödleri patlayan Osmanlı devlet adamları, kötü yönetilen savaşın kayıplarından sorumlu tutulacakları ve mutlaka cezalandırılacakları endişesiyle karşı hamlelere giriştiler. Bu hamleler neticesinde ilk Osmanlı Parlamentosu tatil edildi, Anayasa askıya alındı ve II. Abdülhamid otuz yıl sürecek istibdad idaresinin temelini attı. Mahmud Celaleddin Paşa “Mir’at-i Hakikat” adlı eserinde, Ardahan’ın kaybından sonraki gelişmeleri şöyle aktarıyor:
«Harbin ilânından hemen yirmi gün sonra Anadolu sınırında, en belli başlı dayanak noktası olan öyle mühim bir mevki'in bu sûretle düşman istilâsına uğramış olması, devlet erkânı ve mebuslara son derece ağır geldiğinden, o esnâda toplanan Osmanlı Mebusan Meclisi’nde büyük dedikodular çıktı. Bu hezimeti, Seraskerlik Makamı’nın savaş için gerekli tedbirleri almaktaki dikkatsizliğine hamlederek; "Ardahan elden gitti, Serasker Redif Paşa'ya güvenimiz yoktur, vükelâ mes’uldür” diye bağrıştılar ve bu meâlde bir mazbata hazırlayıp Bâbıalî'ye gönderdiler. Mebusların bu kararı ise, İstanbul halkının hamiyet duygularını kabartıp, her ağızdan uluorta sözler çıkmaktaydı. İşte böyle bir anda, talebelerden büyük bir grup Ayasofya Meydanı'nda toplanarak, Mebusan Meclisi binasını sardılar ve “Vatan, millet mahvoluyor; millet, Serasker Redif Paşa ve Tophane Müşiri Dâmâd Mahmud Paşa’nın azledilip, cezâlandırılmalarını istemektedir." diye nâra attılar. Mebusan Meclisi Reisi Ahmed Vefik Efendi, talebe topluluğunu yumuşak sözlerle dağıtıp, olup bitenleri Pâdişâh’a arzetti.
Ancak Redif ve Mahmud Paşaların can başlarına sıçrayıp Sadrâzam Edhem Paşa ise onların ikbâl pençeleri altında ezildiğinden, Mebusan Meclisi'ni Pâdişâh Hazretlerine fesad yuvası olarak tanıttılar. Bu sebeple, “İstanbul'da ihtilâl yapılması kararlaştırılmıştır” diyerek, Abdülaziz Hân’ın tahttan indirilme vak’asından ötürü yerleşmiş olan dehşet eserlerini büyütmeye ve bununla da ikballerini koruma tedbirini yürütmeye yol buldular. Şöyle ki: “Harp zamanında şiddet lâzımdır, kanun ile hareket etmek tehlikelidir" diye İstanbul’da örfî idâre ilân ettiler. Tam selâhiyetle askerî bir hükümet divânı teşkil edip o vâsıta ile ahâliden haklarında en ufak bir şüphe sezilenlerin evlerinin basılıp yakalanmaları ve Divân-ı Harb’de alelusûl sorguya çekildikten sonra, idâma kadar cezâlandırılabilmeleri için özel kararnâme çıkardılar. İlkönce Mebusan Meclisi’ne başvurmuş olan talebeleri birer ikişer medreselerinde bastırıp memleketlerine sürgün ettiler ve içlerinden çekindikleri adamları, sürgün yerlerine götürmeye tahsis olunan vapurlarda boğdurup denize attırdılar.»
(Mahmud Celaleddin Paşa, Mir'at-i Hakikat, İsmet Miroğlu neşri, sf. 339-340) ''
Sinan Çuluk'tan alıntıdır
Valla büyüklerimiz daha iyi bilir tabi de bence tek çözüm suriyeden çıkıp sınırı kapamamız.Yahu koca dünyada bir bizmiyiz suriyelilerin derdine düşen.Aldık işte 5 milyon kişiyi.Esaddan bunları kurtaralım ne demek anlıyamıyorum ki.Kurtulmak isteyen varsa gitsin esada ayaklansın,biz ne demeye savaşıyoruz adamların yanında.Memleketimizde derdimiz mi yok anlıyamıyorum ki.Libya diyoruz,suriye diyoruz,uygur türkleri diyoruz yahu bir de türkiyede yaşayanları dinleyin nasılsınız derdiniz var mı yok mu.Hoş seçimlerde soruyorlar bizimkiler memnunuz çok şükür diyorlar ,orda haklarını yiyemem adamlar soruyorlar vatandaşa doğru mu yaptıklarımız diye, vatandaş aynen devam diyor orda haklılar.
Ayhan hocam neden yazmıyorsun hiç.Arada görüyorum seni aşağıda forumu okuyorsun.Hiç yazmıyorsun , kendi adıma yorumlarını merak ediyorum.
Hâlâ aynı havalar.. yok yere gidenler yetmemiş.
Başımıza gelecek var!
33 şehit verdiğimiz İdlib'deki hain saldırıyla ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz oraya Esed'in davetlisi olarak gitmedik. Putin'e 'çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın' dedim" şeklinde konuştu.
Şehit düşen her evladımızın acısı yüreğimizi dağlıyor. Bin yıldır bu topraklarımızı vatanımız kılmak için yürüttüğümüz mücadeleyi verdiğimiz sayısız şehitler kervanına bunu da ilave etmemiz gerekiyor. Ve şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmayacak. İdlib harekatımızda önceki gün vermiş olduğumuz şehit sayımız 36'ya çıktı. 20 günlük harekat boyunca vermiş olduğumuz şehitlerin ailelerine şahsım, milletim adına baş sağlığı dilerken milletimizin de başı sağ olsun diyorum.
Şahsım olarak başsağlığı diliyor..
Yine güvenli bölgede inşaat muhabbeti..
Utanç verici aşamayı geçti bu artık..