British yeni seçim mi var yenilgiden bıkmayıp pehlivanlıktan vazgeçmemişsin.
Printable View
British yeni seçim mi var yenilgiden bıkmayıp pehlivanlıktan vazgeçmemişsin.
memleketini milletini devletini seven insanlara hemen troll yakıştırması yapanlar aslında trolün ağababası,
erdoğan düşmanlığı yapanlar 15 temmuza tiyatro diyenler avrupanın erdoğan düşmanlığını destekleyenler vatansever oluyor ?? ama erdoğanı sevenler devletine isyan etmeyenler 15 temmuz akşamı vatanına milletine sahip çıkanlar trollükle suçlanıyor
bunda bi acayiplik var ?
sn.erdoğana ve iktidara giydirirsen iyisin çok arkadaşın çok taraftarın oluyor prim yapıyorsun ?? ama devletini desteklersen troll ilan ediliyorsun ??
pekii british in yaptığı nedir ? yahu alenen muhalefet partisi yayın organı gibi, otomatik bişey ?
tuhaf ?
SİMİT SARAYI HYUNDAI'YE KARŞI.....
Güney Kore'de bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi var.....
Neden biliyor musunuz?
Önceki başkan yolsuzluk ve nüfuz kullanma suçlarından görevden alındı....
Yargılanacak...
Kim tarafından görevden alındı biliyor musunuz?
Yasama organı yani milletvekillerinin oyları ile...
Görevden alınıp yargılanmasına kim onay verdi, biliyor musunuz?
Anayasa Mahkemesi.....
Şimdi anlıyor musunuz Güney Kore'den neden
Kahve Dünyası, Simit Sarayı, Mavi Jeans, Tatlıses lahmacun gibi dünya markaları değil de, Hyundai, Kia, Samsung, LG gibi dünya markaları çıkıyor...
Cem Toker
AVUSTRALYA'DA YAŞAMAK
Efendim Melbourne'e vardık.
Bir ev kiraladık,
ben oradaki akrabalarıma harıl harıl soruyorum
'Yahu, elektrik, telefon, su, gaz idarelerinde tanıdığınız var mı?'
Biri 'Ne yapacaksın?' diye sordu.
'Öyle bir müessesede mi çalışmak istiyorsun?'
Ben 'Hayır' diye cevap verdim
'Yeni eve o hizmetleri bağlatmak istiyorum da...'
Adam güldü, 'Bana adresini söyle' dedi.
Adresi verdim, geçti telefonun başına,
o idareleri tek tek aradı.
Akşama doğru bütün hizmetler bağlanmıştı.
Bir gün elektrik idaresinden bir mektup geldi.
Mektupta 2 ay kadar sonra,
bir gün bizim sokakta elektrik kesileceği bildiriliyor ve ilave ediliyordu
'Eğer o gün mutlaka elektriğe ihtiyacınız varsa size bir jeneratör tahsis edilecek ve harcadığınız elektrik normal tarife üzerinden hesaplanacaktır. Ancak jeneratör sayısı sınırlı olduğu için sadece ihtiyaç sahiplerinin müracaatı...'
Ben istemedim, ama komşumuz, yalnız yaşayan yaşlı kadın jeneratör istedi.
O sabah 8'de 2 teknisyen jeneratörü getirip kadının sistemine bağladılar.. Sonradan, merak edip sordum
bu iş için sadece harcadığı elektriğin bedeli olan 45 sent almışlar.
Ben herkesin insan olduğunu
ve herkese aynı muamelenin yapılması icap ettiğini
Avustralya'da öğrendim.
Bir tek gün kimse hakkımı yemedi,
kuyrukta önüme geçmedi,
trafikte açıkgözlük yapmadı, avanta istemedi...
Kızım yeni bir mektebe başlamıştı
'Gel çarşıya çıkıp eksiklerini alalım' dedim.
'Lüzum yok' dedi, 'Her şeyi okuldan verdiler'
Bir gün aynı mektepten bir mektup geldi
'Bazı talebelerin, öğle yemeği olarak pahalı gıda maddeleri getirdiklerini fark ettik. Lütfen çocuğunuzun yanına sadece, bütün ailelerin çocuklarına alabilecekleri şeyler verin. Bu yaşta çocukların arkadaşlarına imrenmesi kötü bir şeydir'
Annem bizi ziyarete geldi.
Meydana karşılamaya gittik, bekliyoruz,
arada gümrüğün kapısı açılıyor ve annemi oradaki bir memur ile konuşurken görüyorum.
İngilizce bilmeyen annemin sohbeti bir türlü bitmiyor.
Dikkat ettim annemin elinde bir portakal var.
Nihayet annem çıktı ve iş anlaşıldı.
Kıtayı mikroplardan korumak için Avustralya'ya herhangi bir gıda maddesi sokmak yasak.
Annem uçaktan bir portakal alıp çantasına koymuş.
Adam onu görünce, hemen elinden alıp çöpe atacağına,
büyük bir sabır ile Avustralya'nın neden bu kaideyi uyguladığını anlatıyor ve
'Bu size karşı yapılmış bir hareket değildir, hepimizin sağlığı için alınan bir tedbirdir filan diyor'
Melbourne'da ve Avustralya'nın hemen hemen tamamında deniz kenarında bina yoktur.
Memleketi bir yol çevreler.
Kıyılar herkesindir.
5-10 kilometrede bir, denize girmek, piknik yapmak için tuvalet, duş, elektrikli mangal ve soyunma odaları gibi bedava tesisler vardır.
Yalnız elektrikli mangalı çalıştırabilmek için para atmak lazımdır.
Bir gün oldukça yüklü bir telefon faturası geldi.
İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk çektiğimi söyledim
ve şu cevabı aldım
'Siz bu faturayı bu ay ödemeyin.
Biz bunu 12'ye bölerek
1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edeceğiz.
Ama bundan sonra her faturayı ödeyin'.
Sorduğumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.
Avustralya'da yaşayan her insan bedava sağlık sigortasına sahiptir.
Şehrin merkezi dışında 2 katlıdan yüksek bina bulunmaz.
Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir.
Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahçeler, göller ve akarsular ile kaplıdır.
Okullar bedavadır.
Musluktan akan su, hakiki içilen sudur (sözde değil özde).
Kilise, cami, havra, Budist tapınakları
ve daha nice dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların kendi dilinde yayın yapılır.
Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ;
düğün ve cenaze.
Avustralya'da en büyük suç yalan söylemektir.
Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın hayatı kayar.
Onun dışında her şeyin bir çaresi bulunur.
Dr. Serpil Taşdelen 2011.