-
31 Mart 1981’de duzenlenen 53. Akademi Odul toreninde Siradan Insanlar- Buyuk Ceza (Ordinary People, 1980. Yon: Robert Redford) En Iyi Film; Sissy Spacek, Madencinin Kizi (Coal Miner's Daughter, 1980) filmi ile En Iyi Kadin Oyuncu; Robert De Niro, Kizgin Boga (Raging Bull, 1980) En Iyi Erkek Oyuncu Odulunu aldilar.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...1NTc@._V1_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....3NDc@._V1_.jpg
-
Ingiliz kadin yazar Enid Bagnold’un olum yildonumu (31 Mart 1981)
https://quotefancy.com/media/wallpap...ry-morning.jpg
“Insanin zevki, her sabah yeniden dogar.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...ld-1-53-03.jpg
“Bir baba bebegini hep kucuk kadin haline getirir. Bir kez kadin oldu mu da geriye dondurmeye calisir.”
-
Ingiliz rock grubu Def Leppard, 5.studyo albumu Adrenalize'i 31 Mart 1992’de Mercury Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://media.giphy.com/media/3o7WTw...ized-large.gif
-
Ingiliz New Wave grubu Duran Duran, derleme albumu Night Versions: The Essential Duran Duran'i 31 Mart 1998'de EMI Recordsetiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....L._SL1280_.jpg
-
Keanu Reeves, Laurence Fishburne ve Carrie-Anne Moss’un rol aldigi fantastik - bilim kurgu filmi The Matrix, 31 Mart 1999 tarihinde vizyona girdi.
https://68.media.tumblr.com/tumblr_l...lnd4o1_500.gif
https://media.giphy.com/media/Kp7FUPZmwfs08/giphy.gif
-
Heath Ledger, Julia Stiles ve Joseph Gordon-Levitt’in rol aldigi romantik komedi 10 Things I Hate About You (Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi), 19 yil once bugun vizyona girdi.
https://pbs.twimg.com/media/C8PTLOsU0AEkhzK.jpg
http://16quotes.com/wp-content/uploa...talk-to-me.jpg
"Benimle konusma biciminden nefret ediyorum, sacininn kesiminden de, arabami kullanis seklinden nefret ediyorum. Bana gozunu dikip bakmandan nefret ediyorum. O kocaman komando botlarindan ve aklimi okumandan nefret ediyorum. Senden o kadar nefret ediyorum ki bu beni hasta ediyor hatta bana kafiyeler duzduruyor. Senin hep hakli olmandan nefret ediyorum. Yalan soylemenden nefret ediyorum. Beni guldurmenden nefret ediyorum hatta daha kotusu aglatmandan nefret ediyorum. Yanimda olmadigin zamanlardan nefret ediyorum ve beni aramamis olmandan da. Ama en cok senden nasil nefret edemedigimden nefret ediyorum. Nefrete yakin bir sey bile hissetmiyorum, azicik bile olsa, hem de hic!"ť
-
Sharon Stone, David Morrissey ve David Thewlis’in rol aldigi Temel Icgudu 2 (Basic Instinct 2) 31 Mart 2006’da Bulgaristan, Ingiltere,Izlanda, Italya, Romanya, Turkiye, Amerika ve Uruguay’da vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...9,1000_AL_.jpg
https://media.giphy.com/media/UiQMwT0VK5EhG/giphy.gif
-
Miley Cyrus, Liam Hemsworth ve Greg Kinnear’in rol aldigi Son Sarki (The Last Song), 31 Mart 2010’da Amerika ve Kanada’da vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...1MDE@._V1_.jpg
-
2002 yilinda Kadersizlik romaniyla Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Macar yazar Imre Kertesz'in olum yildonumu (31 Mart 2016)
"Onlar da istasyondan banyoya gitmislerdi.Bizim gibi onlara da elbise askilari,numaralar ve banyo da nasil davranilacagina iliskin bilgi verilmisti.Iddialara gore berberler de oradaydi ve onlara da sabun verilmisti.Sonra onlar da borularin ve vanalarin bulundug banyo bolumune girmisleri. Yalniz onlara yukaridan su degil gaz vermislerdi."
https://1001bookreviews.files.wordpr...z-fateless.jpg
"They too had proceeded from the station to the baths. They too had been informed about the hooks, the numbers, and the washing procedure, just the same as us. The barbers were also there, so it was alleged, and the bars of soap were handed out in just the same way. Then they too had entered the bathroom itself, with the same pipes and showerheads, so I heard, only out of these came, not water, but gas."
“Ifade tarzima sasirmayin. Martens'in gozunde dunya gerceklik olmus bir ucuz roman gibi gorunuyor olmaliydi. Bu romanda her sey, korku oykulerinin o dehsete dusuren kesinligine ve dramaturjinin kuskulu yasalarina -ya da daha iyi olacaksa: koreografilerine gore- olup bitiyordu. Sunu da -bu kez onun savunma*si icin degil, yalnizca gercegi soylemek icin- eklememe izin verin: Bu korku oykusu Martens tarafindan tek basina degil, gerceklik tarafindan yazildi.” Polisiye Bir Oyku
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Do not be surprised by his way with words. In Martens's eyes the world must have seemed like pulp fiction come true, with everything taking place in accordance with the monstrous certainty and dubious regularities of the unvarying dramatic form — or choreography, if you prefer — of a horror story. Let me add, not in his defense but merely for the sake of the truth, that this horror story was written not by Martens alone but by reality, too.”
-
-
Iskoc aktor Ewan McGregor'in dogum gunu (31 Mart 1971)
http://4.bp.blogspot.com/-GA9j4vohV4...or_OFFmag3.gif
-
"Onu seviyordum, anliyor musunuz ? Ilk bakista, son bakista, her, evet her bakista askti bu. / Vedete, io l'amavo. Era amore a prima vista, a ultima vista, a eterna vista." Vladimir Nabokov, Lolita
https://img.culturacolectiva.com/con.../pe-lolita.jpg
-
Anatomi ve fizyolojide onemli katkilari bulunan Ingiliz doktor William Harvey’in dogum yildonumu (1 Nisan 1578)
http://www.azquotes.com/picture-quot...y-68-75-95.jpg
“Sanat, yapilmasi gereken seylere atifta bulunarak bir aliskanlik oldugu icin, bilimin de bilinen seylerle ilgili bir aliskanligi vardir.”
“Insan dunyaya ciplak ve silahsiz gelir, sanki doga onu bir sosyal yaratik icin hedef ve ona adil kanunlar ve baris icinde yasama emri vermisti.”
https://www.thefamouspeople.com/prof...m-harvey-4.jpg
“Man comes into the world naked and unarmed, as if nature had destined him for a social creature, and ordained him to live under equitable laws and in peace.”
“Onceden var olan bilgiden kaynaklanmayan hicbir bilim yoktur ve mensei duyularýndan turetilmemis kesin bir fikir yoktur.”
https://todayinsci.com/H/Harvey_Will...lliam300px.jpg
“There is no science which does not spring from pre-existing knowledge, and no certain and definite idea which has not derived its origin from the senses.”
-
Italyan ressam Pietro Faccini'nin olum yildonumu (1 Nisan 1602)
Matrimonio Mistico (Mystical Marriage, 1595), Musei capitolini Roma
https://upload.wikimedia.org/wikiped...io_mistico.jpg
-
Fransizca konusan Savoyard (Isvicre Valais kantonu) filozofu, yazar, avukat ve diplomat Joseph de Maistre’in dogum yildonumu (1 Nisan 1753)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...tre-375556.jpg
“Kadinlarin en yanildiklari nokta, erkeklere benzemek istemeleridir.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-18-42-95.jpg
“Her memleketin hak ettigi bir hukumet vardir.”
http://citation-celebre.leparisien.f...eric/42764.png
“Abartma, durust insanlarin yalanidir. / Exaggeration is the lie of educated people.”
-
Edgar Allan Poe, The Murders in the Rue Morgue (Morgue Sokagi Cinayetleri) Oyku kitabini 1 Nisan 1841'de yayinladi.
"Ilk karsilasmamiz Montmartre Sokagi'ndaki karanlik bir kitaplikta oldu. Ikimiz de ayni kitabi ariyorduk, ender bulunan, pek onemli bir kitapti. Bu olay bizi birbirimize yakinlastirmaya yetti. Tekrar tekrar bulustuk. Bir Fransiz'in kendisinden soz ederken takinacagi tam bir acik yureklilikle anlattigi aile oykusu, beni pek ilgilendirmisti. Okudugu kitaplarin cokluguna da sasip sasip kaliyordum, ama asil ruhumu bir ates gibi saran yaratici hayallerinin sýcakligi, canliligi, tazeligiydi. Paris'te o zaman aramakta oldugum seyleri ararken, boyle bir adamin dostlugu, benim icin degeri olculmez bir hazineydi, bu dusuncemi acikca ona soyledim. Sonunda kentte kaldigim surece beraber oturmaya karar verdik, ben onun kadar darlik icinde olmadigimdan, bir ev tutup ruhlarimizin karanlik havasina uyacak bir bicimde dosemeyi uzerime aldigim ev, St Germain'in dis mahallelerinde issiz bir yerdeydi, zamanin asindirdigi cirkin, neredeyse yikilacak eski bir yapiydi, ne oldugunu sorup ogrenmedigimiz bazý bos insanlar yuzunden yillarca bos kalmisti."ť
https://upload.wikimedia.org/wikiped...dgar_Poe_1.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Ci incontrammo la prima volta in un'oscura libreria di Rue Montmartre, dove il fatto fortuito di essere entrambi alla ricerca dello stesso volume, raro quanto singolare, ci portň a intrattenere piů stretti rapporti. Da allora ci rivedemmo spesso. Mi interessň vivamente la sua piccola storia familiare, che egli mi narrň nei minimi particolari, con tutta quella franchezza di cui e capace un francese, ogniqualvolta discorre di se stesso. Mi stupě la vastitŕ delle sue letture; e, soprattutto, sentii il mio spirito infiammarsi a contatto dello stravagante fervore, della vivida freschezza della sua immaginazione. Considerando ciň che allora mi interessava scoprire a Parigi, pensa, che la compagnia di un uomo simile sarebbe stata per me un tesoro inestimabile, e francamente glielo confidai. Alla fine combinammo di abitare insieme durante il mio soggiorno nella capitale; e poiché la mia situazione finanziaria era meno precaria della sua, potei addossarmi le spese dell'affitto e dell'arredamento, in uno stile che si confacesse alla tetraggine un po' fantastica del mio e del suo carattere, di una casa grottesca, rosa dal tempo, da lungo disabitata a causa di certe superstizioni che trascurammo di indagare, che sorgeva, semidiroccata ormai, in una zona solitaria e squallida del Faubourg Saint-Germain."ť I delitti della Rue Morgue
-
Ingiliz yazar Charles Dickens, 10'uncu romani olan Zor Zamanlar'i (Hard Times) kendi cikardigi haftalik Household Words dergisinde 1 Nisan 1854'den itibaren yayinlamaya basladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...dwordsvol2.jpg
http://thehundredbooks.com/hardtimes.jpg
-
Amerikali yazar Herman Melville, kapitalizmin mesum govdesini uzatmaya basladigi Vahsi Bati’nin ehlilestirilme surecini felsefi, alegorik ve postmodern bir sekilde anlatan romani Saglam Adam’i (The Confidence-Man) 1 Nisan 1857’de New York’ta Dix, Edwards & Co araciligiyla yayinladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Title_Page.jpg
-
Fransiz sair, oyun yazari ve Cyrano De Bergerac'in yaraticisi Edmond Eugčne Alexis Rostand'in dogum yildonumu (1 Nisan 1868)
"Nedir ki buse? Biraz daha yan yana yapilan bir vaattir. Yemindir kanmayana. Bir itirafin candan delil bulmasidir; sevismek mastarinin gul pembe noktasidir. Bir sirdir ki soylenir agza, kulak yerine. Bir gonul hazzidir ki, hep derinden derine yayilir. Bir visaldir karanfil lezzetinde. Dudaklarin ucundan tatmaktir ruhu biraz.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Cos'č poi un bacio? Un giuramento un pň piů da vicino, una promessa piů precisa, una confessione che cerca una conferma, un'apostrofo roseo fra le parole t'amo, un segreto soffiato in bocca invece che all'orecchio, un frammento d'eternitŕ che ronza come l'ali d'un ape, una comunione che sa di fiore, un modo di respirarsi il cuore e di scambiarsi sulle labbra il sapore dell'anima!"
-
Rus besteci, orkestra sefi, piyanist Sergey Rahmaninov'un dogum yildonumu (1 Nisan 1873)
https://cdn.shopify.com/s/files/1/16...g?v=1496843332
-
Ingiliz yazar Edgar Wallace’in dogum yildonumu (1 Nisan 1875)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...ace-192309.jpg
“Entellektuel, yasaminda seksten daha ilginc birseyler bulmus kimseye denir.”
-
Yunan sair Maria Polydouri’nin dogum yildonumu (1 Nisan 1902)
Beni sevdigin icin sadece gecmis yillarda sarki soyluyorum
Ve guneste, yazin kehanetinde,
yagmurda ve karda
Beni sevdigin icin sadece sarki soyluyorum
Cunku elin uzerimdeydi bir gece sadece
ve dudaklarimdan optun
Sadece onun icin, acan bir nilufer kadar guzelim
Ve ruhum titriyor
Cunku elin uzerimdeydi sadece
Cunku gozlerin bana bakti sadece
Varligimi onurla susledim
Seken bir ruhla,
cunku gozlerin bana baktý sadece
Cunku ben gecince beni fark ettin sadece
Ve senin bakisinla gecisi gordum
Ve benim silik golgem
Oynayan, acitan bir ruya
Cunku ben gecince beni fark ettin sadece
Cunku cekinerek cagirdin beni
Ve sen ellerime uzandin
Ve sen gozlerinde pus
eksiksiz bir ask
Cunku cekinerek cagirdin beni
Cunku onu begendin sadece
Ondan benim gecisim guzel oldu hep
Her yerde sen beni izliyorsun gibi
Her hangi bir yerde yanima yanasmissin gibi
Cunku onu begendin sadece.
Sadece beni sevdigin icin dogdum
Boyleydi yasamim verildi.
Acimasiz doyumsuz hayatta
Boyleydi yasamim doyuma ulasti
Sadece beni sevdigin icin dogdum
Sadece sana olan askim icin
Guller verdi elime tanyeri
Yolunu bir anligina aydinlatmak icin
gozlerimi yildizlarla doldurdu gece
Sadece sana olan askim icin
Sadece beni harika sevdigin icin
Senin duslerini yesertip
Cogaltmak icin yasadim, guzel kral
Ve simdi ne guzel oluyorum
Sadece beni harika sevdigin icin
https://husrevsahi.files.wordpress.c...07/maria-2.jpg
I only sing because you loved me
in the past years.
And in the sun, in summer ’s prediction
and in rain, and in snow,
I only sing because you loved me.
Only because you kept your hands on me
one night and you kissed me on my lips,
only for that, am I as fine as an open lily
And I have a shiver in my soul,
only because you kept your hands on me.
Only because your eyes looked at me
with the soul glancing,
proudly I adorned the ultimate
crown of my being,
Only because your eyes looked at me
Only because you noticed me as I passed
And by your look I saw passing
my svelte shadow as a dream
playing, hurting
Only because you noticed me as I passed
Because you hesitantly called me
And you stretched to my hand
And you had in your eyes the blur
A complete love
Because you hesitantly called me
Only because you liked it,
That’s why my passing kept being nice.
As if you were following me wherever
As if you came close to me somewhere
Only because you liked it.
Only because you loved me I was born,
so my life was given.
In graceless unfulfilled life
so my life was fulfilled.
Only because you loved me I was born.
Only for your special love
dawn gave roses in my hands.
To illuminate for a moment your way
night filled my eyes with stars
Only for your special love.
Only because you loved me wonderfully
I lived to pullulate
your dreams, beautiful king
And so sweet I’m dying
Only because you loved me wonderfully
-
Henry MillerTiyatrosu (Stephen Sondheim Theatre), 1 Nisan 1918’de New York, 124.Bati, 43.Cadde’de acildi.
http://2.bp.blogspot.com/-x_uKOXIqKt...ler%2B1919.jpg
-
-
Amerikali bilim kurgu yazari Anne McCaffrey’nin dogum yildonumu (1 Nisan 1926)
“Ejderlere binen adamlar farkli bir soydandi. Ejderler yumurtadan ilk ciktiklarinda secilirlerdi ve kontrol ettikleri bu devasa, muhtesem hayvanlarla omur boyu ruh arkadasi olurlardi. Ejderler Pern Gezegenini, kan kirmizi yildizdan koruyabilecek tek yaratiklardi. Fakat Kralice olmazsa ejderlerin soyu tukenecekti. Yalniz dev, altin Kralice yeni kusaklari dunyaya getirebilirdi. Ve Kralice zayifliyor... oluyordu...Ardinda buyuk, altin bir yumurta birakarak...”
https://images.gr-assets.com/books/1...243l/61975.jpg
“The men who rode the dragons were a breed apart. Chosen when the dragons were first hatched, they became soulmates for life with the huge, magnificent beasts they controlled - the green, blue, brown and bronzes - beautiful - terrible - the only creatures who could defend the planet Pern from the blood-red star. But without the Queen, the dragons would become extinct. Only the gigantic, golden Queen could breed the new flights. And the Queen was fading . . . dying . . . leaving behind one last, huge, golden egg…”
-
Cek asilli Fransiz yazar Milan Kundera'nin dogum yil donumu (1 Nisan 1929)
"Butun ask iliskileri, birbirlerini sevenlerin asklarinin ilk haftalarinda dusuncesizce kabul ettikleri yazin olmayan anlasmalara dayanir. Henuz bir cesit dus icindedirler, ayni zaman da, bilmeden, tartisma kabul etmeyen bir hukukcu gibi, sozlesmelerinin en ince ayrintilarini bile saptamaktadirlar. Ey asiklar, bu tehlikeli ilk gunlerde cok ihtiyatli olmalisiniz! Kahvaltisini yatagina goturecek olursaniz, artik hep oyle yapmak zorunda kalirsiniz, yoksa, sevgisizlik ve ihanetle suclanirsiniz."ť Gulusun ve Unutusun Kitabi
https://media.adelphi.it/spool/6490f...h_cs_cx_cy.jpg
"Ogni relazione amorosa si fonda su un patto tacito che viene inconsapevolmente concluso dagli innamorati nelle prime settimane del loro amore. Sono sempre piuttosto trasognati perň allo stesso tempo, a loro insaputa, giŕ abbozzano le disposizioni dettagliate del loro contratto, simili ad avvocati spietati. Oh innamorati, state attenti in questi primi giorni pericolosi! Una volta che portate la colazione a letto, dovrete portarla sempre a meno che vogliate essere accusi della mancanza dell'amore e del tradimento."ť Il libro del riso e dell'oblio
“Ask, tanim olarak, hak edilmemis bir armagandir; hak etmeden sevilmek, gercek askin eksiksiz kanitidir. Bir kadin bana, ‘Seni seviyorum, cunku zekisin, cunku namuslusun, cunku bana armaganlar alýyorsun, cunku zamparalik yapmýyorsun, cunku bulasik yikiyorsun,’ derse, hayal kirikligina ugrarim; bu askta cikarci bir yan vardir. Soyle bir cumle duymak kim bilir ne guzeldir: ‘Zeki olmamana, namuslu olmamana karsin, yalanci, bencil, alcak olmana karsin senin icin deli oluyorum.” Milan Kundera, Yavaslik
http://browseinside.harpercollins.ca...97800609284141
“Love is by definition an unmerited gift; being loved without meriting it is the very proof of real love. If a woman tells me: I love you because you're intelligent, because you're decent, because you buy me gifts, because you don't chase women, because you do the dishes, then I'm disappointed; such love seems a rather self-interested business. How much finer it is to hear: I'm crazy about you even though you're neither intelligent nor decent, even though you're a liar, an egotist, a bastard.”
-
Emil Jannings, Marlene Dietrich ve Kurt Gerron’un rol aldigi Der blaue Engel (Mavi Melek - The Blue Angel), 1 Nisan 1930’da Berlin’de vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...4,1000_AL_.jpg
-
Macaristan dogumlu, Amerikan vatandasi roman ve oyun yazari Ferenc Molnár’in dogum yildonumu (1 Nisan 1952)
"Gozlerine ucsuz bucaksiz gibi gorunen arsa ve yaninda kerestelerle dolu arazi tatli bahar gunesinin altinda piril pirildi. Burayi, bu kucuk toprak parcasini sevdikleri, gerekirse onu savunmaya hazir olduklari cocuklarin gozlerinden okunuyordu. Yurtseverligin bir turuydu bu. " Yasasin Arsa" diye bagirirken aslinda " Yasasin Vatan " diye bagiriyor gibiydiler. Gozlere yansiyan bu piriltiydi, kalpleri dolduran bu sevgiydi."Ferenc Molnar, Pal Sokagi Cocuklari
https://pbs.twimg.com/media/C7l8PoVUwAITrN4.jpg
"Intanto guardavano il loro regno, meraviglioso nella luce chiara del giorno, con le cataste illuminate dal caldo sole di primavera. Si sarebbe potuto leggere nei loro occhi che, se fosse stato necessario, lo avrebbero difeso fino all'ultimo sangue. Gridavano "viva il nostro campo" con lo stesso vigore e convincimento che avrebbero impiegato per gridare "viva la nostra patria". In effetti quello era bene una specie di amor di patria."
-
1 Nisan Sakasi
http://www.netanimations.net/april-fools-day-30.gif
https://im-01.gifer.com/T8gb.gif
1 Nisan 1957’de, BBC’nin haber programi Panorama’da, Isvicre’nin guneyindeki basarili spagetti hasadina dair bir program yapildi. Urunun basarisi, kis aylarinin olagandan daha yumuţak gecmesine baglanmaktaydi. Programin saygin Anchorman’i Richard Dimbleby, spagetti hasadina dair ayrintilari buyuk bir ciddiyetle aktarirken, Isvicreli bir koy ailesinin, spagetti agaclarindan makarnalari cekistirerek, sepetlerine yerlestirmesi de arka planda gosterilmekteydi.
https://secure.i.telegraph.co.uk/mul...e_1861930c.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=tVo_wkxH9dU
-
Italyan roman ve deneme yazari, gazeteci Sandro Veronesi’nin dogum gunu (1 Nisan 1959)
“Gianni Orzan, otuz yedi yasinda, Trieste’de yasayan, karisive ogluyla sakin bir hayat suren basarili bir yazardir. Bir gun kendisine verilecek bir edebiyat odulunu almak uzere tasrada bir sehre gider.Odulu aldigi gun ani bir kararla, odul cekini cocugu hasta olan bir kadina verir. Orzan, Trieste’ye dondugunde de bu jestinin anlamini cozmeye ugrasirken, endise verici biriyle karsilasir. Bu, calinti bir arabayi suren silahli bir taksi soforudur. Adam Orzan’a ogluyla ilgili sorular sorar, dahasi oglu hakkinda ayrintili bilgi sahibi oldugunu da hissettirir. Panige kapilan Orzan taksiden atlar ve esi ile oglunu Trieste’den uzaklastirir. Tekrar geri donen Gianni Orzan, gorunuse gore aralarinda pek baglanti olmayan butun bu olaylarin esrarini cozmeye girisir. Bu arada yine ayný taksi soforuyle karsilasir ve sasirtici bir dizi gercegi ogrenir.”
https://circololetturecorsare.files....el-passato.jpg
“Gianni Orzan č uno scrittore di libri per bambini, ha una moglie, un figlio di otto anni, vive a Trieste. La sua č una vita tranquilla. Da circa una settimana č morto suo padre, un generale dell’esercito col quale non ha mai avuto un buon rapporto, né durante l’infanzia, né nell’etŕ adulto (periodo nel quale si aggiungono le divergenze politiche: Gianni č di sinistra e parla del padre come di un fascista). Una sera lo scrittore č avvicinato da uno strano tipo, Gianni Bogliasco, il quale pare conoscere molti particolari della sua vita. Bogliasco dice anche di essere un amico del padre, ma soprattutto racconta una storia che per Gianni Orzan č assurda: suo padre sarebbe stato una spia del Kgb e non un vero fascista, un ufficiale dell’esercito russo che al termine del secondo conflitto mondiale avrebbe ucciso un militare italiano prigioniero prendendone il posto. La vita dello scrittore č poi ulteriormente messa alla prova dalla moglie Anna che con una lettera gli confessa d’averlo tradito.”
-
-
-
-
Rus sair Yevgeny Yevtushenko’nun olum yildonumu (1 Nisan 2017)
Genclere yalan soylemek yanlistir
Yalanlarin dogru oldugunu gostermek yanlistir.
Tanri’nin gokyuzunde oturdugunu ve yeryuzunde
islerin yolunda gittigini soylemek yanlistir.
Gencler anlar ne demek istediginiz. Gencler halktir.
Gucluklerin sayisiz oldugunu soyleyin onlara,
yalniz gelecek gunleri degil, birakin da
yasadiklari gunleri de acikca gorsunler.
Engeller vardir deyin, kotulukler vardir.
Varsa var, ne yapalim. Mutlu olamazlar ki
degerini bilmeyenler mutlulugun.
Rastladiginiz kusurlari bagislamayin,
tekrarlanirlar sonra, cagalirlar,
ve ilerde cocuklarimiz, ogrencilerimiz
bagisladik diye o kusurlari, bizi bagislamazlar.
https://www.jta.org/wp-content/uploa...evtushenko.jpg
Telling lies to the young is wrong.
Proving to them that lies are true is wrong.
Telling them that God’s in his heaven
and all’s well with the world is wrong.
The young know what you mean. The young are people.
Tell them the difficulties can’t be counted
and let them see not only what will be
but see with clarity these present times
Say obstacles exist they must encounter,
sorrow happens, hardship happens.
The hell with it. Who never knew
the price of happiness will not be happy.
Forgive no error you recognize,
it will repeat itself, increase,
and afterwards our pupils
will not forgive in us what we forgave.
-
“Yillar sonra tekrar gorusen iki insanin heyecanini hayal ediyorum. Bir zamanlar SIK SIK gorusmuslerdir ve bu yuzden de, ayni yasanmisliklarla, ayni anilarla bagli olduklarini dusunurler. Ayni anilar mi? Yanlis anlamalar burada baslar: Anilari ayni degildir. Ikisi de gecmisten iki ya da uc durum hatirlamaktadir, ama herkesinki kendinedir; anlari birbirine benzemez, birbiriyle ortusmez; hatta nicel olarak bile birbirleriyle kiyaslanamazlar; biri oteki hakkinda, onun kendisi hakkinda hatirladigindan cok daha fazla sey hatirlar.” Milan Kundera, Bilmemek
https://media.adelphi.it/spool/84baf...h_cs_cx_cy.jpg
“Immagino l' emozione di due esseri che si rivedono dopo anni. Un tempo si frequentavano e quindi pensano di essere legati dalla stessa esperienza, dagli stessi ricordi. Gli stessi ricordi? Č qui che comincia il malinteso: non hanno gli stessi ricordi; del passato, a entrambi sono rimaste impresse due o tre situazioni particolari, ma non le stesse; i loro ricordi non si somigliano; non collimano; e anche dal punto di vista quantitativo non sono comparabili: l' uno si ricorda dell' altro piů di quanto questi non si ricordi di lui; anzitutto perché la capacitŕ di memoria varia da individuo a individuo.”
-
"Ask, bir zamanlar, bireysel, benzersiz olanin soleniydi, biricik olanin, hicbir tekrara katlanamayanin ihtisamiydi. Oysa gobek deligi tekrara bas kaldirmamakla kalmiyor, o bizzat, tekrara bir davet. Ve biz de, bu bin yilda, gobek deligi burcunun altinda yasayacagiz. Bu burcun altinda her birimiz, sevdigi kadina degil, tek bir anlami, tek bir amaci, her bir cinsel arzunun tek gelecegini ifade eden, karnin ortasindaki ayni kucuk delige sabitlenip bakan seks askerleriyiz." Milan Kundera, Kayitsizlik Senligi
https://img.ibs.it/images/9788845929397_0_0_1552_80.jpg
"Un tempo, l'amore era la festa dell'individualitŕ, dell'inimitabilitŕ, la gloria di ciň che č unico, di ciň che non tollera ripetizioni. Ma l'ombelico non solo non si ribella alla ripetizione, č un appello alle ripetizioni! Nel nostro millennio vivremo all'insegna dell'ombelico. Sotto questa insegna, siamo tutti indistintamente soldati del sesso, con lo stesso sguardo fisso non giŕ sulla donna amata ma sullo stesso buchetto tondo posto in mezzo al ventre che rappresenta l'unico significato, l'unico scopo, l'unico futuro di ogni desiderio erotico."ť
-
"Kalp konustugunda zihin itiraz etmenin yakisiksiz olacagini dusunur. / Quando il cuore parla, la mente trova indecente obiettare. / When the heart speaks, the mind finds it indecent to object." Milan Kundera
https://bstrait.files.wordpress.com/...ign-edited.jpg
-
-
Vin Diesel, Paul Walker ve Dwayne Johnson 'in rol aldigi Hizli ve Ofkeli (Furious Seven), 1 Nisan 2015'te Avustralya-Brisbane, Belcika, Isvicrae, Almanya, Finlandiya, Fransa, Endonezya, Guney Kore, Kuveyt, Hollanda, Norvec, Peru, Sirbistan, Tayvan, Isvec ve Amerika-California'da vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...1,1000_AL_.jpg
https://78.media.tumblr.com/200ba842...zt15o1_500.gif
https://media.giphy.com/media/4MYLXKKOWkR7W/giphy.gif
-
"Gercekten gulebilmek icin, acinizi alip, onunla oynayabilmelisiniz. / Per ridere veramente, devi essere in grado di sopportare il tuo dolore e giocare con esso. / To truly laugh, you must be able to take your pain, and play with it.” Charlie Chaplin
https://youtu.be/4DLdMa98JdM?t=1
Altina Hucum (The Gold Rush, 1925) The Fork Dance / roll dance